Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kimseyi umursamayalım,
dans edelim sokağın ortasında. Kırmızı ışık yansın arabalara
ve biz yolun ortasına geçip dans edelim.
Biraz biraz sarhoş olalım, nefeslerimiz birbirine
karışsın. Kaldırımda oturup bir sigara yakalım.
Bırak konuşsunlar, biz aşkımıza bakalım. Bırak
sevinsinler, üzülsünler, biz bize bakalım. Sev
beni, aşık ol bana ve beni asla bırakma.
Herkesin karşı çıktığı aşklar vardır. Herkes karşı çıktığı için derinleşen pekişen…
Ama kim ne derse desin, komşular ,etraf ve dünya ne kadar dedikodusunu yarsa yapsın,
bir fil ve bir güvercin pekâlâ birbirlerine aşık olabilir… Zaten aşk dediğin ardında ne
olduğuna kimsenin akıl sır erdiremediği kadife bir esrar perdesidir.
Aşk hiçbir zaman yolunda gitmez ki zaten. İlla ki bir taraf daha çok sever, bir taraf
ise bırakıp gider. Durumlar hiçbir
zaman eşitlenmez. Genelde kadın
terk edilir, gideni geri döndürmeye çalışır,
ağlar, acı çeker, adamın umurunda olmaz.
Ne zaman kadın gideni unutur, o zaman giden
döner, af diler. Bu sefer kadın istemez. Ama yine
de iki tarafın da aklına kazınır bu olay. Kadın,
“Oh olsun, nasıl da döndü.” diye sevinir bazen,
adam ise “Keşke gitmeseydim.” diye üzülür.
Bir süre sonra bu unutulur, ama hissedilenler unutulmaz.
Aşk bu ya, illa karışacak bir şeyler. İlla pişman olacak
birileri. İlla birileri hayallerinden olacak, üzülecek.