Sevdaselin_ce

sevdaseli

Bayan Üye
SANA
Sonu mutlu biten serüvenler, mutlu beklentil eri noktalaya n sabahlar, derin uykular, mutlu uyanışlar dilerim.

DiLEKLERi M

..Sana, her şeyi paylaşabileceğin biriyle,birlikte olma mutluluğu dilerim.

..Her zaman olmasa da en istediğin zamanlard a, bulduğuna değil umduğuna sahip olmanı dilerim.
..Kötü günlerde senin elinden tutacak kadar
..Çok mutlu anıların olmasını dilerim.

UMARIM
..Kapıyı vaktinde açıp telefon son kez çalmadan önce yetişirsin.
..Lüks bir lokantada adlarını ilk kez duyduğun yemekler arasından hoşuna gidecek olanı seçersin
..Cebinde herzaman eve dönecek kadar paran olur
..Biriler i için vazgeçilmez olursun
..Kışlık ceketinin cebinde hatırı sayılır miktarda para bulursun.
..Banka hesabın hep çoğalır.
..Neler yapabildiğine kendinde şaşırır, bir hayale değil, gerçek birine aşık olursun.
..Tam istediğin yanıtı alırsın.
..Açık, akıllara kazınan, güçlü. Hem de anında.

GÜÇLÜLÜK VE CESARET
..Senin için dileyeceğim bir dilek gerçekleşecek olsa, önce ne isteyeceğimi şaşırırdım.
..Güzellik tehlikeli
..Bilgeliğin kazanılması gerekir
..Aşk ise senin bileceğin bir iş
..Ama sonunda eminim ki bunlardan da iyi bir şey seçerdim : Cesaret
..Umarım aşkın bedelini asla kendini ezdirerek ödemezsin.
..Umarım bütün zorbaların hakkından gelir, başın dik olarak yürüme gücünü bulursun.
..Verici olmak büyük mutlulukt ur.
..Ancak hep ama hep vermek aklı ve yüreği kurutur.
..Çay bahçesinde, resim galerisin de, kırlarda.. Nerede olursan ol, biraz da almasını bil.
..Bırak kuşlar, resimler, kitaplar, gerçek dostlar canına can katsın.
..Biz insanların beslenmes i gerek.

MUTLULUKL AR, SEViNÇLER
..Adresin i yitirdiğin bir dostundan mektup gelmesi;
..Sana gereksini mi olan birinin seni görünce gözlerinin gülmesi;
..Ektiğin tohumlari n filizlenm esi; yitirdiğin bir şeyin taşınırken bulunması;
..Güneşin ilk ışıkları, sabah kuşların cıvıltısı,
..Yağmurdan sonra buram buram toprak kokması;
..Sevdiğin insanın karşına çıkması;
..Yağmurda el ele yürüyüş;
..Toprağın, tohumların uyanışı ...
..Düşünme, düşünülme;
..Sevme, sevilme.. .
..Düğün,dernek...
..Kız çocuk, erkek çocuk..
..Büyümeleri gelişmeleri...
..Onların mutluluğunu görmek..
..Torunla rı kucaklama k,
..onlarla çocuklaşmak,
..yeniden yaşamak geçmişi,
..iste sevinçler, iste mutlulukl ar. Doyasıya yaşamak gerek.
..Eğer olanağım olsa seni bütün üzüntülerden korurdum. ...

VE ŞUNLARI
..Heyecan la beklediğin telefonun yanlış numara çıkmasını,
..Pahalı bir ambalaj içindeki hediyenin hoslanmadığın kokular salmasını,
..Büyük ikramiyey i bir numara ile kaçırmanı,
..Karşılıklı sandığın sevginin karşılıksız çıkmasını,
..Tatilde çektiğin fotoğrafların yanmasını,
..Uzaktan kuş diye sevgi ile baktığın şeyin aslında ağacın dalında asılı
..kalmış bir Çorap olmasını
..Ve aşkın da biten bir şey olduğunu tatmanı
HiÇ iSTEMEZDi M.

ZOR GÜNLER
..Acıların yorumunu yapmak anlamsızdır.
..Hiçbir zaman geriye dönülmez.
..Hiçbir büyü olanları değiştiremez, suç kimsenin değildir. Aldığın yaralar ne denli derin olursa olsun, yüreğinde sakladığın keyifli anları, küçük mutlulukl arı unutma.
..Kendine zaman tanı, Nasıl olsa bu da geçer, gider
..Yitirme k bizi tüketir. Ama yüreğine acıları gömmeyi öğrenmelisin.
..Yaşam seni yeniliyec ektir. inan bana.
..Geçmişi ardında bırakmanın ve her şeye yeniden başlamanın sağladığı
..Mutluluğu yaşamanı isterim.
..Bütün başarısızlıkları, kederleri, kötü yazgıları senden uzak tutabilse m keşke: ama o zaman yasamın kendisind en uzak düşerdin.
..Mutlulu k kadar kalp acıları, yürek sancılarıdır bizi canlı kılan ve yeniden yaşama bağlayan.
..Mutluluğu sakınarak sürdür; ödünç alınmıştır çünkü......

NEREYE GiDERSEN GiT
..Yürüdüğün o bildik yolda yeni başlangıçlar olacaktır. Korkular, kuşkularla dolu zorluklar yasanacak tır. Mutlu şaşkınlıklar da olacaktır. Bir dönemeçte dünya ayaklarının altında uzanacak bir diğerine derin vadiler karşılayacaktır seni.
..Yürüdükçe yeni tatlar, yeni kokular, yeni dokunuşlar kesecek yolunu.
..Bu seçtiğin yol senin mutluluğun, senin yaşamın.
..Mutlulu k diliyorum . Ancak kendi kabuğuna çekilerek yasanan mutluluğu değil...
..Rahatlık uğruna hayalleri nden vazgeçerek elde edilen türden olanı da değil....
..Gerçekten yapmak istedikle rini yaparken yaşanacak mutluluğu.
..Ya da çaba gösterme riskini, verme riskini, sevme riskini göze aldığında duyulan mutlulukl arı...


alıntıdır..
 
---> sana




Olurda olmazsan buralarda
Yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum
Uyumak yüzyıllarca uyumak
İlla isim konulacaksa
ben masal değil hayat demekten yanayım
Bu yolları yan yana yürümekten yanayım
Erguvanlar açmaya başladı
Mavimi pembemi ayırt edemiyorum renkleri
Kokuna bir isim bulmaya çalışmaktanda vazgeçtim….
Geldiğinde bir masada kahvemizi yudumlayıp
Heyecanla dedikodu yapacağız
Sana kaçamadan anlatmam gereken aylar biriktirdim…
Biraz sessizlik olacak sonra
Sen hüzünlü gözlerini uzaklara salacaksın
Ben konuşamaycağım karşında cümlelerim topallayacak
Ağır aksak kelimelerle soracağım sana
Nasılsın?
Nasılsın derken bile iyi olman için dualar ediyor olacağım
Hiçbir sözümüz umutsuzluk taşımayacak
Hatta yaşadığımız cehennemin cennete dönüşeceğine bile inanacağız
Herkesin unuttuğu küçük bir çocuğa gülümseyerek
İnsanların koşarak geçerken fark etmediği selpakçı amcanın gülüşüne karşılık vererek
Ve Bırakarak bu dünyanın tüm kandırmacalarını
Kendimize insanca bir yol çizeceğiz
Gelmek isteyen ardımıza düşecek
Gell…
Orda mutlu olunduğunu biliyorum
Ama inan bencilce değil bu isteğim
Bir gün hiç gelmemeye karar verecek olursan
Gidersen bavulumu hazırladım…
Geçmişi koymadım içine
Adı geçmiş olan gelecekleri beraber yaşayalım diye
Gitme…
Seni şah damarıma sakladım
Adım atarsan yırtılır derim
Gitme
Ölürüm bir daha ayrılığı kaldıramam yüküm ağır
Susma….
Kelimelerin senin ayak izlerin
Nereye gittiğini bulamazsam ölürüm….
Nereye gidersen git şunu hiç unutma
Seni seviyorum…
 
---> sana

Yeşerttiğim "ruhumu" bir çırpıda buduyorsam kökünden
Gülleri ezip dikenlerini çiğniyorsam ağzımda
Kanatarak ısırıyorsam dudaklarımı
-öptüğün son güne lanet ederek-
Hırçınlaşıp dalgalanıyorsam dünyaya
Vuruyorsam güvercinleri kanadından

Sevmişim seni..!
 
---> sana

Sen olmasaydın aynam...Düşündüm bir an...Korktum,eridim,tükendim an be an.Düşünceleri kovmak istedim kafamdan.

Ama düşünmeliydim doğuma inandığım kadar ölüme de inanıyorsam...

Direndim duygularıma,hemen mantığımı devreye soktum ve inadına düşündüm “Sen olmasaydın”ı tir tir titreyerek korkudan.

Sen benim aynamsın...

Benim aksi edamsın.Sesin yankısı olur ya hani,bağırırsın;aksi sedan sana cevap verir derin kayalıklardan,sende benim bana geri dönen yansımamsın.Her sesime cevabım,her derdime dermansın,sırdaşsın.

Sen benim aynamsın...

Aynaları ayna yapan sırlarıdır.Bilirsin gümüş sırlar.Sırlanmazsa aynalar sadece camdır.Soğuk,kırılgan,dokunmaya korktuğun sıradan cam..İşlenir,sırlanır ve ayna olurlar;seni, sana sunarlar.Başka hiçbir şey seni bu kadar aşikar anlatmaz sana.Başka hiçbir şey bu kadar ayrıntılı göstermez seni.Başka hiçbir şey uyarmaz zamanın ne kadar çabuk ilerlediğini.Başka hiçbir şey dobra dobra söyleyemez sana bu kadar gözünün içine baka baka acı-tatlı gerçekleri.

Sen benim aynamsın...

Seni sen yapan sırların var.Sır taşımak sanattır,çok büyük zanaattır.Sır taşımak çok ağır bir yüktür,sırrı taşıyabilmek büyüklüktür.Senin hem sana ait, hem başkalarına ait sırların var,küçücük bedenine sığmayan koca yüreğinde.Yüreğin sırlandıkça iki şey hasıl oldu sende.Bir yandan taşıdığın sırlar,başka başka sırların kapılarını araladı.O alemlere daldın. “Bir ben vardır bende benden içeri”nin sırlarına vakıf oldun.Bu vakıfiyet sana ödüldü.Çünkü başkalarının sana emanet ettiği sırları yüksünmeden,sızlanmadan,yorulmadan hem taşımış,hemde ifşa etmemiştin başka dillere.Sana söylenen sende kalmıştı,sana söylenen sende ölmüştü.

Sende hasıl olan bir diğer hal ise;sırlandıkça parlaman,güzelleşmen,daha açık,daha net göstermendi her şeyi.Sana bakan her kimse kendini gördü.Durması gerekse durdu,susması gerekse sustu.

Sen benim aynamsın...

Doğru bildiğinden şaşmazsın.Doğru birdir,doğru tektir,doğru Hak’tır.Bunu bilir bunu söylersin.Hep kafamı kurcalardı masaldaki ayna;hani kötü kalpli kraliçeye: “Sen dünyanın en güzeli değilsin,senden daha güzeli var”acı gerçeğini söylemişti de paramparça olmuştu ya.Masal bu ya her şeyi bu kadar bilen ve gören ayna,kırılacağını da biliyordu muhakkak bunları söylediğinde.Ama doğrudan ayrılmadı asla,paramparça olsa da.

Sen benim aynamsın...

Ben gülümseyince güldün,ben hüzünlenince ağladın.Sana baktım kendimi gördümBazen olduğum gibi gördüğümde kendimi,bazı değişiklikler yapmam gerektiğini hissettim.Mesela salaş ve dağınık bir haldeysem hemen derlenip toparlandım karşına geçtiğimde.Benim ayıplarımı örttün,sırlarımı sakladın.

Sen benim aynamsın...

Kendimi yalnız hissettiğim anlarda,çıkmazlarımda,açmazlarımda,sorunlarımda her daim buldum ben beni karşımda.İhtiyaç hisseder bazen insan sevgi sözcüklerine,kendime “seni seviyorum” dedim bazı anlarda, “sen özel birisin” dedim zaman zamanda.Gün geldi gülümsedim ta içimden gelen bir tebessümle etrafımı asık suratlı insanlar doldurduğunda.

Sen benim aynamsın...

Yüzümdeki çizgileri gösteren sen,saçımdaki akları gösteren sen,kırışıklıkları gösteren sen,bu gidişin sonu nereye diyen sen.İçimin ta içini bilen sen.

Sen benim aynamsın...

Kendimi sende gördüm ben,kendimi sende buldum ben. “Mü’min mü’minin aynasıdır”.İyiki sen hayatımdasın,iyiki sen varsın.

SEN BENİM AYNAMSIN BİR TANEM.
 
---> sana




Yalnış yollarda yürümekten, yürüyüp de bir mutluluğa erememekten yoruldum!…
Hep mi kanacak bu yürek!?… Hep mi ağlayacak Gözlerim…!? Dinmiyor gözyaşım
Dinmiyorum yürek sızım…

Kapanmıyor yaralarım…
Ne halimden anlayan var, ne de bir sevenim var…. Yalnızım…….!
Hem çok yalnızım..
Yalnızlık en kara geceden daha kara!..
[CENTERAşk adına ne varsa, hepsi terk edip gitmiş beni…
Öylece umutsuz, çaresiz, sessiz kalmışım…
BEN ACIYI, SEVDA SANMIŞIM…!!!
Hiç böyle olacağımı düşünmezdim oysa…
Bitmez sanırdım! Tükenmez bilirdim! ”GİTMEZ” derdim…!
GİTTi…!!!
Giderken geride bir enkaz bırakacağını bile bile gitti…!
Ne kaldı şimdi bana acıdan başka!?…
Susmaktan ve acıyı yaşamaktan başka,
bir de kabullenmakten başka
ne gelir elimden!?…
”Her aşk biter!” derler ama;
Böyle yıkıcı, böyle yakıcı olması gerekmiyor ki bitişlerin…
Hem benim AŞKIM bitmedi! Bitmeyecek de…
Daha hiçbirşey yaşamadan, hayatı paylaşmadan nasıl bitsin!?…
Daha sana yaşatacaklarım var..
sevgi adına ,aşk adına
Bu yürek senin için atmaya devam ederken, nasıl tükensin!?…
ama işde bak !?
TÜKENDİM DE....
Yüreğim bir firara daha tanıklık etti işte!..
Bak bir veda bir yok oluş daha.
Hep hüzünle hatırlanacak dünler…
Nasıl geçeceği meçhul
Bu günler ve gelmeyecek yarınları yaşamanın zamanı şimdi!..
”Ondan bana ne kaldı!?…”
diye düşünüyorum da, aklıma yalanlardan başka hiçbirşey gelmiyor…!
O mu daha çok USTAYDI,
YOKSA.!????
Ben mi çok SAFTIM!?…
Anlayamıyorum…
Hiçbir soruya yanıt bulamıyorum!
Al işte!…
Yine ağlıyorum!!!
Yine ağlıyorum!!! Yine ağlıyorum!!! Yine ağlıyorum!!!
Kelimeleri durdurmayı öğrendimde,
Birtek gözyaşlarıma söz geçiremiyorum…!!!
Ben hayata ve aşka karşı üzerime düşen herşeyi hakkıyla yerine getirenlerden oldum.
böyle acı çekmek reva mı!?…
Reva mı bu aldanışım.neden....??????
Ya da gerçek hayat başka bir boyutta,
YA DA!!!
Bu gördüğüm rüya mı!?…
Gittiği yerden dönse, ”Hata yapmışım!” dese,
sevdiğini söylese, geçer mi bu KALP AĞRISI!?…
Diner mi AŞK ACISI!?…
Korkuyorum acıya alışmaktan…
Korkuyorum HER ACIYI SEVDA sanmaktan…!!!



Şimdi böylesine zayıfken, böylesine kırılmışken,
Yine yalnış bir yola saparım ben!..
Yine aldanır ,yine kanarım...
Yüreğimin sızısını dindirecek diye, yalnış kollara sarılırım!..
Sonra yine gelsin hüzün, gelsin acı…
Oysa;
AÇIM BEN SAF SEVDALARA!YALANLARA BULAŞMAMIŞ AŞKLARA!!İHANETLERLE ANILMAYAN İNSANLARA!!!
AÇIM, HİÇ BİRŞEY BEKLEMEDEN SEVENLERE!!!!
KALP GÖZÜYLE, GÖREBİLENLERE!!!!!
DÜRÜSTLERE, GÜVENİLİRLERE!!!!!!

Madem aşkım bu kadar korkutuyor herkesi, madem sevdamın büyüklüğünü görüp kaçıyorlar!!!
ÖyLeyse ne ismim, ne cismim kalsın geride!
Savrulup gideyim toz bulutlarıyla, hiçkimsenin erişemeyeceği topraklara…!
Yeter ki acısız yaşansın……
Yeter ki acısız yaşansın……
Yeter ki acısız yaşansın
 
---> sana

Günün birinde birisi karşınıza geçip 'Mesafeler aşkı öldürür' derse buna şiddetle karşı çıkın.
Çünkü aşk dil din ırk ve kilometre tanımaz.
Ayrı şehirlerde hatta başka ülkelerde de olsanız bile 'seviyorsanız' bunun bir engel olmadığını anlarsınız.

Bazen aynı anda telefonlara sarılırsınız bazen de eş zamanlı mesajlar çekersiniz sevdiğinize.
Bu özel anlara şaşırırsınız ama inanırsınız.

Bunun tek açıklaması seviyorsunuzdur seviyordur.
Her zamankinden daha fazla hasret anlamı yüklenmiş şarkıları

Dinlemeye başlarsınız özlem dolu şiirler okumaya iter sevginiz sizi.

Hiç umulmadık anlarda gözleriniz dolabilir ağlamak istersiniz.
Yaşamdaki her güzelliği uzaktaki sevgilinize adamaya başlarsınız.
Artık yağan yağmur daha farklı hislere götürür sizi.
Gördüğünüz gökkuşağının doğu ile batıyı renkleriyle birbirine bağlaması da uzaklardaki sevdanızı hatırlatır usul usul.
Bazı zamanlar içinize bir ateş düşer.

Sevdiğinizle özlem denizinde yüzerken ona dokunmak yüzüne doya doya bakmak istersiniz.
İlk uçakla ya da ilk otobüsle karşısına çıkarsınız.
Elinizdeki çiçekleri ona verdiğiniz an onun gözündeki mutluluğu görüp aşkın en kutsal ödülünü alırsınız.
Her görüşme yürekleri daha da büyütür ve kocaman harflerle 'aşk'ı gönül defterinize yazarsınız.

Ancak akrep ile yelkovanın yarışı devam eder ve saatlerin her zamankinden daha çabuk tükendiğine şahit olursunuz sevdiğinizin yanında.

Dönüş yolculuğunda bir sonraki buluşmanın hayalleri sizi sararken yolların ve dağların sevginize şahit olmasından memnuniyet duyarsınız.
İşte uzaklarda aşkı böyle benzer tekrarlarla yaşarsınız ayrı şehirlerin inadına.
Ve biri günün birinde karşınıza geçip size 'Mesafeler aşkı öldürür' derse buna şiddetle karşı çıkarsınız!
Çünkü aşkın dil din ırk ve kilometre tanımadığını herkese en iyi siz anlatırsınız.
 
---> sana



“Bu sana son yazışım...” diye başlayan bir mektup var şu an karşımda.
“Bu sana son sözüm” dermiş gibi bakan. Simsiyah harflerle kirletilmiş, bembeyaz bir sayfa. Neresinden bakılsa acı, hangi satırından başlansa hüzün, hangi kelimesi okunsa güvensizlik.

Oysa ki benim; batan güneşin ardından sarıldığım, tepeden aşağı inerken, çakıl taşlarıyla birlikte yuvarlandığımda düşündüğüm biri var…

“Bu sana son yazışım…” bir ayrılığın ilanı gibi, ölünün üzerine son kürek toprak, gözdeki son damla, son kez el sallamak gibi…

Oysa ki benim; Kışın soğuğunda, dalgaların kayaları dövdüğü anlarda, fırtınalarda savrulurken sığındığım biri var…

“Bu sana son yazışım...” düşündüklerinin, hissettiklerinin ve yaşadıklarının benim için zerre kadar önemi yok demek değilse ne bu? Sen istediğini söyle, senin söylediklerinin hiç bir anlamı yok demek değilse ne bu?

Oysa ki benim; derinlerde soluksuz kaldığımda ve nefesimin bana ait olmadığını sandığımda, sonsuz gibi görünen karanlığın ortasında, umudumun tükendiği anlarda düşündüğüm biri var…

“Bu sana son yazışım…” diye başlayan ve sana hiç inanmadım, sana hiç güvenmedim diye devam eden satırar bunlar. Üstelik inanmam ve güvenmem için yaptığın herşey boşa kürek çekmek, yetersiz, yersiz ve saçma çabalardan başka hiç birşey değil bunlar.

Oysa ki benim; burnumda yağmur kokusu varken, bulutlar hızla akıp geçerken, ve çocuklar ağladığında, perdeler uçuştuğunda düşündüğüm biri var…

“Bu sana son yazışım…” ben bunları hak ettmedim… Ama sen herşeye müstehaksın, üzülmelisin, kırılmalısın, parçalanmalısın, yok olup gitmelisin… Senin söylediklerinden daha değerli başkalarının ne dediği, senden daha değerli başkalarının ne düşündüğü demek bu.

Oysa ki benim; elimi uzattığımda ve saatin her çalışında, yanımdayken özlediğim ve uzaklaşınca her an düşündüğüm biri var…

“Bu sana son yazışım…” Açıkca dilediğini yap, ben istediğim kadar daha yanındayım. Kendimi hazır hissedince girdiğim gibi çıkacağım hayatından demek bu?

Oysa ki; Aklımın kıyısında dolaşan ve dilimin ucundayken yanarcasına düşündüğüm, deniz gözlerinde dolaşırken yemyeşil ormanlarda yok olup gittiğim biri var…

Tek kişilik dünyamda ölçülü adımlarla yürüyorum. Boshwer dim ve ben artık kendi MaSaL ıma dönüyorum. Sana geliyorum. Aylardan Nisan, sabahın erken saatleri ve bahar…
 
---> sana


Yine o ağrıyla uyandım.
İnsanın içi ağrır mı hiç?
Ağrıyor işte...
Dibe yuvarlanıyorum
Ağır geliyorum kendime...
Kendime birikiyorum kendimi yabancılaştırarak kendime.
Tanıyamıyorum çoğu zaman beni.
En sevdiğim çiçek adlarını unutuyorum bazen.
Bazen de yürüdüğüm yolu.
Geliyor muydum yoksa gidiyor muydum bilmiyorum!?

Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense.
Karşılaşma ihtimalimizin olmadığı...
Olamayacağı...
İlk ışıktan sağa dönüyorum hep.
Senden değil seninle karşılaşmaktan korkuyorum.
Şekil değiştirmişiz biz.
Ben giderken sen gelirken ne varsa bilmediğim;
Karşılaştığımızda bir şamar gibi inecek yüzüme sanırım.
O yüzden kaçıyorum karşılaşmalardan.
Korkmak değil bu.
Korkudan korkmak benimkisi...
Ve anladım ki ayrılığa değil ayrı kalmaya yeniliyor insan...

Çelişkisiz yaşadın sen.
O yüzden anlayamazsın beni.
İçinde hiç "kal"ı olan bir "git"in olmadı mesela...
Bildiğim tek adres adressizliğimdir benim.
Sen hiç bu kadar cesaretli olmadın unutma.
Ben yola çıktığımda geriye dönerken nelere ihtiyacım olacağını hesaplamam.
İşte bu yüzden bu ağrı...
İçim ağrıyor bak.
İnsanın içi ağrır mı hiç?
Ağrıyor işte...

Aç bir çocuğun hem ağlayıp hem de ekmek yemesi gibi birşey bu ayrılık sonraları.
Katmerleşen bi acıyı katık etmek boğazında takılıp duran her şeye...
Biliyorum "yarın yeni bir gün doğacak" hikayeleri inananın kanatır en çok.
O yüzdendir sadaka vaatlere tenezzül etmeyişim.
Ucuz umutlar lütfetme adamlığıma...
Ben bir tek savaşarak yenilmesini bilirim!
Yıkılmam böylesi bir yenilgiden.
Utandırmaz adamlığımı bu ağrılı geçmişin ağaran yaraları.
Kutsal merhamet avcısı değilim ben.

Yola sensizlikten ağlayarak da devam edebilirim.
Yanıma sen gerekmez yürümem için.
Bu yollarda büyüdüm ben unutma.
Düşeceğimi bildiğim betonlardan korkarak atlamadım ben bu uçuruma.
Kanatmış olsan da beni bir ayrılığın koynunda
Yine de merhemi istemem bir başkasının elinden.
Merhemi verenlerin seni kötülemesine izin vermiş olurum o zaman.
Ne sana eğilirim ne seni başkasına eğerim.
Yakışmaz bu benim adamlığıma...

Kendimi korlarda denemişim ben.
Senin alevlerin ellerimi ısıtır en fazla.
Merak ediyorsan eğer
Giderken ölümüme bıraktığın yalnızlık
Kendisiyle yaşamayı öğretti bana.
Uslanmış değilim yani
Islanmış olsam da gözyaşımdan...

Ağrıyı içimde tutuyorsam hep;
Hasmımla savaşımı göremesin diyedir düşmanlarım.
Bu yüzden ben yokluğunun varlığına sığınarak da yaşayabilirim böyle.
İnsanın içi ağrır mı hiç?
Bu yüzden ağrıyor işte...
 
---> sana

11136.jpg
 
---> sana


Bir şeyler var adını koyamadığım
Bir anlam var bir türlü farkına varamadığım
Ölüm sessizliği gibi çöktün ya içime
Bağırmak istesem sesim çıkmıyor
Görmeye yarayan gözlerim açılmıyor
Dilimin konuşmadığı yetmezmiş gibi
Kalemim nedense susmak bilmiyor
Kalemimin,kağıdımın,ağıdımın canı sağolsun

Kilitliyorum dilimi
Şöyle gururla bağıra çağıra seviyorum diyemiyorum
Herkes üzerime geliyor neden nasıl diye
Bağıramıyor,sesimi çıkartamıyorum bile
Sesimin,yüreğimin,ellerimin canı sağolsun

Bir ışık,bir umut,bir haber beklerim senden
Unutmam,unutamam bu aşkı
Dünya ters dönse vazgeçmem senden
Ah bu sevgimin canı sağolsun

Sevdam çok büyük derdin hani yetmiyor
Aşkım dağlar kadar yüce derdin
Bir kum tanesi bile etmiyor
Esiyor yine yüreğimde senli rüzgarlar
Yüreğimin sokaklarının canı sağolsun

Dedim sana hatırlar mısın?
Senin olmadığın bir ülke batakhane
Senin olmadığın bir şehir acılara hane
Senin olmadığın bir hayat ise tamamen suskunluğa gebe

Yangınlarla değil kıvılcımda olsan
Yağmurlar değil su tanesi bile olsan
Kanayan yara değil damarımdaki hayat olsan
Gözlerimde kan değil akmayan yaşta olsan
Dut gibi aşığım sana

Noktasız
Virgülsüz
Hep sen eksik olacak nefeslerim
Artık öznelerim sahipsiz
Cümlelerim kafiyesiz
Topladım dudaklarımdan sana dair cümleleri
Vaat edilmemişleri koydum bavulunun içerisine
Bütün malvarlığım kalbimde sefil çaresiz

Artık mutluluğa yelken açma zamanın gelmiş sevgili
Her sabah güneşim gözlerine de doğsa
Tenime değen her rüzgar kokunu yanı başıma da bıraksa
Yakıyorum tüm hatıraları
Bırak dokunma kanayan yaralarıma
Onlar benim boynumda dua
Ellerimde kokudur senden
Hiç vazgeçemem sanıyordum güzel gözlerinden
Bugüne bugün vazgeçiyorum senden…


alıntıdır
 
---> sana

Gel desem sana ....
Hiçbir şey sorma,hiçbir şey konuşma,sadece gel...
Gelir misin??
Hadi desem yada..??
Hiçbir şey sormadan yine benimle yürür müsün sonu belirsiz...??
Bakmasan,görmesen,duymasan beni günlerce...Aylarca belki....
Yine beni sever misin?
Gözden ırak olan gönülden uzak olurmuş derler ya..
Yanımda olup uzak olanlardansa,uzakta olup içimde olmayı becerebilir misin

Aylar sonra,yıllar belki..
''Seni sevdim..Senden gelen iyi-kötü her şeyi sevdim.Ve hep seveceğim..''
Diyebilir misin..??

Yanında otururken bile zaman zaman beni deli gibi özleyebilir misin??
Her ayrılışımızda sabaha,bir daha görememek korkusuyla delirir misin?
Her gelen telefonda 'ben' diye irkilir misin sebepsiz..?
Beni her dakikana taşıyıp yaşamayı becerebilir misin??

Beni ,ben gibi sevebilir misin??
Delirsem bir gün..''Canıımmm...'' diye yine sarılabilir misin?
Kapris yapmak istesem...Yapsam hatta şımarıp,kalabalıklarda elimi tutabilir misin?

Hayat bir gün bana oynarsa,maskeleri yırtıp her yerimden,yine beni görebilir misin??
Ne şart ve konum olursa olsun,göz bebeklerimin hep aynı bakacağını bilebilir misin?

Ya da ben hayatla oynamaya kalkarsam bir gün nefesimden sıkılıp
Ölsem bir gün,yaşadığın her gün için benimle, 'bir saniyesi için bile pişman değilim' diyebilir misin?

Sevgilim ol diyorsun bana....
Sen bu sevgiyi kaldırabilir misin?
 
---> sana

arayışımsın
Bulamadığım ne varsa aşka dair
Her birine en başından sahip olanken sen
Seni bir gün içinde bulup
Bir diğerinde kaybedeceğimi mi söylersin
Bu nasıl bir ıstırap bilmezken sen
Beni en bedbaht hallere attığını görmezken
Sus mu dersin ateşinin bulaştığı dudaklarıma
Konuşma mı dersin haykırışlarda boğulan ruhuma

Sana:
Yersiz yurtsuz kalmış ne kadar özlemin varsa hepsini avucunun içine koymaya geldim
Sana:
Hiç bilmediğin duyguların tarifi olmaya geldim
Dudaklarının arasından çıkan her sözün sonunda kalmaya
Ruhuna işleyip almaya
Seni kendime çalmaya geldim

Sana bir koca yürekle geldim ki bir başka gör aşkı
Sana bir masal diyarının sihriyle
Sana
Sadece senin için yazılmış satırlarda koca bir mutlulukla yaşamya
Sana
Dün gibi hatırladığın en çocuksu hayalinle yüzünde tebessüm olmaya
Sana geldim

Sen nerdesin
Sen hangi ilin hangi sessiz yerindesin

Şimdi sen dur birazcık orada olmaz mı
Senden hiç bir şey istemeyen bu yürek benim
Senden bir lütuf gibi sunacağın iki kelimeyi isteyen
Seni dilemeye bile korkan beden benim

Bilirim sana sarılış çoktur bana vermeye
Bilirim senin içinde yer edinmedim bir türlü diye
Sokağın sonundaki lambanın altında her an gelecekmiş gibi
Ama şu zamana kadar da gelmeyen bir hal ile bekletirsin
Sanırsın ki yolun sonu uzak olunca duruyor zaman ve
Korkularda kalıyor uzakta ama
Aslında her geçen saniyede koca umutsuzluk belasının üstüne
Aklımda hiç yeri olmayan bu çaresiz sitemleri ekletirsin

Oysa;
Sen en başından beri bildiğimi sandığım aşkı
Bütün cehaletimi gözler önüne sererek ve
En güzelini bir seferde
İncitmeden kırmadan hem de
Gözlerinde ki iki kelimeyle tüm kalbime anlatansın

Hadi
Şimdi bırakma beni buralarda sensiz
Bırakma beni bu koca yalnızlığın içinde sessiz
Sebebim olsan yeterdi tebessümden yana
Ah derdi kalbim ince bir sızıyla acımazdı ama

Seni aklımın bir köşesinde gizliyorum, bilesin
Seni kalbimin içine saklıyorum, kalasın
Seni gözümün kenarında tutuyorum da
Ağlatma beni ki oradaki sen de akmasın
Olmaz mı?

Hadi kal sağlıcakla
Nerede durduğunun anlamı yok saatin nasılsa
Zamanın aktığı anların en güzeli ve dahasın da
O en tatlı tebessümü yaşadım ben senin yanında

Sana aşkım
Aşk’ım sana
Sana aşk’ım
Aşkım sana
 
Son düzenleme:
---> sana

Şimdi nerelerdesin? Bu sefer yazdıklarımın, yüreğimin acısının adresi yok!
Satırları yazmakta bile zorlanıyorum.
Sen gideli kelime haznem daraldı. Tek başıma kaldım buralarda...

Ansızın dalıyorum, sürekli yollara bakıyorum ve işin acı tarafı gelmeyeceğini de çok iyi biliyorum.
Ah Sevgili!
Çok hayallerimiz vardı.
Hayata dair, aşka dair, ikimizin kaybettiklerine dair. Yazık!
Hayallerimiz yarıda bile kalmadı.. Şimdi de mi kadere atılacak suç? "Kaderde var mı?" diyerek!

Sen yoksun ama ben gene sana yazıyorum her günün ardından(!)
Gözyaşlarımı, aşkımı, özlemimi yazıyorum ve sevgili her zamanki gibi seni özlemle bekliyorum.
Bensiz üzülme olduğun yerlerde;
çünkü ben seni yüreğimde taşıyorum, sensizken bile...
Kimseye söylemiyorum seni sevdiğimi sana bile (!)
Çünkü içimde yaşıyorum seni, sen de beni...
Bizim aşkımızın kuralı da bu, baştan beri belli..

Ah Sevgili(!) Özledim be seni.. Geleceksin biliyorum ve sabırla bekliyorum.
Çünkü seni ölümsüz bir aşkla seviyorum...
 
---> sana


Daha kaç geceler böyle sessiz, Böyle sensiz yaşayacağım?
Bilmiyor musun ki ey yar, beni ne çok mahvediyor uzaklığın,
Ne çok bölüyor Kalbimi kalbin...
Bir gece daha başlıyor... Önümde upuzun yaşayacağım bir gecem,
Bir karanlığım daha var. Saatlere, saniyelere gireceğin;
Damarımdaki kanıma kadar işleyeceğin bir gecem daha başlıyor...
Bir gecem, bir sevdam daha başlıyor ama yazık ki ,
Gözyaşları ma giren olmayacaksın yinede.

Beni artık acılarımla baş başa bıraktı ağlamalarım.
Gözyaşlarım bile beni terketti.
Sen geldiğinden, sen olduğundan beri tüm herşey beni terketti.
Ben de tükettim onları zaten. Evet artık geceleri uyuyamıyorum.
Karanlıklar başlar başlamaz başlıyor kalbimin aglamaları.
Önceleri onları dinlemeye, onlara ses vermeye çalışıyordum. Farketmiyormuşum gibi davranıyordum.
Sırf o karanlık geceyle yüz yüze gelmemek için.
Biliyordum o yalnızlığı yaşamam gerekiyordu.
Bir insan arıyordum yanımda, geceyi bana unutturacak.

Onun iyi, güzel ve çirkin olması da önem taşımıyordu.
Yeter ki olsun yanımda. Olsun ki gece üzerime üzerime gelmesin.
Yanımda birini görüp vazgeçsin benden.
Veya yanımda birileri olsun da unutayım istiyordum SENİ.
Biliyordum ki geceyle yüz yüze kaldığım zaman
Sevda dışında birşeyolmayacaktım.Sonra, sonra bu dönem de kayboldu.
Yalnızlığı arayan, yalnızlığa özlem duyan oldum.
O karanlık gecelerin ıssızlığına gömülmekten kaçamaz oldum.
Çünkü onlar da seni buluyordum.
Çünkü bana gündüzlerin veremediğini veriyordu geceler SENİ...

Gündüzlerde yoktun, aydınlarda yanımda yürüyen değildin.
Ama geceleri öyle miydi?
Geceleri yüreğimde yürüyordun ve ben adımlarında yaşayandım.
Artık uyuyamıyorum. Hem de hiç mi hiç. Ne kadar çabalasam da olmuyor.
Bir garip ağırlıkla...
Kah seni bekleyerek kah gelmeyeceğinden emin olarak,
Geçiriyordum saatleri.Seni yaşıyordum.
Gecelerde yüz yüze kalıyorduk seninle.
Gece vefalı, fedakar bir anne gibi kucağına alıyor
beni sabaha kadar götürüyordu.
Zaman akıyormuydu, geçiyor muydu bilen değilim.
Hiçbir zaman da bilen olmadım.
Bu yaralarla, bu kanıma işleyen aşk yangınlarıyla,
Sabaha nasıl kül olmadan varabiliyordum? Bilmiyorum gerçekten.
Yanmaktan ateş olduğum bu gecelerde beni tüketmeyen neydi?
Sevgin mi? Beni evirip çevirip kora getiren söndürmeyen neydi?
Bağrımdaki yangından neden yok olmuyordum?
Beni sabaha vardıran geceler miydi yoksa?

Geceler Benim gecelerim.... Senin gecelerin... Seni yaşadığım Geceler. Gönlümde bir derin yarasın sen!
Bu gecelerde de çok şey istedim bir şeyler yapabilmeyi.
Elime çoğu kez kalem kağıt alıp seni yazmayı istedim.Olmadı ama.
Kalbim seninle öylesine doluydu ki her hareketim sönük kalıyordu.
Ben çaresizliği kapılıp gidiyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum.
Saatlerce, saatlerce oturup seni düşünüyordum.
Kalbimde bastırmaya çalıştığım duygularıma,
ilk olarak geceleri yaşama hakkı veriyordum.
Herkesten gizlemeye çalıştığım o korları gecelere çıkartıyordum sanki. Gecelerden saklamıyordum hiçbirşeyi.
Gecelerle paylaşıyordum, ve geceler sarıyordu beni.
Beni alıp sensizliğin okyanusunda boğmuyordu.
Beni sensizliğin zirvesinde,
En uç noktasında aşkın sonsuzluğuna götürüyordu.

Artık bu geceleri sevmeye başlıyorum. Bana seni getiren geceler...
Benim gecelerim onlar...Benim senlerim benim yalnızlıklarım,
Benim aşklarım diyebildiğim gecelerim.
Evet artık uyuyamayan, ağlayamayan gözlerime ağlamıyorum.
Gecelerimi de feda ediyorum sana.
Gündüzlerde söyleyemediklerimi gecelerde haykırıyorum.
Ve uçsuz bucaksız seviyorum seviyorum SEVİYORUM.

Artık uyuyamıyorum, evet. Uykular haram oldu bana senden sonra.
Hem nasıl uyuyabilirim ki? Gözlerin var artık gecelerimde,
Senin gözlerin senin karanlık gözlerin.. Hiç görmediğim gözlerin....
Sanıyorum ki artık sana yalnız ben değil, geceler de vurgun!
Beni böylesine koynuna alışı, karanlığında bunca aydınlatması neden?
Evet sen öyle güzel, öyle güzelsin ki, geceler de seni sevdi.
Öyle ki sana ihanet edip de seni yaşamıyormuşçasına uyumaya,
Gözlerimi yummaya çalıştığım zaman hemen giriveriyorlar içime ve seni...
SENİ getiriyorlar bana.
Gözlerimi öyle bir açıyorlar ki bir dahasına kapayamıyorum bile...

Ve ağlayabilmeyi diliyorum bazı geceler.
Bunu gecelerden sonsuza diliyorum.
Ağlasam, doyasıya hıçkırırcasına ağlasam,
Belki seni bir parçacık olsa unutur ve kendi içime gömülür,
Birazcık gözlerimi yumabilirim diye düşünüyorum.
Sabahları uykuda yakalayan olmaktan çıkıp,
Sabahları uykuda bulunan olmak istiyorum.
Bunun için istiyorum ağlayabilmeyi.
Sana olan özlemimi, içimde bir dağ kadar ululaşmış hasretini,
Belki bir parça dindirebilirim diye düşünüyorum.
Belki seni birazcık gömebilirim de yüreğime,
Rahatlarım diye umuyorum olmuyor.

Ağlamaya çalışıyorum, ağlamalarım bana isyanlar ediyor.
Geceler bana bu isteğimi vermiyor.Ne zaman ağlasam...
Yalnızca ve yalnızca bir iki gözyaşı olup kalıyorsun gözlerimlde.
Gözlerimde donan birkaç damla yaş oluyorsun, o yaşları da sarıyor geceler.
O yaşlarla birlikte alıyor yanına geceler beni...
Geceler unutmamı istemiyor seni, geceler bana ihanet ediyor.
Geceler senden yana sevdiğim, geceler seni yaşamamı istiyor.
Sözümü dinlemiyor....

Güneşi özlediğim oluyor arada bir.
Yeter diyorum bunca yıldızla arkadaş olduğum.
Seni unutup da yıldızları gördüğüm anlar olursa tabii.
Beni böyle gördükleri zaman anlamıyor insanlar.
Nasıl böyle saatlerce kalabildiğimi sorup duruyorlar.
Böyle tüm dünya uyku içindeyken benim nasıl karanlığın içinde,
Bakışlarımı dayattığımın sırrını anlamıyorlar.
Ve onlar bilmiyorlar ki içim bir kordur...
Tüm dünya, tüm tabiat susmalarda ve uykulardadır belki ama...
Benim yüreğimde gizlenmektedir tüm dünya...
Ben içime tüm insanları, tüm milyarları almışım.
Farkında değiller. Herkesi ve herşeyleri sığdırmışım içime.
Bir sen sığmıyorsun, bir seni sığdıramıyorum kalbime, bilmiyorlar...
Ve senin uzaklığın, ve senin gece kadar olan uzaklığın...
Bana öyle uzak öyle yabancısın ki sevdiğim,
Seni senden istemeye korkuyorum. Geceleri bu yüzden seviyorum.
Seni sevmeme engel olmuyor, seni bana getiriyor...
Ve seni gecenin karanlığında buluşumdandır seni gündüzleri istemeyişim.
Evet sevdiğim bana her şeyden ve herkesten uzaksın.
Herkesin yaşamına giriyor, her şeyi paylaşıyorsun insanlarla...
Ama bana gelmiyorsun. Ama ama sitem bile etmiyorum...
Sana söyleyecek söz bulamıyorum. Söyleyecek bir şeyler arasam,
Ve bulsam biliyorum geceler alır onu elimden, dilimden de.
Sana söyleyeceklerimin hesabını yapsam sabahlar buna izin vermez.
Ve ben seni yaşıyorum. Olsa olsa sana bu sevgiyi yaşa diyebilirim.
Gel birlikte yaşayalım demeye dilim varmaz.
Geceler bunu bırakmaz yanına.
Kaybettiğim değilsin...
Ben seni hiç yitirmedim...
Çünkü içimde taşıdığımdın hep...
Benden bir parça oldun sen...
Ben kendimi yitirmediğim sürece sen de kaybolmayacaksın.

Evet....
seni anlamakla, seni yaşamakla, seni sevmekle geçirdiğim bu gecelerde, Sabahladığım bu gecelerde, Benden çok uzaklarda bulunan sana,
Uykularında bir rahatlık veriyorsa sevdam, ne mutlu bana.
Gecelerim...Sarın yaralarımı geceler demiş bir şair..
Beni bu geceler mahvetti desem haksızlık mı ederim onlara.
Beni sen mahvettim desem yalan olur bu.
Ama beni bu geceler, geceleri de bana musallat eden sensin.
Senin sevdanla başladı gecelere sevda yazmam.
Sevda masalı okumam bundandı.
Ben bu gecelerde tüm karanlıkları dağıtabilirim.
Bana hüzünlerini, bana acılarını ver sevdiğim.
Ver ki senin acılarını da ortak edeyim gecelerime.
Ver ki gecelerle kavgalı olayım...
Şimdi seni getirdikleri için onlara ses bile çıkarmıyorum.
Sen yaşadığımsın, yaşatanımsın. Sevdamsın sen...
Belki ben anlatamıyorum ama geceler bu sevdaya şahittir.
Çünkü artık onlarda bu aşka ortak oldular.
Belki benden bile çok seviyorlar seni.
Ben seni hiç mi hiç gözlerimle bitirmek istemedim.
Ve gecelerin içinde...
Gecelerle birlikte hep sevdim seni...VE HEP SEVECEĞİM
 
---> sana

Yıldızları sensiz seyrediyorum,
Yıldızımız ikimizin yıldızı,
Sen yoksun diye oda parlamıyor.
Saksıdaki güllerimiz solmuş, sen yoktun çünkü.
Gece geçmiyordu.Deniz durgundu. Ağaçlar bile üzülmüştü gidişine dökülmüştü yaprakları.
Kuşlar, her gece bizi seyreden Kuşlarda yoktu.
Aşkımızın şahidi Ay da bu gece yoktu.
Bulutlar kapatmıştı yüzünü..
Güneş, saflığın umudun ve sevginin sembolü güneş.
Artık sabah oluryordu nihayet gün ağarmıştı.
Dönersin diye olan umudum yeniden yeşermişti.
Tıpkı kuraklığın ortasında suyu bekleyen çiçek gibi.
Sabah oluyordu sensiz geçecek bir günde tabii. Ve yıldızımız oda kaybolmuştu gözlerden.
Seni beklediğim gibi beklemeye başladı geceyi.
Muhtaçtım sevgine ağacın suya muhtaç olduğu kadar muhtaçtım sana.
Seninle sevdiğimiz çiçekleri, denizi, yıldızı, ayı en çokta sokakta oyun oynayan çocukları şimdi hiçbirini sevemez oldum.
Neyse ayrılık vakti geldi usul usul ayrılıyorum huzurundan.
Ama senden son ricam beni sakın unutma çünkü ben seni asla unutmucam
 
---> sana


Kadavradan ibaret bir gövde,
İmlası bozuk bir cümle..
Bir de aramızdaki büyüyen özlem..

Biliyorum gelmeyeceksin...
Ne sen olabileceğim gözlerinin dibinde..
Ne ben olabileceksin yüreğimin terinde..
Ama...
Bir cümle olduk biz..
Anlatım bozukluğuna meyal verdik ise de,
Sevgiye dair alıntılanmış,
En anlamlı söz olduk biz..
Bizden doğma mutluluğu var ettik
Sevda sağnağında...
Bizden olma bir fincan umudu tazeledik
Hayat çaydanlığında...


Ey kirpiklerinden sağdığım gökkuşağı yedi rengi,

Hüzünbaz hüzünleri unut..Ayak diblerine kök salmış siyah’ı da ..Koş yeni demlenmiş yürek demime..Sokul ve mevzilen gözlerinde kuruttuğum kirpiklerime..Şarkılar sustu biliyorum..Söz sırası bizde..Mutluluğumuzdan alıntı birkaç çift umudumuz var dudaklarımıza ördüğümüz..Erişmese de ellerimiz ellerimize, bir yolumuz var özleminde yürüdüğümüz..Sana kaç gel demiyorum..Biliyorum hakkım değil bu..Bırak kanlı bir savaşın içinde geçsin ömrümüz..Çilekeş bir sonbahar yaprağına özensin gözlerimiz..Aynı tende, aynı gölgede yürümese de mavi düşlerimiz, aynı sevdanın ıslak cümlelerinde büyüsün adımız..İlintilensin kokun Cennnetle, bize aidatlansın ayrılık...Ne fark eder ki..Ben sendeyim...Sen bende...Bükülse de cümlelerimiz , sökülse de alfabemiz biz bir cümleyiz..Sen ve ben...İki harf bir cümleden ibaret mutluluk...


Mutluluğuma umudumu bağışlayan,

Biliyorum özlem kör topal zamanlarında ilerliyoruz..Sen benden uzakta, ben senden ırakta yürümekteyiz..Dışı düşsüzlüğe gebe kalmış bir sabahın koynunda boyun bükmekteyiz..Bazen gözlerimiz nemlenmekte, bazen de özlem aramıza perdelenmekte..Ama bırakmak yok sevgili..Mutluluk umuda gark olmuşsa, artık dönüş yok bu yoldan..Ölüm ölümümüzü öldürmeden gitmek yok sevgili..Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu..Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim..Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter..Koynumda sonbaharları kurban edemesen de bırak yanımda hep umut ol yarınlara...

Sığlığıma / içimdeki yalnızlığa bir dirhem hayatı aşılayan,

Sus.Dikenli telleri dudaklarına getirip kanatma yaralarını..Kavuşmamanın ızdırabına kanıp içme hüznün şerbetini..Bak kör bir yüreğe sevgiyi öğretiyorsun..Büyüyor içimde ölen bir çocuk..Yarım değil cümlelerim..Mutluluk fiilinden umut deryası cümleler kuruyorum mavilere..Rüzgarı omuzlarıma alıp bulutlara yeni göç yolları buluyorum..Biliyorum her yol sana...Biliyorum her söz sana..Evet zor yaşadıklarımız..Zifiri bir karanlık ilerlediğimiz, bir ölüm kalım savaşı göğsümüzden sildiğimiz..


Bırak aramızdaki özleme bakıp durma..
Kefenle gözlerindeki ıslaklığı..
Gün vuslat zamanı..
Gün bizi bizde yaşatma anı..

Doldur gözlerine kız cocuğu hayallerini..
Yürü bana doğru harf harf..
Yürü bana doğru dua dua..
Bir de gelirken bana,
Bİr avuç maviyi çok görme sakın..

Unutma;
Özlediğim kadar Sen’sin..
Sevdiğim kadar Ben’sin..

“ Seni özlemin en güzel yanı;
Seninle her gün yeniden doğmak mavilere..
Hep nefes al emi..
Seninle hayatlansın bu hayatım..
 
---> sana

İyi geceler Hayat..Bugünde Seni Yaşayamadım



Zamanı sıfırlayacağım hayatımda yarın
Her şeye yeniden başlayacağım.
İlk kez günaydın diyeceğim gökyüzüne
İlk soluğumu alacağım yarın;ama şimdi değil
Yarın.



Yarın başlangıcı olacak hayatımın
Gözlerimi açıp''Merhaba'' diyeceğim hayata.
Ben de varım artık
Ölümüne sevgi yarışına.

İlk kez göreceğim annemi yarın.
Sarılacağım onasevgimi haykıracağım.
Ama şimdi değilyarın.


Yarın umutlarım tanışacak istasyonlarlaterminallerle
Birer birer yolculuğa çıkacaklar.
Bavulları mı?
Onlar dünden hazır;ama yolculuk yarın.

Unutmuş olacağım seni yarın.
Seninle kurduğum bütün hayaller
Silinmiş olacak zihnimden
Ben yeni maceralar üreteceğim düşümde yarın.
Yok olacak uyandığımda mazi.
Eflatunlar saracak etrafımı
Pembe düşler misafir gelecek bana
El sallayacağız beraber karanlığa



Her gün bunlarla avutuyorum kendimi.
Bugünü erteliyorum ben hep yarınlara.
Ama olmuyor.
Silinmiyor kalpteki yara.
Bağlanmışken yürek geçmişe
Umut besleyemiyor gözler geleceğe.



İyi geceler hayat!
Bugün de seni yaşayamadım affet
Ama belki yarın
Yarın
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst