"Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

GİTME KAL BENİMLE

Haberin yok
Her gidişin
Karanlığıma açılan kapımdır
İçimdeki gülümsemenin
Yüreğimdeki çocuğun suskunluğudur
Gitme
Kal benimle

Sana yıldızları toplayacaktım daha
Mavi yıldızlı geceyi örtecektim üstümüze
Yakamozları seyrederken
Şarkımızı dinleyecek
Saçlarını dolayacaktım parmaklarıma
Gitme
Kal benimle
Sabahın kıyısında oturup
Martıları besleyecektik avuçlarımızda
Güneşin ilk ışıkları yüzümüzü aydınlatacaktı
Uzaktan bakacaktık şehre
Kalabalık sokakların kaldırımlarında
Seksek oynayacaktık
Gitme
Kal benimle


Daha yağmurlarda
Kumsalda yürüyemedik
Ay ışığında saçlarını görmedim
Avucunun içini bir kere daha öpmeden
Gitme
Kal benimle
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

En acıtanı ne biliyor musun ?..

... hani o gidişlerin var ya... sessizce... suskun ...

... kırılan sen olduğun halde... kendisiymis gibi... hani o arkasına dahi bakmadan gidişleri...

hani senin "o an" "oracıkta" "ancak" arkasından baka kaldığın...

anın durması için yalvardığın, tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığı an varya, hani yapabilsen o merdiveni, hani yapabilsen o kapıyı, hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an...



...o işte...en acıtanı o...



...hani o tıpkı elinden düşen en sevdiğin, en güzel "şeyin gibi"... hani o tıpkı tutamadığı gibi...

hani o tıpkı tüm gidenlerde yaşadığı gibi... hani o bir ince sızı varya içe içe akan... hah işte...tam öyle incecik... yırtarak kayan... düşen kanatan...

acıtan.. tutamadığın... parçalanan... tuzla buz olan... zamana savrulan... zamanda akıp giden...

hani o zamanla catistigin ama zaman içinde yok olmayan herkesin inandığı o kocaman ...

"zaman her şeyin ilacıdır" yalanı ... bunun bir yalan olduğunu tekrardan hatırladığın an... ve kendini kandırmaya başladığın an ... istemeye istemeye inanmaya başladığın an...



o işte...en acıtanı o...



...ama senin orda oldugunu hep bildiğin ...
...ama senin hep hissettiğin...

...ama bir dahası olmayan...
...ama zaten hiç senin olmayan...

...ama senin hep bildiğin...
...ama senin hep hissettiğin...

...ama bir daha sana geri gelmeyecek olan...
...ama buna rağmen

...gelmeyeceğini bile bile senin beklediğin...
...o işte...en acıtanı o...

... sonra o kocaman kocaman, akıp gitmek bilmeyen zaman...


... o durduramadığın an' ın karmaşası tezatlığı...
...kördüğüm oluşu...

... o "acabalarla" , "keşkelerle" dolu soruların ...
... içindeki kısır döngülerin...
... ve o an ...

... hiç bir şey yapamamanın çaresizliği...
... o işte...en acıtanı o...

...belki de sadece çaresizliğin...
...çaresizliğim...lütfen beni artık acıtma...!
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Unutmadım, unutamadım seni,o öldüren sevgini,
Vazgeçmedim senden umudu kesmedim gözlerinden,
Bekledim doğan güneşle, belki o getirir diye seni,
Karanlıkta yıldızlara sordum, yoksa onlar mı getirirdi sevdiğimi.

Durmadım,yılmadım kalbimden, kalbine duyurana kadar sevgimi,
Bitiremedim, nefret etsem bile bu yok eden özlemi,
Canımı yoluna verdim, yıkılmamak için savaştım, ah bir görsen beni,
Ben seni sevdim, ben sana kaldım, yeter artık çağır şu yüreğimi.

Elimden gelen sadece büyük bir haykırış,
Umutsuz belki, bir ihtimal bile olmasa da bu yakarış,
Neden bir tanem, neden, gelsen şimdi biter her acı yine kalplerde barış,
Sevgiye senin ki, hadi bir kalp bağışla bana, sanadır bu yalvarış.

Görmüyor musun bitiyorum sensiz, eriyorum bir mum gibi,
Hadi ateş ol tekrar yak beni, hatırla hor görme geçen günleri,
Boş kalmasın anılar kalmasın yaşanmışlığıyla, koparma içimden,
Bitsin bu ayrılık, ellerimi tut yine sen değil misin ki yaşamımın tek sebebi.

Koş tekrar benimle aynı hayallere, sımsıkı tut bırakma benim gibi,
Ben seni tutarken kaybetmemek için, yakala hadi attım sana kalbimi,
Gördün mü ışığı geleceği gösteriyor şimdi, ayrılmayan ikimizi, bitmeyecek sevgimizi,
En güzel duyguların başladığı, senin bana gelen en saf halini.

Anladın mı seni seven bir kalp var yeryüzünde, seni arayan,
Buldun mu şimdi aradığını, yalnızlığın hain kollarında,
Verdin mi kararını, uyandıracak mısın beni bu kötü rüyadan,
Açacak mısın kollarını, yeniden ısıtacak mısın benimle varlığımı, yine her an.
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Sonsuz MutLuLukLar DiLérim
Séni Bir Yérdén Tanımıyor Gibiyim !
éLimde CéphanéLérim..
Gérisini Boşwér Bén HaLLédérim
Kim oLduğuna Emin mi Yüréğin ?
Séni BuraLarda Unutuyor Gibiyim..
KaLbimdé MéyhanéLérim
Bén EğLénirim, İçimdé Hép EğLénirim !
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.


AYRILMAYALIM
Yine vakit geldi.
Saatler ayrılığa sıfır var.
Tren düdüğünde çığlıklar.
Genzimde acımsı bir tat
Bakışlarım kah yukarıda kah yerde
Keskin bir metal yankısı gözlerinde
Gözlerim sana değmeğe görsün.
İçimde bir yaylım ateşi başlar
Ölür müsün, öldürür müsün..
Tekerlekler raylara vurur,
Zaman susar, hasret bağırır.
Önce yavaşlar yaşam.
Sonra tümden durur.

Ağlayamam.
Yürüyemem.
Bakamam ardından
Ben, beni oracıkta bırakıp
Raylara atlarım.
Tren düdüğü yakar içimi
Tekerlekler raylara vurur
Yokluğun bana...
Ben sende parça parça olurum
Ayrılmayalım neolur,
Bir daha ayrılmayalım
Sensiz ben ölürüm.
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Suskunuz...
Hem de çığlık çığlığa bir suskunluk bizimkisi...
Bu konuşacak bir şeyimiz olmadığından değil. Konuşmaya çalıştığımız şeylerin,
alıştığımız yalnızlığımızdan uzaklaştırması aslında bizim korkumuz...
İkimizde cesaret edemiyoruz. Öylesine alışmışız ki içimizde büyüttüğümüz
yalnızlığımıza. Seviyoruz onu. Bekli de yaşandığında yok olacağı korkusu bizi
tereddütte düşüren. Kaybetmekten korkacağımız bize ait bir şey oluşturma
kaygısı...
Sen yapamadığın hamlenin, hayatın boyu inanmak istediğin değerlere sahip gibi
gördüğün düzeni yok etme girişiminden Başka bir şey olmayacağını düşündün hep...
Bense yılların verdiği bir alışkanlıkla içinde var ettiğim bana daha fazla acı
vermemek için susmayı tercih ettim...
İçimden çığlık atarak susuyorum... Susuyorum... İçimde o kadar güzelsin ki...
Sana susuyorum...
Demiştim ya "yüreğim susmayı öğreniyor". Aslı yok. Sevdiğini anladığında içinde
duyduğun çığlığın yankısı hiç bitmiyor. O hiç susmayacak... Her gün, her saat
bana haykıracak, bağıracak, parçalayacak içimi. Benimse yüzümde o gülümsemem yer
edinecek tekrar...
Her soğuk üşütemediği gibi, her ateş de yakamazmış insanı... Üşüyorum; alev alev
üşüyorum... Hani saatlerce sessiz, tek kelime etmeden sana bakışlarım var ya;
gözlerinde beni ısıtacak olan anlamları yakalamaya çalışma çabamdan başka bir
şey değil...

Ve her yakaladığımda kaybettiğimi hissetmemden öteye gitmeyen bekleyişler... Ve
her kaybettiğimde yeniden yakalama çabam..
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

BUGÜN ANLADIM

Bugün anladım neden ayrıldığımızı,
Neden böyle ayrı bırakıldığımızı,
Sevginin yetemeyeceği şeyler varnış,
Mutluluk her aşkta daim olmazmış…


Anlayamamıştım , neden böyle olduğunu,
Bizi saran büyünün neden bozulduğunu,
Bugün gördüm aşkım, sevginin nasıl yorulduğunu..
Niçin her aşkın sonunun gözyaşı olduğunu…

İlk zamanlar sana çok kızmıştım,
İnan bana her gün ağlamıştım…
Gördüğüm, ayrılıkla biten sevda masalından sonra,
Kırgınlığım geçti aşkım,
Ağladığım için şimdi çok pişmanın…

Şimdi yanımda olmasan bile,
Biliyorum ki kalbin hala benimle…
Çok teşekkür ederim canım, beni çok sevdiğin için…
Uğruma, hayatından vazgeçtiğin için…
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Evet, yine sensizim bu koskocaman odada.
Yine yoksun yanımda
Yine aldım elime kara defterimi seni anlatıyorum, ağlayarak
Benim duman gözlüm diyorum bırakmaz beni
Çıkar gelir bir yerlerden alır götürür beni
Sever beni diyorum ama
Yoksun işte gelmiyorsun
Açmıyorsun kapıyı bir türlü
Ben yine kandırıyorum galiba kendimi
İlişkimizde olduğu gibi
Yok, olan seni var saydığım gibi
Olmayan ilişkimizi yaşatmaya çalıştığım gibi
İşte yine yoksun
Boşuna çabalıyorum belki de
Olmayan bir şey için boşuna
Bakma yüzümün hep güldüğüne
Bakma yıkılmaz gözüktüğüme
Sen beni hiç ağlarken gördün mü?
Görmedin görmeyeceksin de
Ben senin karşında ağlayıp ta sana aciz olduğumu göstermeyeceğim
Kalbim git koş kollarına sarıl bırakma onu dese de
Gelmeyeceğim sana bilirsin ne kadar inatçı olduğumu
Bilirsin yapmayacağım dediğim şeyi yapmayacağımı
Git hadi bırak beni bırak ta yeni sayfamı açayım
Senin olmayacağın beyaz sayfayı ..
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Kırılmış saatlerde vuruluyorken
Gözleri sana deliler gibi kırılıyorken
Sanırım aşk sehpası kurulmuş duruyorken
Tekmeledim ayağımın altındaki denizin yüreğini
Denizler gibi kanadım suyun akışında
Yürek vuruşlarında bir kereliğine değil
Binlerce kere ölmeye yatışın kıvranışında
Son burdaydı ve sanki gelişindeydi diye
Sonsuzca günbatımını izleyişimde...


Günbatımında sonsuzluğa koşan bir aşk
Mavisiydi ellerin kavuşmasındaki o gizem
Eşzamanlılık yoksa bir delirmenin eşiği
Aşkınam, sendeki güzelliğin bendeki beşiği
Tamam, olur, peki`lere koşan bir şaşkınam.....


Yalnızlığında bir denizin çığlığı gibi
Koşuyor umutlarım sensizliğin uçurumunda!..
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Ve…

Haziran gibiydi çocuklar yakmayan sıcaklıklarıyla. Yüzlerinde yüzlerce iklim alabildiğine savunmasız.

Ürkek ve masum

Ve…

Böyle temizken hayat ne büyük günah işledik büyümekle.

Hani diyorum ya; umuda gülümse hep. Aç gözlerini yosun tutmuşsa da zaman aldırma !
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Ne istiyorum biliyor musun? Beklemediğim bir anda yanıma gel istiyorum. Gözlerinin içine bakıp saatlerce susmak istiyorum. Nefesini dinlemek,kokunu içime çekmek istiyorum. Sevdiğin şarkıları dinleyelim istiyorum. Özlediğimde bile yanımda ol istiyorum. Her dokunduğunda kalbim yerinden çıksın istiyorum. Sarılıp ağlamak istiyorum. Senin olan her şeyi sevmek istiyorum.

İnsanlara anlatamayacak kadar kıskanıyorum seni. Başını koyduğun yastıktan kıskanıyorum. Ne bileyim,sesini kimse duymasın istiyorum. Sadece beni sev istiyorum.

En çok sinirlendiğimde bile bana tahammül edebilmeni seviyorum. Saçma sapan sözlerimden sonra “seni seviyorum” diyebilmeni seviyorum. Her şeyinle seviyorum seni. Eğer olmasaydın belki de hala yastığa kafamı koyduğum an uyuyor olurdum. Hiç hayalini kurmadan.

Öyle çok şey anlatmak istiyorum ki,yapamıyorum. Ne hissedersem hissedeyim bir “özledim” kelimesinden ileriye gidemiyor söylediklerim. Bu şehirden de,sana ait olmayan her şeyden de nefret ediyorum.
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Kimsenin Cesaret Edemediği Bir Dağa Tırmandık Biz Seninle
Kaçak Ben Ne Yorulmana İzin Verdim Senin Nede Durup Aşağıyı Seyretmene
Bizi İzleyenler Vardı Her Yerde Senin Aklın Hep
Daha Önce Deneyenlerdeydi
Ben Ne Korkmana İzin Verdim Senin Nede Benden Vazgeçmene



Kimsenin Cesaret Edemediği Bir Dağa Tırmandık Biz Seninle
Anlattın Tutunamayıp Düşenleri
Ben Ne Elimi Bırakmana İzin Verdim Senin Nede Bana Güvenmemene
Çocukluğunda Hiç Görmediğini Söylediğin Uçurum Çiçekleri Vardı Zirvede
Ben Çocukluğumda Çıplak Ayak Gezdiğimi Anlattım Sana
Keskin Kayalıklar Üzerinde
Ve Ne Benden Utanmana İzin Verdim Senin Nede Bana Hükmetmene


Bembeyaz Karlar Vardı Zirvede Ve Bir O KadarDa Ayaz
Kardan EvlerAdamlar Yaptık Birlikte
Sen Bana Diğer Adamları Anlattın Bende Sana Diğer Kadınları
Ben En Çok Kardan Adamı Sevdim
Sende EnUkala Olanı Ve Sen Öyle GüzeldinkiZirvede
Ne Aldatmama İzin Verdin Sana Nede Yalan Söylememe


Artık Kimsenin Erişemediği Bir DağdayızSeninle
Ben Şimdi Kaçağım Yaklaşan Sesler Var Bir Yerlerde
Ve Teslim Olduğumu Söylemem Sebep Olamaz Buradan İnmeye
Bu Dağa Çıkarken Daha Önce Hiç Yaşamadığını Söylediğin
ŞeylerÖğrettim Sana Rütbelerimi SanaVerdim
Artık Kontrol SendeYüreğimse Ellerinde
Yoksa Ben Ne Bırakıp Gitmek İsterim Seni Nede İzin Veririm Gitmene
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Kavga edelim istiyorum
nokta.gif


Dışarda bağıralım
virgul.gif
çağıralm birbirimize
nokta.gif
Sana tokat atayım ama sen bna vurmaya kiyma
virgul.gif
kiyama
nokta.gif
Elin kalkmasın bana
nokta.gif
Sonra ben tam arkami dönüp gidecekken kolumdan tut
virgul.gif
sıkıca çek kendine
nokta.gif


"Sen benimsin nereye gidiyosun aptal!" diye
nokta.gif

nokta.gif
nokta.gif
nokta.gif

Özür dilerce bakaym gözlerine
nokta.gif
Ama sen beni çoktan affetmiş ol
nokta.gif

Öyle aşkımız olsun ki
virgul.gif
kavga ederken bile kıskansn herkes
nokta.gif


Bir mesaj at
nokta.gif
nokta.gif
nokta.gif
mesela
nokta.gif
Sevineyim ben de
nokta.gif
Atamadığında dayanamayıp triplere gireyim
nokta.gif

Ama ne olursa olsun 'bitti' kelimesi geçmesin
nokta.gif

Hadi
virgul.gif
yazdık
nokta.gif
Sinirle oldu diyelim
nokta.gif

Ama Sakın başkasının olma
nokta.gif
nokta.gif
nokta.gif
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Bu kadar erken mi olacaktı hasatın gözlerimle mi sulayacaktım seni
Ektiğimi değil hasreti biçtim tattırma bana sensizlik şarabını
Ben senin için cennet şarabından geçtim
Güneş olursun belki sonsuzluğuma açan
Bense kanadı kırık bir kuş sana doğru bıkmadan uçan
Hatıraları boynu bükük bıraktın hepsi anadan üryan

Yapma bana bu hainliği beni sensiz bırakma
Boğma beni yalnızlığa kırılan düşlerimle vurma sırtımdan
Bak titriyor ellerim dudaklarımda dudaklarının ıslaklığı hala
Yoktur tanrının bile hakkı gözlerim de ki seni almaya
Beni sensiz bırakmaya

Altın’dan topraktı sanki yer yüzü ekinim Bir Azrail belasıdır ki sardı bütün hasadı şimdi bakıyorum da ne sarılığı kaldı ne de toprağı sanki zindan bu yer-gök bana gülümsüyorum sana her sabah güneşin doğuşunda ve ellerini tutup ağlıyorum her akşam gün batımında geçer diyorlar ama yalan! Sadece alışıyor insan yokluğa ve sadece sürükleniyor büyük bir boşlukta oradan oraya gözyaşlarımı yüreğime akıtırken bekliyorum tanrım! Daha ne kadar var vuslata…
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Boşluğuna sarılıyorum her gece...
üşüyorum...
yokluğun buz gibi vurmuş evime ve yürek odalarımın duvarlarına.
duvarda asılı resmin bile bakmıyor gözlerime...
her gece sensizliğime içiyorum buz kesen evde.
Kalbim hala beklemeli aslında.
geleceğinin ihtimaliyle beklemek esas duruslarda...
yorgunluk veren bir şey bu.

"çık gel istersen."diyorum sensizliğimdebana bakmayan resmine...
Acılarla vuruşuyorum ve yalanci acılarla avuturcasına geçiştirmeye çalışıyorum kalbimi.her şeyi sadece senin için yapmaya çalışıyorum sevdiğim...

Bu sana kaçıncı haykırışım sevdiğim....
her birinde ayrı bir sensizlik ve ayrı bir sensizlik acısı var aslında.
artık tükeniyorum her boşluguna sarılmalarda.
ve ölüyorum her an üşümelerde...

Hiç bir şey olmayışın kadar yıkıcı olmadı sevdiğim...
kapılarım hala aralık ve yolu hala aydınlık.
sen geleceksin ümidi ve ihtimaliyle yirmi dört saat beklemeliyim sevgili...
Bir şey hala kopmadı içimde...
en başta sen canımen başta sen baş tacım...
anlamsızlığa susmalar var içimde.sadece sana konusuyorum sevdiğim...
sana yazıyorum tüm güzel kelimeleri...
Vakti dolmadan ömrümgel sevgili...
bilki ben çok acılar yaşadım sevdiğim...
ama bu başkasensizlik bir başka.

Gel yürek odalarıma canım...
Gel...çünkü beklemeliyim.
Gel...çünkü boşluğuna sarılıyorum.
Gel...çünküler bitti artık.

ÜŞÜYORUM...
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Seviyorum...
Daralıp bunaldığımda doğaya bütün sırlarımı verip rahatlamayı
huzur bulmayı...
Seviyorum...
En çaresiz olduğum zamanlarda
ne büyük çarelerle donatılmış olduğumu fark etmeyi..
Seviyorum..
Beni üzen kıran insanları affetmeyi..
Seviyorum...
Her şeye rağmen hayat güzeldir diyebilmeyi gülümsemeyi...
Çiçekleri yeşili maviyi kelebekleri denizi gökyüzünü bulutları..
Rabbimin yarattığı "OL" deyip oldurduğu şeyleri...
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

"Bu defa gerçekten..." dedi, "...hoşçakal". Gerçekten "gerçekten" olup olmadığını aslında bilmiyordu. Bildiği artık böyle devam edemeyeceğiydi.

Denedi, yapabileceği her şeyi denedi. Denediği hiçbir şeyi tam beceremedi. Ve zaten denediği hiçbir şey kaybettiği şeyleri ona geri vermeyecekti.

"Bu defa gerçekten..." dedi, kendi kendine.

Biraz umut kırıntısı kalmışsa diye duraksadı yine eşikte. Dönüp son kez öpmek istedi o dudaklardan. Kimbilir belki geri gelirdi kaybettiği her şey bir öpücükle... I-ıh, değiştirmezdi hiçbir şeyi son bir öpücük... Zaten sihirli öpücükler ancak masallarda var olabilirdi. Hangi kurbağa bir öpücükle prens olmuştu ki mesela? Yok yok, "son" bir öpücük, yalnızca "son" bir öpücüktü.

Ama bu kız hep masalları gerçeklerden çok sevmişti. 'Portakal Kız' diye bir roman okumuştu bir keresinde. Düşsel bir anlatımı vardı, sanki bir masal kitabı gibi. Ama kitap, sonuna yakın "gerçek dünyada masallar yok" demişti ona, gerçekleri bir bir çakmıştı beynine. Öyle hayal kırıklığına uğramıştı ki kız, hıçkıra hıçkıra ağlamıştı saatlerce.

Yaşadığı en güzel masal değil miydi yitirdiği ? Benzer bir hayal kırıklığı...

Masallarda gerçeklik payı vardı hep, ama hiçbir masal gerçek değildi, hiçbir gerçek hep masal kalamazdı, anlamalıydı, yoksa gerçekler "gerçek", masallar "masal" diye adlandırılmazdı ki.

Ama anlamadı.

Durdu, eşiğe oturdu.

----

Artık gitme zamanının geldiğini düşündü kadın�
Gitmeden önce bir mektup yazmak istedi geride bıraktığına� Ve başladı yazmaya�

Artık gitmeliyim� Gitmeliyim�
Çünkü�
Zaten senin olmadığın bir masal diyar burası�
İlginçtir ki sonsuza dek mutlu yaşayan prensler prensesler, süslü at arabalarına dönüşen balkabakları, periler, sihirli değnekler yok bu masalda�
Sen de yoksun zaten�
Gelmedin ki hiç, bilemezsin�
Kan bastı buraları, kan�
Kalırdım da, yok artık buralarda sığınacak bir yer�
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

ana bugün oyuncu bir bakış aldım yazdığımız senaryolar için.. “adem” yazıp “havva”da yarım kalan bir çok buruşuk kağıt gibi satır aralarına sığdırdığımız aşk kadar hüzünbaz ve bir işçinin yüzündeki alçı tozu gibi beyaz ve yorgun ve ağır ve aksak ve hiç onure edilmemiş diyalektiklerimiz kadar paramparça.. kalktığın şah aştığın engel bendim. mayıstım hazirandım temmuzun ortasıydım yarım bıraktığın senaryolarda yarım bastığın izmarittim ben tablanda can çekişen duman kadar hissiz.. sana bugün oyuncu bir bakış aldım. ağustosu terk edip eylüle koşarken alkışlanacağın kuru kalabalığın olmak için.. omzuma dayadığın başına yumuşak bir göğüs ve evcilik için doktor kalbine kaçırdığım bir çuval cesaret olmak için anlıyor musun ? Bu kahrolası avuçlarında dinlediğin melodi bendim ben!
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Senin ''canın''
virgul.gif

''Tenine dokunmaya kıyamadığım'' diye aldattığın
virgul.gif

Kendince gittiğini sandığın ve senin geleceğini sanann
virgul.gif
gayri meşru yollarda tutulup
virgul.gif
unutulmaya mahkum kılındı.


Kırıldı
virgul.gif

Yaralarının yaması yırtıldı.

Unutma
virgul.gif

Sabrı meşhur olandan değil
virgul.gif

Sabrından meshul tutulmayan tarafından sorulacak yaptığının hesabı.

Şahsına
virgul.gif
ayıplanacak derecede de olsa yazılan ne varsa omuzlarında

Yüküm olsun omuzlarıma.
Hatta
virgul.gif
senin tarafından hata olarak kabul görülüp yaşanan her şeyin
virgul.gif

Sorulacak hesabı birgün ikinizden
virgul.gif

Ve bıraktığın koca bir izden.

Yapma !
Kalma aklımın altında her gece gelir gibi yapışlarınla
virgul.gif

Yapışırım iki yakana
Asarım kolye niyetine kendimi boylu boyuna
virgul.gif
boynuna.


İzim kalır
virgul.gif

Sızım kalır
virgul.gif

''Biz'' diye ikimizden bahsettiğin bütün cümleler
virgul.gif
boğazına takılır.


Belki o zaman kalmayı aklın alır !

Aşkı
virgul.gif
kanına kadar karıştırıp içinde hürce yaşamayanlar

Çok sonra anlayıp
virgul.gif
yandılar !


Bir gün birisi gelir umuduna kapılıp
virgul.gif
kandılar

Gün geçtikçe yarasının üzerinden
virgul.gif
ilk günkü gibi kanadılar.


Bıraktığın boşluğun çoğulluğunda kayboldum bir gece
virgul.gif

Bin kere heceledim adını
virgul.gif
kendimi bulurum ümidiyle bir hecesinde.


Bir keresinde
virgul.gif

İki gözüm önüne aksın ki
virgul.gif

Üç harfle tanımladın adını
virgul.gif
aptalca

Dört duvar arasında sıkışıp kalınca.

A'cıya
virgul.gif

Ş'erre
virgul.gif

K'edere de razıyım ben seninle
virgul.gif
diye.


Şimdi n'olur bunu da inkâr etme
virgul.gif
dilinde !

Üzerine her gün bastığın o kilim de
virgul.gif
şahit benim önünde diz çöküşüme


Küsme !
Üzme benden başkasını da yokluğunla
virgul.gif
aldatma birilerinin aklını oralarda !


Bu arada
virgul.gif

Ne olursa olsun
virgul.gif
her halükarda

Yârin
virgul.gif
yeri

Yarın gelecekmiş gibi hazır değil miydi
 
---> "Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.

Sonra fark ettim ki su akıyor rüzgar esiyor yağmur yağıyor herşey yine ve aynı şekilde oluyor..
öyle bir yere geldim ki sıcak ve soğuk aşk ve nefret savaş ve barış üşümek ve sonra ısınmak gibi..
Gitsem ayrılık olur kalsam çöl..
Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama anladım ki özlemden hiç kimse ölmüyor ama ben ölüyorum..
Nefes alıyorum önemsiyorum ve gitmek istiyorum..
Anladım ki hasret yeni bir aşk’a kadar sürüyor..
Sevdiklerim ve beni sevenler bağışlayın su akıyor ve ben gidiyorum
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst