1 Kasım 2015 Seçim Sonuçları - AKP 4. Kez İktidar !

Türklerden rekor katılım! Dünyada benzeri yok

8-25 Ekim 2015 tarihleri arasında 54 ülkedeki 113 temsilcilikte ve 30 gümrük kapısında 1.273.137 Türk vatandaşı oy kullandı.

26. dönem Milletvekili Genel Seçimleri için dış temsilciliklerde oy kullanma işlemleri tamamlandı. 8-25 Ekim 2015 tarihleri arasında 54 ülkedeki 113 temsilcilikte ve 30 gümrük kapısında 1.273.137 Türk vatandaşı oy kullandı.Bu sayı toplam yurt dışı seçmenin yaklaşık %44'üne tekabül ediyor.

Yurt dışı seçimlerle ilgili açıklama yapan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Yurt Dışı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Yeneroğlu, "Sandıklara gösterdikleri ilgiden dolayı tüm yurt dışı seçmenlerimize teşekkür ediyorum. Ülkemizin geleceğine katkıda bulunmak üzere büyük bir fedakârlık yaparak demokratik haklarını kullandıkları ve duyarlılıklarını ortaya koydukları için de tebrik ediyorum. Onlar açısından yaşanan bazı zorluklara rağmen yurt dışındaki seçimler güvenli ve başarılı bir şekilde geride bırakılmıştır" dedi.

DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK


Mustafa Yeneroğlu, "Yurt dışındaki vatandaşlarımızın seçimlere katılımı çok boyutlu misyonu ifade etmektedir. Vatandaşlarımız anavatana olan bağlılıklarını göstermekle beraber ülkemize yönelik beklenti ve taleplerini de sandığa yansıtmaktadırlar. Ayrıca yaşadıkları ülkelerin siyasilerine de Türkiye'deki meselelere yönelik gösterdikleri hassasiyetle güçlü bir mesaj vermektedirler. Bu seçimlerde sandıklar, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte toplamda üçüncü kez yurt dışında kurulmuştur. Katılımın her seçimde ciddi artış göstermesi ülkemiz adına çok önemli bir kazançtır. 7 Haziran'daki genel seçimlere kıyasla %20'den fazla bir artış yaşanmış, birçok seçim yerinde %50'nin üzerinde katılım sağlanmıştır. İnşallah 1 Kasım'a kadar gümrüklerdeki oylarla birlikte 1,3 milyonun üzerinde bir katılım gerçekleşmiş olacaktır. Böylece yurt dışında yaşayan vatandaşların siyasal katılımı açısından dünyada örnek ve rekor yurt dışı seçim uygulamasını hep birlikte gerçekleştiriyoruz" açıklamasında bulundu.​

Ceceli'den AK Parti adaylığı açıklaması

Mustafa Ceceli Ak Parti'den aday olacağı iddialarını yalanladı. Ceceli resmi twitter hesabı üzerinden "Milletvekili adayı falan değilim arkadaşlar OOO yazmış birileri kafasına göre bayağa sesli güldüm görünce" iletisiyle aday olduğu iddialarını yalanladı.​

İbrahim Tatlıses'ten seçim uyarısı

Tatlıses, Instagram sayfasına "Sevgili hemşehrilerim; Bilindiği gibi 1 Kasım Pazar günü yapılacak seçimler için Şanlıurfa Bağımsız Milletvekili adaylığımı ülkemin birlik ve beraberliği için geri çekmiştim. Fakat ben adaylıktan çekilmeden önce oy pusulaları basıldığı için, oy pusulalarında ismimi göreceksiniz. Pusulalarda bulunmam sizi YANILTMASIN! 1 Kasım seçimlerinde aday değilim, beni aday sanıp, oy verirseniz oyunuz geçersiz sayılacaktır! Lütfen aday olduğumu sanıp bana OY VERMEYİN, oylarınız geçersiz sayılmasın!" notunu düştü.​

En son seçim anketi sonuçları Ali Babacan açıkladı

Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ak Parti'nin elindeki en son seçim anketi sonucuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bir haber kanalının canlı yayınına katılan Ali Babacan, "Kamuoyu yoklamaları AK Parti açısından bıçak sırtı bir durumu gösteriyor" dedi.

1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI PARTİLERİN KADERİ KARARSIZLARIN ELİNDE

Seçim sonuçlarında belirleyici rolü 'kararsız seçmenin' oynadığını da söyleyen Babacan şöyle devam etti: "Bu hafta çok önemli olacak, vatandaşlarımız en son gün vereceği karar çok belirleyici olacak. O bıçak sırtı durumdan bir tek parti hükümeti mi çıkacak, yoksa bir koalisyon tablosu mu göreceğiz, bu hafta özellikle kararsız vatandaşlarımızın en son gün, seçim günü yapacağı tercih ülkenin kaderini belirleyecek."​

Arap gazeteciden Türk halkına 'seçim' mesajı

Suudi Arabistan'ın en ünlü gazetecilerinden İhsan El Fakih, seçimlerden önce Türk halkına mesaj gönderdi: 'Onurluların Mesajı Yolunu Bilir'

İhsan El Fakih, Türk Press gazetesinde kaleme aldığı makalesinde AK Parti'nin 13 yıllık iktidar döneminde gerçekleştiriği ekonomik ve demokratik kalkınmaya değinerek, 7 Haziran öncesi ve sonrasındaki tablonun herkes tarafından görüldüğünün altını çizdi.

"OYUN NEREYE GİDECEK?"

1 Kasım seçimlerinin Türkiye için ne denli önemli olduğunu vurgulayan Fakih Türk halkına mesaj seslenerek "Sen onurlu vatandaş; oyun nereye gidecek?" diye sordu.

İşte İhsan El Fakih'in kaleme aldığı o makale;

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin devletin idaresini almasından bu yana yaşanan 13 yıldaki hadiseler hiçbir Türk'ün aklından çıkmıyordur. Herkes, son seçimin ardından tekere çomak sokulmadan önce tekerin nasıl düzenli döndüğünü görmüştür. Seçimden sonra ne iktidar partisi -tek başına iktidar olmasını sağlayacak çoğunluğu elde edemeyerek- yoluna devam edebildi ne de partiler koalisyon hükümeti kurabildi. Şimdi ne olacağı kasım ayında yapılacak erken seçime bağlı.

İSTANBUL'DA KONUŞTU


Öncesinde Adalet ve Kalkınma Partisi, Paralel Devlet, PKK veya muhalif güçlerin yarattığı bütün iç krizlere rağmen gemiyi ustalıkla yürütüyordu. Türkiye, yükselişe geçtiği bir döneme girmişti. Hatta zamanla bölgede ve uluslararası toplum içinde daha yüksek bir konuma yerleşmişti.

Ancak dış güçler Türkiye'yi kurcalamak ve AK Parti'nin popülerliğini azaltmak için müdahalede bulundu. Bunun etkisi HDP'nin -kimi zaman rıza, kimi zaman da PKK zoruyla- Kürtlerin oyunu elde etmesiyle arttı.

Birinci sırayı almasına rağmen AK Parti, hükümeti tek başına kuracak çoğunluğu elde edemedi. Türkiye'yi içinde bulunduğu karanlık tünelden çıkaracak bir koalisyonun kurulması için diğer partilerle uzlaşma çabaları da başarısız oldu.

Böylece Türkiye'de siyasi hayat, ülkenin bir dizi terör saldırısına uğramasıyla birlikte durakladı. Bu terör saldırıları safları birleştirebilecekken, hükümeti teşhir etmek ve aczini göstermek amacıyla kullanılır oldu.

Sesimin onurlu her Türk'e ulaşmasını dilerdim. Ona, birlikte düşünerek şu soruyu sormak isterdim: Sence sevdiğin vatanın bu krizden nasıl çıkar?

Erken seçim yola devam etmek için tek mekanizma haline geldi. Peki sen onurlu vatandaş; oyun nereye gidecek?

AK Parti'nin kazanacağı kesin. Zira anketlere göre oyları, PKK'nın gerçekleştirdiği terör saldırıları karşısında olumsuz bir tavır takınan CHP'nin aleyhine, yükselişe geçti. Nitekim CHP'den ayrılacak oyların çoğu AK Parti ve HDP'ye dağılacak.

AK Parti hükümeti tek başına kuracak bir orana ulaşırsa konu zaten çözülmüş demektir. Peki ya daha az oy alırsa?
Şu anki duruma geri döner ve koalisyon hükümeti kurmaya yönelik çabalar bir kez daha başarısız olursa bir kısır döngüyle karşı karşıya kalırız.

Sana soruyorum ey onurlu vatandaş; zaten kazanacağı kesinleşmiş olan bir partiden başka kime oy vereceksin?

Hangisi senin için daha değerli? Partin mi, vatanın mı?

Hangisini yeğlersin: Hem sonucu önceden bildiğin hem de ülkenin ilerleyişinin bir kez daha baltalanacağını bildiğin halde kendi partine oy vermeyi mi, kazanacağı açık olan partiye oy vererek ülkenin yüksek çıkarlarını gözetmeyi mi?

Sen, ey onurlu Türk, vatanın içeriden ve dışarıdan hedef alınmış durumda. Suriye ve İran istihbaratları ülke içindeki güvenliği sarsmaya çalışıyor.

Rusya, Türk Dış Politikası'nın, Türkiye'yi Suriye'de başrol oyuncusu yapacak başarısını durdurmak için Suriye'ye askerî müdahalede bulundu. Rusya, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde tampon bölge oluşturma çabalarını baltalamaya çalışıyor ki bu durum, ülkenin ulusal güvenliğine de yansıyor.

Erken seçimin ana hatları belli, seçenekler ise sınırlı.

Vatandaşların, ülkenin yüksek çıkarlarını gözeterek AK Parti'ye oy vermekten başka şansı yok.

Bu sözlerin siyasiler ve partililer için alay konusu olacağını biliyorum; ama ben, sözlerimle, güvenliğin ve ekonominin gerilemesinin getirdiği sıkıntının farkında olan sade Türk vatandaşına sesleniyorum. Zira -Allah korusun- kötüye gidişten ve istikrarsızlıktan ilk etkilenecek olan o'dur.

Vatanını savunmada destan yazan büyük Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını dar parti çıkarlarının üzerinde tutmak yaraşır.

Ey Türkler! Hedef hâline getirilen ülkenizi savunun ve atalarınızın direnişinden ilham alın!

Benimle birlikte hatırlayın… Ben, Haremeyn'e yakın bir ülkeden gelmiş, Sykes-Picot'u tanımayan, herkesi seven, milletinin sembollerine âşık ve onları bütün kalbiyle hiçbir çıkar gütmeksizin savunan ve ömrünün sonuna kadar da müdafaa edecek olan bir Arap'ım…

Çanakkale kahramanlarını hatırlayın...

Seyit Ali'nin kahramanlıklarını hatırlayın...

Erzurum'da Nene Hatun'un kahramanlıklarını hatırlayın…

Hepsi de vatanları için ellerindekini, hatta fazlasını verdi. Peki sen onurlu Türk, sen neredesin? Savaş şu veya bu şekilde devam ediyor. Şu an yaşanan, şerefli Türklerin vatanın çıkarlarını üstün tutan oylarıyla gelen bir seçim destanı. Onlar oylarını, ilerlemeyi sürdürecek ve ülkeyi durgunluğun ve kötüye gidişin felaketlerinden sakındıracak olana verecekler.

Bu, şerefli olanların oyudur ve yerini bulacaktır…​

CHP Genel Merkezi'ne ateş açıldı

Edinilen bilgiye göre, CHP Genel Merkezi yakınlarında 4-5 el silah sesi duyulması üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Olay yeren gelen polis ekipleri, parti binası önüne güvenlik şeridi çekti. Daha sonra parti genel merkezine gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, olayı telefonla öğrendiğini belirterek, içeride parti yöneticileriyle toplantı yapmadan bir şey söyleyemeyeceğini söyledi. Görgü tanıkları, silahın siyah bir arabadan sıkıldığını iddia etti.


GÜRSEL TEKİN'DEN AÇIKLAMA



CHP tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen 2015-2016 Sanat resepsiyonu öncesi gazetecilere bir açıklama yapan Gürsel Tekin, şunları söyledi:



"Partimizin Genel Müdürü ile görüştüm. Maalesef bu akşam üstü saat tam 19.00 civarlarında, plakası bilinmeyen bir araç Genel Merkezimizin önünden geçerken 5 adet kurşun sıkıldığını söyledi. Arkadaşlarımız Emniyet’e başvurmuşlar. Bu saatlerde, şu anda Emniyet mensupları kameralardan aracın kime ait olduğunu, kimler olduğunu inceliyorlar. Önümüzdeki saatlerde kimlerin olduğunu hep beraber görmüş olacağız."



Tekin, bir gazetecinin, "Emniyet yetkilieriyle konuşma durumunuz oldu mu acaba?" sorusuna, "Şu anda daha haberimiz oldu. Partimizin Genel Müdürü Emniyet mensuplarına bildirmiş. Şu anda çalışmalar var. O çalışmalardan sonra size bilgi veririz" yanıtını verdi.




“EMNİYET MENSUPLARI 24 SAATTE OLAYI ÇÖZECEKLERİNİ İFADE ETTİLER”



CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, CHP Genel Merkezi önüne gelen siyah bir arabadan 5 el ateş edildiğini ve parti binasında ilk belirlemelere göre isabet bulunmadığını açıkladı.



CHP Genel Merkezi önünde 5 el silah sıkıldığı iddia edildi. Polis ekipleri, aldıkları ihbar üzerine CHP Genel Merkezi önüne gelerek güvenlik önlemi aldı. Güvenlik şeridinin çekildiği genel merkez önünde olay yeri inceleme ekipleri incelemelerde bulundu.



Parti genel merkezine gelerek partiilerden ve polislerden bilgi alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, daha sonra açıklamalarda bulundu. Silahın kuru sıkı mı yoksa gerçek mi olduğunun henüz belli olmadığını belirten Bingöl, genel merkez önüne gelen siyah bir aracın arka c******* 5 el silah sıkıldığını ifade etti. Polislerin kendisine bu olayı 24 saat içinde çözeceklerini ilettiklerini belirten Bingöl, parti binasında ilk belirlemelere göre isabet bulunmadığını söyledi. Bingöl, güvenlik kameralarının görüntülediği aracın Anadolu Bulvarı üzerinde hızla uzaklaştığını söyledi.




VALİLİK'TEN AÇIKLAMA


Ankara Valiliği, CHP Genel Merkezi'nin bulunduğu caddede havaya ateş açılmasıyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.


Açıklamada, olayın faillerinin yakalanması için incelemelerin sürdüğü belirtilerek; ''26.10.2015 günü saat 19:15 sıralarında CHP Genel Merkezinin bulunduğu Anadolu Bulvarından geçen bir araçtan 4 el ateş edildiği ihbarı alınmış, ilgili bütün ekiplerimiz olay yerine yönlendirilmiştir.

Ekiplerimiz tarafından, araç ve fail veya failleri tespit etmek için yapılan incelemeler titizlikle yürütülmektedir'' denildi.​

ESKİŞEHİR’DE SEÇİM GERGİNLİĞİ

Eskişehir’de seçim propagandası yapan Ak Parti ve HDP üyeleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.
İddiaya göre, Adalar mevkiinde stant açarak seçim kağıtları dağıtan AK Parti üyeleri, gezerek HDP’nin seçim kağıtlarını dağıtan grupla karşı karşıya geldi. HDP’liler "Hırsız var" diye bağırmaya başladı. Yaşanan sözlü gerginlik, polis ekiplerinin araya girmesiyle büyümeden önlendi. Olay sonrası HDP’liler olay yerinden ayrılırken, AK Parti üyeleri stantlarında seçim kağıtlarını dağıtmaya devam etti.
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, "bugün 16.30-15.00 sularında Eskişehir’de AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu program neticesinde vatandaşlarımıza Adalat ve Kalkınma Partimizin broşürlerini ve beyannamesiyle ile ilgili bilgileri dağıttık. Arkadaşlarımız burada çalışıyorlardı. Niyetleri belli olan, şahısları da aslında belli olan bir kitle bugün bizim bu yapmış olduğumuz çalışmaya engel olmak adına HDP’ye oy istediler. Aslında bunların kimlikleri ve niyetleri belli ama biz buradan çok net söylüyoruz; Adalet ve Kalkınma Partisi bu milletin birliğini, dirliğini hiçbir zaman için bozdurmayacak. Bunun için Cumartesi saat 6’ya kadar elimizden geldiği kadar her türlü provokasyona rağmen çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz bu tip olaylara karşı da pabuç bırakmayacağız ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Dağıttıkları evraklar ile HDP’ye oy istiyorlar. Halk kazanacak diyorlar. Asıl bu 1 Kasım seçimlerinde inşallah milletimiz kazanacak, istikrar kazanacak, büyük Türkiye kazanacak diyorum" dedi.
Öte yandan olay yerinde polis ekiplerinin aldığı geniş güvenlik önlemleri devam ediyor.​

Her çuvala bir koltuk satın alındı

Yurtdışında kullanılan oylar ise Türk Hava Yolları ile Türkiye’ye getirilmeye başlandı


Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) yurtdışında hafta sonu oy verme işlemini saat 21.00'e kadar uzatmasının ardından gurbetçiler sandığa koştu.

7 Haziran'da 931 bin olan yurtdışı sandıklarda kullanılan oy sayısı, bu seçimde 1 milyon 270 bine çıktı. Önceki gün itibarıyla yurtdışında kurulan sandıklarda oy verme işlemi sona erdi.

Gümrük kapılarında ise 1 Kasım'a kadar oy kullanılabilecek. Yurtdışında kullanılan oylar ise Türk Hava Yolları ile Türkiye'ye getirilmeye başlandı. Her bir oy çuvalı için de THY'den birer koltuk satın alındı.​

Türkiye'nin elektrik altyapısı seçime hazır!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Türkiye'nin elektrik sisteminin Kurban Bayramı ve 1 Kasım'da gerçekleşecek genel seçimlere hazır olduğunu söyledi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Genel Müdürü Mehmet Sinan Yıldırım ve bazı yetkililerle Ankara Gölbaşı'nda bulunan Milli Yük Tevzi Merkezi'nde özel bir helikopterle incelemelerde bulundu.



Seçimler hakkında çok spekülasyon yapıldığı için enerji güvenliğinin ön plana çıktığına dikkati çeken Alaboyun, "Türkiye'nin elektrik sistemi sadece seçimlere değil, bayrama da hazır. Üretim hatlarımızda, barajlarımızda ya da termik santrallerimizde bir problem yok, oturmuş bir sisteme sahibiz. Siz de takdir edersiniz ki 53 bin kilometrelik elektrik iletim hatlarımız var" dedi.



Helikopterlerde, insansız hava araçlarındaki kameralarla hemen hemen aynı kameraları kullandıklarını belirten Alaboyun, şöyle konuştu:



"Kameralardan biri yüksek çözünürlüklü, fiziki görüntüler alarak tellerde kopma var mı, direklerde olumsuz bir durum söz konusu mu, bunları anında görebiliyoruz. Bir diğeri infrared kamera. Bu kamera da hatlarda oluşan 40 derecenin üzerindeki sıcaklığı uzaktan algılayarak bize bildiriyor. Hangi bağlantı noktasında nerede problem varsa o noktada kamerada renk değişimi oluyor. Arkadaşlarımıza bilgiler ve talimat verilerek hemen müdahale ediliyor. Bayramda ve seçimde herhangi bir arıza yaşandığı anda ekiplerimiz anında müdahale edecek. Toplam üç helikopter görev yapıyor ve bir de yedek helikopterimiz bulunuyor. 95 bin kilometrelik bir uçuşla bu hatlar tek tek kontrol edildi. Bu sene de programı tamamlamak için 5 bin kilometre daha uçuş yapılacak."



Alaboyun, seçimler ve bayramın yanı sıra günlük hayatta da elektrik iletimiyle ilgili en büyük görevin 53 bin kilometrelik iletim hattı ve 687 trafo merkezinden sorumlu TEİAŞ'ın Genel Müdürü Mehmet Sinan Yıldırım'a düştüğünü ifade etti.



TEİAŞ Genel Müdürü Yıldırım da bayramda da 22 bölge müdürlüğü, 9 milli yük tevzi merkezi olmak üzere sürekli nöbetçi heyetlerin bulunduğunu ve bunun sadece seçimlere özel bir durum olmadığını bildirdi.



Türkiye'nin elektrik sisteminin siber saldırıya açık olmadığını belirten Yıldırım, uzaktan kumandayla işletilmediği için bu ihtimalin sıfır olduğunun altını çizdi.



TEİAŞ Yük Tevzi Dairesi Başkanı Nurhan Ozan ise Gölbaşı'ndaki merkezin, 53 bin kilometre iletim hattı ve TEİAŞ ve özel sektöre ait bini aşkın trafo merkezinin ana omurgasının yönetildiği yer olduğunu belirtti.



Ozan, elektrik üretim-tüketim dengesinin de merkezden sürekli sağlandığını ifade ederek, "Tüm sistemi izlememiz, kontrol etmemiz ve yönetmemiz için 'scada' sistemimiz mevcut.Türkiye'nin elektrik iletim sistemi 2010 yılı Eylül ayından beri Avrupa ile senkronize şekilde işletilmekte ve frekans kalitemiz de Avrupa seviyesinde. Bu sistem için 10 yıllık emek harcandı" diye konuştu.​

Tarkan'ın kuzeni hangi partiden aday oldu?

Ünlü sanatçı Tarkan'ın kuzeni Arif Tevetoğlu, MHP İstanbul milletvekili adayı oldu


MHP'de 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için aday listeleri açıklandı.

Ünlü sanatçı Tarkan'ın kuzeni Arif Tevetoğlu, MHP İstanbul milletvekili adayı oldu. İstanbul 1. Bölge 15. sıradan aday gösterilen Arif Tevetoğlu daha önce de MHP'den İstanbul Maltepe Belediye Başkan adayı olmuş ancak seçilememişti.

İstanbul 1. Bölge:
1- Edip Semih Yalçın
2- İzzet Ulvi Yönter
3- Uygar Suphi Aktan
4- Ahmet Turgut
5- Sabri Şenel
6- Ekrem Düzgün
7- Umur Arıkan
8- Elif Gonca Akdeniz
9- Dursun Çolak
10- Ömer Faruk Ekşi
11- Alper Kaan Boran
12- Şevket Talha Apuhan
13- Cihan Tufan
14- Başar Ünal
15- Arif Tevetoğlu
16- Leman Süheyla Soylu
/> 17- Aydın İşkur
18- Dilek Kiraz Beniz
19- Korkut Kutluata
20- Salih Balak
21- Aslı Ergün
22- Cemal Acar
23- Kamer Kemal Özşık
24- Mustafa Yalnız
25- Yaşar Kapucu
26- Hülya Azimli
27- Ünal Kaya
28- Kenan Cem Tokay
29- Emine Saadet Karlıbel
30- Banu Dağdeviren
31- Bilal Sarıyar
​

Bahçeli'den MHP'lilere AK Parti ile koalisyon fırçası!

Bahçeli, 1 Kasım seçimlerinin bütün siyasi partilere, adaylara ve Türk halkına hayırlı olmasını dilerken MHP içindeki Ak Parti ile koalisyon tartışmalarına dair çarpıcı bir eleştiride bulundu. MHP lideri "Bizim içimizden o kadar AK Parti-MHP koalisyonu kurulmasından yana olanlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz. 13 yıldır AK Parti'ye söylediklerimizin alayı unutulmuş, AK Parti sütten çıkmış kaşık, tertemiz, aklanmış, paklanmış" dedi.



"1 KASIM SEÇİMİNİN SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR"

Bahçeli, 1 Kasım'da yeniden seçime gidilmesinin sorumlusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia ederek, şöyle konuştu:

"Kimse bunun üstünü örtmeye kalkmasın. Özellikle AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlarımın bu gerçeği görmelerinde yarar vardır. 7 Haziran seçimleri sonrasında AK Parti, devletin tüm imkanlarını kullanmasına rağmen, bir tarafta Cumhurbaşkanı, öbür tarafta Başbakan beraberce yalan üzerine yalan, iftira üzerine iftira, her gün yeni bir şeyler uydurmak suretiyle AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını sağlayacak gayretler ortaya koyacaksınız, devletin tüm imkanlarını seferber edeceksiniz, örtülü ödeneğin hem Başbakanlık hem Cumhurbaşkanı tarafından ne kadarının ne maksatla kullanıldığını kimseye söyleyemeyeceksiniz, tesislerin açılışına devam edeceksiniz, her gün insanları Kaçak köşke davet ettireceksiniz..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhtarlarla yaptığı toplantıları da eleştiren Bahçeli, "Bir de muhtarlar toplantısı usulü çıktı. Muhtarlar halkımızın seçtiği ilk yetkili şahsiyetlerdir. Muhtarlık önemli bir müessesedir, istismar edilemez" ifadesini kullandı.



"HDP'NİN DIŞINDA ALAYIYLA KOALİSYON KURABİLİRİZ"

"Birinci hayır azınlık hükümetine, ikinci hayır erken seçime, üçüncü hayır TBMM'de temsil edilen partilerin bir araya getirdiği seçim hükümetine" şeklinde konuşan Devlet Bahçeli, şunları söyledi:

"7 Haziran seçimleri sonrasında 'AK Parti ile MHP koalisyon yapsa çok iyi olur. Bu kadar farklı düşünmemek lazım' diyenler oldu. Bizim içimizden o kadar AK Parti-MHP koalisyonu kurulmasından yana olanlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz. 13 yıldır AK Parti'ye söylediklerimizin alayı unutulmuş, AK Parti sütten çıkmış kaşık, tertemiz, aklanmış, paklanmış. 'Biz bunlarla niye koalisyon yapmıyoruz?' diyor. Ne yapalım, Çözüm Süreci'ni yutalım mı? 17-25 Aralık'tan vaz mı geçelim? Sen hangi maksatla AK Parti ve MHP'nin koalisyon yapmasını istiyorsun? Önce gel bana onu bir anlat. MHP'nin herhangi bir partiyle, özellikle de AK Parti ile koalisyon kurmasının 4 şartı vardır. İlke ve ön şartı kabul ediyorsanız, koalisyona değil elimizi taşın altına gövdemizi dahi sokarız. Şartlarımızı kim kabul ederse HDP'nin dışında alayıyla hükümet kurabiliriz."



TERÖRLE MÜCADELE

Bahçeli, polis ve Mehmetçiklerin terörle mücadeleyi şimdi ciddiye aldıklarını, kökünü kazır hale geldiklerini ve terörün kökünün kazındığı güne kadar MHP'nin terörle mücadelenin yanında olduğunu vurguladı.

Seçim öncesinde halkın gayet sessiz ve siyasilerin ziyaretlerinde çok yumuşak bir üslup kullandığının altını çizen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Oy istiyorsunuz, 'inşallah, hayırlısı' diyor. Kimseye sert ifadeler kullanmıyor. Taraftarı olduğu partiyi dahi savunmak durumunda kalmıyor. Halk sessiz, beklenti içerisinde. Bu sessiz beklenti aynı zamanda sessiz öfkeyi beraberinde taşıyor. Bu öfke patlamamalı. Eğer patlayacaksa sandıkta patlamalı. Sandık da patlamaz, tekrar AK Parti her türlü hile ile tek başına iktidar olur, Allah muhafaza bu patlama sokakta olursa bin yıllık kardeşliğimiz tehlikeye girer. Can ve mal emniyeti kalmaz. Türkiye bölünmenin eşiğine getirilir, Suriye ve Irak'ta ne yapılmışsa Türkiye'de de onu yapmaya çalışırlar. Onun için sandıkta öfkeyi patlatmalıyız. Bu patlama bir demokrasi patlamasıdır. Sandığa gidecek ve oyunuzu kullanacaksınız. Kullandığınız oyu namus kabul edecek ve koruyacaksınız. Kimseye çaldırmayacaksınız."

Bahçeli, MHP'nin 1 Kasım seçimlerinde kaybetmesini arzulayanların bulunduğunu belirterek, "Dışarıda çok da içerimizde de tek tük gözüküyor. Bunları affetmemiz mümkün değil. Türkiye'nin bugünkü şartlarında MHP'nin gelişmesini engelleyeni Allah da MHP'liler de affetmez. Herkes haddini bilecek. 1 Kasım'dan sonra 'AK Parti ile şöyle olur, filanla böyle olur' diyenler çıkabilir. Başka şeylerin olacağını da unutmasınlar" şeklinde konuştu.​

CHP, "Seçim Güvenliği Eylem Planı"nı açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bilişimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Tayfun İşbilen, 1 Kasım'da sadece CHP değil, seçime katılan tüm siyasi partilerin oylarının koruyucusu olacaklarını belirterek, "Seçim günü, sandıkbaşı anlık verisi ve ıslak imzalı tutanak verisi olmak üzere 2 ayrı çözümle verileri toplayacağız" dedi.

Seçim güvenliğiyle ilgili aldıkları önlem ve yaptıkları çalışmalara ilişkin "Seçim Güvenliği Eylem Planı"nı basın toplantısında açıklayan İşbilen, çalışmaların en son ve en güçlü ayağının seçim güvenliği olduğunu anlattı.

Tayfun İşbilen, "Ülkemizde yapılan seçimlerin güvenlik zafiyetleri hepimizin ve hepinizin malumu. Dolayısıyla bu seçimde adeta Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) yapması gereken hemen her çalışmayı üstlenmiş durumdayız. Biz bu seçimde sadece CHP değil, seçime katılan tüm siyasi partilerin oylarının koruyucusu olacağız" diye konuştu.

YSK'ya paralel bir seçim sistemi oluşturduklarını, sahada görev yapacak on binlerce sandık sorumlusuyla seçime hazır olduklarını dile getiren İşbilen, şunları kaydetti:

"Türkiye'de 54 milyon 765 bin 231, İstanbul'da 10 milyon 312 bin 538 seçmen bulunuyor. Yurtiçi sandık sayısı 174 bin 649, İstanbul'un sandık sayısı da 28 bin 21. Dolayısıyla İstanbul, Türkiye'nin yüzde 20'sini temsil ediyor. Sayısal olarak durum böyle ama İstanbul'un sosyolojik konumunu da düşündüğünüzde aslında İstanbul'da her 3-4 puanlık artış, Türkiye'de 1-2 puanlık artışa denk düşen bir seçim sonucu veriyor. On binlerce sandık sorumlumuz olacak. 28 bin sandıkta her sandıkta üçer görevlimiz olacak. Okul, bilişim, veri giriş sorumlularımız ve avukatlarımız var. Her seçimde olduğu gibi 100 bin kişiyle sahada olacağız."

Seçim günü 2 ayrı çözümle verileri toplayacaklarını, bunların "Sandıkbaşı Anlık Verisi" ve "Islak İmzalı Tutanak Verisi" olduğunu belirten İşbilen, İstanbul için mobil uygulama tasarladıklarını ve her okulda bilişim sorumluları olacağını aktardı.

Toplamda 2 bin bilişim sorumlusu olacağını bildiren Tayfun İşbilen, şunları söyledi:

"Oy sayımı bittikten sonra, henüz daha ıslak imzalı tutanak oluşmadan önce bu arkadaşlarımız verileri toplayacak. Toplanan verileri, mobil uygulamayla bulunduğu sandığı seçtikten sonra sandığa ait bilgileri giriyor ve o sandık kapandıktan hemen sonra, sayım biter bitmez biz bu dataya ulaşıyoruz. Eğer o sandıkta çok ekstra bir değişiklik varsa, 100 oy beklediğimiz halde 20 oy çıkmışsa, o sandıkta sayım bitmeden önce buna müdahale etme şansımız oluyor. Oradaki avukat arkadaşlarımızı uyarıp, o sandığa müdahale etmelerini sağlıyoruz. Bu verileri de anlık olarak sayım başlar başlamaz, İstanbul ve bölge bölge görüyor olacağız. Islak imzalı verilerin oluşmasıyla ilgili YSK'nın sistemine eş zamanlı bir sistem oluşturduk. Oluşabilecek bütün o şaibeleri ve bütün problemleri ortadan kaldıracak bir sistem meydana getirdik."​

Mehmet Ali Şahin: AK Parti olarak yeniden seçim istemiyoruz

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "7 Haziran'a benzer bir sonuç çıkarsa korkarım yeniden seçim konuşulmaya başlanacak" sözlerinin tepki alması üzerine, "Ak Parti olarak yeniden seçim istemediklerini" söyledi ve 'şantaj' suçlamalarını reddetti.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Eğer sandıktan 7 Haziran sonuçlarına benzer bir sonuç çıkarsa korkarım yeniden seçim konuşulmaya başlanacak" sözlerini, "Bu halka yapılan bir şantaj" diyerek eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap verdi. "Ak Parti olarak yeniden seçim istemediklerini" belirterek şantaj suçlamasını reddeden Şahin, "Sayın Devlet Bahçeli 7 Haziran akşamı, 15 Kasım'da seçim çağrısında bulunmuştur. Bu tür açıklamalarla Türkiye'de yeniden seçimi hatırlatan beyanların endişesini taşıdığım için 'korkarak' ifadesini kullandım" dedi.

Karabük'te seçim çalışmalarını sürdüren AKP Genel Başkan Yardımcısı Şahin, Hürriyet Mahallesi'nde esnafları ziyaret etti. Gezi sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Şahin, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında kendisine yönelik eleştirisi hatırlatılınca, şöyle dedi:


"Biz AK Parti olarak 2019'a kadar artık Türkiye'ye bir seçimin gündeme gelmemesini istiyoruz. Bu anlamda kullandığım ifademi sayın Kılıçdaroğlu maksadından saptırarak şantaj yaptığımı ileri sürmüştür. Bunu şiddetle reddediyorum. Benim söylemek istediğim şudur: Geçtiğimiz yıl 2 seçim yaşadık, bu sene de 2 seçim yaşıyoruz. Artık halkımız seçim değil geçim istiyor. O bakımdan 2019'a kadar Türkiye'yi istikrarla götürecek bir iktidarın 1 Kasım'da sandıktan çıkması gerekir. Ve tek başına bir siyasi partinin iktidara gelmesinin 2019'a kadar Türkiye'yi rahatlatacağını düşünüyorum. Ama 7 Haziran sonuçlarına benzer bir sonuç 1 Kasım'da sandıktan çıkarsa birileri 7 Haziran akşamı olduğu gibi yeniden seçimden bahsetmeye başlayabilir. Kamuoyu hatırlayacaktır. Sayın Devlet Bahçeli 7 Haziran akşamı, 15 Kasım'da seçim çağrısında bulunmuştur. Bu tür açıklamalarla Türkiye'de yeniden seçimi hatırlatan beyanların endişesini taşıdığım için 'korkarak' ifadesini kullandım."

AK Parti olarak yeniden seçim istemediklerini ifade eden Şahin, "2019'a kadar demokratik siyasi istikrar devam etmelidir. CHP sözcüleri de sayın Kılıçdaroğlu da açıklamalarında tek başına iktidar vaat etmektedir. Onunki şantaj olmuyor, benim 'AK Parti tek başına iktidara gelmelidir' ifademi niye şantaj olarak değerlendiriyorsunuz? Her siyasi parti tek başına iktidara gelmek ister. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Kararı nihayet millet verecektir, milletin takdiridir. Biz milletin takdirine hep saygı duyduk, 7 Haziran'dan sonra da duyduk, 1 Kasım'dan sonra da duyacağız. Şu anda güçlü beklentimiz 1 Kasım akşamı sandıkta tek başına bir siyasi partinin iktidarının çıkacağıdır, bunun da AK Parti olacağı düşüncesidir. Bunu kamuoyuyla paylaştım. Bu kararı verecek olan, sonucu tayin edecek olan milletimizin oylarıdır. Bu oylara da saygı duyarız" dedi.


Şu anda CHP ve MHP'nin tek başına iktidara gelme umutları olmadığını savunan Şahin, "Onlar da bunu biliyorlar. Onlar bir koalisyon beklentisi içerisinde. Biz koalisyonlu dönemlere Türkiye'nin yeniden geri dönmemesini istiyoruz. Çünkü tek başına iktidar dönemleri kadar koalisyon dönemlerinde ülke gelişemiyor, kalkınamıyor. Ama sandık ne gösterir onu bilemem. Diğer siyasi partilerin tek başına gelme umutları ve beklentileri olmadığı için onların bir tek beklentisi koalisyon. Bizim de bir tek beklentimiz tek başına iktidar. Bunun kararını halkımız verecektir" diye konuştu.​

Seçim hazırlıkları başladı

Genel seçimlere sayılı günler kala sandıklar da okullardaki yerlerini almaya başladı.

1 Kasım'da gerçekleştirilecek genel seçimlere sayılı günler kala okullardaki hazırlıklar devam ediyor. Seçimlere sayılı günler kala ilçe seçim kurulları tarafından sandıklar okullara dağıtılmaya başlandı.

"SANDIKLARI SINIFLARIMIZA KURACAĞIZ"
İstanbul'un en büyük okullarından Şişli Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nde de seçim hazırlıkları sürüyor. Okullarında 29 sandıkta oy kullanılacağını belirten Okul Müdürü Yakup Alp, “Hazırlıklarımız sürüyor. Engelli ve yaşlı seçmeler için 6 sandık engelliler için okulun alt kısmında olacak. Cumartesi günü sandıklarımızı sınıflarımızda kuracağız ve çalışmalarımızı tamamlayacağız” dedi.​

Ak parti’nin seçim aracı saldırıya uğradı

Aydın’da seçim progandasında kullanılan Ak Parti’nin seçim araçlarından biri saldırıya uğradı. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken, seçim aracına zarar veren kişinin arandığı öğrenildi.
AK Parti Aydın il teşkilatı tarafından seçim propagandasında kullanılan 35 SAZ 33 plakalı minibüs, gece propaganda çalışmasından gelip Fatih Mahallesi Fatih Kapalı Pazar yerine park edildi. Sabahgeldiğinde aracın ön camının taş ya da sert bir cisimle vurularak çatlatıldığını gören aracın sürücüsü durumu polise bildirdi.
Polis ve olay yeri inceleme şubesi ekiplerinin araçta ve çevrede başlattığı incelemenin devam ettiği öğrenildi.​

Son seçim anketi ORC'den bomba yorum

1 Kasım erken seçimleri için son 5 gün kala ORC'den yeni anket sonucu geldi.

AK Parti'nin yüzde 43.3 oy oranıyla kıl payı tek başına iktidarı yakaladığı anket sonuçlarını yorumlayan ORC Araştırma sahibi Mehmet Murat Pösteki'ye göre Ankara patlaması CHP'nin oy oranını düşürdü.

21-24 Ekim tarihleri arasında 34 ilde 2650 kişiyle yapılan seçim anketi sonucuna göre, AK Parti yüzde 43.3 oy oranıyla birinci parti durumunda.

Ankete katılanlara "1 Kasım'da oy vermeyi düşündüğünüz parti hangisidir?" sorusu soruldu.

Ankette partilerin oy oranları şöyle çıktı:

AK Parti: 43.3

CHP:27.4

MHP:14

HDP:12.2​

1 Kasım seçimleri için AKP'ye bir kötü haber daha

YSK'nın seçim yasağı nedeniyle anket sonuçlarına ilişkin sayısal verileri açıklamayan Recep Sarıkaya, AKP seçmenin 'istikrar' istediğini söyledi.

Sarıkaya, bu nedenle 7 Haziran'da sandığa gitmeyen veya MHP'ye kayan AKP seçmeninin bir bölümünde AKP'ye geri dönüşe neden olabileceğini belirtti.

Karar.com'a konuşan Sarıkaya'nın değerlendirmeleri şöyle:

SEÇMENİN FİKRİ DEĞİŞMEDİ

7 Haziran seçimlerinde AKP’nin çoğunluğu sağlayamayacağı belli değildi. Çoğu kesim tek başına iktidarı yakalayacağını düşünüyordu. Hatta siyasi partiler de böyle düşünüyordu ki koalisyona yönelik hazırlıkları yoktu. Dolayısıyla koalisyon kurmaya uygun bir zemin bulunamadı. 1 Kasım’a giderken, istikrarlı bir hükümetin olması ihtiyacı belirgin bir şekilde dile getiriliyor. Fakat seçmen eğilimlerinde çok büyük değişimler de beklelememek gerek.

AKP tabanı koalisyon istemiyor ama keskin bir itirazı da yok. Bununla birlikte yine tek başına iktidar olamama durumunda tekrar seçimlere gidilmesini de onaylamıyor.

1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI SANDIĞA GİTMEYEN AKPLER...

Bu seçimlerde, daha önce AKP nasılsa iktidarı sağlar diyerek sandığa gitmeyen bir kısım AKP seçmeni sandığa gidecek gibi görünüyor. Bu da 1-2 puanlık bir artış demek. Ayrıca MHP’ye kaptırdığı oylar da geri dönecek gibi. Bu da artı 1 puanlık bir artışa denk geliyor.

1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI CHP, MHP, HDP OYLARI NE OLACAK?

CHP tabanının bir bölümünde var olan Erdoğan karşıtlığı, bir kısmının HDP’ye oy vermesine neden olmuştu. AKP’nin iktidar olamamasının tek yolu olarak HDP’nin barajı geçmesi görülüyordu çünkü. Yaşanan terör olaylarından dolayı, 1 Kasım’da bu oylar CHP’ye geri dönecek. CHP’de de bir miktar oy artışı olacak. HDP’de de yarım puanlık bir düşüş ya da yükseliş olabilir. Ama anketler oyunu koruyacağını gösteriyor. MHP’de ise 1-2 puanlık düşüş söz konusu.

7 Haziran seçimlerinin ana teması, HDP’nin barajı geçip geçmeyeceğiydi. Ancak 1 Kasım’ın teması, AKP’nin iktidarı sağlayıp sağlayamayacağı olacak.

AKP VE HDP SEÇMENİ NEYE OY VERİYOR?

Partilerin seçmen kitlelerine baktığımızda, her birinde oy eğilimlerini farklı sebepler belirliyor. Araştırmalara göre, AKP seçmeninin dörtte biri istikrar, dörtte biri başarı ve performans, yüzde 15’i hizmet, yüzde 10’u alternatifsizlik, yüzde 6’sı da aidiyet duygusundan dolayı AKP’ye oy verdiğini söylüyor. Tek cümle olarak, AKP seçmeni hizmete oy veriyor.

CHP seçmeninin ise yüzde 20’si Atatürkçü bir parti olduğu için CHP’ye oy verdiğini söylüyor. Yüzde 20’si siyasi tutumundan, yüzde 9’u demokratik gelişimi sağlayacağına inandığından, yüzde 8’i aidiyet duygusundan, yüzde 4’ü de kendi görüşlerine yakın bulduğu için CHP’ye oy veriyor.

MHP’li seçmenin yüzde 20’si vatanseverlik, yüzde 20’si siyasi görüşlerine uyduğu için oy verdiğini söylüyor. HDP’ye oy verenlerin yüzde 30’u ise barış ve huzur için, yüzde 15’i siyasi görüşlerine uyduğu için, yüzde 9’u halka yakın olduğu için, yüzde 5’i de umut vaat ettiği için HDP’ye oy verdiğini belirtiyor.

ANKARA SALDIRISI SEÇMENİ ETKİLEMEDİ

Ankara Katliamı’nın seçmen eğilimlerine herhangi bir etkisi görünmüyor. Seçmen bu katliamın, ülkeyi bölmek, istikrarı bozmak, kaos yaratmak ve siyasi bir düzen kurgulamak için üretildiğini biliyor. Bu nedenle siyasi tercihlerinde bu ve benzeri olayları göz önünde bulundurmuyor. Seçmen bu anlamda siyasi partilerin daha ilerisinde bir öngörüye sahip.​

GENAR'ın son seçim anketi

GENAR Başkanı İhsan Aktaş: 'Bir oyun bu kadar kıymetli olduğu başka bir seçim yaşamamıştık.' dedi.

1 Kasım seçimlerine sayılı günler kala GENAR Başkanı İhsan Aktaş son seçim anketini açıkladı.

Sabah'a konuşan İhsan Aktaş, "Muhtemelen seçim gecesi sandıkları takip ederken saat saat tek başına iktidarın gidip geldiğini göreceğiz. Seçimin kaderini parti seçmenlerinin katılım oranları ve gurbetçi oyları belirleyecek" dedi.

GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş açıklamalarından satır başları:

Seçimlere bir hafta kaldı. 7 Haziran'dan bu yana eğilimlerde ne değişti?

7 Haziran seçimleri Türkiye'nin iki milliyetçi partisinin etkin olduğu seçimlerdi. 1 Kasım seçimleri seçmenlerin merkez partiler diye adlandırdığımız AK Parti ve CHP'ye doğru eğilim gösterdiği seçimler olacak.

Seçmenin bu eğilimi tek başına iktidarı getirecek mi?

7 Haziran seçimleri bittiğinde AK Parti seçmeninin önemli bir kısmı erken seçim istiyordu. Bu da AK Parti seçmeninin sandığa gitme potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor. AK Parti yöneticileri seçmeni sandığa gitmeye ikna edebilirse tek başına iktidarı elde edebilir. Çünkü partiler arası rekabette AK Parti'nin tek başına olup olmayacağını belirleyecek oran yüzde 1'e kadar inmiştir. Bence seçim sonucunu sandığa katılım oranı belirleyecek.

Son yaptığınız araştırmada AK Parti bu oranı yakalayabiliyor mu?

Seçim yasakları nedeniyle oran veremiyoruz ama ben bu oranda olduğunu düşünüyorum. Bir oyun bu kadar kıymetli olduğu başka bir seçim yaşamamıştık. Muhtemelen seçim gecesi sandıkları takip ederken saat saat tek başına iktidarın gidip geldiğini göreceğiz. Belki de sürpriz bir şekilde iktidarın ihtiyacı olan bu kritik destek gurbetçilerden gelebilir. Çünkü yurtdışı katılım oranı bu seçimlerde oldukça yüksek.


'HDP, AK PARTİ KARŞITI KARA PROPAGANDA YAPIYOR'

Diyarbakır'da patlayan bomba 7 Haziran seçimlerini belirlemişti. Ankara'daki bomba nasıl etki etti?

Diyarbakır'da patlayan bomba Kürt seçmen üzerindeki etkisi ne ise, Ankara'da patlayan bomba HDP ile CHP arasında gidip gelen seçmen üzerinde etkisi aynı olmuştur. Yani CHP'ye geri dönme eğiliminde olan sol seçmen bu patlamadan sonra HDP'de kalmaya karar vermiştir.

CHP yükselişini sürdürüyor mu?

CHP ile ilgili enteresan bir kanaat var. Beyannamesini açıklayıp kendisini topluma sunduğu dönemde bir oy artışı sözkonusu oluyor. Kampanya ilerledikçe oy oranında düşüş oluyor ve sosyolojik sınırına geri dönüyor. Bunu CHP'li kurnaz bir siyasetçi şöyle açıklamıştı: "CHP'li yöneticiler kontrollü bir dil kullanıyor. Sokaktaki temsilciler daha radikal ve keskin bir dil kullanıyor. Bu durum vatandaşı tedirgin ediyor." Doğrusu bu gerilemeyi anlamıyorduk. Bu açıklama bana da mantıklı geldi.

MHP'deki düşüşü siz de gözlemlediniz mi?

Aslında MHP tabanı en genç ve en istekli taban. Partinin koalisyona yanaşmaması genç tabanda bir burukluk hissi oluşturdu. Bu da tabanı farklı arayışlara itiyor.

En çok HDP merak ediliyor. HDP oy oranını koruyor mu?

HDP halkın kendisine vermiş olduğu büyük oy desteğini demokrasi ve özgürlükler lehinde kullanamadı. 7 Haziran'daki başarının ardından PKK bölgede çatışma sürecini başlattı. Bu çatışma durumu bölge halkına anlamsız gelmektedir. HDP bu anlamsızlığı örtmek için devlete ve AK Parti'ye karşı kara propaganda uyguluyor. Her türlü gerilim ve tartışmadan beslenerek halkın salim bir kafa ile düşünmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu yöntemin de seçmen üzerinde etkili olduğunu düşünüyorum. HDP şimdilik bu anlamsızlığı perdelemek için yürüttüğü propaganda da başarılı görünmektedir. 7 Haziran'a göre bir düşüş olabilir ama HDP'nin baraj sorunu görünmüyor.

Küçük partilerin seçmen eğiliminde bir değişiklik var mı?

Bu seçimin çok önemli bir özelliği de 7 Haziran seçimlerinde yüzde 4.5 olan küçük partilerin oy oranı yüzde 2'ye düşmüştür. Bu oylar büyük oranda merkez partilere doğru yani AK Parti ve CHP'ye doğru bir eğilim göstermektedir. Seçimin sonucunu katılım oranı belirleyecek demiştim. Buna küçük partilerden kayan oyları da ekliyorum.

MARMARA'DA İVME AK PARTİ YÖNÜNDE

7 Haziran seçimlerinde HDP ve CHP'nin oy artışı yaşadığı bir bölgeydi. İçinde İstanbul olduğu için önemli bir pastayı bu bölge teşkil ediyor. Buradaki küçük değişiklikler seçim sonuçlarını etkiliyor. 1 Kasım öncesinde yaptığımız son araştırmada iktidar partisine yönelik bir eğilim söz konusu. Marmara bölgesi oy değişiminin en az yaşanacağı bölgelerden biri. Bölgede ivme AK Parti lehine görünüyor. Marmara bölgesi ülke nüfusunda kanaat önderi sayılabilecek insanları bünyesinde barındırdığı için özellikle İstanbul'daki bir seçmen Anadolu'daki akrabalarını yönlendirme durumunda. Üniversite mezunu, işadamı ve akademisyen geniş bir yelpaze bu bölgede yaşadığı için bu insanların siyaseti okuma ve Anadolu'yu etkileme kabiliyeti var.

GÜNEYDOĞU'DA YARIŞ, AK PARTİ VE HDP ARASINDA

AK Parti'nin İç Anadolu'daki siyasi hakimiyeti neyse Güneydoğu Anadolu da HDP'nin etki alanı da odur. HDP'nin etkin örgütlenmesi ve PKK'nın varlığı diğer partiler açısından baskın bir durum oluşturmuş durumda. Ülke menfaati ve bütünlüğü açısından bu bölgede MHP ve CHP'nin de güçlenmesi gerekiyor. PKK bütün tehditini ve eforunu AK Parti için kullanmakta. Bu durum AK Parti'yi hedef haline getiriyor. CHP için bölgede olumlu zemin var. Seçimden sonra ortaya çıkan terör hadiselerine bölge kitlesel destek vermedi. Daha açıkçası bölge halkının istemediği bir terör faliyeti yürütülmekte. Bu drum bölge halkında bir bezginlik oluşturmuştur. Sandığa gitmeyerek PKK ve HDP'ye tepkisini gösterebilir. AK Parti, küçük partilerden gelen destekle oyunu arttırabilir. Van ve Diyarbakır'da büyük sıçrama yapamasa da Urfa, Kilis ve Gaziantep gibi şehirlerde ciddi oy artışları olabilir.

EGE'DE HDP'YE GİDEN EMANET OYLARDA GERİ DÖNÜŞ VAR

Ege, CHP'nin önde olduğu bir bölge. İç Ege'de MHP'nin hatırı sayılır bir oyu var. HDP 7 Haziran'da ciddi bir varlık ortaya koydu. Ege'yi İzmir üzerinden değerlendirecek olursak Osmanlı'nın dünyaya açıldığı liman kentlerinden birisidir. Cumhuriyet tarihinde ise DP'nin kalesi oldu. 28 Şubat darbe sürecinde ve sonrasında bir dönem ulusalcılık İzmir'in sembol siyaseti haline gelmişti. Siyasi saiklerden dolayı olmasa da bir yaşam tarzı ve kültürel refleks olarak İzmir CHP ile özdeşleşmiş gözüküyor. 7 Haziran'a göre AK Parti'nin oy artışı Ege'de de geçerli. Milliyetçi tabanın eğiliminin değişmesiyle doğru orantılı olarak AK Parti bu bölgede oylarını artırabilir. Seçim sonrasında CHP'den HDP'ye kayan emanet oylar geri dönüş eğilimi gösteriyor.

4 PARTİLİ AKDENİZ'DE AK PARTİ YÜKSELİYOR

Akdeniz 4 partinin de yelpaze olarak temsil edildiği bir bölge. Bundan 10 yıl önce AK Parti ile CHP arasında bir rekabet alanı iken bugün 4 partinin de bölgede varlığından sözedebiliriz. 7 Haziran'da hem HDP hem de MHP kendi tabanları açısından oldukça başarılı bir oy oranı yakaladı. 1 Kasım'da HDP oyunu koruma eğilimi içinde. Bölgenin Türkmen-Yörük milliyetçi tabanı 1 Kasım'da AK Parti'nin yükselişine zemin hazırlıyor. CHP'nin kısmi, AK Parti'nin ise biraz daha güçlü bir yükselişini görüyoruz. HDP'nin küçük de olsa oy kaybetse de oyunu koruduğunu söyleyebiliriz. Mersin'de ilginç bir siyasi yelpaze var. 4 büyük partinin gerçek anlamda siyasi rekabeti yaşanıyor. Bütün partiler yüzde 20'nin üzerinde bir potansiyele sahip.

DOĞU ANADOLU'DA KÜÇÜK İLLERDE MİLLETVEKİLLERİ DEĞİŞEBİLİR

Güneydoğu Anadolu bölgesinin aksine Doğu Anadolu'da keskin oy geçişleri yaşanabilir. Bölgede yoğun bir milliyetçi oy tabanı olduğu için muhafazakar milliyetçilerde AK parti lehine güçlü bir eğilim söz konusudur. MHP'nin iktidar arzusundaki seçmen isteğine cevap vermemesi, tercihleri AK Parti'ye kaydırmaktadır. Doğu Anadolu'nun küçük illerinde sürpriz şekilde milletvekili değişikliği yaşanabilir.

İÇ ANADOLU'DA 2011'DEKİ OY YAKALANABİLİR

İç Anadolu bölgesi AK Parti ile MHP'nin doğrudan rekabet alanı. Eskişehir ve Ankara hariç CHP'nin bu bölgede önemli bir gücü yok. HDP yok denecek kadar az. Bu seçimde İç Anadolu bölgesi Karadeniz bölgesi ile aynı refleksleri yansıtacaktır. Genel anlamda bir değerlendirme yapacak olursak AK Parti'nin MHP ile rekabet ettiği bölgelerde 2011 seçimlerine yakın bir tablo bizi bekliyor. Bu seçimin sonucunu da Türkiye'nin küçük illerindeki milletvekili değişimleri belirleyecek.

KARADENİZ, AK PARTİ'NİN EN GÜÇLÜ OLDUĞU BÖLGE

AK Parti'nin en güçlü olduğu bölge olan Karadeniz, 7 Haziran'dan sonra oyunu en fazla arttırdığı bölgelerden bir tanesi. Her ilden AK Parti milletvekili çıkAracak potansiyelini sürdürüyor. CHP'nin de şehir merkezlerinde sağlam bir oy tabanı var. Yine bölgenin milliyetçi karakterli seçmeni tercihinde AK Parti'ye yöneliş bu bölgede de dikkat çekiyor.​

Seçim günü komandolara özel görev

Jandarma Genel Komutanlığı, kritik bölgelere komando ve özel harekat birimleri sevk etti.

Vatandaşların oylarını rahatlıkla kullanmaları ve iradelerini sandığa yansıtmalarına yönelik tedbirler alan İçişleri Bakanlığı, seçim günü 255 bin emniyet görevlisi ile 130 bin jandarma personeli görevlendirdi.

Jandarma Genel Komutanlığı da seçim güvenliğinin sağlanması amacıyla özellikle Doğu ve Güneydoğu'da tedbirleri arttırdı, kritik bölgelere komando ve Jandarma Özel Harekat birlikleri sevk edildi.

Tutanakların, sandıkların ve torbaların il ve ilçe seçim kurullarına naklinin yanı sıra seçim görevlilerinin görev yerlerine gidişine yönelik de önemler alındı. Bununla ilgili bazı bölgelerde zırhlı araç ve helikopterlerden faydalanılması planlanıyor. Seçim nedeniyle bazı birliklerin de görev yerlerinde değişikliğe gidildi. Seçim güvenliği kapsamında batıdaki bazı birlikler, Doğu ve Güneydoğu'ya geçici olarak sevk edildi.

OY VERME SÜRELERİ
Türkiye, 26. Dönem Parlamentosunun üyelerini belirlemek üzere 1 Kasım'da sandık başına gidiyor. 16 siyasi partinin yarışacağı 1 Kasım'daki seçimde oy verme işlemi sabah saat 08.00'de başlayacak ve saat 17.00'de sona erecek. Ancak YSK'nın kararı uyarınca Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis ile bu illerde bulunan ceza infaz kurumlarında oy verme başlangıç ve bitiş saatleri 07.00-16.00 olarak uygulanacak.

Oy sandıkları bu illerde saat 16.00'dan önce, geri kalan illerde ise 17.00'den önce açılamayacak.​