Geceler / Anlar / Sorgular / Izdıraplar.. "O" nsuz!

Mr.TyLér ||

Kayıtlı Üye


Katran karası geceler vardır, seni bağırına basmıştır.! Kalemi ele aldırır, yazdırır, çizdirir.. Ama ne birşey değişir, ne yeni gündeki güzellikler için haber verilir.!



Gecem soğuk_!

Odam sensiz_!

Ümitler bitmiş_!

Kadehimde şarap bitmiş, hayalin gitmiş_!

Anlar vardır, şarkılarda buldurur matemi_!

Sözler bir yana dursun, ritimler bile acıtır içini. Kanatır kapanması zor yaralarını, her bir enstrüman sesi.! Oysa yaraların kabuk bağlamaya yüz tutmuştur.. Bir şarkı duyarsın bir yerde.. Her bir söz çarpar darbeyle,her bir enstrüman sesiyle açılır kabuklar.. dilindeki çığlıklara, ahlara aldırmazlar.!

Ve sen içinde sorguya başlamışken.. şarkıda tınılarıyla acıtır bir yandan, bir yandan da sorguna eşlik eder:




Dağlar mı, yollar mı, denizler mi engel_?

Neden_? Neden gelmez oldun_?

Eller mi, diller mi, sözlerim mi engel_?

Neden_? Neden gelmez oldun_?

Sorgular vardır, sadece kanatır!Asla cevap buldurmaz.!

Sorular,sorular, sorular..Cevabı yok, muhatabı yok ve hatta soranınının aynada bir sureti bile yok.! Devam edip gider sorgu, tâki yaranın kanı dışına sızıpta, sol yanın kızarana kadar.! Umudunu bir hışımla alırsın avucuna, elini götürürsün zorlukla sol yanına, ama kanın akmaya devam eder.. Beliki acının dinmeye niyeti yoktur.! Umut tuz misali kanatırda, bir merhem "O"dur kapanacak yarana.!



Zaman durdu, gökyüzünden yıldırımlar düşerken..

İçimdeki yağmur dindi, yoruldum beklemekten.!

Izdıraplar vardır, söyletir, "O" duymasada gecelerine seslenir.!

Derken biter son enstrümanın son darbesiyle matem..katılırsın çığlık atarcasına tekrar edersin can havliyle..Yeter artık bitsin.!
Yoruldum Beklemekten!!!!!! dersin.

Geceler/Anlar/Sorgular/Izdıraplar vardır da bir tek "O" yoktur işte.!
 


Nahoş gecelere gebeyim...

Hic bir dil barındıramaz içimdeki tarifsiz sızının kelimelerini ve hiç bir ağıt dillendiremez serzenişimi.!

Saklı Kentim..! / Gizli bahçem..! / Sevdiğim..!

Kabulsüz bir dua vaktindeyim!

Geceler yastıgımda_! Ölümemi susadım "sana"mı bilmiyorum_?

Kanamalı bir yara..
Gözlerimdekiler yansımalı..
Susuyor sevda..
Kendini sen yerine koyan yosma gecelerle birlik olmuş..
Haykırıyor yokluğunu içime saplayarak...

Gittikce gömülüyorum yalnızlığa, küle soyundu icimdeki yangın..



Sen benim gizli yaramsın..
Kanayan bi yara olarak kalıcaksın Sen kanadıkça Bende yarım kalıcam.

"Acıtıyorsa sahte bi gülüş dudaklarda,kurtulma zamanıdır buğulanmış yaşamdan." diyen bendim, değişmişim_!Acıtsada sahte tebessümler yüreğimi, yırtık dursada dudağımın kenarında kurtulmaya niyetim yok buğulanmış sevginin yaşamımda_!

Acıyı Şikayetsiz Kabullendim ben, erdem bilip..

Şimdi sen de yoksun ya, olma_! Acıtmıyor artık yokluğun_!
Çünkü ben sevgini değil Seni sevdim_!
Sevgini hissetmeme yardımcı olacaksa ellerin olmasın_!
Sen bakınca atacaksa yüreğim heyecanla, dursun_! atmasın_!

Yanındayken biri her el tutar bir sıcak eli!
Biri başucundayken uyanıyorsan sabaha,elbet güler yüreğin yansıdığı gözbebekleri!
 
asLında yazmak ıstedıkLerımız yazdıkLArımızın yanında goLgeLenıyor hayat ıcerısınde ve yasamak ıstedıkLerımız değiLmi bızı surukLeyen bazı yaLnısLAra.. ne kadar cok yasanmısLık vardı oysa hayatın onsozunde bır onsozun ıcerığını anLamak onu dınLemek ve onu yasamaya caLısmak bazen sıkıntı verıyor bazende asLında ne kadar cok sıkıstırıLdığımızı gosterıyor bıze hayatın ıcınde...

z44652022.jpg


Bır Düşe bakıyorsun onu ıstıyorsun onu sevıyorsun onunLa bır omur tuketmek ıstıyorsun ama sabah oLunca uyanıyorsun.. her sabah yenı sancıLar doğuruyor bana veya benım gıbı hıssedenLere yada hıssetmeye calısanLara...

karanLıktan bır eL uzanıyor aksamın matemını bozarcasına ; dusunuyorsun tutamıyorsun, uzanıyorsun tutamıyorsun, bakmamayı denıyorsun yıne tutamıyorsun... hep aynı kısır dongude kayboLup kaLıyorsun ve en sonunda vazgecıyorsun herseyden ıstemıyorsun artık sen bıtmıssındır artık, hayatına değip gecenLer sadece senı bır zımpara mısaLı duzeLtıyor yada parcaLArını koparıyor ve sen her ruzgarda aynı korkuyu yasıyorsun....

