Dün gece

---> Dün gece

“ Ç ü n k ü ” dedi ZüLeyha “güzeLLiğin bir derin kuyu senin.
Bir düşenin kurtuLuşu koLay oLmaz.
Ne mutLu kaLbine Sen düşene ve ne mutLu Sen’in kaLbine düşene…”
 
---> Dün gece

Bu günLerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahiL kasabasına
Bir başka üLkeye, dağLara, uzakLara…
Hayatından memnun oLan yok.
KiminLe konuşsam aynı şey…
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
ÖyLe “yanına aLmak istediği üç şey” faLan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebiLse insan.
Ama oLmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyeLim, öteki de oLmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze aLınmıyor.
BöyLe gidiyoruz işte.
Bir yanımız “kaLk gideLim”,
Öbür yanımız “otur” diyor.
“Otur” diyen kazanıyor.
O yan kaLabaLık zira…
İş, Güç, sorumLuLuk, çoLuk çocuk, aiLe,
Güvende oLma duygusu…
En kötüsü aLışkanLık
aLışkanLığın verdiği rahatLık,
MonotonLuğun doğurduğu bıkkınLığı yeniyor.
KaLıyoruz…
Kuş oLup uçmak isterken, ağaç oLup kök saLıyoruz.
EvLenmeLer…
Bir çocuk daha doğurmaLar..
BorçLara girmeLer…
İşi büyütmeLer…
Bir köpek biLe bizi uçmaktan aLıkoyabiLiyor.
MisaL ben…
Kapıdaki Rex’i bırakıp gidemiyorum.
DeğiL bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
aLıp götürsem geLmez ki…
Bütün sokağım köpeğim oLduğunun farkında
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizLe gitsin?
“Sırtında yumurta küfesi oLmak” diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imaLatımız küfeLer.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
öLüm var zira.
öLüme inat tutunmak Lazım.
Basit ufak kaçışLar yapabiLsek.
Var tabi yapanLar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabiLsek…
Bütçe, zaman, keyif… Denk oLsa.
Gün içinde meseLa…
Küçücük gitmeLer yapabiLsek.
Ne mümkün
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetLer
Sıkışıp kaLdık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeLi
Bu kadar ağır oLmamaLı.
Hayatta kaLabiLmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşıLığı, bir ömür yani.
Ne saçma…
Bahar mıdır bizi bu haLe getiren?
GaLiba.
Ben her bahar aşık oLmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim oLmadı hiç.
Ama oLsun… istemek de güzeL.

Can YüceL
 
---> Dün gece

Küçük bir söz yakarsa içini
Dost biLdikLerin anLamazsa seni, bօşver dökme içini..
Koy aLnını secdeye ondan` başkası anLamaz seni . .
 
---> Dün gece

Sorma bana nasıLsın diye..
FiListin gibiyim işte..
Bir tarafım işgaL aLtında,
Bir tarafım haLa direnişte...
 
---> Dün gece

Yarim basma çamura buLurLar izimizi
KarışaLım dumana yitti sansınLar bizi
Çare aradım baktım 4 kitaba yazana
Ateşte serin geLir sevdaLıktan yanana…
 
---> Dün gece

LeyLa isteyen, mecnun oLmaLı
Kendinden de, dünyasından da geçmeLi
AşıkLar sofrasına davet ediLdiğinde
Ben körüm, ben tokum diyebiLmeLi

Ömer Hayyam
 
---> Dün gece

iLk öpüştüğüm kişiydi o.
DudakLarı dudakLarımdayken,
SöyLediği sözü hatırLayınca,
GüLümseme oLuşur yüzümde, engeL oLamam.
'Sen öpüşmeyi biLmiyorsun ki'
...
Evet
BiLmiyorum.
Ama hiç şüphesiz ki, sana koca bir masumiyet sunabiLirim, ki sundum!
oLmadı, aşkLarı da ticarete döktüLer artık.
Her sevgiLi tecrübeLi eLeman arıyor.
Şimdi söyLe;
Aşkına Layık oLmam için kaç referans göstermem gerekiyor?
Can Dündar
 
---> Dün gece

Bir ekmeği bölüşmedik belki ama
Yine de hakkın vardı
Her gece uykusuzluğu bölüştük seninle..
Sevgiyle..
Saat on iki der demez
Yürek kapısını aralardık
Habersizdik birbirimizden
Üşürdük üstelik ayrı evlerde ayrı odalarda
Anlardım hemen üstüne gözyaşlarını çektiğini
Anlardım özlediğini..
Yine de üşürdün bensiz..
Tıpkı ben gibiydin Sevgilim..
Bilirdim..
Herkes gibi değildik..
Dokunmadan,bakmadan,gözgöze dizdize olmadan da
Hissederdik birbirimizi..
Dedim ya herkes gibi değildik biz..
Saat on ikiyi vurduğunda
Gözyaşlarını çekip üzerlerimize
Habersiz ve gizlice
Severdik,düşlerdik..
Uyku tutmazdı..
Uykusuzluğu bölüşürdük biz seninle..
 
---> Dün gece

Belki de sen aşka aşıktın ben üstüme alındım bilmiyorum.
Bir gün gerçekten seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum.
Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin sen?..
Çünkü senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun.

İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilmez.
Seni çok seviyorum bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulamayacağımı bilmeye bilmeye... anlıyormusun?
 
---> Dün gece

Ya yüreğimi terk et!
Ya da sensizlik de dâhil her şeyi al götür!
Bana aklımı helal et!
 
---> Dün gece

Ne zaman yolum düşse, sokağından ne zaman geçsem,
Nasıl öne eğdinse bilmem kaldıramam bu başımı.
Bakamam korkarım iki karış pencereden...

Göz seni görmek ister gönülse sana görünmemek...
 
---> Dün gece

Şimdi de sen bulama beni...
Ancak nerede olmadığımı bilmek istersen söyleyebilirim sana...
 
---> Dün gece

Adadığım Adaklar Dünlere
Yarın Gözlerine Yazılmış Güzel Bir Şarkı Gibi
Sensiz Dinlersem Bilki "Gözlerini" U n u t m a d ı m . . .
Ne Çok Direndim Oysa ;
Cevabını Bilmek Sorunun Can Yakıcı Ağırlığını Hafifletmiyormuş
Zaman Sadece Bir Süs Kolumda


~ Tutki Gece Yorulsa . . .
Düşürse Ruhum Bir Yıldız Kayarken Senmi Kayboluyorsun Benmi
S ö y l e m e !

Volta Atıyorum İçimdeki Virajlarında..
Sadece Bir An Körkütük Sarhoş Olsam Kederimle
Kontrolden Çıkar Gözyaşlarım, Sende Paramparça Olurum
Tutuyoum Tüm Yolları
Gelmiyorsun Gitmiyorum


Varlığına Deliyken / Yokluğuna Delir(e)memek
Susuzluktan Dudakları Çatlamış Bir Ağıt Gibi Yakıyor Beynimi


Tutki Alev Alsa Senli Bildiklerim Senmi Kül Olursun Benmi !

Özlem Sadece Bir Kelime..
Adının Yanında Devrik Bir Cümleye Dönüşen,


Deki "Ö z l e m e" ! Özlemek Haram


Aslı Yok, Gördüğün Rüyanın Hükmü Yok
Hadi Boşa Tek Celsede Senimi Benden..
Hangi Bakışa Dokundun Da
Gülüşünü Saklamadın Bana ?
Benimdi Sandım Kadife Bir Uykuda Büyütürken Huzurumu
Sanmalarım Hangi Yabancı Söze Vuruldu Böylesine ?


En Fazla Sensiz Gibi En Fazla Sensizlik Kadar Bu Ömrüm


. . . Küf Kokuyor Caddeler / Virajlarında Boğuluyorum
Ağıtlar Kendi Kendini Yakıyor !
Kırılıp Dökülüyorum Yavaş Yavaş
T o p l a m a !

Parmağımı Basıyorum Acımın En Kanayan Yerine
Öfkem Alnının Ortasından Vuruyor Hayatı
Avuçlarımdan Düşüyor ;
"Y ü r e ğ i n"
 
---> Dün gece

Elimi tutan biri olsun istedim.
Başımı yaslayacağım .
Gözyaşlarımı silecek biri ..


Yalanlardan ve yalancıLardan bıktım .
Çaresizdim !
Küçüktüm küçücük ..
Ellerindi yüreğimi ısıtacak ..
Yüreğindi bana aşkı öğretecek ..


Masumdum ben çok masum ..
Tertemizdi hayallerim ..
Rüyalarım ..
UmutLarım vardı .
Ve tebessüm eksik olmayan yüzüm ..


Eskiden aynanın karşısında saatlerce oynardım .
En çok zevk aldığımda annemin makyaj malzemeleriyLe gizlice boyanmaktı ..
Büyüdüm sanırdım kendimi ..
Ve boyumu uzun gösteRmek için giydiğim o kocaman topuklu ayakkabılarla "abla oldum ben " derdim ..


Yüzüm kirliydi belki ama ruhum temizdi ..
Yüreğim temizdi ..
Ellerim temizdi ..


Yarınlarımın kirleneceğinden .
Umutlarımın biteceğinden .
Sensiz kalacağımdan bir haber gülüyordum ..


Şimdi ..


Aynaya bakmaktan nefret eder oldum .
Çünkü her aynaya baktığımda .
Ben değil SeN duruyorsun karşımda .


Sarılmak istiyorum ..
Yanında olmak .
Ellerini istiyorum .
Nefesinin sıcaklığını hissetmek ..


O an sensizlik sızlatıyor içimi .
Yüreğim kanıyor hissediyorum ..


YalnızLığıma küfrediyorum .!


Çok mu şey istedim senden ..
Yüreğini istedim ..
..


Şimdi Sen'i vurdum sensizlikle ..
Yalnızlığıma küfrediyorum bu gece de ..


Öksüz kaldı yüreğim sensizlikte ..


Bana yüreğini ver sevgili ..
Bana beni geri veR ..
 
---> Dün gece

Kurtlanmış yalnızlığıma tuz basıp içimdeki kapıların sürgüsünü çekerken

Mevsimine düşman nice sonbaharlar gövdemde ağlıyor.

Gökyüzüyle sarmaş dolaş öpüşen gözlerimde şimdi toprak kokusu

Avuçlarıma kurak tarlalar oturmuş sanki

Hangi yağmurun damlasına sokulsam kırgın.

Öksüzlük kadar sancılı artık;

Paslı yıldızların altında yüreğimin uçurumlarından çelme yiyip

Ağzıma bulaşan çamurların sözlerime duvar oluşu..

Zilâl

UzunLafınKısasıYokluğunAcı

Yüreğimin ortasına çakılı kurşunlar fidan verdikçe

Her düşüm intihar.

Ki;

Parmak uçlarıma konan serçeleri

Gözyaşlarıma birikmiş özleminle vururken eksiliyorum.

Cinayetlerimi tetikliyor yokluğun

Cinnet saatlerinde sarhoşluğumsun.

UzunLafınKısasıYokluğunAcı

Kimi zaman;

Sus! Diyor

Karanlığıma gelip

Kanıma kül basarken damarlarımı gün ışığına aç bırakan Çingene

Oysa;

Hücrelerime uzanan yollarda adımların kaldı

Çelimsiz gülüşlerimle yetinemiyorum.


Zilâl…

Aşk kudurmuş köpek gibi ruhumu kemirirken

Kangrenlerim oldun

Ayyaş bedevilerin şişe diplerinde bıraktığı acılarla demlenirken

Soluğuma -Sen- diye sardığım yaşam kurudu.

UzunLafınKısasıYokluğunAcı

Şimdi; ölüm dersem gel.

Hayat dersem;

S u s

Y a l v a r ı r ı m
 
---> Dün gece

Düş önüme yalnızlığım
yolumuz uzun
biraz sessiz bıraz tılsımlı
rengi ya Siyah ya Kırmızı..

Gittiğim sona seninde şahit olmak istiyorum
istiyorum ki
sende hatalısın dediğin kelime oyunlarından
UTAN diye...

içimdeki çığlığı bilmiyormuş gibi
üstüme külçe külçe gelen
Yalnızlık
virgul.gif

suçlusun
ve yüreğimde asılacaksın

...At attır kendini
virgul.gif
düş yakamdan

Git benden
Öl öldürt kendini...
ve
Artık beni bana ver
yarı
yarınlarımla ...
 
---> Dün gece

Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum.
Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu.
Acı, insanın yüreğini paralayan ve sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi.
Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi…
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst