Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bir parçam sonsuza kadar sendeyken, aşka olan inancımı sende bırakmışken, eksikken, ki ben birini asla yarım sevemezken, söylesene bana; kimi, ne kadar sevebilirim şimdi?
İçimden kopan parçalarla kimi tam olarak sevebilirim? Hayır kalbimde değilsin, aklıma gelmiyorsun, aksine artık yeni bir yüreği sevmek istiyorum evet ama; benden götürdüğün, aşk’a olan inancımı yeni birinin yerine getirmesi için zaman bile yetmiyor. Bazen her şey çok karışıyor işte.
Bazen kızıyorum, bazen nefret ediyorum, bazen merak ediyorum, bazen elim telefona gidiyor, bazen ‘neden böyle yaptı?’ diyorum, bazen düşünmek istemiyorum, bazen ‘en doğrusu bu’ diyorum, bazen düşüncelerimi bastıramıyorum. Hepsinin yanında bazen çok özlüyorum.
‘Her günü, son gününmüş gibi yaşa’ çok bildik bir nasihatti bu, ama doğrusu, kimin bu kadar enerjisi vardı? Ya yağmur yağarsa, ya kendini kötü hissedersen? Uygulanabilir bir şey değil. En iyisi işi hafiften almak; iyi,cesur, atak olmak ve fark yaratmak. Dünyayı tamamen değiştirmek değil ama birazcık çevreni değiştirmek. Tutkun ve elektrikli daktilonla ortaya çıkmak ve sıkı çalışmak mesela. Sanat aracılığıyla hayatları değiştirmek. Arkadaşlarına değer vermek, ilkelerine sadık kalmak, tutkuyla ve dolu dolu yaşamak. Yeni şeyler denemek. Eğer imkan olursa sevmek ve sevilmek.
Belki de gitmemeliydin. Ya da hiç gelmeseydin, hiç gitmezdin de. Bilmiyorum. Belki sen ve ben birbirinden habersiz iki yabancı olarak kalsaydık..
Neyse işte, şimdi sen gittin ve ben yine senden habersizim. Ama aynı şeyler değil.
Görmeyeli değişmişsin sanki. Başka biri kokuyorsun. Bakışların onu arıyor gibi. Dudakların ise aşkını haykırmaya hazır.
Ellerinde onun izi var sanki. En önemlisi de o gülüşün. Çok yabancı duruyor bana, artık ona aitmiş gibi.