Ve hep onsozunde kaLıyorsun hayatın.. ısmının bas harfını arıyorsun teLefon defterınde sayfayı buLuyorsun ama actığında karsına cıkan tek sey : bir hıc....

Cok cumLe kuruyorsun hayata cok cumLe bıtırıyorsun kendınce ama her bıtırdığın cumLede bıtıyorsun ve her kırdığın kaLp'ten bır nefret daha aLıyorsun... evet cok nefret aLdım yanıma bu yuzden karanLığı severım... karanLıkta benı sever bırbırımıze en sıcak nefret'lerımızı sunarız gece yıLdızLarın parıLtısında denıze dusen yakamozda evın ıcıne suzuLen hafıf soğuk (ıLık bazen ) ruzgarda....

Yıne bakıyorum gokyuzune aynı Los'Luk yıne bakıyorum yuzume aynı Bos'Luk....

 
got16vsbj7do9.jpg


İçimin tüm kırıntılarını bir kenara bıraktım,tam şimdi..Düşünmemiş,hayal etmemiş kabul ediyorum kendimi..Bir daha hiç uyanmayacak,masumca uyuyan bir bebek gibi.. Ölsem,mezarım küçücük olacak,üzerime attığınız güller solacak..Kendimi ziyan hissediyorum..

İtiraf etmeliyim,sarı rengi sevmiyorum! Mavinin derinliğine hiç uymuyor sarı,ve ne için yanyanalar bilmiyorum..Anlayamıyorum,benim rengim ne? Kendimi siyah beyaz bir film gibi hissediyorum.. Tüm bildiklerimi,hiç öğrenilmemiş kabul ediyorum şimdi.. Hayata baştan başlıyorum,ve kendime sonu olmayan bir yol çiziyorum! Zamanı olmasın doğduğum günün..Önemi yok..Ölümüm zamanlı olsun,bir tek bunu istiyorum.. Ben öldüğümde kimse ağlamasın diye dualar ediyorum..

Aşk denen eğlenceli hayal kırıklıkları bütününe gelince.. Aşık olmayı istemiyorum.. Çünkü aşk,çarpanlara ayırmaktan öte bir kavram..Aşk,sevgileri ayrıştırmak oluyor,öğrendiğim formüller yetmiyor aşık olmaya.. Olduğum yerde kalıyorum..Aşk bana hiç mi hiç yakışmıyor,biliyorum..

Benim yalnızlıktan yapılmış küçük bir kalbim var..Ben orada kalıyorum.. Ziyaretçim olmuyor,ve bundan memnunum aslında.. Her yerde biraz kendimden bırakıyorum..

Günüm gece olduğunda ise;

Alıyorum elime kalemi,
Ve tüm yalnızlığımı
Delicesine YALANLIYORUM!!
Aşk istiyorum,AŞK!!
Yalnızlıktan korkuyorum,anlıyor musun?

Ben geceleri hep yalan söylüyorum..
Ve bu gece,
Seni hiç mi hiç sevmiyorum..

Yalnızlıktan korkuyorum..
 
k2xpda7.gif


Gittin...
Ben arkandan sadece baktim...
Oysa,,, Oysa söylenecek o kadar çok seyim vardi ki...
Gidersen, iyiye dair ne varsa içimde, yitirecegim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ates ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanliga mahkum edeceksin gözlerimi, o karanlikta yolumu
kaybedecegim.
...diyecektim sana...
KONUSAMADIM...

Gittin...
Gidisini görmemek için gözlerimi kapadim.
Öylesine acidi ki içim; tutup koparsalardi kolumu, bacagimi bu kadar aci
duymazdim.
Acim yas olup akmaliydi gözlerimden.
AGLAYAMADIM...

uzgunhatunstw6qw7.jpg


Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa...
Tutkum seninle olmakti, tutkum teninde erimek, tutkum hayati sadece
seninle paylasmakti.
ANLATAMADIM...

Gittin...
Gidisini önlemek için tutmak vardi ellerinden.
Ellerim degil miydi her dokunusumda seni ürperten? Ürperirdin yine,
biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini, gitmek için biriktirdigin bütün
cesaretin kaybolurdu.
TUTAMADIM...

Gittin...
Bir yikim gibiydi gidisin.
Sen adim adim uzaklasirken benden, çöküp kaldi bedenim oldugu yere.

Nice terk edilislere dayanan bu yürek, bu kez yenilmisti.
Bu kadar zayif degildim ben kalkmaliydim.
KALKAMADIM...

imagedisplay8fjcj2un5.jpg


Gittin...
Oysa geldigin gün gidecegini biliyordum.
Hazirdim gidisine. Kaçak zamanlari yasiyorduk. Zaman bitecek ve sen
gidecektin.
Bense gidisinin ertesi günü hayatima kaldigim yerden devam edecektim.
DEVAM EDEMEDIM...

Gittin...
Bir sey söyledin mi giderken?..
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "Seni Seviyorum" dedin mi?...
"Bekle beni, dönecegim..." diye umut verdin mi?..
Beynim öylesine ugulduyordu ki.
DUYAMADIM...

Gittin...
Nereye gittigin önemli degildi.
Binlerce km. uzakta da olsan, iki metre ötemde de fark etmiyordu. Artik
yoktun ve asil bu düsünce beni felç ediyordu.
Kurtulmaliydim senden, bu yokluk duygusundan kurtulmaliydim.
KURTULAMADIM...

Gittin...
Unutulanlarin arasina katilmaliydin.
Anilari sandiga koyup hayati yeniden yakalamaliydim.
Bu ask noktalanmaliyd, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
YAPAMADIM...

58agxl0.jpg


Gittin...
Bir okyanusun ortasinda, tek küregi kaybolmus sandalda dev dalgalarla
bogusan bir denizciyim
simdi.
BIL KI SEVMEKTEN VAZGEÇMEDIM SENI,
BIL KI SENINLE BIRLIKTE, SEVDANI DA TASIYACAGIM YÜREGIMDE,
BIL KI;
SENI ASLA UNUTMAYACAGIM

Biliyorum aslinda sen hiç bir zaman gelmedin bana.
Duymuyorsun !
Gitme diyorum sana,gitme !
Çigliklarim boguluyor gecenin karanliginda.
Gece korkunç, gece sessiz, gece yalniz...
Sesim kisiliyor
Gidisin bitisi olacak yüregimdeki heyecanin,
Gidisin sönüsü olacak gözlerimdeki atesin.
Beni,yüregimdeki sevgiyi,
Gözlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun!
Ama ne olur bunu unutma.
Gidisin dinderemez bu firtinayi.
Bir firtinanin ugultusuyla sesleniyorum sana;
GITME....
 
mekansizzrq5.jpg


Mutsuzum, en az senin kadar yalnızım.
Azım, çoğalamıyorum.
Koşup gelmek istiyorum yanına, gelemiyorum.
Bir yangının tam ortasında bu kalbim.
Kor halindeyim.
Her saniye, her dakika ve her saat yanıyorum.
Sonra yavaş yavaş sönüyor, dumanımı savuruyorum.
Güne ve geceye karışıyorum.

En az senin kadar yalnızım, kalbim gibi soğuk.
Kalkamıyorum,
Doğrulamıyorum.
En az senin kadar köhneyim.
Senin kadar yaşlıyım daha yolun yarısına gelmeden.

Bir başkasının biçimine bürünmek bu olsa gerek.
Sevmek mi dersin buna.
En az senin kadar sorgusuz
Ve bir o kadar cevapsızım.

 
crybydarkmarionjr4.jpg


Gecenin zifiri karanlığından kara çalındı gözlerime
Oysa ben aydınlık bakardım senden yana
Şimde gecem gündüzüm kalmadı...sadece siyahım sana


Soğuk bir odayı bile ısıtırdı nefesin,ki nefesimle karıştığı an yangın çıkardı içimde.
Ellerimde birikmiş küllerden ibaretsin artık ömrümde...

Üflesem donarsın,
Bıraksam uçarsın,
Sen yanılgılarımın tam ortasındasın...


Yarım kalmışlık böyle bi'şey demek ki.Ve ıssız,ve yârsız...doğrultamıyormuşsun bedeni.
Gidene yas tutmak siyah giymek değil,karanlığın ta kendisiymiş...

Yalnızlığa dair kırık dökük mısralarım dışında,dairliğim kalmadı hayata.
Tat yok,koku yok,haz yok...bu kimsesizlik y(ç)ok bana!
Yıpratırken bu sensizlik aciz yüreğimi,hâlâ gözlerinde ufak bir ışık görme niyetindeyim.

Açsaydın,
Görecektin belki...
Sonsuz bekleyiş,
Sonsuz acılar üretmiş
Geriye kalan sadece geceymiş...


Yolun başında da geceydi buralar,sonunda da...Boşa giden onca sabahın ardından payıma düşeni gördükçe ben...sustukça sen...
Neyse...dert etme lütfen

Simsiyah bir geceydi...
Sİmsiyah bakışların...
Yüreğimi seni yutan karanlığa bıraktım...

 
1044bnwa1.jpg


Bilmiyorum hangisi,bu yolların hangisi.
Tüm dengelerin kaybolduğu bu yerde,
Ne ileri gidebiliyorum ne geri.
Şimdi ne bir saat öncesi kalıyor yerinde,
ne bi saat sonrası belli.
Kim anlar beni,kim bilir!..
Görünen uçurum değilmi?.
Yetiş bana...
Düşmeden önce yakala elimi.
Çığlığım uzaklaşmadan senden,tut beni.
YOKSUN.......
İçimi acıtıyorsun.
Yokluğun bütün yokluklarıda
geri getiriyor zamanın gerisinden,çoğalıyorsun.
Bir kabus gibi geceme çöküyorsun.
Acın...
Şimdiye kadarki bütün acılarıda
uyandırıp yeniden,
önüne katıp gelirken,
Büyüyor.
sana söylemiştim!.
Ufak bi kıvılcım yeter,
yangınları başlatmaya içimin ormanlarında.
Sen biliyordun,beyazlar ne çabuk siyaha dönüşür
Benim duvarlarımda.
Biliyordun ne kadar korkarım böyle gecelerde.
Dayanamam kendimle yüzleşmelere...
YOKSUN...içimi acıtıyorsun
.

 
6669623se5.jpg


Çaresizliğim çoğalıyor akıp giden zamanla
Gözyaşlarım doluyor, akamıyor
Boğazımda düğümleniyor her soluk
Bazen yazıyorum,
Bazen de siliyorum yazdıklarımı
Bakıyorum da kelimelerim anlamsızlığa uzanmış,
İstediği hiç bir şeyi anlatamıyor cümlelerim...
Hiç bir duyguyu taşıyamıyor,tanımlayamıyor harflerden kurulu bu olgu.
Zaman akıp gitmiş yine, kaç saat geçtiği umrumda bile olmuyor

Seninle konuşmak istiyorum
Çok istiyorum...
Haykırmak istiyorum aşkımı,sevdamı; sevmesen bile...
Hiç utanmadan, hiç çekinmeden
Gurur kelimesini ayaklar altına alarak
Her şeyi paylaşmak istiyorum
Benim için önemini bilmeni istiyorum
Bunca sessizliğe inat...
İşte çaresizliğimi ortaya çıkartan isteklerim.

İşte ölüm gecelerimden biri daha
Çok oldu, olacak da daha çok
Belki her gün biraz daha zor olacak
Ama içimdeki seni tüm acılardan uzak tutuyorum
Mutluluğum sende gizli, biliyorum
İstersen bir gün verirsin, istersen bir ömür boyu benden uzak tutarsın...

Bir gün daha sabahı buluyor
Ben tüm ruhumla seninleydim sanki
En derinime kadar hissettim seni
Doğrularımın yolundayım, sevdamın yolundayım
Ben burdayım dimdik,
Sevdam yüreğimde ilk günkü heyecanı gibi, öyle de olacak
...
 
27bl3de7.jpg


Unuttum o güzeL günLeri, maziye gömdüm o ümitLeri terkettim bıraktım seni daLgaLara kapıLıyorum ben tutkuyu gördüm gözLerinde şevkati sezdim eLLerinde yeLken açtım denizLere rüzgara tesLim oLuyorum ben...
 


acımasız hayatın acımasız yanındayım
sağında solundayım... önüm arkan SOBE
ebe beni bulma bu sefer
bu son oyunda kaybetmek istemiyorum
son oluşunun hatrına bu sefer beni bulma
sesin kulaklarımda, beni yenmenin mutluluğunu fısıldıyorsun haykıran sesinle

YAPMA...
yankıları beynimde
yenilgilerim...
umrumda değil kazanamadıklarım. kazandıklarım avcumda
açamadım, kaçacaklar sandım
erittim,yokettim,incik bir burukluk gözlerimde

DÜŞTÜM...
bir ara düştüm yokluğunun zamanındaydı sanırım
geç kaldın sandım.

sapsarı bir kırmızılık

ATEŞTEYİM...
alevler yükseliyor beynimde
öldürmek istiyorum pislik saçanları
kırıp,dökmek istiyorum kandıran cansızları
yumruklamak güzel olurdu yorulmadan
İŞKENCE...

bana el kol hareketleri yapma
duyduklarım morarttı zaten hislerimi

sana yeter dedim...

aşağılamayı kes, söylediklerin çok saçma
beynimdeki sertliği nasıl yansıtabilirim satırlara

karamsarlık mı bu acaba?

anladın mı? bulabildin mi soruların anlamını?
çözdün mü benden önce kendi sorularını


SORUNLAR VE SORULAR
CEVAPSIZ VE ÇÖZÜMSÜZ
SUS...

çaktırma hiçliğini düşmedin
yükselll !!! şimdi

tamam devam et yanındayım
basitleşti ama anlamadığım anlatılamazki
kullanılan malzeme ek****
sözler kısıtlı sınırsızlıkiçinde
bu kadarı dökülüyor dilime


bitti yarımmış gibi sanki !!!!

 
collage4xy2.jpg


"Küs olacak mısın yine sessiz sedasız olacak mısın?
beni unutacak mısın" oldu son sorusu...

Onu ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Yüreğimde bıraktığı sızı hala ilk günkü sıcaklığını koruyor. Yıprandım, parçalandım ama verdiğim sözü tuttum; unutmadım... Yeni bi aşka yelken de açmadım. Sığınacak bi liman da aramadım kendime. Mavi sevdamı hırçın dalgalardan koruyacak bi adam aramadım ardından. Kaçtım herkesten ve herşeyden. Aşk gözümü korkuttu. Belki de o, bilemiyorum... Be sadece böyle bi başıma O'na yazılar yazmayı sürdüreceğim.

...
Hayallerimin yitik yanı…
Seni severken kendimden korkmayı öğrettin bana. Ayazda gömleğimi rüzgâra asmayı, rüzgâra içimi açmayı öğrettin. Üşüttün yüreğimi kimliksiz rüzgârlarda. Sana yazılar yazma telaşındaydım, hüzünler düşürdün hep payıma. Söküldü hayallerim ve hüzne bulaştı. Bu sensizlik demir gibi, kan tadında. Felaketime yazgılıyım nice zamandır.
Sensizlik felaketim…

Hayallerimin bitik yanı…
Seni severken kendimi terk etmeyi öğrettin bana. Adımdan adım adım geçmeyi öğrettin, felaketi sevmeyi! Sensizlik bitişimdi, bitmeyi sevdirdin bana. İlmek ilmek söküldüm sensizliğe. Kan tadında demir gibi bir ayazdı. Hiçbir tarih bu ihaneti yazmazdı. Ben, ihanetimle bir yazgılıyım kaç zamandır.
Sensizlik ihanetim…

Hayallerimin sökük yanı…
Seni severken öğrendim kurallı cümleler kuramamayı. Ters-yüz bir yalnızlıktı yaşadığım. Kim-siz, kimse-siz, kimlik-siz bir yalnızlıktı bana öğrettiğin. Söküldüm kuralsız yalnızlıklara, söküldüm imlasızlıklara, kimliksiz ayazlara, cahil yalnızlıklara. Sus-pus olmuş cahilliğimle yazgılıyım çok zamandır.
Sensizlik cehaletim…

Hayallerimin çökük yanı…
Seni severken aşk, sınırlarımı ihlal etti. Sen bana kurallarımı yakmayı öğrettin. Hayata karşı bütün dayılanmalarımı yerle bir ettin. İçimi yıktın, içimi yaktın, içimi çökerttin. Beni acizliğimle baş başa koyup gittin.
Sensizlik acizliğim…

 
72845300zrcz5.jpg

Tensiz sevişmeleri bilir misin bitanem? Yüreklerin sevişmesi tenden daha tutkuludur. Hatırla, dokunmadığımız bedenlerimizin yaktığı ateşleri...Hatırla o ateşlerle kavrulan gecelerimizi...O tensiz sevişmeler değil miydi şehvet giyinmiş aşka hazırlayan bizi

Emanet sevinçlerini sarıp sarmalayıp koyuldun yola...Sımsıkı sarıldığım umutları da sığdırdın kucağına...Yolun açık olsun dünüme mührünü, bugünüme hüznümü, geleceğe gönlümü katan adam...

Kırık dökük sesini toparla artık
. Gözyaşların yüreğime damlıyor. Dağlanıyorum acınla...
Hep gülüşler asılıydı doyamadağım yüzünde. Lütfen izin ver, anılarıma saklayacağım, hatta baş köşesine oturtacağım bu günden kalan gülüşün olsun. Yakışmıyor sana hüzün...

Toparlan artık kış günlerimin kardeleni...Bizimki bile bile ladesti. Unuttun mu, ayışığının denizleri yıkadığı gecelerde söyledik biz aşka şarkılarımızı....Aldırmadı mı? Yapma bitanem, o bize aldırmasaydı şimdi elimizde ne kalacaktı. Bak sımsıkı sarıldığımız yaşanmışlığımız var. Eksik mi diyorsun, yarım diye mi söyleniyorsun? Belki de böyle olduğu için hep vazgeçilmez olacak aşk adına yaşadıklarımız...Hem belki kavuşmalar öldürürdü narin aşk güvercinini. Bırak özgürce kanatlansın, mavinin en koyu tonlarında pembe umutlarına kanat çırpsın...Sen yarımsın, ben yarımım, aşk yarım kalmış çok mu?


Tensiz sevişmeleri bilir misin bitanem? Yüreklerin sevişmesi tenden daha tutkuludur. Hatırla, dokunmadığımız bedenlerimizin yaktığı ateşleri...Hatırla o ateşlerle kavrulan gecelerimizi...O tensiz sevişmeler değil miydi şehvet giyinmiş aşka hazırlayan bizi? Korkma bensizlikten canımın yongası. Sensiz de sevişirim ben seninle...Gözlerinden içtiğim adı olmayan kelimeler kazılı benliğimde...Büyütürüm bir bebeği büyütür gibi özenle. Sevişirim sensiz, senli kelimelerim, senli gecelerimle...

Ah be hayatımın anlamı adam...Dilim dönmüyor yokluğuna dair hislerime...Kelimeler nasıl da yetersiz...Aradım taradım, tüm sözlüklere baktım. Sensizliği anlatan o keskin kelimeyi bulamamışlar aşkım. Onu hissedebilen bir tek benim. Ne yazık ki ben de o kelimeyi bulmakta işte böylesine yeteneksizim...Çaresizim harflerin ses vermediği duygulara karşı...

Sadece izdüşümlerini anlatabilirim sensizliğin. Sanki bir kerpetenle tırnaklarımı teker teker söküyorlar seni silebilmek adına geleceğimden. Ama onlar bilemezler ki geçmişime diktiğin yüzyıllık çınar ağaçlarını. Tıpkı o ağaçlar gibi büyüyeceksin geleceğimde...Varsın olmasın elin elimde, varsın değmesin gözün gözüme. Sen kazılısın bende... Bir kendine geliş borçlu bu gün bana. Bilmem ki tek bir kadeh şarap içmeden yaşadığım bu sarhoşluktan ayılır mı bu kadın? Ki ben şişelerce şarabın sarhoş edemediği ne geceler eklemişim yaşanmışlık haneme. Kim yükledi bedenime içinde alkol olmayan sarhoşlukların serseriliğini...Naralar atmak istiyorum, “hey insanlar silkinin yüreğimin yarısı kopuyor benden, bana ne sizin saçma sapan sevinçlerinizden, bana ne sizi boş yere üzen kederlerden” diye haykırmak istiyorum.
Çıkmıyor sesim, tıpkı kabuslardaki sessizlik gibi bir şey bu yaşadığım. Sessiz, sadece kendi duyduğum çığlıklar atıyorum...
Ama bak yine ıslak yüreğim. Haklısın erkeğim. Sana nasıl ağlama diyebilirim. Ben karşında birbiri ardına dizerken gözyaşlarımı, nasıl saklarsın sen umutsuzluklarını...Bilirim kıyamazsın. Kıyamadığımız nelerden vazgeçtik bu güne kadar bir düşünsene. Kaç vazgeçiş yükledik geçmişimize.


Ağla aşkımıza vedalar yazgılı adamım...Ağla. Ağla ki ben de kırayım zincirlerimi. Gün bugündür. Vedamıza hediye edelim gözyaşlarımızı. Denedim, olmadı. Güçlü kadın elbisesi bedenime uymadı. Ki ne zor zamanları atlatmıştım ben bu elbiseyle. Bu ayrılığa o bile dayanmadı.... Yazgının çizgisine uzat adımlarını. Adamım, zaman ayrılık zamanı...
 
jerry20uelsmanda1.jpg


Sicim misali yağdırırken yağmurları ben,
Giderken sen...
Farkettim;
Her adımında bir kulaç daha derine çekildi yüreğim
Dipteyim!!!
Boğulmadan evvel çıkmalıyım deniz(in)den;ki ciğerlerimin bir boşluğunda bari olma sen...
Saçlarının kokusunaydı aldanışım,ve o anlamlı bakışlarınaydı tüm anlamlarım.
Aşk olan güzelmiş...yalan
Güzeldi zaten bana aşk kokan...

Onca zaman geçmiş,kaç mevsim devrilmiş...Bir damla eksilmemiş gözlerimden.Günahını çekiyorumbu sevdanın...sırf senin yüzünden!
Karşıdan karşıya geçiyorum uzaklaşırcasına hayatın(m)dan,bir arpa boyu yol alamıyorum ben...
Aşık olan anlam aramazmış...yalan
Anlam doluydu gözlerin inan...
Konduramıyorum,yakıştıramıyorum sana gidişi.Belki de yediremiyorum...bilmiyorum.Hatta kendimide kandıramıyorum.Geri dönecek diyemiyorum mesela kendime,bitmedi diyemiyorum...
Dilim tutuldu gidişine...çözemiyorum...
Çöz bu düğümü...
İçimi bağlayan ipleri kes...azad et beni
Yuvarlanmak istemiyorum,
Yine sana gelirim diye...
Ki olur da kesmezsin ipleri,itiverirsin beni yokuş aşağı
Kendimi kapında bulmaktan korkuyorum
İlmek ilmek işlemişsin tenime diye
Kendimi sana adamaktan korkuyorum...
Yine de;
Sadece düşmeyeyim diye
Son kez tut beni...

 
angel14topper4goxg4.jpg

--------------------------------------------------------------------------------
Geride seni, geride beni yasaklı melek yapanı bıraktığım zamanlar adımlarım şaşırıyor. Çarpıyorum beceriksizce sağa sola. Yalpalaya yalpalaya...İleri atılan adımlarım aslında geriye gidiyor. Ve bunu benden başka kimse bilmiyor...Sen bile. Paramparça olup
--------------------------------------------------------------------------------
+++ Yasaklı Meleğin Sessiz Çığlığı +++
Yasaklı bir meleğim ben...Yasak yanlarım kırıyor kanatlarımı...Uçmak istiyorum sana. Kanatlarım umutlarım benim. Yolculuğum sana, aşka. Kanıyorum. Sağaltmaya çalışıyorum yaralarımı gözlerinden içtiğim duygu şurubuyla...Olmuyor aşkım. Yasaklıyım ben. Dudaklarım uzansa da şifaya, yasaklar dikiliyor karşıma...Öpüştüğüm hayalinle kalıyorum başbaşa...Kanat çırpamam ben özgürlüğe, bir halkayla bağlanmışım kurallara...Üç oda bir salon ahlak anlayışlarıyla çevrili koca bir boşluk benim dünyam...Kırık benim kanatlarım...
Hayallerim bile çevrili tel örgülerle. Çırpınıyorum boğulduğum çaresizlik denizinde. Sanki bir kulaç atsam, atabilsem, kurtuluşum olacak. Sesine sarılıyorum, “gel” diyen sesine...Dokunamıyorum sözcüklerine. Bir yakalayabilsem gözyaşlarını, kağıttan bir kayık yapıp ulaşacağım gözlerine... Yakamozlar dost zannediyorum hayallerime. Ay kaçıp gidiyor ışıklarını çalarak denizimden...
Aşk sihirli bir elbise...İki kişinin bir olup içine girebileceği. Özel bir kumaş, özel bir kesim. İkimiz tam geliyoruz o elbisenin içine. Senin üzerine tam oturdu ama ben deneyemem tekrar. Öncem var benim. Geçmişim...Senden önce bir kez daha giydim o elbiseyi...Şimdi dar geliyor, sığamıyorum bir zamanlar tutkuyla girdiğim elbiseme...Ne yazık ki çıkamıyorum içinden. Biliyorum bir yerde, senin yüreğinle kapladığın o yumuşacık yerde olmalıyım. Ben o kumaşa aitim. Ama olmuyor. Yasaklıyım...
Kaçamak saatlerim var ancak sana adayabildiğim...Akreple yelkovan “senli” saatlerde dost bana. Bazen düşünüyorum da yalnızca o bir saati yaşayabilmek için yaşıyorum onlarca saati. Beni ayakta tutan o yasaklarla çevrili zaman dilimi...Nefes alabildiğim, hissedebildiğim...Rüyaların dokunulabilir olduğu zamanlar...
Geride seni, geride beni yasaklı melek yapanı bıraktığım zamanlar adımlarım şaşırıyor. Çarpıyorum beceriksizce sağa sola. Yalpalaya yalpalaya...İleri atılan adımlarım aslında geriye gidiyor. Ve bunu benden başka kimse bilmiyor...Sen bile. Paramparça olup tastamam görünebilmeyi başarıyorum.Bölünüp binlerce acıya, bütünmüş gibi dimdik ayakta durabiliyorum...Sessizliğim en deli haykırışım. Kendimle konuşup ucu sivri dikenlerimi kendime batırıyorum. Bendeki sensizliği anlatmak, sendeki bensizliği anlamak kadar güç...
Sen benim eksiğim, eksik yanımsın...Yarım kalmışlığımsın. Bazen kocaman bir gülümseme izin ister yayılmak için yüzümde, veririm o izni ve beklerim. Eksik kalır gülümseyişim. Onu tamam kılacak ruh eşim yoktur. Kaçamak saatlerde beklemektedir beni...Gözlerimin inci taneleri izin istemez, onlar bir parçasıdır yüzümün. Ne çare onlar da hep yarım...Uzanıp onları dokunuşuyla anlamlı kılacak parmaklarını bekler tamamlanmak için...Kaçamak saatleri bekler tıpkı gülüşlerim gibi...
Geride bırakamadığım, yarınıma katamadığımsın. Kazanamadığım, yenilgileri zafer, zaferleri yenilgi kılan savaşımsın...Sen yasaklı erkeğim, yasaklarınla anlamlı öbür yanımsın...Sen canımsın...

 
33xoku2.jpg


Bir deniz kıyısındayım hafif puslu hava ve bulutlar ağlıyor inceden.
Deniz mutlu kendinden bir zamanlar kopmuş olan yağmur damlaları ile yeniden buluştuğu için.
Bulutlar ise üzülüyor kendinden kopan kaybettiği her damla için.
Ne gariptirki hayatın kuralı bu.
Biri kaybeder üzülür biri bulur sevinir mutlu olur.
Evet kural budur ama hayat beni her daim muaf tuttu bu kuraldan.
Ben ne buldum nede kaybettim ikisinin arasında çırpınıp durdum sadece.
Ne tam kaybettim seni nede tam buldum.

Hep eksik kaldı sol yanım.
Tam kaybettim derken buldum seni ama sevinemedim kaybedecektim çünkü, yine üzülecektim.
Öylede oldu buldum derken yine kaybettim seni.
Bugünlerde yine kaybedişleri oynuyorum.
Hep bendesin ama bulamıyorum seni.
Yoksun yanımda üşüyor ellerim yalnızlık titretiyor içimi.
Yalnızım diyorum üşüyorum.
Deniz vuruyor dalgalarını kayalara yalnız değilsin ben buradayım diyor ama yetmiyor.
Benim için yalnızlık kimsemin olmayışı değil senin olmayışın bunu; ne sen ne deniz nede bir başkası bilmiyor anlayamıyor.
Üşüyor ellerim çaresiz sokuyorum ceplerime, cebimde kalan son umut kırıntılarını buluyorum.
Çıkarıp bakıyorum deniz seviniyor işte umutların varmış senin diyor ellerimde kalmış üç beş umut kırıntısını kast ederek.
Acı bir gülümseme dudaklarımda yeter mi diyorum yarınlara, yaşamaya yeter mi? Deniz cevap veremiyor.
“Yetmez” diyorum “yetmez”.
Elimdeki son umut kırıntılarını da denize atıyorum “yalnızım” diyorum deniz bu sefer anlıyor yalnızlığımın sensizlik demek olduğunu susuyor. Ben de susuyorum bulutlar ağlıyor ben de ağlıyorum.
Sensizlik esiyor üşüyorum…
 
Yar şimdi oralarda olmak vardı, o ınce ellerını tutmak vardı, hayat bızı surukledı, yalnızlığa sen uzaksın hemde o kadar yakınken bana diyemıyorum .............

hazanmevsimigidiyor119qzv1.jpg



Ruhumun bugün yağmurlu günü,
gönül penceremden hüzünle dışarı bakıp
yağmur damlaların ölüm anındaki
birleşmelerini, bütünleşmelerini izliyorum
...ve seni özlüyorum !

 
gidiyorem1.gif



Yolum Açık Olmayacak...

Ayaz vuruyor yüreğime,üşüyorum.Biliyorum senin şehrin sıcak ama bu kez değil sevgili bu kez değil.Ayrılığın bu kadar üşütücü olacağını söyleseler inanmazdım bak buz kestim karşında kımıldayamıyorum.Bundan sonra ayaz olacak tüm geceler benim şehrimde.Isıtmayacak ellerimi yüreğimi kimse ve hiç birşey.Sen sıcacık şehrinde sıcak tut yüreğini.Ama yaralama kimseyi emi.

Bu sana son mektubum... Geldiğim gibi sessizce giderim demiştim ya sana, o kadar sessizlik sinmedi içime.Benden ne bırakabildim sana, ne kattım yaşantına bilmem ama cümlelerim kalsın istedim.Ta bi sen istersen belki yırtıp atacaksın belki de gözünün ilişmeyeceği bir yerde saklayacaksın bilmiyorum.Yazıyorum yine de bunlar seni seven bir kadının cümleleri ,bunlar ayrılığı içine sindirmeye çalışan içimdeki küçük çocukların sözleri sadece dinle.

Gideceğimi anlamadığını biliyorum kim gideceği akşam böylesi sarılır ki sevdiğine,kim öpücüklere boğar, kim sözleriyle sarmalar ki.Benden başka bir deli yapmazdı zaten.İstedim ki son gecem güzel geçsin, ilerde hatırına düştüğümde istedim ki hüzünle anma beni Deliydi de geç git.

Az önce parmak uçlarımda sessizce ilerleyerek balkona çıktım, senden önce sana ait bu şehirle vedalaşmalıydım.Bir sigara yaktım ,biliyorum bırakacağıma söz vermiştim şu mereti ama ben sözlerimi tutamadım sevgili.Ben bana verdiğim sözleri bile tutamadım ki ağlamayacaktım sözde ama bak tutamadım işte.Tutunamadım....

Gözyaşlarımı silip yanına uzandım bir müddet ,o kadar güzeldin ki uyurken yüzünde dans eden gölgeleri bile kıskanacağım kadar güzel.Yüzünde belli belirsiz gülümseme.Gülmek bu kadar mı yakışır bir surete. Gelsem dokunsam dedim ,sıkıca sarılsam.Gidiyorum ,kalk beni durdur diye sarssam yapamadım Yalpaladım

Eşyalarımı toparladım sonra ve şimdi oturmuş sana bunları yazıyorum.Gidişime anlam veremeyeceksin belki.Sabah uyandığında ben yerine bir kağıt parçasına sarılacaksın.Ve bu mektubun sonuna gelene kadar anlamayacaksın.
Tökezledim işte.yapabilirim sandım.Sevgim ikimize yeter dedim.Oysa olmazmış tek taraflı yaşanmazmış aşk..O şarkıdaki gibi “ne sevdiğin belli ne sevmediğin” derken yara almışım yaralanmışım.Belki yarın diye aldanmışım kendimi aldatmışım Yarın belki derken yarınları tükettim. Yanıldım.
Kaderim dediğim sevgili.Bir gece ansızın karşımda bulduğum ve bir sabah yitirdiğim seni yeniden karşıma çıkaran kaderdi öyle inandırmıştı çocuk yanım beni işte.Yine bir guzel akşamı tanişmıştık ve yine öyle bakakalmıştık.Ve şimdi yine soğuk bir ruzgar sabahı çıkıyorum hayatından.Açi tekerrürden ibaret dedikleri bu olmalı komik geliyor ama gülemiyorum

Şimdi çıkacağım bu kapıdan seni ardımda bırakacağım.Her zaman ıkına sıkına gittiğim terminale gideceğim koşar adım.Tüm yollara dinamitler yerleştirip her geçişimde patlatacağım.Dönülecek yol kalmayacak sana çıkmayacak artık yollar.Gurursuzca sana her gelişime şahitlik etmeyecek hiç kimse.Kimse acıyarak bakmayacak yüzüme

Gidiyorum,arkamdan su dökemeyeceksin

Ve ben dönmeyeceğim bir daha

Ardımdan gözyaşlarıma bahane yağmurlar yağmayacak Senin şehrin sıcak
Biliyorum Sevgili biliyorum

Yolum açık olmayacak


Hoşça kal bulup bulup yitirdiğim sevgili
Hoşça kal yüreğimdeki deli esinti

Hoşçakal zorlu sevdam

Sensizlik kolay olmayacak…..

 

Mutlu Olma Şansı





Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...

 



Aşk

sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk
mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu
sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
nicedir bir pencereden deniz güzel değil
nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden
sen gel bizi yeni vakitlere çıkar

 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst