---> Tarihi savunma başladı
Başkanımız Aziz Yıldırım: Bu davanın şikeyle alakası yok
Başkanımız, yöneticilerimiz ve çalışanlarımızın da yargılandığı "Tarihi Dava"da ek savunma yapan Başkanımız Aziz Yıldırım, geçtiğimiz sezon teşvik çalışmalarının asıl olarak Trabzonspor tarafından yapıldığını, kendilerinin de bunlara önlem almak için girişmelerde bulunduklarını dile getirdi.
"Bu iddianamenin Trabzon üzerine kurulması lazımdı bizi de buna ilave etmeleri gerekirdi" diyen Başkanımız Aziz Yıldırım, Savcı Berkin bile iddianamede Fenerbahçenin şike ve teşviki önlemek için çalışmalar yaptığını ifade ettiğini söyledi.
Bu davanın Türk Sporuna yön verecek bir dava olduğunu söyleyen ve "Bu bizi hapiste tutmak ve Fenerbahçeyi ele geçirme operasyonudur" diyen Başkan Yıldırım, "Sahanın dışında bir şey varsa sahanın içinde de vardır. Bunun lamı cimi yok" ifadelerini kullandı.
Başkanımız Aziz Yıldırım ile yöneticilerimiz ve çalışanlarımızın da yargılandığı tarihi davanın 12. duruşması Çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayında sürüyor. Tutukluk ve tutuksuz sanıkların yer aldığı duruşmayı yöneticilerimiz ve sanık yakınları da izliyor. Bugünkü duruşmada, dünkü celsede zaman darlığı nedeniyle ek savunmasını yapamayan Başkanımız Aziz Yıldırım ek savunmasını yaptı
Fenerbahçe şike ve teşviki önlemek için çalışmalar yaptı
Sözlerine Avrupa Şampiyonu olan Fenerbahçe Universal Bayan Voleybol Takımımızın adliyeye gelmesi için kendilerine izin veren Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinciye teşekkür ederek başlayan Başkanımız Aziz Yıldırım,"Bu bir şike davası değildir" diyerek başladığı ek savunmasını iddianamede adı geçen maçları tek tek anlatarak ve iddialara açıklık getirerek gerçekleştirdi. Başkan Yıldırım Gençlerbirliği maçıyla ilgili olarak "1.03.2012de Mehmet Şen beni arıyor. İstanbula gelmek istediğini belirtiyor. Ben de gel görüşürüz diyorum. Kendisi gelmiyor. Ben arıyorum gelmedin diyorum. Ameliyat olduğunu gelemediğini söylüyor. Ankarada görüştük, tesislere gelin diyorum. Oraya gelin diyorum. Ankarada bütün savcıları hakimlere yemek veriyoruz. Saat 21.50.. Maç ertesi saat 8de. Bu konuşmaları yapıyoruz. İlhan Beyin ilk defa haberi oluyor. Mehmet Şenin bizimle konuşmak istediğinden 21.50de haberi oluyor. Trabzon teşvik uygulaması yapıyor diyerek konuşmak istiyor. Biz de gerek yok diyoruz. Mehmet Şen 8.03.2012te İlhan Ekşioğluna mesaj yolluyor. Serdar her şey harbi oldu diyor. Mehmet Şen üzerinden şike yapmış olsaydık bu mesaj atılmazdı. Serdar Kulbilge ile hiçbir irtibatımız olmamıştır. Futbolcular 50 bin 100 bin TL ile şike yapmaz. Süper Ligde en az alan futbolcu 1 milyon TL alıyor, 5 bin 100 bine bir kişi ismini satar mı? Trabzonsporu 2-0 yendik, Ankaragücü ile berabere kaldılar, puan farkı 4e düştü bu operasyon başladı. Çünkü 9 puan varken rahattılar, ne zaman puan farkı azaldı, operasyon başladı. İlhan Cavcava da sorun, İlhan Cavcav da gelecek, soracağız ona da. Biz hiçbir transferi maçtan önce yapmadık. Biz bunları söylediğimiz zaman Galatasaraya ve Trabzonspora salladı diyorlar ama biz gerçekleri söylüyoruz. Emenike ve Sezer her iki transferi de sezon sonunda yaptık. Hiçbir şekilde kulübüyle anlaşmadan bir transfer yapmadık. Kulüpleriyle anlaşarak kulübün izinlerini alarak transferleri yaptık. Maç öncesi transfer yapıyorlar, ama yargılanmıyorlar, biz yargılanıyoruz.G.Birliğinden Orhan Şamı 3.5 milyon Euro ödeyerek aldık. Şike yaptığınız futbolcuyu takımınıza alır mısınız? Bunlar ispatlı. Tarlayı da söyleyeceğim. 3 tarlayı da sürdük. Bu tarla maçla ilgili bir şey değil. Her hafta Eyüp Sultana giderek kurban kesiyorduk. İçerideyse beraber gidiyorduk burada değilsek Tamer gidiyordu. Tarla maçları sürmek dilek anlamında kullanıyoruz. Bursa-İBB maçı kaldı ama Beşiktaş-Trabzon, Manisa-Kayseri maçında tarla sürme işleri kayboldu. İBB maçı niye kaldı, diğerleri tapelere uymuyor. Bu dava F.Bahçe ve Aziz Yıldırım, Aziz Yıldırım ve arkadaşları için. Bütün tapeleri okuyalım, hiçbirinde suç unsuru yok. G.Birliği maçında hiçbir şekilde şike yapmadık. 3 futbolcu açık açık maç sonrası biz Trabzon için oynadık diyor. Böyle bir durumda şike teklifi yapmış olsaydık ortaya çıkmaz mıydı. Savcı Berk iddianamede kendisi açıklıyor, Fenerbahçe şikeyi ve teşviki önlemek için çalışmalar yapmıştır diye. Bizim bütün isyanımız bizi buraya getirenleredir. Bu organizedir, savcılıktır, başkalarıdır. Ama sizinle bir sorunumuz yok. Bizi buraya getirenler şikeyle getirdiler, ama bu davanın şikeyle alakası yok" diye konuştu.
Bu iddianame Organizede yazıldı
Fenerbahçe Denetleme Kurulu Başkanı Doğan Yeşil ile konuştuğunu ama menajer, Doğan Ercan ile hiçbir şekilde konuşmadığını söyleyen Başkan Yıldırım, Eskişehirspor maçıyla ilgili olarak da "Bülent Uygunun stada gelmesiyle başlayan bir süreçten bahsediyor. O maçı izlemek en doğal hakkı. Ama bu Fenerbahçe olunca farklı yerlere çekiliyor. 50 bin kişi içerisinde maçı seyretmek cesarettir. Şike yapan insan 50 bin kişinin, insanın içine gelerek kendini gösterir mi? 1.5 trilyon para var, bu para geldi, siz Eskişehire prim olarak verdiniz diyorlar. Fenerbahçenin bütçesi 225 milyon dolar, 400 trilyon liralık bütçesi var. Bugün futbolculara 12 milyon Euro başarı primi verdik. Maç satın aldı diyorlar, biz futbolculara 12 milyon Euro dağıttık. O verdiğimiz sözü yerine getirmek için bankalardan çeşitli yerlerden para aradık. TFFden hiçbir şekilde avans almadık, bu seneye kadar herkes kullanıyordu biz de bankadan alacağımıza TFFden avans kullandık. Bu para bankaya aktarıldı, Denizbanka, listedeki oyuncalara dağıtıldı. (Başkan listeyi hakime verdi) Kulübe para çekilmedi. Tamamen futbolcuların hesaplarına yatırıldı başka yere gitmedi. Bu paranın gelir de gideri de var. Nasıl verdi kim verdi hiçbir şey yok, kim aldı nereden aldı yok. Poşet çanta içinde para var dı da niye tutmadınız biliyorlar ki para yok. Suç yüklemek için böyle yaptılar. Ali Kıratlı benim adamım değil. Abdullah Başakı ben maçlarda görürüm. Senede en fazla iki defa gelmiştir. Biz bunarla beraber operasyon yapıyoruz! Ali Kıratlı hiçbir döneminde benim evime gelmedi. İlhan Ekşioğluna talimat verdiğim söyleniyor. Telefon görüşmelerinde hiçbir talimatım yok. Ortam dinlemesi, fiziki takip, telefon dinlemesi var bir tane delil yok. Örgüt lideriymişim hep yüz yüze konuşuyormuşuz!. Eskişehire giden kişi belli, savcılık iyi araştırma yapsaydı; Amaç bizi karalama.... Eskişehire giden şahsın kaç kere gittiğini, tesislere gidip gitmediğini bu dosyanın içine koyarlardı. Savcı Mehmet Berk, 5 maçın sonucunu bildiğini bana da söyledi. Hatta Buca maçı için benimle kavga etti sayın savcı Mehmet Berk. Ama bu maçı iddianameye koymadı. Bu iddianameyi savcı Mehmet Berk yazmadı. Çağlayanda yazıldı, emniyete götürüldü. Organize de arkada oturuyor, dün 6 kişiydiler. bizi dinliyorlar dışarı çıkan insanları takip ediyorlar, zorluk çıkarıyorlar. Şu anda bile baskı altındayız dışarıda bile baskı altındayız. Bizim iddiamız biz burada şike davası için yargılanmıyoruz. Fezlekede olan iddianameye girmeyen konuşmaların olduğunu görüyoruz. Biz Fenerbahçeyi siyaseti alet etmedik. Onlar yargılanmıyor biz yargılanıyoruz. Trabzonspor yöneticilerinin tapeleri incelendiğinde Başbakan aleyhihe halkı galeyana getirmeye çalıştıkları ve bunun için basını kullandıkları ve bunu muhalefet milletvekileri ile birlikte organize ettikleri net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu konuşmaların yüzde 1i bizim tarafımızdan yapılsaydı iddianamede YERİNİ ALACAĞI ŞÜPHESİZDİ ancak bu hususta her nedense Trabzonlu yöneticilere herhangi bir suçlama ileri sürülmemiştir. Savcı adalete güven duyacağımız şekilde bir iddianame hazırlasaydı biz burada konuşamazdık. Bu iddianamenin Trabzon üzerine kurulması lazımdı bizi de buna ilave etmesi gerekliydi. Kupanın kulpunu istiyoruz diyorlar, kupayla uğraşmayın bunlarla uğraşın bunların hesabının verin. Bursa şampiyonluğa oynarken bir bakan çıktı bu ligde şaibe var şeklinde açıklama yaptı. Ama Bursa şampiyon oldu şaibe bitti. Bir tane milletvekili var mı Fenerbahçe ile ilgili konuşan? Çünkü biz Fenerbahçeyi siyasetin içine sokmadık. Bir Fenerbahçe yöneticisinin, taraftarının siyasetle ilgili bir açıklaması var mı? Haksız kazançtan yargılanıyorum hangi haksız kazanç? Devletten 5 milyon para aldım. Resmi yazılarla aldım, bu parayı kulübe harcadık. Trabzona 6 trilyon gönderiyorlar, çalıyorlar götürüyorlar kimse hesap sormuyor. Sahanın içinde yoksa sahanın dışında da yoktur. Sahanın içinde varsa sahanın dışında da vardır. İkisi de birbirinden ayrılmaz. Herkes namuslu oldu. Herkesi biliyorum ama konuşmuyorum susuyoruz. Denizli maçını kaybettiğimizde ben bununla ilgili rapor sundum, hiç önemsemediler. Herkes susuyor. Eskişehire ben götürmedim onlar götürmüşler, 1 milyon dolar. Fenerbahçeden kimse para götürmüş mü? Var mı böyle bir şey? Ali Kıratlı konuşmalarında ben Aziz Yıldırımın yerinde olsam her maç için 5 milyon veririm diyor. Onlar parayı bilmiyor. 10 maç 50 milyon lira eder. Bu iddianame çöp tenekesine gidecek evraktan başka bir şey değil. Organizede yazıldı bu iddianame. Bu dava çok önemlidir. Bu Türk Sporuna yön verecek davadır, sizin için sıradan olabilir. Bucaspor maçında şike yaptıysam bu maç neden iddianamede yer almıyor. Bu bizi hapiste tutmak ve Fenerbahçeyi ele geçirme operasyonudur. Gerçek iddianame böyle hazırlanamaz. Siz bu kadroyla çıkarsanız yeneriz sözünü Eskişehir maçında değil Manisa maçında söyledim. Hikmet Karamana Manisada söyledim. Herkesin olduğu bir ortamda. Sizi, bu kadroyla çıkarsanız yeneriz diye şaka yaptık. Eskişehir için hiç bir girişimde bulunmadık. Trabzonsporun teşvikle ilgili girişimlerini durdurmak için çalışmalar yapılmıştır. Bunun dışında başka hiçbir şey yapılmamıştır. Fenerbahçe en iyi futbolunu oynamıştır. 85te golü yeseydik mağlup da bitirebildik. Volkana çarpsa gol olsaydı maçı çeviremezdik Maç içerisinde bir şey yok, hakem gözlemci raporları bunu söylüyor. Sahanın dışında bir şey varsa sahanın içinde de vardır. Bunun lamı çimi yok sayın Başkanım" diye konuştu.
Kulüpten kanunsuz bir paranın çıktığını kanıtlayamadılar
Nevzat Şakar ile Faruk Özak arasında geçen konuşmayı örnek gösteren Bakanların bile bu ülkede telefondan konuşmaktan çekindiğini belirten Başkan Yıldırım "Mahmut Özgener ile konuşmamı dinleme sebebi olarak gösterdiler. Yalan... ben ne zaman dinlediklerini de biliyorum. Ona bağladılar çünkü bir şey bulamadılar. Manisa başkanı Kenan Yaralıya 10 Şubatta 500 bin dolar verdim, 15 gün sonra 2 trilyon lira para gönderdim Albarakadan. Bu Martta son taksitini ödediler. Eylülde istedi. Param kulüpteydi. Kulübe 1.5 milyon dolar vermiştim, alacağım vardı. Alacağım olduğu için kulüpten aldım. Eylül 9unda verdik. Kulübe gelmişti, kendisi parayı götüremeyeceğini söyledi. Ertesi gün resmi bir şekilde bankadan gönderdik. Başka amaçlı olsa resmi olarak gönderir misiniz? Banka üzerinden gönderdik. Onlar çek verdi 3 ay sonra ödeyebilirim dedi. Ödeme günlerini belirle ve o günlere çek al diyorum Tamer Beye. 4 tane çek yazıyorlar şahsıma. Mayısta başlıyor ödemeler,Temmuzda bitiyor . Kulübe veriyorum o da Topuk Yaylasında işleri yapanlara veriyor. Kasımpaşa maçında sorguda Fırat Kocaoğlunu sordular ama Murat Şahini eklediler. Oynamayan insana para verilmez. Oyuncular ya oynamıyorlar ya 10 dakika oynuyorlar ya da hiç oynamıyorlar. Eskişehirde 7-8 tane futbolcunun ismi geçiyor ama sonra bu oyuncularla ilgili takipsizlik kararı veriliyor. Savcı çağırsın 10 futbolcuyu ama öyle yapmıyor. Açıkta bırakıyor. Bizi suçlamak için bırakıyor. Çok önemli bir olay. Başbakan 8 tane kulüp düşerse futbol biter diyor, doğru söylüyor. Bunun ancak sağlam delillerle ispatlanması lazım. Koyarsın sağlam delilleri futbol biter önemli değil.
11 tane futbolcuya, Eskişehirli; tek tek sorsaydı savcı bugün bunları konuşmazdık. Ortada bırakarak kamuoyunda suçlu ilan ediliyoruz. Hem suçlu, hem hapis yatıyoruz. Savcı her yere yazı yazdı ama kulüpten kanunsuz bir paranın harcandığını delil olarak ortaya koyamadı. Fenerbahçe devlete en fazla vergi veren kulüptür. Vergi affı için genelde bizim için değil diğer kulüpler için uğraştık . İBB-Bursa maçında anlaştığı iddia ettiğimiz futbolcuları sayıyor bir de Antalyasporlu Necatiyi buraya ilave ediyor. Necatinin burada ne işi var. Herkes serbest biz tutukluyuz biz kendi aramızda mı şike yaptık" diye konuştu.
Allahtan ıskalayan Trabzonlu
Oyuncularla, UEFA kuralları gereği temiz kağıdı almak için görüştüklerini belirten Başkanımız Yıldırım Ankaragücü maçıyla ilgili olarak da "Ankaragücü ile Trabzon arasında hadise var. Melih Gökçek bizim maç öncesi futbolcularının alacaklarını ödemediği halde oyunculara prim vaat ediyor. 2 milyon prim vaat ediyor. Alacaklarını ödeyeceğini söylüyor. Bu da toplam 5-6 milyon dolar para ediyor. Sırf bizim maçta bizi yenmek için. Trabzon da Garbiçi bonservissiz vermeyi taahhüt ediyor. Bizim böyle bir konuşmamız yok" diye konuştu
Karabük maçı hakkında ise Aziz Yıldırım, "Karabük maçında bizim attığımız golde stoper ıskaladı, Trabzonlu olduğu için yanmadı. Eğer Trabzonlu olmasaydı o da buradaydı. Kaptan Bülent Atamanın telefonda şifreli konuşması var. Gizli telefondan konuşalım diyor. ama onlar soruşturulmuyor. Trabzonlular ile konuşmalarında şifreli konuşmalar yapıyor; pantolonlu var, onun yanına giderseniz halleder diye. Ama onlar soruşturulmuyor. Sivasta balık varmış deniz olmamasına rağmen" diye konuştu.
Bir Mecliste yaşananlara bir de bizim kongreye bakın
"Böyle bir şike davası olmaz" diyen Başkanımız Aziz Yıldırım "Net delilerin ortaya konulması lazım. Varsayımla suçlamalarla 10 aydır yatıyoruz. Sedat Peker ile bağlamaya çalışıyorlar beni ama Trabzonlu Zeki Mazluma bir şey yapmıyorlar. Siyaset her yerde baskı halinde. Karabüke gidiyoruz siyaset her türlü baskıyı yapıyor. Fenerbahçeden hiçbir şey yok. Hakeme baskı yaptı hakem ayarladı diyorlar benim için. Ama bir tane hakem ataması yok ama Sadri Beyin var; şuraya bunu versinler diye. Buca-Trabzon maçında 2. golünde oyuncu yere düştü, o oyuncuyu araştırmak lazım ne oldu? Ahmet Bulut tehdit edildi, ama bizde tehdit yok. Mehmet Ali Aydınlar ben hastanedeyken daha savcıya bile gitmemişken "Durum çok kötü 5 maçın sonucunu biliyorlarmış yandık bitti" dedi. Ancak daha sonra savcı HSYKya 5 maçın sonucunu bildiğini Mehmet Ali Aydınların bizlere söylediğini inkar etti. Mali Genel Kurulu toplantısını iddianameye koydular. Mecliste yapmadıkları kalmadı bizim güzel toplantımızı cebir ve tehdide sokmak için iddianameye koydular. Herkes serbest, şikeyi tek başımıza yapmış oluyoruz" dedi.
Aziz Yıldırım ek savunmasını "Son söz olarak iddinameye konulan tüm maçlar ve bu maçlarda şike ve teşvik iddialarına ilişkin tüm iddiaları ayrıntılarıyla açıkladığımı düşünüyorum. Sayın heyetinizden öncelikli hedefim eğer bu maçlarda tarafınızdan şike ve teşvik eylemlerine ilişkin bilgi, dahlim, emir ve talimatım olduğuna dair kesin ve delillere dayanan bir kanaat ve hükme ulaşılmadıysa ya da iddiaanameda belirtilen eylemler hakkında en ufak bir şüphenin de varlığı mevcutsa Büyük Fenerbahçe ile başkanının ayrılığına bir an önce son verilmelidir.
Biliyorum ki bu karar şahsıma ve Fenerbahçeye karşı yürütülen bunca kampanya gölgesinde zor ve cesaret isteyen bir karar olacaktır. Ama ben sizlerin bu karara imza atabilecek karakter ve cesarette olan bağımsız yargıçlar olduğunuza yürekten inanıyorum. Bununla birlikte sayın heyetiniz biran olsun bu eylemler nedeniyle 10 aylık tutukluluk süresinin devamına karar verirse bu takdirde tututkluluk kararımın gerekçesini hangi müsabakada hangi kişilerle hangi şike ve teşvik eylemlerinin yapıldığını tek tek açık bir şekilde yazılmasını önemle ve ısrarla talep etmekteyim.
Zira tüm sanıkların ifadelerinin alındığı bu aşamada 1-3 yıl ceza öngören bir suçtan dolayı üstelik kaçma şüphesi gibi klişe ve aşağılayıcı gerekçelerle hakkımda tutuklama kararı verilmesini hem Fenerbahçe başkanı, hem de Türk sporuna bunca emeği geçmiş biri olarak haketmediğimi düşünüyorum.Tüm acıların bir gün yalanlar gibi sona ereceği gerçeği ile saygılarımı sunuyorum" diyerek tamamladı.
Aziz Yıldırımı Fenerbahçesiyle birleştirin
Başkanımız Aziz Yıldırımın ek savunmasını yapmasının ardından avukatları mütalaalarını verdiler. Tutukluluk tedbirinin kaldırılmasını isteyen Başkanımızın avukatlarından Köksal Bayraktar, "Fenerbahçemizi Aziz Yıldırım ile birleştirin, Aziz Yıldırımı da Fenerbahçesiyle birleştirin. Şike ve teşvik iddiasında bulunulurken hep telefon konuşmalarına dayanılıyor. Tahkim Kurulunun çeşitli tarihlerde aldığı kararlara, hakem raporu, saha ve gözlemci raporları, skora bakın, olaylarla ilgili belge toplayın. Eksik kadroyla sahaya çıkmışsa ortada şike vardır. Önemli oyuncuların ısrarla oynatılmaması, bazı oyuncuların diğer maçlardaki performanslarına alabildiğince aykırı performans gösterirse şike vardır. Rakibe pas verme, topun rakip sahaya atılması veya atılmaması, seyircinin bağırması sonucu harekete geçilmesi rakip maçın skorunu bildirerek gol yemesi gibi kriterler göz önüne alarak karar verilmesi lazımdır. Tahkimin değişik tarihlerindeki kararları bizlere bunu gösteriyor. Bizim olayımızda bunların hiçbiri yok. Sadece telefon görüşmeleri var. Bunun dışında hiçbir şey yok. Tahliye kararlarını, Tahkimin kararlarını da göz önünde bulundurarak değerlendirmenizi önemle rica ediyorum. 10 adet tutuklama talebi saydınız, bu tutuklama talepleriyle ilgili olarak birincisi atılı suçun alt ve üst sınırı. Atılı suçun yapılan değişikle alt ve üst sınırı 1-3 yıla inmiştir Mevcut delil durumu, burada telefon konuşmalarını belirtiyorsunuz. Bu telefon konuşmalarında kişilere, Bu konuşmalarda bunu mu söylediniz? Neyi kastettiniz? bu soruları soruyorsunuz. Acaba 1 hafta önce 15 gün önceki telefon konuşmasını satır satır kelime kelime hatırlayabilir misiniz? Bu kelimenin tabiatına aykırı. 2010 yılında 2011 tarihinde telefon konuşmasında neler konuşulduğunu bunlar hatırlanmayabilir. Ses kayıtları oynanmaya müsaittir. Oynama yapılabilir, çıkarma yapılabilir. Tonaj ayarı da yapılabilir. Telefon konuşmaları gerçeği bütünüyle ortaya çıkarmaya imkan sunamaz. Yargıtayın telefon kayıtları tek başına delil değildir diğer unsurlarla olaylarla ortaya konulması ispatlanması lazımdır diye kararı var.. Atılı suçun niteliği tutukluluğun devamı için uygun bir görüş değil.. fiziki takip tutanağı: Sadece bizimle ilgili otoparkta iki kişinin otomobiline binmesi fiziki takip tutanağı var. Şikeyle doğrudan doğruya ilgili olmadıklarını görüyoruz. Telefon konuşmalarını doğrulayan olay yok. Kuvvetle suç şüphesi olayda kalmamıştır. Artık var mıdır ya da yok mudur ortaya çıkması lazım. Tanıkların dinlenmemesi diğer bir sebepti. 3 önemli tanık geldi. Poliste ifadelerin doğru olmadığını söyledi. Tutuksuz sanıkların savunmaları alınmıştır. Talimatla ifade verenlerin ifadeleri huzurunuza geldi. Delilleri karartma ifadesi: Aziz Yıldırım kişiliği itibariyle ahlaki değerler itibariyle delileri karartabilecek bir insan değildir. Bu doğru değildir. Delillerin henüz toplanmadığını gerekçe gösteriyorsunuz. Kasım 2010da başlamış Temmuz 2011; soruşturma o günden bugüne kovuşturma 16 aydan itibaren gereken deliller toplanmıştır. Bu olay bizim açımızdan Aziz Yıldırımı aklama olayıdır. Ama aynı zamanda Fenerbahçe olayıdır. Sadece Aziz Yıldırım yargılanmıyor bu Fenerbahçe olayıdır. Avrupa Şampiyonu olmuşlardı, bir voleybol takımı oyuncuları gelip başkanlarını gördüler size kadar gelip şampiyon olduklarını söylediler. Her başkana bu yapılmaz. Aziz Yıldırım 20 yıla yakın bir süredir Fenerbahçeye hizmet vermiştir ama hiçbir tesiste ismini göremezsiniz, başkalarına armağan etmiş. Aziz Bey olmasaydı stada ismini koymasaydı; Şükrü Saracoğlunun ismi anılmayacaktı. 5 bin kişilik stadı 50 bin kişilik hale getiriyor ama stada ismini vermiyor. Çok kişi stada ismini vermiştir. Türk sporuna önemli tesisler kazandırmış, bu Türkiyede rastlanmayan tesisleşme hamlesi, ama bunun neticesini şike ithamıyla alıyor. Aziz Yıldırım bunları Türk Futbolunu Türk Gençliğini yükseltmek için yapmıştır. Fenerbahçemizi Aziz Yıldırım ile birleştirin, Aziz Yıldırımı da Fenerbahçesiyle birleştirin. Bu salondan aklanarak çıkacağız. Bu tutukluluk tedbirine devam etmeyin. Tutukluluk haline son verin" dedi.
Artık tahliye kararı verilmeli
Başkanımızın avukatlarından Şeref Dede ise "İddianamenin ne kadar aceleye getirildiği ne kadar özensiz olduğu ortaya çıkıyor. İddianamede geçen rakip takım oyuncu ve yöneticileri hakkında hiçbir dava açılmadı. Başka hiçbir şey söylemeye gerek yok. Sahada futbolcuların karışmadığı bir şike olamaz. Müsabaka sonucunu değiştirmeye yönelik şike ve teşvik girişiminde oyuncuların da sanık olması gerekir. İddianamede geçen maçtaki oyuncular hakkında kamu davası açılmaması da bu iddianameyi kadük bırakmıştır. Şike ancak sahada olur. Sanık olarak birini dinlediniz mi? Dava açıldı mı? Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar var ama biz yargılanıyoruz. Oyuncular yokken nasıl şike olacak? Tek taraflı şikeyle suçlanamazsın. 6222li sayılı yasanın 11. maddesi çerçevesinde tutuklandı o da değişti katalog suçlardan değil artık. İddia edilen bu suç örgütü cebir ve tehdit uygulamamış bu nedenle asliye mahkemesinde olmalı. Örgütü ortaya koyabilen tek belge delil ortaya çıktı mı ortaya? Örgütün olmadığını görüyoruz. Deliller artık toplandı, savunmalar alınmıştır. Tek bir delil var iletişim tespit tutanaklarında başka delil yok.Artık tahliye kararı verilmesi lazım. Sabit ikamet, delilleri karartma imkanı olmayışı, kaçma imkanı olamadığına göre tahliye karar verilmesi lazım" diye konuştu.
Başkanımızın avukatlarından Faik Işık ise "Bu dava ilk defa 6222 sayılı yasanın uygulandığı bir dava. Örneği olmayan bir davadır. Dosyayı baştan beri takip dinleme izleme kararını veren hakimler ile tutukluğa itirazları kararını da veren aynı hakimler. Kapalı bir kutu içinde kaldık. Sedat Peker iddianamede 35 sayfada 103 kez geçiyor ama bu davada ne sanık ne tanık. İsmi geçen 90 tane sporcudan sadece 12si sanık. 35 tane federasyon yetkilisinden sadece 2si sanık. Bize iddianameden sadece 40-50 sayfa kalır" diye konuştu.