Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
"Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.
Sen şimdi aynalara koş
Tüm saflığını görebilmek için
Sen şimdi boşluğa koş
Kendinden kurtulabilmek için
Sen şimdi derinlerime koş
İçimdeki fırtınaları görebilmek için
Herşeyi boşver...
Sen şimdi bana koş
Yeniden sevebilmek için...
Hazır mı valizin ¿
Beni bırakıp nereye böyle ¿
Bak kurumuş denizin suyu..
Yollar da yok..
Burada kalacağını bile bile neden bu hazırlık ¿
Denemek içinse bensizliği ertele lütfen !! Bir başka ömre kadar..
Birgün düşler de kaybolur senin gibi..O zaman çaresiz hissederim kendimi..
O günün her saatinde saklanıyor
Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;
O sana acıların en büyüğünü tattırıyor
Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;
Boşuna aldatma kendini
Onu sevmiyorsun demektir.
Elindeki içki kadehinde
Dudağındaki sigarada
Okuduğun kitapta
Mırıldandığın şarkıda
Söylediğin şiirde
Gördüğün rüyada
Ve yaşaman icin
Ciğerlerine doldurduğun havada
O yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
Onu sevmiyorsun demektir.
Renkler onunla değerlenmiyorsa
Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının
Mavi maviliğinin farkında değilse
Beyaz yalnız o giydiği zaman
Güzelliğini haykırmıyorsa
Sabahları onu görünceye kadar
Güneş doğmuyorsa
Ve onsuz gökyüzü geceleri
Aya yıldızlara hasret değilse
Onu sevmiyorsun demektir.
Sokakta gördüğün her yüzde
Ondan birşeyler aramıyorsan
Güzel bir manzara
Hüzünlü bir mu***i onu hatırlatmıyorsa
Uykudan uyandığın zaman
Yaşamakta olduğundan önce
Onu hatırlamıyorsan
Omuzlarına dökülmüş saçları
Bir sis perdesinin ardında
Her zaman gülen
Işık sacan gözleri
Aklına gelmiyorsa
Durup durup avuçlarının
Sıcaklığını özlemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.
Dünyada yaşıyan öteki insanların
Senin için hâlâ bir değeri varsa
Ona karşı tutumunu
Toplumun köhne ve manasız
Kurallarına göre ayarlıyorsan
Ve açık açık
Sanki var olduğunu haykırırcasına
Sevgini söylemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.
Yok o senin icin
Herşeyden değerliyse
Gözünü yumduğun anda
Onu görebiliyorsan
O bütün şarkılarda
Bütün şiirlerde
Bütün resimlerde ise
Ona muhtaç olduğunu
Söylemekten utanmıyorsan
Senin içten ve büyük sevgine
Karşılık vermiyeceğinden
Korkmuyorsan
Bütün bencil duygularından
Sıyrılabilmişsen
Onun için herşeyi
Ama herşeyi yapacak gücü
Kendinde buluyorsan
Her hali sana
Ayrı ayrı güzel geliyorsa
Karşıisında kendini
Bir çocuk gibi hissediyorsan
İstediği anda onun için
Ölebileceksen
Onun için yaşıyorsan
Ve yine onun için
Bildiğin bilmediğin
Bütün düşmanlıklara
Karşı koyabileceksen
O her geçen dakika
Sende biraz daha büyüyorsa
Ve kendi kendine bile
Çok sevdiğini bütün
Samimiyetinle
İnanmışlığınla
İtiraf edebiliyorsan
Bir gün o seni hiç
Ama hic sevmediğini söylese bile
Senin sevginde azalma olmayacaksa
Ve ölünceye kadar onu aşkların
En olumsuzu ile sevebileceksen;
İşte o zaman
Onu seviyorsun demektir.
O sana sevmeyi
Gercek aşkı öğretti.
Sen onu hep sevecek
Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.
O hiç sen olmasan bile
Seni bir parça sevmese bile....
Gidiyorsun ya bilmem kaçıncı kez…
Bittim sanıyorsun..
Yanılıyorsun vefasızım.. Yanılıyorsun…
Sen benim yüreğimde ben istediğim için güzeldin...
