Daha uzun sürmeliydi sana direncim!
Açmamalıydım kapılarımı hayatıma umarsızca savrulan varlığına.
İçimdeki çelişkileri dinlemeliydim
Hayatımdaki boşlukları doldurmana,
kalbime yerleşmene izin vermemeliydim.
Kurduğumuz pembe hayallerin sahteliğini görmeliydim
ve avuçlarında getirdiğin okyanusların yalancı maviliğini
Gelmekteki aceleciliğinden çözmeliydim hayatımda kalıcı olmadığını
Ve aramızda uzayan yollardan bilmeliydim.
Senin yollarının gelmekten çok gitmek için yapıldığını..
Sevmemeliydim seni!
Seni seviyorum dediğinde
Sesinin sıcağına gizlenmiş ayrılığın soğuğu üşütmeliydi içimi.
Görmeliydim; ayrılığı bavulunda taşıyan bir yolcu gibi aşkın kıyısında durduğunu
İlk durakta ineceğini!
Beni elinden alacaklarmış gibi alelacele sevişinden fark etmeliydim gideceğini.
Meğer ne çok haykırmışsın bana gittiğini!
Ne çok duymamışım sessizliğini!
Korkak gelişlerine aldanmamalıydım,
Tökezlerken attığın bütün adımlarında..
Dilinde yalpalayan vedalara sağır olmamalıydım bu denli.
Duymalıydım ne kadar sessiz de olsa gidişini..
Yaralarımda yaşatmamalıydım seni!
Kanayan yerlerime sızılı varlığını iliştirmemeliydim..
Avuntusuzluğuma yapışan varlığını,
Söküp atmalıydım ellerimle.
Sevmemeliydim seni!
Karanlıkları tutuklayıp içime,
Gittiğin yanılgısıyla küserken bütün aydınlıklara,
Işıklarımı kendim kapatmışım meğer..
Bilmeliydim..
Oysa sen hiç yoktun
Olmamıştın..
Çocukluk saatlerime denk gelmiş masalımdın sen..
Tutulmamalıydım sesindeki sıcaklığa
Düş/tün, düşmemeliydim uçurumlarına...
Çocuksu yüzünün ardındaki sahteliği görmeliydim..
Yokluğuna bedellenmiş bu aşkın kalbime yerleşmesine izin vermemeliydim.
Şimdi sana değil kendimedir bu yakarışlar, bu isyanım
Kaybolan kendime
Bir gün belki bulurum diye kendimi, iç kırıklarımdan
Şiirler biriktiriyorum avuçlarımda,
Avuntusuz yüreğime kabuk olur diye yaralarıma saklıyorum
Yanlış anlama!
Kırgınlığım kendime
Kırgınlığım; avuçlarımda kanayan en keskin kelime hâlâ
Sevmemeliydim seni.
...