Ahmet Kaya [Bütün şarkı sözleri..]...!!

Jilet Yiyen Kız

O kızı nerede nasıl görsem
Aklımı başımdan alır ağzı
Saçları şıra köpüğü desem
Kaşları bıçak izi kırmızı

Yakut pulları mı&bu ne görkem
Kanlı gözbebeklerindeki yazı
Beni nasıl büyüledi bilmem
Kirpikleri örümcek kırmızı

Kızıl demirden bir ünlem
Salınması yangın yalnızı
Korkmasam öpmeye eğilsem
Dişleri elektrik kırmızı

Çarpılmışım başım sersem
Sevdim jilet yiyen kızı
Göğsündeki kumrulara değsem
Gagaları zehirli kırmızı

Gece gündüz tek düşüncem
Kasıklarımdaki ince sızı
Artık kimseyle sevişemem
Anladım sevişmek kırmızı

Jilet yiyen kız merih'li gecem
Birlikte bulacağız belâmızı
Sonumuz kuşkusuz cehennem
Kırmızı kırmızı kırmızı
 
Kaçak ve Annem

Uçtum ateş üstüne
Dağlansın diye sızım
Sorma halim ne olur
Yoruldum anlamsızım.

Yağmur doldu içime
Açım sigarasızım
Uyuyor musun anne
Ben geldim; vefasızın.

Suç oldu suç üstüne
Her şarkım her yazım
Vuruştum türkülerle
Kanla beslendi sazım.

Bir rüzgarın önünde
Kaçağım kuralsızım
Duyuyor musun anne
Yalnızım çok yalnızım.

Ah dalsam dizinde
Uyusam doymaksızın
Sabah olmasa gece
Kaçmasam dermansızım.

Sür beni gül yüzüne
Gitsem de kalsın sızım
Ağlıyor musun anne
Gidiyor hayırsızın.
 
Kaçakçı Kurban

Lele kurban ben olayım
Ah göğsünde ben olayım
Senin yerin sıcak kalsın
Ah yine giden ben olayım.

Lele kurban zor gelir
Dağlara giden zor gelir
Avcı yaralar kekliği
Altum' a giden zor gelir.

Lele kurban boşa gider
Ne söylersen boşa gider
Çiğnenir ektiğin güller
Ah emeklerin boşa gider.

Lele kurban gülü verin
Dönemsem de gülü verin
Mayın tarlasına düştüm
Kan kırmızı gül verin.
 
Kadınlar

Üç etekli ak pusulu türkü bakışlı
Kadınlar yürüyor dağlara doğru
Leylak moru gül kurusu dağlara dogru
Özlemlerle acılarla bir Anadolu
Sivas'lımı Urfa'lımı bilemem gayri
Kadınlar kadınlar dağlara doğru
Çalı çırpı sıla gurbet dağlara doğru
Sarı sıcak ak cibinlik dağlara dogru
Ordu ordu çekip gider ay çiçekleri
Bakma Turaç bakma bana bakma el gibi
Bilemezler avcının kim olduğunu
Sezmişler düşmanın kokusunu
Kadınlar kadınlar dağlara dogru
Özlemlerle acılarla bir Anadolu
Bu sıtmalı gecelere bu beşikleri
Bakma Turaç bakma bana bakma el gibi
 
Kafama Sıkar Giderim

Artik seninle duramam.Bu Aksam cikar giderim.
Hesabim kalsin Mahsere, elimi Yikar giderim.

Sen zahmet etme Yerinden.Gürültü yapmam derinden.
Parmaklarin üzerinden, Su gibi akar giderim.

Artik sürersin bir Sefa.Ne Cismim kaldi ne Cefa.
Sikayet etmem bu defa, Disimi sikar giderim.

Bozar mi sandin Acilar.Belaya atlar giderim.
Kursun gibiyim mavzer gibi, Dag gibi Patlar giderim.
Bozar mi sandin Acilar.Belaya atlar giderim.
Kursun gibiyim mavzer gibi, Dag gibi Patlar giderim....

Kaybetsem bile herseyi, bu Aski yirtar giderim.
Sinsice olmaz gidisim.Kapiyi carpar giderim.

Sana Yazdigim sarkiyi, Sazimdan söker giderim.
Ben Aglayamam bilirsin.Yüzümü döker giderim.

Köpeklerimden Kusumdan, Yavrumdan cayar giderim.
Senden aldigim ne varsa, yerine Koyar giderim.

Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme.Kafama Sikar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme.Kafama Sikar giderim.
Ezdirmem sana kendimi.Gövdemi yakar giderim.
Beddua etmem üzülme....Kafama Sikar giderim.
 
Kalan Kalır (Vur Sırtına)

Vur sırtına vur sırtına
Dostun olam vur sırtına
Madem ki ben kaldıramam
Derdimi al vur sırtına

Duman kalır duman kalır
Ocak tüter duman kalır
Ben yanarım hiç tükenmem
Benden sonra kalan kalır

Kalan kalır kalan kalır
Giden gider kalan kalır
Ben giderim geri gelmem
Benden sonra kalan kalır

Ah ne fayda ah ne fayda
Kefen beyaz ah ne fayda
Bir hayına yaş dökersin
Kadrin bilmez ah ne fayda

Meydan kalır meydan kalır
Yiğit ölmez meydan kalır
Yere vurma hatırımı
Sana kahpe meydan kalır

Kalan kalır kalan kalır
Giden gider kalan kalır
Ben giderim geri gelmem
Benden sonra kalan kalır
 
Kan Kurşundan Silinince

Uçakları nedeyim?
Gökkuşağı gönder bana
Senin olsun süngülerin
Gül dikeni yeter bana

Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana

Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana

Silahları nedeyim?
Benim sevgim mavzer bana
Suya attığım çiçekler
Bir gün olur döner bana

Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana

Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan Kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
 
Kara Yazı

Geçmedi yare sözümüz
Yollarda kaldı gözümüz
Yere sürüldü yüzümüz
Böyleymiş karayazımız.

Çiçekler açılmaz oldu
Pınarlar içilmez oldu
Yar bize gülmez oldu
Böyleymiş kara yazımız.

Yalnız ona yar demiştik
Onda bir şey var demiştik
O bizi anlar demiştik
Böyleymiş kara yazımız.

Hey gönül gene bu gece
Kederim geceden yüce
Gel susalım beraberce
Böyleymiş kara yazımız
 
Kara Yılan

kara yılan der ki harbe oturak
kilis yollarından kelle getirek
nerde düşman varsa orda bitirek
vurun antepliler namus günüdür.

sürerim sürerim gitmez gadana
fransız kurşunu da geçmez adana
varın söyleyin garip anama
analar da böyle yiğit doğurur.
 
Karanlıkta

Akşam olur karanlıklar çökende
Devriyeler adım adım gezende

Kar kaplamış solmuş güller görende
Sarılıp dallarını öpesim gelir

Sanki gökten kar yerine kan yağıyor
Kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor

Yaşlı gözleriyle bana bakıyor
Akan göz yaşını içesim gelir
İşte böyle karanlıklar içinde
Devriyeler adım adım gezende

Yar uykuda ben yine penceremde
Doğacak güneşi göresim gelir
 
Karar Vermek Zor

Malatya' dan çıktım yola, yollar yanıyor
Düşman sarmış dört yanımı, kurşun saçıyor
Düşmüşüm bir çukura, canım yanıyor
Yaşasam mi ölsem mi
Karar vermek zor.
Beyler deresinde kardaş pusu kurdular
Dağda çadır çadır aştılar
tüfek çaktılar
İki er kardeşi canımdan, canımdan vurdular
Yaşasak mi ölsek mi
Karar vermek zor.


Söz : Ahmet Kaya
Müzik : Ahmet Kaya
 
Kardelenler Açınca

Bayrakları göndere çeken çocuklar
Aç bir destandır kan gölü gruplarda
Bir çocuk ağlar ağlar durur
Bir ana tandıra düşer kavrulur
Bir gelin parmağıyla deşer rahmini
Radyoda ince saz, ney taksim
Büyür çetelerin hıncı
Kent ince ince susar
Ve korku bir kahpe yaradır içerden işler
Vurur hançerini şah damardan ihanet
Satarsın ulan satarsın
Açılmamış gonca gülünü
Gökte yıldız kayınca, için yanınca
Gözlerin ıslanınca, akşam olunca
Dön yüzünü dağlara, bir mavzer gibi
Sabır zorlayınca, sel kabarınca

Kar tanesi uçunca, çiğ tükenince
Kardelenler açınca, otlar bitince
Avucumda ateşle, dönerim sana
Toprak uyanınca, bahar gelince
 
Karlı Dağlar (Ilgaz Dağlarında)

Ilgaz dağlarında çocuk doğurdun sen
Memende süt yoktu
Karla doyurdun sen

Sardın sarmaladın anam
Sırtına vurdun anam anam
Terketmedin karlı yolları

Yolda çile çeker
Şerife bacım hey
Eller donmuş gözler çekilmez acı

Çocuğuna değil
Yurduna sancın
Terketmedin karlı yolları
 
Karwan (Kervan)

Kani diherikin
Karwan diçün
Tişt nema li dü
Hevi ar ü dü
Ü baye gerok
Ji xew rakirin
Birhatinen kür
Çave teyi giri
Leve te yi gezo ax ax
Karwan diçe zü
Şare mi ni dür
Beje bav ü de
Yara çav li re
Eze bem,bem ü bem
We bete ew roj


(Çeşmeler akıyor
Kervan gidiyor
Geride bir şey kalmadı
Umut,ateş ve duman
Ve gezgin bir rüzgar
Uykudan uyandırmışlar
Küllenmiş derin anıları
Ağlamaklı gözlerin
Ballı dudakların
Kervan hızla gidiyor
Uzaktaki kentime
Söyle anne ve babaya
Yol gözleyen sevgiliye
Geleceğim
O gün gelecek)
 
Katlime Ferman

Bir yuruyus eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy
Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy
Dayan dizlerim dayan
Ağla gözlerim ağla
Namlu puşt olmuş at ayağı puşt
Vay anam vay vay bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
Of anam of of bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
Ay bu nasıl devran, ay bu nasıl devran
28 nisandı yavru hey
Ham meyvayı kopardılar dalıdan
Vay anam vay vay bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
Of anam of of bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay bu belalı başınan kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman, ya derdime derman
Ya katlime ferman
 
Kenar Mahalleli

Bir kenar mahalleliyim
Mecburen parasizdir ceplerim
Fabrikada satilik sendika
Agzimi acsam sokaktayim

Bir kenar mahalleliyim
Mecburen kavga ederim
Markette kopek olduren sarabi
Bekcilerle narali gecedeyim

Bir kenar mahalleliyim
Mecburen kiliksiz gezerim
Beyoglunda popa yelken polisler
Ruzgarina deger sopa yerim

Bir kenar mahalleliyim
Mecburen uzaktan severim
Ev onlerinde babalar
Kizina baksam
Cinayet sebebiyim
 
Kendine İyi Bak

Yan yana geçen geceler unutulup gider mi?
Acılar birden biter mi?
Bir bebek özleminde seni aramak varya
Bu hep böyle böyle gider mi?

Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi?
Dikenler göğü deler mi?
Bir menekşe kokusunda seni aramak varya
Bu hep böyle böyle gider mi?

Kendine iyi bak beni düşünme
Su akar yatagını bulur.

İçimdeki fırtına kör kurşunla diner mi?
Kavgalar kansız biter mi?
Bir mavzer çığlığında seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi?

Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi?
Dostluklar birden biter mi?
Bir kardeş selamında seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi?

Kendine iyi bak beni düşünme
Su akar yatağını bulur.
 
Kimdi Bunlar

Ne çıramız ne lambamız
Karanlık yollarda kaldık
Kor kor ateşlerde yandık
Çok uslandık, usanmadık

Bir rüzgar gibi tarihten geçtiler
Neler görüp neleri geçirdiler
Aç kaldılar yine dilenmediler
Kimdi bunlar, kimdi bunlar, kimdi

Kara perçemleri türkü türküdür
Hiç değiller onlar insan gülüdür
Dediler ki düşünmenin günüdür
Kimdi bunlar, kimdi bunlar, kimdi
 
Koçero

Koçero bir dağ çekirgesinin gecede irkilmesidir
Bir belirsiz karanlıktan
Bir belirsiz karanlığa
İrkilip uçmasıdır
Bir dağ çekirgesinin
Bir kurdun kaçmasıdır kendi karaltısından
Yamaçtan bir taşın yuvarlanması
Bir pınarın durup durup akması
Bir çift gözün karanlığa bakması
Şimşeklerin uzak uzak çakmasıdır dağlarda
Bir mavzerin yanlışlıkla patlamasıdır
Bir geyiktir koçero
Sekerken taştan taşa kırılmış bilekleri
Tırnakları kekik nane ve menekşe kokulu
Tırnakları rüzgarlı
Suçsuz bir geyik
Avcılar yakalarsa mezedir eti
Köpekler kovalarsa diş kırasıdır
Bir okul piyesidir koçero
Açış konuşmalıdır ve halaylı türkülüdür
Müsamere derler adına oralarda
Kaymakamlı savcılı ve çavuşludur
Biletlidir ve yoksullar yararınadır

Muhtara sorarsanız
Bizim serseri veli
Marabaya sorarsanız
İşini bilmemiş deli
Köylüye sorarsanız
Ekmeksiz garibin teki
Çocuklara sorarsanız
Yüce dağlar aslanı aslan koçero
Kimsesize sorarsanız
Hükümet bilir onu
Candarmaya sorarsanız
Devletin dağlarda silah çatması
Vurguncuya sorarsanız
Yolkesici yağmacı
Soyguncuya sorarsanız
Devletin acizliği
Sağcıya sorarsanız
Siktiret pezevengi
Solcuya sorarsanız
"ferman padişahın dağlar bizimdir"
Erzurum'da kol başıdır
Erzincan'da deli daylak
Pir sultan yoldaşıdır sivas'ta
Bir "kılıcı kanlı" van'da
Mardin'de bir
Gözükanlı kaçakçı

Diplomata sorarsanız
Turistik bir serüven
Kaymakama sorarsanız
"ahval-i adiye"den
Sosyeteye sorarsanız
Eğlenceli bir briç
Sorarsanız bezirgan filimciye
Gişelik bir senaryo
Sorarsanız bürokrata
Atatürk'ün gardrobuna
Tükürmüş biri
Hümaniste sorarsanız
Fransızca bilmeyen
Montenyi'den anlamıyan
Mitologya tragedya
Hümanizma helenizma
Hiçbirinden çakmayan
Bir yörüktür koçero
Ne anlar rönesanstan
Ne anlar restorasyondan
 
Kore Dağları

yol parası veremedim diye
bu daglari bana deldirler
bu yolları bana açtırdılar
hacizlere gitti suna gibi geçimine oy meri kekligim
oy meri kekligim nedir cektigim
nedir cektigim nedir cektigim nedir cektigim
kore daglarinda tabakam kaldı
mahpus damlarinda özgurlüğüm
of meri kekliğim nedir cektigim
oy meri kekliğim nedir çektiğim
nedir çektiğim
dut kurusu süpürge tohumu yediğimiz
ve bir godik arpa için
sivas kapılarından döndüğümüz günleri defeyledik hey
meri kekliğim
oy meri kekliğim
nedir çektiğim.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst