bir arşivde benden inanılmaz fıkralar

Ögretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batimizda ege denizi varsa
BEN KAÇ YASIMDA OLURUM..?
Arka siralardan bir parmak kalkar:
- Kirkdört ögretmenim..
Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
- Dogru..Ama nasil bildin.?..
- Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak bir agabeyim var;tam
yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile çarpinca sizin yasiniz çikiyor....
 
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
 
Akıl hastanesinde bir gün delilerden biri koşarak doktorun yanına gelmiş.
Doktor Bey çabuk bizim koğuşa gelin demiş.
Doktor gitmiş, delilerden bir tanesi kendini ayaklarından tavana asmış öylece duruyor.
Doktor ne bu? diye sormuş.
Doktoru çağırmaya giden deli cevaplamış, Doktor Bey bu zır deli kendisini ampul sanıyor.
Doktor kızmış, olurmu öyle şey hemen indirin onu aşağıya.
Yine aynı deli, " Doktor Bey o zaman da biz ışıksız kalmazmıyız!!!"
 
Uy sevgili uşağum Dursun
Allah´ın selamı üstine olsin...
Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun ! Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum. Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde. Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum. Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum. Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormuş öyle dedi. Bizim köye findukçularin Temel´i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur.. Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş. Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, “Uy uşağum ne edeysun orada ?” demiş. O da hava turumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş. Çok akilli uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akilli degildun!
Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum..
Baki Hudaya emanet ol.
Baban
 
Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."
 
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmis gezdiriyormus. Arkadasi Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karismayrum...
 
Temel Istanbul a ilk kez gelmis ve Bebek koyunda methedilen sinek bari arayip
durmus. En sonunda sinek bari bulmus ve içeri girmis. Içkisini içerken kendi
kendine düsünmüs "Ya bu sinekli barin ne özelligi var herkes methetti hiç bir
özelligi yok". Ihtiyaçtan tuvalete gittiginde bir de ne görsün pisuvar
altindanmis ve piril piril parliyormus; "Demek buranin özelligi buymus..." demis.
Geri dönüp içkisini içmis. Ertesi aksam yine gelmis. Içkisini bitirince tuvalete
gitmis ki altin pisuvar orada yokmus. Kizgin bir sekilde geri dönmüs. Barmene
çatmis : "Hani buranin altin pisuvari kardesim bir özelliginiz vardi o da yok
simdi". Barmen kenarda duran iri yari adama seslenmis : "Sadullah abi gel dün
aksam senin saksafona iseyen adami buldum".
 
Temel ile Dursun bir gün parasüt tatbikatina katilmislar. Diger paraşütçüler
gibi onlarinda uçaktan atlama siralari gelmis ve kendilerini bosluga
salıvermisler. Temel in paraşütü açilmis ancak Dursun un ki açilmamis.
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu meret açılmayi da!..
Temel :
- Ula Tursin yardimci parasüti aç usagum!..
Dursun yardimci parasütü açmaya çalismis fakat o da açılmamis ve
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu merette açilmayi.
Temel :
- Bos ver usagum nasul olsa tatbikattayiz...
 
Temel bir gün Trabzon da is ve isçi bulma kurumuna gider.
Memur : Daha önce ne tip islerle ugrastiniz?
Temel : Kaplan avcisiyim...
Memur : Trabzon da kaplan ne gezer be adam?
Temel: Ula bende onun için issizum ya...
 
Temel bir gün çocugunun defterine bakmis ama hiç yazi görememis. Birgün
okula gitmis bakmis, yine yazi yok. Sonra ogluna sormus :
- Defterinde neden yazi yok?
Çocuk cevap vermis :
- Ögretmen tahtaya yazdi mi yaziyom, sildi mi siliyom...
 
Temel ile Dursun ormanda kamp kurmuslar. Bir ara Temel Dursun a seslenmis,
- Dursun su ormanin güzelligine bak...
Dursun söyle bir etrafina bakmis,
- Agaçlardan birsey göremiyorum ki...
 
Iki laz çiftimiz vardir. Temel ile Fadime, Idris ile Emine...
Temel, Idris e gitmis "Idris, ben es degisme diye bisi duydum, deneyelim mi?"
demis... Idrisin de aklina yatmis, konuyu karilarina da açmislar, onlarin da
onayini alinca bu isi yapacaklari tarihi belirleyerek ayarlamislar... O gun gelmis,
gece olmus, herkes isini bitirmis, Temel cigara yakmis, Idrise dönüp "Idris yaw,
bizim karilar simdi ne yapiyordur acaba?" demis.
 
Marketin birine bir turist gelmis, bir seyler almis, kasada ödeme yaparken,
kasiyere cebinden 100$ çikartip vermis. Kasiyer paranin sahte olmasindan
süphelenerek paranin orasina burasina bakmaya baslamis ama bir türlü emin
olamamis. Bakmisböyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel e uzatmis.
"Bir de siz bakar misiniz? Ben anlayamadim..." demis. Temel paranin bir altina
bir üstüne bakmis sonra tezgahin üzerine atmis ve "Bu para sahte" demis.
Herkes sasirmis ve nasil anladinbu kadar çabuk demisler.
Temel de, Çok kolay, bunun üstünde Atatürk resmi yok. demis...
 
Temel Üniversite de profesörmüs ve çekirgeler konusunda bir arastirma
yapiyormus. Prof. Temel in arastirma notlari :
1.gün
- Çekirgenin 1 ayagini kopardigimizda, zipla deyince zipliyor.
2.gün
- Çekirgenin 2 ayagini kopardigimizdazipla deyince zipliyor.
3.gün
- Çekirgenin 3 ayagini kopardigimizda zipla deyince zipliyor.
4.gün
- Çekirgenin 4. ve sonuncu ayagini kopardigimizda kulaklari duymuyor..
 
Temel Dursun a arabasinin öyküsünü anlatiyordu :
Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli
güzel bir bayan durdu ve beni arabasina aldi. Bir süre gittikten
sonra kadin arabayi kuytu bir köseye çekti. Mini etegini iyice
yukari çekip, dudaklarini islatti ve "Benden ne istersen
alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim.
Dursun : iyi etmissin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi.
 
Bir gün Temel le Dursun 2 katli otobüsle yolculuk ediyomus. Temel
cep telefonunu çikartip alt kattaki Dursun u aramis.
- Orada havalar nasil Dursun kardesim?
- Bizim söför uyumus otobüs kendi kendine gidiyo valla Temel cigim...
- O dabirsey mi Dursun? Bizim katta söför bile yok. Otobüs kendi
kendine gidiyo...
 
Dursun Temel e sormus :
- Usagim oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Temel : 100 tane yerim valla...
Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi
oruçsuz yersin...
Bu espri Temel in acaip hosuna gitmis.Yolda Cemal i görmüs ve hemen sormus
- Usagim oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Cemal : 50 tane yerim ben...
Temel : Tüh be usagim 100 deseydun sana müthis bir espiri yapacaktum...
 
Almanya daki Dursun Temel den hem kendini hem de köyü hatirlatacak bir
hatira fotografi ister. Temel de Dursun un çok sevdigi iki ineginin arasinda bir
fotografini çektirerek Dursun a gönderir. Dursun mektubu aldiginda fotografin
arkasindasu yaziyi okur : "Ortadaki benim!"...
 
Temel bir gün Dursun a gidip,
- Dursun, senin makinen var bana 12 tane vesikalik gerekiyor çeker misin?
demis. Dursun da,
- Çekerim ama benim makine boydan çeker vesikalik nasil olacak. demis ve
baslamislar düsünmeye. Sonunda Dursun unaklina birsey gelmis ve,
- Temel, sen sahile git kumu kaz içine gir omuzlarindan asagisi görünmesin
böylece vesikalik olur.... tamam demis Temel, Dursun makineyi almak için eve
giderken o da sahile gitmis, 12 tane çukur kazmis. Dursun gelmis,
- ***** niye 12 tane çukur kazdin? Ben 12 tane makine getirmistim...
 
Temel arkeoloji profesörüdür ve Amerika da gerçeklesicek bir konferansa davet
edilir. Konferansa katilir. Amerikalilar anlatmaya baslar,
- Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 25 metre asagi indik ve telefon kablolari
bulduk. Öyleyse bizim atalarimiz asirlar önce telefon kullanmislardir. Sira
Türkiye ye gelir ve Temel baslar anlatmaya,
-Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 50 metre asagi indik ama birsey bulamadik.
Buradan su sonuca ulastik... Atalarimiz asirlar önce cep telefonu
kullanmislardir...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst