şiirler

Gidiyorum Artık

Geldiğim gibi gidiyorum sessizce hayatından.
Suçlusu ne sen ne de bu yalan dünya.
Her şeyin tek suçlusu benim.
Son kez senden af diliyorum gözbebeklerimdeki gözyaşlarımla..

Ve giderken kalbin kalbin bahar esintisi kadar sevgi dolu olsun..
Gözlerin ise geceyi aydınlatan yıldızlardan birisi olsun


Seni severken gidiyorum.
Ben gitsem de ağladığında ıslak gözyaşlarındayım.
Güldüğünde ise tatlı gülüşlerinde olacağım..
Seni özleyerek gidiyorum.
Hakkını helal et bitanem.
Sunu bil ki;
Cehennemde sadece günahlarım içi yanmayacağım...
Senin sevgine hasretle yanıp tutuşacağım.
Gözyaşlarımda gidiyorum artık.
 
Git Dedim.. Gittin
Bir cümlesi yokmuydu bu ayrılığın
Bu kadarmı yalandın herkesin inandığı,
Git küçüklüğünle
Korkaklığınla git,
Yaşadıklarımızı düşünme bile
Ben büyüklüğümle yaşarım,
Git yüzüme bakmadan
Çirkinim ben
Namussuzum,
Adinin tekiyim
Puştun biriyim
Yalancıyım sonra, seni hiç sevmedim ben
Git! bıraktığın pislikle yaşarım ben...
Gittin!
Şimdi sen benim kadar yakınsın bana
Ben senin kadar uzağım sana
Gözlerin kadar yokum gözlerinde
Ölüm gibisin şimdi içimde
Geleceksin ama...
Gittin!
Ardından sifonu çektim...
 
Git Ey Hasretliğim




Bir yanış içimdeki belki
Belki sevdaya uyanış
Bir zulüm bu sanki
Sanki ölümü sayıklayış
Hani nerdesin ey hasretliğim
Sevdanın kirli elleri iz bıraktı yüreğime
Körpe bir kahır bu
Daha acısını bilemeyen
Daha sevgisini bile göremeyen
Kör bir aldanış bu
Bu yükü çekemeyen
Git ey hasretliğim
Yüreğimdeki izlerini alda git
Yazmalı ey hasretliğim
Gidenlerin arkasından değil
Gidenlerin acısına değil
Gelmeyeceklerin sevmeyeceklerin
Sancısına değil
Gelişlerin yarasına hasretliğim
Nasıl olsa senin her gidişin
Benim yeni bir bitişim
Git ey hasretliğim
Yaralarını sarmadan git
Benim her acım her sancım
Senin uğrun ayaktığım bakışların
Senin adına adadığım yalvarışlarım
Şimdi sevmeye utanır
Sevgiye gülümsemeye korkar oldum
Git ey hasretliğim
Senin uğruna bıraktığım
Sevdalarımı bana bırakta git
Git ey hasretliğim
Ne yaparsan ve neredeysen
Senin her gidişin
Senin her terk edişin
Benim sensizliğe dirilişim
Git ey hasretliğim
Yoksa sonu gelmeyecek bu gidişlerinin.
 
Gitme
Demek gidiyorsun
Elveda demeden
Demek çekip gideceksin
Beni terk edeceksin
Ben sensiz neylerim..
Bu yabancı elde
Sensizliğin verdiği hüzünle
Ne olur gitme...
Beni terk etme
 
Gitmelisin Anlıyorum




Anlıyorum seni
Sevemedin günleri ve ikimizi
Karanlık gecelerdeki gözyaşını
Kapanmayan göz kapaklarımızı
Ve anlıyorum seni
Yaşayacak çok şeyin var
Bitmeli bu rüya
Biliyorum gitmelisin
Son sefer bu bensiz hayata
İstanbul seni istemiyor
Boğazları tepeleri
Bozkırları sana dar geliyor
Son bulmalı bu sevda biliyorum
Biliyorum yaşayacak çok şeyin var
Gitmelisin anlıyorum.

Kabul ediyorum
Zor gümlerdeki sevemediğini
Mecbur ola ola gelememeni
Hadi neyse git
Göz yaşlarımın ıslattığı şiirlerimi
Ve beni dinlemeden git
Bin artık gemiye
İstemiyor seni İstanbul
Mecbursun biliyorum
Gitmelisin anlıyorum…
 
Gittiğin yerde kar var
gittiğin yerde kar var ey deli gülüm
üşürsün bak sonra
incitirsin yüreğimi hasretinle
bırakma ikimizide yaban ellerde
ve bunları bile bile gitme
gittiğin yerde kar var ey deli gülüm
gittin yerde ölüm var

gittiğin yerde solmuş çiçekler var
burada has bahçen dururken
ve arka sokakta misket oynayan çocukların
umutların var birde burda
duaların, aşkların var kuytularında
ve sevmelerin var ömrünün her deminde
bu yüzden gitme
gittiğin yerde kar var ey deli gülüm
gittiğin yerde zulüm var

gittiğin yerde acı var dalga dalga
çığlıklarım var her adım başında
şarkılarında memleket havasıda yok
bakma şaşalı insanlarına
sen sığamazsın asla onların hayatlarına
o kalıplara sıkışmış dar dünyalarına
artık ne olur dön bana
ve ben..
beklemekteyim hala o son durakta
bu yüzden gitme
gittiğin yerde kar var ey deli gülüm
gittiğin yerde göz yaşlarım var...
 
Gittikçe Yalnızlaşıyorum
Gittikçe yanlızlaşıyorum

Yüreğimdeki delik büyüyor
Katman katman
Hortum dibe vuruyor
Kalıntılar gibiyim

Boşluk dolmuyor
Gelenler hemen gidiyor
Giderken götürüyorlar
Ne var ne yoksa
Büyüyor
Gittikçe büyüyor

İnsanlar görüyorum yollarda
Topyekün
Aynıgün
Günbegün,,,

Sevdiğim
Terkettiğim
Olmamış,olamamış
Renkli bakıyorlar bazen
Siyah bakıyorlar
Koyu siyah

Ayrılık bakıyorlar
Ayrılık bakıyorlardı zaten.....
 
Gittin
Yoktu sesi ve adı sensizliğin
Ama coktu acısı ve sevgisizliğin
Gittin!
Herşeyi küçücük yüreğime yükleyip gittin....
Sana emanet ettiğim ne varsa
Hepsine ihanet ettin
Beni aldanmışlıklar kuyusuna atıp gittin....
Şimdi gittin ya
Yokluğun hayatımdaki varlığın haline gelecek biliyorum
Peki nasıl gittin benden,seni bende bırakarak, böyle gitmek mi olur?
Bi kere kaybetmekle kurtulamayacağım
Tekrar tekrar hatırlayacağım halde gittin....
Gittin!
Yasadıklarımızın koca bi özetini yüreğime bırakıp gittin...
Gittin!
Bence kendine yazık ettin...
 
Gittin


Gönlüme bırakıp acıyı gittin
Görmedin aşkımı bilmedin gittin
Yaktığın ateşi söndürdün gittin
Öldürdün kalbimi öldürdün bittin.

Oysa ne günler düşündüm sana
Kurduğum düşleri mahvettin gittin
Diyemedim ardından bir gün kalsana
Ağzıma sözleri tıktın da gittin.

Söz verdin sözünde durmadın gittin
Ellere boynumu eğipte gittin
Duymadın feryadını yanan kalbimin
Yalnız gecelere bırakıp gittin.

Gittin hayalleri yıkıp ta gittin
Gittin geceleri yakıp ta gittin
Gittin kalbimi de yıkıp ta gittin
Gittin beni benden alıp ta gittin.

Şimdi geceleri seni ararım
Yıldızlar arkadaş seni sorarım
Habersiz senden nasıl yaşarım
Ölürüm, ellerinden bıraktın gittin
Ölürüm her gece eridim bittim.
 
Gittin
gittin..
çekip gittin hayatımdan..
ve biliyorum ki bir daha dönmemek üzere bu gidişin..
giderken kapıyı öylesine hızlı çarptın ki..
öylesine ürperdi yüreğim..
öylesine korktum..
ve öylesine uzaklaştırdın beni kendinden..
tartışırken görmeyesin diye gizlediğim gözyaşlarımı
artık tutamıyorum..
yılların birikintisi sanki.. aktıkça akıyor..
hiç sonu gelmeyecekmiş gibi..
saatlerdir anlamsızca baktığım o zavallı boş duvar
bakışlarımdan delinecek nerdeyse..
karşıki vitrinde gözüme takılan henüz çektirdiğimiz resmimiz ise..
acıtıyor içimi.. yakıyor kalbimi..
ve..
sen varken dopdolu olan eşyasız evimiz..
simdi tıklım tıklım eşya dolu olsa da..
sen yokken bomboş ve çırılçıplak geliyor bana..
evet..
kapıyı çarpıp gideli saatler oldu..
ve ben hala sen giderkenki olduğum haldeyim..
hala aynı şarkının sesi kulağımda..
hala mutfakta çayın altı yanıyor..
televizyonda sürekli değişiyor programlar..
ama hala aynı kanal açık..
ve ben hala karşısında oturuyorum..
hala izlemiyorum hiçbir şeyi..
tek bir kelime bile söylemedim..
ağzımı bıçak açmadı.. açamadı hala..
..ve..
şu firara meyil olmuş gecemde..
dizlerim ellerimin arasında mahkum..
boynum bükük.. güşsüz..
aklım bomboş oturuyorum hala..
ve hala..
.. ü ş ü y o r u m ..
 
Gizli Sevda
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün ona rasladım
Sevindi beni görünce.

Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız, bir oğlan,

Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim.
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.

Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
Kendilerinmiş evleri...
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi.
 
Gizemli Sır Unutursan?


Beni, unutursan...
Tüm yıldızları, kopar...
Gökyüzünden...
Dur de, yağmurlara...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Melek, yüzlüm, bir tanem...
Eğer bir gün...
Beni, unutursan...
Gözlerini çıkar, yuvalarından...
Gözbebeklerini, bana ver...
Bir ah, çek, derinden...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Kara gözlüm bir tanem...
Eğer bir gün.
Beni, unutursan.
Denizleri, al, avuçlarına...
Savur, gökyüzüne...
Dur, de rüzgârlara...
Adını, kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Benim, nazlım, bir tanem...
Eğer bir gün...
Beni, unutursan...
Gözyaşlarımı, silme, öyle, kalsın...
Bu sevda, bitti...
Kader, utansın...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Tatlı, sözlüm, bir tanem...
Eğer bir gün...
Beni, unutursan...
Gizlice, mezarıma gel...
Bir, avuç, toprağımı al...
Bir fatiha oku, ruhuma ne, olursun...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Gülen, yüzlüm, bir tanem...
 
Göçmen Kuş
Bir göçmen kuş olsaydim,
Ülkeler arasi vizesiz dolaşan.
Göklerde süzülürken,
Sinirlarin yapayliginin farkinda

Haykirmak isterdim insanlara,
Sinirin ötesinde de birileri var,
Onlarin da sevdikleri var.
Acikirlar onlar da
Tipki sizler gibi.

Oynayan çocuklar gördügümü anlatirdim,
Sizin çocuklariniz gibi.
Bombalar şehre düşerken,
Gördügümü can verenleri,
Kopan bacaklari, elleri
Tipki sizinki gibi.

Anlatirdim tüm insanlara,
Hepiniz aynisiniz,
Farkliliga inandirilmişsiniz.
Anlatirdim tüm bunlari
Anlatirdim,
Avcinin soguk namlusu olmasaydi...
 
Göçmen Kuşun Vedası
I.
aşka doğunca veda boğar aşkı hıçkırık
şiir muztarip kalır kalemim aşka kırık

zamanın kollarında büyüyemeyen sürgün
göçmen kuş / ayrılığın hasretime dökülür
yandıkça ve yağdıkça gözüm puslu / kalb üzgün

deniz kırlangıcımsın anıların bendedir
bir sonbahar çiçeği gibi soldurma beni
göçebeyim göçmen kuş / benim dünyam sendedir

yalnızlık yola çıkıp sevdaya yandığında
hasretine susamış bir yâr gibi beklerim
kelebek dolu ruhum adını andığında
seyyahını özlemiş diyar gibi beklerim
sahrama yaprak döken hazan olma göçmen kuş

bir gece ayışığı ıslattı gözlerimi
güneşi bulamadım yakamoz ağlarında
yanına al da ısıt titreyen sözlerimi
kanat çırp sırrımızın handesiz dağlarında
bir gece ayışığı ıslattı gözlerimi

II.
şebnem yutan şûlede heybesiyim ezginin
gezgin benim içimde / ben içinde gezginin

gök / yüzümün sancısı kanayan yara mısın
duydum aşka inleyen nağmesini ömrümün
sen ıssız sefineden görünen kara mısın

sensizliğin göğünde sessizliği yaşadım
uzun lafın aşkıyım ve biten aşkın lafı
dokunmayın ağlarım yas tutuyor kanadım

hangi bir özlem böyle seni delice bekler
gözesine dilenen pınar gibi beklerim
bu güneşi ağlatan gelmeyişinmiş meğer
izlerinin çölünde yanar gibi beklerim
ardınsıra sevgime zindan olma göçmen kuş

sana ben kadar yakın / bana sen kadar uzak
ardında varlığımı serseri eden yollar
bulduğum her işaret ya dönemeç ya tuzak
uçurumuna vardı uzayıp giden yollar
sana ben kadar yakın / bana sen kadar uzak

III.
derviş olsam da gece sana yıldız toplasam
aşkın semaverinden sevdanı yudumlasam

denize kırağılar düşmemişti ki henüz
göçtün gittin sürüne yavru kırlangıç gibi
kaç bahar sonra düşer can evime yönünüz

yaz güneşi girince evine bir baharın
binbir aşk masalında bulur muyum ben seni
doğar mı hiçbir daha kanatlarında yarın

acıları saklayan ayrılıklara küstüm
çiçekleri büyüyen bahar gibi beklerim
gittikçe boğsa beni hançeremde bir düğüm
yolunu kâh gülerek kâh ar gibi beklerim
dakika yudumlayan zaman olma göçmen kuş

bebeler göçmen kuşu dinliyor masal diye
ben seni sonbaharda serzenişle tanırım
susmak bilmez bir ağıt kaldı senden geriye
ay diyorum sadece dilimde ismin yarım
bebeler göçmen kuşu dinliyor masal diye

IV.
hüzün lekelerimden bir baldıran büyüdü
açtı da karanfilim ellerinde üşüdü

dökülen her sağnağın rafından düştü melâl
kanadın çalılara takıldı göçmen kuşum
hüzünbaz gençliğimi bulmuş yine hoşça kal

zambaklar üşüse de kırağı yine yakar
azade leyl-ü nehar iğreti yazgısında
boyun bükmüş mateme ayrılığında bahar

göçebeyim göçmen kuş göçebesin göçebe
gölgeni yıllar yılı nigâr gibi beklerim
zihnim en cüretkar sitemlerine gebe
buluta pusu kuran rüzgar gibi beklerim
hayallerimi alıp kaçan olma göçmen kuş

düşümde bir kelebek bataklığa düşüyor
tavan aralarında kayboluyor sevincim
ellerimde bir kızın avuçları üşüyor
ayrılık çıkmazında çırpınıyor bilincim
düşümde bir kelebek bataklığa düşüyor

V.
içimde mısra mısra büyüyen bir dünyasın
ne açılan bir kapı ne varılmaz hülyasın

meçhule giden aşkı beklese de limanım
sen kıyı hilalinde fenerin yıldızısın
yosun tutarken taka'm can çekişir zamanım

hayat seninle başlar seninle biter madem
rüzgar inmiş kıyıma köpük vurma ey deniz
göçmen kuşun vedası derdi eylüle dedem

vefa sana her sözüm feveranım ve yâdım
izbesine dövünen vakar gibi beklerim
susturulmaz bir dille duyulmazsa feryadım
şiir olup kalbine akar gibi beklerim
yine aşk dergahımda viran olma göçmen kuş

ayrılığın öyküsü hicret kadar özgürdü
davetimi taşırken yanık uçlu papirüs
beni sevgin ağlattı / seni sevgim göçürdü
hazin bir göç zamanı çöller aşka niye küs
ayrılığın öyküsü hicret kadar özgürdü

VI.
sensiz geçen zamanın kapısında bir mühür
resmini taşısa da dağında öldü ömür

yüreğine açılan penceremde bir sancı
özgürlük mü istiyor ölüme mi koşuyor
ah yutkunamıyorum hançeremde bir acı

hangi bir ayılığın kapısından girmişim
üç beş satır yeter mi her aşkı söndürmeye
elveda türküsüyle dokunmazken ibrişim

sahici duygularım tükense yavaş yavaş
umudu kamçılanan ısrar gibi beklerim
yine yalnızlığımı etme bana arkadaş
yıllardır dönülmeyen karar gibi beklerim
içimdeki dünyaya nâdân olma göçmen kuş

kim anlar kim anlatır sana benim aşkımı
yanarım da derdimi kimseye söyleyemem
yaşamın diğer adı ayrı düşmek aşkı mı
veda vurma kıyıma hüznümü gizleyemem
kim anlar kim anlatır sana benim aşkımı

VII.
ayrılık çiçeğinde damla damla vedasın
gözyaşı düğünümde ne garip bir edasın

elimden düştü kalem sırrı ifşada kağıt
çifte minarelerde çifte hüzün saklıymış
dağa çöküyor gibi kondu bağrıma ağıt

neden ey yedi iklim yaz sonu üşür yüzün
yorgun bir yürek gibi uçuşurken kuşların
dolaştı dolaştı da eylülle geldi hüzün

gözlerimden uçtuğun ayrılıkla süslenip
bir martı çığlığında koşar gibi beklerim
kanat sesini çalan kaldırımda tükenip
yaşamak hevesiyle yaşar gibi beklerim
nerdesin bilmiyorum yaban olma göçmen kuş

çıkmaz sokaklarımın en gezgin adamıyım
bana aşk kevserinden gülüşlerimi verin
gözlerimdeki ferin kanayan yaşamıyım
dualarım umudum gökyüzü kadar derin
çıkmaz sokaklarımın en gezgin adamıyım

VIII.
bağrım yangın büyütsün bir umut toprağında
adresini bulayım her gülün yaprağında

aşk seninde kapını bir gün çalacak desen
mısralarda aşkın var cümlelerde hayatın
kalbimde bir elveda / bir yanardağ gibi sen

kaç seveni ağlar ki ardından sevgilinin
mevsimler yas tutmayı hediye etti bana
gözyaşı çiselendi melül mahzun nazenin

bir ebem kuşağıyla süsleyeceksen beni
yağmuruna susayan gülzar gibi beklerim
gizemli bir elveda alsa elimden seni
ölüsünü gözleyen mezar gibi beklerim
masmavi gökyüzüme duman olma göçmen kuş

güneşlerim silindi yangınlardan dönerken
yetişemedim göçmen yetişemedim sana
göçüyorken ışıyan gözlerden erken erken
ağlayık yüreğimden yalnızlık kaldı bana
güneşlerim silindi yangınlardan dönerken

IX.
sana yazılan şiir hep sana okunuyor
bana sadece senin gidişin dokunuyor

adına ne demeli yarıda kalan düşün
dallar aşkın kalbine güzden yuva yapınca
göçmen kuş vedasını sevdalara not düşün

ah eylülün çiçeği seni arayacağım
hasret kalırsam eğer sevincinin yüzüne
eylülde gittin dite susup ağlayacağım

ben aşka düşen şair / dönüp dolaşıp yine
şu gönlümü bin kere dağlar gibi beklerim
sabrın en güzelinden güller sunup sevgine
sevdiğini kaybedip ağlar gibi beklerim
sen gelmeyi isteyip bîcan olma göçmen kuş

doğmayacak günlerin korkusunda bul beni
yüzümde figanımın yankıları olmasın
bitmeyen gecelerin uykusunda bul beni
düşümden arda kalan gündüzümde solmasın
doğmayacak günlerin korkusunda bul beni

X.
aşka doğunca veda boğar aşkı hıçkırık
şiir muztarip kalır kalemim aşka kırık

şebnem yutan şûlede heybesiyim ezginin
gezgin benim içimde / ben içinde gezginin

derviş olsam da gece sana yıldız toplasam
aşkın semaverinden sevdanı yudumlasam

hüzün lekelerimden bir baldıran büyüdü
açtı da karanfilim ellerinde üşüdü

içimde mısra mısra büyüyen bir dünyasın
ne açılan bir kapı ne varılmaz hülyasın

sensiz geçen zamanın kapısında bir mühür
resmini taşısa da dağında öldü ömür

ayrılık çiçeğinde damla damla vedasın
gözyaşı düğünümde ne garip bir edasın

bağrım yangın büyütsün bir umut toprağında
adresini bulayım her gülün yaprağında

sana yazılan şiir hep sana okunuyor
bana sadece senin gidişin dokunuyor
 
Gökkuşağı, Yakamoz ve İçimdeki Çocuk
Önce ilkbahar dolandı eteklerime
Saçlarımda papatyalardan kristal bir taç
Sonra avuçlarıma doldu rengarenk kelebekler
Ve gül yaprakları yağdı,
Sağanak sağanak üstüme.
Ardından yavaş yavaş düştü gölgesi
Yedi renk gökkuşağının
Yeşili gözlerime,
Sarısı saçlarıma,
Pembesi hayallerime vurdu
Ve maviye boyadım umudu.
Denizde yakamozlar, dağda kekik kokusu
Bahçede erik ağacı,
Pencerede sardunyalar,
Dudağımda bir ıslık
Ve ellerimde bir kumru
Tut tutabilirsen içimdeki çocuğu!....
 
Gökyüzüm Olsan
Gökyüzüm olsan, seni bir dağ gibi sevsem
Her anını yeni bir çağ gibi sevsem
Sevenler için bu Dünya'da ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem

Güneşim olsan,seni Dünya gibi sevsem
Her zerre ışığını can gibi sevsem
Sevenler için bu Dünya'da ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem

Yağmurum olsan, seni çöl gibi sevsem
Her damlanı göl gibi sevsem
Sevenler için bu Dünya'da ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem
 
Gölgem Ayak Ucunda
Sessiz bir akşam, yankilanirken odanda
Tutkun, merhametin
Ve yüreğinde sonsuzluğun kanatları çırpınır
Ve kilometrelerce ötede
Yapayalnız ellerim
Çizerken kavisler kalp atışlarım
Ve tenha gecenin
Boşluguna düşer sesin.

Bir yanda hülyaların, bir yanda aklın karışır
Ve tutarsın tüm yalnızlığınla geceyi
Vazgeçemediğim narçiçeği
Gölgem ayak ucunda
Ve bense...
Şehrin öbür ucunda

Daha unutamadık mı mor duyguları
Ve nazın karıştığı karşı yamaçları
Alev renginde suları
Kesişmişti ekseninde zaman
Ve bir türlü sevmeyi öğrenemediğimiz
Yoksulluklarımızda talan

Bir dirhem zifiri karanlığa buladık güneşi
Ve tüketemediğimiz kavuşma sevdalarını
Yasladık yüreğimizi her akşam gün batımlarına
Sukûtun örttüğü mahçup gecelerimize
Ve bir de ıpıslak gözlerimize

Ayrıştığımızı sandık her şafakta
Ve inceldi gözbebeklerimizde ayrılık
Dışarıda pusu kurmuş sonbahar
Ve söküm verdi sökemediğimiz dağlar
Ayrıştığımızı sanarak
İçimizde pişmanlık sağanak sağanak

Ve vazgeçemediğim narçiçeği
Gölgem ayak ucunda
Ve bense şehrin öbür ucunda...
 
Gonca Paylaşılınca
Bir gonca vardı minik ellerinde,
Hazinesini saklıyordu kendince.
Bir gonca vardı minik ellerinde,
Üstüne titriyordu çocuk kalbince.

Bir gün paylaşmak istedi
Hiç görmediği kardeşleriyle.
Öptü, kokladı, son kez bakıp
Goncayı yol kenarına bıraktı.

Ardına bakmadan ıslak gözlerle
Uzaklaşıverdi, hazinesi ardında çocuk
Zaman geçti, aynı yere düştü yolu.
Bir gonca vardı o zaman ellerinde

Güller, gül bahçesi görüyordu,
Goncayı, yüreğini bıraktığı yerde...
 
Gönlüm
Hep hüzün mü kaplayacak gönlüm seni,
Bir anlasan o zalimin derdini,
Küsemezsin hayata böyle şimdi,
Varsın olsun istemesin seni....

Üzülmene değer mi gönlüm o nun için,
Söyle yanarak neyi değiştireceksin,
Varsın olsun seni görmezden gelsin,
Bırak gönlüm... Unut o nu gitsin.

Her gün böyle acı çekiyorsun,
O nu bir türlü unutmak istemiyorsun
O seni çoktan unuttu,haberin olsun,
Boş ver gönlüm... Elbet sen de unutursun....................
 
Göçmen kuşlar
Gönlüm uçmak ister diyar, diyar
Ömrümün mevsimleri geçerken bir,bir
Yolum olsun isterim mavi gökler
Yoldaşım da göçmen kuşlar

Bulutların üstünden bakmak denizlere
Konmak en yüksek dağlara,tepelere
Ve süzülmek isterim yemyeşil ovalara
Bu yüzden hep imrenirim göçmen kuşlara

Kdz.Ereğli
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst