---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.
Bunları sana bana yeniden dönmen için söylemiyorum. Öyle düşünme. Bir süre sonra evdeki eşyaların yerini değiştirmiş, seninle kazandığım alışkanlıklarımdan birer birer kurtulmaya başlamıştım. Bunu başarıyordum da ..Eve geç döndüğüm bir gece kapıdan içeriye girdiğimde seni evde buldum. Boş ayakkabı dolabındaydın, salonun ortasında, masanın kenarında, televizyonun önünde duruyordun. İyileştiğimi düşünmemin, seni artık geçmişte kalmış bir anı olarak görmenin mümkün olamayacağını ise, seni kanepenin kenarında otururken gördüğümde anladım.
Açık göz kapağım ve gözümün arasındaki ıslaklığın arkasından baktım. Işıl ışıl, dalgalanan, ayrılıp birleşen, sonunda da düşerek yanağımdan çıkıp yüzümden aşağıya inen o damla ile...
O damla hayatımın geri kalanının kristal özetiydi..
seni çağlar boyunca yaşanmış bir savaş gibi, asla unutamayacaktım..