|
|
"Atatürk'ü Sevmiyorum"
- Konbuyu başlatan Hira
- Başlangıç tarihi
Görüşlerini Fİkilerini Herkes ßildireßilir
Yany Onları Kendı Hallerıne ßırakmak Lazım Emın Olkı ßılıcekler Sonunda..
Ya Hangı Vatanda Yasıorlar Hangi Marşı Okuyorlar ßılmıyorlar Cahillıkte ßaska ßırSey Deiil NormaL Olmak Varkenn Ortalıgı Karıstıyorlar Sınır Edıyorlar Adamııııııı ..
Arkadaşlar bu memlekette ne yazık ki bazı kesimler Atatürk'ü muhafazakar kesime sevdirmemek için bilinçli bir şekilde elinden geleni yaptı. Namaz kılana laikliğe ve Atatürkçülüğe aykırı dediler. Türban takana aynısını dediler. Genç olanlar hatırlamazlar. Şanlıurfa eski belediye başkanlarından birtanesi (afedersiniz) genelev kapatmıştı. Gazeteci bir bayanın sorusu şu:"Başkanım bu yaptığınız Atatürkçülüğe aykırı değil mi?". İşte zihniyet. Dine yakın olan herşeyi Atatürk'e uzak göstermeye çalıştılar. Ama insanlar bilinçlendikçe Atatürk'ü daha çok sevmeye başladı. Özellikle de muhafazakar kesimin Atatürk'ü sahiplenmesi birilerini çılgına çevirdi. Çünkü akıllarınca Atatürk sadece kendilerine aitti. içki içmeyen, namaz kılan, türban takan, hatta bazılarınca solcu olmayan Atatürk'ü sevemezdi. İşte yıllarca atlarını bu şekilde oynattılar. Şimdi ise tahtları sallanıyor. İnaçlı kesim de Atatürk'ü sahipleniyor. İnançlı kesim "Biz Atatürk'ü seviyoruz" diyor. Onlar "hayır sevemezsiniz, yalan söylüyorsunuz" diyor. Birisi çıkıp saçmalayınca da "Bak biz dememiş miydik sevmiyorlar" diyor.
Arkadaşlar Atatürk ayrım yapılmaksızın 70 milyonun Atatürk'üdür. Atatürk partiler ve ideolojiler üstü bir insandır. Allah aşkına Dersim operasyonunu gerçekleştiren Atatürk'ü bugün Dersimlilerin torunları bile seviyorlar da; bir Balıkesir hutbesini okuyan, peygambere hayranlığını her fırsatta dile getiren, bugünkülerin aksine İslam aleyhinde en ufak olumsuz bir söz söylemeyen sakarya ve Başkomutanlık Savaşlarının kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ü muhafazakar kesim mi sevmesin? Yapmayın! Yeter! Atatürk -bir daha söylüyorum- 70 milyonun Atatürküdür. Yeter artık. Atatürkçü geçinen ama aslında Atatürk'ten geçinen hortumculardan çok çekti bu memleket. SAYGILAR.
Arkadaşlar Atatürk ayrım yapılmaksızın 70 milyonun Atatürk'üdür. Atatürk partiler ve ideolojiler üstü bir insandır. Allah aşkına Dersim operasyonunu gerçekleştiren Atatürk'ü bugün Dersimlilerin torunları bile seviyorlar da; bir Balıkesir hutbesini okuyan, peygambere hayranlığını her fırsatta dile getiren, bugünkülerin aksine İslam aleyhinde en ufak olumsuz bir söz söylemeyen sakarya ve Başkomutanlık Savaşlarının kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ü muhafazakar kesim mi sevmesin? Yapmayın! Yeter! Atatürk -bir daha söylüyorum- 70 milyonun Atatürküdür. Yeter artık. Atatürkçü geçinen ama aslında Atatürk'ten geçinen hortumculardan çok çekti bu memleket. SAYGILAR.
Son düzenleme:
Nuray Canan Bezirgan'ın daha sonradan yaptığı açıklamalar:
Gazeteci Fatih Altaylı'nın önceki gece yayınlanan 'Teke Tek' isimli progranına konuk olan Nuray Canan Bezirgan, kullandığı kelimelerin yanlış yorumlandığını savundu
Başörtüsü sebebiyle üniversiteden atılan ve başörtülü sınava girmek istediği için yargılanan Bezirgan, "Atatürk'ün şahsıyla ilgili bir sorunum yok. İnsan olarak tabiî ki seviyorum. Ben, Atatürk'ün arkasına saklanarak benim gibi başörtülülere zülüm yapanları sevmiyorum." diye konuştu. Düşüncelerini tam olarak ifade edemediğini belirten Bezirgan, kendisi üzerinden bütün başörtülü kızların karalanmasına tepki gösterdi: "Sözlerim bütün başörtülülere mal edilemez. Ayrıca benim gibi düşünen başörtülü insanların da çok olduğunu düşünmüyorum. Nasıl başı açık terörist kadınlar bütün başı açık kadınları temsil etmiyorsa ben de diğer türbanlıları temsil etmiyorum." İngiliz mandasını istediği yönünde yapılan yorumlara da itiraz eden Bezirgan, şunları söyledi: "Ben yurtdışında başörtülülerin hak ve özgürlüklerine ülkemizden daha fazla sahip çıkıldığını anlatmak istedim." Bir başörtüsü eyleminde tutuklandığını anlatan Bezirgan, "Bu esnada ikiz bebeklerime hamileydim. Karakola götürülürken hırpalanınca bebeklerimden birini kaybettim. Gözümü hastanede açtım." ifadelerini kullandı. Bezirgan, Fatih Altaylı'nın programında Atatürk'ü sevmediği şeklinde ifadelerde bulunmuştu. Ancak aynı programda 'cumhuriyeti benimsediğini' de açıkça dile getirmişti.
YORUM SİZLERE AİT. BEN İNTERNETTEN AYNEN ALDIM.
Gazeteci Fatih Altaylı'nın önceki gece yayınlanan 'Teke Tek' isimli progranına konuk olan Nuray Canan Bezirgan, kullandığı kelimelerin yanlış yorumlandığını savundu
Başörtüsü sebebiyle üniversiteden atılan ve başörtülü sınava girmek istediği için yargılanan Bezirgan, "Atatürk'ün şahsıyla ilgili bir sorunum yok. İnsan olarak tabiî ki seviyorum. Ben, Atatürk'ün arkasına saklanarak benim gibi başörtülülere zülüm yapanları sevmiyorum." diye konuştu. Düşüncelerini tam olarak ifade edemediğini belirten Bezirgan, kendisi üzerinden bütün başörtülü kızların karalanmasına tepki gösterdi: "Sözlerim bütün başörtülülere mal edilemez. Ayrıca benim gibi düşünen başörtülü insanların da çok olduğunu düşünmüyorum. Nasıl başı açık terörist kadınlar bütün başı açık kadınları temsil etmiyorsa ben de diğer türbanlıları temsil etmiyorum." İngiliz mandasını istediği yönünde yapılan yorumlara da itiraz eden Bezirgan, şunları söyledi: "Ben yurtdışında başörtülülerin hak ve özgürlüklerine ülkemizden daha fazla sahip çıkıldığını anlatmak istedim." Bir başörtüsü eyleminde tutuklandığını anlatan Bezirgan, "Bu esnada ikiz bebeklerime hamileydim. Karakola götürülürken hırpalanınca bebeklerimden birini kaybettim. Gözümü hastanede açtım." ifadelerini kullandı. Bezirgan, Fatih Altaylı'nın programında Atatürk'ü sevmediği şeklinde ifadelerde bulunmuştu. Ancak aynı programda 'cumhuriyeti benimsediğini' de açıkça dile getirmişti.
YORUM SİZLERE AİT. BEN İNTERNETTEN AYNEN ALDIM.
Hira
Bayan Üye
Şöyle birşey var şu dediğini bazı insanlar yapıyor evet.. Atatürkçülüğün Laikliğin arkasına gizlenip - ki daha bu kavramların anlamı nedir ne değildir bunu bilmeden- insanları yaralabiliyor.. haksızlığa sürükleyebiliyor ...Ama dedikleri birbirini tamamlayan şeyler değil akıl işi değildir humeyniyi sevip Atatürkü sevmemek... kendi kararıdır elbet her Türk sevmez hatta seviyorum diye görünenler daha da tehlikelidir ama kurduğu cümleler gittiği yollar yanlış benim doğrularıma göre..
akıl işi değildir humeyniyi sevip Atatürkü sevmemek... kendi kararıdır elbet her Türk sevmez hatta seviyorum diye görünenler daha da tehlikelidir ama kurduğu cümleler gittiği yollar yanlış benim doğrularıma göre..
blackkont2
Kayıtlı Üye
arkadaşımm bunun gibilerr yüzündenn artıkk atatürküü bilee savunann kapalılaraa bilee düşmann kesildikk kadının amacıı belli ülkeyii bölmekk takmıcaksınn böylelerinii sürgüne göndereceksinn hemm atatürkün düşünclerineee karşıı olacakk hemm onunn kurduğuu ülkedee yaşayacakk bu kişininn isteğii olsaydıı((mandacılık))anasıı bellii olurduu babasıı kim bilirr teşekkkürlerr ersin
Bunun gibiler yüzünden kapalılara düşman kesildik diyosun ama bence çok yanlış bir genelleme yapıyorsun. O mantıkla düşünürsek hastasını taciz eden bir doktor yüzünden bütün doktorlara, öğrencisini döven bir öğretmen yüzünden bütün öğretmenlere, hileli tartı yapan esnaf yüzünden bütün esnaflara, PKK terör örgütü yüzündenbütün Kürtt kardeşlerimize, eşini aldatan erkek yüzünden bütün erkeklere (..ki genelleme daha çok artırılabilir) düşman mı olmamız gerekir. Zaten bizleri bu şekilde birbirimize düşman etmek istemiyorlar mı? Arkadaşlar oyuna getirilmeye çalışılıyoruz. Ne gaza gelelim ne de oyuna.. Hangimizin ailesinde veya akrabaları içinde hem kapalı hem açık yok. Eminim ki bir çoğumuzun yakın akraba ve ailsi içinde hem kapalı hem de açık vardır. Kim kime düşman olmuş. Veya düşman olmak için ne sebep var. Ninelerimiz, dedelerimiz Kurtuluş mücadelesinde bu şekilde saçmasapan tartışmalara girselerdi emin olun bu gün bu topraklarda yunanın , ermeninin, ingilizin çocukları oturuyor olurdu. Birlik beraberlik olmasaydı Atatürk kimleri yanına alıp da kurtuluş meşalesini yakacaktı. Şimdi ne oldu da insanlar arasına bu nefret bu kin girdi. Uyanık olmalıyız.Yoksa bize değil, vatana yazık olur.
Boshwer...
Bayan Üye
(ayfatata hocam size hiç bir şey demiyorum daima düsüncelerinize saygım var...yorumumda sizi hiç bi şekilde belirtmiorum söylemek istedim.) O prgramı izlemiş birisi olaraktan kız orda kesinlikle atatürk'ü sevmiyorum dedi. orda kesinlikle atatürkün arkasına saklanarak bize zulmedenleri sevmiorum demedi. kast durumuda yoktu. yüzünde anlaşılıyrdu. tamamen kendisini kurtarmak icin söylediği bir söz. Söyledikleri hepsine olmasa da büyük bir bölüme mal edleblir bence cünkü o 2 acık bayan ve 2 başörtülü bayanı oraya tüm bayanlar adına bir bakıma sözcü olarak koymuslar. bu bayanda orda ne dediğini bilerek konusmalıydı. orda sözcü olduğunu bilmeliydi.bebeğini söyleyerekte acındırıo kendini kesinlikle.
Bu güne kadr hiç bir kapalıya laf etmedim. bir şey demedim herkesin kendi düsüncesi. zaten cevremde de hali hazırda pek acık kalmadı.dindar bi okula gittim. sıfımda bulunan 8 kızdan 6sı kapalıydı.benim düşüncelerim hepsinden tamamen farklı. ama o kapalı arkadaslarımın hepsi benimle oturup atatürkü savndular. atatürk hakkında tartıstık ne adr çok sevdiimizi saygı duyduumuzu. ama gel gör ki sınıftan benm dısımda acık olan tek arkadsm atatürkten nefret ediodu. ve bn ve bütn kapalı arkadaslarım o atatürkü kötüledikçe yedrdk ona lafları... ve o sonunda itiraf etti bi kaç atne kendini bilmez ablası (bunnar kim sölemedi) atatürk hakknda bunnarı sölemis ve arkıma kimsee sölememisine yemn ettrmis. işte böle yapıolar. yalan yannıs isler yürütüyorlar saman altndan ve türkiye'yi içten içe çürütüyolar! böylelerine izin vermemek lazm. yeni nesilin beynini yakımamak lazım. Atatürk'ün ne kadr dindar olduğunu anlatmak lazım!...
Boshwer...
Bayan Üye
Atatürk'ün peygamber efendimize duyduğu hayranlık...
Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok konuşmasında, samimi ve içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan, Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk Milleti'ne, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş. Allah'a yönelmede Hz. Muhammed'i rehber göstermiştir:
"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)
Hz. Muhammed'i överek O'nu kendisine örnek alan Atatürk, Hz. Muhammed'in peygamberliğine kesin olarak iman etmişti. Hz. Muhammed'e duyduğu hayranlığı ve O'nun peygamberliğini heyecanla anlattığı bir sırada yanında bulunan M. Şemseddin Günaltay, Ata'nın o anki halini şöyle anlatmıştır:
"... Atatürk'ün denizlerden renk alıp renk veren gözleri, masanın üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanın başına çekip parmağını bir noktaya dikti. Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir askeri harita idi ve Hz. Muhammed'in büyük Bedir Cengi'ni adım adım gösteriyordu. Hz. Muhammed'e ve O'nun peygamberliğine kadar, büyük askeri dehasına hayran olan eşsiz Sakarya Galibi, Bedir Galibi'ni göklere çıkarırken, "O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar" diye heyecanlandı.
Ata'nın son sözü şu olmuştu:
- Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır. (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.2
Atatürk"ün Hz. Muhammed'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise şöyledir:
"Büyük bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed’e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir."
Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok konuşmasında, samimi ve içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan, Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk Milleti'ne, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş. Allah'a yönelmede Hz. Muhammed'i rehber göstermiştir:
"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)
Hz. Muhammed'i överek O'nu kendisine örnek alan Atatürk, Hz. Muhammed'in peygamberliğine kesin olarak iman etmişti. Hz. Muhammed'e duyduğu hayranlığı ve O'nun peygamberliğini heyecanla anlattığı bir sırada yanında bulunan M. Şemseddin Günaltay, Ata'nın o anki halini şöyle anlatmıştır:
"... Atatürk'ün denizlerden renk alıp renk veren gözleri, masanın üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanın başına çekip parmağını bir noktaya dikti. Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir askeri harita idi ve Hz. Muhammed'in büyük Bedir Cengi'ni adım adım gösteriyordu. Hz. Muhammed'e ve O'nun peygamberliğine kadar, büyük askeri dehasına hayran olan eşsiz Sakarya Galibi, Bedir Galibi'ni göklere çıkarırken, "O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar" diye heyecanlandı.
Ata'nın son sözü şu olmuştu:
- Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır. (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.2
Atatürk"ün Hz. Muhammed'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise şöyledir:
"Büyük bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed’e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir."
düŞleR-zeDe
Bayan Üye
İngiliz özentisi alfabeniz ve Atatürkçülük ha ? Vallahi siz cok cesaretli insanlarsınız :11:
DiReNiS
Bayan Üye
harikasınnnnn hahahahahahahahaha
Boshwer...
Bayan Üye
Türkçe alfabe mi kullandığını sanıyorsun sen şuan? hahaha Güldüm sana.