Ben istediğim için görüldü onca rüya...
Onca hayallere ben istediğim için ev sahipliği yaptı bu yürek…
Ben var ettim seni içimde ben yücelttim ben…
Ben istediğim için senin gözlerinde geldi baharların en güzeli ben istediğim için en mavi umutlar senin oldu…
Sana geldi tüm yollar…
dedim sana…
Değildi vefasızım kader değildi..
Ben istediğim için koyduğun noktalara hep bir virgül eklendi…
Baş kaldırıyorum şimdi asi sevdana isyanlarım diz boyu…
Sana yüreğime hükmetme hakkını vermiyorum…
Alıyorum elinden aşkın kural tanımaz taraflarını sana bırakmıyorum hatıralarımı… Yokluğum yakacak ya canını eskileri andıkça ben yanmayacağım yokluğunda…
Akıllı adamın işi değil aşk…
Hep duygularım hükmetti hayatıma…
Artık sıra mantığımda…
Orada bitiriyorum seni önce..
Can evinden vuruyorum seni yokluğunu umursamıyorum…
Maske takmaktan da vazgeçtim…
Seni en uç noktada beynimde bitiyorum..
Biliyorum ki ben var ettim bu aşkı…
Seni kurdum önce hep aklımda sonra yarattım ezberlettim yüreğime…
İnce ince işledim nakış gibi var olduğun sürece varım dedim…
Şimdi yoksun..
Yokum…
İzin vermiyorum canımı yakmana bu hakkı tanımıyorum sana..
Nasıl başlattıysam işte öyle bitiriyorum..
Şimdi son kez anıyorum seni son kez kaçamak dokunuşların geliyor aklıma
ve yüzüme düşen saçlarımın arasından sana baktığımda
kaçamak bakışlarını yakaladığım anları son kez anıyorum…
Zorluyorum kendimi diye…
Öpüşlerini hatırlıyorum ama eskiden hatırladığım gibi olmuyor
sadece hatırlanıyor işte sözüm ona…
Hissedilmiyor…
Yapıyorum işte bununda üstesinden geliyorum…
Bitiriyorum…
Öyle ki azar azar yok ediyorum benliğimde…
Bir kadeh içki alıyorum masama boğuyorum seni…
Can çekişlerini görüyorum şimdi….
Diz boyu yardım çağrıların uğulduyor kulaklarımda….
Kurtarmıyorum…
Bilmediğin bir şey var onu da ben hatırlatıyorum…
Kadehlerde boğulanlar dönemezler boğanlarla aynı masaya…
Ölüyorsun işte ve ben umursamıyorum…
Dedim ya kafama göre rastgele seçip tüm haklarına el koyuyorum….
Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor
alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim...
Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır...
Fakat şimdi sana alışıyorum...
Alıştıkça özlemim artıyor daha yoğunlaşıyor.
Yalnız içimde garip bir korku var.
Sana alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan korkuyorum...
Bir gün sana şimdi verdiklerimden daha güzelini
daha değerlisini verememekten korkuyorum...
Bir gün ansızın ölmekten ve seni bana olan alışkanlığınla
yapayalnız bırakmaktan korkuyorum...
Oysaki her zaman ve günün her saatinde
yanında olmalıyım senin... Bana alışmış olmaktan
pişmanlık duyacağın bir dakikan bile olmamalı...
Bütün zamanlarını zamanlarımla karıştırıp
emsalsiz bir zaman bileşiminde yaşatmalıyım seni...
Uykularda bile aynı rüyayı görmeliyiz.
Her şeyin ve her zevkin yarısı senin olmalı yarısı benim...
"Bana alış" demeyeceğim... Nasıl olsa alışacaksın bir gün...
Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin
o zaman en güzeli görecek bende! Alışkanlığınla
sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden!
İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle
mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum...
Ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi.
Kimseden sevgisini istemedim verdiler almadım.
Bencildim bir zamanlar sevmek benim hakkım diyordum.
Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu
kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum.
Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim
senin sevginle değerleniyor ayrı bir anlam kazanıyor...
Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım.
Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştanbaşa
seni görecekler içimde...
Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz.
İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan.
Her yerde iki olduğumuz için
bir bütün haline geliyoruz durmadan...
Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni...
Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden...
Saçlarını okşamak geliyor ellerini tutmak geliyor...
Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri...
Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum...
Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık...
Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz....
Gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu hissediyorum...
Beni yaşadığım zamanın dışına çıkarıyorsun.
Bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz bir gün bulutların üstünde...
Uzun süren bir baygınlık sonrasının
o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim...
Bütün merdivenler birbirine eklendiği zaman
seninle vardığım yüksekliğe erişemez...
Açılmış bütün kuyuların derinliği
içimde seni bulduğum yer kadar derin değil...
Alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide tamamlıyor bizi.
Emsalsiz bir oluşun içinde yuvarlanıyoruz.
Korkunç bir yangın başladı yüreklerimizde.
Özlem kıskançlık arzu ne varsa içimizde hepsi birdenbire tutuştu.
Alev almayan bir yerimiz kalmadı.
Alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın içinde yıldızlara kadar uzanıyor.
Hiç bir su bu ateşi söndüremez artık.
Nehirle denizler boşalsa üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum.
Bu yangın biz birer kor haline gelinceye kadar sürecek.
Önce bakışlarımız alıştı birbirine sonra parmak uçlarımız...
Bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde
bizden güçlüsü olmayacak!
En mutlu olduğumuz yerde en güçlü de olacağız seninle...
Bu bir sonun değil bir varoluşun başlangıcıdır.
Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık...
Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.
Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
Ellerini ceplerine sokuyor
Sigaralar kâğıtlar
Arasından kayıyor usulca
Eğilip alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.
Ya da yalnız bir kızın
Sildiği dudak boyasında
Eşiğinde yine yorgun gecenin
Başını yastıklara koyunca.
Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
En çok güz ayları ve yağmur yağınca
Alçalır ya bir bulut o hüzün bulutunda.
Uzanıp alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.
Ellerde dudaklarda ıssız yazılarda
Akşamlara gerili ağlara takılıyor
Yaralı hayvanlar gibi soluyor
Bunalıyor kaçıp gitmek istiyor
Yollar ya da anılar boyunca.
Alıp alıp geliyorum uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.
Saçlarını izliyordum uzaktan kulağının arkasına
düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte.
Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan
başın ve gülen gözlerin vardı ne güzeldiler...
Sen bilmiyordun ben seni seviyordum.
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara
vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu
çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum
herşeyi her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı
oluyordun birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor
köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların
üzerinden atlıyorduk. Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi
gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller.
Ben seni seviyordum bilmiyordun.
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun.
Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten
sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları...
Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların
bana inat başın her şeye meydan okuyarak.
İşte yine aynı... Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi.
Değiştik sanıyordum.
Ağlama sadece anla
bak bitti artık bende yaşayan o ölümsüz sandığın sevdan
Sanmaki unutamam sensiz asla yaşayamam...
sen kimsin ki senin için ben ağlayacağım
inan seni unutup yerine bi başkasını koyacağım...
Işte o an senden ebediyyen kopacağım
artık o yalan sözlerine inanıp kanmayacağım...
Senin bana yaptığını ben asla bi başkasına yapmayacağım...
Ağlaman için yazmadım bunları sana...
sadece anla diye yazdım anla
bil seni ne kadar sevdiğimi...
Bil senin için nelerden vazgeçebileceğimi
evet belki çok geç ama dedim ya anla...
Bi zamanlar delice sevildin
bi zamanlar uğrundan ölündün
ama şimdi şimdi yüzüne bile bakmam...
Sesini duysam oralı bile olmam
dedim ya...
Sakın ağlama sadece bi zamnalar anlayamadığını şimdi anla
sen arkana bakmadan giderken
ben yineaynadan gözyaşlarıma bakıyorum
daha alışamadan o acı sensizliğe
bilmemnerdenasılkimle yaşıyorum
körkütük aşıklara döndü devrim
bir mutluluk hayalinde umudum
katbettiğim sadece kıyamadığım gözlerin
o da artık başkasına bakacak diye ağlıyorum
tam kaldıracakken başımı ağır ağır
birden resmini görüp tekrar boyun büküyorum
cezam müebbete mahkum sevmekse bile
ben bu aşktan vazgeçemeyeceğimi biliyorum
şimdi dört tarafımda dikenli teller
sensiz ne yiyorne içiyorum
kuşlar bile konuşmuyor artık benle
onsuz sen bir hiçsin diyor
ne olursun dön diyorum sana
ellerimi uzatıyorum sana karşılıksız
unutmak imkansız bana
hele sensiz olmak imkansız
sen arkana bakmadan giderken
ben bir yıldız gibi gökyüzünden kayıyorum
alıpta başını gitme ne olur
ben asıl sensizlikten korkuyorum
Belki de budur yaşamak;
Hep yıkılmışlık içinde
Ve hep tek başına...
Ben bıktım bu odadan
Bıktım yalnız olmaktan
ağlamaktan...
artık hiç bir hüsran kelimesi anlatmıyor dramımı
hiç bir cümle çözemiyor beni
Ne yazsam boş!
Yineleyip duruyorum dün gece söylediklerimi
...
akın akın üstüm yükleniyor ölüm düşünceleri
seviyorum gibi geceleri...
Usandım desem de yok çaresi
Sırtıma alıp götürsem de ölümü
Yüreğime hapsetsem; saklasam da
Ve her gece ben böyle sabahlara dek ağlasam da
yok olup gideceğim;
kuruyan bir nehir gibi
damla damla biteceğim
Alıp götürün beni buralardan
Bu olmamalı yaşamak !
kaderim de yazmamalı ayrılmak
Yar ‘ dan...
Belli seninde kanamış yüreğin
yabancı değil yaşlara gözlerin
belli sende acı çekmişsin
kim bilir belki leylalar mecnunlar kadar sevmişsin
sende lacivert gecelerde şiirler beslemişsin....
...........
...........
Belli seninde acımış yüreğin
yabancısı değilsin bu derdin...
beni unutalı çok oldu melekler
bilirsin vazgeçilmez olur sevilenler
yazarım kanarım ama en çokta susarım ben....
sessizlik çare olmaz yüreğime
sağlık olsun eline yüreğine dileklerine....
Yoksa eğer O boş gözler boşuna bakmaz
Sevdiğini seçer Eşini sever...
Bakışlarının anlamı olmalı
Duygu yüklü bir kalp artık açılmalı
İçinde ne değerler var hissediyorum
Asıl gerçekleri ben biliyorum
Melekler haber veriyor. Azrail’den duyuyorum
Senin adını kâğıdımın en üst köşesine yazıyorum
Benimkine yer bulamıyorum
Boş olan yerlere seninkini yazarım diye kıyamıyorum
Kalbimi sorma... Her gece seni stokluyorum!
O masum gözlerin içinde biraz ben kalmalı
Titrek bakışlarının bir anlamı olmalı
Zaten gecesinde gözlerim ağlar durur
Huzursuz bedenim yorgundur
Nefesim nikotin komasında
Yüreğim mağrur
Ruhum mezar trafiğinde mağdur
Nasıl olsa sıra banada geliyordur
Bakışlarının bir anlamı olmalı
Söylediklerimle düşündüklerin arasında bağ kur...
Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında...
Geriye hiç bir şey kalmayacak.
Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde -ki ben
en çok onları duydum-...
Gittin mi adamakıllı gideceksin.
Hiç bir özlem kalmamalı dönüşleri emziren...
Demem o ki böyle gidilmez.
Büyük olmalı ayrılık...
Uçsuz bucaksız dursuz duraksız olmalı...
Telefonun numaraları sesime düşmemeliyolların yoluma
değmemeli...
Hiç bir anıya hiç bir dizeye hiç bir şarkıya
yenilmemeli ayrılık.
Şiirler okununca unutulmalı hasret dokununca
uyutulmalı...
Rakının şarabın diktasında titrerken
yürek gözyaşlarının debisi
arttığındagece inmişken ayakparmaklarına kadar yahut
gün doğarken yatağının diğer yastığındaki boşluk *******
ederken gözlerine ne bileyim tek başına yiyeceğin sofrana iki
kişilik servis açtığında susacaksınduracaksın...
Gitmenin hakkını vereceksin...
Ayrılık gurur duymalı seninle.
Gidersensözün ayaklarına geçiyorsa ayakların
yakınımdan geçmeyecek...
Ayrılığı seçtin mi büyük olacak ayrılık...
Ayrılığı seçtin mi?
Kalbime agrılar saplanıyoriçin için sessiz sessiz yanıyor.
Bedenimi halsiz bırakıyor seni düşünmelerim.
Gittigim yerlerde huzuru bulmak isterken
Hep seni arıyor aglamaklı gözlerim…
Neredesinkiminlesin
Haydi söyle…
Sevdim bir kere seni…
Biliyorum yabancısınhiç alışık degilsin bu hislere.
Sevgide aşkta çok yabancı duygular sana
Dedimya gönül bu anlayamadan
Ansızın tuzak kurar insana.
Ben kurtulmak isterken
Çırpınırken tuzakta
Sen neredesin
Haydi söyle…
Sevdim bir kere seni…
Belkide gülüyorsunaslında aglanacak halime
Gönülden ırak olurmuşgöz görmeyince
Oysa ben seni gönlüme hapsettim
Senden alamıyorum kendimi
Ben hep seninleyken
Seni düşünürken
Sen neredesin
Haydi söyle…
Sevdim bir kere seni…
Sen ne dersen deserbessin.
Gönül seninsevgi seninaşk senin
Acı çekmekgöz yaşıhüzün sadece benim.
Sen sadece şunu iyi bilanla anla ne olursun beni
Sevdim bir kere senianlıyormusunçiçekleri dikenlim
Sevdim bir kere seni….
Gitme desem;
kalır mısın?
benden
gitme.
şehrin tüm ışıklarını
yakıp söndürme
içimde.
gerekli olduğun için degil;
sevdiğim için kal.
özleyeceğim için değil;
özlediğim için kal.
okuma bunu...
aşkdan söz ediyor bu şiir.
sözcüklerin en tehlikelisinden.
yalnızlıktan söz ediyor.
okuma bunları...
kimsesizlikten söz ediyor bu şiir.
karanlıktan.
ansızın çıkacak gibi durma içimde
şaşırtma beni.
okuma bunu...
sensizlikden söz ediyor bu şiir...
okuma bunu...
senden söz ediyor bu şiir...
içimdeki karanlıktan ansızın geçip giden senden
söz ediyor bu şiir...
korkularımdan söz ediyor.
okuma beni.
sen beni okudukca.
gelmeyen mektuplardan
söz ediyor...
içimdeki senle karşılaşınca
neden şaşkınım...
sana söylemeden kaç söz sildim
yaşamımdan bilmiyorum
bir sevdaya kaç şiir sığar..
okuma bunları
bunlar benden söz ediyor...
ekskliğimden
hep bir yanımın kırık oluşundan
söz ediyor...
sen beni gördükçe
ben karşındaki;
ben gözlerine bakarkenki çaresizliğimden utanıyorum.
arada
gözlerini kapa.
kapa ki
bir anda olsa
silineyim yaşamımdan...
biten şarkılardan söz ediyorum sana
sedefli dakikalardan
meydan saatlerinin sesinden
geçmeyen yazlardan
susma.
devrik cümlelerin yalnızlığı gibi
bırakma beni.
sen benim
dilimin ucunda.
söyleyemediğim
sözcüğümsün.
en sevdiğim sözcüğü
tekrarlamaksın içimde..
tüm sözlerimi
rehine bıraktım
görebilmek için seni..
içimin kalabalığısın
içime
göçmen kuşlar gibi konuyorsun
bir yanın tetikte..
kendimi
zamana rehinliyorum
aklımdan geçip gitme..
utanıpda insanlardan
gizLi ağlamaLarımsın .
Mehtabı seyrettim dün gece yine..
Uyumadım ..
Kalbimi yokladım durdum
Anlamadım ne den böle oldu..
Dedim ki vardır bir hata.
Dedi ki aşkta olr mu hata..
En sonunda daldım yine bitişe
Rahatlayamadım dündüm yine yüzümü mehtaba..
söyle yar..
kimlere verdin
varlığınla aldığım nefesi.
kim gülüyor şimdi
göz yaşlarımla.
hazana terk edip
dört mevsim beni
kimler yaşıyor
gözlerindeki baharla.
sardı mı etrafını
aydınlık kalabalıklar
karanlık yalnızlığımla.
dinle yar..
sağır şimdi geceler
duymaz isyan fısıltılarını.
düşler kör şimdi
görmez yüzünde umudu.
ayaklarına serdiğim
yüreğim yangın
yüreğim kanar
yüreğim soldu.
neye takas duygular
nedir var edemediğin
nedir yar?
anla yar..
önce sen anla ki
anlat yüreğine
anlat herkese.
üşüyen ellerini
çocuk yüreğini anlat
gözlerindeki baharı
görebileni anlat.
onlar bilecekse değerini
günaydın diyecekse
benden başkası
öğrensinler!!!
sevilmeyi anlat..
Sana susuyorum...
Biraz da susmayı deniyorum...
Nereye kadar?
Bu oyunu burda bitiren ben oluyorum...Başlatan sen olana kadar...Ama sen geldiğinde bu oyunun çoktançoktançoktan bittiğini anlamış olacaksın...
Sen yine her zaman ki gibi geç kalacaksın benim hayallerimi süslemeye!!!
Düşlerimde ağlayan cocuga üzülmek için senelerin geçmesini bekleyeceğim ben...
Sen de anlayacaksın eninde sonunda...Ama unutma geç kalacaksın!
Susuyorum!
Bir ölü gibibir dilsiz gibibir taş gibibir kaya gibibir su gibibir dağ gibi susuyorum...
Ve bir çöl gibi!
SANA
Susuyorum!
Acıyorum!
Hem kendimehem yıllarımahem yaşlarımahem yaşadıklarımahem yaşayamadıklarımahem hatalarımahem sana acıyorum!
elimde tozlu rafdan aldığım bir valiz
valizin içinde;
sendenbendenbizden....kalanlar
mutlu resimlerhataları örten hediyelersahnelerroller ve oyunlar...
gidişim şaşırtıyor mu seni??
''ne güzel oynuyorduk'' diyorsun belkide...
''ben gidiyordum sen bekliyordun
umutla...ve tam umudun bittiğinde ben geri geliyordum'' diyorsun...
haklısın;
sengidişlerine hayran başkahraman
benumutsuz bekleyişlere mahkum yan kahraman
en güzel sahneleri paylaştık.
ama ben bu defa tek başımayım sahnede
SON ROLÜM'ü oynuyorum bu oyunda...
Beni güzel hatırla bunlar son satırlar...
Farzet ki bir rüzgardım esip geçtim hayatından...
Yada bir yağmur sel oldum sokağında...
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim...
Belki de bir rüyaydım senin için
Uyandın ve ben bittim...
Beni güzel hatırla...
Çünkü sevdim seni ben herşeyini...
Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın...
Yüzüne vurmadım hiçbir ekskliğini...
Beni üzdün kınamadım...
Alışıktım vefasızlığa...
El oldun aldırmadım...
Beni güzel hatırla...
Sayfalarca mektup bıraktım sana şiirler yazdım her gece
Çoğunu okutmadım...
Sakladım günahını sevabını içimde
Sessizce gittim...
Senden öncekiler gibi sen de anlamadın...
Beni güzel hatırla...
Sana unutulmaz geceler bıraktım sana en yorgun sabahlar...
Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım...
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka...
Söylenmemiş’’ merhaba’’ lar sakladım her köşeye...
Vedalar bıraktım duraklarda...
Ne ararsan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda....
Beni güzel hatırla...
Dizlerimde uyuduğunu düşün saçını okşadığımı...
Üşüyen ellerini ısıttığımı...
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne...
Alnından öptüğüm dakikaları...
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün...
Şaşırtmayı severim biliyorsun...
Bu da sana son sürprizim olsun:
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla
Gidiyorum!!!