---> Vazgeçebilmek ( Bu Bir Romandır )
- Aga ben ayrılacağım..
Nusret şaşkın ifadelerle baktı Rızaya
- Ne
- Aga çok seviyorum ya
- Abi ne ayaksın sen ya niye ayrılacaksın seviyosan
Söyleyemedi sebebini.. Çok seviyordu.. Çok güzeldi ilk buluşmaları. Profiloya gitmişlerdi. Ama ayrılmalıydı. Geleli daha bi saat olmuştu.. Pamuktan ayrılmalıydı.
- Aga seviyo kız seni bak ne güzel kız namuslu belli sana bakışından belli sevdiği
- Biliyorum Nusret seviyo ama ayrılmam lazım
- Niye
- Aga devamı yok bunun.. Pamuk ciddi düşünülcek biri
- E aga kendin diyodun ciddi ilişki diye ne ayaksın aga ya
- Abi kızı görmedinmi kılık kıyafet on numara girdiği mağazaları sende gördün abi ben ona ne verebilirim ya.
- Aga paraya pula bakan biri gibi değil ya ne biliyim
- Aga zaten o kadar zenginde değiller ama ben ona fakirlik bile veremem.. Fakir dediğin az yer ucuz evde yaşar abi ben ev bile kuramam ben fakir bile değilim
- Nİye aga ya maaşını alıyon
- Ya aga neye yetecek o
- Ya abi yenge okuyomuş işde bi iş bulur oda çalışır
- Anlamıyosun Nusret..Çok seviyorum lan.. Ben onu öyle seviyorum ki onu kendimle cezalandıramam iyi şeylere layık
Yeniden masasına döndü. Bir saat kadar olmuştu Pamuk'u uğurlayalı. Ve çok güzel geçmişti. Pamuka daha fazla bağlanmaması gerekirdi. Ölürdü. Pamuk daha iyi bir hayat hakediyordu bunu ona
yapamazdı onu fakirliğe davet edemezdi. o gelecekti. gelecekse Rıza için yokluktu. Babası 2004 de evden çıkıp gittiğinden beri aramamıştı bile. Bir kere bile yaşayıp yaşamadığını sormamıştı
Duyduğuna göre evlenmiştide. Düğünü nasıl yapacaktı.. Kim vardı neyi vardı. Peki nasıl vazgeçebilecekti. Telefonu eline aldı. Pamuk bir iki sene sevgili olup sonra ayrılabileceği biri değildi
Daha yakından tanışmadan sevmiş ve bir kere gördüğünde dünyalar onun olmuştu ikinci bir buluşma ona onu zincirleyecekti. Ve diğer bir korkunç ihtimal daha vardı ve en kötüsüde oydu.
Pamukla mesajlaşmaya başladığı ilk günden beri bazı mesajları silmemişdi. Telefonun mesaj hafızası doldukça önemsizleri siliyor ama onu etkileyen onu pamuğa aşık eden mesajları saklıyordu.
Mesajlar kısmına girip ilk günden beri yolladığı ve silmediği mesajları sırayla okumaya başladı
" İyi ki varsın Rıza, çok rahatladım sana açılmakla. Yüzümü güldürdün."
" Korkma, bir kerede benim için dene ne olur. Gel omzumda ağla. İzin ver bak seni artık bir anlayan var "
" Ben gitmem, sen benim hayatımdan çıkaramayacağım üçüncü kişisin "
" Ben sana aşık oldum ya "
" Deli yarim benim "
Bunlara inanıyordu. Pamuk diğer korkunç ihtimali yapmazdı. Gitmezdi.. Yok hayır ona güveniyordu. O tertemizdi.Emine gibi değildi.. Durdu. Eminenin yolladığı mesajı hatırladı..
" Aşkım sende beni bırakıp gitmeyeceksin demi. Babam gibi bırakmayacaksın beni "
"Yemin ediyorum bitanem öyle bir şey olmayacak. Asla gitmeyeceğim. Söz veriyorum canımın içi sevgilim benim.. "
Geçmişe döndü.. 2005 e girdikleri o geceye.. O son mutlu anına.. Arkasına yaslanıp sigarasını yaktı.. Hala dün gibiydi.. Hatırlıyordu. Gözünde canlanıyordu
************************
- Rızaaa bak kalmayacak sana bir şey!!!
Restaurantın kapalı bölümüne 5 masayyı birleştirmişlerdi. Masada yok diye bir şey yoktu. Patronları ;
- Cemal, ne isterlerse ne kadar isterlerse al. Adamlar evlerinden ayrı biliyorsun. Canları ne çekerse bu gece eğlensinler. Yarın dinlensinler
Böyle demişdi şeflerine. Şefte bu sözün hakkını vermişdi.
Hergün müşterilerine hazırladıkları zengn sofrayı kendilerine kat kat daha fazla kurmuşlardı. Çoban salata, mevsim salata, yeşil salata, haydari, hibeş, şakşuka, rus salatası, yoğurt, beyaz peynir,
tulum peyniri, patates kızartması, mandalina, elma , portakal, fıstık, ceviz, fındık, çerezler.. kiremitte alabalıklar, beyaz şarap, kırmızı şarap, rakı, votka, bira kim ne içecekse onu alıp koymuştu masaya
Abidinin sesiyle mesajı daha hızlı yazıp cebine koydu ekmek sepetlerini alıp bardan çıkdı ve hemen yandaki kapalı bölüme geçti saat 6'ıydı.. Masaya kuruldular.. Yemeklerini muhabbetlerle restauranta gelen
ilginç müşterilerle yada eski çalışan tipk elemanları birbirlerine anlatarak yediler.. gece yarısına doğru ara sıra kalkıp oynadılar batak attılar efkar yaptılar.. kimi acılarını döktü kimi uzaktaki sevdiğine
olan hasretini.. hepsini öyle hikayesi vardı ki.. saatlerce içtiler..
Rıza da çok içti o gece.. Oysa ki Kuran Kursunda büyümüştü ama Allah' a küsmüştü. Çünkü Allah annesini almıştı ondan. Günahsız suçsuz melek annesini almıştı. Çok dualar edilmişti. Kuran hatmi yapılmıştı.. Ama annesi yavaş yavaş erimişdi. üç ameliyat olmuştu ve her ameliyat
dahada kötüye götürmüştü. 6 ay ışın tedavisi görmüştü ama ilerleme olmamıştı. Hiç sigara içmeyen o masum kanser olmuştu. Beyninde ur vardı. 35 ine gelmeden göçtü gitti.. Rıza o günden sonra dua etmedi
çünkü öyle dualar etmişti öyle yalvarmıştı ki Allah'a.. Çare ondaydı tıp bu hastalığa acizdi ama Allah benden isteyin dyordu. Benden dileyin size vereyim. Kainatı yaratmıştı. Herkesi yoktan var etmişti
bi hastalığamı şifa veremeyecekti. Hemde öyle çok dua edenler varken. Ama Allah şifa vermedi. Yavaş yavaş aldı onu elinden.. Dünyada milyonlarca günahkar varken o namazında orucunda misafir perver iyilik sever
annesini almıştı işte. ilkokuldan sonra oğlu elinden alınıp yatılı yurda verilmişdi. tam da lise 2 de kurstan çıkıp çocukluğunu yaşayamadığı anne sevgisini gençlik deliliklerinde yaşayacağında çıktı Annesinin
hastalığı. Allah ona kısmet etmemişti anne oğul ilişkisini.. ve beş vakit namazını kaçırmayan kuran kurslarına hayır yapan babası bir hiç yüzünden evden kovmuş git kendi hayatını yaşa demişti kendi
düzenini kur artık 18 yaşındasın... ve işte patladığı noktaydı bu. Artık ne isteyebilirdiki Allahdan. O kadar yalvarışa o kadar duaya cevap vermeyen Rabbi annesini almış oğlunu 18 inde evden kovan bir baba
vermişti.. Günah sevap bitmişti onun için.. Artık haram helal yoktu.. Tek gerçek vardı iyi kötü. Rıza çok içti.. o kadar çok içti ki sonunda daha gece 3 bile olmadan gidip yattı..
2005 in ilk günü uyandırıldığında saat öğleden sonra 2 ye geliyordu.. Mehmet kaldırmıştı
- Rızaaa galk kanka saat 2 oldu yemek ye herkes kalktı
- Tamam kanka geliyorum
Rıza uyanır uyanmaz telefonuna baktı.. Bu saate kadar Eminenin onu defalarca aramış olması gerekiyordu. Duymamış olabilirim diye düşündü.. Meraktan delirmişdir şimdi iki saat trip atar diye düşünüyordu
Ama telefonda cevapsız çağrı yoktu. Bir adet mesaj vardı.
Merakla açtı
" Bitti.. Buraya kadar.. Herşey bitti "
Beyni algılamadı. Ne bitti diye düşünürken farkında bile olmadı belkide 20 kez üst üste okumuştu
" Bitti.. Buraya kadar.. "
gözlerini oğuşturuyodu.. bi başkası değildi yollayan yanlış numaraya gönderilmiş yanlış biri değildi gönderen kısmında Aşkım yazıyordu..
" Herşey bitti"......
yatağa uzandı.. yeni yıl şakası falanmıydı bu.. telefonu yüzüne tuttu tekrar okudu..
" Bitti. Buraya kadar.. Herşey bitti "
bi önceki mesajı açtı en son ne yazdı diye
" Aşkım çok içmee ben yatıyorum "
sonra bi öncekine
" bende bitanem ya keşke yanımda olsan beraber girsek yeni yıla bir gün oda olacak bitanem üzülme sen "
ve son yolladığı mesajı açtı
" Bitti.................."
Yataktan doğruldu.. Personel lavobası koğuşun içindeydi.. gitti yüzünü yıkadı. saçlarını taradı.. sonra tekrar yüzünü yıkadı. sonra aynaya baktı.. ve geri döndü yürüdü tam çıkıyordu ki tekrar lavaboya döndü ve
aynaya bütün gücüyle yumruk attı..
Ne elinden akan kan ne kırılan ayna parçalarının sağa sola dağılması..
lavabonun oraya tam önüne çöktü.. sırtını fayansa verdi.. hep tuvaletin kokmasından şikayet ederlerdi.. umrunda bile değildi.. gözlerinden yaşlar akıyordu.. elinden kanlar.. keşke.. keşke yüreğindende aksaya
bişeyler..mesela emine.. akıp gitse ya.. gitmedi..
ayağa kalkdı.. kırık cam parçalarını topladı koğuşa giren kapının yanındaki çöp kutusuna attı.. lavaboda elini yıkadı..derisinin arasına girmiş camları ayıkladı.. yataga döndü telefonu aldı dışarı çıkdı..
dere kenarına kadar gelmişti.. antalya çok uzaktaydı ama deniz netti.. restauranta 50 metre anca uzaktaydı.. telefonu cebinden çıkarttı bi sigara yaktı ve hala rehberde kayıtlı duran numarayı Aşkım'ı aradı
Telefona cevap verildi ama ses yoktu.. İlk kendisi konuştu
- ALo
Daha dün kendisine enerji veren o tatlı ses yoktu artık..
- Evet
- Evet derken
- Mesajımı okudunmu
- Aşkım sen ne yazmışsın öyle ya..
Evet bu iyi fikirdi şaka yaptığını düşünüyrdu
- Bitti Rıza
- Nasıl.. ne bitti
- Biz.. Bitti.. Gidiyorum
- Aşkım niye bitiyor naptım ben sebeb ne
- Sebebi yok bitti
- Bebeğim ne oldu anlamadım şaka mı bu sen ne diyosun niye bitiyor
- Bitti sebebi yok. Bitirmek istedim.
- Ya sen manyakmısın kızım ne diyosun
- Acele et Rıza ne diyeceksen de istediğin küfürü et.. son sölerini söyle ve beni bir daha arama
- Bana sebep söyle ya naptım
Dikildiği kayalığa çöktü ağlıyordu
- Emine naptım
- Bi şey yapmadın ya. Sebebi yok.
Uzun bi süre hıckıra hıckıra ağlıyordu. Bütün tesellisi daha 3 ay önce gitmeyeceğine yemin eden aşkı uğruna uzun yollar kat ettği biriciği ne diyordu. ne olmuştu. Çok içerlemişdi..Annesi yoktu Babası yoktu
ve oda gidiyordu.. Allah onuda mı elinden alıyordu niye böyle yapıyordu
- Kapatıyorum Rıza..
- Allah belanı versin Emine
Ve telefon kapandı.. Rıza Telefonu cebine koydu.. Ömer ve Mehmet onu aramaya gelmişlerdi ve akşamları üçü burda oturur Antalyanın ışıklarına bakarak sohbet ederlerdi. Rıza oradaydı kendilerinden 4 metre ileride
Kayalığın üstünde ağlıyordu.. Ömer gidecek gibi oldu Mehmet durdurdu.. Rıza doğruldu ellerini havaya kaldırdı..
Personel yemekhanesinin dışarısına kurmuşlardı masayı öğle yemeğini dışarda yemişlerdi çay içip muhabbet ediyorlardı.. Birden bir ses hepsini susturdu.. Rızanın sesi
AALLLAAAH KAHRETSİİİİİN ULAAAAAAN ALLAAAAH KAHRETSİİİİİİİN
ses belkide 5 defa yankılanmıştı.. herkes birbirine baktı.. civardaki ağaçlara tüneyen kuşlar uçuştu.. ses dalga dalga çoğaldı. yılanı deliğinden çıkardı belki. belki o an bisikletle tırmanma kampına çıkanları
durdurdu.. bi şey oldu.. belkide ses büyüdü büyüdü hızla gitti gitti Nazillide az önce telefonu kapatıp babasına " Bitti baba bidaha söz konuşmam kimseyle " dedikten sonra odasına çekilen Eminenin c******* Emineye
kadar geldi ve onuda ağlattı..
Sarıldığı yastığına belkide akşama kadar ağladı yemeğe çıkmadı kimseyle konuşmadı.. terketti ve ağlattı.. ve ağlıyordu..
Rıza bütün gücüyle attığı çığlıktan sonra kalmayan takatiyle tekrar yere çömeldi.. Ömer ve Mehmet yanındaydı sigara uzattılar.. Rıza fısıldadı
- Sevmiştim onu
******************************