Buğra1
Kayıtlı Üye
---> Gözde'nin Güncesi
_
Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler,
Mehmet'in
annesi aksam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında
Handan'ın
çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev
arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup,
olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
Ne düsündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız,
ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmet'in annesi evine döner. Aradan
geçen bir iki gün sonra Handan der ki: Mehmet, annen bize yemeğe
geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar:
Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine
bir mektup yazayım.
Oturur ve yazar:
Anneciğim, Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın
da demiyorum.
Fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi
kayıp.
Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir
hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum: Handan'la yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da
demiyorum.
Fakat konu şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş
çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
Sevgiler annen.
Şu cümlenden aklıma geldi bu yazı xDAnneden bir şey saklamamak gibisi yok
_
Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler,
Mehmet'in
annesi aksam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında
Handan'ın
çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev
arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup,
olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
Ne düsündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız,
ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmet'in annesi evine döner. Aradan
geçen bir iki gün sonra Handan der ki: Mehmet, annen bize yemeğe
geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar:
Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine
bir mektup yazayım.
Oturur ve yazar:
Anneciğim, Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın
da demiyorum.
Fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi
kayıp.
Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir
hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum: Handan'la yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da
demiyorum.
Fakat konu şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş
çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
Sevgiler annen.