Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sen birini benim kadar sevdin mi hiç ?
hiç bağlandın mı o bağın kopacağını bile d...üşünmeden...
canını acıttı mı
kalbini kırdı mı en güvendiğin insan ?
seni unutmaya zorladı mı herkes
ve bilebildiler mi unutmanın ne kadar imkansız olduğunu ?
bunları bile bile nasıl olur da unut dersin bana ?
nasıl unutabilirim ki senin gözlerindeki o ışığı ?
o ışığın hayali en karanlık gecelerimde bile aydınlatırken beni hala...
nasıl unutup bakmam ardıma ?
nasıl diner acım
seni atamazken içimden ?
ben hala dönersin diye bir umut beklerken
unut diyorsun bana... nasıl unutulur ?
ellerin ellerimde
saçların saçlarımı okşarken
dünyanın en mutlu insanı olduğumu bildiğim zamanları;
yüzümü güldürüp kalbimi çarptıranın
yüreğimin içini dolduranın sen olduğun zamanları;
hiç gitmeyeceğine dair söz verdiğin
tutacağına emin olduğum zamanları
unut diyorsun... nasıl unutulur ?
unutmak imkansız bunu sen de biliyorsun
ama belki... gün gelir ağlamam artık ardından
bir süre sonra taşa benzer yemyeşil ağaç gibi olan kalbim
bir zamanlar nice çiçekler açmış
ama sonunda kurumuş ağaçlara.
özlesem de seni bir şey diyemem
susarım sadece.
susarım çünkü söylediğim her kelime öldürür beni
duymam da artık kimsenin sesini
çünkü acıtıp hıçkırtır söylediğin sözlerin her biri.
sen başkasını seversin sevdiğim
belki o da sever seni.
mutlu olursun diye görmez de artık bu gözlerim
izlemekten çekinir mutluluğunu.
sonunda ne gülerim
ne işitirim
ne de anlatırım sana olan sevgimi
hissiz
kalpsiz
sevgisiz biri olur çıkarım karşına.
işte o zaman alırım intikamını bana olan duygusuzluğunun
seni sana olan sevgimden esirgeyerek alırım.
hala içim senle dolup taşar tabii
unutamam ki...
ne kadar terk etsem de benliğimi her hücremde sen varsın.
ama görmezsin bir daha gözyaşlarımı
gülümsemem yüzüne bir daha.
unutmak imkansız ama alışabilirim sanırım!...
Loş Bir Odada Yalnızlıkla Sevisir Hayallerim
Ellerim havada Dudaklarım Yaradana Yalvarır durumda
Bedenım yalnızlıgımla o kadar samımıkı kol kola
Gözlerimde Bir Islaklık Hissediyorum Cektigim Acıdan Galiba
Oyle Bı acıkı Bedene Deıl Ruha Zarar Weriyor
Duygularımı Incıtıp Yasama sevıncımı Elımden Alıyor
Ne Kadar Dayınırım Bılmem Ama Gucum kalmadı
Her Gun aynı ıskence her gun aynı acı
Bir Bela Dolandıkı Basıma Sebebtır bu acılara
Bir Sevgidirki bendeki Yar İcin Can Feda
Onun Icın Hazırdır Bu Gonul Kan akıtmaya
Yuzundekı Kucuk Bir uzgunlugu yeter Dunyayı Yakmaya
Ama bunlar senın ıcın etmez ki fayda
Kendımı Senın ıcın atese atsam Beklersin Beni Elinde korlarla
Deger bilmeyen ve cok deger werilen bir sevilensin
Ben ise Sevip sevilmemeye mahkum bir zavallı
Ne zmn unuturum bilmem ama seni unutmadanda ÖLMEM !!!
Gün yine yokluğunu giydi üzerine… Her zaman olduğu gibi bugünde sensizim. Sensizliğin o soğuk duvarı ile karşı karşıyayım.
Sonbahar mevsiminde olalım veya yaz mevsiminde olalım benim için sen yoksan ben halen soğuk Günleri yaşıyorum yanımda olsaydın eğer mevsim yaz olmuş ya da kış olmuş fark etmezdi benim için içimi ısıtan sen olduktan sonra isterse bedenim soğuktan tir tir titresin umurumda değil.
Ellerim ve yüreğim üşüyor…
Şimdi yokluğunu soluyorum aldığım her nefeste. Isıtamıyorum yüreğimi sen yokken yanımda sen yanımdaymışsın gibi yapamıyorum. Her Gün bir önceki Günden farksız her şey anlamını yitirmiş ben kendi içimde kaybolmuşken bu kadar ya sen neredesin?
Ne yüzünü ne ellerini ne de yüreğini hissedebiliyorum bu soğuk sonbahar mevsiminde. Oysa seninle tanıştığımda etraf karlarla kaplıydı o gün yüreğimi ısıtmıştın.
Seni seviyorum derken. Soğuk olan ellerim ellerinde kaybolmuştu. Oysa şimdi şimdi yokluğun hâkim bende seni yüreğimin en güzel yerinde yaşamak isterken senli düşleri yaşamak niye? Her yeni Günde sana uyanmak varlığını solumak istiyorum.
Varlığınla bu acıları yüreğime ektin şimdi yoksun. Neredesin? Çok mu uzaktasın? Yüreğim halen sendeyse bu kısa mesafelerde uzak olmak niye?
Yüreğime ektiğin sevgin artık durmadan kan kaybediyor ilacı olsa merhemi olsa doktor çare bulsa gideceğim yüreğimde ki kanayan yaramı iyileştirmeye ama yok yok işte. Yüreğim senin sevginle mutlu olmayı isterken bıraktığın acılarla birlikte kan kaybediyor. Canım çok acıyor.
Verdiğin ya da bana veremediğin sevginle kapanmayan bir yara açtın sevgi dolu olan yüreğime. İnan bedenimi bir kör bıçakla kesseler bu kadar acı çekmezdim. Paramparça etseler bedenimi canım inan bu kadar çok yanmazdı.
Yavaş yavaş ölüyorum sanki hiçbir şeyden tat alamıyorum hiçbir şey zevk vermiyor bana. Sevgi denilen o güzel duyguya lanet ediyorum bazen. Sevmeye sevgilinin yanında olmaya lanet ediyorum işte. O kadar soğudum ki; bir buz dağı oluştu yüreğimde.
Yüreğimde hissettiğim duygular birer birer sönüyor sevgi mutluluk huzur… Bana kalan duygular ise hüzün gözyaşı acı…
Oysa ne umutlarla sevgi dolu kalbimle çıkmıştım senin karşına. Seni çok sevmeye söz vermiştim kendime. Seninle olmak seninle gülmek omzunda ağlamak...
Seninle paylaşmak istedim bu hayatı… Ben sen dedikçe yok saydın beni sen benim küçük ama içinde kocaman sevgi barındıran kalbimi görmedin. Nasıl yanmasın yüreğim nasıl dolmasın gözlerim.
Ağlamak her şeyi düzeltmiyor. Sadece kendimi üzüyorum kendi yüreğimi eritiyorum günden güne.
Gece yine bana seni hatırlatan “sensizliği” giydi üzerine.
Yine her gece olduğu gibi seni anlatıyorum yıldızlara sensizliği soluyorum her nefes alışımda. Sana olan bu derin sevgimi özlemimi anlatıyorum gecenin hüzün kokan sessizliğinde.
Sen bana bu kadar uzakken çareyi gecenin karanlığında yıldızlarda arıyorum çaresizliğimi.
Gecenin karanlığında resmini çiziyorum soğuk taştan duvarlara gerçekleşir ümidiyle. Yanıma gelip ellerimi tutarsın diye sensizlikte buz tutan yüreğimi gülüşünle ısıtırsın ümidiyle…
Umutlarımı iyice yitirdim son günlerde… Döneceğine dair umutlarım bitmek üzere sana olan özlemimi anlatıyorum beyaz kâğıtlara oysa sana anlatmak isterdim içimde sana karşı atan Sıcak yüreğimin özlemle solan çiçeklerini.
Ya “Kal” de ya da “Git.” Artık sonu olmayan bu çıkmaz sokaklardan kurtar beni. Varlığında yokluğunu yaşamak ne kadar can yakıcı biliyor musun?
Bu mahkemede en ağır cezayı ben alacağım cezam ise seni yüreğimde saklamak olacak. Seni seveceğim her an. Gülüşüne ellerine hasret seni yaşayacağım ama sensiz…
Her geçen saniye kanayan bu yaramı daha da büyütecek kanayan yaralarıma inat ben seni seveceğim… Gitsen bile sevgili. Sen benden gitmedin halen yüreğimde yaşamaktasın anlatılmaz bir sevgi ile…
Ödediğim bedel sensizlik yalnızlık aşksızlık. ve dedim ya bugün dilimde bir şarkı var adı oldu yalnızlık...
Gece renkli saçını ay yanığı tenini ve sol koluna doğmuş beni unutmamalıyım. Sen ise Farabi`yi içmediğim sigaranı ve ünlü yunan filozofunu unutmalısın...
...
Kahretsin gecemde bir gariplik var arkadaş oturduğum yerden yıldızları dünkü gibi göremiyorum. Ölüm bir şahdamarı gibi vururken yalnızlığımda içimde bir buruklukla üşüyorum. Karanlık içimde öldürmeye çalıştığım insana hayat verirken ellerimle tenimle titriyorum. Hani insan çok kötü bir haber aldığında boğazı düğümlenir ağlayamaz konuşamaz ya o halde bir bedenle geceliyorum içimi dökemiyorum kalemim boğazım gibi düğüm-düğüm kahretsin yazamıyorum.
Yaşamımda bir gariplik var arkadaş iyi insanları hep üzüyorum bir telefon ahizesinden çok acı sözler ediyor kalpler kırıyorum. Kulaklarımda kahretsin küpe olurken gözlerimde bir başka titreklik; kirpiklerimde yanağımda o nadir duyduğum ıslaklığın bıraktığı tuhaf sıcaklık var bu gece müjganla ağlaşıyorum nedense bu garip şehre yağıyorum. Farabi yanımda olsa “Ağlama evlat ! ” derdi ama ağlamasam üşüyorum.
Ben ayrılıktan
Sen benden dolayı bazıları da her ikisinden pişman. Bir dipnot kısalığındaki arkadaşlığımızda nedendir bilmiyorum ama seninle hep kavga etmek seni kızdırmak istiyordum. Belki seni daha iyi tanımak belki gülen yüzünde değişiklik yapmak için nedendir gerçekten bilmiyorum. Ama bildiğim şu ki; sana gülmekte yakışıyor sinirlenmekte...
Sen dünyadan
Dünya senden bazıları da her ikisinden çok çekiyor. Haykıramadığın duygular dağıtamadığın şarap olmayı bekler şıra misali sıkıntılar ve içindeki müebbet hisler(sırlar) ellerimde titreyen sigarama keder olarak yansısa da iraden birinin yanında ağlamana müsaade etmeyecektir. Gülmelerin susmamacasına yaptığın sohbetlerin altında hüzünlü gizli sırlı dünyan Kristof Kolomb`unu bulmalıdır. Hiç ayak basılmamış bilmediğim garip bir şehir gibisin. Yıllardır yaşadığım ve tanıyamadığım İstanbul gibi garip. Ama şunu bilmelisin ki sana bu sırlı duruş ta yakışıyor garip olmakta...
Kendinde taviz vermemede ısrar etmen hayatın kaderin alnına bıraktığı manevi çiziklere karşı gösterdiğin Ferhat azmi ve sabrı bendeki sende unutulmayacaklardandır. Tabi bunun yanında gece renkli saçını ay yanığı tenini ve sol kolunda doğmuş beni de unutmamalıyım. Sen ise Farabi`yi içmediğim sigaranı ve ünlü yunan filozofunu unutmalısın.
Sen hayattan
Hayat senden ben ise her ikisinden çok şey başarmasını bekliyorum. Ve bir de seninleyken karşılıklı susabilmeyi başarmak. Ellerini bilmiyorum ama yüreğinin sıcaklığıyla çok şeyler başaracağını zannediyorum. Zannettiğim bir şey daha var ki çok konuşmanın sana yakıştığı gibi susmanın da yakışacağıdır.
...
Kendini beğenmiş bir insana aldırmadan yaşaman bedenine yakışan kendinde ısrar etmen arzusundayım.
Unutmadan şunu da yazmalıyım. Sana şu dünyada bir çok şey yakışsa da yalnızlık sende hiç hoş durmasa gerek.
Kokun hala içimde her rüzgar esişinde daha da bir doluyorsun içime. Sensiz kaldım işte sensizlik sarıyor beni her nefeste. Sensizlik bu alışmam gereken ve alışacağım alışmak zorunda olduğum. Hayalimde senle yaşanacak çok güzel günler var diyordum artık onlarda yok. Biz çok zamansız ayrı düştük bir birimizden bu kadar çok severken bu kadar yakınken mutluluğa bitti işte. Bitmemesi gereken bir aşktı bizimkisi. Öğrendim bazen sevmek hiçbir şeye yetmiyormuş derlerdi bana çok saçma gelirdi bu cümle şimdi ben bunları yaşıyorum senden uzakta senle.
Bilirim gün gelir yaşanır seninle
Bu kadar severken biz yenilmeyiz
Hiç kimseye hiçbir seye
Olmuyor bir tanem olmuyor
Ben seninle yaşıyorum bu aşkı ama sensiz. Nasıl tek kişilik yaşanır deme bu aşk ben yaşıyorum. Hiç kimseye anlatamadım bunu sensiz olmadığını sensiz yapamadığımı kimseler dinlemedi canımdan saydıklarım bile görmüyorlar şimdi benim halimi. Olmuyor senden uzakta sensiz yapamıyorum artık bitsin istiyorum boğulmalarım çığlıklarım ama bitmeyecek.
Yüreğinden uzaklarda çaresiz
Sen canımın parçası alnımın yazısı
Yoksun nasıl yaşarım ben sensiz
Yüreğinden uzaklardayım ama yüreğimdensin sen benim canımdan bir parca içimde yaşayan diğer yanımsın. Sen yoksun söyle ben ne yapayım. Bizim şarkımızın altına bunları yazmayacaktım ben ama bunlar düştü bizim aşkımıza. Ben şimdi istemediğim bir hayatın kucağına adım adım gidiyorum bilmiyorum şimdi sen hangi yüreğe dokunuyorsun hangi elleri tutuyorsun hangi göz gözlerine değiyor bil ki yüreğinden uzaktayım ama yüreğimdesin ve senin yerin yüreğim…
Sevgi...
Sevgi nedir ??? Sevmek inanmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Sevdiğini kendisi gibi kendisinden de çok duyumsamaktır.
Sevmek sevdiği olmaktır.
Sevmekte ikilikler kalkar bir olmalara gidilir. İki ten iki kalp iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur tek bir yürek olunur.
Sevmek paylaşmaktır. Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun.
Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide. Yaşandıkça yaşatılır sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir gereği olarak saklanır bu aşklar. Vazgeçiş yoktur vazgeçmiş gibi görünmek vardır o yüzden.
Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için değil sevgili için istediğindir. Ondan O'nun adına istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlüğünü istersin kabul edilmesini istersin. İstersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artık. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kılmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler.
Sevmek sevgiliyi istememeyi öğrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
Sevmek; sevmek istemektir.
Sevmek beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o. Öyle ki tüm gerçekler tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlaşılmayı beklersin ne onu anlamayı. Ne onun gelmesini beklersin ne onun Leyla Mecnun olmasını. Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında.
Sevmek gücenmemektir.
Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi öğrenmek demektir.
Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna onun tokadına alınmamaktır sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
Sevmek ölmektir.
Sevmek ölmesini bilmektir.
Sevgili için yaşamaktır. Onun eli kolu gözü kalbi olmaktır. Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek vermektir. Sevmek sevdiği için almasını bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek!
Sevmek tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar var olmaktır o sevgiden.
Sevmek sevgilinin gel deyişine hayır demektir. Sevgilinin aşkıyla boğuşurken yüzerken o aşk denizinde sevgilinin uzanan eline hayır demektir.
Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek. Ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir.
Sevmek sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır. Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Sevmek sevdiğinin canı olmaktır. Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır. Sevmek yangın olmaktır. Yanmaktır kor olmaktır. Dağ olmaktır evren olmaktır. Her şey olmaktır hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere.
Sevmek yürümektir gönüllerde.
Sevmek güvenmektir.
Sevmek onaylanmaktır.
Sevmek sevgiliye bir nefes gibi bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye. Yakınlılıktır doğallıktır özdenliktir sevmek.
Yalansızlık içtenlilik ölümsüzlülüktür sevmek. İlk insanın Havva'nın Âdem’in saflığını ve temizliğini çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek.
Gözyaşı olmaktır yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek. Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
Sevmek üşümektir. Sevgilinin yokluğuna üşümektir.
Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek. Ki sevgilinin olduğu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadığı Cennete de gitmemektir sevmek.
Sevmek sevgiliyi cennet etmektir.
Sevmek bir olmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Ve sevmek inanmaktır.
Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Sevmek sevmesini hak etmektir.
Sevmek sevgilinin baktığı yerde sustuğu yerde olmaktır.
Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır.
Sevmek saz benizli sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi.
Sevmek sevmesini bilmektir.
Sevmek ölmesini bilmektir.
Sevmek SEVMEK olmaktır.
AŞK olmaktır.
Aşk bir kere sevmektir.
Sevmek aşkın kendisi olmaktır.
Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz...
Günün bir yerinde çığlıkla uyandım.
Çığlıkla Uyandım Bozmayın rüyalarımı ne olur
Beni rahat bırakın.
Güller sizi severken
Ellerime batmayın ne olur.
Gecenin sessizliğinde hayallerime dalmışım
Bir karanlık bir ışık
Düşüncelerimde biraz karışık..
Ne olur beni rahat bırakın.
Ey gecenin yıldızları.
Sizde mi ihanet ediyorsunuz.
Yıldızlar bir oradan bir buradan kayıyorsunuz
Beni şaşırtmayın ne olur.
Şen akşamların bülbülü neredesin
Dikenli güle sendemi kandın.
Yoksa uğruna ötmeyide mi unuttun.
Ne olur beni yalnız bırakın.
Çığlık çığlıga yaşamaktan bıktım.
. . . Kal'malardan ziyade git'meleri tercih ederler çoğu zaman
adına hain koyduğumuz gecelerin eteklerine çıkan hüzün dolu
küf kokulu ayrılıklar. .
Ne tuhaf bir git neler götürür hayatından . . .
Seni beni bizi kalbimih a y a t ı m ı .
.
. Ve bir "gitmek " tüm hayatıma sebep oldu
sus'mak için .
- Hayat insana o kadar sey yapdirir ki . .
' Sus '- Lari cumle sonlari kondurmakdan baska elinden birsey gelmez . .
Sus kalemim . . Sus kalbim . .
Sus'adigim ask'dan geceli cok oldu kalemim.. . .
.. Ardımda kalan susku'nun noktalama işaretlerinden alıntı hayatıyla. .
Sus konduruyor dilime üç ünlem işaretiyle !!!
Alıntı yapıp parantez açıyorum hayatımın en zindan gecesine ( ölüyorum).
Soru işaretleri karıştırıyor aklı. ? Ne neden nasıl. .
Hayatımın üç noktası oluyorsun ey LEYL uzadıkça bitmeyen. . .
Ki bu gece nokta koyuyorum sonuna .
Ve ben ölüyorum hasretinle
Kendime uydurdugum bir masalin sonundayim .
Ucurumun kenari Uzaklarda . . Senssizliklerde . . Karmakarisiklarda . .
Anla iste yar ben sensiz sende ben'siz . .
Sabir oturuyor sol yanimiza /
Sabrim azaliyor . .
gitgide
katre katre
s e n dusuyor yanaklarima . .
. . . Ve ben sensiz daha kac gece/ler gecirecegim d u s u n e m i y o r u m .
Aklim karisiyor . . Karisdiriyorum masalin sonunu .
Bitmiyoruz Bitiremiyoruz Yada bitiyormuyuz ?
YAVAS YAVAS anlamis degilim . . . .
Sen yokdun . .
Usulca gelip gitmelerimden arda kalanlar huznun parcalarindan baska birsey degildi sen dokundun kanima bazi geceler yokdun ! . .
Seni yazdim kagitlara sayfa sayfa adini karaladim cizdim . . Goremedin ben bunlara yandim yinede yokdun . .
Seni istedim gecelerce adini haykirdim duy(a)madin . . !
G e l ! Dedim cikar beni bu sonu ucurum olan yollardan gelip elini veremedin .
Yokdun iste . .
Umutsuzluklara umut eklemek icin her gece seni diledim . .
Y O K D U N . .
Ben'se ozlemle her gece sen'i kurtardim .
Bir avuc ici kadar mutluluk yeterdi anladim . . O sesin . . . O konusman . . .
Butun yokluklara bedeldi / Ben sen'lerin yoksuluydum .
Ben askimin fakiriydim . Ozlemle zenginlesen yuregim askinla daha da yoksullasiyormus . . Hasret'e inat buyuyen sevgimiz Zenginlesiyormus gordum .
Ama yokdun . .
Hala yoksun .
Sabretmek beklemek hep biz'e kaliyormus ogrettiler geceler . .
Dunya . .
Sensizliklerle ibaret bir mahser yerimi ? . . Kavusmak bize gelemicekmi ?
Vuslat yuzumuze gulup vasl zamani goremicekmi gozlerim ?
A m a y o k s u n . . .
Ellerim bir dua'ya asili kalip duruyor . . '' Gel ! "
Bitsin bu hasret . . " Gel ! "
Gel'meler git'leri getiriyor ardi ardina . . Ben benden gidiyorum yar .
Ben'ligimi esir ediyorum sen'siz gecelere .
. Gozlerim hapislik yatiyor sensiz bakdigim her bir yere . .
N'olursun artik gel . .
Birkerede bize gulse hayat Bir kere de biz yasayabilsek doya doya /
G e l . .
Y o k s u n !
. . . Kiyametlerim kopuyor icimde sessiz sessiz hasret'e bagisladigim sevgimi ellere yar ediyorum .
Sen dogmuyorsun artik gunes doguslarinda .
Golgelerim siyah'n en zift karasinda . . Y o k s u n . .
Ben diyar diyar karaliyorum bu kentin adini .
Sen'i benden uzak eyleyen bu sehr-i siliyorum haritamdan .
Yakinlasdirmiyor mesafeleri . . Gunden gune uzaklasan ellerimiz . .
Y O K S U N ;
Yoksun iste . .
Yok'luklarla bogusuyorum ardin sira .
Ben bu degilim .
Var olmakla yok olmak arasinda gel-git'melerim.
Hani nerdesin ?
Var oluslarinla yok oluslarinin arasindamisin ?
Yoksa yoksa . .
Hissettigim kalbimdeki kalbinin sesi mi ?
Evet . . Bendesin !
Benimlesin . .
Iste bu yuzden bitmemekle kararli kararimiz .
Bitmiyoruz !
en okunaklı yeriydin alın yazımın
gizleyemedim
geceleri kılık değiştirdim
ellerini soyunup gözlerini giyindim../
K.Tazeoglu .
Ben seni gitmeye hazırlıyorum aslında farkında değilsin. Kendi kanatlarınla uçabileceğin güne hazırlıyorum.
İçim acımıyor mu zannediyorsun? Çok acıyor hem de çok! Düşününce kavruluyor bedenimin her köşesi ama gerçek sevgi onun bir yerler de mutlu olduğunu bildiğinde de mutlu olabilmektir.
Bir gün belki bir sabah yine henüz koynumdan çıktığın bir saatte öperek uğurlayacağım seni. Dudaklarımda gülümseme olacak. Ellerim yanaklarını okşayacak. Üstünü giyinmeni izleyeceğim. Sen gözlerimdeki o büyük acıyı görmeyeceksin. Hiçbir şey olmamış gibi sarılarak yolcu edeceğim.
O gün geldiğinde seni bir daha kollarıma almayacağımı dudaklarından öpemeyeceğimi sevişemeyeceğimi bilerek gitmene izin vereceğim.
Ben aslında seni gitmeye hazırlıyorum. Aldığın yaraların iyileşmesini bekliyorum. Ne zaman kanaması duracak diye kalbinin uzaktan bakıyorum. Gün geldiğinde ve sen artık ayaklarının üzerinde durabildiğinde çekileceğim yolundan.
Ne zaman gitmem gerektiğini biliyorum ben merak etme. Sonsuza kadar demir atmak niyetinde değilim hayatına. Özgürlüğüne yalnızlığına göz koymadım koymayacağım.
Ne kadar korktuğunu görüyorum. Ne kadar kaçmak istediğini de biliyorum. Aşk senin için kaybedilmiş ve hep kaybedilecek bir savaş. Yeniden cenk etmeye de gücün yok bunu da biliyorum.
O yüzden üstüne düşler kurmuyorum. O yüzden bütün dürüstlüğümle duruyorum karşında. O yüzden seni sevdiğimi bir türlü söylemiyor dudaklarım. O yüzden kendime bile itiraf etmiyorum aslında kolunda uykuya dalmak için neler verebileceğimi.
Senin yanımda olmadığın günlerde bu ev ne kadar boş bilemezsin. Kendimi bir yerlerde avutmaya çalışıyorum. Bilirsin sevmem içmeyi ama bazen bir kadeh şarap bazen bir duble rakıya bile tav oluyorum; sırf seni unuttursun diye. Hatta hiç olmayacak insanlarla günü geçiriyorum sırf elim telefona gidip de seni aramayayım diye.
Biz seninle o gece yarısı karşılaştığımızda aklıma koymuştum bu sevdayı ama senin geçit vermez dağlarla çevrili olduğunu bilmiyordum. O zaman kanım ısınmıştı aslında ve o zaman kalbimin o güçlü sesini duymazlıktan gelmiştim. Pişman mıyım? Asla!
Ben seni gitmeye hazırlıyorum aslında. Ne zaman olacağını kim bilir? Belki karlı bir Ocak ayında belki yakıcı bir Ağustos sıcağında belki de hiç… Kim bilir?
Evet özledim seni . Zor bu sözü kullanmak. 1 yıl geçti aradan tüm saygısızlığıyla. mutlu görünmek istedim hepsi bu. tabiki yatağıma girdiğimde ve ince çarşafı üzerime çektigimde gözyaşlarımla ıslatıyorum yastığımı. kimin için mi ? tabiki Senin gibi bir insan için.
Buna inanmamana şaşmıyorum. Senin gibi biri için ağlanmaz çünkü.
kendini de biliyorsun.
Rüyamda gördüm seni özlemim arttı işte ne soruyosunki . Karanlık ucube boş bir çıkmaz sokaktaydık. gerçekten ucube biryerdi ama. tam sana uygundu.
Bana değil ama ne yazıkki rüyada ikimiz vardık ve ikimizde oraya laik gibiydik.
Ses yoktu sokakta. ışıkta. her taraf simsiyah.
'korkuyorum' dedim. rüyada olsa kendi kendime küfür ettim. Güçlü durmam gerekti karşında..
'korkmalısın gidiyorum ' dedin.
ağlamaya başladım. tanrı aşkıına ben ne yaptığımı sanıyordum.
Gerçekten bir ucubeydim.
beynimin bir tarafı rüya olduğuna kesinlikle emindi.
Çünkü Benliğini kaybetmiş Ben Asla ağlamazdım senin gözlerinin içine bakarak.
Beynimin diğer tarafı da belki de gerçektir diyodu.
'Gitme' dedim.
O da ne yoktun.
Rüyadan uyandım. kendime kızdım. Niye Gitmenden etkilendimki ben..
Alışık değilmiyim 'elvedalı Gitmelerine Ve bide hoşçakallı '
Evet Evet gerçekten Özledim. Ama sen beni senden nefret ediyorum san.
Evet seni özledim.
Evet seni seviyorum.
AMA BEN GURURUMA AŞIĞIM ..
Yine sensiz geçen bir gecenin buz gibi sabahındayım.. Yine hiç uyumadım.. Ve yine seni sensiz yaşıyorum… Olanları düşünüyorum ve nerde hata yaptım diyorum.. Aslında olanların veya hataların hiçbir anlamı önemi yok benim için.. Tek istediğim içimde sensizliğinle oluşan acının dinmesi.. Affet beni… Şimdi anlıyorum nasıl boğduğumu seni; nasıl zor durumda bıraktığımı... Benden neden nefret ettiğini şimdi anlıyorum…..
Çok geç artık değil mi? Kaybettim artık seni. Olmadı; başaramadım koruyamadım bizi. Çok özlüyorum seni.. Gözlerini ellerini sesini çok özlüyorum. Arkasını dönüp gitmesi gerektiğinde insan nasıl gidilir bilmiyorum ben hala…. Görmeden gözlerini nasıl yaşanır bilmiyorum.. Seni hala o kadar çok seviyorum ki.. Hala gözlerini içimde yaşatıyorum.. Ne seni ne de seninle geçirdiğim o anları unutabildim.. Daha ne kadar sürecek bu gözyaşlarım.. Daha ne kadar sürek bu acım..
Sana yalvarıyorum.. Ne olur bir mucize daha yap ger artık!!!! Gel ki anlatabileyim sana sevgimi.. Gel ki dinsin bu acım...
Bugün de yanında olmak bugün de seninle olmak bugün de senin olmak istiyorum..
Seni Seviyorum Ve Daima Seveceğim...
- Gönlümü teslim aldı hüzün.. İçimde senden kalan cam kırıkları..
Aynada sensiz yüzüm.. Sensiz... Hiçkimse dindiremedi bu hıçkırıkları...
Zaman geçtikçe sana benzemeye başladım. Üstelik en sevmediğim huyların kalmış üstümde şimdi onları bile özlüyorum. İçimde bir küçük sen yaşıyor. Hasretten mi bilemiyorum?
Üzüm üzüme baka baka kararır derler ya gerçekten doğru bu yaşayıp görüyorum. Sen gittin geriye izlerin kaldı. Cümlelerim bile sana benzemeye başladı. Korkuyorum zaman bensiz bir sen yapacak sonunda bedenimi değişeceğim senleşeceğim ve bir sabah aynada gördüğüm kendi gözlerim olmayacak.
Hatırlar mısın arkadaşlarımızla otururken komik olduğuna inandığın espriler yapardın. Herkes ayıp olmasın diye gülerdi. Geçen akşam benzer bir konuda sohbet ederken fark ettim ki aynısını yapıyorum. Etrafımdakilerin bakışlarından anladım yersizdi.
Senin çok sevdiğin şu lokantaya gittim. Oranın yemeklerini beğenmediğim için kızardın. Sana göre ne güzel yapıyorlardı. Dekorasyonundan servisinden mutlu olmazdım. Aslına bakarsan biraz ucuz bulurdum. Pahalı olan her şeyin iyi olmadığını anlatırdın. O zaman saçma gelirdi ama susup dinlerdim. Yine de yemek gelmeden önce çatalımı peçeteyle siler ve suyu masaya konulan bardak yerine şişeden içerdim. Dün önünden geçtim. Ayaklarıma laf dinletemedim içeri daldılar. Oturdum belki gelirsin diye düşündüm. Elbette gelmedin ama içimde bir umut vardı. İşin kötü tarafı o kadar zaman nasıl yiyebildiğini düşündüğüm o fasulye yemeği öyle lezzetli geldi ki! Acaba içine salça yerine anılarımızı mı koymuşlardı?
Yine kış geldi yağmur yağıyor. Evde henüz kalorifer yakmaya başlamadık ama hafif bir serinlik var. Sabah uyandım banyoya gittim içim ürperdi. Yanımda olsan bağırırdın ayaklarına çorap giysene diye. Sesini duydum sanki yatak odasına gittim. Çekmeceden en kalın çorabımı alıp giydim. Gülümsedim kendi kendime. Nasıl kızdırırdım seni üstümde incecik bir tişörtle sokakta dolaştığımda? Montunu çıkartır zorla omuzlarıma koyardın. Hasta olmaya ne kadar meraklı olduğumu söylenirdin sessizce!
Bir kitabın kalmış yatak odasında baktım daha yarısındasın. Ayraç duruyor 98. sayfada ve aşkımız gibi tozlanıyor üstü. İçim acıdı birden. Seni ne çok özlediğimi düşündüm. Aldım elime okumaya başladım. Okuduğum her satırda senin ne düşündüğünü hayal etmeye çalıştım. Garip! Sen asla bir yerde kitap unutmazdın oysa neden burada bıraktın? Psikolojide bir yerde kendine ait bir eşya unutmak bilinçaltında oraya tekrar gitme istediğini gösterirmiş. Acaba dönmek istiyor musun?
Ben zaman geçtikçe senleşiyorum. Ne yapsam ne söylesem sana benziyorum istemeden. Ne garip değil mi? Kızdığım üzüldüğüm neyin varsa hepsi yapışmış üstüme koparamıyorum. Beni kaybetmek önemli değil de tek üzüntüm gün olur geri dönersen ve eskiden sevdiğin o kadını bulamazsan yerinde ben de bıraktığın kendine aşık olabilir misin yeniden?