blooddrunk

---> blooddrunk

Bak şimdiden düzelmeye başlamış :)
Doğum günün kutlu olsun bu arada :pp
 
---> blooddrunk

İnanmıyorum çok teşekkürler ya :') Beni mutlu edebilmek bu kadar basit işte..

Her neyse 10-11 gün falan oldu internetsizim. Doğumgününde interneti kesilen tek insan ben olabilirim. O günden sonra neler oldu tek tek anlatmak isterim ama çoğu aklımda değil ya.Kısaca özet geçmek en mantıklısı herhalde. Bugünden başlayayım: Bugün Hollandalılar geldi buraya :/ Artık benim gitmem neredeyse imkansız gibi bir şey... Aslında istiyormuşum gitmeyi onlar gelince anladım. Her neyse hala bir şansım var. Bizim okulda 2. düzenlenen Comenius projesine adımı yazdırdım. 40 kişi adını yazdırdı sadece yarısı gidebilecek. Aslında bu çok çok daha iyi sadece Hollanda ile sınırlı değil hem. Fransa Bulgaristan ya da İtalyaya da gidebiliriz. Üstelik tüm masrafları,pasaport dahil,devlet karşılıyor. Bu hafta gitmeye hak kazananlar açıklanır. Aslında İngilizcesi iyi olanlar götürülecek. Geçen seneki İngilizce hocamla konuşsalar ben %100 giderim ama kısmet. Her neyse geçen cuma okulda güvercin yakaladım,,o kadar masumdu ki tutmaya bile kıyamıyordum. Bembeyaz tüyleri var ancak buna karşıt olarak simsiyah kanatları var. Harikulade bir şeydi ya. Neyse, bu hafta hiçbir şey söylemeden çekip giden arkadaşım geri döndü,bilmiyorum onunla ne yapacağım. Haa en önemli şeyi unutuyorudm,,benim okulda sesim hiç çıkmaz,her ne olursa olsun. Ancak geçen cuma tanımadığım birisi arkadaşıma kaba davranınca benim şarteller attı. Herkesin önünde bağırarak tartıştık ya,gerizekalı çocuk. Daha bir sürü şey olmuştur ama hatırlamıyorum. Ama bir şeyden eminim;16. yaşım bana uğur getirdi :)
 
---> blooddrunk

Imm öyle böyle şöyle işte.

O kadar yorgun oluyorum ki artık günlük yazmak bile zor gelir oldu.. Hem ne anlatacağım ki? Bilmem. Her neyse bursumu almama az kaldı,e önümüzde bayram da var gelsin paracıklar,tabi kitaplar da :) Aslında okunmamış ona yakın kitabım var ama bende bir şeyler alma hastalığı var sanırım. Hani öyle kıyafet,takı,toka,ayakkabı falan da almam,sevmem öyle şeyleri. Ne var ne yok kitap işte :) İster roman olsun,ister soru bankası olsun yeter ki kitap olsun :) Her neyse bahsedeceğim bir konu daha var bugün benim kuşumun doğumgünüüüü :) Vayy be 6 yaşına girdi artık bu demek oluyor ki bizimle birlikte 6. yılı. Vay be ben onunla birlikte büyümüşüm be,,ama olur da benden önce ölürse ben yıkılırım,cidden. Hiç unutmam 2 sene önce de başka bir kuşum yaşlılıktan ölmüştü,üstelik onu bunun kadar çok sevmiyordum da. O kadar ağlamışım ki çektiğim acılardan dolayı ben de ölmek istedim. Çok feci bir şeydi ya. Hatta diğer kuşumu ( bugün doğumgünü olan ) başka birisine vermeyi bile düşünmüştüm,yeter ki ben onun öldüğünü öğrenmeyeyim :( Cidden bir arkadaşım ölse sanırım bu kadar üzülmem...
 
---> blooddrunk

Aman Allahım biri beni öldürebilir mi,yine aynı şeyler yaşanıyor. Aralık yaklışıyor diye mi yoksa... Benim hüzün aylarım... Bugünün üstesinden gelelim gerisi kolaydır. Sakin ol. Tamam. Kalbini yorma. İlk işin bir şeyler yazmak olsun ki acın hafiflesin. Sakin.. Sakin.. Sakin.. Kalbine dikkat et. Onu unut. Bir an önce. Öyle bir şey duymadım ben,siz duydunuz mu? Duymadınız değil mi? Rüya değil mi bu? Birazdan uyanacağım ve bu gördüğüm rüyayı hatırladıkça kahkaha atacağım değil mi? Aynı şeyler tekrarlanıyor olamaz. İnanmamalıydım. Veya önceden fark etmeliydim. Hayır,intihar falan etmeyeceğim. O kadar aciz değilim. Kalbe dikkat. Ölmeyeceğim,hayır! Hatta yarın unutmuş olacağım. Nasıl? Nasıl? Nasıl? Nasıl? Diğerinin üzerinden bir sene geçti. Bugün ona dair son hatırayı da çöpe attım. Hayır,isteyerek değil. Gidip geri alacağım. Ben acizim,her şeyden insanlar neden beni kulanıyor? Neden bütün kötüleri ben buluyorum? Demek kumaymışım ha,üstüne üstlük dalga geçiliyor. Sakin. Unut. Kalbine dikkat et. Bir şey olmayacak. Unut unut unut,umut? Hiç umut varmıdır ki? Belki. Hayır. Teslim olma. Karşı çık. Bağır. Çağır. Sessiz olmak yok. Yapamıyorum. Yapabilir miyim? Ben iyi değilim. Belli oluyor sanırım. Birilerine ihtiyacım var. Acılar hafiflemeli. Ya da burayı bırakıp komple taşınmalıyım. Uzak bir yere. Mümkün olan en uzak yere. Olur mu? Bilmiyorum. Korkuyorum. İyi değilim. Kalbime dikkat.
 
---> blooddrunk

Ne kadar kötü bir gün geçirmişim ben böyle. Ama şimdi baktığımda üzülecek bir şey bile görmüyorum. Ben böyleyim kahretsin bir olay olduğunda ilk olarak çok fazla tepki veririm,üzülürüm. Bak şimdi bir şeyim var mı? Yok. Mutlu muyum? Evet. Şükürler olsun ki kalbime bir şey olmadı,bir de doktor kontrolleriyle falan uğraş işin yoksa. Her neyse. İşler yavaş yavaş düzeliyor. Dost,en kötü günde belli olurmuş ya. Vay be. Böyle bir şeye inanmazdım ancak bana bunu kanıtladı o. Dostum... Şimdi iyiyim,hayattan pek bir şey istemiyorum. Sadece kitap almak için yeterli miktarda para ve bol bol matematik soru bankası :) matematik çözmek bana çok çok iyi geliyor,resmen ilacım ya. Kaç defa ağlayarak,berbat durumdayken soru çözmüşümdür hatırlamıyorum bile. Gerçekten matematik bana o kadar iyi geliyor ki...


+

Bir önceki yazdıklarımda epey saçmalamışım,dikkate almayın :)
 
---> blooddrunk

O kadar değişken bir hayatım var ki... Bir günüm diğer günümü tutmuyor ama genellikle hep mutlu oluyorum. Geçen seneyi özledim,gerçekten... Dersleri kaynatabilmemizi,ders esnasında sürekli konuşmamızı... Bu sene hepsi yok oldu. Derste kimseden çıt çıkmaz. Birkaç -affedersiniz ama- gerizekalı hariç. Onlar kendi aleminde takılıyor. İlk sınavlar yaklaşıyor. Heyecan dorukta :) Bakalım ilk notlar nasıl olacak :) Geçen gece rüyamda yine şu çocuğu gördüm, ismini hala öğrenemedim :( Her neyse bana onlarca kitap almıştı ._. ♥ Vayyyy be :D Cidden sınıfına gidip de " bana kitap alacaksan çekinme yani" demek istiyorum :D Aptala malum olur derler ya,kim bilir benimkisi de bir hayal işte :D Bugün anlatacak bir şey yokmuş,gerçekten. Çarpanlara ayırma çöze çöze beynim binlerce çarpanına ayrıldı,gerçekten. Ha bir de " say say paraları say paraları say dedenin parasını say dedenin parasını say dedenin fesindeki paraları say..." var. Bıkmış durumdayım şu an. Uyuyom ben ya :D




(Dipte,sonda,deprosyonda bir not: orada uyuyorum olacaktı da bilerek uyuyom yazdım,yanlış anlaşılmasın :D Yine de bir hatam varsa düzeltin lütfen :) )
 
---> blooddrunk

Çok çok çok çok kötü bir gündü,kahretsin. O kadar şey üst üste geldi ki. Bugüne dair iyi olan tek şey sınav tarihlerinin belirlenmesi oldu. En azından düşünüp tasalanabileceğim bir şey oldu.

+Kötü bir şey fark ettim ben yaşlanmaktan feci bir şekilde korkuyorum. Hani öyle cildimin kötü olacak olmasından falan değil. Ya gözlerim ileri derece bozulursa da kitap okuyamayacak duruma gelirsem :O Korkunç.
 
---> blooddrunk

Kocaman bir yuh ile başlamak istiyorum ! :saskinkiz:
Cidden yuh , çünkü bu günlüğü (konuyu) açarken kalıcı olacağını düşünüyordum ,bir şeyler yazmayı sevdiğimden. Sonra bir ara forumun adını unuttum ( Dışlayın beni :uzgunkiz: ) İşte aradım aradım ve anca buldum.

Neredeyse 2 sene mi olmuş yazmayalı? Dün gibi sanki...
O zamanlar 16. yaşı sevinçle karşılarken şimdi 18. yaşımı tedirginlikle bekliyorum.
Hayat çok dengesizmiş o zamanlar, şimdi ergenlikten çıkmanın verdiği rahatlamayla her şey yolunda ( Çoğu zaman )
Tekrar yazmaya başlasam diyorum acaba kalıcı olur muyum? Denemek lazım, malum sınav senesi bu sene, içimdekileri bir şekilde kelimelere dökmem gerekecek...

Hayatımda çok şey değişti şu 2 sene içerisinde, gerçekten...Yazılacak çok şey var. Listesini yapmak gerekirse;

-En önemlisi Comenius Projesi kapsamında (nihayet!) Hollanda'ya gittim. Kelimeler bunu anlatmakta yetersiz kalabilir , hayatımda yaşayıp yaşayacağım en muhteşem tecrübe diyebilirim. Onlarca yabancı arkadaşım oldu ve ben onları çoktaaaan özledim.

-10. sınıfı hasarsız atlattım. İlk dönem biyolojim 45ti ama,şaka gibi hayatımda ilk defa karnemde 2 vardı! Nasıl bir hırs yaptıysam artık ikinci dönem 93 oldu, yüzyılın hırsı denilebilir. :3dth8:

-11. sınıf biraz sıkıntılı geçti. Comenius sunumu provaları için çok ders kaçırdım. Bir de baş sunucu ben oldum,aşırı stresliydi onca şeyi ezberden okumak, ama orada çok rahattım nasılsa ... 11 genel olarak deneme sınavlarım hep iyi, ilk 5, olmadı ilk 10'a giriyorum,benim için yeterli.

-Hala kitap delisiyim,muhtemelen 200 olan kitap sayım şu an 400 neredeyse (396) Okuyacak çok kitabım var ve ben ben hala alıyorum. Bibliyomanların da işi zor.

-Taşındık,en nihayetinde.

-Bunu nasıl yazacağım bilemiyorum ama kuşum öldü... Bir arkadaşı kaybetmişim gibi kalbimin yarısını da aldı ve gitti. Son günlerinde çok hastaydı zaten bir ara ölmesini ve kurtulmasını diledim,beklenmeyen bir şey değildi ama.... Ama.....

Daha neler neler olmuştur kim bilir , bu iki yıl içerisinde , aklıma gelenler şimdilik bunlar. Umarım yine kalıcı olabilirim, bir şeyler yazmayı çok seviyorum.

Bu yazı günlük değil anı gibi oldu ama ileride gün be gün yazmaya çalışacağım!
 
---> blooddrunk

Neyse neyse affettik.


Çok minnettarım efenim :kk:

Bugün ne oldu bir düşüneyim,

Malum , internetim sınırlı sanırım dün bitmek üzereydi onu bitirmek için sabah 6'ya kadar oturdum ve güzelim uyku düzenimi yine mahvettim. Ve hala bitmiş değil.

Öyle işte yeni uyandım , kitap okuyacağım birazdan. Şu sıralar çok Türk/Dünya klasiği okudum o yüzden şimdi kafamı yormayacak bir şey okuyorum : Sıcak Bedenler. İsmi bir garip olsa da zombi kitabı,fantastik severim ama şu son zamanda popüler olan vampir/kurt adam/melek tarzı şeyleri değil. Daha çok Tolkien , Patrick Rothfuss ya da George R. R. Martin ' i tercih ederim. Her neyse işte bu kitabın önce filmini izlemiştim ( bknz : Sıcak Kalpler ) Filmi aşırı olmasa da beğendim ve hayatımda ilk defa zombi kitabı okumaya başladım.Daha 50. sayfaya gelmememe rağmen altını çizdiğim çok cümle oldu, bunlardan birkaçı:

"...Dünyanın sonuna varınca, hangi yoldan geldiğiniz pek fark etmiyor." ( Sayfa 16 )

"...Göğüs kafeslerimizin çatlayıp açılmasını ve kalplerimizin birbiriyle kaynaşmasını istiyorum. Hücrelerimizin canlı kurdeleler gibi birbirlerine dolaşmasını istiyorum." ( Sayfa 26 )

"Yine sen oldun. Hiç kimsesin.
Geri geldin,hoş geldin." ( Sayfa 27 )


Yani şimdilik muhteşem giden bir kitap. Her neyse işte. Bugün daha yeni uyandığım için olan bir şey yok , o yüzden kitaptan bahsetmek istedim. Her şey yolunda ve henüz hastaneden aramadılar, umarım okullar açılmadan boş oda bulabilirler de bir an önce tetkikler yapılır ve tedavi olurum.

Kötü bir not: Dershane pazartesi açılıyor , hayatımda ilk defa dershaneye gideceğim. ( tam anlamıyla )
 
---> blooddrunk

Ve dershane başladı :3dgxk:

Aslında bundan pek mutlu olduğum söylenemez, meşhur sınav senesi de benim için başladı. Ama dershane genel anlamda iyi, 17 kişiyiz ve 11 kişiyle aynı okuldayım. Hocaları da çoook iyi,özellikle biyoloji,hayatımda ilk defa biyolojiyi isteyerek dinledim :vala_02:

Ama fizik kimya ve biyolojiyi üst üste koymaları iyi olmamış beynim sulandı biraz.

Güzelce not tuttum, şimdilik çalışma düzenim iyi geliyor ama kışa doğru sıkılacağım ve bırakacağım bir süreliğine, kendimden bu kadar eminim işte :O

Çok yüksek hedeflerim yok sonuçta ege mühendislik 450 puan istiyor, o kadar da yüksek değil, başarabileceğime inanıyorum. Sırf erasmus'a çok öğrenci gönderiyor diye ege'yi seçeceğim. Aslında 9 eylül'ü pek sevdiğim de söylenemez, özelde de okumayacağıma göre tek seçenek ege, ve tabi ki mühendislik. Zor olacak okuması, ama olsun. Ben ileride, yeterli parayı bir şekilde bulursam yaptığım meslek her ne olursa olsun ve ne kadar seversem seveyim bırakırım ve kitapçı açarım, parada gözüm yok,paranın benim gözümde tek değeri,yediğimiz yiyecekleri ve okuduğumuz kitabı almasıdır.

Her neyse işte imkanım olursa ileride mesleğimi bırakabilirim, ya da en istediğim şey kitap çevirmeni olmaktır, ingilizceye bayılıyorum,kitapları söylemeye gerek bile yok ve oturduğun yerden yapıyorsun ( evet,çok tembelim :vala_02: ) Tam bana göre bir iş,ya da kitap editörlüğü de olabilir, ya da çevirmenin yazdıklarını düzelten bir kişi daha vardı o da olabilir, tam bana göre meslekler :O

Neden sayısalı seçtim bilmiyorum,, mesela fiziği pek yapamıyorum ( her dönem 4 geliyor ) ama uğraşmayı seviyorum, belki ondandır.

Her neyse yeter bu kadar. Yoruldum bayağı, gerçi beynim yoruldu işte . Bugünlük bu kadar yetsin hadi :3dth8:
 
---> blooddrunk

Vay be, her şey o kadar hızlı gelişti ki !

Şu an hastanedeyim, yatış için beklediğimi yazmıştım daha önce nihayet boş oda bulabilmişler ve buradayım.

Çok sıkıcı , benim için berbat olacağını düşünüyordum. Ama doktorum çook anlayışlı biri çıktı, bir de 18 yaşıma daha girmediğim için çocuk hastanesindeyim ve her yer rengarenk, sevdim burayı.

Ve en iyisi beleş internet :3dth8: Canım sıkılmıyor en azından, hastaneler kasvetli yerlerdir ama şu an pek öyle değil.

İşin ciddiyetine gelirsek, gelip gidip tahlillerimi yapıyorlar. Şimdilik canımı sıkan bir şey olmadı ve umarım olmaz,,korkuyorum aslında ama..... Neyse

Dershanedeyken annem aradı hastanede boş yer varmış diye,, apar topar gittik hastaneye :O

Neyse şimdilik her şey süper, 11de kan tahlili olacak sonra uyuyacağım.

Umarım hiç bir sorun olmaz, hayatım daha güzeel olur!
 
---> blooddrunk

Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum.

Çok arkadaşım vardır. Ama dost kara günde belli olur derler,ne güzel derler.

Kimse arayıp sormadı, kendi grubumdaki dostlarım hariç.

En iyi arkadaşım dediğim insan son günlerde benden soğumaya başlamıştı, yeni bir ortama girecek, streslidir dedim alttan aldım ama olacak şey değil,sanırım o kadar sıkıcı birisi oldum ki benimle takılmak dahi istemiyor...

9. sınıftaki can dostum dediğim kişi hastaneye yatacağım dediğimde takmadı bile,fazla söz etmek istemem.

Bu, yani onlarca arkadaşım hatta can dostum dediğim kişi var ama sadece 4 tanesi aradı,sordu sürekli.

Sadece 2 kişiye haber vermek istemedim onlar çok hassas, çok etkilenirler diye, ama haberleri olsa eminim ikisi de , bırak aramayı direkt gelirlerdi.

Hastanedeyiz, malum apar topar geldik bir sürü eksiklerimiz var, o semtte teyzem oturuyor diye onu aradık ihtiyaçlarımızı getirebilir mi diye, o ise başka şehre gitti, bizim orada olduğumuzu bile bile...

Ben mi çok alınganım / hassasım yoksa insanlar gerçekten değişiyor mu bilemedim,, kim olsa kırılır değil mi bu durumda?

Bilemiyorum, bilmek istemiyorum....
 
---> blooddrunk



Günlüğüm benim için çok değerli, bu yüzden yazı tipi değişikliği yapacağım ve yazdığım her gün bir şarkıyla başlayacağım ki duygularımın anlaşılması daha kolay olsun...

Hüzünlü olduğum için bu şarkıyı dinliyorum ya da bu şarkıyı dinlediğim için hüzünleniyorum,bilmiyorum. Ölmeden önce yapılacak şeyler listesi yapacak olursam ilk sırasında soğuk rüzgarların estiği bir ülkede geceleyin bu şarkıyı dinlemek olacak...

Çok karamsar hissediyorum, karamsar olmaya gerek yok ki, bir şey olmadı sonuçta. Ergenliğin son demleri işte...

Sınav yaklaşıyor, heyecan henüz başlamadı. Başlamaz umarım.

Her neyse.

Çok hüzün dolu bir gün gibi. Eski günler aklıma geldi... Eğer Tanrı beni duyabiliyorsa sadece tek bir dileğimin kabul olmasını isterim : Öldükten sonra eski anılarımı ( iyi/kötü ) tekrar yaşayabilmek... Umarım çok şey istemiyorumdur.

Ben geçmişte yaşayan kızım , hiçbir zaman anı yaşamadım ve eminim 3 yıl sonra bu günlerime özlemle bakıyor olacağım.

İlginç.

Ben niye anormal olmak zorundayım, bilemiyorum.

Her neyse...

Söylenecek çok şey var, zamanı geldiğinde.

Biriktirmemek de gerek...​
 
---> blooddrunk



"...Ölüm bize aşıksa bu bizim suçumuz değil. "

Baştan söyleyeyim ben sinestezik ' im ... En basitinden, müzikleri koklayabiliyorum ya da tadabiliyorum. Bir şeye sadece dokunarak tadını büyük oranda hissedebiliyorum. Hastalık mı değil mi bilmiyorum ama ben memnunum bundan.

Benim için çoğu sayının rengi de vardır,cinsiyeti de (hepsinin değil) İlginç bir şey ve ben cidden memnunum.

Her neyse, bu şarkı çok güzel kokuyor,haddinden fazla. En güzel anılarım da aynı böyle kokuyor...

Bazen nereden çıktığını bilemediğim kokularla karşılaşsam da bazı zamanlarda bu koku-müzik eşleşmeleri çok bariz olabiliyor. 10. sınıf güzel anılarımın ya da dinlediğim şarkıların o sıralar kullandığım parfüm gibi kokması örnek olarak verilebilir.

Bunu neden anlatıyorum, bugün eski anılarım fazlasıyla rahatsız etti beni, iyiler ve tabii kötüler...

Merak ediyorum öyle davranmasaydım şu an hayatım nasıl olurdu, daha mı iyi yoksa yine bataklığın dibinde mi?

2 senede kendimi çok zor toparladım, hayatım her yönüyle normale dönmüş gibi. Gibi.......

Her neyse.

Çoğu kişi günlüğüne o gün olan olayları,önemli şeyleri yazmayı tercih eder. Ben ise o günkü duygularımı yazmayı severim,benim için daha önemlidir.

Arada böyle oluyor, zamanında mazoşisttim artık atlattım sayılır ama dediğim gibi arada böyle eski şarkıları açıp eski anıları canlandırırım, ne kadar canımı yaksa da...

Söylenebilecek daha fazla bir şey yok sanırım, bu günlük...

Tek korkum geçmişten ayrılamam yüzünden geleceğimi de kaybetmem....


 
---> blooddrunk



Ah,dert ortağım...

Hüzünlü bir gün daha...

Lafı uzatmayacağım, yaklaşık 2 ay önce bir yabancıyla tanışmıştım ( Hırvatistan'dan ) Kafa yapımız, o kadar aynı ki... Tanrının bana vermeyi unuttuğu kardeş gibi... ( Bir ayracın üzerinde görmüştüm bu yazıyı )

Fakat tanıştığımız günden bugüne dek onunla bir defa iletişim kuramamıştım, günde rahat 10-20 tane mesaj gönderirdim bana dönsün diye, korktum çünkü son konuşmamızda kendini hiç de iyi hissetmediğini söylemişti.

Bugün, hiç beklemediğim anda twitter'dan mesaj yazmış,şaşırdım,üzüldüm, ağladım...

Yazdığı mesajı umarım yanlış anlamışımdır, yanlışlıkla yazmıştır ya da yanlışlıkla bana göndermiştir...

İngilizce , Türkçe gibi değil ki bir cümlenin bir sürü farklı anlamı olsun, ne yazıldıysa o...

Tanrım lütfen yanlış anlamış olayım, lütfen mantıklı bir açıklaması olsun.

Bir arkadaş daha kaybetmek istemiyorum...

Duygularım şu günlerde çok karmaşıktı , iyice karıştı... İşin içinden nasıl çıkacağım?
 
---> blooddrunk



O arkadaştan hala haber yok, hala üzülüyorum,ölesiye üzülüyorum.

Bugün çok fazla yazamayacağım,, çünkü söyleyemediğim çok şey var...

Arkadaşları kolay bulunuyorum ondan da kolay kaybediyorum...

Bunun bir çaresi olmalı ya gelen hiç gitmemeli ya da hiç var olmamalı bile hayatımda...

Hüzün, hüzün, hüzün...

Daha fazla yazamayacağım...​
 
---> blooddrunk

Dayanamadım, tekrar geldim yazmak için...

İçim nasıl kan ağlıyor bir bilsen,dert ortağım.

Gündüzleri hiçbir sorun yok günüm gayet normal geçiyor, gülüyor eğleniyorum ama akşam olduğunda kasvet basıyor resmen, ölecekmiş gibi oluyorum, ki geceleri de çok severim...

Başka şeylerden de bahsetmek istiyorum ama, iyi olan şeylerden...

Arkadaşlarımı kolay kazanıp ondan da kolay kaybettiğimi söylemiştim.

Şimdilik ufak bir grubumuz var, 5 kız. 2'si yanıma geldi bugün, 2'si de gelemediği için aradılar, hasta ziyareti ... Ne mutlu oldum, bir bilsen.

Ufacık şeylerden bile mutlu oluyorum, hem de çoook.

Ama bir o kadar da beni üzen arkadaşlarım var, her neyse yine o konuya girmeyeceğim.

Laf aramızda kalsın, diyetimi bozdum bugün :YYY: Bozdum dediğim, arkadaşlarım geldiği için annem fanta falan koydu, ben fantayı görünce deliriyorum :vala_02: Sadece bir bardakçık :3dth8:

Her neyse ciddi olalım, hayatım boyunca hep fazla kiloluydum ( öyle takıntılı kızlar gibi değil, kilo fazlam hep vardı ) Kendimi bildim bile kiloluyumdur, ama şükürler olsun o kadar da göstermem kilolarımı, okulda bir kız var, benden rahat 20-25 kilo zayıf ama görünüşü benim 2 katım kadar , en azından ben göstermiyorum.

Hastanede bana iki olasılıktan bahsettiler; ya kilo aldığım için hastalığım oluştu, ya da hastalığım bana kiloyu aldırıyor ( ki doktorlar ikinci olasılığın olduğunu düşünüyorlar, çünkü neredeyse hiçbir şey yemiyorum, yeme bozukluğum var biraz) Yine de diyetisyene gönderdiler ve ilk önce zayıflamam gerektiğini eğer kilo ,hastalığı oluşturmuşsa hastalığım geçeceğini söylediler, eğer ki ikinci olasılık ise tek yol ameliyat...

Öyle işte, diyet iyi ve buna diyet demeye bin şahit ister çünkü gayet doyuyorum ve bazen hepsini yiyemiyorum bile....

Bunları anlattığım iyi oldu , kafam biraz dağıldı , kendimi daha iyi hissediyorum şimdilik :)

Not: Nasıl kan almışlarsa artık morluklar geçeceğine daha da fazlalaşıyorlar...​
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst