Tebliğler - Mesajlar Yazılar

'Gülümse

:D
Prenses
Sadıklar Planı

Niçin hastalıklarınız o kadar çoktur. Çünkü vermiyorsunuz. Neyi mi?Aldıklarınızı; almak zorunda olduklarınızı, vermek zorundasınız ki,onlarla da başkaları geçinsin ve tekamülünü tamamlasın. Tamamlanan varlık, vericiliğini devam ettirir. Vericilik onun tabiatı icabıdır.Almadan verilemez. Vermek zorunda olan verecektir. Onu siz durduramazsınız. O, verecektir. Vermek, onun yaşantısı ve kaderidir.Vermeyen, vermekle mükellef olduğu halde vermiyen, ergeç yok olur; başka verenlere iltihak eder ve onun bir parçası bir rükünü [uydusu olur] olur, kendi benliğini yitirir, veren içinde erir. Vermek ve almak, kaderin tabii icabatındandır. bu tabii icabı bozmayınız.Bozarsanız, siz de bozulur ve hasta olursunuz.

Hastalık mikrop [Mikroplar bünyede ve çevrede daima vardır. Onlardan hangisinin aktif hale geçmesine neden olursa, o hastalık belirir.]işi sayılmaz. Hastalık mikrobu davet eden bir zeminle başlar.Bizatihi bir mikrop, bu zemini bulmadıkça üreyemez. Üreyemedikçe de,büyüyüp vücuda yayılamaz. Münferit, kendi başına yabancı bir varlık olarak vücudun bir köşesinde sürünür gider ve yok olur; daha doğrusu,sağlam hücreler tarafından massedilir, yenir ve faydalı gayelere hizmet eden bir unsur olur. Hastalığın zemini hazır ise, istediğiniz kadar ilaç ve tedavi görün, mikrop vücuda yayılacaktır ve ergeç tesirini gösterecektir. Önce, zemini yok etmelisiniz. Mikropları öldüren ilaçlar, zemine tesir edemez. Kainatta sonsuz mikrop kaynakları vardır. Yine bir gün onların istilasına uğrarsınız. Onları defetmek, zemini düzeltmekle, dimağı ve ruhu temizlemekle mümkündür.Dimağ, Yaradan' dan aldığı güçle, sakat ve rahatsız zemini düzeltir, takviye eder, ona kuvvet ve kudret aşılar. Bu kuvvet ve kudret,kendine gelen mikropları absorbe eder, onu kendinden uzaklaştırır,yeter derecede uzak mesafede tutar.

Mikroplar içinde yaşayan insanları bağışıklık kazanması dediğiniz durumun mekanizması budur.
Yoksa, hücrelerin mikroplara alışması bahis konusu olmaz. Mücadele gücü, hücrede vardır. Hücre, iç yapısı itibarıyle müstakil bir varlıktır. Ruhu, şahsiyti ve mistakil bir yaşantısı olan bir varlıktır. Bu varlık yaşamalıdır, tabii ömürünü sürmelidir. Bu tabii ömrü sürerken, onu koruyacak olan, idareci, yüksek seviyedeki ruhunuzdur. Ruhunnuz, binlerce kainata hükmetmektedir. Hücreler,birer canlı varlık olmaları hasbiyle, birer ruh sahibidirler. Onların bu ruhu, idareci ruhun emri altındadır. Onlar, idareci ruhun otoritesine mutlak surette itaatkardırlar. Onları isyana sevketmek,hastalık yolunu açmak demektir. İsyan, ruha ve vücuda zararlı unsurları musallat etmek demektir. İsyan, bu tasallutla başlar. Ruha musallat olan şeytan ve onun yanıltıcı fikirleridir. Vücuda musallat olanlar ise, yine şeytan işi olan içki, habaset ve keyif verici diye isimlendirdiğiniz içkiler ve düzensiz gıda topluluklarıdır. Afyon,esrar ve benzerleri vücudun düşmanlarıdırlar. Vücut vasıtasıyla ruha hükmeden habis duygular ve kuvvetler toplamıdır. Sigara, tütün bir hayır değildir, zararı mutlaktır.

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Kendinize asla gerçekten bakmadığınız için, ne kadar güzel olduğunuzuda asla bilemediniz.Kim olduğunuza ne olduğunuza asla bakmadınız.Tanrının neye benzediğini görmekmi istiyorsunuz? Gidin aynaya bakın onunla yüzyüze geleceksiniz.

Her varlığın aradığı gerçek , inanmak istediğini destekleyen gerçeklerdir. İnanmak için bir şey arıyorsanız, hiçbirine inanmayın, kendinize inanın.Ruhunuz gerçeğin ne olduğunu biliyor ve bunu hisleriniz aracıyla size söyleyecektir. Tanrınız hiçbir yasa koymadı biri dışında ve bu yasa yaşamını kendi özgür iradenle ifade edebilmektir.Size mutluluk veren şey ne olursa olsun, istediğinizin yanlış olduğunu kim söyleyebilirki....

Mutluluk mutluluğu çeker ve yüksek bir varlık mutluluğu her yerde bulur.

Ramtha

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Kryon

Lineerligin Meydan Okumasi

Bu canli kanallik Nashua, New Hampshire'da verilmistir
Eylül, 2004

Selamlar, sevgililer, ben Manyetik Hizmetten Kryon'um. Oh, burasi tatli bir yer !

Bunun gerçekte olamayacagini söyleyenler her zaman vardir. Onlar bunun sadece bir Insan Varligin ifadeleri oldugunu söylerler.Bundan fazlasi degil, ve bu bir sahtekarlik olmalidir.

Yillar önce partnerime sadece "birak sadece enerji aksin ve birak Dünyada etrafindakiler yaptigin seyin realitesini görsünler" dedim. "Farki anlatabilecek olan spiritüel olarak keskin olanlarin önünde otur." Ve o böyle yapti. 15 yildir dünya etrafina dolasti ve ayirt etmek ve "baglantiyi" hissetmek için yüksegin en yüksegini istedi. Insanin bu kanalin dogru oldugunu "kanitlayabilmesinin" tek yolu budur - diger spiritüel zihinli Insanlarin önünde oturmak ve ayirt ediciliklerini ve bilgeliklerini istemek. Ve böylece okuyucuya, onlarin etrafindaki isigi bazilarinin gördügünü, bazilarinin görmedigini söylüyoruz. Bunun hepsi uygundur ve asla yargilanmaz. Ancak, meleksi ayirt edisinize söyleyecek sekilde kalbinize isabet ettigini hissetmek için davet her zaman açiktir : "Bu size konusan bir kizkardestir.anlamis gibi yaptiginiz realitenin ötesinden bir erkek kardes. Bu bir yeniden birlesmedir ve burada onur ve sevgiden baska bir sey yoktur."

Ve dogrusu bu aksam buradaki dinleyicilerde ayirt edebilenleriniz vardir. Size, "Renkleri görün - onlar burada" diyoruz. Gözlemek için burada olan meleksi özellikleri ve yapilari görebilenleriniz, onlari ihtisamlari içinde görün, çünkü onlar da buradalar." Çünkü, bir grup melek, melek olduklarini hatirlamaya basladiginda gerçeklesen sey budur [Insanlar kim olduklarini hatirlamaya basladiklarinda yaratilan enerjiden sözediyor]

Siz kendinizi meleksi özellikler olarak göremeyebilirsiniz, ama biz görürüz. Oh, dogru, gezegeninizde yasamlarinizin döngüsü vardir ve en sonunda kendinize sorarsiniz, "Bu zamanda ben kimim ?" Ama biz özü görürüz. Gerçek sizi görürüz. Tanri olarak adlandirilan, huzurunun, görkeminin büyüklügündeki varlik olarak görürüz.

Ironi su ki, sadece eger her zaman üstünüzde olan bir enerji ise, bir baba ya da ebeveyn gibi her zaman sizin için bir seyler yapiyorsa Tanri'ya güvenirlilik verirsiniz. Onu asla kendinize getirmezsiniz. Onu asla bir grup olarak düsünmezsiniz ve onun içindeki bir parça olabileceginizi asla düsünmezsiniz.ve sevgili Insan Varligim, degisecek olan budur.

Tam simdi, dinleyici ve okuyucu, Tanri'nin ailesi ile birlikteyim. Buna benzeyen hiçbir sey yoktur. Bu degerlidir ve tatlidir. Üstatlar ve gezegenin gurularinin hepsi bu baglantiyi deneyimledi ve simdi bu herkes içindir.

Bugün söylemek zorunda oldugumuz sey inanilmaz olabilir. Bu gezegen üzerinde gerçeklesmis olan seyle ilgili düsünmek için size bazi seyler verecegiz. Düsünmeniz için bazi puzzlar (bulmacalar) verecegiz. Ama bu masaj katilanlari kutlamadan önce bunu yapamayiz. Bu enerjinin bir çok kisi tarafindan gerçek zamanda ve ayrica baska bir gerçek zamandakiler tarafindan gerçeklestirildigini daha önce söylemistik. dinleyeci olanlariniz için gelecek zaman. Gözleri bu sayfada olanlari selamliyoruz ve size "Gelecekte olmak nasil hissettiriyor?" diyoruz [Gülümseme]. Dinleyici, onlarin burada oldugunu görmüyorsunuz, görüyor musunuz.okuyucular ? Hadi lineerliliginizi test edelim. Bu özel mesajin basligi "Lineerligin Meydan Okumasi"dir.

Bunu daha önce söyledik. Burada oturmakta olan kaçiniz simdinin realitesi olarak adlandirdiginiz seyde okuyucuyu ziyaret etme/görme yetenegine sahip ? Görüyorsunuz, okuyucu sizin geleceginizdedir. Ve Insanlarin hangileri "görürsünüz" ? Demek istedigim su : bunu imgeleyin - tam simdi okuyucu olabilirsiniz, ama bundan sonraki yillarda bir çok dilde bu sözcükler tarafindan dokunulacak binlerce göz olacak, öyleyse onlar sizin geleceginizde, degil mi? Eger bu resme sahip olmaya baslarsaniz, o zaman lineerliginizin sinirlamasini kavrarsiniz. Onlari selamlayabilir misiniz ? Onlari selamlamaktan daha fazlasini yapabilseydiniz ne olurdu ? Onlari sizin enerjinizi hissedebilecegi dereceye dek bu sözcükleri kutsayabilseydiniz ne olurdu ?

Bunu test edelim : 2006 daki okuyucu, simdi dinleyenlerin enerjisini ve ilave olarak 2004 ve 2005 teki okuyucularin enerjisini hissedebiliyor musun ? 2007 den ne haber ? Düsünmeniz için çok fazla mi ? Kendi zaman çerçevenize nasil sinirlanmis olabileceginizi görüyor musunuz ? Bu zor, degil mi? Senin realiten nedir , sevgili Insan Varligi ? Bir ray üzerindeki tren misin, sadece üzerinde oldugun treni düsünen yoksa treninden uzaklasmis etrafinda dolanan rayin etrafindaki çemberin ortasinda bir gözlemci misin ? Farki görüyor musun ? Biri sadece trende yolculuk yapiyor. Digeri dolanmakta olan tüm rayi ve potansiyel rayi görüyor. Biri lineer, digeri degil. Oyun (sir) trende yolculuk yapmak ve ayrica onu uzaktan görmektir.

Lineerligin Sinirlamalari

Bu lineerlik bilmecesini baska sekillerde gördük, ama iste tekrar ayni sey : Tanimlanan lineerlik zamandir ve zaman realitenizin insasinin parçasidir. Bu sizin düsündügünüz yoldur. Yasamlarinizda takindiginiz yoldur. Siz saat ile yasarsiniz. Böyle olmadigini söyleyebilirsiniz, ama böyle yaparsiniz. biyolojinizi içeren doganin saati.

Simdi, "Herhangi bir saat ile yasamiyorum, Kryon. Ben özgür bir ruhum ve bundan gurur duyuyorum" diyenler olabilir. Gerçekten mi? Siz bunu söylemeden önce bazi seyleri düsünelim. Siz yasaminizi alisilmis/rutin seylerin etrafinda yasarsiniz. Gezegeninizin zaman çerçevesi günesin belli zamanlarda geldigini, belli zamanlarda gittigini söyler ve siz bazi zamanlar dinlenirsiniz. Siz döngüselsiniz. bir ögünden digerine. Bahsettigimiz saat budur. Biyolojiniz lineer varolus etrafinda düzenlenir ve iletisiminiz de bu sekildedir.

Birbirinizle konustugunuz zaman, sözcükleri arka arkaya dizersiniz.aynen raydaki trenin, ray nereye giderse oraya gidebilmesi gibi. Hiç bunu düsündünüz mü? Siz bu sözcükleri okurken, çok lineer olan tutarlilik sirasiyla birbiri ardina düzenlenmistir. Ve simdi hayal kirikligi ile, "Evet, baska bir sey var mi ? Bunun çalisma sekli budur" diyebilirsiniz. Ve "Simdi dogru soruyu soruyorsunuz!" diyoruz. Hiç bununla ilgili düsündünüz mü? Eger iletisim lineerligin disinda olsaydi ne olurdu ? Tam simdi siz lineer sözcükler sözdiziminde örüldügü sekliyle sözcükleri dinliyorsunuz - sözcükleri görüyorsunuz ve beyniniz sizin önünüzde yazili hatlari anliyor . arka arkaya harfler. Bu sayfayi okuyan o küçük beyin treni oldukça lineer ve çok sinirli. Her seyin düz bir hatta olmasi gerektigine dikkat ettiniz mi ?

Lineerligin sinirlamasi yerine, her seyi bir anda alma yetenegine sahip oldugunuz bir iletisim sistemi olsaydi ne olurdu ? Bilmeye gereksinim duydugunuz herhangi bir sey size hep birden sunulurdu ve bir sekilde siz "sadece onu bilirdiniz". Lineerligin disinda bir iletisim olurdu. Bunu okuyan çogu kisi "Pekala, Insanlar olarak yaptigimiz bu degil. Bu imkansiz" diyebilir. Simdi neden burada oldugumu biliyorsunuz. Size sadece bunun mümkün oldugunu söylemek için degil, seylerin yolu oldugunu söylemek için buradayim!

Bu lineer olmayan iletisim sadece Ruhun sesi degildir, ayrica kendi üstatliginizin sesidir. Bu hücresel seviyede iletisimdir ve ilahidir. Insan Varliklar çogu zaman Tanri olark düsünülen seyin önünde siralanir ve tekrarlama yaparlar. Onlar "Pekala, belki tekrar tekrar onu istersek, en sonunda Tanri tarafindan isitilir ve bazi sonuçlar aliriz. Böylece biz istemeye devam ediyoruz ve bazi cümleleri tekrar tekrar okuoruz. Belki eger Tanri tesebbüsümüzde istirap çektigimizi görürse, bize yardim eder." diye mantik yürütür. Onlar Tanri'nin kim oldugunu veya iletisim yönteminin ne oldugunu anlamaz.

Tam simdi etrafinizda isminizi tasiyan bir ekip oldugunu söyleseydim ne olurdu ? bunun ne anlama geldigini açiklamak zordur. Enerjinizi, gerçek zamandaki yasaminizi evrenin tüm varliklarina yayinlayan bir melek radyo istasyonu gibi görün. Bundan dolayi, "spiritüel radyo istasyonunuz" her zaman perdenin diger tarafi ile temasta olurdu. Yürüdügünüz her yer, sizinle ilgili her sey Tanri tarafindan bilinirdi! Simdi, bir radyo istasyonu yerine, radyo dalgalarinin size tahsis edilmis bir melek ekibi olarak düsünün ve etrafinizdaki digerlerini, sadece tek bir amaç için..eger üstatliginizin tohumlarini kesfederseniz orada olmak için. sizin için ve gezegen için uygun bir meleksi özellik olan bir iletisim kanali. Eger bu kanali imgeleyebilirseniz, simdi onu nonlineer (lineer olmayan) olarak görün. Bir seyi bilmeye gereksinim duydugunuz her seferinde, basitçe onu bilirdiniz. Sizin için, bu yogun sezgi gibi görünürdü, ve bu gerçek Ruh iletisimidir ve bunun nasil hissettirdigidir.

Bunun üzerine size meydan okuyorum : Meditasyon veya dua için oturdugunuz bir sonraki sefer, önünüzde hangi meydan okuma olursa olsun, hiçbir sey söylemeyin ! Sessiz ol ve Tanri oldugunu bil. Bu durusu alir almaz, Üçüncü Lisanin yönetimi ele aldigini ve her seyin aninda bilindigini bil. Yanit size lineer bir tarzda gelmeyecektir, ama bir anda hepsi birden hücresel açidan bilinecektir. Sonra meditasyon "zamani" olarak adlandirdiginizi aninda verilen ve size bir tür olaganüstü sezgisel islem olarak görünen çözümleri veya çözümlerin baslangicini kutlamak için harcayin.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Sizi Irkiltebilecek Insan Nitelikleri

Oh, fazlasi da var - daha fazlasi. Lineerligin - yasamlarinizin ve Insan varolusunuzun asla düsünmemis oldugunuz bazi irkiltici anomalileri var. Mucizelerden bahsedelim. Size bazi sorular soracagiz ve sonra yanitlari görecegiz.

Aninda iyilesmek için bir üstadin giysisinin kenarina dokunabilmek için Insanlar miller boyunca yürüdüklerinde tarihte neyin gerçeklestigini düsünüyorsunuz ? Veya belli bir kilisenin kapisina adim atabilirlerse, iyileseceklerini bildikleri bir yere kutsal bir yolculuk yaptiklari baska bir durum ? Buna ne dersiniz ? Bu nasil isledi ? Çogu zaman oraya ulastiklarinda koltuk degneklerini attilar ve aninda iyilerek yürüyüp gittiler ! Bu, sizin kutsal tarihinizde tekrar tekrar kaydedilmistir. O binalardaki koltuk degneklerini bugün bile görmeye gidebilirsiniz, onlar hala orada. Mucizevi durumlar olarak görünen seyin içinde gerçekte ne oldugunu hiç merak ettiniz mi?

Ilkini gözden geçirelim : Kisi üstadin elbisesinin kenarina sakat olarak dokundugunda ve iyilesmis olarak yürüyüp gittiginde. buna ne dersiniz ? Genel yanit sudur : "Bu eylemdeki Tanridir. Görüyorsunuz , Tanri görkemlidir, Insanlar görkemli degildir. Öyleyse, eger bir kisi üstada yakin olursa, bu Tanriya dokunmak gibidir. Eger sadece üstada dokunabilirlerse, iyilesirler." Mucizeler ile ilgili bir çok kutsal liderlerden isittiginiz budur.

Ama gerçekte, gerçek islem bumudur ? Okudugunuz veya isittiginiz mucizelerde gerçekten olan sey nedir ? belki bazilariniz gördünüz veya deneyimlediniz ? Bu Tanri'nin önünde yerde sürünmek ile mi ilgili yoksa daha bunun ötesinde daha görkemli bir sey ile mi ilgili ? Dinle, Insan Varligi, siza pratik bir sekilde konusacagiz. Bu tarzda daha önce hiç paylasmadigimiz bilgiyi verecegiz, isitmeye hazir olun. Partnerim, harfler için hazir bekle, çünkü onlari alacaksin.özellikle söyledigimizden sonra.

Size söyleyecegimiz seylerin hepsi dogru ve ger.ektir. Bu bilgiyi, kanitlanamaz, ezoterik bilgi olarak görebilirsiniz, ancak bu sadece daha önceki bilgi ile düzenlenmis lineer ögretilerinizden dolayidir, lineer nedenler nedeni ile, siz ona tutunursunuz. Etrafinizda baktiginiz her yerde, size söyleyecegim seyi dogrulayan realitenizin ilginç anomalileri vardir, sizin lineer düsünmeniz onlari olagandisi olarak görmenizi gizler.

Size olan seylerin lineerliginin birini biliyorsunuz ? Treniniz her zaman hareket halindedir. Daima gidecek bir yeri vardir, öyle degil mi? Bir kalp atisindan digerine - bir saati takip eder, dogru mu? Bunu yapmak zorunda, çünkü bu sizin realiteniz için düzenlenmis. Sizin melek bilinçliliginiz ve üstatliginiz bu saate sahip degil. Hepiniz ile ilgili bazi bilgiler vermek isterdim. Bunun antropoloji ve tekamül ile ilgisi var. Sizin tohum biyolojiniz ve seylerin baslangici ile ilgisi var.

Insan Varligi, sen burada oturmus dinlerken ve okurken, biyolojinin "yasami" olarak adlandirdigin kan, DNAn buradan degildir. O buradan degildir [dünyadan degildir]. Hayir. O ithal edildi ! Bundan fazlasi, o yüceltildi. Bundan fazlasi, islemde siz baskalarindan yardim aldiniz. uzun çok uzun zaman önce, Evrendeki çesitli yerlerden, farkli zamanlarda biyolojik tohumlar ekildi. Ve bunun açik kaniti var, yine de kürsüde durup sizin buna bakmanizi isteyen bilim adami yok. Size lineerligin yaptigi seyin bir parçasi sizin daha büyük resme bakmanizi gizler. Siz her zaman hareket halindesiniz, enerjinizin çogu rayda kalabilmesi için "varliginizin lokomotifine odun/kömür atarak" harcanir. Eger gerçekte birden çok raya sahip olabilseydiniz gerçekten görmek için etrafiniza nadiren bakardiniz !

Biyolojinize ne oldugunu size söyleyecegim : biyolojik olarak önünüzdeki her sey, yarattiginiz bulmacanin içinde Dünyanin meydan okumasini çalisabilmeniz için bir düzendir/sistemdir. Siz istirap çekmek veya "bir tür cezalandirma vasitasi ile çalismak için burada degilsiniz. Hiç biriniz Tanri için laboratuar fareleri degilsiniz ! Hepiniz isçilersiniz ve Tanrinin parçasi olarak görülürsünüz. Anlami olan, ama bilinçlilikte sinirlanmis olan bir yerde olmanizi gerektiren bir bulmacayi çalisiyorsunuz. Test anlamli olmaktan fazlasidir - kurallari olan ve bir gezegenin üzerinde yalniz birakilmasini kim olduklarini bilmemelerini, enerjinin dogal olarak gidecegi yere gitmesini gerektiren bir testtir. Dünyanin enerjisi nereye gidecektir ? Bu enerji oyun alaninda kendisini nasil yerlestirecektir ? Her sey bittiginde ve yerine yerlestiginde, enerji nereye gidecektir ? Yanit ? Ne olursa olsun, "Dünya testin"dein sonuç enerjisi yeni evrenlere uygulanacaktir, gelecek trilyonlarca yasam -
formlarini etkileyecektir..size benzeyecek olan birçoklari.

Siz burada büyük bulmacayi çalisiyorsunuz ve sadece onu çalismiyorsunuz, son 15 yildir önemli bir sey yaptiniz -bazilarinin Büyük Geçis olarak adlandirdigi gezegende bir geçis/degisiklik yarattiniz ve gezegen isbirligi yapiyor. Ve tüm yapmaniz gereken bunun kantini görmek için pencereden disari bakmaktir. Isikfenerleri, siz her biriniz, ancak biyolojinizin buradan olmadigini size söylüyorum ! olamazdiniz ve bu testi çalistiramazdiniz. Gezegenin tekamül süreci bulmaca ile çalismaya gereksinim duydugunuz sinirlamalari veya büyüklügü asla size vermezdi. Ilave olarak, garip olarak kendisini ele vermemesi için, size [ve Dünya bilimine] "makul" görünmeliydi.

DNAniz intergalaktik (galaksilerarasi) kimyanin derlenmis koleksiyonunu temsil eder. Sadece bu degil, size daha önce asla anlatmadigimiz bir seyi söyleyecegim. Bu tohumlarin ekilme zamani geldiginde, bunu gezegen üzerindeki tüm memelilere yaptik. Neden ? Çünkü eger bu sekilde yapilmasaydi çok asikar/belli olacakti. Size sunu sorayim : Hiç sevdiginiz bir hayvanin gözlerine baktiniz mi ve herhangi bir karmik nitelik gördünüz mü ? [yani, onlarin kim oldugunu bilmek]. Simdi ezoterik oluyoruz. Hiçbir hayvan ile karsilasip onun bilinçliliginin sadece biyolojiden daha fazlasi oldugunu gördünüz mü ? Hiçbir hayvani kaybettiginiz ve sonra onun tekrar reenkarne oldugu oldu mu? Ve yanit evettir ! Çogunuz buna sahipsiniz.

Gezegenin Insan - olmayan memelileri sizin burada olma nedeninizden farkli nedenlerle sizinle gelip giderler, ama onlarin hepsi sizinkiyle birlikte degismis DNAya sahiptir ! bunu kavramanizin tuhaf olacagini söyledim. Gezegende Insan amaciniz onlarinkinden çok farkli olmasina ragmen, onlar sizin için bir destek grubudur. Bu hayvan - destek gruplari tüm gezegende sizinle gelir giderler. Bazilariniz bunu bilir ve bunu onlarin gözünde görürsünüz. Onlar memeli - olmayanlardan çok daha fazla önemli olan bir sekilde yardimcilar olarak tüm senaryonun bir parçasidir. Onlarin DNAsi da degistirildi. Sadece düsünün.bazilariniz boyutlararasi galaktik hayvanlara sahipsiniz. [Kryon gülümser].

"Kryon, bunu kanitlayabilir misin?" Düsünmeniz için bir seyler verecegim ve istatiksel olasiligin özüne meydan okuyacak..yine de, bilimsel kürsüden "buna bakin, buna bakin" diye kimse bagirmiyor. Tekamül gerçektir. Ve gezegenin tarihinin en baslangicindan beri tekamül eden Dünya biyoloji varliklari onlari doganin yolu ile tasir. türlerin evrimi etkili hayatta kalmaya dayanir. Siz gezegenin bu evrimsel sürecinin bir ürünüsünüz (bir parçasisiniz), ancak yüz bin yil önce size verildigini söyledigimiz bir degisiklik ile.

Bu gerçeklestiginde, bunun vakti gelmisti ve daha önce söyledigimiz gibi, siz Pleiadian (Pleiadeslilerin) biyolojisinin parçalarini ve kisimlarini tasiyorsunuz. Ancak, bu sadece bir çok gruptan biridir. Bu ürkütücü veya korkutucu bir bilgi degildir. Bu güzel bir bilgidir ! Ayrica komplekstir. Eger bununla ilgili düsünürseniz, bu harikadir. Ama bunu açikça gösteren, bakmaniz gereken bazi Insan ve memeli anomalileri vardir.

Dogal seçme ve Dünya evrimi önceden tahmin edilebilir bazi seyler yapar. Önce, süreç çok randimalidir/etkilidir.çok etkili. Belki daha önce düsünmediginiz düsüneceginiz bazi seyler vereyim. Evrimsel prensiplerin çalisma sekli su ki, binlerce yilda etkili/randimanli, biyolojik bir varlik yaratirlar. Gereksinim duydugunda hayatta kalabilen, gereksinim duydugunda degisen ve ihtiyaç olmayan enerjiyi asla kullanmayan bir varlik yaratirlar. Sadece karanlikta yasayan gözsüz yaratiklar veya simdi sadece yüzen kollarini ve bacaklarini atmis varliklar yaratmanin sadece birkaç bin yil sürmesinin nedeni budur. Anliyor musunuz ? Hayatta kalmak sonuçtur ve enerji verimliligi anahtardir. Görmeniz için gezegeniniz üzerinde bitkilerde, hayvanlarda ve böceklerde her yerdedir.

Böylece siz ve memeliler buradasiniz, evrim merdiveninin en tepesinde. Bu iyi hissettiriyor, öyle degil mi? Ama sunu sorayim : Gezegende herhangi bir memelide omurga kordonu kesildiginde/koptugunda, neden o yere sinirlerin tekrar birlikte büyümelerini önleyen kimya hizla kosusturur ? Bu size bir anlam ifade ediyor mu? Bu verimli mi/randimanli mi? Hayatta kalmaya yardimci mi? Hayir ! Hala bu sinirlamaya sahipsiniz. Tarihiniz bunu gösterir, 1999 da biliminiz tüm memelilerde bundan sorumlu olan kimyayi tanimladi, ve hatta bu kimyaya isim verdi..no - go ! Genel olarak hepiniz buna sahipsiniz.

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Kişisel Şifa Gücümüz

Thoth Bilgileri
Kişisel Şifa Gücümüz

Kendimizi iyileştirmek için kendi içimizdeki gücü kullanmak gerekiyor. Enerjmizi dengelemek ve hücre titreşim hızımız ayarlamak için kendi içimizde olan gücü harekete geçirmeliyiz .Yani farkındalığımız arttırarak vücudumzla gereken ilişki ve diyaloğu kurmalıyız. Böylece yeni programlarla vücudumuzdaki enerji aksaklıklarını düzeltir ve şifalanırız. Hepimiz kendi kendimizi şifalandırma yeteneğine sahibiz. Sadece bunu kabul edip harekete geçirmemiz yeterli. Farkındalığımızı arttırmak için de kendi içimize dönmeliyiz. Bedeneimizle iletişime kendimizi açmalıyız. Nerde nasıl bir tıkanıklık olduğunu bedenimiz bize kendi söyleyecektir. Sesine kulak verip enerjisel işaretlerini duymamız yeterlidir. Pekcoğumuz bu işaretlerin üzerinde durmuyoruz. Çünkü bedenlerimizle konuşabileceğimizi düşünmüyoruz. Sonunda kendimizi cihazlara emanet ediyoruz ve onların bedenimizin lisanını anlayacağını düşünüyoruz. Oysa hangi cihaz sevgi dili konuşur? Bedenin dili sevgi dilidir. Siz sevgisiniz. Bu yüzden cihazların bedeninizi anlayacğını düşünmeyin kendinizi sevin ve iletişime açık olun. Ancak o zaman bedenimzizin ne demek istediğini net bir şekilde anlarsınız. Cihazlar sadece ilerlemiş rahatsızlıkları tesbit edebilir. Cünkü artık gözle görülebilir hale gelmiştir. Beden, lisanı anlaşılmadığı için sizin beş duyunuza hitap eder şekilde problemini anlatmaya başlamıştır. Ancak bu noktada bedeninizi anlamaya odaklanıyorsunuz. Oysa problem coktan büyümüş vaziyette. Ondan sonra da bu gözle görülür sıkıntıları ortadan kaldırmayı hedefliyorsunuz. Problemleri oluşturan kaynağı tedavi etmeyi değil. Bedenleriize eziyet ediyorsunuz. Şifa vermek bu değildir. Şifa vermek, sevgi yüklemektir. Sevgi en yüksek frekanstır. Bedene sevgi yüklediğinizde ona sıkıntı yaratan tüm düşük frekansları temizemiş olursunuz. Ve bedeniniz enerji alanını dengeler. Hücreleriniz yapısısnı dengeler. Atomlarınız titreşim hızlarını dengeler. Tüm bunlar dengelenince zaten beden şifalanmış olur.

Bizler tüm bunları gözönünde bulundurarak önce kendimizle bağlantı kurmalı ve bedenimizde oluşan problemleri görmeyi öğrenmeliyiz. Sonra da kendimize sevgi yükleyerek mevcut tüm rahatsızlıklarıortadan kaldırmayı yani enerji alanlarımızı dengelemeyi hedeflemeliyiz. Böylece ruh ve beden dengemiz oluşur. Enerjimiz vücudumuzda dengeli bir biçimde dolaşır. Şifalanmış oluruz.

Bedenimizin lisanı basittir. Hepimiz biraz farkındalıkla bu lisanı öğrenip kullanabiliriz. Problem olan bölgede ki enerji değişimi, değişik titreşimler en belirgin dikkat çekme yöntemidir. Bedeninizdeki herhangi bir organda normalde hissetmeye alışık olduğunuzdan daha yoğun bir titreşim hissederseniz o bölgede enerji dalgalanması vardır. Bunu fark ettiğiniz anda o bölgeye ve tüm vücudunuza yoğun sevgi frekansı gönderdiğinizi düşünürseniz, enerji açısından uygun tedaviye başlamış olursunuz. Bunu titreşimleri normal hissedene kadar sürdürmeniz yeterli olacaktır.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Şimdi Harekete Geçme Zamanı

Geçen ay yaşadığımız Dolunay döneminde Kutsal Işığın çok güçlü bir şekilde Dünya'ya aktığı gözlemlendi. Bu süreç ilkbahar ekinoksu, Kutsal Cuma ve Paskalya'ya denk gelen dönemdir. Bu ay da aynı şekilde; Dolunay zamanı muazzam bir ışık yağmuru ile yıkanacağız. Bu ay kutlanacak olan Wesak Festivali hayatımızda yapmak istediğimiz değişiklikleri gerçekleştirmemiz için bize bu fırsatı sunmakta.

Geçen hafta boyunca; yani Nisan 12-20 2008 haftası, Dolunay ile beraber çok ender rastlanılan ve 1,000 yılda bir gerçekleşen bir göksel hizalanma meydana geldi. Bu hizalanma spiral evrim için gerekli olan yükseliş enerjisini sağlamaktadır. Bu göksel olay insanlığın bilincinin fiziksel ve spiritüel açıdan yükselmesi için katalizör etkisi yaratmaktadır. İlahi Plan insanlığın uyanışını hızlandırmak için bu yükseliş enerjisinin gücünü artırmaktadır. Muazzam bir bilinç sıçraması ŞU ANDA BURADA; Dünya'da gerçekleşmektedir.

Ay'ın olumlu etkisinin yanı sıra, çok ender görülen iki Wesak Dolunayı da bu yıl yaşanacaktır. Bunlardan ilki 20 Nisan'da Amerika saati ile sabah 06:25'de ve ikincisi ise 19 Mayıs akşam 22:11'de olacaktır. Bu ender görülen göksel olaylar nedeni ile her iki dolunay arasında kalan dönem insanlığa hedeflerini ve hayallerini gerçekleştirmek için muhteşem bir fırsat sunmaktadır.

Wesak dönemi Budizm'de en kutsal dönemlerden biri olarak kabul edilir. Bu kutlamalar Buda'nın doğumunu, ölümünü ve aydınlanmasını kapsamaktadır. Bu yıl, İnsanlık Tibet'e odaklandığı için yaratılan düşünce gücü Tanrı'nın Işığı'nı dev bir kapıdan geçirirmişçesine Dünya'ya ve üzerindeki tüm varlıklara olanca gücü ile akarak bizi evrim basamaklarından yukarı doğru sıçratarak kuantum etkisi yaratacaktır.

Her birimizin kendi yaşamımız için yapmaya çalıştığımız iyileştirme çabalarının yanı sıra İlahi Plan Işık Görevlilerine Dünya'da insanlık ve tüm yaşam formları için bir çağrıda bulunmaktadır. Nihayet, YENİ Dünya'nın ilk oluşumların temeli fiziksel boyutta ilk defa bu yıl sonunda atılacak. Bu yeni oluşumlar, İnsanlığın bolluk-berekti ve sonsuz-sınırsız Barış frekansı ile birebir örtüşen fiziksel boyutta gerçekleşecektir. İlahi Plan'ın bir parçası olan ve Ağustos 16-21 2008 döneminde gerçekleşecek olan bu önemli aşamaya kadar Wesak Dolunay döneminde HER GÜN Tanrı'nın sonsuz-sınırsız Bereket Işığı ve sonsuz-sınırsız Barış Işığı'nı desteklemek için veya yapabiliyorsak İlahi Plan'ın amacına ulaşacağı Ağustos ayına kadar Tanrı'nın Dileğinin gerçekleşmesi adına yolu açmak için meditasyon çalışmaları yapmamız istenmektedir.

Işık Varlıklar yaşamımızı değiştirecek olan yeni yolumuzu çizebilmemiz için bize Tanrı'nın Bolluk-Bereket ve Barış titreşimlerini Dünya'da şimdiye kadar görmediğimiz kadar muazzam bir güçle hissetmemizi sağlamak için çabalamaktalar. Lütfen iç sesimizi dinleyelim ve Öz varlığımızı yani Tanrısallığımızı; kelimelerimiz, düşüncelerimiz, hareketlerimiz ve duygularımızı kullanarak Ağustos sonuna kadar bu kritik dönem süresince amaçlarımız doğrultusunda harekete geçirelim.

Bu dönemde seçtiğiniz herhangi bir meditasyon metodunu uygulayabilirsiniz. Ben, orijinal metinden farklı olarak İlyas'dan aldığım meditasyon çalışmalarını ilave ediyorum, iki teknikten biri de seçilebilir.

1. İmajinasyon Tekniği
"SİZ NEREDE OLURSANIZ OLUN ALLAH SİZİNLE BERABERDİR" (Hadid Suresi 4 )

Sırasıyla; kendini düşünüp, kendinden geçeceksin, yükselip dünyayı düşünecek dünyadan geçeksin, yükselip evreni düşünecek, evrenden geçeceksin, yedi kat semayı düşünüp yokluğunu idrak ettikten sonra kalbini arşa azama açarak tek gerçek olan ALLAH'ın huzurunda olduğunu düşüneceksin. Her an seninle olduğunu; seni duyduğunu, gördüğünü tefekkür ettikten sonra zatında kaybolacaksın....

2. Mantra (zikir) Tekniği
Zikir bir kelime dizninin ritmik bir şekilde tekrarlanışıdır. Önce belli bir süre içerisinde dil ve takiben iç sesle yapılır. Sonra sıra asıl olan kalp zikrine gelinir. Dil geri çekilir ve düşünce susar, kalp konuşmaya başlar. Günde 15 dakika; yolda yürürken, otobüste giderken günün her anında yapılabilir. Örneğin; Allah'ın Işık ismi olan NUR mantra olarak "NUR NUR NUR......." şeklinde tekrarlanabilir.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Hathor Mesajı


Hathor Mesajı: Dünyanızı Aşın ve Dönüştürün
Tom Kenyon vasıtası ile, 14 Kasım 2007

Şu anda kendinizi bulduğunuz riskli, tehlikeli geçit ile ilgili konuşmak istiyoruz. Bu durum bu yılın kalanında ve ayrıca 2008’de devam edecek.

Geçmiş iletişimlerimizde söylediklerimizin çoğu gerçekleşti ve hatta gelen yıllarda daha fazla Dünyasal değişiklikler, iklimsel değişiklikler, jeopolitik destabilizasyon ve ekosisteme tehditler ortaya çıkacak.

Daha önceki iletişimlerimizde sözünü ettiğimiz olasılıklardan biri ABD ekonomisinin sıkıntıya girmesi idi. Bunu iki yıl önce söyledik ve Kasım 2007’nin bunun gerçekleşeceği en olası son pencere olacağını belirtmiştik, gerçekte, bu gördüğümüz gibi ortaya çıkıyor. Ancak, durumun şu anda kavranandan daha kötü olduğunu söylemek istiyoruz, kendinizi zor finansal zamanlar için hazırlayın.

Ama bahsettiğimiz riskli geçiş bu değildir. Daha çok duygusal yaşamınızdan söz ediyoruz, kalbinizin ve ruhunuzun yaş*******, çünkü sonraki birkaç yılda gerçekleşecek olayların hassas yüreklere sahip olan ve daha iyi bir dünya hayal edenleri duygusal olarak çarpacak olması (etkilemesi) tartışmasızdır.

Son mesajımızda insanlığın devam etmesinin (bazı şekillerde) şimdi garanti olduğunu belirttik. Bu (Dünyada insan yaşamının devam etmesi) 2007 yazından önceki durum değildi, ama birçok varlığın çabaları vasıtası ile teraziler değişti. Maalesef bu sizin gezegeninizin spiritüel arınmasından kaçabileceğiniz anlamına gelmiyor, ne de kurumlarınızın, kültürel varsayımlarınızı n ve ekonomilerinizin karşılaşacağı zor meydan okumalardan kaçamazsınız. Bunların hepsi kaygan kumun üzerine inşa edildi ve geleceğin rüzgarları şimdi üzerinizde.

Yorumlarımızı iki alana böldük: transandans (aşkınlık) ve dönüşüm. Yeniden – yaratımın kaotik fazı başladığı zaman – bu şimdi kendinizi içinde bulduğunuz fazdır – tüm yapılar sorgulamaya gelir. Beklenen sonuçlara dayanarak hesaplanan yazgılar çözünür. Bu yoğun karışıklık ve ilksel korku duyguları ve düşmanlığın yükseldiği zamandır. Bunda işbaşında olan birçok kuvvetler var ve bunlardan bahsetmek istiyoruz.

Bu kaotik fazın parçası bilinçliliğin bir boyutundan diğer boyutuna geçişin basit sonucudur. Dünya ve insanlık 4 ncü boyut bilinçliliğinden 5 nci boyut bilinçliliğine ilerlerken [5 nci boyut sizin kolektif olarak algıladığınız zaman ve uzay sınırlamalarının dışındadır] eski dünya ve yeni dünya arasında bir gerilim vardır. Siz şimdi tam bunun ortasındasınız.

Daha da çok insan spiritüel anlayıştaki ani sıçramalar ile tahrik edilen paradigmayı deneyimledikçe, eski dünya yıkılıyor. Yeni kültürel, politik ve ekonomik varsayımları ile yeni henüz çiçek açmadı, sizler eski görüşlerin artık işlemediği, ama yeni görüşlerin de henüz kullanılabilir ifadelere geçmediği topraklardasınız. Bu boyut değişiminde deneyimlediğiniz zorlukların bir nedeni budur.

Ama burada ayrıca bir diğer daha sinsi element oyunda. Hükmetmenin ve kontrolün eski dünyasının devam etmesini isteyen çıkar çevrelerinin kazançları var ve onlar bunu sağlama almak için her aracı kullanıyorlar.

Bahsettiğimiz kontrol türü o kadar yaygın ve toplumunuzun dokusunun dikkatten kaçacak kadar parçası olmuş ki, bunlar tam olarak sizi kontrol etmek isteyenlerin istedikleri şeyler. Bu tür kontrolden sorumlu olan tek bir kişi veya tek bir grup yok. Bu birçok yönden ve bir çok kaynaktan geliyor. Asla şüphelenmeyeceğiniz kaynaklardan geliyor, bunların arasında dini, politik ve ekonomik kurumlar var. Ama sizi kontrol etme girişimleri burada bitmiyor. Dünyanızdaki manipülatif unsurların çoğu boyutlararası ve galaksiler arası müdahalelerden (engellemeler) geliyor.

Ancak kaynaklarına bakmaksınız, kendi bencil amaçları için kaderinizi kontrol etmeye çalışanların günleri sayılı. 4 ncü boyut bilinçliliğinden 5 nci boyut bilinçliliğine geçiş artık durdurulamaz, yeni günün şafağından kaçınılamaz. Dünyanızdaki bilinçliliğin ve Dünyanın kendisinin tekamülü dinamik bir geçişin ortasındadır ve sizle bunun hayati bir parçasısınız.

Ancak, şu andaki 4 ncü boyut realitesinden 5 nci boyuta (ve daha yükseğe) geçişin kolay olmayacağını anlamanızı istiyoruz. Boyut değişimi sırasında gerçekleşen asıl kaos nedeniyle ve dünyaya ait güçlerin ve de boyutlararası ve galaksiler arası zekaların dünyanıza müdahalesi nedeniyle, geçiş çok daha zor olacaktır.

Bu, üstlendiğiniz eylemler ile geleceğinizdeki negatif olayları azaltamayacağı nız anlamına gelmiyor. Yüksek boyutlara nazik kolektif geçişin olası olmadığı anlamına geliyor.

Doğasında telaşlandırıcı bilgi paylaşmaktan her zaman kaçındık, ama değerlendirmelerimiz de direkt ve samimi olmalıyız.

Belirttiğimiz gibi, bu yılın geri kalanı ve 2008 hem boyutsal değişimin yoğunlaşmasını ve hem de gezegensel manipülasyon ve kontrolün artışını gösteriyor. Bu paralel olay – 5 nci boyut realitesinin başlangıcına geçiş ve insan ruhunu kontrol etmek için dünya çapındaki girişimler – sanal ve gerçek savaş sürüklemesi çiftine ayrılacak. Gerçekte insan ruhu için bu savaş önceden başladı.

Tek bir insanın insanlığın kollektif kaderini hafifletmek için yapabileceği çok fazla bir şey yok. Ama dünyayı büyük çapta hipnotize eden kollektif zihin kontrolü ve manipülasyonundan çıkarak, kendi kaderinizi bağımsız şekillerde etkileme olanağına sahipsiniz.

Bunu yapmanız için, kendi sınırlamalarınızı aşmanın bir yolunu bulmalısınız ve bununla size kurumlarınızın, hükümetlerinizin ve dinlerinizin empoze ettiği düşüncelerinizin sınırlamalarını kastediyoruz. Önünüzde ortaya çıkan ve görünmeyen manipülatörler tarafından gerçekleştirilen olayların insan bilinçliliğine yansıttığı korku ve terör mesajlarını aşmanın yollarını bulmalısınız. Eğer bu periyotta hayatta kalacaksanız, etrafınızda olanları veya oluyor görünen şeyleri aşmalısınız. Kendi spiritüel merkezinizi bulmalısınız.

Bunu yapmanın sihirli yolları yoktur. Her biriniz sizi kendi bilinçliliğinizin dingin – noktasına, kendi ilahiliğinizin kavrayışına götürecek olan birçok yola sahipsiniz. Ve bu yerden kendinizi etrafınızda ortaya çıkan olaylardan daha kolay ayırabilirsiniz. Dünyayı aşmayı öğrenmek zorunda kalacaksınız. Bir zamanlar büyük spiritüel öğretmenlerinizden biri şöyle demişti, “Dünyada ol, ama dünyadan olma.” Bu, gelen zamanlarda çok iyi bir tavsiyedir.

Ancak, sadece kendinizi ayırmak ve dünyayı aşmak yeterli değildir. Ayrıca dünyayı dönüştürmelisiniz ve daha büyük dünyadan söz etmiyoruz, çünkü bu sizin etkileme yeteneğinizin ötesinde. Tam etrafınızda olan dünyayı kastediyoruz, lokal arkadaş topluluğunuz, sevdikleriniz ve ayaklarınızın altındaki dünya. Bahsettiğimiz dünya budur ve daha büyük dünya her tarafta kötüleşiyor ve çöküyor görünse bile dönüştürmeniz gereken dünya budur. Bu bir dereceye kadar spiritüel üstatlık gerektirir. Bunun kolay olacağını söylemiyoruz, dünyanızı aşmanızın ve dönüştürmenizin gerekli olduğunu söylüyoruz, iğnenin deliğinden geçmek için her ikisini de yapmalısınız – eşzamanlı olarak.

Kendinizi dünyanın haline bakıp ümidi/cesareti kırılmış bulduğunuzda, size tavsiyemiz bu kendine – düşkünlüğü aşmak, manipülasyonu ve size yansıtılan izolasyon hissini aşmak, grup zihni formunu aşmaktır. Bu ustalık isteyen bir iştir, çünkü etrafınızda olabilecek ıstırabın ortasında bile kalbinizin sevincine giden kendi yolunuzu bulmalısınız. Gelen yıllarda spiritüel olarak hassas bireylerin vazgeçme arzusu hissedecekleri zamanlar olacaktır. Bu kendinize yeniden ilham vermenin zamanıdır ve bunu nasıl yapacağınız size bağlıdır, ama birkaç tavsiyemiz var.

Dikkatinizi kendinizden ve kendi problemlerinizden etrafınızdaki dünyaya, ayaklarınızın altındaki toprağa, bölgesel topluluklara, arkadaşlarınıza, etrafınızda yaşayan yabancılara, sevdiklerinize çevirin. İçinde yaşadığınız dünyayı daha iyi bir yer yapmak için yapabileceklerinizi keşfedin. Bu şeyler aslında çok basittir. Bir gülümseme, rahatlatıcı bir söz, park yerini başkasına bırakma olabilir; aç olan birine yemek vermek olabilir; televizyon denen zihin kontrol cihazını kapatmak olabilir ve çocuklarınızla veya ev hayvanlarınızla oynamak olabilir. Bir ağaç dikmek olabilir. Tam önünüzdeki dünyayı etkileme fırsatları sonsuzdur ve o zaman dünyayı manipüle eden güçler dünyayı yıkmaya çalışırken bile yerel topluluğuna yeniden bağlandığınızı görürsünüz.

Basitlikte güç olduğu anlayın, bu nedenle mesajlarımız genellikle basit temeller ile ilgilidir. Her zaman olduğu gibi, enerjisel istikrarsızlıklar yükselirken onlarla başa çıkmanın oldukça etkili bir yolu olarak Denge Holon’unu geliştirmenizi öneriyoruz.

Ayrıca bilinçli olarak minnettarlık ve takdir içinde yaşamanızı teşvik ediyoruz, çünkü bu duygusal hallerin yarattığı süptil harmonikler sizin için koruyucu olarak davranır ve dünya aşağıya doğru spirallense bile sizi yükseltir.

Kültürünüz ve ekonomileriniz zor zamanlardan geçse bile, yaşamınızdaki anları yakalayın. Etrafınızda gerçekleştiğini gördüğünüz olayları aşmak ve kendinizi ayırmak için kendi içinizdeki yeri bulun. Sonra belki, çok ilginç bir deneyiminiz olur. Kozmik şakayı görürsünüz ve gezegendeki tüm olan bitenler size yüksek bilinçliliğe hem ilginç hem de eğlenceli bir geçiş olarak görünür.

Ancak, şüphesiz bu eğlenceli olma hissi sadece 5 nci ve daha yüksek boyut bilinçliliğinin bakış noktasından görülebilir. Özellikle siz onlara kilitlendiğinizde, dualistik bir evrende ortaya çıkan durumların içsel mizahını görmek her zaman kolay değildir. Bu nedenle dünyanızı aşmanız – ona inandığınız şekliyle dünyanızı – ve farkındalığın yüksek oktavına girmeniz için sizi teşvik ediyoruz. Olasılıklar ile taşan yeni bir evren sizi bekliyor.

Hathorlar

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Sonsuzluğa Açılan Kapı

Kiara Windrider
"Sonsuzluğa Açılan Kapı"

1999'da, Californiya'daki Shasta Dağı'na geri döndüm. Ağustos'taki güneş tutulması sırasında önemli bir astrolojik sıralanış vardı ve ben o sırada sevgili dağımda birkaç hafta geçirmek istiyordum. Da*ğın yukarısında çadır kurdum. Birkaç gün sonra kendisine Windrider adını veren bir varlık benimle temas kurdu. Daha sonra kendisinin benim gelecekte bulu*nan bir veçhem olduğunu açıkladı. Şimdi sözü ona bırakıyo*rum:

"Ben Windrider'im. Yükselmiş bir üstat ve bir za*man yolcusuyum, ancak benim perspektifimden bu lineer bir zamanda ileriye geriye gitmekten çok, farklı bir zaman-hattı*na sahip bir boyuttan diğerine, boyutlar arasındaki geçitleri kullanarak bir anda gitmektir. Az sonra açıklayacağım gibi, bu da yükseliş bilincinin bir parçasıdır. Benim zamanımda birçok kişi yükseliş hâkimiyetine erişerek yükseldi. Ben belli bir amaçla sizin zamanınıza geri döndüm. Siz büyük bir değişim zamanına yaklaşıyorsunuz ve önünüzde uzanan iki ana olasılık akış vardır.

Bir Zaman-Hattından Diğerine Geçiş

Önce, size zamanın doğası hakkında bazı perspektifler sunmak istiyorum. ZAMAN FREKANSIN BİR İŞLEVİDİR. Tıpkı mü*zikteki bir akorun birkaç tonu içerebilmesi gibi, evren de çok boyutlu bir yapıdır, her boyut belli bir frekans ya da yoğun*luk derecesi tarafından karakterize edilir. (Bu konuda geniş bilgi Ra bilgilerinde bulunabilir.) Sizin zaman dene*yiminiz, yoğunluk derecesi deneyiminize göre değişir. 3-B(üç boyut) fre*kansında siz halen Değişim'in öncesini deneyimliyorsunuz, zamanınız lineer ve birbirinden ayrı bir geçmiş ve gelecek "şimdiki zaman" denen şimdi-zamanında üst üste geliyor. Üçüncü boyut realitesinde şimdiki zaman küçük bir andır. Daha yüksek yoğunluk frekanslarında şimdi-zamanı duygu*nuz çok genişler, geçmiş ile gelecek arasındaki ayrılığı orta*dan kaldırır ve şimdiki zamanı, dolayısıyla mevcudi*yeti daha büyük ölçüde deneyimlemenizi sağlar.

Çağlar boyunca şamanlar, mistikler, peygamberler ve meditatörler geçmiş ile gelecek arasındaki bu ayrılığı yok etmeyi öğrenmiş, diğer boyutlara yolculuk yapmış, sonra tek*rar gerçek dünya dediğiniz dünyaya dönmüşlerdir. Avustral*ya'nın Aborijinleri gibi yerli halklar dünyalar arasında nasıl yaşayacaklarını bilecek kadar akışkandılar, onlar "rüya-zama*nı" dedikleri şeyi asıl realiteleri olarak yaşarlardı. Eski za*manların tüm bu yolcuları dünyalar arasında yolculuk yapar*ken hem gelecekteki olayların vizyonlarını görebilir, hem de akaşik kayıtlara girerek geçmişe erişebilirlerdi.

Ancak, Dünya tarihinde çok az kişi geçmiş ya da gelecekteki olaylara gerçekten katılabilecek ya da onları değiştirebilecek kadar 3-B zaman-hattından ayrılabilmiştir. Bu*nun böyle bir girişimin karmaşıklığıyla ve ayrıca bir özgür irade evrenindeki ortak bilinçle ilgili nedenleri vardır. Belli bir zaman çerçevesine katılma eylemi tüm o zaman-akışında bir değişim sağlar. Biz sizin şimdiki zamanınız olan geçmişe girdiğimizde, sizin şimdiki zaman-hatlarınızla kesişen paralel zaman-hatlar yaratır, ortak bilincinizin içinden seçebileceği yeni olasılıkların tohumlarını ekeriz.

Önünüzde uzanan değişimin doğasından ötürü, bu zamanda âleminizde birçok zaman yolcusu vardır. Bunlar genelde geçmişteki bir kimlikleriyle birleşmekte, bazıları ise bir zaman hattından bir başka zaman-hattına (gelecekten şimdiye) aktarılmış bedenlerle enkarne olmakta, yani bu boyutta fiziksel olarak tezahür etmektedirler. Eğer bizim kritik zamanlardaki müdahalemiz olmasa, gezege*niniz bugün yok olmuş olurdu. İşte Edgar Cayce'in, Nostradamus�un ve bazı kadim kutsal kitapların kıyamet günü keha*netlerinin gerçekleşmemiş olmasının nedenlerinden biri de budur.

Peki, biz zaman akışını değiştirerek ortak özgür iradenize ve karmik seçimlerinize müdahale etmiş olmuyor muyuz? Lütfen şunu anlayın ki biz zaman yolcularının birçoğu, SİZİN BENLİKLERİNİZİN GELE*CEKTEKİ VEÇHELERİYİZ ve sizin yapmış olduğunuz çağrılara karşılık veriyoruz. Siz bizi YÜKSEK BENLİKLERİNİZİN VEÇHELERİ ola*rak adlandırabilirsiniz ki biz size göre daha yüksek frekanslı bir boyutta bulunduğumuzdan bu doğru bir bildirim olur. Bu zamanda Dünya'nın ortak bilinci daha yüksek bir yardımı çağırıyor ve biz bu çağrıya verilen karşılığın bir parçasıyız.

Bu zamanda dünyanıza zaman yolculuğu yapabilmemi*zin bir başka nedeni de devletinizin yaptığı Philadelphia Deneyi gibi bazı deneylerin sonucunda belli zaman kapılarının açılmış olmasıdır. Böyle deneylerin asıl nedenleri biraz sorgulanabilir nedenlerdi, ama gerçek şu ki bu zaman kapıla*rının açılmasıyla, 4. boyutun önündeki perde*ler incelerek, diğer dünya ve boyut*lardan dünyanıza yapılan ziyaretleri ve tüm gezegeninizin 4. boyuta geçişini de kolaylaştırmaktadır!

Deney

Daha önceleri katılımcı zaman yolculuğunun mümkün olmamasının birkaç nedeni vardı. En yüksek mistiklerinizin ve bilim adamlarınızın bu girişimde sınırlı başarı elde etmiş olmalarının bir başka nedeni 3. boyutunuzun doğasıdır. ZAMANDA BAĞIMSIZ OLARAK YOLCULUK YAPABİLMEK İÇİN EN AZINDAN BEŞİNCİ BOYUTTA BULUNMANIZ GEREKİR. Aynı zamanda, şimdi-anınızın sonsuz çeşitlilikte paralel boyutlar içindeki çok uzun bir line*er zamanı kucaklayabileceği kadar geniş bir perspektifte kök*lenmeniz gerekir. Tarihinizde az sayıda bazı yükselmiş üstatlar bunu başardı. Ancak, sizler insan olarak bunu başarma yolundasınız.

21. yüzyılın bu dönemi sizin için yaşanacak heyecan ve*rici bir zamandır. Siz hep birlikte yaşayacağınız huşu verici bir olayın eşiğindesiniz. Çok uzun zaman önce bildirilen ve sadece Dünya'nın şamanları ve peygamberleri ta*rafından değil, sonsuz galaksiler boyunca da beklenen bir "doğuma" bir "çağların değişimine" tanık oluyorsunuz. İleride anlaya*cağınız nedenlerle, şimdi Dünya üzerinde vuku bulan şey tüm yaratılış boyunca bir dalgalanma etkisi yaratmaktadır. TÜM EVRENLERDE YEPYENİ BİR TEKÂMÜL DEVRESİ BAŞLAMAKTADIR ve Dünya denen bu küçük gezegenin bunda oynayacağı anahtar bir rol vardır ve işte bu yüzden bu zamanda sizi geniş bir izleyici topluluğu izlemektedir. Bu, Yaradılış'taki en yüksek varlıkların bazılarının Dünya'da enkarne olmalarını, çok farklı yaşam-formlarının ve soyların hepsinin büyük bir birleşme deneyi için fiziksel boyutta enkarne olmalarıyla ilgilidir.

Birlik bilincini deneyimlemiş olanlarınız daha yüksek bo*yutlarda Birliği deneyimlemenin büyük bir çabayı gerektir*mediğini bilirsiniz. Burada, sonsuz farklılığa ve dualite bilin*cine sahip 3-B Dünya'sında bu, bir cesaret, kararlılık ve adanış sınavı haline gelir. Sizin şu anda bu fiziksel boyutta Tanrı bilincinin en ileri durumu olduğunuzu öğrenmek sizi şaşırtır mıydı? Eğer Dünya fiziksel bir (3. ya da 4.) bo*yutta farklılık-içinde-birliği deneyimleyebilirse, tüm Ev*ren tekrar Tanrı Zihnine geri dönüşü içeren nefes-alış devre*sine başlarken Tanrı Kalbi'nin faaliyetini çok genişletecektir.

Bir Noktada Birleşme

Evet, gezegensel doğumunuzda devreler içinde devreler içinde devreler sarmalanmıştır. Siz sadece bir binyılın sonun*da değil, aynı zamanda 2160 yıllık Balık Bur*cu Çağı'nın da sonundasınız. Girdiğiniz Kova Burcu çağı sadece başka bir çağı, ekinoksların presesyonu olarak bilinen 26,000 yıllık bir devrenin de başlangıcıdır. 26.000 binyıl süren Presesyonel Yıl esnasında siz iki kere -ki biri Kova Burcu Çağı'nın başlangıcıdır- galaktik merkezden yayılan yüksek titreşimli bir ışık akımının etkisine girersiniz ve bu sizi Tanrı Zihni ile daha büyük bir eşzamanlılığa sokar.

Aynı şekilde, Galaktik Güneşiniz de galaksiler boyunca çizdiği sarmalı tamamlıyor; Hindu kutsal metinlerinde "Tan*rı'nın nefes alışı" olarak tanımlanan ana yaklaşıyor. Bu nok*taya dek, Yaradılış'ın mevcut devresindeki her şey "Tanrı'nın nefes verişinin" bir ifadesi olmuştur. Şimdi geri dönüş zama*nıdır, bu tüm evrenlerdeki tüm boyutlardaki her şeyin daha yüksek bir Birlik oktavına doğru geri sarılacağı bir zamandır. Bu otomobillerinizdeki 9999'dan sonra sıfıra dönen kilometre sayacı gibidir. Siz bu sıfır noktasını Dünya üzerinde meydana gelen ve Bir'liğe geri dönüş yolculuğunda tüm bu büyük devreler ile Yaradılış'ın tüm boyutlarını birbirine bağlayan bir birleşme noktası olarak düşünebilirsiniz. Kova Burcu Çağının başlan*gıcı, bir Presesyonel Yılın başlangıcı, Galaktik Devre'nin başlangıcı ve Yaradan'ın Nefes Alışının başlangıcı, hepsi bir nok*tada birleşmektedir.

Bu ne anlama gelir? Bu Sıfır Noktası'nın benzersiz doğa*sından ötürü, Dünya Yaradan ile Yaradılışın bir olduğu koz*mik bir doğum anının eşiğinde bulunmaktadır. Boyutlar arasındaki perdeler Yaradan bilincinin Dünyada bedenlenmiş tüm varlıkların kalplerine ve zihinleri*ne ve yansımayla tüm evrenlere sessizce girebileceği kadar uzun bir zaman ya da zamanın dışındaki bir an boyunca kalkmak üzeredir. Bu zamansızlık anında, sanki tüm Yaradılış, Yaradan ile birlikte nefesini tutacak ve sonra ebediyen Tanrı Ruhu ile dolacaktır.

Herhangi bir yaşam-formunun titreşim frekansı onun Ruha bağlılığıyla ilgilidir. Ruhla-dolma anında, gezegendeki tüm varlıkların frekansı tek bir olağanüstü uyanış sarsıntı*sıyla yükselecektir. Ve zaman ile boyut da frekansla ilgili ol*duğundan, BİRDEN VE TOPLU OLARAK 4.BOYUTA GEÇE*CEKSİNİZ. 5.boyuta toplu geçiş henüz bir zaman alacağın*dan, bazılarınız 4.boyutu geçip, 5.hatta 6.boyutsal frekanslara girdiğinizi ve böylece tam yükseliş hâkimiyetini deneyimlediğinizi görebilirsiniz. Bu şekilde ben, Windrider, Değişimden sonra kendimi 6-B'de bulduğumda, 4.boyutsal bedenimi birleşik ışıkta eritmeyi seçtim ve birçok zaman ve boyuta geçebilme yeteneğini kullanmaya başladım.

İki Akış

Şimdi halen önünüzde uzanan iki olasılık akışından söz etmek istiyorum: Büyük Değişim kaçınılmazdır. O sizin geleceğinizin tüm olası zaman hatlarında bir kesinliktir. Ancak, Kozmik Doğum anında tam olarak ne olacağı henüz belirlenmemiştir ve bu tamamen o andaki ortak bilince bağlı olacaktır. Benim ve geleceğinizden gelen diğer üstatların aranız*daki mevcudiyeti insanlığın belli bir oranının bu Değişimi başarıyla gerçekleştirdiğini gösterir ama bu oranın ne olduğunu göstermez. Bu oran sürekli olarak değişir ve bizim dileğimiz bu oranın mümkün olan en büyük sayıda varlığı içermesidir.

Bu zamanda iki olası senaryo vardır: Bi*ri, sıfır Noktası anında bu gezegendeki tüm varlıkların 4.boyuta geçmeleridir. Bu en-iyi-durum senaryosudur. Diğerine göre, dünyalar birbirinden ayrılacaktır; 4-B ve 5-B ye geçmeye hazır olanlar bunu yapacak, buna hazır ol*mayanlar ise karmalarını paralel bir Dünya'da sergilemek üzere 3-B'de kalacaklar ve bu dünya muhtemelen doğal felaketler sonucu yok olacaktır. 3.olasılık ve en-kötü-durum senaryosu tüm gezegeninizin ve onun tüm zaman-hatlarının büyük bir doğal felaket sonucunda yok olmasıdır. Sizin zamanınızdan yirmi yıl öncesine dek bu yüksek bir olasılıktı. Şimdi ben, tüm yükselmiş üstatlar adına, BUNU ÖNLEYECEK BİLİNÇ DEĞİŞİMİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDUĞUNUZ için sizi kutlarım! Şu anda Dünya'da büyük bir ışık taşınmaktadır. İşte bu yüzden, birçok paralel zaman-hattını içeren 2.senaryodan tüm gezegenin boyut değiştirmesini içeren en- iyi-durum senaryosuna geçmenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Ayrıca bu yüzden, Sıfır Noktası'nın gelişi tüm insanlığa bu Değişimi yapma fırsatı vermek için mümkün olduğunca ertelenmiştir.

Kadim kehanetlerinizin birçoğu 2.olasılık akışından söz eder, çünkü bu o zamanlar hayal edilen en umut verici se*naryo olarak görünüyordu. İsa, tarlada çalışan iki adamın kendinden geçeceğinden, birinin alınıp diğerinin geride bıra*kılacağından söz etmişti. Hıristiyan, Müslüman ve Musevi kutsal kitapları, doğru yolda olanların ödüllendirilip, yanlış yolda olanların cezalandırılacağı bir hüküm günü imajlarıy*la doludur. Bu çağda da ilk senaryoyu yansıtan teoriler vardır. Hem biyolojik hem de ruhsal tekâmülün uygun bir tarifi olan "yüzüncü maymun" öyküsü bunun bir örneğidir. Yeterli sayı*da varlık yeni bir paradigmayı hayal ettiğinde ve uyguladı*ğında ilahi inayet yasasının devreye girdiği ve geriye kalan maymunların ya da insanların da ayrı paradigmaya sokul*dukları daima doğrudur.

Meydan Okuma

Kitle bilincinin, ikinciden birinci olasılık akışına geçmesi için ne olması gerekir? İkinci senaryo karma'ya, birinci se*naryo ise ilahi inayete dayanır. İnayet yasası, karma yasasının daha yüksek bir oktavıdır. Ve bunun için ortak gölgeleri*nizi olduğu gibi, kişisel gölgelerinizi de anlayıp tam olarak ku*caklamanız gerekir. Üstat İsa, durmaksızın bağışlamaktan söz ederken, bu*nunla onların eylemlerine göz yummayı değil, sizin hem gölge, hem de ışık olduğunuzu ve bağışlamanın size ilahi bir simya uygulayarak gölge ile ışığı Bir'lik deneyimi içinde birleştirme fırsatı verdiğini kastediyordu. O, "Komşunu kendin gibi sev" demişti, çünkü gerçekten de siz bir ve aynısınız.

Uyanmış insanlığın sınavı şudur: Bu genişlemiş anlamda BAĞIŞLAMA VE SEVGİ ELİNİ CEHALET VE KARANLIK İÇİNDEKİ KARDEŞLE*RİNİZE UZATABİLİR MİSİNİZ? Bu şefkatten kaynaklanan bir bağışlamadır; bu komşunuzu, kendinizi, karanlık efendileri, güç tacirlerini, gizli hükümetleri, illuminati'yi, sürüngenimsileri, grileri, annunaki'yi ya da sizin kendi düşman versiyonunuz her neyse onu kucaklayan bir bağışlamadır. Bunu yapabildiğinizde, inayet yasasını harekete geçer ve kutuplaşmış bir çatışma sona ererek, tam bir geze*gensel uyanışa kapı açar. Bu, Tanrı'nın nefes alışında hiç kimsenin geride bırakılmamasını sağlar. Bu en-iyi-durum se*naryosudur ve ben bunu bir kez daha tohumlamak için zama*nınıza geri geldim. O inançla başlar ve bunu arzu ile niyet izler. 4.boyuta ve onun da ötesine hep birlikte yumuşak ve acısız bir geçişi deneyimlemenin mümkün olduğunu bilin. Bu büyük simyada Tanrı'nın temsilcileri olabilirsiniz. Siz do*ğal felaketler sonucu yok oluşu içeren 3.olasılığı önleye*rek bunu zaten kanıtladınız.

Şimdi ayrılıyor ve sizi sevgi ve inayetle bırakıyorum. Önünüzde uzanan bu derin fırsat için büyük bir yardım gör*düğünüzü bilin. Yükselmiş üstatlardan, ışık kardeşliğinden, meleklerden, Elohim'den, yunus ve balinalardan yar*dım isteyin. Avatarlar'dan, ermişlerden, yıldız uluslarından, yüksek benliklerinizden, Mesih'ten, Tanrı dediğiniz Büyük Ruh'tan yardım isteyin. Ve bizden, gelecekteki ben*liklerinizden yardım isteyin. Siz yalnız değilsiniz ve biz ayrı değiliz.


K iara Windrider

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Sonsuzluğa Açılan Kapı

Kiara Windrider
"Sonsuzluğa Açılan Kapı"

1999'da, Californiya'daki Shasta Dağı'na geri döndüm. Ağustos'taki güneş tutulması sırasında önemli bir astrolojik sıralanış vardı ve ben o sırada sevgili dağımda birkaç hafta geçirmek istiyordum. Da*ğın yukarısında çadır kurdum. Birkaç gün sonra kendisine Windrider adını veren bir varlık benimle temas kurdu. Daha sonra kendisinin benim gelecekte bulu*nan bir veçhem olduğunu açıkladı. Şimdi sözü ona bırakıyo*rum:

"Ben Windrider'im. Yükselmiş bir üstat ve bir za*man yolcusuyum, ancak benim perspektifimden bu lineer bir zamanda ileriye geriye gitmekten çok, farklı bir zaman-hattı*na sahip bir boyuttan diğerine, boyutlar arasındaki geçitleri kullanarak bir anda gitmektir. Az sonra açıklayacağım gibi, bu da yükseliş bilincinin bir parçasıdır. Benim zamanımda birçok kişi yükseliş hâkimiyetine erişerek yükseldi. Ben belli bir amaçla sizin zamanınıza geri döndüm. Siz büyük bir değişim zamanına yaklaşıyorsunuz ve önünüzde uzanan iki ana olasılık akış vardır.

Bir Zaman-Hattından Diğerine Geçiş

Önce, size zamanın doğası hakkında bazı perspektifler sunmak istiyorum. ZAMAN FREKANSIN BİR İŞLEVİDİR. Tıpkı mü*zikteki bir akorun birkaç tonu içerebilmesi gibi, evren de çok boyutlu bir yapıdır, her boyut belli bir frekans ya da yoğun*luk derecesi tarafından karakterize edilir. (Bu konuda geniş bilgi Ra bilgilerinde bulunabilir.) Sizin zaman dene*yiminiz, yoğunluk derecesi deneyiminize göre değişir. 3-B(üç boyut) fre*kansında siz halen Değişim'in öncesini deneyimliyorsunuz, zamanınız lineer ve birbirinden ayrı bir geçmiş ve gelecek "şimdiki zaman" denen şimdi-zamanında üst üste geliyor. Üçüncü boyut realitesinde şimdiki zaman küçük bir andır. Daha yüksek yoğunluk frekanslarında şimdi-zamanı duygu*nuz çok genişler, geçmiş ile gelecek arasındaki ayrılığı orta*dan kaldırır ve şimdiki zamanı, dolayısıyla mevcudi*yeti daha büyük ölçüde deneyimlemenizi sağlar.

Çağlar boyunca şamanlar, mistikler, peygamberler ve meditatörler geçmiş ile gelecek arasındaki bu ayrılığı yok etmeyi öğrenmiş, diğer boyutlara yolculuk yapmış, sonra tek*rar gerçek dünya dediğiniz dünyaya dönmüşlerdir. Avustral*ya'nın Aborijinleri gibi yerli halklar dünyalar arasında nasıl yaşayacaklarını bilecek kadar akışkandılar, onlar "rüya-zama*nı" dedikleri şeyi asıl realiteleri olarak yaşarlardı. Eski za*manların tüm bu yolcuları dünyalar arasında yolculuk yapar*ken hem gelecekteki olayların vizyonlarını görebilir, hem de akaşik kayıtlara girerek geçmişe erişebilirlerdi.

Ancak, Dünya tarihinde çok az kişi geçmiş ya da gelecekteki olaylara gerçekten katılabilecek ya da onları değiştirebilecek kadar 3-B zaman-hattından ayrılabilmiştir. Bu*nun böyle bir girişimin karmaşıklığıyla ve ayrıca bir özgür irade evrenindeki ortak bilinçle ilgili nedenleri vardır. Belli bir zaman çerçevesine katılma eylemi tüm o zaman-akışında bir değişim sağlar. Biz sizin şimdiki zamanınız olan geçmişe girdiğimizde, sizin şimdiki zaman-hatlarınızla kesişen paralel zaman-hatlar yaratır, ortak bilincinizin içinden seçebileceği yeni olasılıkların tohumlarını ekeriz.

Önünüzde uzanan değişimin doğasından ötürü, bu zamanda âleminizde birçok zaman yolcusu vardır. Bunlar genelde geçmişteki bir kimlikleriyle birleşmekte, bazıları ise bir zaman hattından bir başka zaman-hattına (gelecekten şimdiye) aktarılmış bedenlerle enkarne olmakta, yani bu boyutta fiziksel olarak tezahür etmektedirler. Eğer bizim kritik zamanlardaki müdahalemiz olmasa, gezege*niniz bugün yok olmuş olurdu. İşte Edgar Cayce'in, Nostradamus�un ve bazı kadim kutsal kitapların kıyamet günü keha*netlerinin gerçekleşmemiş olmasının nedenlerinden biri de budur.

Peki, biz zaman akışını değiştirerek ortak özgür iradenize ve karmik seçimlerinize müdahale etmiş olmuyor muyuz? Lütfen şunu anlayın ki biz zaman yolcularının birçoğu, SİZİN BENLİKLERİNİZİN GELE*CEKTEKİ VEÇHELERİYİZ ve sizin yapmış olduğunuz çağrılara karşılık veriyoruz. Siz bizi YÜKSEK BENLİKLERİNİZİN VEÇHELERİ ola*rak adlandırabilirsiniz ki biz size göre daha yüksek frekanslı bir boyutta bulunduğumuzdan bu doğru bir bildirim olur. Bu zamanda Dünya'nın ortak bilinci daha yüksek bir yardımı çağırıyor ve biz bu çağrıya verilen karşılığın bir parçasıyız.

Bu zamanda dünyanıza zaman yolculuğu yapabilmemi*zin bir başka nedeni de devletinizin yaptığı Philadelphia Deneyi gibi bazı deneylerin sonucunda belli zaman kapılarının açılmış olmasıdır. Böyle deneylerin asıl nedenleri biraz sorgulanabilir nedenlerdi, ama gerçek şu ki bu zaman kapıla*rının açılmasıyla, 4. boyutun önündeki perde*ler incelerek, diğer dünya ve boyut*lardan dünyanıza yapılan ziyaretleri ve tüm gezegeninizin 4. boyuta geçişini de kolaylaştırmaktadır!

Deney

Daha önceleri katılımcı zaman yolculuğunun mümkün olmamasının birkaç nedeni vardı. En yüksek mistiklerinizin ve bilim adamlarınızın bu girişimde sınırlı başarı elde etmiş olmalarının bir başka nedeni 3. boyutunuzun doğasıdır. ZAMANDA BAĞIMSIZ OLARAK YOLCULUK YAPABİLMEK İÇİN EN AZINDAN BEŞİNCİ BOYUTTA BULUNMANIZ GEREKİR. Aynı zamanda, şimdi-anınızın sonsuz çeşitlilikte paralel boyutlar içindeki çok uzun bir line*er zamanı kucaklayabileceği kadar geniş bir perspektifte kök*lenmeniz gerekir. Tarihinizde az sayıda bazı yükselmiş üstatlar bunu başardı. Ancak, sizler insan olarak bunu başarma yolundasınız.

21. yüzyılın bu dönemi sizin için yaşanacak heyecan ve*rici bir zamandır. Siz hep birlikte yaşayacağınız huşu verici bir olayın eşiğindesiniz. Çok uzun zaman önce bildirilen ve sadece Dünya'nın şamanları ve peygamberleri ta*rafından değil, sonsuz galaksiler boyunca da beklenen bir "doğuma" bir "çağların değişimine" tanık oluyorsunuz. İleride anlaya*cağınız nedenlerle, şimdi Dünya üzerinde vuku bulan şey tüm yaratılış boyunca bir dalgalanma etkisi yaratmaktadır. TÜM EVRENLERDE YEPYENİ BİR TEKÂMÜL DEVRESİ BAŞLAMAKTADIR ve Dünya denen bu küçük gezegenin bunda oynayacağı anahtar bir rol vardır ve işte bu yüzden bu zamanda sizi geniş bir izleyici topluluğu izlemektedir. Bu, Yaradılış'taki en yüksek varlıkların bazılarının Dünya'da enkarne olmalarını, çok farklı yaşam-formlarının ve soyların hepsinin büyük bir birleşme deneyi için fiziksel boyutta enkarne olmalarıyla ilgilidir.

Birlik bilincini deneyimlemiş olanlarınız daha yüksek bo*yutlarda Birliği deneyimlemenin büyük bir çabayı gerektir*mediğini bilirsiniz. Burada, sonsuz farklılığa ve dualite bilin*cine sahip 3-B Dünya'sında bu, bir cesaret, kararlılık ve adanış sınavı haline gelir. Sizin şu anda bu fiziksel boyutta Tanrı bilincinin en ileri durumu olduğunuzu öğrenmek sizi şaşırtır mıydı? Eğer Dünya fiziksel bir (3. ya da 4.) bo*yutta farklılık-içinde-birliği deneyimleyebilirse, tüm Ev*ren tekrar Tanrı Zihnine geri dönüşü içeren nefes-alış devre*sine başlarken Tanrı Kalbi'nin faaliyetini çok genişletecektir.

Bir Noktada Birleşme

Evet, gezegensel doğumunuzda devreler içinde devreler içinde devreler sarmalanmıştır. Siz sadece bir binyılın sonun*da değil, aynı zamanda 2160 yıllık Balık Bur*cu Çağı'nın da sonundasınız. Girdiğiniz Kova Burcu çağı sadece başka bir çağı, ekinoksların presesyonu olarak bilinen 26,000 yıllık bir devrenin de başlangıcıdır. 26.000 binyıl süren Presesyonel Yıl esnasında siz iki kere -ki biri Kova Burcu Çağı'nın başlangıcıdır- galaktik merkezden yayılan yüksek titreşimli bir ışık akımının etkisine girersiniz ve bu sizi Tanrı Zihni ile daha büyük bir eşzamanlılığa sokar.

Aynı şekilde, Galaktik Güneşiniz de galaksiler boyunca çizdiği sarmalı tamamlıyor; Hindu kutsal metinlerinde "Tan*rı'nın nefes alışı" olarak tanımlanan ana yaklaşıyor. Bu nok*taya dek, Yaradılış'ın mevcut devresindeki her şey "Tanrı'nın nefes verişinin" bir ifadesi olmuştur. Şimdi geri dönüş zama*nıdır, bu tüm evrenlerdeki tüm boyutlardaki her şeyin daha yüksek bir Birlik oktavına doğru geri sarılacağı bir zamandır. Bu otomobillerinizdeki 9999'dan sonra sıfıra dönen kilometre sayacı gibidir. Siz bu sıfır noktasını Dünya üzerinde meydana gelen ve Bir'liğe geri dönüş yolculuğunda tüm bu büyük devreler ile Yaradılış'ın tüm boyutlarını birbirine bağlayan bir birleşme noktası olarak düşünebilirsiniz. Kova Burcu Çağının başlan*gıcı, bir Presesyonel Yılın başlangıcı, Galaktik Devre'nin başlangıcı ve Yaradan'ın Nefes Alışının başlangıcı, hepsi bir nok*tada birleşmektedir.

Bu ne anlama gelir? Bu Sıfır Noktası'nın benzersiz doğa*sından ötürü, Dünya Yaradan ile Yaradılışın bir olduğu koz*mik bir doğum anının eşiğinde bulunmaktadır. Boyutlar arasındaki perdeler Yaradan bilincinin Dünyada bedenlenmiş tüm varlıkların kalplerine ve zihinleri*ne ve yansımayla tüm evrenlere sessizce girebileceği kadar uzun bir zaman ya da zamanın dışındaki bir an boyunca kalkmak üzeredir. Bu zamansızlık anında, sanki tüm Yaradılış, Yaradan ile birlikte nefesini tutacak ve sonra ebediyen Tanrı Ruhu ile dolacaktır.

Herhangi bir yaşam-formunun titreşim frekansı onun Ruha bağlılığıyla ilgilidir. Ruhla-dolma anında, gezegendeki tüm varlıkların frekansı tek bir olağanüstü uyanış sarsıntı*sıyla yükselecektir. Ve zaman ile boyut da frekansla ilgili ol*duğundan, BİRDEN VE TOPLU OLARAK 4.BOYUTA GEÇE*CEKSİNİZ. 5.boyuta toplu geçiş henüz bir zaman alacağın*dan, bazılarınız 4.boyutu geçip, 5.hatta 6.boyutsal frekanslara girdiğinizi ve böylece tam yükseliş hâkimiyetini deneyimlediğinizi görebilirsiniz. Bu şekilde ben, Windrider, Değişimden sonra kendimi 6-B'de bulduğumda, 4.boyutsal bedenimi birleşik ışıkta eritmeyi seçtim ve birçok zaman ve boyuta geçebilme yeteneğini kullanmaya başladım.

İki Akış

Şimdi halen önünüzde uzanan iki olasılık akışından söz etmek istiyorum: Büyük Değişim kaçınılmazdır. O sizin geleceğinizin tüm olası zaman hatlarında bir kesinliktir. Ancak, Kozmik Doğum anında tam olarak ne olacağı henüz belirlenmemiştir ve bu tamamen o andaki ortak bilince bağlı olacaktır. Benim ve geleceğinizden gelen diğer üstatların aranız*daki mevcudiyeti insanlığın belli bir oranının bu Değişimi başarıyla gerçekleştirdiğini gösterir ama bu oranın ne olduğunu göstermez. Bu oran sürekli olarak değişir ve bizim dileğimiz bu oranın mümkün olan en büyük sayıda varlığı içermesidir.

Bu zamanda iki olası senaryo vardır: Bi*ri, sıfır Noktası anında bu gezegendeki tüm varlıkların 4.boyuta geçmeleridir. Bu en-iyi-durum senaryosudur. Diğerine göre, dünyalar birbirinden ayrılacaktır; 4-B ve 5-B ye geçmeye hazır olanlar bunu yapacak, buna hazır ol*mayanlar ise karmalarını paralel bir Dünya'da sergilemek üzere 3-B'de kalacaklar ve bu dünya muhtemelen doğal felaketler sonucu yok olacaktır. 3.olasılık ve en-kötü-durum senaryosu tüm gezegeninizin ve onun tüm zaman-hatlarının büyük bir doğal felaket sonucunda yok olmasıdır. Sizin zamanınızdan yirmi yıl öncesine dek bu yüksek bir olasılıktı. Şimdi ben, tüm yükselmiş üstatlar adına, BUNU ÖNLEYECEK BİLİNÇ DEĞİŞİMİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDUĞUNUZ için sizi kutlarım! Şu anda Dünya'da büyük bir ışık taşınmaktadır. İşte bu yüzden, birçok paralel zaman-hattını içeren 2.senaryodan tüm gezegenin boyut değiştirmesini içeren en- iyi-durum senaryosuna geçmenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Ayrıca bu yüzden, Sıfır Noktası'nın gelişi tüm insanlığa bu Değişimi yapma fırsatı vermek için mümkün olduğunca ertelenmiştir.

Kadim kehanetlerinizin birçoğu 2.olasılık akışından söz eder, çünkü bu o zamanlar hayal edilen en umut verici se*naryo olarak görünüyordu. İsa, tarlada çalışan iki adamın kendinden geçeceğinden, birinin alınıp diğerinin geride bıra*kılacağından söz etmişti. Hıristiyan, Müslüman ve Musevi kutsal kitapları, doğru yolda olanların ödüllendirilip, yanlış yolda olanların cezalandırılacağı bir hüküm günü imajlarıy*la doludur. Bu çağda da ilk senaryoyu yansıtan teoriler vardır. Hem biyolojik hem de ruhsal tekâmülün uygun bir tarifi olan "yüzüncü maymun" öyküsü bunun bir örneğidir. Yeterli sayı*da varlık yeni bir paradigmayı hayal ettiğinde ve uyguladı*ğında ilahi inayet yasasının devreye girdiği ve geriye kalan maymunların ya da insanların da ayrı paradigmaya sokul*dukları daima doğrudur.

Meydan Okuma

Kitle bilincinin, ikinciden birinci olasılık akışına geçmesi için ne olması gerekir? İkinci senaryo karma'ya, birinci se*naryo ise ilahi inayete dayanır. İnayet yasası, karma yasasının daha yüksek bir oktavıdır. Ve bunun için ortak gölgeleri*nizi olduğu gibi, kişisel gölgelerinizi de anlayıp tam olarak ku*caklamanız gerekir. Üstat İsa, durmaksızın bağışlamaktan söz ederken, bu*nunla onların eylemlerine göz yummayı değil, sizin hem gölge, hem de ışık olduğunuzu ve bağışlamanın size ilahi bir simya uygulayarak gölge ile ışığı Bir'lik deneyimi içinde birleştirme fırsatı verdiğini kastediyordu. O, "Komşunu kendin gibi sev" demişti, çünkü gerçekten de siz bir ve aynısınız.

Uyanmış insanlığın sınavı şudur: Bu genişlemiş anlamda BAĞIŞLAMA VE SEVGİ ELİNİ CEHALET VE KARANLIK İÇİNDEKİ KARDEŞLE*RİNİZE UZATABİLİR MİSİNİZ? Bu şefkatten kaynaklanan bir bağışlamadır; bu komşunuzu, kendinizi, karanlık efendileri, güç tacirlerini, gizli hükümetleri, illuminati'yi, sürüngenimsileri, grileri, annunaki'yi ya da sizin kendi düşman versiyonunuz her neyse onu kucaklayan bir bağışlamadır. Bunu yapabildiğinizde, inayet yasasını harekete geçer ve kutuplaşmış bir çatışma sona ererek, tam bir geze*gensel uyanışa kapı açar. Bu, Tanrı'nın nefes alışında hiç kimsenin geride bırakılmamasını sağlar. Bu en-iyi-durum se*naryosudur ve ben bunu bir kez daha tohumlamak için zama*nınıza geri geldim. O inançla başlar ve bunu arzu ile niyet izler. 4.boyuta ve onun da ötesine hep birlikte yumuşak ve acısız bir geçişi deneyimlemenin mümkün olduğunu bilin. Bu büyük simyada Tanrı'nın temsilcileri olabilirsiniz. Siz do*ğal felaketler sonucu yok oluşu içeren 3.olasılığı önleye*rek bunu zaten kanıtladınız.

Şimdi ayrılıyor ve sizi sevgi ve inayetle bırakıyorum. Önünüzde uzanan bu derin fırsat için büyük bir yardım gör*düğünüzü bilin. Yükselmiş üstatlardan, ışık kardeşliğinden, meleklerden, Elohim'den, yunus ve balinalardan yar*dım isteyin. Avatarlar'dan, ermişlerden, yıldız uluslarından, yüksek benliklerinizden, Mesih'ten, Tanrı dediğiniz Büyük Ruh'tan yardım isteyin. Ve bizden, gelecekteki ben*liklerinizden yardım isteyin. Siz yalnız değilsiniz ve biz ayrı değiliz.


K iara Windrider

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Saint-Germain Mesajı

Saint-Germain Mesajı : Yeni Sizi Doğurmak, Yaklaşan Gündönümü
Alexandra Mahlimay ve Dan Bennack
14 Mart, 2008
Chichilianne, Fransa

Sevgili dostlarım,

Çetin bir hafta oldu, öyle değil mi? Özellikle fiziksel ve duygusal bedenlerinizde bir çok iniş çıkışları ile zorlu bir hafta.

Çoğunuz çoğu zaman tükenme noktasına kadar fiziksel olarak güç sarfettiniz ya da zaten bir çok şey yapmaktan çok yorgundunuz. Ve fiziksel tükenmenizi izleyerek veya eşlik ederek, duygusal olarak geri çekilme gereksinimi hissetmiş olabilirsiniz münzevi, tarafsız, sakin, depresif veya hatta gözyaşlarının eşiğinde hissederek.

Son zamanlarda duygusal ve fiziksel bedenlerinizde işleyen yoğun miktarda enerji yıllardır yapmakta olduğunuz yoğun spiritüel çalışma ile ilişkilidir.

Spesifik olarak, bilinçliliği değiştirmek dediğiniz çalışmadan bahsediyorum. Bu, bireysel ve kollektif olarak üstlendiğiniz şeydir. Ve beden, zihin ve duygusal yapınızda muazzam enerjisel değişimlere neden oldu.

Bu değişimlerin hissedilen veya algılanan şiddeti son birkaç aydır sizin için sürekli birikmekte idi; özellikle birçoğunuzun geçen yılın sonuna doğru deneyimlediğiniz durgunluk, düşük fiziksel etkinlik göz önüne alındığında.

Enerjisel Kasırga

Son günlerde neler oldu?

Yanıt, enerjinin hareket ettiğidir. Yapışık enerji hareket edebildi. Bazılarınız için, bu deneyim bir şampanya şişesinin mantarını çıkarıp patlatmaya benziyordu. Basınç altında olan her şey aniden salıverildi ve şişenin içindekiler dışarı fışkırdı.

Diğerleri yaşamlarında kasırga anaforları hissetmiş olabilir, kasırga yolundaki her şeyi yerinden söker, tortuları şiddetle söküp alır ve uzaklara sürükler. Hissettiğiniz tam olarak bu şiddettir.

Enerjisel seviyede ev temizliğini bitirdiğinizi söyleyebilirsiniz. Bu, yaklaşık iki ay önce başladığınız bir proje idi.

Son iki ayda, size artık hizmet etmeyen eski enerjisel kalıplara son bir gevşeme sağlandı ve sonra bu tayfun tarafından süpürüldü. Bunlar sizi drama döngülerine zincirleyen duygusal kalıpları, zihninizi karıştıran çelişkili inançları ve bedeninizi zehirleyen birikmiş toksinleri kapsadı.

Bu enerjisel temizliği değişik şekillerde algıladınız. Enerjinizde büyük artışların olduğu anlar olmuş olabilir ve fiziksel olarak birçok şey yapmış olabilirsiniz. Ama diğer zamanlarda bedeninizde az enerjisel destek olmuş olabilir, açıklanamaz şekilde yorgun hissetmiş olabilirsiniz ve kaslarınızı zorla hareket ettirmiş olabilirsiniz. Uyku modelleriniz de etkilendi.

Enerji alanlarınızda bu temizlik sürecini algılarken, durmuş ve kendinize şöyle sormuş olabilirsiniz: Bana neler oluyor?. Kalan enerjimi kaybediyor muyum?. Daha önce olduğu gibi bedenimden tekrar haz alabilecek miyim? Ve son olarak, kendinize sormuş olduğunuz başka bir soru olabilir, akla nadiren gelen bir soru. Ölüyor muyum?

Evet, bazı durumlarda, bu eski enerjisel kalıpların temizlenmesi o kadar yoğundur ki, fiziksel veya duygusal olarak ölüme yaklaşıp yaklaşmadığınızı sorgulamış olabilirsiniz. Bu geçici olarak sizi endişelendirmiş olabilir, ama yakında gerçekleşen şeyleri, direnmeye son vermeyi kabul ettiğinizi ve deneyimlerinizin kendi yollarında ortaya çıkmasına izin verdiğinizi kavrayacaksını z.

Özet olarak, son günlerde yaptığınız şey daha yoğun enerji alanlarınızdan fiziksel, duygusal ve zihinsel bedenler - Büyük Arınmaya izin vermek idi. Süptil enerji alanlarınızla, Yüksek Düşüncelerinizin kaynakları ile, Daha Derin Hisler işe ve Amaca Yönelik Biliş ile daha büyük hizalanmaya ulaşmak için buna izin verdiniz.

Bu son ayarlama Yeni Sizin Altın, Titreşen Siz özgürce ortaya çıkmasına ve kendisini fizikselliğinizde ifade etmeye başlamasına izin vermek için gerekliydi.

Fırtınadan Sonra

Şu anda neler oluyor? Bunu tanımlayabilen sözcükleriniz, imgeleriniz veya hisleriniz var mı? Şimdi neler olduğunu anlamak için, sizi fiziksel, duygusal, zihinsel ve psikolojik olarak zorlayan çetin bir sınavdan başarılı bir şekilde geçmenin nasıl hissettirdiğiniz kendinize sorun.

Bazıları için, hislerin bir karışımı olabilir bir tamamlanma hissi, gerçekleşmekte olan şeyi tam olarak kavrayamama ve tükenme.

Henüz bir bebek doğurduğunuzu ya da yüksek bir dağ zirvesine tırmandığınızı imgeleyin. Olay tüketici idi. Ancak, o kadar yorgunsunuz ki, hissettiğiniz sevinç, ferahlama, mutluluk veya başarma hissini tam olarak ifade etmek için bedeninizde kalan enerjiniz yok. Şüphesiz deneyim içinizde yatmakta, ama gizlidir daha sonra gerçekleşecek bir şeydir.

Psikolojik bir seviyede, kimliğiniz de değişti. Bilinciniz genişledi. Çetin sınav başlamadan önceki kişi değilsiniz artık. Şimdi bir annesiniz ya da bir dağcısınız. Bunlar göz önüne alındığında, gücünüzü geri kazanmak ve bu gerçekleştirmeleri ayarlamak saatler, günler hatta haftalar sürebilir. Spiritüel tekamülünüzde şimdi bir çoğunuz için aynı şey olmaktadır.

Nekahat (iyileşme) Dönemi

Lütfen, Yeni Sizi doğurmakta olduğunuzu, Farkındalığın Yeni Yüksekliklerine tırmanmakta olduğunuzu anlayın.

Bu şekilde genişleyen bilinciniz ile birleşmiş enerjisel hizalanmalar sizi oldukça tükenmiş hissetmeye neden olabilir. Bu enerjisel akışı deneyimlerken - artan aktivite ve bunu izleyen yorgunluk arasında gidip gelirken cesaretiniz kırılmasın.

Umutlu anne, bebek doğururken sürekli olarak gayret sarf eder mi? Hayır, rahim kasılmaları gider gelir. İtme zamanı geldiğinde, iter ve kasılmalar dindiğinde dinlenir.

Dağcı da aynısını yapar. Enerjisinin yükseldiğini hissettiği zaman, belli bir mesafeyi tırmanır. Ama adımları ağırlaştığı zaman dinlenir.

Dostlarım, bu tür bir enerjisel periyottan geçmekteydiniz. Çoğunu gerçekleştirdiniz, ama şimdi yorgunsunuz. Bir veya iki haftada, yapmış olduğunuz şeyi tam olarak fark edeceksiniz.

Yeni Sizi doğurmakta olduğunuzu fark edeceksiniz. Bilincin Yeni Yüksekliklerini tırmanmakta olduğunuzu fark edeceksiniz.

Ve yakında emeğinizin sevinçlerini hissetmeye başlayacaksınız.
Şimdilik, dinlenmenize izin verin. Nekahat zamanıdır. Sadece bir şeylere enerji vermeye gereksinim duyduğunuzda aktif olun. Bunu aşırı yapmayın.

Nefes almak için zaman ayırın. Basit egzersizler yapın iyi bir yemek, kısa bir yürüyüş ve yakın birileri ile iyi bir muhabbet. Bunları sevinç noktasına dek yapın, aşırısından kaçının. İçinize gitme ve tekrar sessiz olma zamanınızın farkında olun.

İster bebek doğurun ister uzak bir mesafeyi tırmanın, bu çok yoğun bir deneyimdir. Sizi fiziksel, duygusal, zihinsel ve psikolojik olarak değiştirir. Tüm yaşamınızı değiştirir.

Şu anda kendinizi benzer bir pozisyonda bulduğunuzu hatırlayın. Yeni Sizi bedenliyorsunuz, Yeni Sizi doğuruyorsunuz.

Ve yakında doğum deneyiminden çıkacaksınız. Yeni İlişkileri yaratacağınızı, Yeni Toplumları başlatacağınızı ve kişisel bağımsızlığın, sevgi dolu nezaketin ve Birlik Farkındalığının günlük uygulamaları üzerine geliştirilen Yeni Dünya Kalıplarını oluşturacağınızı bilin.

Dinlenin, bunu seçtiniz. Yolu hazırladınız ve bu Yeni yol kendisini yakında size gösterecektir.

21 Mart Gündönümüne Doğru Gelişme

21 Martta, Kuzey yarıkürede ilkbahar gündönümü ve Güney Yarıkürede sonbahar gündönümü, dünyanın bazı bölgelerindeki Paskalya kutlamasına denk gelecektir. Bu olay tüm gezegeni değiştiren bir bilinç inşa ediyor.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Bu zamanda Dünyaya giren enerjiler Evrendeki kozmik değişimler ile hizalanacak. Kendi deneyimlerinize baktığınız zaman, kişisel enerjilerinizin gelen olaylar ile hizalanmasını görebilirsiniz.

21 Mart gündönümünden önceki iki haftalık periyot bedenlerinizde Yenilenme ve Yeni Doğum enerjilerinin demirlenmesine izin verecek.

Aynı zamanda, etrafınızda gördüğünüz Eski Dünyadaki büyük değişimlerde teşrifatçı (yer gösterici) olacaksınız. Bu değişimler gelmekte olan gündönümü ile enerjilenecek. Bunu izleyen zamanlarda, ulusal politik durumlarda, uluslar arası kur siyasetinde, küresel ekonomide, eğitimde, psikoterapide, tıpta ve gezegen için alternatif enerji kaynaklarının gelişiminde hızlanmış değişimler göreceksiniz.

Bu gerçekleşirken, bu hızlanma başlarken, Gerçek olarak bildiğiniz şeyde topraklanmış kalın. Bu değişimlerin gerçekleştiğini gördüğünüzde, yaşamayı istediğiniz Yeni Dünya için Yüksek Vizyonu taşımayı hatırlayın.

Bilincinizin gerçekleştiğini gördüğünüz her şey için Yeni bir İfadeyi ve Yüksek Kararlılığı desteklemesine izin verin.

Ve lütfen, etrafınızdaki dünyada gerçekleştiğini gördüğünüz olaylar ile ilgili korku, üzüntü veya aşırı meraka saplanmayın! Tartışılacak hiçbir şey yok. Odaklanmış kalın. Melodram ile büyülenme sizin için uygunsuzdur özellikle sevgi, bilinçlilik ve şefkatli ayırediş içinde kendinizi ilerletmek için yaptığınız onca şeyi düşününce. Kitleler ile birlikte tahriklere kapılmamak önemlidir. Sakin ve merkezlenmiş kalın. Standart olun, dublör değil. Bu, bu değişimler gelirken iyinin tezahürü için en ince fırsatı sunar.

Lütfen etrafınızdaki olayları yargılayarak veya dramatize ederek dünyayı değiştirmek için burada olmadığınızı hatırlayın, yaşamınızın Canlı Örneği ifade ederek dünyayı değiştirmek için buradasınız.

İradenizi, düşüncelerinizi, hislerinizi ve eylemlerinizi Herkes İçin En Hayırlı Olanın Olması niyeti ile hizalarken, birçoklarının Yeni Dünyaya girmesine yardımcı olursunuz. Bundan dolayı, kendi yaşamlarınızda merkezlenmiş kalın ve Derin Düşüncelerinizi ve Hislerinizi ifade edin. Bunu yaparak Yaşamak için Yeni bir Mavikopya tezahür ettirmeye yardımcı olacağınızı bilin.

Gelecek olan günlerde, Eski Dünyanın ağır yüklü bilinci ile bunalacağını göreceksiniz. Birçoklarının paniklemesi veya boğulmuş hissetmesi mümkündür. Bu anlarda sizin Varlığınız Yeni Sizin ihtişamı Yeni Farkındalığa geçmeye istekli olanlar için bir ışık feneri gibi olacaktır.

Lütfen sizin gibi bağımsız bir varlığın, başkalarındaki Tanrıyı her zaman fark ettiğini ve İlgili Herkesin En Yüksek Hayrını sunduğunu hatırlayın. Sizden istendiği anda bunun ne olduğunu bilmenize bile gerek yok. Böyle yapma sevgi dolu niyetiniz yeterli olacaktır.

Böylece, bu herhangi bir şekilde daha üstün olmak ile ilgili değildir. Başkalarından daha fazla bilmek ile ilgili değildir. Öğüt vermek ile ilgili değildir. Sadece topraklanmış olmakla ve başkalarına bu desteği sunmak ile ilgilidir. Tüm durumlarda bütünlük için kendinizi kontrol etmeyi hatırlayın; ve boş sözlerle değil, yaşamınızla örnek olarak başkalarına yol gösterin.

Buna sahip çıkın ve Yeni Yaşamınıza başlayın.
Ben, Saint Germainim.
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Vaad (Resonate)


Vaad

Çağrı yapıldı ve çok ötelerden yanıt geldi: İsteyerek geldiler; Fakat bu misyon daha öncekilerle karşılaştırılmayacak boyutta tehlikeli ve zorolacaktı. Binlercesi geldi ve koşulları kabul ettiler. Bu, bir seferde gerçekleştirilen en muazzam süzülme olacaktı. Eğitildiler ve bilgilendirildiler.Çünkü Karanlık Enerji frekanslarıyla kilitlenmiş, büyük güçler tarafından kontrol edilen bir gezegene gireceklerdi. Buna bir intihar girişimi demek daha doğru olurdu. Fakat güvenli ve istekli Problem Çözücüler bu misyonu kabul etmenin önemini bildirdiler. Sadece Hologramik Evren için, değil aynı zamanda bütün evrenler ve ilişkili galaksiler için de önemini kabul ettiler.

Böylece plan başladı. Spiral boyutlu enerji bandlarına ve gezegenlerin titreşim sahalarına girmeden önce, her üye sadece bu gezegen için geçerli olan (geçmiş) bilgiyle kodlanmıştı. Bu aşama, kim olduklarını bile unutuncaya kadar sürdü. Böylece programlanmış geçmişleri gerçek oldu ve kim olduklarını sandıkları illüzyon devreye girdi. Bu illüzyon, gezegenin yüzeyine tam olarak entegre olana dek kaydedildi.

Uzay devamlılığının zaman bandları tarafından alınacaklar ve buradaki bir çok yerli halkla yıllardır deneyimleri olduğuna inanmaya başlayacaklardı.Ancak her zaman için diğerlerinden farklı olduklarını hissedeceklerdi. Orjinal çevrelerinden ayrı olmanın yalnızlığının ve yabancılığının acısıyla yüzyüze kalacaklardı. Değişik bir amaç hissiyle motive olacaklardı; tamamlamak zorunda oldukları bir amaç; kaybolmakta olan bir rüyanın, bilinçaltına dalan düşünceleri gibi.

Paraşütcüler gibi ineceklerdi. Değişik coğrafi bölgelere gitmelerine rağmen gruplarının diğer elemanlarıyla kısa süre içerisinde karşılaşacak ve ilişkiler, arkadaşlıklar başladıkça; aralarındaki benzerlikleri hissedeceklerdi.Onlara bir çok ipucu ve hatırlatıcı hazırlanmıştı; ancak aramaları koşulu ile. Aynı zamanda kristal eğiticilerin kompütürize olmuş bilgileri sunulacaktır; eğer içinde oldukları sınırlı beden titreşimleri ile iletişim kurmayı öğrenirlerse.

Ancak daha önceden uyarıldıkları en büyük tehlike, onları çevreleyen filitrelenmemiş yeryüzü atmosferinin frekans ışık bandlarına yakalanmalarıydı. Bu durumda umutsuzluk ve korku, ümitsizlik ve üzüntü, kızgınlık ve kin,nefret ve alaycılık, güç ve hırs hissedecekler; içinde kayboldukları ve onlara misyonlarını unutturan bu olumsuz duyguları taşıyan manyetik partiküller tarafından sarılacaklardı. En büyük tehlike bu olmasına rağmen; bu duyguları deneyimlemeden, bu anlayışa kavuşmadan, ölmekte olan bu gezegenin insanlarına yardımcı olamayacaklardı. Mücadele, onların uyanışlarını ve kim olduklarını hatırlamaları içindi. Bu büyük ve muhteşem olayın her üyesi özel bir göreve atanmıştı. Bu büyük planın bir parçası DNA'larına kodlanmıştı ve yollarını karanlıkta bulacaklardı. Ancak yeryüzünün kontrolünü kaybetmek istemeyenler tarafından tanınma tehlikeleri vardı. Ve bu Işık Taşıyıcılarını yok etmeye yönelik çabaları, karanlık güçlerin gezegensel hedefleriydi. Yeryüzüne entegre olurken Işık İşçilerini korumak amacıyla onlara kodlanmış olan her korku, onları yok etmek için kullanılacaktı. Bu daha önceden kehanet edilen Armagedon'du. Işığın ve karanlığın savaşı.

Grup indiğinde 11:11 boyutsal kapısı açılacak, misyonlarını tamamlayıp vortexlerine dönmeleri 20 dünya yılı sürecekti. Evet, bu duygusal fırtınalarla baş etmeyi öğrenecekler ve onları sendeleten acıyı hissedeceklerdi. Bu Şimdiye kadar içinde bulundukları en muhteşem meydan okuma olacaktı. Ama asla yalnız olmayacaklardı. Her zaman umut ve sevgiyle bekleyen, onları yetiştirmiş olanlarla iletişime girme imkanları olacaktı. Hayır, asla yalnız bırakılmayacaklardı. Tek yapmaları gereken, kalplerinde taşıdıkları VAADi anımsamalarıydı. Ta en başta onlara verilmiş olan vaadi...

"Bu yolculuktan geri döneceksiniz!.."

RESONATE

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Vaad (Resonate)


Vaad

Çağrı yapıldı ve çok ötelerden yanıt geldi: İsteyerek geldiler; Fakat bu misyon daha öncekilerle karşılaştırılmayacak boyutta tehlikeli ve zorolacaktı. Binlercesi geldi ve koşulları kabul ettiler. Bu, bir seferde gerçekleştirilen en muazzam süzülme olacaktı. Eğitildiler ve bilgilendirildiler.Çünkü Karanlık Enerji frekanslarıyla kilitlenmiş, büyük güçler tarafından kontrol edilen bir gezegene gireceklerdi. Buna bir intihar girişimi demek daha doğru olurdu. Fakat güvenli ve istekli Problem Çözücüler bu misyonu kabul etmenin önemini bildirdiler. Sadece Hologramik Evren için, değil aynı zamanda bütün evrenler ve ilişkili galaksiler için de önemini kabul ettiler.

Böylece plan başladı. Spiral boyutlu enerji bandlarına ve gezegenlerin titreşim sahalarına girmeden önce, her üye sadece bu gezegen için geçerli olan (geçmiş) bilgiyle kodlanmıştı. Bu aşama, kim olduklarını bile unutuncaya kadar sürdü. Böylece programlanmış geçmişleri gerçek oldu ve kim olduklarını sandıkları illüzyon devreye girdi. Bu illüzyon, gezegenin yüzeyine tam olarak entegre olana dek kaydedildi.

Uzay devamlılığının zaman bandları tarafından alınacaklar ve buradaki bir çok yerli halkla yıllardır deneyimleri olduğuna inanmaya başlayacaklardı.Ancak her zaman için diğerlerinden farklı olduklarını hissedeceklerdi. Orjinal çevrelerinden ayrı olmanın yalnızlığının ve yabancılığının acısıyla yüzyüze kalacaklardı. Değişik bir amaç hissiyle motive olacaklardı; tamamlamak zorunda oldukları bir amaç; kaybolmakta olan bir rüyanın, bilinçaltına dalan düşünceleri gibi.

Paraşütcüler gibi ineceklerdi. Değişik coğrafi bölgelere gitmelerine rağmen gruplarının diğer elemanlarıyla kısa süre içerisinde karşılaşacak ve ilişkiler, arkadaşlıklar başladıkça; aralarındaki benzerlikleri hissedeceklerdi.Onlara bir çok ipucu ve hatırlatıcı hazırlanmıştı; ancak aramaları koşulu ile. Aynı zamanda kristal eğiticilerin kompütürize olmuş bilgileri sunulacaktır; eğer içinde oldukları sınırlı beden titreşimleri ile iletişim kurmayı öğrenirlerse.

Ancak daha önceden uyarıldıkları en büyük tehlike, onları çevreleyen filitrelenmemiş yeryüzü atmosferinin frekans ışık bandlarına yakalanmalarıydı. Bu durumda umutsuzluk ve korku, ümitsizlik ve üzüntü, kızgınlık ve kin,nefret ve alaycılık, güç ve hırs hissedecekler; içinde kayboldukları ve onlara misyonlarını unutturan bu olumsuz duyguları taşıyan manyetik partiküller tarafından sarılacaklardı. En büyük tehlike bu olmasına rağmen; bu duyguları deneyimlemeden, bu anlayışa kavuşmadan, ölmekte olan bu gezegenin insanlarına yardımcı olamayacaklardı. Mücadele, onların uyanışlarını ve kim olduklarını hatırlamaları içindi. Bu büyük ve muhteşem olayın her üyesi özel bir göreve atanmıştı. Bu büyük planın bir parçası DNA'larına kodlanmıştı ve yollarını karanlıkta bulacaklardı. Ancak yeryüzünün kontrolünü kaybetmek istemeyenler tarafından tanınma tehlikeleri vardı. Ve bu Işık Taşıyıcılarını yok etmeye yönelik çabaları, karanlık güçlerin gezegensel hedefleriydi. Yeryüzüne entegre olurken Işık İşçilerini korumak amacıyla onlara kodlanmış olan her korku, onları yok etmek için kullanılacaktı. Bu daha önceden kehanet edilen Armagedon'du. Işığın ve karanlığın savaşı.

Grup indiğinde 11:11 boyutsal kapısı açılacak, misyonlarını tamamlayıp vortexlerine dönmeleri 20 dünya yılı sürecekti. Evet, bu duygusal fırtınalarla baş etmeyi öğrenecekler ve onları sendeleten acıyı hissedeceklerdi. Bu Şimdiye kadar içinde bulundukları en muhteşem meydan okuma olacaktı. Ama asla yalnız olmayacaklardı. Her zaman umut ve sevgiyle bekleyen, onları yetiştirmiş olanlarla iletişime girme imkanları olacaktı. Hayır, asla yalnız bırakılmayacaklardı. Tek yapmaları gereken, kalplerinde taşıdıkları VAADi anımsamalarıydı. Ta en başta onlara verilmiş olan vaadi...

"Bu yolculuktan geri döneceksiniz!.."

RESONATE

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Ruhun Yasaları

Denge yasası: Orta yolu bulmak
Seçimler yasası: Gücümüze yeniden sahip çıkmak
Süreç yasası: Hayatı adım adım yaşamak
Şimdi yasası: Anda yaşamak
şefkat yasası: İnsanlığımızın uyanışı
Güven yasası: Ruha güvenmek
Beklenti yasası: Realitemizi genişletmek
Onur yasası: Gerçek doğrularımızı yaşamak
Eylem yasası: Yaşamı uygulamak
Değişim yasası: Doğanın müziğiyle dans etmek
Teslimiyet yasası: Yüksek iradeyi kucaklamak
Bütünlük yasası: bağlantımızı hatırlamak



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Arkturuslulardan Yüksek Öncelikli Bir Mesaj

Judith Moore ve Sean Sands

Judith. Bana Dünya'nin bir tür zaman egrilmesinden geçtigini ve zaman alanlarinin tam simdi akista oldugunu ve Arkturuslularin düzenleyici bir alan yerlestirmek zorunda kaldıklarını anlatiyorlar. Gezegenin etrafinda 4 Ana gemi görebiliyorum. Onlar gezegenin üzerine, parçaçiklarin birlesmesine yardim eden bir enerji cihazi koydular. Bunlar parçacik alanlarinin birleşmesine yardim ediyor. Dünya, kütle ve maddenin içinde geçtiği kritik bir noktada. Biz, proton ve nötronlardan birbirine bagli tutuldugu ve elektronlardan oluşan moleküllerle, bir foton enerjisi yolundan geçis asamasindayiz. Kohezyon (birlesme) alani denilen bir sey var ve bu sayede; bir elektromanyetik alanda proton ve nötronlar birbirlerine bagli dururlar. Manyetizmin dogasi, bir hizlanma sürecine girdi ve bastan yaratım toptan degisimi (transmugenative metamorfosis) sözcügünü isitiyorum ki, biz o kritik noktadayiz. Bu değişim modelinde tüm matematik olasilik ile, protonlar ve nötronlardaki elektriksel yüklerin degisimi, kütle ve maddenin istikrarsizligina neden olur ve işte böylece biz de, gezegenlere özgü kaotik enerjinin zirvesindeyiz. Onlar bu dengeleme için, büyük gemilere sahipler. 4 tane görebiliyorum, bunlar ana gemiden bile daha büyük, bunlar uzay istasyonlari veya öyle bir sey. Bunlar cok büyük ve örtülü, ama ordalar. Insanlar uydularla bile göremiyorlar, onlar orada kendi ekipmanlarina sahip olabilirler. Bu güc alanina nerede sahip olduklarini görebiliyorum ve onlar bunu kutuplardan ve ekvatordan yansitiyor, gezegenin etrafindaki bu güç alani dengede kalmamiza yardim ediyor. Ancak, bana simdi ve Temmuz'un baslangici arasinda bazi büyük Dünyasal degisimlerin olasiliginin çok yüksek oldugunu söylüyorlar. Biz bunu hücresel seviyede hissediyoruz ve onlar bana kaos faktörünün zirvede oldugunu söylüyorlar. Hücrelerimizde moleküler seviyede bunu hissediyoruz ve onlar da bazi anormalliklerin rapor edilecegini söylüyorlar ve bu normal olmayan hayvanlarin dogmasi olabilir ve belki dogum kusurlarinin olasiliginin olacagi bir zaman olacak.


Hamileligin belli asamasinda olan kadinlarda, DNA fiziksel beden icin haritayi olustururken, elektron parcaciklarinin yollarini sasirmalari. Bu, dogan bebeklerde ve hayvanlarda bazi garip seylere neden olabilir, çünkü bu baslica 1 nci trimester döneminde olanlar için olacaktir, çünkü bu DNA haritasinin gelmesi için asil kritik zamandir. Böylece, onlar özel bir tür enerjiye odaklaniyor, bu congenative embriyonik restoration (embriyonun aniden ve yeniden düzeltilmesi) alanlari olarak adlandiriliyor ve bir tür özel enerjidir. Onlar uzay istasyonlarindan bunu yansitiyorlar.


S. Gezegenin hizalanma içinde takip ettigi bir vurus tesis ettiginiz yerde bindirme fikri.

J. Kozmik annenin kalbi. Bu embriyoyu stabilize etmeye yardim ediyor, çünkü bu tam simdi gerceklesen seyle ilgili risklerden biri; elektromanyetik alanlarin bu karisikligi ile embriyotik gelisim asamasindan dolayi. Bu nedenle bunu

e-posta ile aktarmamin önemli oldugu söylendi ve farkinda olan bizlerin kendimizi evlerdeki paratonerler gibi, topraklayici cubuklara benzer sekilde imgelememiz isteniyor, bizler dengeleyici enerji alanlarinin iletkenleriyiz ve kisiler arasi iliskilerde bir cok rahatsizliklar olacaginin farkinda olmamiz isteniyor, çünkü tam simdi, zaman alanlarinin ve elektron parcaciklarinin çok güçlü bir akisi var.


Görünen o ki, realiteyi sabit tutan hologram dengededir, ama bu saglam alanlarin mevcudiyetine ragmen, simdilerde bu hologramin bazi kisimlarının dengesizlige gittigi hissediliyor. Bunu anlatabilmenin bir yolu, bir sinemada, filmin tam ortasinda fokus bozuldugunda, her seyin bulanik görünmesidir. Iste tam simdi, hologramin dengede olmayan alanlari var. Alanin cogunlugu dengededir ve bu dengeli alan bizi yayilmaktan/sacilmaktan korumak için yeterlidir, ama algiladigimiz realitemize ait hologramin dengede olmayan ve sapmaya yatkin olan, oldukça büyük bölgeleri var.


S. Bulanik olan alanlar dünyasal degisimlere maruz kalacak olan alanlardir.

J. Dogru.

S. Kuzey Amerika'nin bati sahilinin bulanik oldugunu görüyor musun ?


J. Evet, çogu zaman. Bunu yazmamiz ve sonra web sitemize koymamiz lazim, çünkü farkinda olanlarimiz, evrenin kalp atisina uyumlayan, bu enerji icin iletkenler olabilir. Cünkü tam simdi biz besikteki bebek gibiyiz ve Arkturuslular bu güc alanini yayiyorlar, bu Evrenin kalp atisidir. Bunun niyeti elektron parçaciklarinin yeniden yollarini bulmalarina yardimci olmak icin ritmi tesis etmektir, cünkü bu evrenin kalp atisinin dengeleyici enerjisidir. Tam simdi gezegene harmonik bir dalgada gönderilmektedir ve farkinda olanlarimiz bu enerjinin gezegeni dengelemesine yardim etmek için topraklayici cubuklar olabilirler. Bu bilginin, mümkün oldugunca cabuk, insanlara ulasmasi lazim. Onlar, acil sözcügünü kullanmadiklarini, ancak yüksek öncelikli sözcügünü kullandiklarini söylüyorlar. Bu haberi mümkün oldugunca bir çok insana ulastirin. Onlarin bize yol gösterdigi sey, dengeleyici enerjinin varligina dair, mesaji; telepatik olarak her seye iletmek icin kendi bedenlerimizdeki elektron
alanlarimiz kanaliyla iletisim kurmaya niyet etmemizdir. Yasamin webini düsünün, hepimiz birbirimize bagliyiz. Eger kendimize mikrokozmos, gezegenimize ve tüm insanliga da makrokozmos olarak odaklanabilirsek, kendi mikrokozmosumuzda denge yaratabilen herhangi birimiz, makrokozmosun dengede olmasina yardimci olacaktir.


Ancak meydan okuma su ki, dengesizlik tam simdi; olaganüstü yüksektir. Cesaretli olalim ve sadece dengeleyici huzurlu enerjiye odaklanmis kalalim ve hücrelerimizin gecisi yapabilmesini tesvik etmek için hücrelerimizle telepatik olarak iletisim kuralim. Tam simdi hepimizden Dünya'nin dogumunun ebeleri olmamiz isteniyor. Aynen bir ebenin veya dogum yardimcisinin anneye nefes almasi icin yardimci olmasi gibi, dogumun düzgün ve nazik ve dengeli olmasini tesvik ederek kendi mikrokozmik yörünge alanlarimiza, kendi hücrelerimize bunu yapmaliyiz, cünkü gezegen üzerinde asiri dengesizlik noktasindayiz.


S.M. Tsunaminin Dünya Ana'nin dogum sürecinde sularin yarilmasina benzediginden bahsetti.

J. Evet. Bu, M. den aldigin bilgi ile tutarli.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Sevginin On Oktavi

Karen Danrich aracılığıyla Spiritüel Hiyerarşi


Dünya Anamızın yükselmesi sırasında kendisinin ve birlikte yükselecek tüm varlıkların yükselişini sağlayabilmek için bir çok yeni vibrasyonlar dünyaya iletilmektedir. Bu vibrasyonlar direkt olarak İlahi Hiyerarşik sistem kanalı ile verilmektedir. Bu vibrasyonların amacı varlığın daha ileri vibrasyonlara geçebilmesi için kendini engelleyen yoğun frekanslardan varlığı kurtarabilmektir.

Bu vibrasyonlar ilk olarak insan, yunus ve balinalar için bir yükseliş planına olanak sağlamak üzere verilmiştir. Sizi şaşırtabilir ancak tarihin içinde bulunduğumuz şu zaman dilimi içinde yükselişe geçen balina ve yunus balıklarının sayısı insanlardan daha fazladır. Bu insan varlıklarının içine düşmüş oldukları unutkanlık seviyelerinin bir yansımasıdır. İlahi kanalların dilekleri Dünyanın şu yükseliş süreci içinde insanlara dünya ile birlikte yükselebilecekleri anlayışını kazandırabilmek, böylece gelecekte daha çok insanın bu seçimi yapabilmesine olanak sağlamaktır.

Yaşam deneyimleri içinde yükselişi seçenleri çok farklı gelecekler beklemektedir.Ancak yükselişi seçmemenin sonucu formun ölümü olacaktır ve ruhun reenkarnasyon döngüsü devam edecektir. Yükselişi seçmek ise ölümü tamamen ortadan kaldıracaktır. Böylece yükselmeyi seçenler Dünya, insanlık ve dünya üzerindeki tüm hayvan ve bitki gibi hükümranlıklar açısından çok yeni bir gelecek yaşayacaklardır. Böyle bir netice %100 kesinleşmemişse de dünyanın geleceği açısından çok daha muhtemel bir neticedir.

Şamballa'daki son değişiklikler böyle bir değişimi desteklemektedir. Bu değişiklikler daha insan türünün tohumları atılmadan çok önceleri Şamballa'da 300.000 yıl hüküm sürmüş olan 3. Boyutla ilgili hiyerarşinin tamamen dağılmasını da içermektedir. Yeni idare şekli doğasında işbirlikçidir, ve dünya üzerindeki tüm hükümranlıkları da içermektedir. Bu değişimden önce İlahi Hiyerarşilerin rehberliği altında olmak üzere var olan tüm insan, bitki, hayvan, Balina ve yunus hükümranlıkları ayrı ayrı hiyerarşiler olarak varolmaktaydı. Daha derinden ele alınırsa Dünya Ananın yükselişini bir kenara bırakın, herhangi bir türün yükselişini temin edebilecek bir birlik yoktu.

Yeni yönetimde tüm hükümranlıklar eşit olarak temsil edilmekte ancak temsil formun spiritüel evrim düzeyi derecesine bağlı olarak yapılmaktadır. Şamballa'da, Mahavishnu döneminde tüm insan yönetimi Dünya düzlemindeki beden almış varlığın ruhsal evrimine göre yapılmakta idi. Sadece formunu daha yüksek bir vibrasyon düzeyine yükseltebilmiş olanlar dünyanın yönetiminde söz hakkına sahipti. Böyle bir yönetim tarzı ile Dünya üzerindeki değişik realite düzlemleri arasında denge korunmakta ve Dünyanın geleceği ile ilgili olarak spiritüel evrim her şeyin önünde tutulmaktaydı. Mahavishnu döneminin sonunda (Bakınız: Mastering Harmlessness, Part Two) bu görevleri üstlenenler dağılıp, öldüler. Bu oldukça Şamballa'nın yönetimi de yüksek ancak fiziki olmayan düzlemdeki güçlerin eline geçti.

Dünyayı çevreleyen tüm insanları ve diğer enkarne varlıkları barındıran düzlemler arasındaki kutbiyetin nasıl çalıştığı hakkında da bilgi vermek isteriz. Dünyayı çevreleyen düzlemler bir çok vibrasyona ayrılmıştır. Bir ruh insan formu almak için aynı anda dünyayı çevreleyen 36 değişik realite düzeyinde var olur. Bunlar "Paralel Yaşamlar" olarak bilinirler. (Bakınız: Attaining Liberation.)

Bu 36 düzlem aynı anda yaşanan 36 değişik yaşam demektir. 18 i direkt fiziksel form ile ilişkilidir. Diğer 18 i ise tamamen ayrı realitelerde olup, hem Şamballa içinde hem de güneş sisteminiz içinde direkt olarak gezegeninizin yönetimi ile ilgilenmektedirler. Şimdi kutbiyete gelelim. Bir kişi fiziksel formda iktidar sahibi ise ve diyelim ki aynı anda yaşadığı ilk 18 realite düzleminde şan, şöhret, zenginlik ve şansa sahipse , ikinci 18 realite düzleminde ya çok az ya da hiçbir güce sahip değildir. Bu yaşam tarzlarındaki farklılığa somut bir örnek vermek istenirse diyebiliriz ki birinde sinema sanatçısı olan bir varlık, Şamballa'da tuvalet temizleyebilir.

Bu kutbiyetin getirdiklerinden yararlanmak isteyen ruhlar, dünya realite düzeyinde form alırlarken genellikle, sefalet ve hastalık içeren bedenleri tercih ederler ki, Şamballa realite düzeyinde idareci güce sahip olabilsinler. Aynı şekilde insanlığın çoğu ruhun isteklerine önem vermezler, bu ruhlar yani fiziksel olmayan gücü seçen ruhlar bedenlerinin isteklerine de ilgi göstermezler.Artık buna bir son verilecektir. Şamballa'da yeni bir görev devri sistemi kurulmuştur buna göre Şamballa'da görev alacak tüm ruhların form içinde iken yükselmeleri gerekmektedir. Formun yükseleceği dereceye bağlı olarak, ruhlar daha fazla bir güç seviyesi kazanmış olacak ve bu nedenle de dünyanın idaresinde daha yüksek bir seviye elde edeceklerdir.

Bu değişiklikler sizin güneş sisteminiz içinde bazı şok dalgalarını başlatmışlardır. Benzer değişiklikler Sirius A ve Sirius B gezenleri ve sizin güneşiniz içinde geçerlidir. Bu varlıkların sevgi ve spiritüel evrimlerine bağlı güçlerinin geri dönüşüdür. Ve bu oluşan çok büyük bir olgudur.

Sizi şaşırtabilir ama şu anda Şamballa'da yunus balıkları ve balinalar insanlardan daha yüksek idari seviyeleri ellerinde tutmaktadırlar. Çünkü bazı balina ve yunuslar formlarını bugüne kadar 1200 bedensel deneyim içinde Mahavishnu formuna kadar yükseltebilmişlerdir.Ve geçen hergünle vibrasyonlarını daha da yükseltmektedirler. İlaveten tüm insan da dahil olmak üzere tüm cinslerin temsilcileri de bulunmaktadır. İnsanlar içinde bu güne kadar bu seviyeye çıkmış insan sayısı sadece 2' dir.Ancak bu yakın bir gelecekte yükselecek bir sayıdır, zira Bodhisattva düzeyine erişmiş olanlar buna bağlı yükselişlerini hazırlamaktadırlar.

Şamballa'da ilahi dişinin dönüş zamanıdır. Mahavishnuya düzeyine gelen 1200 yunus ve balina içinden 2/3 ü' dişidir. Ayrıca Mahavishnuya bu yıl yükselecek birkaç insan içinden 2/3 ü gene dişidir.Yükseliş hazırlığı içindeki dünyaya eksik olan dişi oktavın yeniden demir atması ile kutbiyetler dengesi yeniden sağlanacaktır.

Şimdi günümüze dönelim. Dünyaya sevginin yeni oktavları demir atmaktadır. Bu vibrasyonlar yükselişe geçenlerin, yükselmeleri için gerekli seviyelerdeki dönüşümlerine engel teşkil eden yoğunluklarını eritecektir. Ümit ederizki hepiniz bu vibrasyonlara meditasyon yolu ile, rüyalarınızda ve şifacılarınız da şifa çalışmaları sırasında erişebilir ve kullanabilirsiniz.

Buyıl ya da önümüzdeki on yıllarda şahsi yükselişinde Bodhisattva seviyesine erişmekte olanlarınız kalp çakranızda bu sevgi oktavlarından bir ya da ikisini taşıyacaksınız. Varlık yükselirken kalp bir lotüs çiçeği gibi açılmaya başlar ve önce 2, sonra 4 ve sonra 6 yaprağı açılır. Bodhisattva seviyesine ulaşanların benzer 40 yaprağı açılmıştır. Bu yapraklar dışarı doğru 75 metre uzanır ve formu sarar, ve çevresindeki her varlığı sevgi vibrasyonları ile yıkarlar.

Mahavishnu seviyesine şahsen yükselen bir varlığın kalp çakrasında bin yapraklı bir lotus açmıştır. Böyle bir varlık Sevginin 10 Oktavınıda taşımakta ve hem Dünya üzerinde hem de Şamballa'da liderlik amacına hizmete hazırdır.

SEVGİNİN BİRİNCİ OKTAVI

Eyleme geçmiş Bağışlama
(Pembeden soluk pembeye-gümüş-Beyaz renkler)

Sevginin birinci oktavı kucağında ödül olarak değişimi, vizyonların tezahür edebilmesi için gerekli azmi, ve bağışlayıcılığı taşır. Soluk pembe-beyaz renk bağışlamanın rengidir ve bağışlama değişimi getirir.

Bağışlamanın eyleme geçmiş hali bağışlama ile ilgili var olan tüm vibrasyonları arıtır, yıkar. Bu vibrasyonlar ruhları değişimi kabule hazır olanların içinde değişime yer açar, yaratır.Bodhisattva seviyesine gelmiş olanlar, bu vibrasyonlar ile yükseliş ya da değişim için gerekli bilgileri fiziksel olarak tezahür ettirebilirler. Böylece diğer varlıkların takip etmeleri gereken yolu açarlar.

Bu bilgi, yükseliş için gerekli ana-modelin (kristal ana-model)Bodhisattva tarafından armağanı kabul etmeyi arzulayan tüm ruhlara sunulan soyut (maddi olmayan) bir armağandır.Bu bireyler yazabilirler, konuşma ya da liderlik görevleri yolu ile yükselişle ilgili bilgileri insanlığın içinde bulunan bilinçli farkındalığın ilgisine sunarlar.

Kendilerini büyük zorluklar içinde tuzağa düşmüş hissedenler, evrimlerine hizmet etmeyen bir ilişki içinde olanlar, ya da spirituel açılımlarını desteklemeyen işlerde çalışanlar, sevginin birinci oktavını çağırdıkları takdirde, karşılarındaki ile ilgili tüm karmaların erimesine müsaade ederler ve böylece yükseliş yolundaki daha yüksek bir basamağa çıkabilmek için gerekli özgürlüklerini kazanırlar. Hasta olanlar ya da bir çeşit rahatsızlığı bulunanlar bağışlama vibrasyonu ile o hastalığın ardında yatan karmayı çözecek ve iyileşme için gerekli değişime yer açacaklardır.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

Sevginin On Oktavi

Karen Danrich aracılığıyla Spiritüel Hiyerarşi


Dünya Anamızın yükselmesi sırasında kendisinin ve birlikte yükselecek tüm varlıkların yükselişini sağlayabilmek için bir çok yeni vibrasyonlar dünyaya iletilmektedir. Bu vibrasyonlar direkt olarak İlahi Hiyerarşik sistem kanalı ile verilmektedir. Bu vibrasyonların amacı varlığın daha ileri vibrasyonlara geçebilmesi için kendini engelleyen yoğun frekanslardan varlığı kurtarabilmektir.

Bu vibrasyonlar ilk olarak insan, yunus ve balinalar için bir yükseliş planına olanak sağlamak üzere verilmiştir. Sizi şaşırtabilir ancak tarihin içinde bulunduğumuz şu zaman dilimi içinde yükselişe geçen balina ve yunus balıklarının sayısı insanlardan daha fazladır. Bu insan varlıklarının içine düşmüş oldukları unutkanlık seviyelerinin bir yansımasıdır. İlahi kanalların dilekleri Dünyanın şu yükseliş süreci içinde insanlara dünya ile birlikte yükselebilecekleri anlayışını kazandırabilmek, böylece gelecekte daha çok insanın bu seçimi yapabilmesine olanak sağlamaktır.

Yaşam deneyimleri içinde yükselişi seçenleri çok farklı gelecekler beklemektedir.Ancak yükselişi seçmemenin sonucu formun ölümü olacaktır ve ruhun reenkarnasyon döngüsü devam edecektir. Yükselişi seçmek ise ölümü tamamen ortadan kaldıracaktır. Böylece yükselmeyi seçenler Dünya, insanlık ve dünya üzerindeki tüm hayvan ve bitki gibi hükümranlıklar açısından çok yeni bir gelecek yaşayacaklardır. Böyle bir netice %100 kesinleşmemişse de dünyanın geleceği açısından çok daha muhtemel bir neticedir.

Şamballa'daki son değişiklikler böyle bir değişimi desteklemektedir. Bu değişiklikler daha insan türünün tohumları atılmadan çok önceleri Şamballa'da 300.000 yıl hüküm sürmüş olan 3. Boyutla ilgili hiyerarşinin tamamen dağılmasını da içermektedir. Yeni idare şekli doğasında işbirlikçidir, ve dünya üzerindeki tüm hükümranlıkları da içermektedir. Bu değişimden önce İlahi Hiyerarşilerin rehberliği altında olmak üzere var olan tüm insan, bitki, hayvan, Balina ve yunus hükümranlıkları ayrı ayrı hiyerarşiler olarak varolmaktaydı. Daha derinden ele alınırsa Dünya Ananın yükselişini bir kenara bırakın, herhangi bir türün yükselişini temin edebilecek bir birlik yoktu.

Yeni yönetimde tüm hükümranlıklar eşit olarak temsil edilmekte ancak temsil formun spiritüel evrim düzeyi derecesine bağlı olarak yapılmaktadır. Şamballa'da, Mahavishnu döneminde tüm insan yönetimi Dünya düzlemindeki beden almış varlığın ruhsal evrimine göre yapılmakta idi. Sadece formunu daha yüksek bir vibrasyon düzeyine yükseltebilmiş olanlar dünyanın yönetiminde söz hakkına sahipti. Böyle bir yönetim tarzı ile Dünya üzerindeki değişik realite düzlemleri arasında denge korunmakta ve Dünyanın geleceği ile ilgili olarak spiritüel evrim her şeyin önünde tutulmaktaydı. Mahavishnu döneminin sonunda (Bakınız: Mastering Harmlessness, Part Two) bu görevleri üstlenenler dağılıp, öldüler. Bu oldukça Şamballa'nın yönetimi de yüksek ancak fiziki olmayan düzlemdeki güçlerin eline geçti.

Dünyayı çevreleyen tüm insanları ve diğer enkarne varlıkları barındıran düzlemler arasındaki kutbiyetin nasıl çalıştığı hakkında da bilgi vermek isteriz. Dünyayı çevreleyen düzlemler bir çok vibrasyona ayrılmıştır. Bir ruh insan formu almak için aynı anda dünyayı çevreleyen 36 değişik realite düzeyinde var olur. Bunlar "Paralel Yaşamlar" olarak bilinirler. (Bakınız: Attaining Liberation.)

Bu 36 düzlem aynı anda yaşanan 36 değişik yaşam demektir. 18 i direkt fiziksel form ile ilişkilidir. Diğer 18 i ise tamamen ayrı realitelerde olup, hem Şamballa içinde hem de güneş sisteminiz içinde direkt olarak gezegeninizin yönetimi ile ilgilenmektedirler. Şimdi kutbiyete gelelim. Bir kişi fiziksel formda iktidar sahibi ise ve diyelim ki aynı anda yaşadığı ilk 18 realite düzleminde şan, şöhret, zenginlik ve şansa sahipse , ikinci 18 realite düzleminde ya çok az ya da hiçbir güce sahip değildir. Bu yaşam tarzlarındaki farklılığa somut bir örnek vermek istenirse diyebiliriz ki birinde sinema sanatçısı olan bir varlık, Şamballa'da tuvalet temizleyebilir.

Bu kutbiyetin getirdiklerinden yararlanmak isteyen ruhlar, dünya realite düzeyinde form alırlarken genellikle, sefalet ve hastalık içeren bedenleri tercih ederler ki, Şamballa realite düzeyinde idareci güce sahip olabilsinler. Aynı şekilde insanlığın çoğu ruhun isteklerine önem vermezler, bu ruhlar yani fiziksel olmayan gücü seçen ruhlar bedenlerinin isteklerine de ilgi göstermezler.Artık buna bir son verilecektir. Şamballa'da yeni bir görev devri sistemi kurulmuştur buna göre Şamballa'da görev alacak tüm ruhların form içinde iken yükselmeleri gerekmektedir. Formun yükseleceği dereceye bağlı olarak, ruhlar daha fazla bir güç seviyesi kazanmış olacak ve bu nedenle de dünyanın idaresinde daha yüksek bir seviye elde edeceklerdir.

Bu değişiklikler sizin güneş sisteminiz içinde bazı şok dalgalarını başlatmışlardır. Benzer değişiklikler Sirius A ve Sirius B gezenleri ve sizin güneşiniz içinde geçerlidir. Bu varlıkların sevgi ve spiritüel evrimlerine bağlı güçlerinin geri dönüşüdür. Ve bu oluşan çok büyük bir olgudur.

Sizi şaşırtabilir ama şu anda Şamballa'da yunus balıkları ve balinalar insanlardan daha yüksek idari seviyeleri ellerinde tutmaktadırlar. Çünkü bazı balina ve yunuslar formlarını bugüne kadar 1200 bedensel deneyim içinde Mahavishnu formuna kadar yükseltebilmişlerdir.Ve geçen hergünle vibrasyonlarını daha da yükseltmektedirler. İlaveten tüm insan da dahil olmak üzere tüm cinslerin temsilcileri de bulunmaktadır. İnsanlar içinde bu güne kadar bu seviyeye çıkmış insan sayısı sadece 2' dir.Ancak bu yakın bir gelecekte yükselecek bir sayıdır, zira Bodhisattva düzeyine erişmiş olanlar buna bağlı yükselişlerini hazırlamaktadırlar.

Şamballa'da ilahi dişinin dönüş zamanıdır. Mahavishnuya düzeyine gelen 1200 yunus ve balina içinden 2/3 ü' dişidir. Ayrıca Mahavishnuya bu yıl yükselecek birkaç insan içinden 2/3 ü gene dişidir.Yükseliş hazırlığı içindeki dünyaya eksik olan dişi oktavın yeniden demir atması ile kutbiyetler dengesi yeniden sağlanacaktır.

Şimdi günümüze dönelim. Dünyaya sevginin yeni oktavları demir atmaktadır. Bu vibrasyonlar yükselişe geçenlerin, yükselmeleri için gerekli seviyelerdeki dönüşümlerine engel teşkil eden yoğunluklarını eritecektir. Ümit ederizki hepiniz bu vibrasyonlara meditasyon yolu ile, rüyalarınızda ve şifacılarınız da şifa çalışmaları sırasında erişebilir ve kullanabilirsiniz.

Buyıl ya da önümüzdeki on yıllarda şahsi yükselişinde Bodhisattva seviyesine erişmekte olanlarınız kalp çakranızda bu sevgi oktavlarından bir ya da ikisini taşıyacaksınız. Varlık yükselirken kalp bir lotüs çiçeği gibi açılmaya başlar ve önce 2, sonra 4 ve sonra 6 yaprağı açılır. Bodhisattva seviyesine ulaşanların benzer 40 yaprağı açılmıştır. Bu yapraklar dışarı doğru 75 metre uzanır ve formu sarar, ve çevresindeki her varlığı sevgi vibrasyonları ile yıkarlar.

Mahavishnu seviyesine şahsen yükselen bir varlığın kalp çakrasında bin yapraklı bir lotus açmıştır. Böyle bir varlık Sevginin 10 Oktavınıda taşımakta ve hem Dünya üzerinde hem de Şamballa'da liderlik amacına hizmete hazırdır.

SEVGİNİN BİRİNCİ OKTAVI

Eyleme geçmiş Bağışlama
(Pembeden soluk pembeye-gümüş-Beyaz renkler)

Sevginin birinci oktavı kucağında ödül olarak değişimi, vizyonların tezahür edebilmesi için gerekli azmi, ve bağışlayıcılığı taşır. Soluk pembe-beyaz renk bağışlamanın rengidir ve bağışlama değişimi getirir.

Bağışlamanın eyleme geçmiş hali bağışlama ile ilgili var olan tüm vibrasyonları arıtır, yıkar. Bu vibrasyonlar ruhları değişimi kabule hazır olanların içinde değişime yer açar, yaratır.Bodhisattva seviyesine gelmiş olanlar, bu vibrasyonlar ile yükseliş ya da değişim için gerekli bilgileri fiziksel olarak tezahür ettirebilirler. Böylece diğer varlıkların takip etmeleri gereken yolu açarlar.

Bu bilgi, yükseliş için gerekli ana-modelin (kristal ana-model)Bodhisattva tarafından armağanı kabul etmeyi arzulayan tüm ruhlara sunulan soyut (maddi olmayan) bir armağandır.Bu bireyler yazabilirler, konuşma ya da liderlik görevleri yolu ile yükselişle ilgili bilgileri insanlığın içinde bulunan bilinçli farkındalığın ilgisine sunarlar.

Kendilerini büyük zorluklar içinde tuzağa düşmüş hissedenler, evrimlerine hizmet etmeyen bir ilişki içinde olanlar, ya da spirituel açılımlarını desteklemeyen işlerde çalışanlar, sevginin birinci oktavını çağırdıkları takdirde, karşılarındaki ile ilgili tüm karmaların erimesine müsaade ederler ve böylece yükseliş yolundaki daha yüksek bir basamağa çıkabilmek için gerekli özgürlüklerini kazanırlar. Hasta olanlar ya da bir çeşit rahatsızlığı bulunanlar bağışlama vibrasyonu ile o hastalığın ardında yatan karmayı çözecek ve iyileşme için gerekli değişime yer açacaklardır.



alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

SEVGİNİN İKİNCİ OKTAVI

Eyleme geçmiş Gerçek (Hakikat)
(Violet-Gümüşi violet)

Eylem halindeki gerçek; var olan her şeyi gerçeğin vibrasyonlarında yıkar.Böylesi frekanslar Dünya üzerindeki yegane gerçeği hatırlamak için gerekli lütufları almaya hazır ruhları tetikler. Bu frekanslar soyut olarak Tanrı/Tanrıça/Her Şey Olan olma halini hatırlama armağınını sunar. Bu anımsama soyut bir şekilde Gerçeğin vibrasyonlarının, eğer bu armağanı almaya hazır ise,o ruhun alanına demir atmasına yarar.Tanrı/Tanrıça/Her Şey Olan Olma'nın hatırlanması ile birlikte kişinin ruhu yükseliş vaktinin ya da yuvaya dönüş vaktinin geldiğini hatırlamaya başlar. Genellikle "yuvaya" dönüş özlemi bir inisiyenin uyanmasını hızlandıran etkendir

Bodhisattva için eylemdeki gerçeğin vibrasyonunu taşımak çevresindeki yükseliş tohumu ekilmiş olanlara uyanışı getirecektir. Bu tohumlama insanlığın uyanışı ve yükselişi için tasarlanmış bir nevi genetik hal değişimidir. İlahi müdahale, tohumlamadan ve insan genetiğinin değişiminden sorumludur, böylece Gaianın yükselişinde insan formu sona ermiyecektir.

Bazılarının yükseliş için tohumlanmamasını anladığınız zaman bu bireylerin karmaların serbest bırakılması ve ruhların Dünya düzlemi üzerinde zamanlar içinde hedef oldukları karmik dersleri almaları gibi nedenlere hizmet vermek amacıyla var olduklarını da anlarsınız. Böylece sadece belli ruhların gerceği keşfetmeye hazır olduklarını ve onlara bu konuda yardım edilip el verilmesi gerektiğini kabul edersiniz. Hiç kimse bir başkasını uyanmaya zorlayamaz bu ona zarar vermektir zira o varlık yaşantısının neticesinde uyanmayı seçmemiştir. Bodhisattva başkalarını yaşam deneyimleri içindeki tercihlerinde özgür bırakır.

Yükselenler için ikinci oktav bir ruh olarak gerçeğinizi hatırlamak için çağrılabilir. Bu vibrasyonlar alanınızda hüküm süren çarpıklıkları temizleyecek ve ruhunuza gerçeğin daha berrak bir görüntüsünü sunacaktır.

SEVGİNİN ÜÇÜNCÜ OKTAVI

Eyleme geçmiş güç
(Şeftali renginden Soluk-Altın-Şeftali rengine)

Eyleme geçmiş Güç, yükseliş tohumu ekilmişlerde sevgi temeline oturmuş gücün hatırlanmasına yol açar. Başkalarının gücünü ortadan kaldırmak ve dünya üzerindeki kötüye kullanma temelli tüm gücü elinde tutmak,şeytanın (anti-christ'in) gerçeğidir. Gücün kötüye kullanılması Şeytana Dünyada hakimiyet kurma imkanı vermiştir. Bu güç insanlığı güçten korkmaya ve onları güçsüzlüğün, sefaletin ve büyüme, genişleme ve yükselme korkusunun esaretine yöneltmiştir.

Eylemdeki güç, yükselmek için tohumlanmış olanlara karanlığa karşı verdikleri iç savaşlarında başarılı olmak için gerekli şahsi gücü geri verir. Kendi iç şeytanlarına karşı kılıcını kuşanma ve karşı durma becerisine sahip olamayanlar, yükselemezler. İç şeytanlarını parçalamasıyla inisiyenin şuursuz karanlık tarafı da kucaklanılarak aşılır.

Fiziki planda, böylesi armağanlar ve beceriler fiziki plandaki yükseliş veya spiritüel evrim için bir mücahit olarak tezahür edecektir. Bu armağan ve becerilerin tezahür ettirilebilme şekli değişik düzeylerdedir, yükseliş hakkında yazılar yazıp öğreten birinden, kendi yaşam deneyimindeki tüm etkileşimlerde böyle bir gücü gözler önüne seren birisine kadar değişim gösterir. Gücün doğru kullanılması zararsızlık temelli güçtür. Zararsızlıkta kişi gücünü bir başkasına zarar vermek için kullanmadığı gibi verilebilecek bir zararın yönünü değiştirerek Bodhisattvaya zararı yönlendiren kimseye geri gönderir. Bu şekilde sevgi üzerine kurulmuş güç bedenlenir ve gücün doğru kullanılışı temin edilmiş olur.

İstenmeyen şartlarda sıkışmış olanlar, buna bir hastalık deneyimi de dahildir, destek için sevginin üçüncü oktavını çağırabilirler.Bu titreşimler (vibrasyonlar) kişinin yaşam deneyimindeki istenmeyen durumu sona erdirecek değişimi yada iyileşmeyi engelleyen umutsuzluk ve güçsüzlük duygusunu çözer.

SEVGİNİN DÖRDÜNCÜ OKTAVI

Eylemdeki Şefkat (Merhamet, sevecenlik)
(Soluk turkuazdan Soluk Gümüş-Beyaz-Turkuaz)

Sevginin dördüncü oktavı diğerlerini uyumun, birleşimin, bütünlüğün, ve ilahi birliğin vibrasyonları içinde yıkar. Dördüncü oktavdaki sevgi Tanrı/Tanrıça/Herşey Olan'ın sevgisini hatırlamaları için yükselişe tohumlananları tetikler. Dördüncü oktavın vibrasyonları yükseliş süreci içindeki tüm uyumsuz kalıpların dönüşmesine imkan tanır.

Sevginin dördüncü oktavı olan eylemdeki şefkati kendinde barındıran Bodhisattva, belli bir amaç için bir araya gelmiş olan varlık guruplarının bütünlük ve uyum içinde olmalarını sağlar. Eylemdeki şefkat böylesi bir Bodhisattva ile birlikte çalışan varlıkların uyumlanmasına yol açar. Bir çalışma gurubunda uyum ve bütünlüğün deneyimlenmesi sayesinde bu bireyler kendi içlerindeki uyumun nasıl bir duygu olduğunu hatırlarlar. Bunu hatırlayarak bilinçli bir şekilde kendileri de günlük yaşam deneyimleri içinde bu hal içinde olmak için çabalarlar. Birlik ve uyum deneyimi aynı zamanda varlıkların içindeki yükselme arzusunu da tetikler.

Eylemdeki şefkati barındıranların amacı, gelecekteki yükselen insanların oluşturdukları grup ve komünlerdeki birlik bilincini ortaya çıkarmaktır. Böylesi bir şefkati demirlemekle bu topluluklar birlik bilinci üzerine kurulmuş medeniyetlerin doğumuna sebep olacaklar ve hali hazırda var olan rekabet ve ayrımcılık kalıplarının aşılmasına yol açacaklardır.

Yükselen varlıklar için sevginin dördüncü oktavının çağrılması uyumsuz ortamları uyuma kavuşturacaktır. Hasta olanlar, hastalık uyumsuzluğun bir iç halidir. Her hastalıklı hücrenin sevginin dördüncü oktavında yıkandığını imgelemekle bu hücreler uyum için gerekli vibrasyona kavuşacaklardır. Böylece tedavi mümkün olabilir.

SEVGİNİN BEŞİNCİ OKTAVI

Yaşamın Nefesi ya da Eyleme geçen Bilinçli Nefes
(Sarı-Altın Beyazdan Solgun Sarı Altın Beyazına)

Eylemdeki bilinçli nefes, başkalarına da bilinçli nefes almalarını hatırlatır. Kişi bilinçli nefes almakla zaman deneyimini aşar ve anda yaşamayı öğrenir. Anda yaşamayı öğrenmekle bedenin yaşlanması durur.

Yaşamın Nefesi aynı zamanda kişinin varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan tüm "Chi" nin yani yaşam enerjisinin havanın içinde, üstelik de bedava olduğunu anlamasını sağlar. Böyle bir destek, kişiye varolmayı ve evrimini devam ettirebilmek için kendi dışında hiçbir şeye ihtiyacının olmadığını, bir başka şeye dayanmasının gerekli olmadığını anlamasını sağlar.

Gerçekliğinizin şimdiki mekanizasyonunda insanlık hayatını idame ettirmek için kendileri dışında bir şeye dayanmayı öğrenmiştir. Yükseliş yolu evrimleşmek için her insanın kendine ve içindeki rehberliğe güvenmesini öğretir. Bu kişinin sadece kendi gerçeğini bulması ve kendi iç seyahatini keşfetmesini değil ama aynı zamanda kişinin güvenlik adına fiziksel planda dayandığı objeleri de geride bırakmasına yol açar. Her inisiyenin evrimi sırasında öyle bir dönemeç noktası vardır ki, o noktadan sonra her tür fiziki araç değerini yitirecek ancak o yoluna onlar olmaksızında bir sonraki boyutta devam edecektir.

Bodhisattva seviyesine ulaşmış ve başkalarını Yaşamın nefesinde yıkama armağanı ile ödüllendirilmiş olanlar diğerlerine ihtiyaçları olan her şeyin içten geldiğini hatırlatacaklardır. Bu iç rehberliğine dönmeleri ve yol ve yönlerindeki dış etkenleri arkada bırakmalarını sağlayarak yükselmesi tohumlanmış olanlara hizmet verecektir.

Yükselenler ise beşinci oktav sevgiyi, içinde bulunulan anı yaşamak için çağırabilirler. Ancak o an içinde varlık zamanın dışına çıkabilir. Kişi zamanın dışına çıktığı zaman ise hiçbir acı yoktur. Acı sadece enerji akamadığı zaman ortaya çıkar. Enerji ise sadece zamanın içinde durur. Zamanın dışında tüm enerji hareket halindedir. Ve bu nedenle sancı yoktur. Hasta olanlar için ve büyük fiziksel acıları olanlar için beşinci oktav bilinçli olarak ağrının durdurulması için enerjinin hareket zorluğu içinde olan bölgeye uygulanabilir.

İlaveten, kişinin yaşam deneyimi içinde istemediği ve gereksiz eşyaların ve mülkiyetin ortadan kalkmasında zorluk çekenler için de sevginin beşinci oktavı bağlılık bağlarını çözmeye yardımcı olacaktır. Böylece varlık kendisine devam eden evrimi içinde ve yükseliş yolunda hizmet etmeyen tüm şeylerden kurtularak, özgür hareket etme yetisine sahip olacaktır.

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

SEVGİNİN İKİNCİ OKTAVI

Eyleme geçmiş Gerçek (Hakikat)
(Violet-Gümüşi violet)

Eylem halindeki gerçek; var olan her şeyi gerçeğin vibrasyonlarında yıkar.Böylesi frekanslar Dünya üzerindeki yegane gerçeği hatırlamak için gerekli lütufları almaya hazır ruhları tetikler. Bu frekanslar soyut olarak Tanrı/Tanrıça/Her Şey Olan olma halini hatırlama armağınını sunar. Bu anımsama soyut bir şekilde Gerçeğin vibrasyonlarının, eğer bu armağanı almaya hazır ise,o ruhun alanına demir atmasına yarar.Tanrı/Tanrıça/Her Şey Olan Olma'nın hatırlanması ile birlikte kişinin ruhu yükseliş vaktinin ya da yuvaya dönüş vaktinin geldiğini hatırlamaya başlar. Genellikle "yuvaya" dönüş özlemi bir inisiyenin uyanmasını hızlandıran etkendir

Bodhisattva için eylemdeki gerçeğin vibrasyonunu taşımak çevresindeki yükseliş tohumu ekilmiş olanlara uyanışı getirecektir. Bu tohumlama insanlığın uyanışı ve yükselişi için tasarlanmış bir nevi genetik hal değişimidir. İlahi müdahale, tohumlamadan ve insan genetiğinin değişiminden sorumludur, böylece Gaianın yükselişinde insan formu sona ermiyecektir.

Bazılarının yükseliş için tohumlanmamasını anladığınız zaman bu bireylerin karmaların serbest bırakılması ve ruhların Dünya düzlemi üzerinde zamanlar içinde hedef oldukları karmik dersleri almaları gibi nedenlere hizmet vermek amacıyla var olduklarını da anlarsınız. Böylece sadece belli ruhların gerceği keşfetmeye hazır olduklarını ve onlara bu konuda yardım edilip el verilmesi gerektiğini kabul edersiniz. Hiç kimse bir başkasını uyanmaya zorlayamaz bu ona zarar vermektir zira o varlık yaşantısının neticesinde uyanmayı seçmemiştir. Bodhisattva başkalarını yaşam deneyimleri içindeki tercihlerinde özgür bırakır.

Yükselenler için ikinci oktav bir ruh olarak gerçeğinizi hatırlamak için çağrılabilir. Bu vibrasyonlar alanınızda hüküm süren çarpıklıkları temizleyecek ve ruhunuza gerçeğin daha berrak bir görüntüsünü sunacaktır.

SEVGİNİN ÜÇÜNCÜ OKTAVI

Eyleme geçmiş güç
(Şeftali renginden Soluk-Altın-Şeftali rengine)

Eyleme geçmiş Güç, yükseliş tohumu ekilmişlerde sevgi temeline oturmuş gücün hatırlanmasına yol açar. Başkalarının gücünü ortadan kaldırmak ve dünya üzerindeki kötüye kullanma temelli tüm gücü elinde tutmak,şeytanın (anti-christ'in) gerçeğidir. Gücün kötüye kullanılması Şeytana Dünyada hakimiyet kurma imkanı vermiştir. Bu güç insanlığı güçten korkmaya ve onları güçsüzlüğün, sefaletin ve büyüme, genişleme ve yükselme korkusunun esaretine yöneltmiştir.

Eylemdeki güç, yükselmek için tohumlanmış olanlara karanlığa karşı verdikleri iç savaşlarında başarılı olmak için gerekli şahsi gücü geri verir. Kendi iç şeytanlarına karşı kılıcını kuşanma ve karşı durma becerisine sahip olamayanlar, yükselemezler. İç şeytanlarını parçalamasıyla inisiyenin şuursuz karanlık tarafı da kucaklanılarak aşılır.

Fiziki planda, böylesi armağanlar ve beceriler fiziki plandaki yükseliş veya spiritüel evrim için bir mücahit olarak tezahür edecektir. Bu armağan ve becerilerin tezahür ettirilebilme şekli değişik düzeylerdedir, yükseliş hakkında yazılar yazıp öğreten birinden, kendi yaşam deneyimindeki tüm etkileşimlerde böyle bir gücü gözler önüne seren birisine kadar değişim gösterir. Gücün doğru kullanılması zararsızlık temelli güçtür. Zararsızlıkta kişi gücünü bir başkasına zarar vermek için kullanmadığı gibi verilebilecek bir zararın yönünü değiştirerek Bodhisattvaya zararı yönlendiren kimseye geri gönderir. Bu şekilde sevgi üzerine kurulmuş güç bedenlenir ve gücün doğru kullanılışı temin edilmiş olur.

İstenmeyen şartlarda sıkışmış olanlar, buna bir hastalık deneyimi de dahildir, destek için sevginin üçüncü oktavını çağırabilirler.Bu titreşimler (vibrasyonlar) kişinin yaşam deneyimindeki istenmeyen durumu sona erdirecek değişimi yada iyileşmeyi engelleyen umutsuzluk ve güçsüzlük duygusunu çözer.

SEVGİNİN DÖRDÜNCÜ OKTAVI

Eylemdeki Şefkat (Merhamet, sevecenlik)
(Soluk turkuazdan Soluk Gümüş-Beyaz-Turkuaz)

Sevginin dördüncü oktavı diğerlerini uyumun, birleşimin, bütünlüğün, ve ilahi birliğin vibrasyonları içinde yıkar. Dördüncü oktavdaki sevgi Tanrı/Tanrıça/Herşey Olan'ın sevgisini hatırlamaları için yükselişe tohumlananları tetikler. Dördüncü oktavın vibrasyonları yükseliş süreci içindeki tüm uyumsuz kalıpların dönüşmesine imkan tanır.

Sevginin dördüncü oktavı olan eylemdeki şefkati kendinde barındıran Bodhisattva, belli bir amaç için bir araya gelmiş olan varlık guruplarının bütünlük ve uyum içinde olmalarını sağlar. Eylemdeki şefkat böylesi bir Bodhisattva ile birlikte çalışan varlıkların uyumlanmasına yol açar. Bir çalışma gurubunda uyum ve bütünlüğün deneyimlenmesi sayesinde bu bireyler kendi içlerindeki uyumun nasıl bir duygu olduğunu hatırlarlar. Bunu hatırlayarak bilinçli bir şekilde kendileri de günlük yaşam deneyimleri içinde bu hal içinde olmak için çabalarlar. Birlik ve uyum deneyimi aynı zamanda varlıkların içindeki yükselme arzusunu da tetikler.

Eylemdeki şefkati barındıranların amacı, gelecekteki yükselen insanların oluşturdukları grup ve komünlerdeki birlik bilincini ortaya çıkarmaktır. Böylesi bir şefkati demirlemekle bu topluluklar birlik bilinci üzerine kurulmuş medeniyetlerin doğumuna sebep olacaklar ve hali hazırda var olan rekabet ve ayrımcılık kalıplarının aşılmasına yol açacaklardır.

Yükselen varlıklar için sevginin dördüncü oktavının çağrılması uyumsuz ortamları uyuma kavuşturacaktır. Hasta olanlar, hastalık uyumsuzluğun bir iç halidir. Her hastalıklı hücrenin sevginin dördüncü oktavında yıkandığını imgelemekle bu hücreler uyum için gerekli vibrasyona kavuşacaklardır. Böylece tedavi mümkün olabilir.

SEVGİNİN BEŞİNCİ OKTAVI

Yaşamın Nefesi ya da Eyleme geçen Bilinçli Nefes
(Sarı-Altın Beyazdan Solgun Sarı Altın Beyazına)

Eylemdeki bilinçli nefes, başkalarına da bilinçli nefes almalarını hatırlatır. Kişi bilinçli nefes almakla zaman deneyimini aşar ve anda yaşamayı öğrenir. Anda yaşamayı öğrenmekle bedenin yaşlanması durur.

Yaşamın Nefesi aynı zamanda kişinin varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan tüm "Chi" nin yani yaşam enerjisinin havanın içinde, üstelik de bedava olduğunu anlamasını sağlar. Böyle bir destek, kişiye varolmayı ve evrimini devam ettirebilmek için kendi dışında hiçbir şeye ihtiyacının olmadığını, bir başka şeye dayanmasının gerekli olmadığını anlamasını sağlar.

Gerçekliğinizin şimdiki mekanizasyonunda insanlık hayatını idame ettirmek için kendileri dışında bir şeye dayanmayı öğrenmiştir. Yükseliş yolu evrimleşmek için her insanın kendine ve içindeki rehberliğe güvenmesini öğretir. Bu kişinin sadece kendi gerçeğini bulması ve kendi iç seyahatini keşfetmesini değil ama aynı zamanda kişinin güvenlik adına fiziksel planda dayandığı objeleri de geride bırakmasına yol açar. Her inisiyenin evrimi sırasında öyle bir dönemeç noktası vardır ki, o noktadan sonra her tür fiziki araç değerini yitirecek ancak o yoluna onlar olmaksızında bir sonraki boyutta devam edecektir.

Bodhisattva seviyesine ulaşmış ve başkalarını Yaşamın nefesinde yıkama armağanı ile ödüllendirilmiş olanlar diğerlerine ihtiyaçları olan her şeyin içten geldiğini hatırlatacaklardır. Bu iç rehberliğine dönmeleri ve yol ve yönlerindeki dış etkenleri arkada bırakmalarını sağlayarak yükselmesi tohumlanmış olanlara hizmet verecektir.

Yükselenler ise beşinci oktav sevgiyi, içinde bulunulan anı yaşamak için çağırabilirler. Ancak o an içinde varlık zamanın dışına çıkabilir. Kişi zamanın dışına çıktığı zaman ise hiçbir acı yoktur. Acı sadece enerji akamadığı zaman ortaya çıkar. Enerji ise sadece zamanın içinde durur. Zamanın dışında tüm enerji hareket halindedir. Ve bu nedenle sancı yoktur. Hasta olanlar için ve büyük fiziksel acıları olanlar için beşinci oktav bilinçli olarak ağrının durdurulması için enerjinin hareket zorluğu içinde olan bölgeye uygulanabilir.

İlaveten, kişinin yaşam deneyimi içinde istemediği ve gereksiz eşyaların ve mülkiyetin ortadan kalkmasında zorluk çekenler için de sevginin beşinci oktavı bağlılık bağlarını çözmeye yardımcı olacaktır. Böylece varlık kendisine devam eden evrimi içinde ve yükseliş yolunda hizmet etmeyen tüm şeylerden kurtularak, özgür hareket etme yetisine sahip olacaktır.

alıntıdır
 
---> Tebliğler - Mesajlar Yazılar

SEVGİNİN ALTINCI OKTAVI

Eylemdeki koşulsuz sevgi
(Soluk Gümüşden Soluk Gümüş-Beyaza)

Eylem halindeki koşulsuz sevgi, yükseliş için tohumlanmış varlıklara koşulsuz sevginin düzeltilmiş ana-modelini demirleyecektir. Koşulsuz sevgi öyle bir sevgidir ki sevginin insan deneyimindeki tüm bağımlılık kalıplarının ötesine geçer.Koşulsuz sevgi, bu vibrasyonu almak isteyen her ruha uzanan bir sevgi vibrasyonudur.Böyle bir vibrasyon varlığın yükselme yoluna engel olan ruhla ilişikli her türlü karmasını dönüştürmek için bu vibrasyonu almayı arzulayan ruhlara yardımcı olur.

Ruhla ilgili karma, genetik karmalardan farklıdır. Ruhun yaradılışın diğer sektörleri ve hatta diğer yaratılışların tümü ile ilgili deneyimleri ile ilişkilidir. Ruh karması ile genetik karma arasında genelde bir ilişki vardır ve bu ilişki ruhun belli bir form içinde enkarne olmasına ya da belirli bir forma girmesine neden olur.

Eylem halindeki koşulsuz sevginin demir atması ile birlikte Bodhisattva diğerlerinin de bir Bodhisattva olmak için gereken yolu açmalarını sağlar. Genellikle ruhsal karmalar bir ruhu onların da yeni bir farkındalık düzeyine yükselebileceklerini bilmekten alıkoyar. Bu tip ruhsal düşünce formlarının serbest bırakılmasıyla yer yaratarak, koşulsuz sevgiyi eyleme koyan Bodhisattva başkalarının da şahsi yükselişleri sırasında bir Bodhisattva olmak için gerekli mekanı açar..

Yükseliş içinde olanlar içinse altıncı oktav çağrıldığında kişinin başkaları ile olan ancak süregelen kendi yükseliş yoluna hizmet etmeyen bağlarının çözülmesine yardımcı olur. Bodhisattva haline ulaşmak genellikle yükselmeyi arzu etmeyen insanların geride bırakılmasını gerektirir. Bu en basit haliyle rezonansın bir yansımasıdır. (Yankılama, yansımanın aksetmesi) Kişi uyum içine girdikçe uyumsuz olarak yaşamına devam edenlerle yolları ayrılır. Bu belli bir uyumu kazanan varlıkların, karmadan dolayı belirli bir amacı yerine getirmek için bir araya gelmek yerine, yaptıkları ruh anlaşmaları nedeniyle bir araya gelmelerine yol açar. Altıncı oktavı demirleme armağanı alanlar başkalarını bir araya getirerek gelecekteki yükselişe temel olacak yeni tip topluluklar kuracaklardır.

SEVGİNİN YEDİNCİ OKTAVI

Eylem halindeki Özgürlük
(Soluk Altından Soluk Altın Beyazına)

Eylemdeki özgürlük Bodhisattvanın içinden akarak özgürlüğü hatırlatır ve yükselişe hazırlanan diğerlerini yıkar. Sizin dünyadaki yaradılışınız insan deneyimi içinde bir tür hapishane gibidir. Özgürlüğün hatırlanmasıyla ve sadece böyle bir hatırlayışla bir inisiye yükselişi hatırlayabilir. Özgürlüğün bu içten gelen talebi karşısında varlık içindeki tüm karanlıklarla bir savaşa girer ve kendini dünya üstünde hapse mahkum eden tüm düşünce formlarını yaratan varlıklarla yaptığı tüm anlaşmaları fesh eder.

Yükseliş kişinin tüm yaşam deneyimlerinin tüm sahalarında özgürlük oluşturur. Her Bodhisattva işinin bir sonraki fazına doğru ilerledikçe ve sevginin yedinci oktavını bedenledikçe onlar da kendilerini kendi yaşam deneyimleri içinde hapseden tüm düşünce formlarından özgür kılacaklardır. Bu ise inisiyenin halen devam eden insanlık deneyimlerinden çok daha farklı bir yaşam tarzını getirecektir. Bazıları için bu her şeyi vermek ve ruhun kendilerine yaptıkları rehberlik peşinde seyahat etmektir. Başkaları içinse bu yeni bir topluluk yaratmak amacıyla birilerini toplamaktır. Bu özgürlüğıün inisiyenin yaşam deneyimi içindeki rolu önemli olmasa da inisiyeye içinde olduğu an içinde neşe ve mutluluk verecektir.

Özgürlük, Bodhisattva için acı verici dahi gözükse, tüm diğer varlıklara istedikleri tercihlerini tüzahür ettirmelerine izin vermesi demektir. Derin bir anlayışla bakacak olursak özgürlük, tüm gerçeklerin kişinin kendi içinde ve tüm diğer realite düzlemlerinde ki başkalarında ifade bulduğu haliyle tezahür etmelerine izin vermektir. Başkalarını bu vibrasyonda yıkadığınız zaman başkalarına o an içinde kim iseler o olmalarına, ve yegane gerçeklerini ifade etmelerine tamamen izin verir. Başkalarına bu şekilde izin verdiğiniz zaman, inisiyelerin koşulsuz olarak etraflarında yer alan gerçeklerin tüm diğer tezahürlerini koşulsuz kabul etmelerini hatırlamalarına yardımcı olur.

Yükselenler için ise, kişi yedinci oktavı çağırdığında, kişiyi yükselişten alıkoyan tüm birey ve ortamlarıla olan bağlarını çözmesine yardımcı olur. Bu vibrasyonlarla inisiyeler aynı zamanda kendi ifade özgürlüklerine kavuşarak, Dünya üzerindeki amaçlarını yerine getirebilirler.

SEVGİNİN SEKİZİNCİ OKTAVI

Eylemdeki İlahi Birlik
(Violet, Beyaz dan Gümüşe violet-Beyaz)

Eylemdeki İlahi Birlik Bodhisattva ile birlikte olanları ilahi birliğin vibrasyonları içinde yıkar böylece ilahi birliğin anımsanması ortaya çıkabilir. İlahi birliğin hatırlanması ile varlık Tanrı/Tanrıça/Her Şey Olan'a sedece kendi BEN varlıkları ve Üst Ruhları ile ulaşabileceğini hatırlar. Tanrı/Tanrıça ve BEN kendisini asla bir bedenliye zorlamaz. Bedenli, BEN ile bağlantı kurmayı ve BEN varlığını yaşam deneyiminin içine çekmeyi bilinçli olarak kendi seçmelidir. İşte Sevginin sekizinci oktavı inisiyelere bunu hatırlatmak için tanzim edilmiştir.

Eylem halindeki ilahi birlik inisiyeleri öyle bir vibrasyonla yıkar ki, içte bulunan dişi ve erkeğin birbirleri ile çelişmesine neden olan tüm kalıplar serbest kalmaya başlar. Varlık ilahi birliği bedenlemeden önce içindeki dişi ve erkek bir diğeri ile savaş içinde olmayı bir yana bırakmalıdır. Bu değişiklikler aynı zamanda inisiyenin yaşam deneyimi içindeki kadın erkek rekabetini de sona erdirecektir.

Bir grup içinde, ilahi birlik vibrasyonu orda bulunan birçok bireyin ruh ve bedenlerinin arasında ilahi bir birliğin doğmasına neden olacaktır. İlahi birlik hali her bir grup üyesinin kendi içinde ilahi birliğe ulaşmasını ve bu birliği dışarıya genişleterek kendi inisiyasyon süreci içinde aynısını başarabilmiş diğerlerini de bu birliğin içine alabilmeyi gerektirir.

İlahi birliğin vibrasyonunu kullanma armağınına sahip olanlar kendilerinin etrafında toplanan gruplara ilahi birliğin içinde olmaktan gelen bir vecd hali yaşatırlar. Böyle yaparak yükseliş için tohumlanmış bir çok gruba birliğin kinestetik bilgisini transfer edeceklerdir. Böylesi bir bilgi transferi insanlığın geleceğinde doğacak olan ilahi birlik temeli üzerine kurulacak yeni bir medeniyete hazırlık temin edecektir.

Yükselenler için, sekizinci oktavı çağırmak halihazırda süregelen yaşam deneyiminiz içindeki uyumsuz kalıpları tedavi etmenize özellikle dişi ve erkek arasındaki çelişkilerin çözülmesine yardımcı olacaktır. Sekizinci oktav hasta olanlar tarafındanda çağrılabilir, zira hastalık ta bir uyumsuzluktur. Bu uyumsuzluk dişi ve erkek arasındaki çelişkilerden doğacağı gibi, beden ve ruh arasındaki çelişkiden de doğmuş olabilir. Bu tip akortsuzluklar şifa buldukça, tedavi imkanları da ortaya çıkabilir.

SEVGİNİN DOKUZUNCU OKTAVI

Eylemdeki Birlik Bilinci
(Gümüş-pembe-Beyaz dan Parlak gümüş Pembe Beyaza)

Bodhisattvaya ulaşanlar ve birlik bilincini eyleme dökenler karşılaştıkları herkesi koşulsuz sevgi temeli üzerine kurulmuş bir medeniyeti hatırlatacaklardır. İnsanlık ancak başka tip bir medeniyetin de mümkün olabildiğini hatırladığı zaman o medeniyet ortaya çıkmaya başlayacaktır.

Eylemdeki Birlik Bilinci ile yıkananlar ve ruhları yükseliş ile uyumlu olanlar Dünya üzerinde kurulacak yeni bir medeniyetin yeni ana-modelini alacaklardır. Bu ana-model koşulsuz sevgi üzerine kurulu toplumların tüm detaylarını hatırlamak üzere uyananlara bu yolda imkan vermek üzere hazırlanmıştır. Bu bilgi ile uyananlar Dünya ve insanlığın yönetimi için yeni bir form oluşturacak çalışma bilgisini ortaya koyacaklardır.

Birlik Bilinci vibrasyonları bireylerin şahsi yükselişlerini etkilemez ancak birlikte yükselmeye karar vermiş birey guruplarını etkiler. Bu vibrasyonun kullanımı bir arada yükselmek üzere anlaşmış ruhları bir araya çekecektir.

SEVGİNİN ONUNCU OKTAVI

Eylem halindeki Koşulsuz Yönetim
(Parlak gümüş beyazından Parlak Altın Beyazına)

Sevginin Onuncu oktavı ya da Eylem Halindeki Koşulsuz Yönetim Mahavishnunun bedeninde kalp merkezindeki 1000 yapraklı lotüs şefkat merkezini bedenlemesi ile birlikte demirlenir. Bu sevginin dokuz oktavının bir araya gelmesi ile oluşur ve ortaya sevginin 9 prensibi üzerine kurulmuş yeni tip bir yönetim şekli çıkarır.

9 oktavın demirlenmesi ile birlikte, böyle bir birey ile karşılaşan ya da onunla birlikte çalışan tüm grupların derhal 9 oktavı uygulamaya geçirmelerine imkan tanır. Yarının liderleri olmak için ruhsal anlaşmaları olanların uyanması için bu 9 oktavın alınması ile birlikte onun lütufları da başlar.

Bu liderlikler Şamballa ve Dünya hükümranlıkları içindeki tüm fiziksel ve fiziksel olmayan planları kapsar. Bu ilkeler uygulandıklarında bu bireyleri çevreleyen her türlü diğer gücün yıkılmasına yol açar. Daha derin bir anlayışla bakacak olursak Şamballanın bu son yeniden yapılanmasını ortaya çıkartabilecek bu duruma ulaşabilmek belli sayıda bireyin bu düzeye gelmesine gerek duyulmaktadır. Söylemekten mutluyuz ki bu geçte olsa başarılmıştır ve Dünyanın geleceği açısından yeni potansiyeller ve yeni ümitler doğmuştur.

ÖZET

İniyiseleri yükseliş süreci içinde Sevginin On Oktavını çağırmaya davet ediyoruz. Bu vibrasyonlar Zihnin bilinçli arzusu ile ya Kundalini ile ya da suptil bedenlerin meridyenleri ile harekete geçecektir.Böyle yaparak kişinin formunda depolanan karma ile birlikte çürümeye, yaşlanmaya, hastalığa sebep veren hücresel çarpıklıklar çözülmeye başlayabilir.

Bu bilgiyi yararlı bulduğunuza ve onu kişisel yükseliş yolunda kullanacağınıza inanıyoruz. Seyahatiniz sırasında yanınızda olacağız. Lütfen sizi sevdiğimizi ve her adımınızda sizi desteklediğimizi unutmayın

alıntıdır
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst