Yine Yürüyorum Yanlız Ufuklara..

Az önce uyandım!...

Bedenimde bildik bir yorgunluk, yinede...buradayım!..

Sen gelmeyince ben kaç kez gidiyorum hayattan.

Vapur seslerini, tren seslerini, otobüs seslerini dinliyorum,

adına umut denilen yanılsamamla,buğulu camlarda göz yaşlarımı

siliyorum...

Beklemek neden zordur?..

Ömrümüz sınırlı olması mı, yoksa kaybetmek korkusu mu?

Ama hayalin terketmiyorsa bedenimi, belli ki senden daha vefalı...

Ey yağmurda göz yaşlarımı sildiğim sevgi, sevgili!..

Ne yana baksam sen oldu hayat.Gözlerim kör olsa da,yüreğim çölde...

Bir damla su dilenmeyeceğim ne buluttan, ne senden!...
 
billed9.gif

Çok istedim yaban gülüm hayatta bir dost bulmayı
ama insan bir dikendir batar kalbine dediler
güvenmek istedim acılara esir ettiler
seni buldum yaban gülüm! dağların en kuytusunda
çiçeklerin en solmazında, yalnızlıkların en derininde

Sen yaban gülüm! yalnızlık nedir bilirmisin?
yıldızların altında ağladın mı geceler boyunca
aydınlıklar içinde karanlığı yaşadınmı
yalnızlığım utandımı senin yalnızlığını tattığı için
haline bulutlar gözyaşlarını döktülermi
doğan güneş "ben senin için doğmuyorum" der gibi
baktımı nemli gözlerine

Sen yaban gülüm! ölmeden ölümü tattınmı
yapraklarını tek tek vücudundan kopardılarmı
günlerce seni bıraktılarmı çölün ortasında
biliyormusun yaban gülüm!
yaşamak suçsa eğer ben cezamı sorgulanmadan idam isterim

Benim hayattaki tek arkadaşım gel sen ol yaban gülüm
seninle tekrar yaşama dönmek istiyorum
yaşayamadığım islamı seninle yaşamalıyım
haykıramadığım Rabbimin aşkını seninle anlatmalıyım
bir ömür hayatı seninle paylaşmalıyım
ama sakın ağlama! yenik düşme bu dünyaya
ALLAH aşkı hayatta kalmana yetecektir
susuzluğunu bir ömür boyu gözyaşlarımla ben gidericem
güleceksin yaban gülüm! Hiç solmayacaksın
çünkü herşey rabbini sevdiği müddetçe yaşar
Islamı yaşadığın sürece kökleri zamanı sarıyor

Bunun için burdayım yaban gülüm!
bu yüzden merhametsiz insanlardan uzak
senin yanında ölmek istiyorum yaban gülüm!
seninle gözlerimi bu hayata kapatmak istiyorum
mezarım senin hemen başucunda olsun
ben ölürsem yaban gülüm, tohumlarını mezarıma dök
dök ki yeni yaban gülleri filizlensin üzerimde

Hayatında gülmeyen bu acizane kul, son defa gülsün
beni ilk ve son sen mutlu et yaban gülüm

Toprağın altında unutmaki ruhlar ölmez
ve sorgu melekleri glip dünyada ne yaptın derlerse
seni gösterek "yaban gülüme sorun" diyerek ağlayacağım
anlatırken boynunu büküp sakın sakın utanma
ah dağların gülü
bizi bu duruma düşürenler utansın, onlar kahrolsun

Ben cehenneme gidersem beni unutma yaban gülüm!
mezarımda senden başka ot bitmesin
başka kökler sarmasın günahkar bedenimi
sadece sen ol yanımda bana dünyayı hatırlatan
sen ol ki hayatı olduğu gibi kabul etmeyeyim
görmek istediğim şekilde düşünebileyim
ama nasıl olursan ol nasıl yaşarsan yaşa
asla hiçbir zaman beni unutma
sakın unutma olurmu yaban gülüm..


İlyas ertemur
 
Ben hasreti sevdim aslında, özlemeyi sevdim..

Özlenen için bir damla yaş olmayı,
Ve ışıksız gecelerce ağlamayı,
Bilmesemde, görmesemde nerde nasıl,
Kavuşacağım günü sevdim.

Ben hasreti sevdim aslında, özlemeyi sevdim..

Tel tel olsada aşk ateşi içimde,
Yanmayı sevdim,
Uykumu yer yer böldüğüm karanlık gecelerimde..

Ben hasreti sevdim aslında, özlemeyi sevdim..

İki kartanesinin birbirine olan özlemi,
Ya da bir kum tanesinin yağmuru beklemesi gibi bekledim.
Aslında ben kavuşacağım o günün hayalini sevdim,

Hep bekledim..Hep bekledim
 
Yoklugunda zaman susuyor kör kuyuların dibinde..
Yoklugunda yasıyorum ; buna yasamak denilirse tabi..
Kalbimin sevgiye hasret topragına , kücük avuçlarımda biriktirdigim ve gözyaslarımla büyüttüğüm nazenin ciceklerini ekiyorum..
Ve tüm ciceklere senin isimini veriyorum..

Yoklugunda nefesimde hüzün ve koyu yalnızlık var..
Artık senin yoklugunda kacıyorum bu yalancı diyarlardan..
Yağmamış yağmurlara hediye ediyorum gözyaslarımı..
Korkularımı emziren karanlık gecede yasıyorum
Buna yasamak denilirse
tek istediğim sensin, deliler gibi özledim seni”
dediğinde, elimdeki kitabın az önce okuduğum bir cümlesi çarpmıştı
gözüme;
“Görmüyor musun? Bocalıyor insan, aranıyor hep,yer değiştiriyor, yükünü
atmak ister gibi...”


İnsan bir gün herşeyin yokluğuna alışıyor................
 
Artık ne gelip, giden mevsimler,
Nede sensiz geçen zaman,
Biliyormusun ÜzÜlmÜyorum artık,
Bir yanımın sensiz kalmasına,
Sensiz nefes alıp verişime,
Sensiz uykulara yatışıma,
Ellerini tutamayışıma,
Gözlerine bakamayışıma,
ÜzÜlmÜyorum artık,
Anladım, sensiz kalmışlıgım o kadarda acı degilmiş,
Yoklugunda ÜzÜlmem,
Varlıgında ÜzÜlmemden daha kolaymış,
Biliyormusun bugÜn anladım,
Senin için çok ÜzÜlmÜşÜm ben,
Ve duygularım nasılda yozlaşmış sana karşı,
Ne garip dimi ÜzÜlmÜyorum artık senin için,
Aglatmıyor artık beni sensizlik,
Kalbimi kıramıyorsun artık,
Resimlerine bakınca tebessÜm etmiyorum mesela,
Senin için o kadar çok ÜzÜlmÜşÜm,
O kadar çok aglamışımki,
HÜzÜnlendirmiyor yoklugun beni,
Hani sÜrekli kullanılan bir ilaç bagımlılık yapar ya,
Senin için ÜzÜlmeyi çok kullanmışım ben,
Ve öyle bir bagımlılık yaptiki bana,
ÜzÜlmÜyorum artık ,
ÜzÜlsemde acı o kadar tanıdıkki etkilemiyor,
Sensizlik o kadarda acı degilmiş anladım,
ÜzÜlmÜyorum artık senin için.
 
Yüreğim her burkulduğunda

Kırık bir şiir olursun dilimde

Gözyaşlarımı astım darağacına

Sorgusuz, yargısız…



Geceleri alınca koynuma

Çıplak gözlerin dudaklarımda

Bir şarap tadında rüyamda

Ta ki gün sürgün edene dek geceyi



Bir şehrin yalnızlığı ruhumda

Hala hayalin gecesi saklı tenimde

Cebimde adressiz, suretsiz mektuplar

İçinde suya yazılmış hayaller



Kırık bir şiirsin dilimde

Bir parça deniz mavisi

Yeterdi aslında gözlerime

Şimdi aç, susuz gecelerim…
 
Bitti sanmıştım, unuttum demiştim, ömrümün geri kalanını sensiz geçirebileceğim fikrine bile kendimi inandırmıştım!... En büyük yalan, insanın kendine söylediği yalanmış geç anladım. Kaleminden çıkan birkaç cümleyle gözlerimin karşılaşması, yüreğimin seni yeniden hissetmesi, beynimin içine kazınan kare kare resimlerin ve kalabalıklar arasında yaşadığım başıboş dalıp gitmelerim!...

Seninle yaşadığı bir günü, tüm geçmişine ve geleceğine denk tutan bir ruhu, mahşere kadar taşımak zor gelecek biliyor musun?...

Öyle ya bir yağmur da, bir göl kenarında, gözlerinden içtim yağmur ve gece kadar yoğun şarabı ben!... Gece senin derinliğindir ben de, yağmur benim yüreğimin sağanakları...

Aklıma düşmeye gör, en fırtınalı denizde yolunu kaybeden en acımasız dalga olur bakışlarım... Dalgalarımın kayalıklarla buluştuğu an çıkan sesleri duymanı hiç istemem! Canı çok acıyan bir deniz ağlıyor dersin eminim... Seni özledim, anlıyor musun, özledim!!!

Gördüğüm her kuşun kanadına gözlerimi koyuyorum, bulunduğun diyarlara gelirler de seni görürüm diye...

Sana " yar" diyorum, " yaralarım" kanıyor...
Sana "yara" diyorum, tüm sözlerimin öznesi oluyor
" yar' a"...

Yara giden yolda kocaman bir yaram var!!!

Ne diyeyim, yara yardansa akan kanım değil, onun için gözümü bile kırpmadan verebileceğim canımdır!!!...
 
Yüreğime "iyilik yağmurları" yağdırmayı bırakalı çok oldu... Mevsim artık hüzün çıkmazında… Şimdi acılar biriktiriyorum, kaçak yüreklerin yıkım çalışmalarında... Dokuz şiddetindeki depremler bile destekleyemiyor kayıp giden yüzünün -ihanetinin- anılardan silinmeme çabalarına… Hiç anlatamadığımı ve anlayamadığımı sandın; oysa her sessizliğim yaşama dair ve bize dair bir hüznü barındırıyordu, anlamak isteseydin yüreğini açıp!.. Gözlerime hiçbir zaman yalan konuşturmayı beceremedim, yüreğimin aynasıydı onlar, olduğu gibi yansıttılardı hislerimi… Hiçbir zaman yere eğmedim yada eğdiremedim bakışlarımı... Sana bir kez olsun yalan bakmadım.. Yalan konuşturamadım yüreğimi.. yada yalan şarkılar söyletemedim... Gözlerim artık suskun…
Birisiyle aynı dili konuşmuyorsan, susacaksın!... Sana karşı duygularım sözlerden nice olduğu için susmaya karar verdim!..
Artık susuyorum
 
Kimseler anlamasın beni!
Züleyha'nın zindanında "Yusuf" anlasın,
Leyla'nın çöllerinde "Mecnun" anlasın,
Şirin'in dağlarında "Ferhat" anlasın,
Aslı'nın yüreğinde "Kerem" anlasın,
Sen anla...

Beni kimseler anlamasın!
Gözyaşlarını yüreğinde biriktiren "hüzün" anlasın,
Yaprakları sararmış "hazan" anlasın,
Karanlıkları örten "güneş" anlasın,
Güneşe örtü olan "gece" anlasın,
Sen anla ...

Beni kimseler anlamasın!
Bembeyaz düşlerine karalar düşen "Kudüslü çocuklar" anlasın,
Sessizliğin içinde saklı "sesler" anlasın,
Acılarla ağırlaşan "hayat" anlasın,
Yenilgilere alışmış "kalbim" anlasın,
Sen anla ...

Beni kimseler anlamasın!.
Martılara hasret "deniz" anlasın,
Baharına hasret "çiçek" anlasın,
Ölümüne hasret "hayat" anlasın,
Sen anla sen anla beni...
 
r_dteoer51g7e529l28oj6.jpg


Şiirler yazdım gecelerde yıldızlarla yollanmak üzere
Düşler,hayaller kurdum aklımın oyun bahçelerinde
Umutlar biriktirdim yüreğimin cebinde
Uçup gitmesinler diye de birer çakıl taşı bağladım her birine...
solitary%20bird.jpg

Yağmur yağıyor
Pencereden kayarken damlalar içimdeki çocuklar gibi"Bizi içeri
al,sıcaklığınla sar!" diyorlar sanki

yalnizlik.jpg

Üşüyorlar mıdIr onlarda benim gibi?
Sahi yağmur üşür mü?
Ya gece, gece üşür mü karanlığın dehlizlerinde?
yalnizlik_20_07.jpg

Sokak lambası fersiz yanıyor bu gece
Ve sanki biraz boynu bükük duruyor
O da üşüyor mudur dersin yalnızlığın duvar diplerinde?


Sessizlik hakim her harafa
İnsanlar sevgileri gömmüş uyuyor
Şehir yorgun düşmüş arşınlanmaktan, yakmış sigarasını kalabalığa bakıyor
yalnizlik%20senfonisi%2032.jpg

Deniz boğmuş mavisini.. Vurgun yemiş, Kanıyor...
Gökyüzü gece'ye teslim olmuş
Gece yağmura
Yağmur toprağa
Toprak da bana
kardan%20adamin%20yerine%20koy.jpg



Mum ateşe sevgisini vermiş,ateş onu yakıp tüketsede razıymış.Bu sevgiye hayatını adayan mumun tek korkusu varmış oda eridiğinde ateşin sönmesiymiş
 
yamurto8.jpg

Anlayamazsın....


Yüreğinin Sessizliği Boğar Geceyi..Uyur Kainat,

Hasret Yüklenir En Ağırından Omuzlarına..Daralır Ya İNSAN..

Bir Yalnızlık Çöker Yüreğin Üstüne..Vuslata İnat...

İnci,İnci GözYaşı Akar Gözlerinden..Hüzünlenir Ya Can...



Aşina Olur da Bu Alemin Köhne Nizamına..Nizamında Boğulursun..

Kokusunda Vefa Bulunan Bir Gonca Bile Bulamazsın..

Depremiyle Sarsılır Yüreğin..Ama Sen Onu Durduramazsın..

beklenmedik Bir Fırtına Kopar Sinende..Anlayamazsın...



Sonra bakarsın ki..Yürek Yorgun Düşmüş Senden Habersiz..

Sana Dost Olan Ruhun Seni Terk Etmiş..Sense KalaKalırsın Çaresiz..



Sonsuz Bir Uçuruma Yanaşır Ruhun..da Anlayamazsın...

Özlem Sarar Benliğini Bunalırsın..Ama Konuşamazsın....

Hüzün Dalgasına Kapılır Ömrün..Dalgasında Boğulursun..

Bir Çare Ararsın ya Bulamazsın..Tükenir Ömrün..Kahrolursun..



Sonra Bakarsın ki...



Hıçkırık Kaplar Yüreğini....GözYaşın Kurur..

Anlayamazsın...

Siyahi Matemlere Bürünür Ömrün...Tükenir...

Düşer Zaman Boşluğa...Ardından Bakamazsın...

Hayat Geçer BoşYere Ama Sen Anlayamazsın....





İçinde ki NaR..Yüreğini Eritirken..

Bir Damla Su Ararda Bulamazsın...

Çöl Kuraklığına Sürgün Olur Bedenin...

Yıllardır Taşıdığın Bedenini Artık Taşıyamazsın..



Anlayamazsın ...
 
Kanli-kalp.jpg

Daha nerede durup nerede terkedeceğimize karar veremezken..
neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmezken..
hayatı yaşamaya değer kılan duyguların yokluğu hissedilir oldu yüreklerde..
gönül duymazken dinlemezken, göz görmezken..ama gönül görürken..
hayat daha mı anlamlıydı?
başımıza neler gelecek daha..neleri sığdıracağız şu kısacık hayata..
bir anda olacak her şey..mutluluğu bir yana, başa gelince cefası çekilen dostu özlüyor yürek..sevgiyi özlüyor..
yalanı aslına tercih edemiyor ya, hep onu arıyor..sımsıkı sarıldığı yalnızlığının himayesinde yetişiyor..kendisini hayata yalnızlığıyla hazırlıyor..
hayatın akıp gittiğini farketse, yıkılacak..
yok o istemiyor bunu bilmeyi..yaşamaya başlamak için özleminin bitmesini bekliyor..ne yaşayacaksa o dostla olsun,
hayatının anlamı o olsun..daha neler neler istiyor yürek..
bir zaman sonra her şey bitecek, hiçbir şey başlamadan bitecek her şey..
oysa o kadar çok şey yaşanmış olacak ki..o da farkedecek sonunda ya çok geç olacak..yaşadığı hayal kırıklığını isimlendirmek için kelime bulamadığında, bildiklerinin kaderiyle uyuşmadığını anlayacak..hak verecek tüm gönüllere..
ama bulana dek arayacak, az şey bulmayacak..bulduklarını birbirine eklediğinde hep bir şeylerin eksik kaldığını görünce anlayacak her şeyitam anlamıyla elde edemeyeceğini.. yaşadıkça öğrenecek..kaybedeceği korkusu değil ondaki,
kazanamayacağı düşüncesi..kaybetme şansı olsa kendini iyi hissedebilecek belki bir parça..ama hiç kazanamadı ki ne kaybedecek!..
mahkumdu o belki de kaybetmeye, her zaman olmasa da çoğu zaman..
hayat ne kadar yaşamaya değerse de daha azına layık gördüğü için mi kendine bunca eziyeti?..
 
Love_Is.jpg


Suskun yüreğim benim..
kimse arkasına dönüp bakmazken,
kimse senin neler yaşadığını anlayamazken..
ve tüm yaşananları senden başka kimsenin
aynıyla yaşayacağından emin olamazken..
var mı içine kapanıp ağlamak?..

Susma yüreğim..
bak akıp gidiyor hayat.. yaşamak sevmekse sen yaşa yaşanabileceklerin en iyisini,özlemekse yaşamak sen en çok özleyen ol..hayatın anlamını yalnızlığa vurulan darbede bir dost arayarak bulmaya çalışmaksa kader..kader bizim yapabildiklerimizse..kalk yüreğim, sen elinden geleni yap..
gerisi senden sorulmaz, merak etme...değil mi ki O her şeyin asıl sahibi..
ve tüm sevgilerin..dayan yüreğim, bu da geçecek!..
 
Beni benden alıp sonu olmayan deryalara götüren acaba neydi.
Kapladı her yerimi benliğiyle içime işlendi derinden etkiledi.
Kalemi okşayan ellerim terledi,yıllardır kanayan yüreğim titredi .
Hangi baharın sevdasıydı acaba,zamansız alevlendi.


Oysa hiçbir yazın baharına ışık yakacak bir sevda yoktu yüreğimde.
Sonbahar yaprakları gibi solan umutlarım,yeniden yeşerdi sayende.
Sevgilinin her sözü her bakışıyla binlerce umutlar canlandı sinemde.
İlahi sevdayla yaşansın sevdamız,beşeri olana aldanmayalım bu alemde.

Yüreğimdeki yangını,gözlerimdeki hicranı sorma ne olur dostum.
Acılarımı hüzünlerimi sensizliğimi maziye bırakıp sana koştum.
Sevda çöllerinde ayrılıklara inat,seni yaşamak için yollara düştüm.
İçimde biriktirdiğim en samimi duygularla sana geldim Gülüm.

Bu yabancı ülkede,sevdamı yüreğime yükleyip sana geldim.
Suskunluğumu haykırmak yerine,hep sustum içime işledim.
Gözlerimdeki damlayı ,yüreğimdeki sızıyı sensizken öğrendim.
Bilirmisin can ben seni, haberin olmadan sensiz sevdim.


Tut ki; bir bebeğim dili açılmamış
Sevdasını ve duygularını ifade edemeyen.
Bakış ve mimiklerle kendini ifade eden bir bebek.
Tut ki; Gardiyanlar tarafından kelepçelenmiş,
Duygularına gem vurulmuş sevdası sürgün,
Özgürlüğü elinden alınmış bir sevda mahkumuyum
.
 
Yüreğime "iyilik yağmurları" yağdırmayı bırakalı çok oldu... Mevsim artık hüzün çıkmazında… Şimdi acılar biriktiriyorum, kaçak yüreklerin yıkım çalışmalarında... Dokuz şiddetindeki depremler bile destekleyemiyor kayıp giden yüzünün -ihanetinin- anılardan silinmeme çabalarına… Hiç anlatamadığımı ve anlayamadığımı sandın; oysa her sessizliğim yaşama dair ve bize dair bir hüznü barındırıyordu, anlamak isteseydin yüreğini açıp!.. Gözlerime hiçbir zaman yalan konuşturmayı beceremedim, yüreğimin aynasıydı onlar, olduğu gibi yansıttılardı hislerimi… Hiçbir zaman yere eğmedim yada eğdiremedim bakışlarımı... Sana bir kez olsun yalan bakmadım.. Yalan konuşturamadım yüreğimi.. yada yalan şarkılar söyletemedim... Gözlerim artık suskun…
Birisiyle aynı dili konuşmuyorsan, susacaksın!... Sana karşı duygularım sözlerden nice olduğu için susmaya karar verdim!..
Artık susuyorum
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst