Adını SEN koy Full Arşiv ResimLi şiirLer

nysaba3.jpg


Büyük Sir


Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki hep okşansın
Diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.
Zaman sensin, uyuyan sen
Şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan, bir bıçak gibi...
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu mavi çanaklarda kan gibi
Durdurulmuş zamanın işkencesi
Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler
Asıl demek istediğim bu.

Hazzın ötesinde sevgim
Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
Sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.
......

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden.

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
 
kalpagrisipn3.png

Yıllar önce bir gamzem vardı sağ yanağımda şimdi artık olmayan.
Mutluluk hayalinin peşinden koşarken; nerede, ne zaman düşürüp kaybettiğimi bilmediğim.

Çoktandır hissediyordum yokluğunu ama kendiliğinden açar diye bekliyordum. Açmadı.

Bulurum umuduyla geldiğim yollardan geri dönüp aramak istedim. Sevdiklerimi çağırdım yardıma, belki benim göremediğim yerlere bakar, onlar görür diyerek.

Kimse gelmedi. Tutmadı kimse elimi.
Onlarla yürürken düşürdüğüm gamzemi hiç kimse aramadı benimle.

Yine yalnız yürüdüm o yollarda. Tıpkı doğduğum günden bu yana olduğu gibi.

Tek başıma ararken kaybettiğim gamzemi, onun yerine bir yürek buldum; lime lime edilip, çiğnenip, basılıp, bir kenara atılmış.

Üzerine kazınmış isimlerden tanıdım, benim yüreğimdi.

Kocamandı...

Yıllardır içinde taşıdığı sevgiler kadar büyümüştü.

Aldım elime...

Çok ağırdı.

Baktım içine nedir bunca ağırlığı yapan diye.

Can(m) kırıklıklarıyla doluydu. Hüzün, acı, hayal kırıklığı, inançsızlık, değersizlik, aldatılmışlık renklerinde.

Yüreğimi tekrar kafesine yerleştirmek istedim, sığmadı.

Bulduğum yere koyup, arkama bakmadan koşup uzaklaşmak istedim.

Bırakamadım...

Yüreksiz yaşamayı göze alamadım.

Şimdi...

Ellerimde; kesiklerinden ince ince kan sızan, can(m) kırıkları dolu bir yürekle kalakalmış durumdayım yol ortasına.

Ne o kesiklerden akan kanı durdurmak için koşan, ne de içindekileri boşaltıp, bana gamzemi geri verecek insanlar var.

Hayat bu olsa gerek.

Yaşadıkça sevmek, sevdikçe yaralanmak, yaralandıkça kanamak, kanadıkça...

İnançlarını, insanlara güvenini, yaşama coşkunu, umutlarını, gülüşlerini, gamzelerini kaybetmek...

Kaybettikçe...

Her şeyin kocaman bir hayal ve yalan olduğunu anlamak...

Anladıkça...

Bu dünyada yalnız, yapayalnız olduğun gerçeğini kabul etmek.

Hayat bu işte...

Gamzelerini ve daha birçok şeyini birlikte yürürken kaybettiklerin, ne seninle kaybettiklerini arama, ne de yaralarını sarma zahmetine katlanmıyor.

Sen kendin arayıp bulacaksın kaybettiklerini ve sen kendin iyileştireceksin yaralarını. Gözlerinden akan yaşın tuzu bulaşmış dilinle yakarak, yalaya yalaya...

Hayatı öğrendim...

Benim gerçek sandıklarımdan oluşan kocaman bir yalanmış.
Gerçekler ise insanın içini yakacak kadar yamanmış.

ANLADIM.
 
yarbt4.jpg


Niçin ağlamaklı
Derin bakıyor gözlerin,
Yüzlerce metre gerideymiş gibi
Görme merkezin..
Hüzünle emzirdiğinden midir yar
Gözbebeklerin,
Haresinden buğulu..
Bu hüzzam ezgi mi dokunaklı
Şarkısıymış gibi kederin?

Bu nem,
Islatan yanaklarını,
Son bakış olduğundan mıdır
Terk etmeden İstanbul’u..?

Bakma bana öyle yar
Tutamam kendimi
Belli belirsiz dahi duysam
“Hoşça kal” diyen sesini..
Engelleyemem,
Dudaklarımın büzülmesini..

Bekle yar..
Kaybolana kadar
Gökyüzünde
Veda huzmesini..
Bilirsin,
Yine duyarım seni ben
Hoşçakal
Hoşçakal yar

 
siyahnk7.jpg

Kara gözlerindeki umut
Siyah saçları kadar karamsardı
ve kadere küsmüştü O, bir kere
Sevgiyi öldürdü diye...
Sanki ona uzanan ellerde
Keskin bir bıçak
Ha vurdu ha vuracak
Bu, benim karanlıklarım,
Bu benim sırlarım diyor hep
Bir gün gelecek
Şefkatle kollarına saracaklar...
Asılsız sevgilerdi onu yıkan aslında
Umutları umduğu gibi çıkmamış
Beklentileri hep korkuları olmuş
Sanki bütün hayatı,
Kupkuru bir odadaymış kopamadıklarıyla...
Gülüşleri bir sigara içimi zamanı kadar az
Her nefeste biraz daha kısalırken
Bütün beklentileri
Duman duman uçuyorlardı.
Kurallar koymak isterken dostluklarına,
Kuralları bozduğunun farkında değildi aslında...
Şimdi o gözlerde,
Vakitsiz yağan yağmurlar var,
Hasat mevsimi bitmiş bahçelere
Sağnak sağnak yağacaklar,
Belki gönlünde gökkuşağı açacak
Ama, altından çocuklar geçmeyecekler.
Su yerine zehir akacak ırmaklarından,
Hiç kimse içmeyecek...
ya Ben,
Şimdilerde bir bağ bozumu hüznü var içimde,
Üzümlerim gazap üzümü
Şaraplarımsa gözyaşları...
Sen güz güneşinde, sanki kanadı kırık bir kuş,
Konmuştu bahçeme,
Ona şefkatle eğilirken
Pır diye uçtu birden
Kırık sandığım kanatlarındaki sahtelik,
ve inancımla birlikte.
 
6911sevincleuyanue6.png



Islak bir hüzün kapıda

Yolumu gözlüyor
Üşüyen ellerimle değiyorum sabaha
Her söz yalnızlığımı
Her doğan gün
Sensizliğimi büyütüyor

Karanlığın duvarına astım
Gülen gözlerini,
Ağlayan sesini
Seni istedim
Hasta yatağında, başucumda…

Bir akşam vakti,
Değerken söğüt yaprağı sulara
Sorgusuz sualsiz çalınmadan kapım
Seni istedim
Akşamın yorgun sevişmelerine

Narçiçeği gülüşünde sevinç
Gözlerin bahar
Nisan ortası yağmurlarla gel
Bir bir bin toplayayım
yağmur tanelerini saçlarından

Seni bekledim
Bir asır
Bin yıl
HoşgeLdin

 
1sevomlz3.jpg


Hani korkuyla korkusuzluk arası bir sınır vardır ya...Bazen en uçta yürüdüğünü hissedersin.

Biri elinden tutar yavaşça çeker seni ateşin içine.Sen alevlere onunla birlikte atılacağını sanıp ilerlersin biraz daha.Aslında biliyorsundur içten içe,"bu yolda yalnız olduğunu".Ama sonuçta seni ateşe götürse de elinden tutmuştur ya o,sadece bu bile göz göre göre alevlere doğru ilerlemene değerdir.
Giderek yaklaşırsın ateşe.Sıcaklığı yüzünde hissedince bi an "Acaba?"dersin."Acaba vazgeçsem mi?"Tam o anda o kişi belinizden öyle sıkıca kavrar ki her şeyi bir anda kabullenirsiniz.
Bile bile gidersiniz alevlere doğru.Yalnız olduğunuzun,onun sizinle alevlere dalmayacağının,bu aşkta yalnız olduğunuzun farkındasınızdır.Sizi bu yola sürüklerken yaptığı birkaç jest yüzünden kabullenmişsinizdir her şeyi.Acıyı,yanıkları,ve belki de asla yeri dolmayacak bir boşluğu...
Tam ateşin içine yalnız gireceğinize ve onun sizi yanarken izleyecğine yeni yeni alışmışken bambaşka bir gerçekle karşılaşırsınız.
Sizi yanarken tek izleyecek olan kişi o değildir.Pekçok kişi vardır tükenmeye başlayacağınız anı izleyecek olan.Kimi üzülecek,kimi eğlenecektir.Ama en korkunç olanı bunu tam ateşe adım atacağınız sırada anlamanızdır.
Son anda yapılacak tek bir şey kalmıştır artık.Ya kurtulacaksındır ya da yanacak...
 
Son düzenleme:
bittikmisd7.jpg


Yitip gittin benden ..
Yüreğim habersizdi bu gidişten ..
Gittin mi?
Bittim mi?
Bittin mi? Yoksa sende ..

Bir yalnız tebbessüm kaldı yüzümde ..
Hepsi bu ..
Bir de ihanet saklı kutular ellerimde ..
Önceleri içinde aşk sözcükleri sakladığım,
İçlerine bir bir ayrılık yağmurlarının biriktiğini
Gözlerimi yıldızlara sunduğumda gördüm;
Parlayan ışıkların karanlıklara gömülüşünü tek tek ..
Yalan mıydın?
Yalan mıydım?

Ben hiç ayrılıklara yürüyüşlere çıkmadım sevgilim !
Kimse incitmek için derinlerime koşmadı hevesle ..
Heceler bitti konuşamıyorum .
Son muydun?
Son muydum?
 
ruhumlq6zn4.jpg


SENSiZLiK
,
hiçlik bir boşluk içimde
sessizlik oldun artık dilimde
.......

SENSiZiM,
yitirdim kendimden, önce seni
sonra kendimi kaybettim

.......
VARLIĞIN,
sadece bir hoşluktu dünyamda
ama asla inanmadım
inandıramadın beni, benim olduğuna
.......
öylesine gelmiştin zaten
bu gidişin yıkmadı beni inan
sadece sarsıldım öncekiler gibi
.......
sadece geçen zamana acıdım
bir damla gözyaşım aktı
sen ona bile deymezdin ya
bırak ardından ağlamayı
.......
varlığınla yaşamıyordum ki,
yokluğunda öleyim

...
 
bileyimks7.jpg


Bitmeden tükenmeden gözlerinde
Çek çekebilirsen
Ansızın ölesim tutar belki
Ansızın çekip gidesim
Ama önce kurtar beni kendinden
Ağlamak yakışmıyor bana anlasana
Ya aL yanına ya geL

Hadi kurtar beni kendinden
Önce saçlarından çöz
Sonra ellerinden
Ve yavaşça gözlerinden
Üşütmeden...

Bir şiir gibi akıyorsun dudaklarımdan

Hadi kurtar yağmurdaki dokunuşunu
Yanaklarımdan
Sıcaklığını kaybetmeden
İncitmeden...

Oysa...
Müebbetim olmalıydın.
Bu kadar geç kalmamalıydım.
Bu kadar ağlamamalıydım

 
fczeltdg9.jpg


Kucak kucak papatya sersem yollarina.
Upuzun Siirler yazsam,
Askimi anlatsam sana.
Pembeler giysem,sacimda yaseminler,
Mis gibi koksam,sarilsam sana.
Türküler söylesem yanik yanik.
Fistanlar diksem mavi,mor,cicekli.
Gözümü acsam,seni görsem...
Sen de sevdalansan,
Sevdalansan bana...

 
esrapt7.png


''AŞKINI HELAL ET''

AğLadığını gördüm düşümde,
Gözyaşına uzandım dokunamadım...
Bir sigara yaktım ikimize,
DumanıyLa birLikte seni çektim içime,
Son nefeste haykırdım adını,
Seni buLamadım...

Vasiyetimi yazıyorum,
Üstüme örttükleri yırtık ceketimi yağmurLara,
Cebimdeki son sigarayı aşıkLara,
KaLbimden süzüLen gözyaşLarımı sana bırakıyorum,
ELLerim eLLerini aradı,
GözLerim gözLerine hasret.
Aynı havayı soLuduğuz yerLerde doLastım,
İzine rastLayamadım...
Simdi sana son kez yaLvarıyorum geL,
Hani bırakmıstın ya beni bi ayaz gecesinde
Ben haLa o gecedeyim geL, yaLNızLığımLa ,açLığımLa ,sevdamLa...

Seni bekLiyorum geL...
Yorgun akşamLarda adiını kazıdım duvarLara,
GüLüşünü özLedim.
GüLüşünü özLedim gittin.
Etrafa neşe saçan güLüşünü, beni parçaLayan gidişini özLedim.
Simdi öLüm döseğindeyim... BUNU sende biLirsinki,

Ve diyorum ki;
EL eLe tutuştuğumuz,
HasretLe kavuştuğumuz günLerin hatirina...


:::Aşkını Helal et Birtanem:::
 
04my5.jpg


Yüreğim ardımda,
Yüreğimde sen...
Geliyorum bir yerlere, bir yerlerdense gidiyorum.

Ardımdan gelen bu aşkı sahiplenmek öyle huzur verici ki.

Yol yol uzuyoruz,
Ardımızda ne bir siren sesi,
Ne bir karabasan gürültüsü...

Varacağım yer yüreğinin kenarı bu yolculuktan sonra,
Biliyorum...

Bilmek mi?
Diye soruyorum sonra kendime,

Galiba kendimi kandırıyorum...

Sen gittiğinden beridir, portre fotoğrafım yok benim. Sadece gidişime şahit yol resimleri...

Yol yol sana uzuyorum...

Bağlayacağım yüreğine yüreğimi kör düğümlerle...
Kararlıyım!
Çünkü;
...

Aşk'ın çünküsü olmadı ki hiç!
 
sustukaws0da2.jpg


..
Yağmurlar gözyaşlarıma gebe
Hasretin kapımda nöbette her gece
İçimde sana kana(ya)n binlerce hece...
Ve şimdi hepsini kusuyorum
Kustukça kusuyorum
Sustukça kusuyorum..
Yerinde mi diye yokluyorum yüreğimi bazen
Ve sonra biraz daha yok(o)luyorum...
 
kimseyeanlatmadim3ns2.jpg


Tek başınaydım şehrinde. Caddeler baştan sona sen kokuyor, bedenimi donduran soğuk, içimi ısıtıyordu.

Varlığıma bastıran gece, yaşadığın dünyaya attığım adımla tüm zamanları büyülüyordu. Ortada ne tanıdık bir yüz, ne tanıdık bir ses, ne de tanıdık bir şehir vardı. Yüzünün tüm ayrıntıları, yaşamayı arzuladığım anların merkezinde kilitliydi.

Bu koskoca şehirde yalnızdık. En sahici duyguları, en vasat acemilikleri, dünyayı unutturan o ballı buseleri yarına taşımaksızın alacaktık içeriye...

Uzayan saatler, kısalan anlara şahitlik edecekti belki de; belki ben, sen giderken ölmek isteyecektim. Bir rüyanın ortasında uyanmış gibi gözetleyecektim gidişini, bulduğum anda kaybettiğim parçamın yerine tamamlayamadığım bir hissin boşluğu saracaktı içimi.

Oysa ben, seninle ölmeye bile hazırdım.

Bana ait olan yanların yaşama gücümü ne kadar arttırıyor olsa da, ait olmayan yanların o kadar sızı veriyor sana her dokunuşumda. Camdan ruhun kırılmaya hazır umutsuz bir çatlağı gibi duruyor sevgin üzerimde...

Çok dua ettim Tanrıya, yakarışlarımı duysun diye mumlar adadım. Şefkatli ellerini uzatıp, sihirli bir dokunuş yapsın istedim hayatıma.

Bu gece bu şehir, sadece ikimizin sevgilim. Bedenin bedenimin ayrılmaz bir parçası, nefesin nefesimdeki yaşam kaynağım.

Böyle anlarda tepeden tırnağa sen oluyorum. İntikam alıyorum senden uzakta yaşadığım tüm saatlerden. Ne zaman başımı çevirsem sana doğru, sürgündeki günlerimin bittiğini düşünüyorum.

Uzaklara gitmemek mümkün mü?

Seninle bir ömür yaşamak mümkün mü?

Her dönüş adımlarımda soruyorum bunu kendime.

Ve aynı adımlarımla gerçek dünyanın kapısından içeriye giriyorum bütün çıplaklığımla.

Madem ki olmayacaksın hayatımda hiç, madem ki bu şehirden yabancı bir tanıdık gibi ayrılacağım, bir günlük varlığınla var olacağım madem ki, seninle olan düşlerimi, yaşadıklarımı madem ki bu şehirde bırakacağım, öyle olsun.
Bir tek seni seviyorum.

Bir tek seni yaşıyorum.

Benim olmayacağını bile bile...

Geldiğim gibi çekip gidiyorum işte, hayalet gibi yaşadığım şehrinden...

Benin olacağını bilsem, ne bu şehirde hayalet, ne bu şehre yabancı bir tutuklu, ne de çıplak bir gerçeğin özü olurdum.

Benim olacağını bilsem...
 
senko2.jpg


yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst