şiirler

Dağlarda Şarkı Söyle
Al eline bir değnek,
Tırman dağlara, şöyle!
Şehir farksız olsun tek,
Mukavvadan bir köyle.

Uzasan, göğe ersen,
Cücesin şehirde sen;
Bir dev olmak istersen,
Dağlarda şarkı söyle!
 
alda Bir Serçe
Dalda bir serçe
Öterse,
Cik cik,
Bir yağmur yağarsa incecik,
Toprak tüttürse dumanını,
Yapraklar toplanıp, fırıldak olsa,
Gün solsa, gece olsa

Dalda bir serçe ve gece
Serçe mutlu,
Yağmur ince ince,
Gece ve serçe
Sabaha kadar karanlık gece,
Dudaklarımda şu hece
Hayat bir bilmece.
 
Dalgalarımı Geri Verin


Aşk denizinde kaybolmuş bir yolcuyum ben.
Ne yapsam da kurtulamıyorum hırçınlığından
Kıyıya vuruyor yalnızlığım,
Karaya çıkamadan derinlere gömülüyor hayallerim.
Martılar daireler çiziyorlar üzerimde
Akbabalara benzetiyorum onları...
Ne bir yemek, ne bir su,
Acılarla besleniyor vücudum.
Koca okyanus az geliyor kalbimdeki yangını söndürmeye.
Bulutlar karardıkça daha da şiddetleniyor içimdeki fırtına...
Dalga sesleri, parçalıyor geceleri.
Her geçen gün umutlarım giderek azalıyor bu ıssızlıkta,
Yalnızlığın ne kadar acı verdiğini şimdi daha iyi anlıyorum.
Güneş gözlerimi kamaştırırken,
Tuzlu su derimi eritiyor...
Yorulmuş bedenim salıyor kendini dalgalara;
Kapanıyor gözlerim yavaş yavaş.
Ve kendimi karada buluyorum bir gün
İnsanlar acımasız; sevgi ne demek...
Her taraf karanlık, her tarafı acı kaplamış
Mücadele etmek çok zor
Yalnızlık denen duygu kurcalıyor beynimi.
Ne bir kimsem, ne de bir sevdiğim.
Ağır ağır ölüme doğru ilerliyor ruhum
Dalgalarımı geri verin bana,
Denizi özlüyorum!
 
Dayan Kalbim
Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
 
Değerini Kaybediyorsun



Sen bende mumun eriyişi
Günün geceye dönüşmesi
Yaprağin sararıp
Irmak sularının cekilisi gibi
Her gün biraz daha tükeniyorsun
Eriyorsun her tavrınla
Her sözünle tükeniyorsun bende
Mesafelerinle uzaklasıyor
Gün be gün kendini bitiriyorsun
Sönen alev
Soğuyan lav gibi
Sevgin yitiyor içimde
Biraz daha gayret et canim
Değerini tamamen kaybediyorsun.
 
Değişik
Başka türlü birşey benim istediğim
Ne ağaca benzer ne de buluta
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava
Nerde gördüklerim,nerde o beklediğim
Rengi başka, tadı başka
Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
Yaşadığından uzun
Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
Ağacın yüksekliğince
Dalın yüksekliğince rüzgârda
Vardığım çimen yeşilliğince
 
Değmezmiş Be Gülüm
Dün evden çıkmadan yanıma üç tespih aldım gülüm,
ilk tespihi ilk karakola düştüğümde komiser vermişti,
İkinci tespihi ben ceza evindeyken kardeşim gibi
sevdiğim arkadaşımın bana teselli tespihi ve
son tespih de içki masasında abim saydığım
kişinin bana ortam hediyesi diyip verdiği tespihti
yanıma aldım ve evden çıktım.
Aradan biraz zaman geçmişti karakola gittim,
korkma be gülüm ortada şikayet falan yok
komiser emekli oluyormuş onu ziyarete gittim,
bir bardak çayını içtim vedalaştık giderken bana
verdiği tespihi ona geri verdim ve çıktım.
Aradan biraz zaman daha geçmişti ceza evine gittim
korkma gülüm bu kez ziyarete, bizim arkadaş namus davasından
içeri girmiş onu görmeye gittim görüştük biraz para bıraktım ve
arkadaşımın bana verdiği tespihi ona verdim sıkıntıya iyi gelir dedim çıktım.
Saat gece yarısını gösteriyordu eve gidiyordum bu kez parkın ordan gittim.
Çocuklar içki masasını hazırlamış mezede yok yok oturdum,
yanlış anlama gülüm bu kez içmiyorum oraya onlara
alkolün nasıl bi illet olduğunu anlatmaya gittim
biraz konuştum içmemelerini tavsiye ettim kalkarken de
abim dediğim insanın bana verdiği tespihi masaya bırakıp kalktım.
Eve geldim her zamanki gibi çekildim odama ve saatlerce oturdum.
Eskiden yanımda içki şişesi elimde sigaram ve aklımda yarın çıkacağım
mahkeme olurdu be gülüm ama şimdi yanımda sana ayırdığım ajandam
elimde senden kalan bir tek resmin ve aklım da sen varsın be gülüm.
Ben senin için işte bunları bıraktı gülüm sense sadece bir resmini
bırakıp çektin gittin ama deymezmişsin be gülüm.
İşte onun için acıyorum ya sana;
Benim değerimi bilemedin be GÜLÜM.....
 
Delfi ya da Partenon





Delfi yada Partenon,
Kudüs yada Mekke farketmez,
Hem öyle uzun boyluda değil,
Belki de “Tanrının unuttuğu” diye tabir olunan,
Bir kent, bir semt yada bir mezra,
Belki görünmez, duyulmaz bir iklim.

Bilir misin?
Çiğnenmiş minik patikalardan ulaşır insan,
Cebinde oyuncak gibi,
Uygarlık emziren kanguru,
Koskocaman kentlere.

Bilir misin?
Yüreğin meshi-yıkağı-,
Ne tapınak, ne kutsal belde,
Üç,beş yanılgı sözcük
Ve gerisi aşk,
Sadece aşk.

Ona ulaşmak için,
Ne yan gelip devrilmiş Şakyamuni Buda,
Ne gizlemiş fotoğraflarda yüzünü Peygamber,
Türlü düzmece Tanrıların arasından seçmek,
Tek ve gerçek olanı,
Tek ve gerçek aşkı.

İşte o, ne çok uzakta, ne görünmez, ne giz,
Saf gerçek, görülen, seçilen, en kör gözlerle bile.
 
Darılma Arkadaş
Dost diye seçtim seni
Düşmandan beter çıktın
Ne yaptım sana diyorsun
Daha ne yapacaktın?

Hadi hadi olmaz öyle…
Sana yer yok şu gönlümde
Ya defol, ya iyi dinle!
Darılma Arkadaş.

Sana çok güvenmişim
Güvenmemek lâzımmış
Kandırmaya çalışma
Neden alınyazımmış?

Belki biraz geç kaldım
Ama şimdi anladım
Gene yalan söylüyorsun
Hiç mi hiç inanmadım.

Hadi hadi olmaz öyle…
Sana yer yok şu gönlümde
Ya defol, ya iyi dinle!
Darılma Arkadaş.
 
Işıl


Annesinin bronz
bacakları arasına düşer
beyaz çarşaflar üzerinde.
Krem kokuları duyar ilk
gözleri parlak
sağlıklı, güzel
nur topu denilen cinsten
ve odası oyuncakçı dükkanı
yatağı kuş tüyünden.
Doğumunun şerefine
zengin masalar kurulur
tebrikler arasında
adı ışıl konulur.
-II-
Geceleri senfonilerle uyur
annesinin elleri kirlenmesin diye
bakıcılar tutulur.
Göğüsleri yıpranmasın diye annesinin
biberonlara yumulur.
Villaların bahçesinde
arabasına kurulur.
- III –
Anaokuluna gider dördünde
özel hocalar tutulur
piyano dersleri alır evinde
onunda hanımefendi olur
özel odasında yapar kahvaltısını
uşakları bulunur.
- IV -
Başları döndürür on yedisinde
kolej mezunudur
pırlantalarla tanışır
âşıkları yarışır.
Yirmi beşinde evlenir
lüks bir düğün salonunda
kaybolur havada uçuşan
dolarların arasında.
- V –
Ve Işıl bir kız bir erkek doğurur
onları da biberonla doyurur,
göğüsleri bozulmasın diye.
Çocukları ağladığında
gülsünler diye
onlara hep ‘Yeter’lerin
yaşam öykülerini okur.
 
Çan Sesi
Odamda yanan mumu üfledi bir çan sesi.
Gözlerim halka halka gördü bu uçan sesi.
Önümden bir hız geçti, aktı ateşten izler;
Açıldı kıvrım kıvrım toprak altı dehlizler.
Şimşekler yanıp söndü, şimşekler sönüp yandı;
Derindeki sarnıçta durgun sular uyandı.
Sağa sola sallanıp, dan, dan, dan, çaldı çanlar,
Durmadan çaldı çanlar, durmadan çaldı çanlar,
Sular ürperdi, eşya ürperdi, tunç ürperdi;
Çanlar, kocaman çanlar, korkunç korkuç ürperdi.
Gördüm ki, adım adım, gölge gölge keşişler.
Ebedi karanlığın mahzenine inmişler...
 
Çarem Sensin (Hilal'im)
Çarem sensin
Hilal'im,ömrüm,birtanem sensin
Biliyorum ki ellerin uzak bana
Bana onları vermeyeceksin.

Gece sensizliğe açılan kapım,
Hayaline sarılıp ağlarım.
Sen gelmezsen bilirim
Tutmaz kolum kanadım.

Hayalin alır götürür beni,
Uçurur uzak diyarlara
Aşkın bir okyanus misali,
Salar beni dalgalara

Kaybolur giderim özleminde,
Bütün nefretim gözlerimde,
Kalbim yanar tutuşur,
Kokun hala ciğerlerimde.

Geri dön diyemem,
Sana aşkımı söyleyemem.
Umutlar bitti tükendi artık,
Ellerimi ellerine teslim edemem...
 
Çaresiz Yakarışlar


Neden sustu, neden konuşmuyor gözlerin,
Hiç bu kadar ümitsiz olmamıştı sözlerin
Gözlerinden akan yaşlar benimdir sevgilim
Hıçkırıklarının sebebi, sahibi benim.

Ayrılık olmasaydı yine böyle olur muydu?
Sözlerin beni derinden vurur muydu?
Yok yok! Bu kez de vuran gözlerin olurdu
Nerdesin sevdiğim, nerdesin ölüm sebebim

Akarken kan gözlerimden
Ağıt yaktım ta derinden
Yokluğuna acıdı yüreğim
Nerdesin nazlı bebeğim?

Bak her yer kapkaranlık, hava kararıyor
Sevdiğim sensiz hayat sona eriyor
Artık çık ortaya oyun bitiyor
Göster çehreni zira ölüm beni bekliyor

Ayrılık vakti mi geldi ne oluyor
Neden yalnızım yoksa ölüm mü dost oluyor?
 
Çaresizim Çaresiz
Çaresizim çaresiz Ibrahim'in Ismail'i gibi
Onun bir tesellisi var terkedilmis vadilerin
Tertemiz Hacer'i gibi
Dagdan daga kosan Ismail'im ölmesin diye
Dualar öbek öbek semanin kapilari Ismailinin
Susuzlugunu gidersin diye
Onun bir tesellisi var zemzem gibi kutlu
Çaresizim çaresizim zindanlarin Yusuf'u gibi
Çöllerin Kerem'i daglarin Ferhat'i gibi
Yollar ah ah o yollar Menderesler gi
Asli ile Keremi ayiran yollar
Çaresizim çaresiz baska diyarlar
Bilinmeyen siz yeni dostlar
Cehenneme ates döker günahlar
Çaresizim çaresiz ah ah yeni dostlar
Nehirlerimiz de yolunu kaybetti deniz yerine
Çöllere vurdu kendini
Gerçekleri görmek yerine körebe oynuyoruz
Çaresizim çaresiz ah ah
Ibrahim'in Ismail'i gibi
 
Çektiklerim Yetmez mi
Çektiklerim yetmez mi gönlüm anla halimden
Taşlar bile anlar oldu benim dilimden.
Bitti,gitti,gelmez dedim anlamazsın sen
Her saat başı tekrar soruşun neden.

Bilmem nasıl anlatayım sana gerçeği
Biz beraber dermedik mi gülü çiçeği
Yıkıp giden o değil mi söyle her şeyi
Her saat beni sorgulayışın neden.

Beyazlara düşman oldum onun yüzünden.
Bir an bile yaş kurumaz benim gözümden.
Ben böyle iken haberin var mı onun gönlünden
Yok diyorsan söyle beni öldürmen neden.

Güneş kaybeder mi bilmem yörüngesini.
İnsan terk edebilir mi hiç gölgesini.
Hiç unutur mu kulağım onun sesini.
Her saat başı söyle hatırlatışın neden.

Ben bende el olmuşum o bende ben
Gözüm bir şey görmüyor anlamıyor beynim ne desem.
Böyle bir divane gördün mü söyler misin sen.
Bu haldeyken bile bana hatırlatışın neden.
 
Çiçek Açsın


Kızıl kanlı dudaklarını döktün ya zıpır geceme
Azgın dokunuşlarını hissettirince tenime,
Gecenin koynunda şahlanan okşayış mumunda,
Arıttın ruhumun yorgunluğunu,
Sokulunca dudaklarının ince çizgileri,
Dokununca gizeme kıvrak ince öpücükler,
Anılarda kitlenmişliğin mührünü irdelemek,
Damla damla içerek önce dalgınca,
Sıcaklığın doruğunda dolu dizgin,
Tüm kurallara inat,
coşkuya soyunan zırhın gece,
Bırakılıveren bedenler fısıltılı rüzgarda pamuk buluta,
Gözlerimi unuttum sığındığım duru güzelliğinde,
DİL tutsak ben suskun koşuşturan çılgın yürekler,
At koştururken cehennemde cennette oynayan zaman,
Susuzluğumun acizliğinde,
suskun sevgiye saplı kalan hançer,
Sevgi tutsağında çözdük zincirlerini esaretin,
Aç kalmışçasına mekaniğin izleri,
Kızıl kadehlerde dert silerek savaşan ihtiraslar,
Çoktan silinmişti beyaz güvercinin ölüm korkusu,
Yalnızlığın karanlık fırtınası,
Yakın gönüllerde sayısız ümide ilkeli maskeli gülüş,
Sabrın sadeliği kaderin alıp götürdügü,
İnci diriliğinde gömüldüğü mezar gibi suskun,
Paramparça labirentlere yırtılan aydınlığa varan karanlık,
Gerçeğin gölgesindeki aydınlığın sen olduğun benim,
Sanki gerçekteki değil,
Hayat sirkinin sahte illüzyonistleri gibi,
Gömülsün zamana gerçekler bu günden ayrısı hiç,
Bu gün yazılsın kocaman harflerle mezar taşına,
İşte o zaman hislerim çiçek açsın,.
 
Çiçekli Balkonlar
ne zaman
çiçekli balkonların altından geçsem
çok odalı, çok katlı evleri evleri düşünürdüm

çocuktum..

aklım
üç beş bina havada,
tek odalı tek katlı
evimize yürürdüm

ölçü değilmiş mutluluğuma
evler,
sokaklar,hatta kentler
şimdi
yüreğimin penceresinden ,
dünyayı görüyorum
 
Çiğdem
çatlamış dudaklarım,bir yudum suya hasret,
ilkbaharda kuruyan bir goncayı andırır.
deniz deniz dolaşıp,dalga dalga büyüyen,
endamın,saf kalbimin saf ruhunu kandırır.
melekçil duyguların gönlümü utandırır.
 
Çiğde
Seni düşünmeden duramıyorum
Her an aklımdasın kalbimde sevgin
Hayalimde ışıl ışıl parlayan gözlerin var
Aldığım nefestesin ciğerimi ruhundaki dinginlikle dolduran
İçtiğim sudasın bedenimi anlamsız bir huzura salarak
İçtiğim ab-ı hayattasın….
Anlayacağın hayatımı sarmış
Kuşatmış haldesin
Geceleri uykumdasın uykuyu haram kılıyor çehren hep aklındasın
Dinlediğim şarkı sözlerinde her melodinin notasındasın
Gündüzleri hayatımı felç edecek şekilde hayalimdesin
Seni anmaktayım seni yaşamaktayım seni aramaktayım
Kalabalıklar içinde yalnızlığa sessizliğe bürünerek
Seni yaşamaktayım
Adını ve seni arıyorum
İsimsiz caddelerde tutarsız mekanlarda

Seni tahmin bile edemeyeceğin kadar çok
Seviyorum
Sana ulaşmanın yollarını arıyorum
Ama mazimdeki acılarım yaşadıklarım hayal kırıklıklarım…
İçinde bulunduğum ve istemeye istemeye yaptığım
İşler sana doğru adım atmama engel
Ellerim ve ayaklarım bağlı
Sana yönelmeme engel
Seni sevdiğimi belki de biliyorsun
Senin de benim seni sevdiğimi tahmin ettiğim gibi
Ama tutarsızca olan temelinde acılarımın yattığı davranışlarım
Soğuk davranmam seni kırıyor
Seni incittiğimin farkındayım ve bu beni çok üzüyor
Bazen bir söz bazen bir mesaj bazen
Bir anlamsız eda bile sinirlerimi alt üst ederken
Tutarlı olamam
Bildiğim tek şey var şu an aklımdasın
Her şeye inat seni seviyorum
Sana aşığım adını yazmaktan sakınsam da
Adın gizli
Sevginle yaşamaya sarılmaya çalışan
Kalbimde

Seni seviyorum seni seviyorum
Seni sevdiğimi sana söylemeye cesaretim yok
Güzel kız gel kalbimi sana açıyorum
Seni görmediğim hafta içi günler inan beni bitap bırakıyor
Senli günlere geldiğim de ise yorgun ve bitap düşüyorum
Aslında bir araya gelmemize sebep olan
Konu bana engel
Engel olan süreç bir aya kadar bitecek
Ve cesaretli olamasak bir daha görülmeyecek çehremiz
Sadece kalplerde bir acı olarak kalabiliriz
Benim cesaretim yok maziye gömdüm varlığımı
Gel ve güzel ışıl ışıl gözlerinle
Kalbindeki sevginle
Dingin ruhunla
Beni gömüldüğüm yerden çıkar
Seni seviyorum seni seviyorum
Gel avuçlarımda saklı kalan mutluluğu paylaş benimle
Seni bekliyorum.
Az kaldı zamanımız yok
Beni seviyorsan gel güzel kız

04.06.2007
 
Çıkıver Gitsin





Uzanan ellerimi geri çevirme
Hiç değilse dostça sıkıver gitsin
Gönlüme girerken kanıma girme
İstersen dünyamı yıkıver gitsin.

Masala dönse de kurulan düşler
Arada parlasın mutlu gülüşler
Kahrına değmez boyun büküşler
Kar gözlerimden sende akıver gitsin.

Sensizlik acıda olsa ölümden
Bir kaç sayfada sen kopart ömrümden
Yolgeçen hanına dönen şu gönlümden
Zor gelirse sende çıkıver gitsin.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst