Marea
Bayan Üye
Diş Hekimi Ayşenur Karataşoğu, soğuk havalarda oluşan ya da soğuk gıdalarla oluşan diş hassasiyetlerin nedenlerini hakkında bilgi verdi.
Konuyla ilgili olarak Diş Hekimi Ayşenur Karataşoğlu şunları söyledi; "Dişlerimizin içinde damar ve sinirlerin bulunduğu bir boşluk vardır. Aynı kemiklerdeki gibi. Tam ortasında ilik dediğimiz yumuşak dokunun bulunduğu kısım dişlerde de aynıdır. İliğin yani damar ve sinirlerin bulunduğu boşluğun etrafında daha delikli kemik dokusu vardır. Bu tabakaya dişte dentin deriz. Delikli kemik kısmı da çok sert bir tabaka sarar. Dişlerdeki o en üst yüzeyde bulunan tabaka vücudumuzun en sert tabakası olan mine tabakasıdır. Ve bu mine tabakası dişimizi dış etkenlerden koruyan tabakadır. Ne zaman minede bir hasar ortaya çıkar o zaman dişlerimizde soğuk hassasiyeti başlar.
Dişin mikroorganizmalar tarafından istilası sonucunda diş çürümeye başlar. Bunun sonucunda dış tabakadaki minede dökülmeler görünür ve dişin daha hassas kısmı olan dentin açığa çıkar ve diş soğuktan etkilenmeye başlar. Eğer minemizde çatlaklar söz konusuysa yine soğuğa karşı hassasiyetimiz artar. Bu çatlaklar bir travma nedeniyle ortaya çıkabilir ya da diş gıcırdatma, sıkma alışkanlığı sonucunda da meydana gelebilir. Aynı zamanda diş gıcırdatma, sıkma sonucunda dişlerin çiğneme yüzeylerindeki minelerde kayıplar söz konusu olacaktır. Azalan mine tabakası hatta yer yer kaybolan mine tabakası hassasiyetimizi daha da şiddetlendirecektir. Minenin kaybıyla sonuçlanan travmalardan birisi de hatalı diş fırçalamaktır.
Yanlış seçilmiş sert bir fırça ya da fırçayı doğru kullanmamak dişlerin minelerinde madde kaybına sebebiyet verir. Bu da hassasiyet sorununu gündeme getirecektir. Türkiye'de hassasiyetin en çok görülme sebeplerinden bir tanesi de dişeti hastalıkları sonucunda meydana gelen kemik ve yumuşak doku kaybıdır. Bu kayıplar sonucunda mine tabakası ile örtülü olamayan dişin kök yüzeyi açığa çıkmaktadır ve böylece nefes almayı bile zorlaştıran soğuk hassasiyetleri meydana gelmektedir. Çağımızın en büyük hastalığı olan stres de soğuk hassasiyetinin nedenlerindendir. Bu nasıl olur demeyin. Stres ve düzensiz beslenme reflü denilen hastalığı tetiklemektedir. Yani midenin asidinin ağza gelmesi. Reflü sonucunda özellikle dişlerin minesinin az olduğu boyun bölgelerinde aşınmalara, bunun sonucunda hassasiyetlere neden olmaktadır"dedi.
Konuyla ilgili olarak Diş Hekimi Ayşenur Karataşoğlu şunları söyledi; "Dişlerimizin içinde damar ve sinirlerin bulunduğu bir boşluk vardır. Aynı kemiklerdeki gibi. Tam ortasında ilik dediğimiz yumuşak dokunun bulunduğu kısım dişlerde de aynıdır. İliğin yani damar ve sinirlerin bulunduğu boşluğun etrafında daha delikli kemik dokusu vardır. Bu tabakaya dişte dentin deriz. Delikli kemik kısmı da çok sert bir tabaka sarar. Dişlerdeki o en üst yüzeyde bulunan tabaka vücudumuzun en sert tabakası olan mine tabakasıdır. Ve bu mine tabakası dişimizi dış etkenlerden koruyan tabakadır. Ne zaman minede bir hasar ortaya çıkar o zaman dişlerimizde soğuk hassasiyeti başlar.
Dişin mikroorganizmalar tarafından istilası sonucunda diş çürümeye başlar. Bunun sonucunda dış tabakadaki minede dökülmeler görünür ve dişin daha hassas kısmı olan dentin açığa çıkar ve diş soğuktan etkilenmeye başlar. Eğer minemizde çatlaklar söz konusuysa yine soğuğa karşı hassasiyetimiz artar. Bu çatlaklar bir travma nedeniyle ortaya çıkabilir ya da diş gıcırdatma, sıkma alışkanlığı sonucunda da meydana gelebilir. Aynı zamanda diş gıcırdatma, sıkma sonucunda dişlerin çiğneme yüzeylerindeki minelerde kayıplar söz konusu olacaktır. Azalan mine tabakası hatta yer yer kaybolan mine tabakası hassasiyetimizi daha da şiddetlendirecektir. Minenin kaybıyla sonuçlanan travmalardan birisi de hatalı diş fırçalamaktır.
Yanlış seçilmiş sert bir fırça ya da fırçayı doğru kullanmamak dişlerin minelerinde madde kaybına sebebiyet verir. Bu da hassasiyet sorununu gündeme getirecektir. Türkiye'de hassasiyetin en çok görülme sebeplerinden bir tanesi de dişeti hastalıkları sonucunda meydana gelen kemik ve yumuşak doku kaybıdır. Bu kayıplar sonucunda mine tabakası ile örtülü olamayan dişin kök yüzeyi açığa çıkmaktadır ve böylece nefes almayı bile zorlaştıran soğuk hassasiyetleri meydana gelmektedir. Çağımızın en büyük hastalığı olan stres de soğuk hassasiyetinin nedenlerindendir. Bu nasıl olur demeyin. Stres ve düzensiz beslenme reflü denilen hastalığı tetiklemektedir. Yani midenin asidinin ağza gelmesi. Reflü sonucunda özellikle dişlerin minesinin az olduğu boyun bölgelerinde aşınmalara, bunun sonucunda hassasiyetlere neden olmaktadır"dedi.