DiReNiS
Bayan Üye
İtiraf mıdır bunun adı bilmem ama..
Paylaşım sanırım..
Babamla çok iyi anlaşırdım.. Bütün dertlerimi paylaşır,her konuda muhabbet edebilirdim.. Annemden de öte.. Keyifliydi.. Onunla gezmekten onunla şakalaşıp,gülmekten yerlere yatmaktan büyük bir keyif alırdım vakti zamanında
Lise 2'deyim o zamanlar.. Imm yani 14 yaşlarındayım.
Nevşehirde,ablamın,istenmeyen damat ile aslında istenmeyen nişanındayız..
Kalabalık oldukça.. Her ne kadar güle oynaya geçiriyormuşuz gibi görünse de aslında hava oldukça gergin..
Bir mesaj geldi telefonuma... 'Ben Tuncay..Tanışmak istiyorum..Kapıya çıkarmısın..''
Küçük kasaba erkeklerinin, ''İstanbullu kız'' gibi anlamsız ve komik abazalıklarından biri...
Çıkmadım elbet kapıya.. Israrla aranıyorum.. Ben meşgule verdikçe deli gibi arıyor.. Telefonu açıp küfür ettiğimi bile iyi hatırlıyorum (yadırgamayın hemen o zamanlar ki direniş başkaydı p. )
Telefonuda kapatamıyorum...Malumunuz nişan ortamı.. Birşeye ihtiyaç olduğunda haberim olacak,bulacaklar beni..
Velhasıl kelam,yüzükler takıldı,takılar halloldu... Aileler arası büyük bir tartışma yaşandı..Takı muhabbeti gibi saçma sebeplerden ötürü..İki tarafın ailesi zaten birbirinden pek haz etmezler idi... Eyvah korktuğumuz başımıza geldi..
Büyüklerin araya girmesiyle facialar önlendi tabii lakin ortam hala gergin..
Canım sıkıldı arka odaya geçtim..Millet dağılmaya başladı..
Babam geldi yanıma..Birini aramak için telefonumu istedi.. Verdim telefonu..
Mesaj gelmez mi o anda.. 'Ben hala seni bekliyorum fıstığım' diye D:
Önce yüzü kıpkırmızı oldu babamın...Telefonu açtı içinden hattı aldı ve kırdı..Ama elleri titriyor..
Kafasını kaldırdı... Ve bir okkalı bir tokat geçirdi bana..
Neye uğradığımı şaşırdım... Anladım elbet o serserinin mesajını okuduğunu ama böyle bir tepki beklemediğim için,şaşkınlıktan kalakaldım.. Ki o konuştuğum her insanı bilirdi..
Ağlayarak yüzüne bakmıştım sadece..
Çıktı gitti..
Lanet olası pisliği aradım hemen kuzenimin tlf.la..
Sövdüm de sövdüm.. Baktım o da artık dayanamıyor sövmeye başlıyor..
En can alıcı sövüşümü yaptıktan sonra kapadım tlf.u p.
Aradan 1 hafta geçti... Bu süre içinde babamla karşılaşmamak için elimden geleni yaptım...Öyle zoruma gitmişti ki..Öylesine kırılmıştım ki..Tek kelime bile etmedim onunla 1 hafta boyunca..
Ailem istanbula dönüyordu.. Beni ise okul için yalnız bırakıyorlardı orada..
Arabaya eşyalar için yardım ettim..Kaçmadım ondan,ama yüzüne de bakamadım hiç...
Herşey hazır olup da sadece binip gitmek kalınca..
Dayanamadım gittim elini öptüm.. Çenemden tutup başımı kaldırdı...Yüzüne bakmamı istiyordu..Ama bakamıyordum ki..Baksam hıçkıra hıçkıra ağlayacağım..
Zoraki kafamı kaldırdım..Yüzüne baktm..Gözleri dolmuştu..Ağladı ağlayacak..
Öyle sıkı sarıldı ki bana.. Öyle korumacı.. Öylesine sahiplenici..
Öylesine sıcak ve öylesine kırmaktan korkarak..
Ağlıyordu..Yüzünü göremiyordum ama nefesinden anlıyordum..
Benim zaten bittiğim andı.. Ben hıçkırıklara boğulmuşum.
Öyle ne kadar zaman geçti bilmem..
Özür dilerim kızım döküldü dudaklarından.. (babamın ilk ve son özürü p. )
Yüzünü göstermemeye çabalayarak arabaya bindi..Ve gittiler..
Hayatımın en duygusal anı... Aynı zamanda hayatımın en kahredici anı...
Babamı ilk kez o halde görmüştüm...Ve bu canımı çok acıtmıştı..
Çocukluğuma dair babamla ilgili daima hatırladığım ve hatırlayacağım anı bu muhakkak..
Şimdi sene 2010... Ben 22 yaşındayım.. Hayatın kahrolası cilvesi,aramızdaki o güzel ilişkiyi kopardı...
Ne zaman çalışmaya başladım.. O zaman problemler olmaya başladı..
17 yaşındaki küçük bir kızdan çok şey beklediler... O kız elinden geleninde ötesinde şeyler yaptı ama, hiçbir zaman tatmin olmadılar..
İş koşturmaları,sıkıntılar derken yabancılaştık...
Huzur gitti.. Geriye anlamsız,büyük bir boşluk kaldı avuçlarımızda..
Herşeye rağmen babamdır.. Beni büyüten,beni yetiştirendir.. Allah başımızdan eksik etmeye.. Herşeye rağmen bu küçük yürek hala küçük bir kız çocuğu gibi babasına gizliden gizliye aşıktır..
Aramızda (;