B0LdP1L0t
Banned
Evrim teorisinin en iddialı varsayımların birisi şüphesizki insanların primatlardan evrildiği iddiasıdır. Bu yazı dizimizde bilimsel yöntemlerle bu iddianın doğruluk derecesini araştıracağız.
İnsanlarla Hayvanlar Arasındaki benzerlikler ve Farklılıklar: İnsanlarla hayvanlar arasındaki benzeşim ve farklılıkları şöyle sıralayabiliriz.
a)-İnsanlarda diğer canlılar gibi aynı malzemeden var edilmişlerdir.
Örneğin bütün canlılar hücrelerden, hücreler proteinlerden, proteinlerde aminoasit dizimlerinden oluşmuşlardır.
Canlılar bu hücrelerden ya da bu hücrelerin oluşturdukları kompleks sistemlerden meydana gelirler.
b)-Canlı türlerinin kendilerine özel yapı şablonları vardır. Şablon bilgileri en küçük ayrıntısına kadar gen şifreleri ile tespit edilmiş ve korunmuştur.
Kromozomlar bu bilgilerin kümeleridir. Her canlı türünün kendine özel gen bilgisi vardır. Kromozomlar bu gen bilgilerinin ayrıntılarıyla doldurulmuştur.
Bir şablondan bir başka şablona geçilmesi (milyarlarca ayrıntının bir anda değişmesi, yeni oluşumunda rastlantılarla daha gelişkin kompleks sistemler meydana getirmesi gerektirdiğinden) mümkün değildir.
c)-Gen bilgilerindeki benzerlik ya da kromozom sayılarının aynılığı türden türe geçişi ya da canlılar arasındaki evrimsel akrabalığı göstermez.
Gen bilgilerindeki büyük oranda benzeşim gösteren ya da kromozom sayıları aynı olan, yapı olarak tamamen ayrı pek çok canlı türü vardır. (Örneğin patatesin kromozom sayısı insanla aynı yani 46dır)
d)-Canlılar kendilerine özel yapı şablonlarına sahip olsalar da aynı malzemeden var edilmiş olmaları nedeniyle benzer organlara sahip olabilirler.
Örneğin sıcakkanlı hayvanlarda sindirim, solunum, boşaltım vb.. sistemler hemen, hemen aynıdır. Bunun benzerleri soğukkanlı hayvanlar içinde geçerlidir.
e)-İnsanları diğer hayvanlardan kısmen ayıran en büyük fiziksel özellik dik durabilmeleri, dik yürüyebilmeleri, koşabilmeleri, dik hareket edebilmeleridir. İnsan buna uygun var edilmiştir.
Pelvis kemiği, omurgalar, dengeyi sağlayan iç kulak yapısı vb gibi farklılıklar insanları diğer canlılardan fiziksel olarak ayırır.
f)-İnsanın dik durup hareket edebilme özelliği bazı hayvanlarda kısmen de olsa vardır.
Örneğin maymunlar, ayılar kısa süreli de olsa dik durup yürüyebilirler.
Fakat bu bir benzeşimden öteye gitmez. İnsanların maymunlardan ya da ayılardan evrimleştiği anlamına gelmez.
g)-İnsanları hayvanlardan ayıran en büyük özellik aklını kullanma, düşünebilme, öğrenme, öğrendiklerini aktarabilme, öğrendiklerini kullanma, muhakeme edebilme, bilinçli olarak uzun vadeli amaçlara yönelebilme, hayal kurabilme, sorumluluk, vicdan, merhamet, sevgi, vefa duyguları gibi hayvanlarda bulunmayan insansı meziyetlerdir.
Bu meziyetlerin kaynağı ise insana özel beyin ve ruhsal yapılarıdır.
Bu meziyetlerin maddesel bir açıklaması yoktur.
Enzimlerin, hormonların doğrudan sonucu değildir. Maddeye bindirilmiştir fakat madde üzeridir. Madde sadece bir vasıtadır. Bu nedenle maddeye indirgenemez.
İnsanlar bu meziyetleriyle etrafı tetkik eder, araştırır, bir şeyler öğrenir, muhakeme yapar, öğrendiklerini kullanarak icatlarda bulunur, sanat eserleri meydana getirir.
Hiç bir hayvan en küçük ve basit bir alet dahi yapıp geliştirme meziyetine sahip değildir. Hayvanların yaptıkları bir içgüdü ya da şartlı refleksten öteye gitmez.
h)-Hayvanlarda gördüğümüz şaşırtıcı meziyetler (arının bal yapması, örümceğin ağ örmesi, göçmen kuşların yollarını bulabilmesi vb.. gibi.) belirli bir kalıbın içinde kalır.
Bu meziyetlerin bilgisi var edilişlerinde kendilerinde vardır. Öğrenilmez ve öğretilmez. Ne azalır, ne çoğalır. Hayvanlar bu meziyetlerinin bilincinde değildir.
İnsansı meziyetler ise bilinçlidir, artıp eksilebilir, bu nedenle sınırsızdır.
Evrim teorisinin canlılar tek bir hücreden evrimleşti varsayımı akıl ve mantık dışı olduğu kadar bilimsel verilerle de ters düşer.
İnsanlar diğer canlılar gibi yeri ve zamanı geldiğinde mükemmel olarak var edilmişler, aniden ortaya çıkmışlardır.
Bu gerçeği evrimi dışlayan ve iddiamızı doğrulayan kanıtlarla göstermeye çalışacağız.
İnsanlarla Hayvanlar Arasındaki benzerlikler ve Farklılıklar: İnsanlarla hayvanlar arasındaki benzeşim ve farklılıkları şöyle sıralayabiliriz.
a)-İnsanlarda diğer canlılar gibi aynı malzemeden var edilmişlerdir.
Örneğin bütün canlılar hücrelerden, hücreler proteinlerden, proteinlerde aminoasit dizimlerinden oluşmuşlardır.
Canlılar bu hücrelerden ya da bu hücrelerin oluşturdukları kompleks sistemlerden meydana gelirler.
b)-Canlı türlerinin kendilerine özel yapı şablonları vardır. Şablon bilgileri en küçük ayrıntısına kadar gen şifreleri ile tespit edilmiş ve korunmuştur.
Kromozomlar bu bilgilerin kümeleridir. Her canlı türünün kendine özel gen bilgisi vardır. Kromozomlar bu gen bilgilerinin ayrıntılarıyla doldurulmuştur.
Bir şablondan bir başka şablona geçilmesi (milyarlarca ayrıntının bir anda değişmesi, yeni oluşumunda rastlantılarla daha gelişkin kompleks sistemler meydana getirmesi gerektirdiğinden) mümkün değildir.
c)-Gen bilgilerindeki benzerlik ya da kromozom sayılarının aynılığı türden türe geçişi ya da canlılar arasındaki evrimsel akrabalığı göstermez.
Gen bilgilerindeki büyük oranda benzeşim gösteren ya da kromozom sayıları aynı olan, yapı olarak tamamen ayrı pek çok canlı türü vardır. (Örneğin patatesin kromozom sayısı insanla aynı yani 46dır)
d)-Canlılar kendilerine özel yapı şablonlarına sahip olsalar da aynı malzemeden var edilmiş olmaları nedeniyle benzer organlara sahip olabilirler.
Örneğin sıcakkanlı hayvanlarda sindirim, solunum, boşaltım vb.. sistemler hemen, hemen aynıdır. Bunun benzerleri soğukkanlı hayvanlar içinde geçerlidir.
e)-İnsanları diğer hayvanlardan kısmen ayıran en büyük fiziksel özellik dik durabilmeleri, dik yürüyebilmeleri, koşabilmeleri, dik hareket edebilmeleridir. İnsan buna uygun var edilmiştir.
Pelvis kemiği, omurgalar, dengeyi sağlayan iç kulak yapısı vb gibi farklılıklar insanları diğer canlılardan fiziksel olarak ayırır.
f)-İnsanın dik durup hareket edebilme özelliği bazı hayvanlarda kısmen de olsa vardır.
Örneğin maymunlar, ayılar kısa süreli de olsa dik durup yürüyebilirler.
Fakat bu bir benzeşimden öteye gitmez. İnsanların maymunlardan ya da ayılardan evrimleştiği anlamına gelmez.
g)-İnsanları hayvanlardan ayıran en büyük özellik aklını kullanma, düşünebilme, öğrenme, öğrendiklerini aktarabilme, öğrendiklerini kullanma, muhakeme edebilme, bilinçli olarak uzun vadeli amaçlara yönelebilme, hayal kurabilme, sorumluluk, vicdan, merhamet, sevgi, vefa duyguları gibi hayvanlarda bulunmayan insansı meziyetlerdir.
Bu meziyetlerin kaynağı ise insana özel beyin ve ruhsal yapılarıdır.
Bu meziyetlerin maddesel bir açıklaması yoktur.
Enzimlerin, hormonların doğrudan sonucu değildir. Maddeye bindirilmiştir fakat madde üzeridir. Madde sadece bir vasıtadır. Bu nedenle maddeye indirgenemez.
İnsanlar bu meziyetleriyle etrafı tetkik eder, araştırır, bir şeyler öğrenir, muhakeme yapar, öğrendiklerini kullanarak icatlarda bulunur, sanat eserleri meydana getirir.
Hiç bir hayvan en küçük ve basit bir alet dahi yapıp geliştirme meziyetine sahip değildir. Hayvanların yaptıkları bir içgüdü ya da şartlı refleksten öteye gitmez.
h)-Hayvanlarda gördüğümüz şaşırtıcı meziyetler (arının bal yapması, örümceğin ağ örmesi, göçmen kuşların yollarını bulabilmesi vb.. gibi.) belirli bir kalıbın içinde kalır.
Bu meziyetlerin bilgisi var edilişlerinde kendilerinde vardır. Öğrenilmez ve öğretilmez. Ne azalır, ne çoğalır. Hayvanlar bu meziyetlerinin bilincinde değildir.
İnsansı meziyetler ise bilinçlidir, artıp eksilebilir, bu nedenle sınırsızdır.
Evrim teorisinin canlılar tek bir hücreden evrimleşti varsayımı akıl ve mantık dışı olduğu kadar bilimsel verilerle de ters düşer.
İnsanlar diğer canlılar gibi yeri ve zamanı geldiğinde mükemmel olarak var edilmişler, aniden ortaya çıkmışlardır.
Bu gerçeği evrimi dışlayan ve iddiamızı doğrulayan kanıtlarla göstermeye çalışacağız.