Sevgi Şiirleri

-Özlem

bir türküdür özlem yanık yanık
çığlıktır avaz avaz
zemheri ayaz
özlem diyorsam yadırgama bunu bir kenara yaz
yaz ki nasıl savaştığımı biraz paylaşasın belki
aklımdan neler geçtiğini
yetinmek adına nasıl özlem dağlarının üstüme yıkıldığını

özlem ilkbahardır yeşile bezenmiş
çeşit çeşit çiçekler
kuşlar
esen cılız bir rüzgarın savuracağı kadar payandasızsın
alır götürür seni
geri dönüşü yok mu bu feryadın dersin demesine de
her defasında kendin duyarsın

özlem sensin sen
herşey bahane
türküler sensiz anlamını yitirmiş
çığiığım tükenmiş
biraz daha çıksın diye sesim
biraz daha yürüsün diye dizlerim
özlemini teselli etmeye çalışıyorum bu viranelerde
vurmadım diyemezsin

delil yetrsizliğinden beraat edeceksin şikayet etsem
al özlemini git diyeceksin
ben bu feryadı keyfime
özler miydim sanıyorsun
 
Sana Özlem Duyarım...

Aşk denince ben sana,
Sana özlem duyarım.
Gönlüm sevdandan yana,
Sana özlem duyarım...

Kara bağrım taş gibi,
Sen gözümde yaş gibi,
Ekmek gibi,aş gibi,
Sana özlem duyarım...

İsmin dilimde hece,
Ruhumda gündüz gece,
Seni görmeden önce,
Sana özlem duyarım...





Sana özlem duyarım...





Sana özlem duyarım....
 
Adını özlem koydun bu sonsuz sevginin,
Özlemin tek sığınağı oldu bu acı dolu yüreğin,
Bu bitmeyen özlem kaçınılmazlığıydı sensizliğin,
Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizliğin...

Ayrıldık ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
Her iç çekişte bir gözyaşı, her göz yaşında bir sitem,
Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen...

Yıllarım seni beklemekle geçti umutla,
Gelişin seni vazgeçilmez kıldı bir anda,
Sensizliğin içimi, yüreğimi yaktığı anlarda,
Özlemin hep vardı, bırakıp gittiğin zamanlarda...

Adı hep özlem kalacak bu karşılıksız sevginin,
Özlemek tek çaresi olacak sensizliğin,
Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizliğin,
Yaşadıkça vazgeçilmez olacak ismin,

Kaçınılmaz olacak özlemin,
Özlemim...
 
Su ne kadar önemlidir ki aktığı sürece…ışık ne kadar önemlidir ki yandığı sürece…insan ne kadar önemlidir ki yanındayken… … …

En çok kaybettiği değerler için ağlarmış insan…kıymet bilmek, yanındayken yokluğunu hissetmek, avuçlarının sıcaklığında terlerken ellerin, bir kutup ayazında üşüdüğünü düşünmek veya beraberken oturup bir ayrılıp mektubu yazmak…hangi ilişkide hangisini düşündük ve ne kadar kıymet bildik sahip olduğumuz değerleri yitirmemek adına…

Neleri göze almalı, nelerden caymalı, ne kadar cesaretli olmalı ve ne kadar hiçe saymalı gururu “özlem” duymamak adına…

Sahiplenme duygusu ne kadar bitimsiz bir istekse insan ömründe,özlem duymakta o kadar kaçınılmaz değil mi hayatımızda…

“ölümden değil yaşayamadıklarından kork”*

Yarına keşken kaldıysa, kaderin sana çizdiği bölgede ve bir birliktelikte güzellikleri yaşamak adına tükettiğin zaman dilimlerinin, sende bıraktığı izler ruhunu doyuracak boyutta mı…yoksa yaşayamadıklarına karşı bir hayıflanma mı var kaderine…”özlemek veya özlenmek” bence bu paragrafın başına dönüp tekrar düşünmeliyiz “insan yaşayamadıklarını özler”

Susamanın, acıkmanın ve özlemenin ne yazık ki tam bir kelime karşılığı yok… yalnızca kendi yüreğinde hissedersin bu duyguyu...neyi ne kadar yaşadıysan o kadar onu duyumsarsın ruhunda…

“cismi de yok resmi de”**

İnsana duyulan kısmı yürekte hissedilen en derin boyutu bence…özlenmeyen biri olmaksa anlarda bıraktığın izler adına ne büyük bir kayıp...

Titrek bir mum alevinde, sigarandan soluklandığın her dumanda,duyumsadığın her iyot kokusunda hayal kurup birini özlemek, gelmeyeceğini bile-bile beklemek ve dilemek hem de …yaşananları yinelemek adına ne büyük bir sabırdır…

Her insan hak ettiği yerdedir…düşünce gücün ne kadar olumluysa ve ne kadar hoşgörülüysen yaşama ve insana karşı,bir o kadar alırsın karşılığını “özlemek veya özlenmek” adına…

İnsan her beraberlikte her gün yeni bir şey keşfetmek ve yarına keşke bırakmamak için zorluyorsa kaderini ve her şeyden önce adam gibi sevmesini ve paylaşmasını biliyorsa yüreği yettiğince, özlem onu yıkacak kadar güçlü olmaz hiçbir zaman...bir merdiveni adım-adım çıkıyorsan,ayağının takılma şansı azdır tökezlenme adına…

“özlem…”

Nasıl anlatılır ki! hangi harfi-hangi kelimeyle… , …hangi cümleyi-hangi paragrafla birleştirip anlatmalı… , … kimi zaman çöl gündüzleri kadar sıcak ve gergin, kimi zaman çöl geceleri kadar ıssız ve serin değil mi…


…özlem… ocak beyazı-şubat ayazı… …özlem… mart çamuru-nisan yağmuru… …özlem… mayıs güneşi-haziran ateşi… …özlem… temmuz yangını-ağustos kızgını… …özlem… eylül hüznü-ekim sürgünü… …özlem… kasım soğuğu-aralık buzluğu…

…özlem…özlem…özlem… bazen çok, bazen az ama hep var değil mi…

“özlem…”

Her aya, her haftaya, her güne,her ana yetecek bir özlem yaratabiliriz beynimizin kıvrımlarında…hayal gücünün sınırlarını zorlayacak kadar çok özleme sahip olabiliriz.

Hadi gelin “sahip olduğumuz değerlere sahip olduğumuz anlarda özlem duyarak yaşamayı öğretelim yüreğimize”…olur mu… … …
 
Memleket hasretidir gurbette özlem.
Zeynep, İlkokul öğretmenim; ilk adı Özlem.
'Özlem Yokuşları' okuduğum ilk roman.
Beni kandıran tezgahtar kızın adı Özlem.

En iyi müşterisiyim 'Özlem Süpermarket'in.
Biletimi mutlaka 'Özlem Tur'dan alırım.
Duygular benliğimi kapladığı zaman;
İlk aşkım Özlem'in ateşi, içimde yanan.

Özlem; nereye baksam,her yerde özlem.
Neden, niye, kime bu özlem?

'Seni özlemek de güzel, sevmek kadar.'
 
Karartma Geceleri Gibi Özlemin

Karartma geceleri gibi özlemin
Dudaklar suskun,sokaklar boş
Sokağa çıkmak yasak
Kurşun yemiş sanki bedenim

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Uçuşur gibi havada
Mavzer kurşunları
Çarpışıyor mertçe
Özlemin başkaldırışları
Teslimiyet değil
Bomba olup patlayan gözümden
Özlem damlaları

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Seni arıyor,sana dalıyorum
Sorti yapan uçağın kanadında
Sevmeyi öğrendik biz
Kavgayı değil
Taa ana kucağında
Duyuyormusun sesimi
İnsafsızca,haince
Bombalanan caddelerdeki
Masum çocuk çığlıklarında

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Kim bu kapıyı çalan
Esaret mi,azrail mi
Her gün ölüyorum yokluğunda
İnsan bir kez ölmez mi
Neden kelepçe vuracaklar bana
Çarpışmak tek suçum
Özlem savaşında
Gelirsen eğer
Çiçekler açacak
Namluların ucunda

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Katledenler,kan dökenler
Elbet boğulacaklar
İnsanlık onurunda
Barut kokuları da
Yok olacak bir gün
Sevginin kokusunda

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Bu can senin gülüm
Dile vereyim
Gel de,
Bitsin bu karartma geceleri
Ben seni savaşta değil
Barışta seveyim.
 
Gün, ay, özlem

hasretim sana bir ağacın suya susadığı gibi
bir annenin çocuğuna duyduğu özlem gibi
suyun denize kavuşma isteği gibi
hasretim
sana
özlemlerin bittiği anı bekler gibi
bir kedinin ciğeri beklediği bir köpeğin
kemiğe ulaşma isteği gibi
bir böceğin çiçek açıp
balını almak istediği gibi
bir çocuğun kurduğu düşler gibi
gökyüzünün bulutlarını dağıtmak isteği gibi
inadına kapanır ya bulutlar
açmaya çalışır onu güneş
ve sonra batar ve yerini ay'a bırakır
ay'ın güneş' e güneşin ay'a duyduğu özlem gibi
gecenin gündüze
gündüzün geceye duyduğu özlem gibi
hasret'im işte
bir ananın kızına duyduğu özlem
bir oğul'un vatana duyduğu özlem gibi
özlemim sana saymakla bitmez
kısacası herşeyden çok özlüyorum
hayallerimin gerçeklerini
düşünmek gibi...
 
İkinci bahar özlemleri

İkinci baharda yaşıyoruz biz
O hızlı gençliğe özlem duyarız
Gün be gün maziyle yaşar gideriz
Yapılan övgüye özlem duyarız

Evlensek de hasret isek sevgiye
Mutluluk oyunu yapılan hile
Hasretle bakılır hep gonca güle
O yüce sevgiye özlem duyarız

Yalnızlık korkusu sarar içimi
Bu da yaşamanın başka biçimi
Ölümde yapamaz insan seçimi
O kısır döngüye özlem duyarız

Hasret duymuşuzdur bir büyük aşka
Gönülden sevenin yeri bambaşka.
Seven gönül düşer birden telaşa
Verilen ilgiye özlem duyarız

Mutlu bir yuvada sevgi ilacın
Aşk ile sevdiğin eşin baş tacın
Ayrılık acısı tatmamak için
Beraber ölmeye özlem duyarız.

İkinci baharda yaşar anılar
Endişe var, ayrılık var özlem var
Yalnız kalma endişeleri kadar
Vuslata ermeye özlem duyarız.

İkinci baharda Coşar’i mutlu
Gelecek günlerden çokta umutlu
Yarınlarda belki tatlı mı tatlı
Torun büyütmeye özlem duyarız.
 
özlem /
biraz eriyerek bitmek / demek mon-şe..

özlem /
yüreğimizin kılcallarına dek
sızlatırken içimizi../
..../..özlem,
biraz da ölüme../..soluğumuzun alışması demek.../
 
Hasret /,

Günler geçtikçe
Hasretin omuzlarıma
Özlem, özlem yükleniyor

Her gün asır gibi
Ezilmek umrumda değil
Biliyorum çok uzaktasın
Bu uzaklık değil,beni bitiren

Gözümde beliren hayalin
Bir an karşımdasın,
Sonra yoksun!
 
Gel ne olur! !

Utandım
Eşe dostta anlatamadım
Sevdam
Gitti, diyemedim

Severken
Gidişin anlamsız
Olamam ben sensiz
Gidişini unutamam

Özlüyorum
Özlem, özlem taşıyorsun
Biliyorum, seviyorsun
Severken,
Gelmeni bekliyorum
 
Gurbet Elini Uzatmış

gurbet elini uzatmış
yürekler pare pare
hasretleri çoğaltmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü

gurbet elini uzatmış
ağzında tatlar buruk
mesafeler tuzakmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü

gurbet elini uzatmış
sabırdan dişler kırıp
nefesleri daraltmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü

gurbet elini uzatmış
emeğini ellere verip
hayatları kazanmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü
 
Bir özlem var içimde

Bir özlem var içimde
Yaşayıpda yaşayamadığım
Bir tutki var yüreğimde
Sevipte sevemediğim
Bir özlem var içimde
Seni sensiz yaşarken
Bir tek sen varsın hayalimde
Kalbimden söküp atamadığım
Bir özlem var içimde güzel
Güzel günler yaşayamadığım
Senin için gözyaşlarımı dökemediğim
Yollarını hasretinle bekleyemediğim
Bir özlem var içimde
Seninle koşup eğlenemediğim
Çocuk parkında oynayamadığım
Çiçek bahçesinde çiçekler toplayamadığım
Bir özlem var içimde
Senin için öleceğim
Hasretinle yanıp gideceğim
Sana veda edeceğim
 
BEN SENİ ASLA


Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim...

Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yapmayı
Ama ben seni asla...

Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla...

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını

Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım...

Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA! ...
 
GÖRÜRÜM SENİ


Kendini yüceltme dev aynasında
Ne kadar cücesin bilirim seni
Bir gün tökezlersin yol ortasında
İşte ben o zaman görürüm seni.

Elma şekeri mi sandın sen aşkı
Ne şiirin şiir ne şarkın şarkı
Hele bir kırılsın feleğin çarkı
İşte ben o zaman görürüm seni.

Ne yürek var sende ne içten bakış
Bütün sermayense bir avuç alkış
Baharın bahar da, ya gelecek kış
İşte ben o zaman görürüm seni.

Elbette atarsın böyle kahkaha
Umutların yumruk yememiş daha
Saatin beş kala "Ah"a, "Eyvah"a
İşte ben o zaman görürüm seni
Ah benim zavallım öperim seni.
 
İNSAN OLMAK KOLAY DEĞİL


Durup durup bana sorma
Bunu bilmek olay değil
İnsan doğduk insan ama
İnsan olmak kolay değil

Kalpten başka bir yolu yok
Aşktan başka bir dalı yok
Kitabı yok okulu yok
İnsan olmak kolay değil

Yüreğinde sevgi yoksa
Gözlerinde şefkat yoksa
Dünyalar da senin olsa
İnsan olmak kolay değil

Neler gördük bu dünyada
Neler verdik bu uğurda
Sultan olmak kolaydı da
İnsan olmak kolay değil!
 
SEN BU ŞİİRİ OKURKEN


Sen bu şiiri okurken
Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım
Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası
Ne de telefonların çalacak gece yarısı
Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık
Kaprislerinin hedef tahtası...
Seni sana
Beni bir akıl hastanesine
Bırakıp gideceğim bu şehirden

Nasılsa kavuşamadım sana
Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım
Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın
Ne yaptımsa
Bir türlü sana yaranamadım
Artık adressiz
Işıksız
Ve öylesine ıssızım
Dünlerin kadar e******
Verdiğin acılar kadar paslıyım
İşte çıkıp gidiyorum hayatından
Nasılsa fark etmez senin için
Belki çok şanslı
Belki de en yaşlıyım...
Artık
Pusulam hasreti
Saatim yalnızlığı
Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana
Neylersin
Yolcu yolunda gerek
Belki bundan sonra
Belki senden sonra
Adam olur bu “asi yürek”
Ve dersini alır da bu sevdadan
Bir daha
Boyundan büyük denizlere
Asılmaz kürek

Yarın bu saatlerde
Ben yollarda olacağım
Sen kimbilir kaçıncı uykunda
Masal mavisi bir rüyada
Ve elbette o korsan yüreğin
Yine pusuda
Oysa
İlk defa sesimi duymayacaksın
Sitemlerin sahipsiz
Soruların cevapsız kalacak
Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum
Tanımadığın bir korku içini saracak
Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın
Ne oldu?
Ne oluyor?
Ne olacak?
Sonra
Bir gözün kör
Bir kulağın sağır
Bir ayağın kırık
Bir kolun kesik
Düşeceksin yollara
Yani baştan başa yarım
Yani baştan başa eksik
Bütün duvarlar üstüne yıkılacak
Belki ilk defa
“Unutuldum” diyerek için sızlayacak
Ve sen bu şiiri okurken
Ayrılığımız çoktan başlamış olacak
Belki de son tesellin
Sana yazdığım “bu son şiir” olacak
Ve kimbilir
Unutulmuş bir gecenin tam ortasında
Başucundaki bir radyoda
Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak
Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına
Sana adanmış bu satırları

“Bütün şehirler uyur
İstanbul uyumaz
Ve birgün
Bütün sevenler unutur seni
Ama bu “şair yürek”
ASLA UNUTMAZ...”
 
YA SENİNLE YA SENSİZ


Ya hep ya hiç sevgilim
Ya seninle ya sensiz
Olamaz başka biri
Ya seninle ya sensiz!

İstersen al at beni
İstersen yarat beni
Dağ gibi deniz gibi
Ya seninle ya sensiz!

Olmasa da sevenim
Ağlayanım gülenim
İlk sözüm son yeminim
Ya seninle ya sensiz!

İstersen sevme beni
İstersen bekle beni
Taş gibi toprak gibi
Ya seninle ya sensiz!

Yalnız bir mevsim değil
Yalnız bir bahar değil
Her zaman her yerde bil
Ya seninle ya sensiz!

İstersen öldür beni
İstersen güldür beni
Gün gibi güneş gibi
Ya seninle ya sensiz!
 
SEN BÖYLE GÜZELSİN


Sen böyle güzelsin, sen böyle tatlı
İçimden hep seni sarmak geliyor
Yıllar var gönlümde, hasretin saklı
İçimden hep sana koşmak geliyor

Söz geçmiyor artık yasak aşkıma
Ne olursun beni yanlış anlama
Belki bu arzuma kızacaksın ama
İçimden hep seni öpmek geliyor

Geçtiğim her yolda karşıma çıksan
Bir tatlı gülüşle yüzüme baksan
Gönül ocağımı aşkınla yaksan
İçimden uğruna ölmek geliyor
 
İSYANLARDAYIM


Gittiğin yerlerden dönmedin geri
Yollara rest çektim isyanlardayım
Kırıldı sonunda sabrımın teli
Yıllara rest çektim isyanlardayım

Beklenen yarınlar kaybolmuş dünden
Ümitler selamı kesmişler benden
Nasılsa hayır yok gelecek günden
Kadere rest çektim isyanlardayım

Bu benim talihim sözüm yok sana
Payımı aldım ben sevdadan yana
Hasretinden başka ne verdin bana
Sana da rest çektim isyanlardayım
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol puff
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst