Cansu.

---> Cansu.

Yine mi sen :)

Günlüğe bende geldim seninle birlikte yeniden. Senden çok benim adım geçiyor malum xD Hoşgeldin bitaneciğim tekrardan
 
---> Cansu.

Ne güzel şeysin sen,hep yaşın on dokuz.
Gel yanıma sar beni.
Bu gün var,yarın yokuz.
~
Çok canım sıkılıyor Cansu. Test çöz çöz nereye kadar. Yıllar sonra internete gireyim dedim.
İnternettede pek ilgi çekici bir şey kalmamış artık. İnsanın canını daha çok sıkıyor. Sen geldin sonra aklıma dedim kendi kendime konuşayım biraz.
Nasılım,iyi olmaya çalışıyorum. Allah iyilik versin bana.
Senin yanında bir günlüğüm daha var artık bilmeni isterim. Günü gününe tutmaya çalışıyorum onu. Hem ona yazmak daha kolay oluyor.
Diğer defterimide biliyorsun zaten. Onu da her gece güncelliyorum. Güzel şeyler çıkıyor ortaya.
Bende stresimi böyle atıyorum ne yapalım.
Herkes çok streslisin rahatla biraz diyor ama çözüm üreten yok.
Çözüm bulmaya çalışırken daha çok stres oluyorum bundan da kimsenin haberi yok tabii.
Şuan harflerin yerini bulmakta zorluk çekiyorum biliyor musun? Klavye kullanmak zor geliyor artık.
Kalem tutsun bence bu eller sadece.

Biliyorsun Cansucum bayram bu gün. Hiç bayram gibi geçmiyor ama. Herhangi bir gün gibi benim için. Çoğu insan içinde bayram demek tatil demek zaten.
Benim için tatil bile demek değil durum bu kadar vahim.
12'ye kadar yatmayı özledim.
Şimdi bile 8'de ayaktayım. Haftanın her günü 6'da kalkarsam olacağı bu zaten.

Pek rahat değilim yani şu aralar. Canım sıkkın,moralim bozuk ve daha niceleri. Güçlü olmaya,gülmeye çalışıyorum. Yapıyorum da merak etme sen. Gülüyorum insanlara. Görsen bu kız mutlu dersin.
Sen gel otur beni dinle bir de.

Neyse başını ağrıttım seninde.
Yazmak iyi geldi ama. Biraz daha durup çıkıcam zaten sorular,testler,dersler beni bekler.

Görüşmek üzere.​
 
---> Cansu.

Tam 9 gündür verdiğim savaşın sonucunda ne olacak bilmiyorum. Ne derler;bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

Dün mantık sınavını çalışıyordum. Evet çalışıyorum. Biliyorsun çalışmam gerek.
İçimden sürekli MFÖ'nün yeni şarkısı ''Yaşın 19''u söylüyordum. Defteri kapattığımda telefonu elime aldım. Yok,sana mesaj atmak için değil. Belki radyoda o şarkı çalar diye.
Radyoyu açtığımda güzel sesli adam şarkının nakarat kısmını çaldı ve otuz saniye sonra dinleyebilirsiniz dedi.

Otuz saniye ne ki dedim beklerim. Şarkıyı hem dinledim hemde bağıra çağıra söyledim. Başka kanala geçtim sonra. Evet bildin,yine o şarkı çalıyordu.Bu sefer sustum sadece dinledim.

İçimden ''başka bir şey dileseymişim olacakmış''dedim.Sonra pişman bile oldum.Keşke seni dileseydim,gelse deseydim.

Çok duygusaldım akşam ama hiç ağlamadım.Dokuz gündür de hiç ağlamıyorum.Bundan sonrada ağlayamayacağım sen aklıma geldiğinde.

Ne oluyor biliyor musun?Biri geliyor bir şey anlatıyor içinde seni buluyorum,gözlerim doluyor ama o yaşlar hiç akmıyor gözlerimden.Bazı anlat geliyor engel olamıyorum tabi ama hemen susuyorum.Senin istediğin gibi.

Hı.. Şunu da bilmeni isterim zaman benim için gerçekten çok anlamlı artık.Senin olmadığın saatleri,günleri sayarken anlamlanıyor seninle.

Bir de sana tavsiyem olsun,birine kendini bir daha çok sevdirme.
Çok sevme hatta.Sen gidersin ama o bırakamaz yine seni.Ağlamasın diye uğraşırsın sonra gidersin sen çünkü.Ağlamaz değil,ağlayamaz o bir süre sonra.Sen bilmezsin,bilemezsin.

Gidipte dönmemek var diyenler olur ya giderken,sen''gidiyorum,dönmeyeceğim''diyen olursun hep.Geride kalansa ''bırakamyorum'' der sana,etkilenmezsin.

Bak mesela şimdi de gözlerim doluyor,akacak gibi oluyor gözyaşlarım ama ben hemen siliyorum. Söylediklerin hala önemli benim için.

Bu gün ne oldu.
Çıkışta Sibel ile birlikte durağa yürüdük. Arkadaşı aramış gece onu. Sibel'de açmamış. ''11'de arıyor Cansu ya. Söyleyecekleri de hiç bitmiyor. Sabah erken kalkıyorum ben hiç düşünmüyor.''dedi.
Gülümsedim.
''Sabah 5'e kadar uyumayıp telefonla konuştuğumu bilirim,hiç uyumadan okula gittiğimi,tarih dersinde uyuyup rüya gördüğümü hatta.''dedim.
''Ne oldu Cansu,yaptın da ne oldu?'' dedi.
''Değdi Sibelcim,sonuna kadar haketti.''dedim.
Cevap veremedi. Birbirimize bakıp gülüştük sadece.

Gülüştük çünkü yüzümde tebessüm olmayı başarabildin sen.

Hayatımda o kadar çok yerin var ki geçen Melis'e senin adınla seslendim.
Hatta sonra ''beni andı'' diyip sevinmiştim. Bir an olsa bile beni anmış olabileceğini bilmek mutlu etti beni. Gülme ne olur.

Attığım tripleri,sebepsiz yere yaptığım sitemleri özledim. Senin gönül alışlarını,kalp kırışlarını,azarlayışlarını özledim. Beraber gülebildiğimiz zamanları özledim. Seni özledim diyemiyorum sözüm var kendime ama sen büyük ihtimal anladın zaten. Olsun ben sözümde durdum.

Özlemek güzel şeydir sen söylemiştin bunu. Tüm güzellikler senin olur umarım sende biraz beni özlersin.
Bitiremedim bir türlü. Daha inanmam gereken yığınla yalanım var. Hadi çok tutma beni , görsen o kadar çoklar ki.

Görsen, gittiğine utanırsın.
Bir de kendini benden dinlesen,kıskanırsın.

Unutmadan,anahtar paspasın altında. İstediğin zaman gelirsin.

Görüşürüz.
 
---> Cansu.

Ne geçiyordu aklımdan bilmiyorum. Ama sahiden yapmazsın sandım. Bir kere daha olmaz. Beni seviyorsun sandım ben. Üzgünüm,artık seviyorum desen de inanamam gibi. Sevseydin çünkü,kalırdın. Biz olurduk.

Şimdi ne geçiyor aklımdan,bilmiyorum yine. Hangi aklımdan hem,akıl mı kaldı? Kime anlatıyorum,ne anlatıyorum. Ben anlamadım ki daha. Sen anlamazsın. Bilmezsin de. Üzgünüm,sen sahiden bir b.k bilmezsin. Hiç hissetmedin bunu. Üzgünsün. Üzgün olmak basit belki. Ölmek değil. Ölmek zor. Ölmek bitmez,çekilmez bir çile. Ölmek deli gibi,ölmek ağır,kahır bela.Evet. Ölüyorum da biraz,oradan biliyorum hani.

Saçmalama.

Saçmalamıyorum. Öldürdün sen beni. Garip. Suç senin,müebbet ölüm benim.

Müebbet ölüm mü olurmuş.

Olur tabi,bitmeyen bir ölüm. Sancılı. Kanlı çok,terli bir ölüm bu. Kokuşmuş. Yalnızlığım gibi.

''Of,yalnızlığım benim sidikli kontesim..''

Şarkılalr hep güzel,ama bazen yetersiz. Ölüm diyorduk,geçmez,bitmek bilmez ölüm.

''Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi..''

Yo,hayır. Yine söylüyorum. Yalnız olmak değil sorun. Sen yoksun. Ölüm var işte,uzanmış yalnızlığın yanına. Ne çok ölüm var bu gece. Ben ölüyorum,şarkılar ölüyor,dışarıda yağmur ölüyor;dinle bak. Hava çok ağır. Puslu, hava yalnız.

Hava yalnız mı olurmuş?

Sus,kesme sözümü. Hem,sessiz olsana. Seni düşünmemeye çalışırken ben,sen ellerini kavuşturmuşsun ağzının etrafında,bağırıyorsun; buradayım!

Bililyorum orada olduğunu zaten. Ama yeter. Çek ellerini kalbimden,işini düzgün yapamıyor senin yüzünden. Meşgul etme bizi. Zira girdiğinden beri hayatıma bir tembel oldu kalbim. Sadece seni seviyor. Ki o da çok basit kalbim için. Seni sevmemek. Olacak iş mi? Ama öyle aptal ki,farkında değil. Kanıyor. Ölüyoruz. Bak,sürekli ölüyoruz hemde. Bitmiyor,gitmiyor lanet olasıca.

Anlamadın hala değil mi? Anlamazsın ki. Nereden anlayacaksın,hiç kalbinde hissetmedin ölümü. Bilmezsin sen. Ben bilirim ama. Çılgınım ben,herşeyi bilir;yine bile bile saplarım seni göğsüme. Ben bilirim. Ölüm hep yakamda senden beri. Geri dön, yoksa herşey bitecek. E ölüme de yazık değil mi? Sanki asırladır burada. Onunda işleri vardır. Ailesi,çocukları bile vardır belki? Bırak,gitsin. O gitmişken sevelim biz de.

Geri dön hadi. Yoksa kalbim temelli bırakacakmış iş görmeyi. Geri dön,yoksa dönecek bir şey kalmayacak benden geriye.

İyi geceler.

 
---> Cansu.

Geri dön hadi. Yoksa kalbim temelli bırakacakmış iş görmeyi. Geri dön,yoksa dönecek bir şey kalmayacak benden geriye.

Güzel :)
 
---> Cansu.

:)

Güldüğünde dudaklarının kenarı öyle muazzam kıvrılırdı ki,diğer mimik çizgileri utanırdı.

Ve gözleri öyle güzel parlardı ki,ruhu gibi değişken göz rengi tam olarak çözemiyor olsan da o ışığı karanlıkta bile tanıyabilirdin.

Öyle bir kokusu vardı ki,sanki huzurun moleküler formülü bulunmuş da Tanrı onu onun boynuna armağan etmiş gibiydi. Üstüne sinince sarhoş ederdi.

Kocaman bir adamdı,bazen tam bir Türk erkeğiydi. Öyle anlar olurdu ama,o herif gider yerine küçücük bir çocuk gelirdi. Şefkate ihtiyacı olan küçük bir çocuk.

Kelimelerle çok güzel oynar,onları öyle sırayla seçer ve dizerdi ki kalbini avcunun içine alabilirdi çok rahat. Yanında olmasa bile öyle hissettirirdi ki,gece gözlerini kapattığında yorgan yerine o sana sarılırdı. Sıcacıktı. Rahat uyurdun.

Güzel taraflarını öyle güzel yüzüne vururdu ki,yanında sanki onun en iyisiydin. Kötülerini de vursa,onunlayken güzel olduğunu bilirdin.

İnatçı,düzensiz,ciddiyetsiz ve sinirdi. Fazla kızdırır,kızdığın anda zamanını bilir ve yok olurdu. Kaybedilen bir eşya gibi,kısa bir süre sonra bir yerlerden tekrar çıkar ve o kelimeler dizisinden herhangi biriyle öyle tamir ederdi ki,daha fazla kızamazdın.

Güzel fon müzikleri vardı,kendi yetmiyormuş gibi müziklerini dizerdi arkaya. Her yalancı küstah gibi. Tüm bunlar sen onu sevdiğin için öyle gelirdi,sen sevdikçe her elinden tutuşunda karanlık bir çukura çekerdi.

Bir anda hayali kaybolur gider,seni orada bırakırdı.

Çukuru aşsan,dönmek istesen bulamazdın. Bedenen bulsan bile ruhu çoktan tahmin edemeyeceğin aşağılık bir kimliğe bürünmüş olurdu. Bulsan,dönemezdin çünkü artık yoktu.
 
---> Cansu.

Seni özlediğimi senin göreceğin sayflara yazmasaydım sen bunu bilmeyecektin ve ben seni yine de özleyecektim.
Beni özlediğime kim ikna ediyor bilmiyorum ama biri seni özlediğine,özlendiğine ikna etmeli.
Bazı geceler bir başka yalnız bırakıyorsun beni. Bir başka gidiyorsun benden. Uzakta değildin,hemde hiç. Ama bu,uzak olabilmene engel olmadı.Hemde hiç..

Zamanın acıları unutturacağını söylüyordun. Doğru,her şeyi yatağının altına atıp,sonra ''Odamı topladım.'' diyen de sendin zaten.
''Unutmak kolay demiştin,alışırsın demiştin. Öyleyse sen unut beni. Yeter ki benden isteme. Gözlerimde yaş,kalbimde sızı. Unutmadım seni. Unutamadım,unutamadım ne olur anla beni.'' demiş Barış Manço.
Şarkılara bile konu olan unutmak eylemini benden gerçekleştirmemi beklemende güzel doğrusu. Barış Manço'nun yapamadığı şeyi benden bekliyorsun işte. Benim yaşım kaç,başım kaç değil mi ama.

Unuttuğumda gelmemi söylemiştin. Ama bir şeyi atladın ne yazık ki. Sana unuttum derken bile seni hatırlamış oluyorum. Ben vazgeçişlerimi yazdıkça,aslında vazgeçemediğimi belli ediyorum.

Ve ne yazık ki benim seni çok sevmem sadece;birileri tarafından sevilmediğin zamanlarda,birileri tarafından ne kadar sevildiğini sana hatırlatan bir ayrıntıydı.
Sen benim sevdiğim ilk adam değilsin ya da son adam olmayacaksın ama bunların hiçbiri benim seni sevdiğim gerçeğini değiştirmez.

Ellerini istemiyorum artık. Bir gün düşersem de kaldırma beni o ellerle. Gitmemi istediğin de de o ellerle itmiştin beni.

Bu kadar şeyi de boşver ben yazmış oldum sadece.
Özledim dedim ya onu da boş ver. Seninle alakası yok,kendimi iyi hissediyorum ben böyle.

Sen yokken kalbim dursun istiyorum,ölmek değil.
 
---> Cansu.

Büyümeye karşı koyduğumu düşünüyordu. Onun sorumlulukları var.
Ben kimseye öyle bağlanmadım. Kendime bile. Şuan ölsem üzülmem. Küçük bir kızken kurmuştum bu turşuyu. Kavanozum yere düştü kırıldı. Cam sonuçta. Can değil ya. Olsun. Saati yanlış kurmuşum da buluşmaya geç kalmışım. O da gitmiş,küsmüş gibi yaparım. Elimden bir şey gelmez. Sonra her yıl aynı yerde karşılaşmışız. Tesadüf gibi de değil. Sevdiğimiz için gelirmişiz oraya. Eskiden sevdiğimiz için,yavaş yavaş azalırken eski tadı. Kopuyorsun uzaksa.Kopuyorsun.

Bir atkı bağlayamaz ki,yün bu esner. Hem ben artık öremiyorum. Yanlış birine örmüşüm. Koptu ipler artık inancım kalmad atkılara.

Sonra sen hiç rüya görmezdin. Beni görmüşsün,ağlıyormuşum. Eriyormuşum. Bir şey söylememişsin. Eskiden de çok konuşmazdın zaten. Hep ben konuşurdum değil mi? Şimdi de olduğu gibi. Sen bizim sevgimizden de hiç konuşmamıştın. İşte ona kızdım.

Hatırlıyorum. Ben konuştum,yazdım da. Şimdi o karşılaşmalarda ayrı geçen onca zamanı bile konuşamıyoruz. Neden ağzını açmıyorsun? Bir şey söylesen bana bağlanacağını mı sanıyorsun? Merak etme bana karşı hiçbir sorumluluğun yok. Çünkü benim,sana karşı yok. Seni sevmekten ne zaman vazgeçtiğime dair bir yazı yazmıştım günün birinde. Şimdi vazgeçtiğim günü hatırlamıyorum. Korkmazsın artık benden.

~~

Ahh ahh.
Neyse,aklıma ders çalışmak geldiğine göre gidip biraz uyuyayım.
 
---> Cansu.

Yarım kalmak ağır.

Gecelerde. Hele geceler. Gözlerimden aşağı, bir ağırlık halinde akıyor dudaklarımdan süzülüşün. Elimi havada yakalayışın. Bütün sözcüklerim hafifliyor. Anlatamayacaklarından. Bütün sorumluluk, eteklerinden yere akıyor. Tarifsizliğinle rahatlıyorum.

En güzeli göz kapaklarındı. Koltuk minderleri daha bir rahat, seninle oturduğumuz toprak kıvrılan yastıktı.

Saçlarının rengini aldım parmaklarımın arasına. Gözlerinin rengini içişimi hatırlıyor musun? İçinde olduğun bütün kahveler sertti. Geceler sabahlardım. Uykumu unuturdum telefondaki sesinle. Gözlerin yüzündendi hep, göz kapaklarımı üstüme örtemeyişim. Üşümem gözlerinin kahvesindendi.

Kolların bütün hayallerimize şahitti. Yoklar. Kimse bana inanmıyor artık. Kaşla göz arasında seni, ne kadar çok sevdiğimi; itiraf edemiyorum hiçbirine. Oysa bu insanlar aşina bütün acılarıma. Yüzümü kollarımın arasına gömüşüm tanıdık gelir onlara. Sensizliği saklıyorum.

Çünkü, yarım kalmak ağır.

Bu yolda sensiz yürümek yükü var sırtımda. Bu inşaatın yanından, niye sensiz geçiyorum ki? O çok sevdiğim ses, “Ben olmasam tek başına mı yürüyecektin yani bu karanlık yoldan?” demiyor mu? Bu sokak hep bomboştu. Sensizlikte eşsiz, tenha. Yağmurun yüzüme düşmesini bile sevmem. Yüzüme gölgeni yazdın. Yine de affediyorum.

Odanın gıcırdayan kapısını bile affediyorum. Gelsene.

Çok seveceğim seni.

Ne demek istiyorsun yani?

Bütün hikayeler mi yarım kalır?

~~
Çıkarken geleceğim yine.
 
---> Cansu.

Saydığım küfürün haddi hesabı yok senin için. İçimde bir cümbüş var ki görmelisin.
Şimdi burada sadece ağzına limon sıktığımı bilmeni isterim. Bir mesajınla sende benim moralimi iyi hallettin çünkü.

~~
Gerçekten, hiçbir şey beni hatırlatmadı mı sana?

Neden gelmedin?

Niye denemedin?

Şarkılar ağır gelmedi mi?

Ben hep yazdım. Niye hiç, beni susturmayı denemedin?

Hiçbir zaman ‘emin’ olamadın senden bahsettiğimden, değil mi?

Bana nasıl baktığını hissettin mi hiç?

Gözlerine yalan söyletebildiğine inandın mı gerçekten?

Duygular hep basittir. ‘Duygularının karışık’ olabileceğine inanacağıma inandın mı?

Onu benden daha çok mu sevdin?

Onu sevdiğime inandın mı?

Kaç kişiye benden bahsettin tanıştığın?

Göndermekten son anda vazgeçtiğin hiçbir mesaj yazmadın mı?

Sarılmak istemedin mi, ne bileyim?

Kolumdan tutup çevirmek istemedin mi?

Cesur olmayı dilemedin mi?

Kendini özlerken yakalayabilecek kadar büyüyemedin mi?

Böyle güzel susmayı nereden öğrendin, örneğin?

Ama hiçbiri;

“Sana sarılabilir miyim?” kadar zorlamadı beni.

Seni hala seviyorum. Bilecek gibisin. Bil.


~~

Bu da son olsun artık.
Gerçekten son ama.
Avon'dan sevgilerle :)
 
---> Cansu.

Merhaba günlük.
Artık yazı yazmayı bıraktım. Defterimi de çoook uzak yerlere kaldırdım. Umarım bir daha aklıma gelmezde yerinden çıkartıp yazmaya başlamam.
Neyse günümü anlatacağım sana.
Ben bütün gece abimin o arkadaşlarıyla konuşurken ki böğürmesiyle nasıl uyuyorum bilmiyorum.
Çocuk eğleniyor ya resmen. Bir ben sıkılıyorum herhalde evde.
Bir şekilde deliksiz uyuyorum sabahın 6'sın da da kalkıyorum. Bilgisayarı açık bırakıyor bir de bizim ki. Çok zenginiz ya elektrik parası ödemeyi çok seviyoruz. Abim diye söylemiyorum çok akıllıdır kendisi.
Hemen girdim e-okula sınav sonuçlarını girmişlerdir belki diye. Bu sene öğretmenlerimiz çok tembel hiçbir değişiklik yoktu. Mantığı yazmışlar bir tek onu da biliyordum zaten.
Neyse gittim güzel güzel okuluma.
Biliyor musun bizim hiç test çözmemize izin vermiyorlar. Sürekli ders işliyoruz. Allahtan bilgi kuramı diye bir dersimiz var da onda test çözecek zaman buluyoruz.
Öyle böyle geçti işte dersler. Geldim eve.
Gökçeden mesaj tabii ki telefonumda. Küsmüştüm de biraz ben ona özel sebeplerden dolayı. ''Nerdesin?'' demiş. Kesin gel ders çalışalım diyecek dedim kendi kendime. Öyle de oldu tabii. Gittim ben bunlara ders falan hak getire.
Çıktık Burger King'e gittik.
Müzik öğretmenimi gördüm zaten orada da. Aydan hocam çok seviyorum kendisini. Biraz cıvıttık onunla.
Gökçelere gittik tekrar. Coğrafya testi çözdük biraz. Konuşa konuşa tabii.
Eve geldim işte 1 saat önce falan.
2 kitapla gitmiştim Gökçelere geldiğim de elimde 5 tane kitap vardı. Kız resmen sömürmüş beni. Bende diyorum neden ders çalışamıyorum. Ee kitabım yokmuş ki benim hiç :pp

Perşembe günü de matematik sınavım var. Bundan 50 almalıyım ki son sınavda rahat edeyim. Bu yüzden de acilen limit öğrenmem lazım. Hatta süreklilik ve belirsizlikte.
Tuğçe mesaj atıyor şimdi limit sorusu çözüyormuş. Kız 100 alacak ya :pp
Neyse gideyim bende günlükcüğüm. Biraz kitap okuyup yatayım sonra uykum var çok.
Hadi iyi geceler dilerim.
 
---> Cansu.

Gördüğün gibi okula gitmedim bu gün. Hemde dün akşam 6'da yatmama rağmen sabah kalkamadım. Babamda sağ olsun kaldırmamış.
Matematik sınavım var yarın ona çalışayım dedim bende. Canım sıkıldı sen geldin aklıma.
Gün bitmeden günlük yazılmaz biliyorum ama akşam canımın sıkılacağı ne malum değil mi ama. Gelmişken aradan çık istedim :pp
Mesaj yağmuruna tutuldum 6'dan beri. Nerede imişim ben,neden okula gelmiyor muşum, devamsızlık denen bir şey varmış falan filan.
Asıl şunu anlatacağım sana.
Dün gece rüyamda Gökçeyi gördüm. Hemde küçüğüz ya bildiğin bizim mahalleye ilk geldiği zamanlar. Uyandığımda gülüyordum.
Aklıma geldi eski günler. Neler yapmıştık Gökçeye mahalledeki diğer arkadaşlarımla.
Oyun oynardık onu aramıza almazdık falan. O da ne cesaret hep yanımıza gelirdi. Madem almıyoruz gelme değil mi. xD
Sonra üstünden zaman geçti o istemediğimiz kızla çok yakın arkadaş olduk. Nasıl oldu bende bilmiyorum ama sevdirdi kendini kerata. Aynı mahallede oturmamıza rağmen çıkmazdık birbirimizin evinden.
Sabah saat 9 dedi mi aşağıya meşhur ağacımızın altına otururduk. Neden diye sor. Çünkü bir tek orası gölge oluyordu xD
Balkondan balkona birbirimize bağırırdık.
Hele küs olduğumuz zamanları bilsen ölürsün gülmekten. Balkona çıkar birbirimizi görür ama kafamızı bile çevirmezdik. Sonra dayanamayıp el sallardık birbirimize.
Hey gidi günler..
Sonra taşındı onlar eski evlerine. Yani iki mahalle öteye. Yine de kopmadık biz ama. Bir ara sanal arkadaşım gibiydi hep internetten konuşuyorduk. Hatta bu foruma da beraber üye olduk. Hep admin olmak istemiştik forumda. Ben OKS'ye hazırlanıyordum o sene ama görsen burada sürekli konu açıyordum ders çalışmak yerine.
Sonunda ikimizde admin olduk ama o ayrı konu tabi :pp
Hala görüşmekteyiz kendisiyle. Ayrı hayatlarımız olmasına rağmen tek düzenli arkadaşım kendisi. Kopmam dediğim herkesle koptum çünkü. Ya ben gittim ya da onlar.
Onun yanındayken çok iyi hissediyorum kendimi. Öyle böyle değil ama ölümüne gülüyoruz beraberken. Ağladığımız zamanlarda oluyor tabi. Kısa sürüyor ama haliyle. Derdim olduğunda ilk Gökçeye giderim sırf gülelim diye o da bana gelir.
Çok komiktir kendisi. Böyle sabahtan akşama kadar geyik yapabilirsin.
Küçük,kara kuru bir şey. Ama pabuç kadar da dili var.
Buradan ona ''oo papatya yüzünün haline bak'' demek istiyorum xD
Çok seviyorum seni ibibik.
Bu kadar yeter hadi sana bu günlük.
Görüşmek üzere günlüğüm.
Boşluk bırakamıyorum. Bunu fark ettin biliyorum. Çünkü boşluk bıraktığım zaman araya linkler falan giriyor. Açıklama yapmak istedim.
Hadi görüşüz.
 
---> Cansu.

Ben geldim yine.
Babam geldi şimdi maçı izlemiş. Abim hemen başladı geçmiş olsun demeye.
Baba da ki cevaba bak ''Bir ara yenilecek canım 20 sene oldu.'' xD
Şimdi sen gel de bu adamı sevme şimdi. Dur öpüp gelicem.
Hah geldim.
Ben bu gün dershaneye gidecektim ya öğlen Tuğçe'nin aramasıyla bütün her şey değişti.
Tuğçelere gittim bende doğal olarak. Çalıştık biraz tabi ki sonra sohbet muhabbet.
Allahım nasıl yağmur nasıl yağmur.
Islanmadan geldim ama nabeeer.
Yani bir sevgilim olsa botlarım ve pembe şemsiyem kadar sevmezdim herhalde. :pp
Neyse canım ya yarında matematik sınavım var işte. 1 almak için uğraşıyorum. Nasıl olsa sözünde durmuyor o. Notlarım iyi olursa mesaj atacaktı falan. Gerek yok yani artık çalışmaya.
Hadi gidip duş alayım da yatayım artık.
İyi geceler.
 
---> Cansu.

Başıma neler geldi bir bilsen.
Bu gün dedim ama kötü bir şey olacak diye.
Çarpıldım resmen ya. Bildiğin çarpıldım yani. Allah al sana dedi.
Dur anlatıyorum.
Şimdi ben eve geliyordum. Bizim burada böyle bir tane camii var. Yıkıldı tekrar yapıldı falan. Saray gibi yapmışlar camiiyi hala yardımlarınızı bekliyoruz diye pankart asmışlar. Kutu falan koymuşlar önüne.
Bende içimden ''saray gibi camii yapmışsınız hala yardım bekliyorsunuz Allahım yarabbim'' diyordum ki. Donkkkk. Duran arabaya çarptm. Yani arabaya ben çarptıım yani. Bildiğin çarptım.
Düştüm sonra bir de üstüne. Bacağım falan çok kötü ya. Sıyrldı morardı falan.
Stres oldumm bir de başımda ağrıyor. Elimin üstüne düştüm. Elimde incindi herhalde.
Bir daha tövbeler olsun hiçbir şey söylemeyeceğim ya.
Hadi kaçtım ağryor her yerim.
İyi geceler :(
 
---> Cansu.

hahhah

Bugünkü bütün yorgunlugumu aldı bu haber Süpermiş ya ben arada böyle günlükleri takip edeyim xD
 
---> Cansu.

Geçmiş olsun ama dikkat bundan sonra camilerin yanından geçerken xD

Teşekkür ederim vallahi. Bir daha zaten camiinin önünden falan geçmicem :M

hahhah

Bugünkü bütün yorgunlugumu aldı bu haber Süpermiş ya ben arada böyle günlükleri takip edeyim xD

Komik mi yaa. Ağlayacağım ben burada. Her yerim ağrıyor. Kolum falan çıktı herhalde :M
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst