Geceler / Anlar / Sorgular / Izdıraplar.. "O" nsuz!

450742a98834b844d9b0e12na1.jpg





Gözlerim gözlerindeyken adının aşk olduğunu anladım.
Hergün seni görmek isteyişlerimin
Bana verdiği o çocukça sevinci hiç unutmadım.
Kalbimde mevsim sonbahardı
Ne zamanki seni buldum o zamandan beri ilkbaharım.
Nasılda sevinirdim ellerini tutunca
Adını bilmediğim,çözemediğim duygulara kapılırdım.
Sihirli bakışlarınla bana baktığında,
İçime dağılan aşkın o ılık rüzgarını anlatırdım.
Sana perim derdim seni çıkarsızca severdim.
Masum yüzüne doyamazdım,seni seyretmeye bile kıyamazdım.
Dokunsam saçlarına küçük bir kız çocuğu gibi naz yapardın,
Sonra bana sımsıkı sarılırdın...
Şimdi bir yerlerden şarkımızı duysam
Hala çocuklar gibi ağlıyorum.
Artık başka şehirlerde,başka alemlerde olsanda
Kalplerimiz bir biliyorum...
 
31513474443661e55effe92pn6.jpg

Nereye gitsem sen varsın. geçtiğim sokaklar seni fısıldıyor kulağıma.
Sensizlik ruhumu acıtıyor. Öyle yüzüme bakma!!
Can çekişen bedenim değil, KALBİM.
Beynim ise bozuk bir plak misali seni tekrarlamaktan bıkmıyor.
Ne gariptir ki bana seninle sensizliği yaşatan bu hayat,
şimdi sensizliğimde seni bıraktırmıyor.
Ama artık istemiyorum. Canlı_cansız tüm bedenlerden nefret ediyorum.
Sıkılıyorum artık, bunalıyorum!!
Haykırışlarım sana değil sevgilim, sensizliğime.. Bu yalnızlık beni alıkoyuyor.
İhtiyacım var sana, sevgine, sıcacık yüreğine ..
 
ycm56659yo2.jpg

Hayallerimizden, mutluluklarımızdan, üzüntü,
keder ve umutlarımızdan bir dilim şarkıdır; Hayat !
An gelir gülücüklerimizde, bazende gözlerimizde bir damla yaştır o şarkı.
Yaramız vardır yüreğmizde. Ağlamak çare olmaz o acıya.
Bağırmak, haykırmak, çığlık atmak isteriz çoğu zaman nefesimizin yettiğince.
Sonrada çekilip en kuytuya hesaplaşmak kendimizle ..
"Niye ben" deriz. Dünyanın en mutsuz, en dertli insanı ilan ederiz kendimizi.
Herkez çevremizde pervane olsun, sevsin bizi isteriz. Evet, çok şey isteriz.
Galiba birazda benciliz
msn_wink.gif

Ne dersiniz ¿
 
mutlusuzsolitude21kp7.jpg


Hapsolmuş içimde çığlıklar..
Bağırsam duyarlarmı
anlar mı beni kimse
Derdime ortak olan yürekli çıkar mı..

ufff ..

boşwer diyorum bazen kendime; saçmalama ..
Kim varki yanında kim..
Zaten olsalar burada olurlardı değil mi

Olmayan varlıklar, işte size diyorum!! görünmezliğin
arkasına saklanıp korkak taklidi yapmaktan vazgeçin..

Ne yani .. ben ne diyorum. Kimse yokki.. kiminle konuşuyorum..
Ama birileri duyuyo beni eminim.

Kaçmayın artık n'olur.. burdayım işte BURDAYIM.
Aslında hiç gitmedim ki..
Uzaklaşan sizdiniz
Ewet siz !!

Lütfen diyorum, DAHA FAZLA GİTMEYİN
 
brkbniht2ye3.jpg


Yine akşam oldu yine sustu herkez


Şehrin karanlık, sessiz gecelerinde; belki bir ses, bir fısıltı duyarım diye bekliyorum
Ama kendi karanlığımda gittikçe kayboluyorum...


Burası çok kalabalık, burası çok sessiz

İnsanların sahte kahkahaları sağır etti beni

Artık herşeyden kaçıyorum
Canlı_cansız tüm bedenlerden nefret ediyorum

Ben ağlamak istemiyorum. Gözyaşlarımın isyanı bunlar..
 
5ea01wl5lz9.jpg

Fısıltımda ki o sessiz çığlıklar, haykırışlar..
kimse duymaz bilemez ama içimde bir yerlerde hep bir isyan..
Neden anlamaz beni kimse.. Birini tanımak için onu yaşamak gerekir..
Yaşayın tanıyın beni derim; kaçarlar.. Gidin derim; üzerime gelirler..
Severler beni çok severler ya o yüzden ihanet ederler..
Değer verirler, işte bu yüzden de uzaktadırlar..
off.. kaç gün oldu evden çıkmayalı.. perdelerim kapalı..
Dışarıda daha fazla insana benzeyen tuaf yaratıklar görmek istemiyorum..
İşte bu yüzden balkona bile çıkmıyorum.. Onlarla aynı havayı solumak zararlı bana.
Sesizlik yine çöktü üstüme.. Karanlık yine en derinimden vurmaya başladı..
nefeslerim anlamsız.. Ben dayanamıyorum, kalbim sen bari dayan.
Biri var biliyorum. Biliyorum, anlıyorum ama, Susuyorum, anlatamıyorum.
Aslında korkuyorum..
Ya ben Artık.. oofff... BİLMİYORUM
 
kopyasyalnzmmoq2.jpg


Sana..



Kördüğüm günlerin, zifiri kara gecelerin içinden sesleniyorum sana..


Kırıntı anılarla avunmaya çalışan bir yüreğin biriktirdiği yorgun cümlelerin azat fermanı bu.. Duyar mısın bilmem! Telâffuzu da çetin, telafisi de..

Dinle..

Ağır bir yüke talip olmaktı seni sevmek. Koca dünya içinde soğuk,boğuk,daracık bir hücreye razı olmak.Koparıp atmak tüm iplerini hayatın ve dibi olmayan bir kuyuya son sürat yuvarlanmak, her şeyi hiçe sayarak, bir hiç olmaya namzet olarak..

Duyuyordum, seslenen sendin o kuyudan, yıllardır.."Gel" diyen sendin bana. Sendin, o tüm kaçışların bittiği yer. Sendin tüm rüyaların esas oğlanı, hayallerin tek sermayesi. Tüm kıyaslamaların galibi kıyas götürmez sevgili..

Evet sensin tutarsızca, hesapsızca sevilen. Sensin uğruna yürek feda edilen. Sensin yolunda takatsiz kalınan sevgili..

Duysan da duymasan da sensin bu mahcup cümlelerin sahibi..

Dedim ya, telâffuzu da zor telafisi de..

Duyar mısın bilmem..?
 
sonha0olgt6.gif



Artık neyin özlemini çekeceğimi ben de bilmiyorum. Alışıla gelmiş oyunlar gibi bu hayat oyununda da sürekli bir yerlere savrulmaktan çok sıkıldım. Hep yarını beklemekten, gecenin karanlığından korkmaktan ve yarının bana getireceği sürprizleri beklemeden kaçıp gitmek…gözlerin bir an olsun bakmadan arkaya, kimse duymadan usulca sokulmak başka bir hayatın kollarına.

Bunu yapabilir miyim? Gerçekten bunu yapabilir miyim acaba? Sevinci, üzüntüyü, aşkı, acıyı, sevgiyi, öfkeyi, korkuyu ve yalnızlığı bir anda silip atabilir miyim? Bunlarda sıyrılıp yeniden, yeniden sevebilir miyim? İçim cız etmez mi? Gözlerim dolu dolu olmaz mı?canım yanmaz mı elimi kaldırıp sallamaya çalışırken son bir kez daha? Öksüz çocukların masum yüzleri gibi benim de bir parçacık masumlaşmaz mı yüzüm? Sonra hıçkırıklara boğulmaz mıyım? Düğüm düğüm düğümlenmez mi boğazıma unutamadığım insanlar? Bir ömür boyu ıstırap çektirmez mi kalbimin kulaklarımdan hiç gitmeyen o buğulu sesi? Yoo…! Hayır, ben bunu yapamam. Ne olursa olsun hayattan, yaşamaktan, bu kadar kolay pes edemem.



Yarını bir ömür boyu beklerim. Ama bana sırf aydınlık bir günün sabahını getirmesi için.
Evet, sırf bunun için. Onu bir ömür boyu beklerim.
sonha0olgt6.gif



Artık neyin özlemini çekeceğimi ben de bilmiyorum. Alışıla gelmiş oyunlar gibi bu hayat oyununda da sürekli bir yerlere savrulmaktan çok sıkıldım. Hep yarını beklemekten, gecenin karanlığından korkmaktan ve yarının bana getireceği sürprizleri beklemeden kaçıp gitmek…gözlerin bir an olsun bakmadan arkaya, kimse duymadan usulca sokulmak başka bir hayatın kollarına.

Bunu yapabilir miyim? Gerçekten bunu yapabilir miyim acaba? Sevinci, üzüntüyü, aşkı, acıyı, sevgiyi, öfkeyi, korkuyu ve yalnızlığı bir anda silip atabilir miyim? Bunlarda sıyrılıp yeniden, yeniden sevebilir miyim? İçim cız etmez mi? Gözlerim dolu dolu olmaz mı?canım yanmaz mı elimi kaldırıp sallamaya çalışırken son bir kez daha? Öksüz çocukların masum yüzleri gibi benim de bir parçacık masumlaşmaz mı yüzüm? Sonra hıçkırıklara boğulmaz mıyım? Düğüm düğüm düğümlenmez mi boğazıma unutamadığım insanlar? Bir ömür boyu ıstırap çektirmez mi kalbimin kulaklarımdan hiç gitmeyen o buğulu sesi? Yoo…! Hayır, ben bunu yapamam. Ne olursa olsun hayattan, yaşamaktan, bu kadar kolay pes edemem.


Yarını bir ömür boyu beklerim. Ama bana sırf aydınlık bir günün sabahını getirmesi için.
Evet, sırf bunun için. Onu bir ömür boyu beklerim.
 
gizemmue6.jpg


Ertelenmiş bir sevgi borçlusun bana hayat, sımsıcak kavuşmalar borçlusun..
Hiçbirzaman karşı çıkmadım sana. Yürekleri sararmış insanların içinde
yaşadığım acılar var, ve onlar kadar varoldum. Yaşayamadığım acılarıda
yaşatacaksın biliyorum zamanı geldiğinde, ama yinede yalnızlığımla yaşıyorum seni..

İşte senin farkında olmadan yarattığın eserim ben. Karşındayım. Desemki terk edip gidiyorum sendeki yaşanmışlıkları, umursarmısın acaba...??

Zaten hep itilmiş duyguların gölgesinde yaşanıyor aşk acısı. İnsan önce
beyninde seviyor, önce beyninde haykırıyor sevgi sözcüklerini, sonra ,
sonrası yok. Hep içinde tutuyor bir ömür boyu...

Anlasana ertelenmiş bir sevgi borçlusun bana hayat. Denizi mavi olarak
görmiştim ilk kez, bulutları ise beyaz olarak hatırlıyorum hala. Öptüğüm ilk kişi kayıtlardan silindi, utanarak dokunduğum ilk el ise hala kayıp.
Sorgulayamadığım sadece çocukluğum kaldı, birde masumca seven yüreğim ve gecenin karanlığı kaldı ellerimin arasında. Diğer tüm değerler ise kayıp gitti ellerimin arasından.. Şimdi ise hiçbirşeyim yok...

Bana inat tüm yaşattıkların hep şahitsiz, hep soğuk, hep buruk gülüşmelerde kaldı. Tüm geçmişime inat, tüm bu satırlara inat, sakın unuttum sanma..

Ertelenmiş bir sevgi borçlusun bana hayat, sadece bir yudum sevgi...??
 
fggwhl9.gif



gidişim neyi degiştirecek bilmiyorum, ama gidiyorum... yüreğimde söylenmemiş sözlerin acısı, ellerimde ellerini tutamamış olmanın sızısı gidiyorum...



boğazımı düğüm düğüm eden bir cümle şimdi "seni seviyorum!"söylenmedikce nefes almamı engelleyen, kulağına ulaşmadıkca anlamını yitiren bir cümle şimdi... "seni seviyorum!"



içimde "seni seviyorum"un söylenmemiş acısı gidiyorum....



yaz yağmurları dökülüyor yollarıma. tenindeki yaz kokusu benimle geliyor. ben seni alıp yanıma sensizliğe gidiyorum. tenimde yokluğunun soğuğu dilimde söylenmemiş bir "seni seviyorum" gidiyorum...



kendimi sakin bir sahil kasabasına atmak çare sanki. keşkelerin kıyısında bir baraka bulsam... demirlesem yüreğimi... tuzlu kumlara versem sırtımı... yaralarıma bassam denizin tuzunu... acıtsam kanatsam... kanayan, acıyan hep bir "seni seviyorum" cümlesi...



içimde bir yanardağ var bilmiyorsun. patlamaya hazır volkanlar saklıyorum. lavlar büyütüyorum yoklukta... tüm bu havai fişek gösterisini harekete geçirecek şey ise bir "seni seviyorum" cümlesi...



yolların karanlığı daha çok keskinlestiriyor içimdeki sızıyı. "seni seviyorum" cümlesi bilendikçe bileniyor paslı bir bıçak gibi. boğazımda düğüm düğüm kaldıkca daha da acıtıyor canımı... kanatıyor içimi. yüreğime kadar sızıyor kanım. kan doluyorum... gözlerimle tüm kanı ağlıyorum...



"seni seviyorum" bir söylenmemiş söz dilimde..."seni seviyorum"larımı alıp gidiyorum bu şehirden. kaçamak bakışlar atıyorum dikiz aynamdan.



yağmur diniyor yollarda. ama hala damlalar dönüyor gözlerimin önünde... yağmur değil gözyaşı damlaları... ıslanıyor "seni seviyorum"lar. ıslandıkça daha da ağırlaşıyorlar... ağırlaştıkça yüreğime daha fazla bir ağrı saplanıyor.



gidiyorum... ağlamaklı bir "seni seviyorum!" bırakıp bu şehirde, gidiyorum...



söylenmemiş sözler kadar iç acıtan bir şey yoktur bu dünyada.
söylenmemiş sözler mezarlığına gömüp sevdamı gidiyorum bu şehirden...
ağlama sevdam. toprak soğuk, toprak karanlık olsa da yeniden doğacağın gün de vardır elbet kaderinde... alnına kazınmış bir isim vardır... doğacağın güne kadar ben, gidiyorum...



sen gidince üşüyor bu yürek.... gece uzuyor... sensiz geşen geceler beni ihtiyar ediyor... hani gitmesen diyorum... "hani gitmesem diyorum!"



senin her gidişinde sürgün oluyorum ben... en kötüsü aslında gitmeden sürgün olmak... içimi acıtıyor böyle sürgün yasamak...


"hani gitmesek diyorum!..."

"hani bitmesek diyorum...."
 
632777694094467233ah4.gif


Ordasın! . .

Ordasın ve göğe gülümsüyorsun bensizliğinde. . Gelebilsem. . . Bir çift kuş kanadını takabilsem kollarıma; masalsı, anka soyundan kalan... Aşabilsem tüm sana ulaşma engellerini.. Olmuyor... Küfretmek yapabildiğim sadece; sana gelememenin çaresizliğinde. Oysa, ordasın sen. Gülümsüyorsun ve gök seni baştan çıkarıcı maviliğiyle kucaklıyor. Ve ben burda, göğün yıldızlarından sorgularcasına kıskanıyorum baştan çıkaran mavi gülümseyişini. . .

Ordasın ve başka gözler görebiliyor seni kalabalıklarda. . Bir mavi ışık taşıyor, gözbebeklerinin çakmaktaşı pırıltısı. Avuçlarıma değemiyorsun. Koyuluğuna kapanamıyorum sensizliğimin kekremsi, acı tadlı zamanlarımda. Güvercin kanatlarından süzülen mavi ışığın tonlarından sorguluyorum kıskanırcasına yürek yakan bakışlarını bakışlarını. . .

Ordasın ve başka varlıklar duyuyor sesinin rengini ve vurgularındaki mimik titreşimlerinin sunusunu. . Mavi bir ses doluyor boşluğa; İda dağının bin pınarının gökten süzdüğü tanrısal mavilikte. Ve kırlangıç kıvrımlarının boşlukta yarattığı mavi çizgilerden sorgularcasına kıskanıyorum başkalarının tanık olduğu, sendeki senli kelimeleri. . .

Ordasın ve saçlarının başak savrusu değiyor rüzgarın tenine. . Mavi bir ıslık yayılıyor unutamadığım kaybettiren kokunu yaşatırcasına. Tarlaların ilahi danslarının rüzgarla taşındığı mavi ezgiler gibi... Ve karlı ulu dağlardan sorguluyorum kıskanırcasına sarı ışık mozaiği, çehreni çevreleyen altın saçlarını. . .

Ordasın ve ben karayı süpüren mavilerde umutlanıyorum belkilikleri güneşe gönderip, yüreğimi ısıtacak mavi ışığını bekleyerek. . Bir mavi umudu besleyip, yüreğimde büyüterek. . Ve mavi düşlerimde seni yaşatarak. . .
 
fildisips7.jpg



İnsancıl bir şeydi yapmaya çalıştığı,

ancak insan kalitesinde değildi ve yenildi insana..
anlamsızlaşmıştı aralarında.
ruhunun üşümesi çoğalmıştı,

hemen orayı terk etmesi gerekti.
ait olduğu yere vardı koşarak, üzerinde onlardan arta kalanlarla.

güvenle adımladı merdivenleri.
en yukarıya kadar çıktı.
rüzgara karşı durup soluklandı.
gecenin karanlığına dağıldı soluğu ve mırıldandı

"hayal yıldızım”

seviyordu fildişi kulesini.
ve izlemeye koyuldu geceyle ayın her günbatımında
bıkmadan buluşmasını.

ayın şavkı kimin umurunda idi, o geceyi karaladı

'yok'luğunu topladı, rüzgarı dışarıda bıraktı
ve hoşça kalın” dedi yıldızlara, sahipsiz bıraktı. .
 
yalnzmmzzml8.jpg




zamanı durdurma şansım olsa önce gözlerinin içini güldürürdüm.dudaklarında sıcak bir tebessüm,gözlerinin içi pırıl pırıl olsun.hani feda etmek var ya günü geldiğinde kendini..!işte benim o günüm sensizlik olmalıydı.ne zaman ayrılığın adı hatrıma düşse o zaman feda etmeliyim kendimi.yokluğunda ağlamalıyım yağmurlu gecelerde.ya da onlarca güneş belirse de gökyüzünde yüzümde tek bir çizgisi bile doğmasın ışığın.her güldüğümde aklıma gel,her ağladığım senin için olsun.gökyüzünde beliren her gölge sana benzesin.uykulu gecelerimde bana sarılsın,beni sarsın.içimde taşıdığım en büyük mutluluk bile buruk olsun.sen olmayınca zamanın değeri olmasın.kum taneleri gibi saçılsın,dursun..!
her nefesim soluksuz olsun,boğazıma takılsın.her sözcük içimi acıtsın,her yaprak bana düşsün.sen yoksan sensizlik hiç olmasın...!
sevgiye hasretler olayım,acıya can yakan,ayrılığa düşman.
gözlerimde bir mum yansın;ışığım ol,yere düşüp alev alsın;yangınım ol,yaşlarım aksın;suyum ol,kavrulup kurusun,rüzgarım ol...ama yine de hep benim ol...ya da benimle...!
sevmeyi öğret,adımlarım ağır olmasın.kedere hesap kat,acım olmasın.aşka şart koş,sevdam kül olmasın.ben hiç bilmem bunları,hesapsız,katsız,şartsız severim..!
eğer gökyüzünde bir bulutsan söyle..!yıldızlar tutayım aklımdan,teker teker sayayım.sana ulaşmak yıllara denk bile olsa önüme sereyim.her adımım saat yolu alsa da söyle..!yıldızlar boyu kayayım yüreğine,yavaş yavaş dokunayım yüzüne.seni sevmek bir ömre denk bile gelse yanına geleyim.seni seveyim...!ya da sevmenin koşullarını,cilvelerini..!
korlar düşse üstüme,alev alev yağmurlar yağsa bana.ne kadar sürer, yakar beni?ya da yalvardığım günlerin birikimi,yüreğimin kafesi gözyaşlarımı dindirir?
imkansız deseler bile ağlar mıydım bu kadar sevdaya?ben küçük bir çocuk olsam böylesine direnir miydim sana olan aşkıma?belki masum bir istekti,gelip geçecekti...ama olmasın..geçmesin benden...yüreğimden ne hayaller uçtu bitti..ama izleri kaldı sonbaharım oldu.
bana seni sevdirenleri söyle..!nerede utangaç bir umut bulursa yüreğim hemen içine dalar ,kaybolur.ben onun derdine düşmüş zavallı bir yolcuyum aslında.ne gidenim var yoluma ne de durduran var arkamdan ağlayan..!
hiç veda etmedim yarınlarıma.hep avcumda serpilir tozları.kiminin özlemi, kiminin duası,kiminin yarası.martılar gibi iki ekmeğin peşinde,çiçekler gibi bir yudum suyun,insanlar gibi bir kuruş sevdanın peşinde.
yılların eskittiği,yolların bitirdiği,sellerin götürdüğü aşkların peşindeyim.ya bir heves uğruna savruldu hayatım ya da gerçek sevdim bilinmez olsun...!
senden saklı,benden ayrı,onlardan gayrı uzaklara uçtu kanatlarım.ya kırıldı birkaç dakikalık umudum yolunda ya da gücüm yetmedi sorulmaz olsun..!
ellerin yanaklarıma,gözlerin gözlerime değse bir uçurum misali esse saçlarım;ne ömür boyu mutluluklar avutur beni ne de sensiz parıltısı bu hayatın.
bir başlığı var kızcağızın bir de peşinde kurdu masalımda.peşinden o koşar diğeri kovalardı.gözlerinden yalanı bilinmez,sözleri riyakardı anlaşılmaz.içimde bir korkusu benimse meçhul sonun.çok sevmiştim o kırmızı başlığın kızını.gözlerim dolu dolu olur he takıldığında engellerine,ve ışıldardı gözlerim her mutluluk tablolarında.ama bir kendi masalımı sevemedim sonlarıyla birlikte.ne bir başlığım vardı benim, ne de peşimde kurdum.ne her takıldığımda gözlerim doldu engellerime,ne de gözlerim ışıldardı her mutluluk tablolarımda.biraz hüzüne bulanmış kırıklarım vardı gönlümde,biraz da merakı geleceğin.
bana kendini anlat desem suskundun nedensizce...!bazen saklarız kendimizi ya gizlice.belki de gizlerinin bir havası vardı gözlerinde.ben hep gözlerine bakmıştım çünkü.arada bir aklıma gelirdi gözbebeklerinin canlılığı,kirpiklerinin çırpınışı ve senden habersiz bana anlattıkları.keşke hep bana dönük olsa yüzün,hep birşeyler söyleyecek gibi olsan,sessizce dursan,neler olduğunu ben anlasam..!
senden izinsiz kaç mevsim geçti buralarda.sana çok yazdım cevap gelmedi.hep istedim seninle olmayı.çerçevemde bir resim ve seninle yapmak istediklerim.birkaç avuç çakıl taşları sahile ait.ve deniz kıyısına vuran yakıcı bir güneş.hepsi sensiz yaşıyorlar yerlerinde.sen nerdesin desem.....işte cevabından korktuğum tek şeydi bu.yarıda bıraktım bir sürü kelimeyi.kimisinin noktası var hala yanımda duruyor.sen yoksundu tek eksiği...!
seni sevmeye çalıştıkça içten içe kaçışın vardı ya o..!hep beni yeni bilmecelere attı acımasızca.umursamadıkça da karardı içim.bir bulut kümesi gibi sardı her yanımı.bak çok yaklaştın da göremedim seni...!
gözüme toz kaçtı dedim herkes yanımdaydı.usul usul ağladım herkes yanımdaydı.gözlerimi ovuşturdum herkes yanımdaydı.yüreğim kan ağladı herkes yanımdaydı.benden neler geçti sen yoktun..!
bir şarkı duydum hele ki içim çok acıdı.ne zaman dinlesem ağlarım.ama öyle böyle ağlamak değil..yani ne yenilir ne yutulur.hıçkırık gibi ama çok benzemiyor,kahkaha gibi ama sadece yanından geçiyor,kesik kesik gibi ama öylesine bitiyor,kısık kısık ama arada geçiyor,ılık ılık ama hala üşütüyor,şarıl şarıl sesi kesiliyor..!
yalnzmmzzml8.jpg





zamanı durdurma şansım olsa önce gözlerinin içini güldürürdüm.dudaklarında sıcak bir tebessüm,gözlerinin içi pırıl pırıl olsun.hani feda etmek var ya günü geldiğinde kendini..!işte benim o günüm sensizlik olmalıydı.ne zaman ayrılığın adı hatrıma düşse o zaman feda etmeliyim kendimi.yokluğunda ağlamalıyım yağmurlu gecelerde.ya da onlarca güneş belirse de gökyüzünde yüzümde tek bir çizgisi bile doğmasın ışığın.her güldüğümde aklıma gel,her ağladığım senin için olsun.gökyüzünde beliren her gölge sana benzesin.uykulu gecelerimde bana sarılsın,beni sarsın.içimde taşıdığım en büyük mutluluk bile buruk olsun.sen olmayınca zamanın değeri olmasın.kum taneleri gibi saçılsın,dursun..!
her nefesim soluksuz olsun,boğazıma takılsın.her sözcük içimi acıtsın,her yaprak bana düşsün.sen yoksan sensizlik hiç olmasın...!
sevgiye hasretler olayım,acıya can yakan,ayrılığa düşman.
gözlerimde bir mum yansın;ışığım ol,yere düşüp alev alsın;yangınım ol,yaşlarım aksın;suyum ol,kavrulup kurusun,rüzgarım ol...ama yine de hep benim ol...ya da benimle...!
sevmeyi öğret,adımlarım ağır olmasın.kedere hesap kat,acım olmasın.aşka şart koş,sevdam kül olmasın.ben hiç bilmem bunları,hesapsız,katsız,şartsız severim..!
eğer gökyüzünde bir bulutsan söyle..!yıldızlar tutayım aklımdan,teker teker sayayım.sana ulaşmak yıllara denk bile olsa önüme sereyim.her adımım saat yolu alsa da söyle..!yıldızlar boyu kayayım yüreğine,yavaş yavaş dokunayım yüzüne.seni sevmek bir ömre denk bile gelse yanına geleyim.seni seveyim...!ya da sevmenin koşullarını,cilvelerini..!
korlar düşse üstüme,alev alev yağmurlar yağsa bana.ne kadar sürer, yakar beni?ya da yalvardığım günlerin birikimi,yüreğimin kafesi gözyaşlarımı dindirir?
imkansız deseler bile ağlar mıydım bu kadar sevdaya?ben küçük bir çocuk olsam böylesine direnir miydim sana olan aşkıma?belki masum bir istekti,gelip geçecekti...ama olmasın..geçmesin benden...yüreğimden ne hayaller uçtu bitti..ama izleri kaldı sonbaharım oldu.
bana seni sevdirenleri söyle..!nerede utangaç bir umut bulursa yüreğim hemen içine dalar ,kaybolur.ben onun derdine düşmüş zavallı bir yolcuyum aslında.ne gidenim var yoluma ne de durduran var arkamdan ağlayan..!
hiç veda etmedim yarınlarıma.hep avcumda serpilir tozları.kiminin özlemi, kiminin duası,kiminin yarası.martılar gibi iki ekmeğin peşinde,çiçekler gibi bir yudum suyun,insanlar gibi bir kuruş sevdanın peşinde.
yılların eskittiği,yolların bitirdiği,sellerin götürdüğü aşkların peşindeyim.ya bir heves uğruna savruldu hayatım ya da gerçek sevdim bilinmez olsun...!
senden saklı,benden ayrı,onlardan gayrı uzaklara uçtu kanatlarım.ya kırıldı birkaç dakikalık umudum yolunda ya da gücüm yetmedi sorulmaz olsun..!
ellerin yanaklarıma,gözlerin gözlerime değse bir uçurum misali esse saçlarım;ne ömür boyu mutluluklar avutur beni ne de sensiz parıltısı bu hayatın.
bir başlığı var kızcağızın bir de peşinde kurdu masalımda.peşinden o koşar diğeri kovalardı.gözlerinden yalanı bilinmez,sözleri riyakardı anlaşılmaz.içimde bir korkusu benimse meçhul sonun.çok sevmiştim o kırmızı başlığın kızını.gözlerim dolu dolu olur he takıldığında engellerine,ve ışıldardı gözlerim her mutluluk tablolarında.ama bir kendi masalımı sevemedim sonlarıyla birlikte.ne bir başlığım vardı benim, ne de peşimde kurdum.ne her takıldığımda gözlerim doldu engellerime,ne de gözlerim ışıldardı her mutluluk tablolarımda.biraz hüzüne bulanmış kırıklarım vardı gönlümde,biraz da merakı geleceğin.
bana kendini anlat desem suskundun nedensizce...!bazen saklarız kendimizi ya gizlice.belki de gizlerinin bir havası vardı gözlerinde.ben hep gözlerine bakmıştım çünkü.arada bir aklıma gelirdi gözbebeklerinin canlılığı,kirpiklerinin çırpınışı ve senden habersiz bana anlattıkları.keşke hep bana dönük olsa yüzün,hep birşeyler söyleyecek gibi olsan,sessizce dursan,neler olduğunu ben anlasam..!
senden izinsiz kaç mevsim geçti buralarda.sana çok yazdım cevap gelmedi.hep istedim seninle olmayı.çerçevemde bir resim ve seninle yapmak istediklerim.birkaç avuç çakıl taşları sahile ait.ve deniz kıyısına vuran yakıcı bir güneş.hepsi sensiz yaşıyorlar yerlerinde.sen nerdesin desem.....işte cevabından korktuğum tek şeydi bu.yarıda bıraktım bir sürü kelimeyi.kimisinin noktası var hala yanımda duruyor.sen yoksundu tek eksiği...!
seni sevmeye çalıştıkça içten içe kaçışın vardı ya o..!hep beni yeni bilmecelere attı acımasızca.umursamadıkça da karardı içim.bir bulut kümesi gibi sardı her yanımı.bak çok yaklaştın da göremedim seni...!
gözüme toz kaçtı dedim herkes yanımdaydı.usul usul ağladım herkes yanımdaydı.gözlerimi ovuşturdum herkes yanımdaydı.yüreğim kan ağladı herkes yanımdaydı.benden neler geçti sen yoktun..!
bir şarkı duydum hele ki içim çok acıdı.ne zaman dinlesem ağlarım.ama öyle böyle ağlamak değil..yani ne yenilir ne yutulur.hıçkırık gibi ama çok benzemiyor,kahkaha gibi ama sadece yanından geçiyor,kesik kesik gibi ama öylesine bitiyor,kısık kısık ama arada geçiyor,ılık ılık ama hala üşütüyor,şarıl şarıl sesi kesiliyor..!
 
hul4dw2.gif


Yaranmak için ne yapmalıydım söylesene yâr, ne yapmalıydım... Küfür mü etmeliydim yoksa hakaret mi? Senle dalga mı geçmeliydim yoksa aldatmalı mıydım? Seni harcamalı mıydım yoksa kullanmalı mıydım? Yok, yok sen buna da razı olmazdın. Ben ne yaparsam yapim sana, sonuçlarım hep çıkmaza çıkar.Hep de böyle olmadı mı zaten... Biliyorum tek hatam kendimden fazla değer vermem oldu sana... Havalandın inkar etme sakın, tepeden bakmaya başladın bana değerli sandın kendini... Hatta hint kumaşıyla kıyaslayıp kendini, değer biçtin bu aşka... Şartlar koydun yürütmek adına, iyi de sevgilim şart olmalı mıydı bu aşkta...Aşk, şartları sevmezdi ki... Şart olan yer de bir dakika olsun durmazdı ki... Sen en büyük yanlışı şartlarınla koydun, ben ise seni kaybetmemek için şartlarını uygulamakla... Dedim ya sen hep kendini değerli gördün ama bilemedin hiç, gözümde değerin olduğu sürece değerli olduğunu... Gittin, elbette birgün gidecektin fakat bu denli erken değil...Hem de yaşanacak çok şeyi yarı da bırakarak gittin. Anlamadığım ne biliyor musun sevgili; giden, gidiyorsa ve kafasına koymuşsa neden geriye dönüp bakar ağlamaklı yada geçen zamandan sonra neden dönmek ister sevdiğine geri... Bakacaktı madem arkasına giderken öyle matemli ve dönecekti sevdiğine geri neden gider ki ey sevgili... Gidip de hem karşsındakini hem de kendini bu denli neden üzer ki... Sen de o gidenlerdensin belli ki, baksana arkana bakıp bakıp gidip, sonra da dönmek istediğine göre... Ama yo sevgili, ben kabul edenlerden olmayacağım... Kabul edip de beni tekrar üzmene müsade etmeyeceğim, çünkü sen beynine yerleştireceksin her ne kadar inkar etsen de benim her halükârda kabullendiğimi...Bu yüzden bu gidişin arkası kesilmeyecek biliyorum. O yüzdendir ki; ne sen söylemiş ol bu geri dön çağrısını, ne de ben duymuş olayım dönmke istediğini. At artık içinden beni, bak bana ben attım bile seni... Hem de yosunlaşan sevdamı taşa bağlayıp attım denizin en derinliklerine kimseler bulamasın diye, ben bile sevgili...

Şimdiler de ise artık ay ve ben... Artık sen hiç yoksun, ay çoktan yerini aldı bile... Güneş gibi de değil, her gece yanımda yokluğunu aratmıyor kış gecelerinde güneşin arattığı gibi... Bırakmıyor hiç beni, hatırlatmıyor hiç bir gece seni...



Elveda sevgilim, unut artık beni...
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst