Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye
Ateş
Ateş Nedir?
Günümüzde ateş hekimlerin en sık karşılaştıkları sağlık sorunlarından birisidir
İnsan vücudunun normal şartlardaki ısısı 36
5 C'dir Bu değer bebeklerde ve küçüklerde 36
8 olabilirVücut tüm fonksiyonlarını bu ısı değerleri arasında yerine getirdiği için "ateş" diye adlandırılan vücut ısısının yükselmesi vücudun normal dengelerinde bir bozulma olduğunu gösterir Ateş
kendi başına bir hastalık değil
hastalık belirtilerinden bir tanesidir Bir enfeksiyon
ödem
doku hasarı veya aşı gibi nedenlerle vücut ısısını düzenleyen termoregülatör merkezdeki dengenin bozulması sonucu ateş oluşur Dolayısıyla ateşin temelinde yatan etmenin ne olduğunun mutlaka bir doktor tarafından tesbit edilmesi gerekir
Ateş
aslında doğal bir savunma mekanizması olması ve doktorlar için gerekli bir uyarı olmasına karşın aileler için önemli bir korku nedenidir Gereksiz yaşanan korkular paniklemeye ve zamam zaman da hatalı uygulamalar yapılmasına neden olabilir Unutulmaması gereken şey
ateşin pek çok nedenden dolayı ortaya çıkabileceğidir Buna karşın özellikle bebeklerde ateş olmaksızın da çok ciddi hastalıklar oluşabilir
Yüksek Ateş Nedir? Ateş Neden Yükselir?
Çocukların kulaktan ve ağızdan ölçülen ateşleri 36-36
8 C ise bu normal vücut ısısıdır Koltukaltından 37 C
ağızdan 37
5 C ve makattan (rektal olarak) 38 C ve üzerinde ölçümler alınıyorsa
bu yüksek ateş olarak tanımlanabilir Ateşi yükselen çocuklar için ateşi kontrol altına almaya yönelik müdahalelerin yapılması gerekmektedir
Ateşe neden olabilen bakteri
virüs
gibi mikroorganizmalar vücuda girer
Bu mikroorganizmalar pirojen adı verilen çeşitli maddeler salgılarlar
Cevap olarak vücutta endojen adı verilen maddeler salgılanır
Vücut ısısını dengede tutan termoregülatör bölge harekete geçer Ve bunun sonucunda da ateş çıkar
Ateşin yükselmesiyle havale geçirme arasında her zaman ilinti yoktur Ateş sadece hastalık yapıcı bir mikroorganizmanın vücuda girmesiyle yükselmez Rutin yapılan aşılar sonucu
5 aylık-2
5 yaş arasındaki bebeklerin diş çıkarmaları dönemlerinde
vücutta oluşan bir doku hasarı sonucunda da ateş yükselebilirBazen çok yüksek ateşte havale görülmezken
bazı çocuklarda düşük ateşte bile havaleye rastlanabilir Havale nöbetleri genellikle 6 ay ile 5 yaş arasında görülür Eskiden havale geçiren çocuklarda mutlaka bir beyin hasarı kalacağı düşünülürken
artık bunun doğru olmadığı düşünülmektedir Önemli olan havalenin kendisinden çok havaleye neden olan hastalıktır Tipik havale nöbetinde bebeklerde şuur kaybı
kol ve bacaklarda kasılmalar oluşur
Kontrol altına alınamayan uzun süreli yüksek ateşlerde ve havale belirtilerinin görülmeye başlandığı anda hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurup çocukların doktor kontrolüne alınması gerekir
Hipotermi ve Hipertermi
Hipertermi çevresel faktörler nedeniyle
içinde bulunulan ortam ısısının artmasıyla vücut ısısının yükselmesidir Hipertermi yüksek ateşle karşılaştırılmamalıdır Hipertermi nedeniyle kişiler terler ve soğuk bir şeyler içmek isterler Ateşi yükselen kişiler üşüdüğünü
hipertermik kişi ise vücudunun ısısndığını hisseder
Hipotermi ise vücut sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesidir ve hayatı tehdit eden bir olaydır Özellike küçük çocuklarda
yaşlılarda ve bazı hastalarda vücut ısı dengesinin hassas olması nedeniyle hipotermi
yani ateşin normalin altına düşmesi
ciddi durumlara neden olur Ateş düşmesinin belirtisi titreme
derinin soğuk ve soluk olması
bitkinlik
konuşma güçlüğüdür Dağcılık sporu ile uğraşanların çok sık karşı karşıya kaldıkları ve halk arasında donma olarak bilinen ateş düşmelerine sebep genel olarak aşırı soğuğa maruz kalmak olabildiği bazı ilaçların (nonsteroid-antienflamatuarlar gibi) yan etkisi olarak da görülebilmektedir
Hipotermi olan kişilerde tüm giysilerin çıkarılıp
kişinin normal sıcaklıktaki bir odaya alınması bir battaniye yardımı ile yavaş yavaş ısıtılması
çok sıcak olmayan içeceklerin verilmesi gerekir Sık aralıklarla örneğin yarım saatte bir ateş ölçümü yapılarak doktora ulaşana kadar ısıtıcı önlemlerle devam edilmelidir Özellikle kullanılan bir ilaçtan dolayı hipotermi yaşandığı şüphesi varsa zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır
Ateş Nasıl Ölçülür?
Ateş çeşitli şekillerde ölçülebilir
Koltuk altı
Rektal (makattan ölçüm)
Timpana (kulaktan ölçüm)
Oral (ağız içinden ölçüm)
Ölçümünde hangi yöntemin uygulanacağı çocuğun yaşına göre belirlenebilir Bebeklerde rektal ölçümler
daha büyük çocuklarda ise koltuk altından ateş ölçülmesi daha doğru olmaktadır Genellikle koltuk altına oranla rektal yoldan alınan ölçümler 0
5-1 C daha yüksek bulunur Koltuk altı ölçümü yapılırken terleme varsa önce kurulanmalı sonra cıvalı kısım koltuk altına gelecek şekilde yerleştirilmelidir Tercihen kucakta tutularak 3 dakika termometre kapalı koltuk altında tutulmalıdır Civalı termometreler en güvenilir ölçümlerin yapıldığı termometreler olmakla beraber kırılmaları durumunda oluşabilecek yaralanmalara
civalı yerlerinin dökülmesi nedeniyle zehirlenmeler oluşmasına karşı dikkatli olunmalıdır
Ağız içinden ölçüm yapılırken ölçümden 5-10 dakika önce soğuk ve sıcak yiyecek ve içeceklerin alınmamasına dikkat edilmeli
termometre ağız içerisinde 2-3 dakika bekletildikten sonra okuma yapılmalıdır
Hızlı ölçüm yöntemlerinden biri de timpanik termometrelerle kulaktan yapılan ölçümlerdir Trmometre kulak içine dikkatlice yerleştirilip ölçüm yapılabilir .
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye
Ateşli Havale ( febril konvulsiyon )
Ateşin ani olarak yükselmesi bazı çocuklarda ateşli havale denilen bilinç kaybı
katılaşma ve istem dışı kasılmalara yol açabilir 6 ay - 7 yaş arasındaki çocukların % 2 ile 4 'ünde görülür Olguların hemen hemen yarısı 1-2 yaşlarındadır Ateşli havaleye ailevi yatkınlık söz konusu olabilir
Bir kez ateşli havale geçirmiş olan çocukta tekrar havale görülme olasılığı % 30 kadardır Üç yıl hiç havale geçirmezse bu sıklık % 10 'a iner 15 dakikadan kısa süren
gün içinde yinelemeyen havale için "basit ateşli havale" deyimi kullanılır Çok sayıda ve uzun süren havale nöbetleri "kompleks ateşli havale" olarak adlandırılır Basit ateşli havale hiçbir araz bırakmazken
kompleks olgularda ileride sara hastalığı görülme sıklığı artarak % 9 'u bulur
Ateş çeşitli enfeksiyon hastalıkları ile ilişkili olarak meydana gelebilir Ateşin yüksek ya da hafif oluşu her zaman hastalığın ciddiyetiyle bağlantılı değildir Basit bir viral enfeksiyonda yüksek ateş
belirgin boğaz ya da idrar yolu iltihabında hafif ateş görülebilir Başlatan faktör her ne olursa olsun ateş
vücudun savunma araçlarından birisidir Mikroplar en iyi doğal vücut sıcaklığı olan 365 - 375 santigrat derecede ürerler Bağışıklık sitemimiz bir enfeksiyon söz konusu olduğunda beyindeki vücut sıcaklığını düzenleyen merkezin termostat ayarını değiştirerek ısıyı yükseltir Böylece ideal üreme ortam sıcaklığından yoksun kalan mikro organizmalar istedikleri gibi çoğalamazlar Görüldüğü gibi hafif ateş aslında enfeksiyonla mücadelede başarıyı arttırmaktadır Yüksek ateş ise istenmeyen bir durumdur Vücut sıcaklığı gerekli müdahalelerle 395 C derecenin altında tutulmalıdır
Eğer bir bebeğin makattan ölçülen ateşi 38 dereceden fazla ise
o bebekte yüksek ateş olduğunu kanıtlar Ancak çoğu zaman ateşin yüksekliğinden çok bebeğin genel durumu daha da önemlidir Ateşi normale yakın ama halsiz
devamlı uyuyan
mama yemek ya da süt içmek istemeyen bir bebek
39 derece ateşi olmasına rağmen
canlı hareketli
beslenmesini sürdüren bir bebeğe oranla daha hastadır Eğer iki aylıktan küçük bir bebeğin ateşi 38 dereceyi aşarsa doktora götürmek gerekir İki aylıktan büyük bebek için doktora götürme sınırı 39 derece ateştir Ancak daha düşük rakamlarda da olsa ateş
üç günden daha fazla sürüyorsa
doktora götürmek gerekecektir
Yüksek ateşin tehlikeleri nelerdir?
Ateş yükselmesi vücudun savunma mekanizmalarından biridir Vücutta virüs ya da bakteri cinsi bir hastalık etkeni olduğunu ve vücudun buna karşı tepki gösterdiğini kanıtlar Ateş yükselmesi halinde hastalık etkenleri faaliyetlerini sürdüremez ya da ölürler Bu nedenle ateş yükselmesi hastanın yararına bir durumdur Ancak
yüksek ateşin devam etmesi
vücudun hastalığı yenemediğini gösterir Hastalığın devam etmesi organlarda kalıcı bir bozukluk yaratabileceği için
müdahale edilmelidir Doktor
yapacağı muayeneden sonra hastalığı teşhis edecek ve gerekli önlemleri alacaktır Gerekli tedaviye başlamadan ateşi düşürmek yararlı bir davranış değildir
Ateşin
savunma sistemi için yararlı olduğunu belirttim ancak bunun tek istisnası
yüksek ateşle gelen havale nöbetidir
Havale nedir?
Beyin hücrelerinin normal dışı bir aktivite göstermesi sonucu ortaya çıkan
vücuttaki istemsiz kasılmalara
tıp dilinde konvülsiyon
halk arasında da havale adı verilmektedir
Tipik bir havale nöbetinde bebek şuurunu kaybeder
kol ve bacakları kasılır Birkaç saniye sonra
kol ve bacaklarla yüzde ritmik kasılmalar olmaya başlar Bir süre sonra da bütün belirtiler kaybolur
Havale nöbetleri genellikle 6 aylık ile 5 yaş arasındaki çocuklarda olur Çoğu zaman yüksek ateş ile beraberdir Ancak ateşin yüksekliği ile havale geçirme arasında her zaman bir ilinti yoktur Yani bazılarında çok yüksek ateşte havale olmazken
bazı bebeklerde daha düşük ateşlerde bile havaleye rastlanabilir Çocukların %4-5 inde hayatlarında en az bir kez havaleye rastlanırken
bunların yarısında bir kereden sonra havale görülmez Eskiden
havale geçiren çocuklarda mutlaka beyin hasarı kalacağı düşünülürken
bunun doğru olmadığı artık anlaşıldı Önemli olan havalenin kendisi değil
havaleye neden olan hastalıktır Bu iyi tedavi edilmediği taktirde hasar kalabilir
Havale sırasında neler yapılmalı?
Havale nöbeti anne ve babalar için korkutucu olabilir Ancak bilmeniz gereken en önemli şey
havalenin birkaç dakika sonra kendiliğinden geçeceğidir Eğer bebeğin ateşi yüksekse
düşürmek için
giysilerini çıkartmak
başına ve göğsüne ıslak bez koymak
tüm vücudu serin su ile ıslatılmış bezlerle silmek yararlıdır Havale geçiren bebekte
kolonya gibi alkollü maddeler kesinlikle kullanılmaz Ayrıca ateş düşürmek için su dolu küvete sokmak da tehlikeli olabilir
Kusmaya başlarsa
yüzükoyun ya da yan yatırarak kusmuğun nefes borusunu tıkamasını önleyin
Nefes alması güçleşirse
alt çenesini hareket ettirmeye çalışarak nefes almasına yardımcı olun Çoğu insan
havale geçiren kişinin dilini ısıracağını ya da yutacağını ve nefes yolunun kapanacağını düşünür Dil ısırma olursa da çok önemli değildir Bunu önlemek için ağzına elinizi ya da başka cisimleri sokmak tehlikeli olabilir
Eğer nefesi durursa
yapay solunuma başlamayın
kısa bir süre sonra kendiliğinden soluk alıp vermeye başlayacaktır
Havale nöbeti geçtikten sonra
bebeğin devamlı doktoru varsa
ona haber verin Bebeği muayene etmek isteyecektir Eğer bu doktora ulaşamıyorsanız
bir hastanenin acil kısmına götürün Yukarıda da belirttiğim gibi
havaleye neden olan hastalık
çoğu zaman havaleden daha ciddi sorun yaratır
Soru: "Çocuğumun ateşi var
ne yapmalıyım?"
Yanıt: Çocuğunuzun üzerinde varsa yorganı kaldırın
kalın giysileri çıkarın Ateşi 38'in üzerindeyse doktorunuzun önerdiği miktarda "parasetamol" şurubu içirin İçemiyorsa fitil de kullanabilirsiniz Ateş düşerken terleme ile sıvı kaybı meydana geldiğinden sık sık su vermeyi ihmal etmeyin Islak iç çamaşırlarını değiştirin Ateş 395'in üzerindeyse anlatılanlara ek olarak çocuğunuzu tamamen soyun
yatağına bir havlu serin
üzerine yatırın Islak bir sünger ya da bezle alın
boyun
koltuk altları
bacak araları ve büklüm yerlerini sık sık silin Bu iş için buzlu
kolonyalı
sirkeli değil sadece ılık su kullanın Yarım saat içinde ateş düşmezse doktorunuzla görüşün ya da hastaneye başvurun Hastalığın nedenine yönelik tedavi gerekliliği (antibiyotik vb) mutlaka hekim tarafından verilmesi gereken bir karardır
Soru: "Ateşi düşürmek için ASPİRİN verebilir miyim?"
Yanıt: Aslında kesinlikle aspirin kullanmayın demek mümkün değildir Ancak çocuğunuz "viral enfeksiyon" örneğin grip
kızamık ya da su çiçeği geçiriyorsa aspirin kullanıldığında çok nadir olarak "Reye sendromu" sorunuyla karşı karşıya kalınabilir Reye Sendromu karaciğer hasarı ile seyreden bir hastalık tablosudur Tek nedeni aspirin kullanımı değildir Ama viral enfeksiyonlarda aspirin kullanılan olgularda sıklığının arttığına dair yayınlar vardır Aniden ateşi yükselmiş bir çocukta etken viral midir değil midir diye araştırmaya çoğu kez zaman olmayacağı için aspirin yerine parasetamol kullanmak daha güvenli bir seçenek olmaktadır
Soru: "Çocuğum havale geçirirken
ne yapmalıyım?"
Yanıt: Yaptığınız tüm müdahalelere rağmen çocuğunuz gözlerini bir noktaya dikip sizinle iletişimini kaybeder
ağzı köpürür
vücudunda kasılmalar meydana gelirse ilk yapılacak şey paniğe kapılmamaktır Onu hemen yere yatırın
ayıltmaya çalışmayın
sağa sola koşup yalnız bırakmayın
yanında durun Kusarsa gövdesini ve başını bir yana çevirin Dişlerinin arasına elinizi ya da bir cismi sokuşturmaya çalışmayın
zorlamayın Eğer kendiliğinden aralanmış ise bükülmüş bir kumaşı araya hafifçe sokabilirsiniz Bu uygulamada amaç dilin ısırılmasını önlemektir Tekrar ediyorum bir şey sokmak için zorlamak yok!
Havale bir kaç dakika içinde kendiliğinden duracaktır Sabırla bekleyin (bu bekleyiş insana saatler geçiyor hissini veriyor olsa da) Havale geçiren çocuğu kapıp soğuk duşun altına sokmayın Siz duş yaptırsanız da yaptırmasanız da havale duracaktır Havale durduktan sonra doktorunuza baş vurun O gereken tedaviyi düzenleyecektir Eğer havale durmuyorsa vakit yitirmeden acil servisi olan bir hastaneye götürürün
Soru: "Hastanede neler yapılıyor?"
Yanıt: Hastanede çocuğunuzun solunum yolları aspiratör denilen aletle temizlenecek
oksijen solutulacak
makatından içeriye havale durdurucu madde (diazepam
klonazepam) verilirken bir yandan serum takılacaktır Havale bu şekilde de sona ermezse damar yolundan havale durdurucu maddeler verilebilir Çocuğunuz bir süre gözlem altında tutularak gerekli incelemeler yapılacaktır Ateşin nedeni saptandıktan sonra asıl nedene yönelik tedaviler düzenlenecektir Kompleks ateşli havale geçiren çocuklara uzunca bir süre (6 ay-2 yıl) havale önleyici ilaç kullanılması gerekebilir .
---> Dahiliye Hastalıkları Hakkında ßilgi - Tüm Yönleri İle Dahiliye
Ayak başparmağında çıkıntı ( halluks valgus hallux valgus )
Ayak başparmağınızın başladığı yerde (tarak kemiği ile parmağın başlağı eklemde) şişlik
çıkıntı varsa halluks valgus'unuz var demektir Kadınların neredeyse % 40 ında bu yakınma vardır Bu hastalıkta %70 oranında genetik bir eğilim vardır Genetik olarak 1-2 tarak kemikleri arasındaki açı fazla olduğunda zamanla başparmak diğer parmaklara yaklaşır ve bu keskin açılanma bir çıkıntı olarak görülür Genetik eğilimliler dışında uzun yıllar topuklu
sivri burunlu ayakkabı giyenlerde de meydana gelebilir Bu nedenle bu rahatsızlığı olan her 10 hastadan 9 u kadındır
Bu çıkıntı ayakkabı içinde sıkışınca ciltte kızarıklık ve ağrı olur Zaman içinde cilt altındaki “bursa” denilen kesecik su toplar ve ağrı-şişlik artar
yakınmalar daha belirgin hale gelir Uzun zaman devam eden eklemdeki kötü pozisyon kireçlenmeye neden olur Bu aşamadan sonra yakınmalar iyice artar
ilaç ve diğer tedavi yöntemleri başarısız olur Tedavinin kireçlenme başlamadan yapılması
ilerideki tedavi başarısını belirleyen ana faktörlerden biridir
Başparmak zamanla 2 parmağın altına veya üstüne doğru ilerleyebilir Bu tür mekanik sorunlara nasırlar eşlik eder
Adolesan halluks valgus
10 lu yaşlarda
özelliklede 10-15 yaş arası kızlarda görülür Bu yetişkinlerinkinden farklı olarak ağrısızdır Ağrı oluşursa aşağıda anlatılan koruyucu önlemleri almak gerekir Bu şekil bozukluğu ileri yaşlarda artacağı için büyüme tamamlanınca cerrahi tedavi önerilir
Koruyucu tedavi
Bu rahatsızlığa sahip kişilerin büyük kısmı cerrahi olmayan bir biçimde rahatlatılabilir Öncelikle belirtileri arttıran ayakkabılar bir daha giyilmemelidir Özellikle dar
sivri burunlu
5 cm den yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir Ayakkabı alırken başparmak üstünde baskı olmayacak kadar rahat olmalarına dikkat edilmelidir Ayakkabı içinde başparmak ile 2 parmak arasında makara biçiminde destekler (parmak arası makarası) kullanılması da yardımcıdır Ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar yakınmaların azaltılmasında yardımcıdır
Bu tür tedaviler yakınmaları giderir
hastalığın meydana gelmesine neden olan anatomik rahatsızlığı ortadan kaldırmaz Bu durum yukarıda anlatılan önlemler bırakıldığında yakınmalar devam edecek demektir
Size cerrahi gerekiyor mu?
Cerrahi olamayan önlemler sizi tatmin eden bir sonuç vermediyse size cerrahi gerekir denilebilir Günümüzde cerrahi taleplerinde estetik kaygılar ve moda ayakkabıları giyme zorlukları daha fazla yer almaya başlamışsa da asıl cerrahi kararına aşağıdaki gereksinimlerde varmak daha doğru bir yaklaşım olur
Günlük aktiviteleri kısıtlayan ağrı
Uzun süreli
dinlenme ve ilaçla geçmeyen baş parmak şişlik ve kızarıklığı
Yandaki parmağın yönünü değiştirecek kadar yön değişikliği
Baş parmakta sertlik Bükülme ve esneme zorlukları
Unutulmamalıdır ki operasyon sonrası ayak numarası asla küçülmez
Cerrahi tipleri
Halluks valgusta yüzlerce tip operasyon vardır Bunlardan hangisinin yapılacağına doktorunuz karar vermektedir
Başparmak çevresi tendon ve bağlara yönelik girişimler: Nadiren tek başına kullanılırlar Tek başına uygulandıklarında genellikle nüks sıktır Genellikle operasyon sonrası alçı gerekir
Eklemin dondurulması: Aşınmış eklem yüzeyinin ortadan kaldırılarak başparmak tabanındaki eklemi oluşturan tarak kemiği-parmak kemiği uygun pozisyonda birbirine kaynatılır Özellikle ilerlemiş kireçlenmenin ön planda olduğu vakalarda tercih edilir
Eklemin kesilmesi: Aşınmış ve biçimi bozulan eklemin kesilerek çıkarılmasıdır İleri yaşlarda en sık tercih edilen prosedürlerdendir Alçı gerektirmez Ancak parmakta kısalmaya neden olur
Osteotomi: Tarak kemiğinin değişik seviyelerden kesilerek yeniden yönlendirilmesidir Günümüzde en popüler cerrahi yöntemlerdir Hastalığa neden olan anatomik bozukluğun düzeltilmesini sağlarlar Kullanılan kesme ve tesbit yöntemine göre alçı gerekebilir veya gerekmeyebilir
Cerrahi sonrası muhtemel problemler
Ameliyat sonrası %10 oranında komplikasyon görülmektedir Bunlardan en sık olanı enfeksiyondur Erken farkedilen ve önlem alınan enfeksiyonlar sorunsuz tedavi edilebilir Geç kalan vakalarda yeni bir cerrahi gerekebilir
Diğer komplikasyonlar cerrahi sırasında sinir kesilmesi sonucu başparmakta kalıcı his kaybı
cerrahi sonrası iyi doktor-hasta iletişimi ile % 98 civarında tatmin edici sonuçlar alınmaktadır
Cerrahi sonrası problemlerden korunma
Aşağıdaki durumlarla karşılaşırsanız derhal doktorunuzu arayın;
Pansumanınız düşerse
ıslanırsa
Pansumanınız kan veya sızıntı ile kirlenirse
Kullanılan ilaçlara karşı yan etkiler ortaya çıkarsa
Ateşiniz çıkarsa
Titreme olursa
Yara çevresinde ısı artışı veya kızarıklık durumunda
Artan veya azalmayan ağrı durumunda
Dizaltında-ayak üzerinde belirginbir şişlik Evde bakım
Cerrahinin başarısı büyük ölçüde sizin doktorununzun önerilerini ne ölçüde uyguladığınıza bağlıdır Özellikle ameliyat sonrası ilk üç hafta çok önemlidir
Pansuman ve bandajlar: Hastaneden parmağınızı doğru pozisyonda tutan bir bandajla çıkarsınızDoktorunuz size özel bir ayakkabı vermiş veya alçı yapılmış olabilir Bunları genellikle 6-7 hafta korumanız gerekir
Dikişler alınana kadar pansuman malzemesini korumalı doktorunuz dışında kesinlikle açtırmamalısınız Kesinlikle ıslatmamalısınız Yaranızda koku
ıslanma
pansumanın kirlendiğini hissederseniz zaman geçirmeden doktorunuza başvurunuz
Ayağa basma: Doktorunuzun seçtiği ameliyat tipine göre
ayağa değişik yük verme önerileri olabilir Bunlara mutlaka uymalısınız Bazı ameliyat tiplerinde mutlaka koltuk değneği kullanmak gerekirken bir kısmında gerek yoktur
Şişme: Hangi ameliyat tipi seçilirse seçilsin ilk hafta hatta 15 gün mümkün olduğu kadar ayağın yukarıda tutulması çok önemlidir Bu ödemin hızla azalmasına ve daha iyi bir yara iyileşmesine neden olur İlk günler her saat başı 15 dakika buz uygulaması şişlik ve ağrının kontrolünde önenlidir Yalnız buz su sızdırmayan bir torba içinde olmalı ve bir havlu üzerinden uygulanmalıdır
Ayakkabı giyimi: Dikişler alındıktan
alçı ve bandajlar kaldırıldıktan sonra hastalar spor ayakkabılar
ucu geniş topuksuz ayakkabıları giymeye başlarlar Topuklu ve sivri burunlu ayakkabılara 6 ay sonra izin verilir
İlaçlar: Ameliyat sonrası antibiotik kullanımı genellikle rutindir Ağrı kesicilere ilk günlerde ihtiyaç olmaktadır.
Nörodejeneratif tıbbi bir terim olduğu için halk dilinde farklı kullanılmaktadır. Bu sebep ile "Nörodejeneratif ne demek?" sorusunun yanıtı halk dilinde çok fazla bilinmemektedir. Nörodejeneratif kısaca insan beyninde bulunan nöronları etkileyen durumlar için kullanılan ve tüm bunları kapsayan bir terimdir.