Öncelikle Pkk'nın ne olduğunu, neye hizmet ettiğini, kimler tarafından finanse edildiğini, nasıl bir oluşum olduklarını, nasıl desteklenip nasıl bir strateji yürüttüklerini bilmemiz gerekiyor.
Pkk, yani "Kürdistan İşçi Partisi" 1974'te Abdullah Öcalan tarafından kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devletinin doğusunda yeni, bağımsız bir Kürdistan devleti kurmayı amaçlar. Bunu da silah ve zor kullanarak gerçekleştirir. Abdullah Öcalan'ın "Ulusal Kurtuluş Harekatı" dediği şey uğrunda on binlerce vatandaşımız şehit, binlerce insanımız gazi oldu. Milyonlarca dolar para harcandı. Bölgedeki ilerleme kayboldu. Dünya'nın en büyük projelerinden biri olarak nitelendirilen GAP ilerleyemez duruma geldi. Kaçakçılık, dolandırıcılık gibi faliyetler tavan yaptı. Ekonomik istikrarsızlık meydana geldi. Batıya doğru yapılan göçler arttı. Kısacası bölge siyasal, sosyal ve ekonomik yönden SUSTURULDU !
Pkk büyük bir ekonomik ve askeri destek görüyor. Türk askerinin bile envanterinde bulunmayan silahlarla karakollar basılıyor. Peki kim bu finansmanı sağlıyor ? GAP projesinin durdurulmasını isteyen, Doğuanadolu, Irak, İran, Suriye ve çevresinde "Vadedilmiş toprakları" ele geçirmek isteyen İSRAİL ! Irak petrollerini daha ile sömürebilmek isteyen, bölgede daha uzun süre istikrarsızlık sağlamak isteyen, Türkiye'nin gelişmesine engel olmak isteyen İNGİLTERE ! Suriye - Irak - Lübnan hattında kendisi için sağlam bir bölge oluşturmak isteyen, düşman olarak kutuplaşmış "Avrupa Birliği", Çin ve Rusya'nın ortasında bir askeri üs oluşturmak isteyen ABD ! Sıcak denizlere inme hayali peşinde olan ve bu yüzden parçalama politikasına ortak olan RUSYA ! Ve bölgedeki çatışmalardan çıkar sağlayan dünyanın en büyük silah tüccarları; ABD, RUSYA, İNGİLTERE, ALMANYA !
Terörü bir silah olarak kullanıyorlardı. Ama sadece bununla başaramayacaklarını anladılar. Hem siyasi hemde sosyal olarak teröre devam ediyorlar. Bölge halkını SİNDİRİYORLAR !
Bu sebepler göz önüne alındığında kesinlikle bu illetin bitirilmesi gereklidir ! Terör var olduğu sürece bu ülkenin ilerlemesi kaplumbağadan farksız olmayacaktır.
Peki nasıl sonlandırılacak bu terör ? İşte bunu doğru düşünülmesi gereklidir.
En başta söylemek istediğim bir şey var. Size silah doğrultan birine 'Gel barış yapalım.' diyemezsiniz. On binlerce insanınızın katledilmesine neden olan kişinin ayağına gidip 'Nasıl barış yapabiliriz?' diye soramazsınız. Bu hem devletin hemde milletin onurunu ve gururunu zedeler. Kendim adına şunu söyleyebilirim. Bu Türkiye'nin 90 yıllık tarihine yakışan bir şey değildir ! Amacı Böl - Parçala - Yut olanlara karşı bu şekilde davranamazsınız.
Abdullah Öcalan yakalandı. Binlerce şehidin sorumlusu olan insan ele geçirildi. Peki ne oldu ? Bu hain içeri kapatıldı. Ve avukatları tarafından terör örgütünü yönetmeye devam etti. Yaladıktan sonra dahi Binlerce eylem onun fikir önderliğinde planlandı. Terör örgütünün meclis oluşumuna önderlik yaptı. Küçücük hücresinde bütün gün düşünüp planladığı şeyleri avukatları aracılığı ile dışarı aktarıyor ve faaliyetlerine deva ediyordu. Ben ne anladım bu adamın yargılanmasından. Ben ne anladım bu adamın yakalanmasından. Peki başka ülkeler ne yapıyor ? Şu bize "Abdullah Öcalan'ı idam edemezsiniz." diyenler ne yapıyor ?
Bin Ladin Öldürüldü .
Gerekçesi; Terör örgütü kurmak ve yönetmek.
Peki ya Öcalan? O masum, O suçsuz.
-İmralı'da 24 Saat değişmeli olarak 8 helikopter güvenlik uçuşu yapıyor. Yakıt Parasına YAZIK .
-O Şerefsizin yediği yemeğe içtiği suya YAZIK .
-Soluduğu Havaya YAZIK .
Peki ya idam edilen Saddam Hüseyin ?
Eğer amaç Öcalan'ın fikirlerine, eylemlerine, caniliğine engel olmaksa tek ve kesin çözüm İDAM'dır.
"ŞIRNAK,BEYTÜŞŞEBAP'DA 1994 YILINDA YARALANDIM VE OMURİLİĞİMİN ÜZERİNDE KURŞUNUN KALDIĞINI ANCAK 6 AY SONRA GİDEBİLDİĞİM ŞIRNAK ASKERİ HASTANESİNDE ÖĞRENEBİLDİM.ÇÜNKÜ BÖLÜK KOMUTANIMIZ DA 12 VATAN EVLADI İLE BİRLİKTE ŞEHİT OLDUĞU İÇİN HASTANEYE GİDEMEDİM.KURŞUN ALINDIKTAN SONRA HASTANEDEN VERİLEN İSTİRAHATİ DE BÖLÜĞÜMDE GÖREV YAPARAK GEÇİRDİM.BUNU KENDİMİ ACINDIRMAK İÇİN DEĞİL,BİZE BU KOMPLOYU HAZIRLAYANLARA VATAN İÇİN DÖKTÜĞÜM KANIMI HELAL ETMEDİĞİMİ BELİRTMEK İÇİN SÖYLÜYORUM."
YUSUF KELLELİ
Peki nasıl çözülebilir terör. Tabi ki de kan aksın istemem ama bunun başka yolu yol. Burun barış masasına dediğimiz sürece kaybederiz. Sadece topraklarımızı değil. Şerefimizi, namusumuzu, dilimizi, ekonomimizi... Onlara istediklerini vererek bu işi çözemeyiz. Çünkü istekleri bitmeyecek. Kürtçe mi istiyorlar tamam serbest olsun. Eyalet sistemi mi istiyorlar tamam öyle olsun. Abdullah Öcalan parti lideri mi olsun istiyorlar ona da tamam. Pkk'lı tutuklulara özgürlük mü istiyorlar dahi oda olsun. Başka bayrak başka marş mı istiyorlar peki hadi ona da eyvallah. Daha fazla ayrıcalık mı istiyorlar derken tamamiyle kaybolup gideceğiz. Hem bunları yaptığımızda terörü bitirseler bile asıl amaçlarına varamayınca tekrar silah çekmeyecekler mi ? Biz rahatlayıp arkamıza döndüğümüzde tekrar silah sıkılmayacak mı arkamızdan. Hepisi bi yana bunca dökülen kanın ardından bu yapılan reformlar içimizi acıtmayacak mı. Oğlunu gabarda, cudi de şehir veren annenin acısı dinecek mi, artacak mı... Başka anaların canı yanmayacak diyorsunuz ama şahsen bunlar olursa benim canım dahi yanacak...
P.K.K ile olan ilişkilerimiz, İsrail ile olan ilişkilerimizden daha iyi !
Bırakın İsrail'i dünyadaki çoğu ülkeden daha iyi anlaşıyoruz P.K.K ile !
Baksanıza İmralıda konsoloslukları bile var adamların... Ayaklarına gerektiğinde kırmızı halı bile seriyoruz.
İsrail birkaç vatandaşımızı katlettiği için gösterdiğimiz tepkiyi yıllardır binlerce askerimizi katledenlere gösteremiyoruz ???
"MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez."
Bu ülke milyonlarca insanın kanı ile bu yasalar üstüne kuruldu ! Bunlardan taviz verebilecek miyiz ?
Şuan da yürütülen strateji eğer gerçekten terörü bitirme yönelik bir şeyse dahi çok yanlışşşş... Ama ne yazıkki ben amacın terörü bitirmek olduğunu sanmıyorum. Birbiriyle çelişen binlerce açıklama yapılıyor. Bu ülkenin bir genci olarak maalesef geleceğimizi hiçte parlak görmüyorum.
Tam bir askeri yöntemle terör çok rahat bir şekilde bitirilebilir. 1993 - 1995 yılları arasındaki mücadele ile nasıl bitirildiyse şimdi de bitirilebilir. Tek ihtiyacımız olan şey bu işten anlayan insanların başa geçmesi. Askeri olarak gerekli staretijiler kullanıldığında yapamayacağımız şey yok. Ama biz gider Karakol kurarsak orta yere elbette baskın yer şehit veririz. Sürekli savunma pozisyonunda durarsak elbette şehit veririz.
Şonuç olarak hiçbirimiz siyasetçi değiliz. Böyle yaparsak bunlar olur şöyle yaparsak şunlar olur. Şunu yapmaya kalkarsak şunlar engel olur. Bunu denersek bu zorluklar olur, Onu yapmaya kalkarsak şu kayıpları veririz diye düşünmüyoruz. Biz direk sorunu çözmeye çalışıyoruz. Ve çözerken dış unsurları, güçlükleri, gücümüzü, yapabilirliliğimizi düşünmüyoruz. Küresel oyunun izin verdiği ölçüde parçalanıyoruz... Bu politika ile engel olabilir miyiz. Hiç sanmıyorum...
Saygılarımla...