|
|
"Ben daha çok seviyorum" kavgamızı hatırlıyormusun? Sanırım ben yine kazandım.
- Konbuyu başlatan Lilith
- Başlangıç tarihi
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Ne olur ne olmaz diye
telefon numaramı bırakıyorum masaya.
Olur da bir gün kendini mutsuz hissedersin...
Ara beni ;
Sadece bir '' nasılsın ?' de
başlarım anlatmaya....
...Aşığım
çok seviyorum
ölüyorum senin için...
Hatta ağlarım bile
maksat senin neşen yerine gelsin...
Serkan Kahraman
telefon numaramı bırakıyorum masaya.
Olur da bir gün kendini mutsuz hissedersin...
Ara beni ;
Sadece bir '' nasılsın ?' de
...Aşığım
Hatta ağlarım bile
Serkan Kahraman
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Çekilmemiş bir sürü resmimiz
henüz söylenmemiş bir ağız dolusu sözlerimiz vardı.
Günlerimiz vardı bizim aylarımız hatta yıllarımız vardı.
Bir ömrümüz vardı beraber geçireceğimiz
sahi sevgilim bunları bırakıp neden gittin ?
...
Senin parmağında tek taş bir alyans
benim dilimin altında benimle evlenir misin sorusu vardı.
Bembeyaz bir gelinliğin vardı
hayalini kurduğun.
Benim gece siyahı bir damatlığım.
Benim evet değişimden sonra
senin ayağıma basacağın sivri topukların vardı...
Balayına gideceğimiz bir sürü ülke yaratmıştı Tanrı
sahi sevgilim bunları bırakıp neden gittin ?
Serkan Kahraman
henüz söylenmemiş bir ağız dolusu sözlerimiz vardı.
Günlerimiz vardı bizim aylarımız hatta yıllarımız vardı.
Bir ömrümüz vardı beraber geçireceğimiz
sahi sevgilim bunları bırakıp neden gittin ?
...
Senin parmağında tek taş bir alyans
benim dilimin altında benimle evlenir misin sorusu vardı.
Bembeyaz bir gelinliğin vardı
Benim gece siyahı bir damatlığım.
Benim evet değişimden sonra
senin ayağıma basacağın sivri topukların vardı...
Balayına gideceğimiz bir sürü ülke yaratmıştı Tanrı
sahi sevgilim bunları bırakıp neden gittin ?
Serkan Kahraman
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Sen geldin bütün kelimeler terk etti beni.
Yarınlarım düne karışma telaşında
hayallerim gerçek olma sevincinde şimdi..
Hoş geldin
hoş sen hiç gitmemiştin ya...
...Bedenin benden uzak diye ayrılık saymamıştım bunu
iyi ki de öyle yapmışım.
Şimdi görünce seni yüreğim ağzıma gelirdi yoksa.
Sen geldin ya artık bu gün günlerden pazar
izin veriyorum bütün acılara izin veriyorum özleme.
Hadi tut elimi biraz
parmaklarım yeniden sana dokunmaya ç'alışsın' ...
// Serkan Kahraman.
Yarınlarım düne karışma telaşında
hayallerim gerçek olma sevincinde şimdi..
Hoş geldin
...Bedenin benden uzak diye ayrılık saymamıştım bunu
iyi ki de öyle yapmışım.
Şimdi görünce seni yüreğim ağzıma gelirdi yoksa.
Sen geldin ya artık bu gün günlerden pazar
izin veriyorum bütün acılara izin veriyorum özleme.
Hadi tut elimi biraz
parmaklarım yeniden sana dokunmaya ç'alışsın' ...
// Serkan Kahraman.
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Birinin sevgilisi olmak..
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak
konuşulmamak
bakılmamak hatta!
Biraz korunmak
biraz şımarmak...
Bir kaç çeşit yemek yapmak
İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak
belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek
bi yerlerde çay içmek
Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun
sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!...
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara!
Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!
Çalışırken
düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi
biri sevsin istiyorum beni
hiç sevilmediğim gibi...
Biri o kadar çok sevsin ki beni
hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye
"Hımm kim aradı bakayım" diye! Ben sormam ama
korkmasın. O sorsun..
Biliyo musun ne oldu?" ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur.
Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya
dinlesin işte. "Ya
evet
çok mühim bir şeyler olmuş" falan desin bi de sonunda...
Birinin elini tutmakla
birinin elini
sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da
tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa
kimseyle film seyretmeyeceğim.
Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak
Biraz korunmak
Bir kaç çeşit yemek yapmak
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara!
Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!
Çalışırken
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi
Biri o kadar çok sevsin ki beni
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!
Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye
Biliyo musun ne oldu?" ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur.
Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya
Birinin elini tutmakla
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.
Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Allah seni yaratmış
Allah’a teşekkür ederim.
İçine de kocaman bir sığınak yapmış
Ki bir gün patladığında ruhumun
En nükleer bombası
...Kaçıp sığınabileyim diye.
Ki bir gün ortadan yarıldığında kalbim
Afrika kıtası gibi
Bir parça isyan hakkı tanıyacaklar belki de.
Batuhan Dedde.
Allah’a teşekkür ederim.
İçine de kocaman bir sığınak yapmış
Ki bir gün patladığında ruhumun
En nükleer bombası
...Kaçıp sığınabileyim diye.
Ki bir gün ortadan yarıldığında kalbim
Afrika kıtası gibi
Bir parça isyan hakkı tanıyacaklar belki de.
Batuhan Dedde.
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Bu bir emirdir
öldürün beni!
Bir parça da siz kopartın ruhumdan
toza bulayıp da düşlerimi.
Hadi
kırın beni!
Bacak aralarınıza ithaf ettiğiniz ayetlerle yakın cesedimi.
Bileklerimi kesip yüksekçe bir tepenin altında bekleyin
...Birazdan kan yağacak üzerinize
bir katilin en romantik beklentisi
Dileyen Vals yapabilir
cansız yatan düşlerin üzerine basmadan.
Bu bir emirdir
ülke yapın beni!
Bir parça da siz rant sağlayın topraklarımdan
Bölün
parçalayın
oyunlar oynayın üzerime
Beni monarşi ile yönetin.
Demokrasi diyenin dudaklarını kesin!
Özgürlük serbest olsun
gün göremeyen zindanların genişliği kadar
Hayal kırıklığını bilen var mı?
Sadece intihar sürecine enerji katar.
Bir ülkeydim ben
beni parçaladılar.
Ne kıyılarım belli ne de iç kısımlarım
Ne dostlarım belli ne de hasımlarım.
Bir çocuktum ben
elimden misketlerimi çaldılar.
Hayır
kızmıyorum
çünkü onlar insandılar.
Batuhan Dedde.
Bir parça da siz kopartın ruhumdan
Hadi
Bacak aralarınıza ithaf ettiğiniz ayetlerle yakın cesedimi.
Bileklerimi kesip yüksekçe bir tepenin altında bekleyin
...Birazdan kan yağacak üzerinize
Dileyen Vals yapabilir
Bu bir emirdir
Bir parça da siz rant sağlayın topraklarımdan
Bölün
Beni monarşi ile yönetin.
Demokrasi diyenin dudaklarını kesin!
Özgürlük serbest olsun
Hayal kırıklığını bilen var mı?
Sadece intihar sürecine enerji katar.
Bir ülkeydim ben
Ne kıyılarım belli ne de iç kısımlarım
Ne dostlarım belli ne de hasımlarım.
Bir çocuktum ben
Hayır
Batuhan Dedde.
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Seni sevmek;
cebindeki son parayla aldığı dondurmasını yere düşürmüş bir çocuğun cebine iki dondurma parası sıkıştırıp onu teselli etmek.
Seni sevmek;
dar ağacında sallandırılacak bir mahkumun son arzusunu yerine getirmek.
Seni sevmek;
...soğukta donmak üzere olan bir evsize soba başında bir tas çorba vermek.
Seni sevmek;
son nefesi verirken kelime-i şehadet getirmek kadar değerli bir son dakika golü...
Seni sevmek;
anneden helallik almak gibi bir şey.
Seni sevmek;
seni sevmek işte tarifi kaburgalarım içinde saklı...
Oğuz Bal
Seni sevmek;
cebindeki son parayla aldığı dondurmasını yere düşürmüş bir çocuğun cebine iki dondurma parası sıkıştırıp onu teselli etmek.
Seni sevmek;
dar ağacında sallandırılacak bir mahkumun son arzusunu yerine getirmek.
Seni sevmek;
...soğukta donmak üzere olan bir evsize soba başında bir tas çorba vermek.
Seni sevmek;
son nefesi verirken kelime-i şehadet getirmek kadar değerli bir son dakika golü...
Seni sevmek;
anneden helallik almak gibi bir şey.
Seni sevmek;
seni sevmek işte tarifi kaburgalarım içinde saklı...
Oğuz Bal
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Geç Olmadan
Karım'a
Merak etme beni
bilirim sevdiğim evhamlısındır.
Sallanan tahta sandalyemin üzerinde
saçı sakalına karışmış bir yalnızlığın içinde seyr-ü sefadayım
...sanırsın yüzümde griye çalan pamuk tarlası var.
Pencereye kuşlar pisliyor
kovmaya da kıyamıyorum kerataları.
Bir de şey oldu.…
Şey…
Kızma ama ektiğin çiçekler soldu.
Vallahi benim suçum yok
geçen kış zemheride dondu hepsi.
Yenilerini de ekmedim
üvey evlat sevmezsin bilirim…
Evlat demişken…
Üzülme ama bizim oğlan 6 ayda bir ancak geliyor eve;
göstermelik iki kutu süt
birkaç paket bisküvi-sanki onları yiyecek diş varmış gibi-
biraz sebze
meyve bırakıyor
hepsi bu!
Geçen bayram gelmedi hasbam
telefon etti sadece.
Neymiş efendim Uludağ’da tatildelermiş
********!
Tövbe tövbe…
Ah bir de dünya güzeli bir torunumuz var.
Keşke görüş günü falan olsa da görsen
belli ki güzelliğini senden almış
adı da Nisanur…
Maaşına dokunmadım ne zamandır
üç aylığım yetiyor da artıyor
ne de olsa evi ahalisi bir boğaz
birkaç da uyuz kedi…
Sen gittin gideli karnımı doyurma seanslarım çok kuru geçiyor;
ekmek kuru
zeytin kuru
akşamdan kalma fasülye kuru…
Bu aralar gelemiyorum yanına kusuruma bakma
bu romatizma denilen illetin bedenimdeki yaşı senin gidişinle aynı
on yaşında küçük bir çocuktur eklemlerimdeki ağrı…
Ah akılsız başım!
Eczacı Nuri’ye kırk lira borcum vardı onu vermeyi unutuyorum bak kaç haftadır.
Kadınım
peki ya sen nasılsın oralarda?
Münker ve Nekir çok sıkmadı inşallah seni yerin seksen santimetre dibinde.
Bedenin şimdi hangi bahar çiçeklerine yardım ve yataklık yapmakta?
En çok ellerini özledim misal
hala pamuk gibi mi ellerin
toprak bozmadı değil mi cennet kuytusu bedenini?
Ama az kaldı hissediyorum
geleceğim ben de yanına.
Biliyorsun gerçi ama yine de hatırlatayım
seni hala seviyorum
o çay bahçesinde gördüğüm günden beri.
Sana demiştim ben hayatımın en güzel hediyesini annenden aldım.
Gelinceye kadar Allah’a emanet ol
gerçi seni emanet edecek başka kim kaldı ki?
Oğuz Bal
Geç Olmadan
Merak etme beni
Sallanan tahta sandalyemin üzerinde
saçı sakalına karışmış bir yalnızlığın içinde seyr-ü sefadayım
...sanırsın yüzümde griye çalan pamuk tarlası var.
Pencereye kuşlar pisliyor
Bir de şey oldu.…
Şey…
Kızma ama ektiğin çiçekler soldu.
Vallahi benim suçum yok
geçen kış zemheride dondu hepsi.
Yenilerini de ekmedim
üvey evlat sevmezsin bilirim…
Evlat demişken…
Üzülme ama bizim oğlan 6 ayda bir ancak geliyor eve;
göstermelik iki kutu süt
birkaç paket bisküvi-sanki onları yiyecek diş varmış gibi-
biraz sebze
Geçen bayram gelmedi hasbam
telefon etti sadece.
Neymiş efendim Uludağ’da tatildelermiş
********!
Tövbe tövbe…
Ah bir de dünya güzeli bir torunumuz var.
Keşke görüş günü falan olsa da görsen
belli ki güzelliğini senden almış
Maaşına dokunmadım ne zamandır
üç aylığım yetiyor da artıyor
ne de olsa evi ahalisi bir boğaz
Sen gittin gideli karnımı doyurma seanslarım çok kuru geçiyor;
ekmek kuru
Bu aralar gelemiyorum yanına kusuruma bakma
bu romatizma denilen illetin bedenimdeki yaşı senin gidişinle aynı
on yaşında küçük bir çocuktur eklemlerimdeki ağrı…
Ah akılsız başım!
Eczacı Nuri’ye kırk lira borcum vardı onu vermeyi unutuyorum bak kaç haftadır.
Kadınım
Münker ve Nekir çok sıkmadı inşallah seni yerin seksen santimetre dibinde.
Bedenin şimdi hangi bahar çiçeklerine yardım ve yataklık yapmakta?
En çok ellerini özledim misal
hala pamuk gibi mi ellerin
toprak bozmadı değil mi cennet kuytusu bedenini?
Ama az kaldı hissediyorum
geleceğim ben de yanına.
Biliyorsun gerçi ama yine de hatırlatayım
seni hala seviyorum
o çay bahçesinde gördüğüm günden beri.
Sana demiştim ben hayatımın en güzel hediyesini annenden aldım.
Gelinceye kadar Allah’a emanet ol
gerçi seni emanet edecek başka kim kaldı ki?
Oğuz Bal
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Aynalı Köyün Yalancısı
Tamam pes
kabul ediyorum
aşkı leylekler getirdi.
Zaten ben en çok ilkbaharda küfrederim!
...İsabet oldu yani bu hurafeye inanmam.
Soğuk aşklardan sıcak aşklara göç ederken yumruk kadar kalpler
yumruk yemişten beter olurdum ben.
Bu yüzden yüzüm gözüm hep şiş
ağlamaktan.
Yalan değil;ben sevdiğim kadını masallarda unuttum
bir cafede unuttuğum telleri kırık şemsiyem gibi.
Atasözlerine biat ederim
bilirim açılmaz o şemsiye
bu yüzden uğraşmıyorum aşık olacağım diye.
Hem ben hiç sevmem Sindirellayı
deve kuşu misali kafasını gömmüş şöminenin külüne
Paşabahçe işi kıytırık bir ayakkabıyı bekler durur…
Size bir sır vereyim
ayna karşında mükemmel rol keserim
milyonlarca kez tanıştım onunla aynada
Mesela:
“Öhöm öhöm.Pardon bakar mısınız?
Size aşık olmak istesem
sözün özü tükürdüğümü yalasam
ve size ‘seni’ seviyorum desem siz yerine
laubali olmuş olmam umarım.
Ben sizi kırmak istemem
zira gözleriniz gökyüzü…
Siz ağlarsanız ikinci Nuh tufanını kaldıramayabilir yeryüzü…
Eski yazıdan da anlamam ama sanırım şu dilinizden dökülenler dua olmalı…”
İşte böyleyken böyle
ben aynalarda aşık oldum ona
ve ilginçtir herkes buna yalnızlık yerine
narsizim diyor.
Yine birazdan 1.75 boylarında
sakallı
bıyıklı
biraz da göbekli bir boy aynası alırım koynuma.
Ruhunun kenarları acıtsa da canımı mühim değil
yokluğu kadar koymuyor bana…
Kendime sarılır uyurum yine
sabah kalkınca bir bakmışım
yastığın diğer ucunda ben olacağım ne de olsa.
Saçmalıyorum sanmayın
kırılırım!
Hey barmen
her zamankinden;
bir duble Passiflora.
Hem korkma abdestliyim zaten
birazdan duaya duracağım
ve niyet edip eyleyeceğim onu bir daha unutmaya…
Hişşş
sessizlik lütfen!
Allah’la kul arasına girmeyin…
-Hikmetinden sual olunmaz Rabb’im amma velakin
şu alnımdaki basım hatası olabilir mi?
Oğuz BAL
Aynalı Köyün Yalancısı
Tamam pes
aşkı leylekler getirdi.
Zaten ben en çok ilkbaharda küfrederim!
...İsabet oldu yani bu hurafeye inanmam.
Soğuk aşklardan sıcak aşklara göç ederken yumruk kadar kalpler
yumruk yemişten beter olurdum ben.
Bu yüzden yüzüm gözüm hep şiş
Yalan değil;ben sevdiğim kadını masallarda unuttum
bir cafede unuttuğum telleri kırık şemsiyem gibi.
Atasözlerine biat ederim
bu yüzden uğraşmıyorum aşık olacağım diye.
Hem ben hiç sevmem Sindirellayı
deve kuşu misali kafasını gömmüş şöminenin külüne
Paşabahçe işi kıytırık bir ayakkabıyı bekler durur…
Size bir sır vereyim
ayna karşında mükemmel rol keserim
milyonlarca kez tanıştım onunla aynada
Mesela:
“Öhöm öhöm.Pardon bakar mısınız?
Size aşık olmak istesem
ve size ‘seni’ seviyorum desem siz yerine
laubali olmuş olmam umarım.
Ben sizi kırmak istemem
zira gözleriniz gökyüzü…
Siz ağlarsanız ikinci Nuh tufanını kaldıramayabilir yeryüzü…
Eski yazıdan da anlamam ama sanırım şu dilinizden dökülenler dua olmalı…”
İşte böyleyken böyle
ben aynalarda aşık oldum ona
ve ilginçtir herkes buna yalnızlık yerine
narsizim diyor.
Yine birazdan 1.75 boylarında
sakallı
biraz da göbekli bir boy aynası alırım koynuma.
Ruhunun kenarları acıtsa da canımı mühim değil
yokluğu kadar koymuyor bana…
Kendime sarılır uyurum yine
sabah kalkınca bir bakmışım
yastığın diğer ucunda ben olacağım ne de olsa.
Saçmalıyorum sanmayın
Hey barmen
bir duble Passiflora.
Hem korkma abdestliyim zaten
birazdan duaya duracağım
ve niyet edip eyleyeceğim onu bir daha unutmaya…
Hişşş
Allah’la kul arasına girmeyin…
-Hikmetinden sual olunmaz Rabb’im amma velakin
şu alnımdaki basım hatası olabilir mi?
Oğuz BAL
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Blue Collar* Aşk
Kişi başına düşen birkaç yalnızlık ruhumun sırtına hörgüç ötesi kambur.
Deveye hendek atlatmak zordur diye salık verilmiş atasözlerinde
ama develerin tellal pirelerin berber olduğu zamanlarda
...sinek kaydı traş olmuş adamım ben.
Masallar olsa olsa kantaşı olur yaralarıma…
“Ah” ettim çok
canım yandığından değil
nasılsa her sigaranın kaderine biçilmiştir ateş
kırılıp atılmadıktan sonra içi aç kedilerle dolu bir konteynere.
Sahi sokak kedileri her bulduğuna atlamaz ama
hiçbir kedi de hayır diyemez bence Bitlis tütününe.
Şimdi çatlak dudaklarımda sarma sigara
gözüme duman kaçıyor
ağlıyorum mutluluktan.
Düşünüyorum da;
ulan hakikaten ne kadar mutluyuz beşer olarak?
Hangi yalnızlık bir Türk filmi kadar trajik olabilir ki?
İçimde “Selvi boylu alyazmalı” bir kadın;
ninniler onu söyler
çocuklar adıyla uyanır sabahları.
Bir mümin “amin” der duasından sonra
ve Allah kabul eder elbet ama
mutlaka içinde onun adı da geçer duanın.
Çok güzel muska olur aslında onun gözlerinden;
ve mutlak korur onun gözleri insanlığı nazardan
o gözlere adam gibi bakabildikten sonra...
Ki sadece bu sebepten olsa gerek
her sabah kendine baktığı için aynada
Yaradan saklı tutmuştur onu şeytanın şerrinden
ve sadece bu yüzden evet bu yüzden
onun koynunda cennet kokusu saklıdır.
Helal’im olsun ki ben önce alnına secde ettiririm dudaklarımı
sonrası ibadet zaten o bana her "yar" deyişinde...
Günlerden bir gün
% Pamuklu Prenses sentetik bir aşka tutulmuştur
ve gel gelelim bu durum aynaları artık onun güzelliği hakkında
septik düşünmeye itmiştır....
Unutmadan söylemeliyim
ve sosyoloji kitaplarına kaydetmeli yalancılar bu cümlemi;
“Gün gelir aynalar da yalan söyler”…
Durun bir dakika!Aklıma düştü birden.
Peki neden Fransızca bu kadar hoş geliyor kulağa?
Yani bir Fransız benden daha çok mu aşık oluyor
hem aşkın kaçı kaç kuruş ki Fransa’da?
Ülkeler coğrafyası dersinde hangi ülke aşkıyla meşhurdur bileniniz var mı?
El cevap:
Seni seviyorum diyebilen herkesin ayak bastığı her toprak parçası.
Saksılarda saklı umutlarımız var bizim ülkecek biliyorum
Vita tenekesinde gömülü düşlerimiz.
Belki de bu yüzden seviyoruz biz tereyağlı pilavı
belki de bu yüzden annelerimiz ayıklar pirincin taşını ayıklar gibi dualarından
başımıza gelecek kaza belaları…
Hadi bayramlık umutlarımızı giyelim üzerimize
lakin benimkiler sanırım iğreti duracak yine …
Buralarda bir yerde ayna olacaktı
Bakayım..
Yok yok
bu sefer cuk oturmuş üzerime
biraz yakası kalmış ruhumun
olacak o kadar o da beni seviyor diye…
Oğuz BAL.
*Mavi Yaka
Blue Collar* Aşk
Kişi başına düşen birkaç yalnızlık ruhumun sırtına hörgüç ötesi kambur.
Deveye hendek atlatmak zordur diye salık verilmiş atasözlerinde
ama develerin tellal pirelerin berber olduğu zamanlarda
...sinek kaydı traş olmuş adamım ben.
Masallar olsa olsa kantaşı olur yaralarıma…
“Ah” ettim çok
canım yandığından değil
nasılsa her sigaranın kaderine biçilmiştir ateş
kırılıp atılmadıktan sonra içi aç kedilerle dolu bir konteynere.
Sahi sokak kedileri her bulduğuna atlamaz ama
hiçbir kedi de hayır diyemez bence Bitlis tütününe.
Şimdi çatlak dudaklarımda sarma sigara
gözüme duman kaçıyor
ağlıyorum mutluluktan.
Düşünüyorum da;
ulan hakikaten ne kadar mutluyuz beşer olarak?
Hangi yalnızlık bir Türk filmi kadar trajik olabilir ki?
İçimde “Selvi boylu alyazmalı” bir kadın;
ninniler onu söyler
Bir mümin “amin” der duasından sonra
ve Allah kabul eder elbet ama
mutlaka içinde onun adı da geçer duanın.
Çok güzel muska olur aslında onun gözlerinden;
ve mutlak korur onun gözleri insanlığı nazardan
o gözlere adam gibi bakabildikten sonra...
Ki sadece bu sebepten olsa gerek
Yaradan saklı tutmuştur onu şeytanın şerrinden
ve sadece bu yüzden evet bu yüzden
onun koynunda cennet kokusu saklıdır.
Helal’im olsun ki ben önce alnına secde ettiririm dudaklarımı
sonrası ibadet zaten o bana her "yar" deyişinde...
Günlerden bir gün
% Pamuklu Prenses sentetik bir aşka tutulmuştur
ve gel gelelim bu durum aynaları artık onun güzelliği hakkında
septik düşünmeye itmiştır....
Unutmadan söylemeliyim
ve sosyoloji kitaplarına kaydetmeli yalancılar bu cümlemi;
“Gün gelir aynalar da yalan söyler”…
Durun bir dakika!Aklıma düştü birden.
Peki neden Fransızca bu kadar hoş geliyor kulağa?
Yani bir Fransız benden daha çok mu aşık oluyor
hem aşkın kaçı kaç kuruş ki Fransa’da?
Ülkeler coğrafyası dersinde hangi ülke aşkıyla meşhurdur bileniniz var mı?
El cevap:
Seni seviyorum diyebilen herkesin ayak bastığı her toprak parçası.
Saksılarda saklı umutlarımız var bizim ülkecek biliyorum
Vita tenekesinde gömülü düşlerimiz.
Belki de bu yüzden seviyoruz biz tereyağlı pilavı
belki de bu yüzden annelerimiz ayıklar pirincin taşını ayıklar gibi dualarından
başımıza gelecek kaza belaları…
Hadi bayramlık umutlarımızı giyelim üzerimize
lakin benimkiler sanırım iğreti duracak yine …
Buralarda bir yerde ayna olacaktı
Bakayım..
Yok yok
biraz yakası kalmış ruhumun
olacak o kadar o da beni seviyor diye…
Oğuz BAL.
*Mavi Yaka
---> Aşk, Sevgi adına. *ar$ivim..
Teni tenime yabancı kadınların düşlerinden kurtar beni Rosa.
Ellerini özledim ben
hadi ört ellerini yüreğime.
Çok zor olmasa gerek bir aşkı koynunda
sıcağında uyutmak.
Lütfen şimdi gitme
bir zaman annemin yaptığı gibi
...uyut beni yalan masallarınla...
Tüyo vereyim sana;
ben en çok "seni seviyorum" masalını seviyorum...
Oğuz BAL
Teni tenime yabancı kadınların düşlerinden kurtar beni Rosa.
Ellerini özledim ben
Çok zor olmasa gerek bir aşkı koynunda
Lütfen şimdi gitme
bir zaman annemin yaptığı gibi
...uyut beni yalan masallarınla...
Tüyo vereyim sana;
ben en çok "seni seviyorum" masalını seviyorum...
Oğuz BAL