Yine Yürüyorum Yanlız Ufuklara..

heart16

Kayıtlı Üye
Sana daha yakın olmak için "SENSİZLİĞİ" yakmam gerekti ..
Sensizliğin içimi ısıtmayacağını bile bile..
Yakıyorum..
******
Kor ateşin ışığında;kırık kalbin mürekkebi damlıyor satırlara..
Her damladığında,alevler saçılıyor kağıdın soğuk tenine...
Sensizliğin bu kadar yakıcı olduğunu sensiz kalınca anlıyorum..
Ve yine..
Yakıyorum..
*******
Kulağımda bir ezginin tınısı,elimde yokluğuna adanmış kelimeler..
İlerlemekte an be an karanlığa doğru..
Yokluğunda avunduğum anılarımı Karanlığa teslim etmemek için sıkıyorum yumruğumu..
Avuç ayamdaki "sensizliği" bile tutamaz olmuşum sevgili..
Kayıp gidiyorsun ellerimin arasından..
Işıltısını kaybetmiş bir yıldız gibi..
*******
Sıkı tutunsaydın ya...
Bırakıp giderken bir kez olsun gözlerime baksaydın ya..
"Ne olur gitme,Kal" dememden korkmasaydın ya..
"Gitmemi engelle,Sarıl bana sıkıca" deseydin ya..
Ve ben Sarılsaydım narin beline..
Ve öpseydim dudak kıvrımından akan göz yaşlarını..
"Bu sana kırık bir kalbin serzenişidir sadece.."
******
Alınma...
Gücenme...
İncinme...
Kırılma...

Sadece Bil...

Yüreğimin yangınını,"Yaktığım Sensizliğe" kattım..
Aklımda Sen...
Kulağımda bitmeli artık dediğim şarkı..
Önümde Kahrımı çeken bir beyaz sayfa..
Bir de parmaklarımı yoran kelimelerim var..
*******
Bir de..
Bir de..
Karşımda yüreğime ok gibi saplanan bakışların..
*******
Git artık gecemden...
Kırılan kalbimin parçaları sana batmasın...
GİT...!
 
kapıyı çalar usulca istemesende girer içeri yanlızlık
seni hiç bırakmaz hep yanındadır yanlızlık
çok seversin deli gibi özlersin her gece her an yiine gelir yanlızlık
yüzsüzdür istemesende yanında dır yine gelir yanlızlık
gece uykundan kalkarsın sni çağırır canın sıkılır yine gelir yanına yanlızlık
karanlıkdır gözlerinin baktığı her yer karanlıkdır elleinin deydiyiği her yer yanındadır yine gelir yanlızlık
konuşamazsın içine atarsın kitlenirsin bazense ağlamaya çalışırsın ağlayamazsın haykıramazsın yine gelir yanlızlık
görürsün onu her sabah işe giderken
görürsün onu her sabah işten gelirken
görürsün onu kaldırımda yürürken
görürsün onu yağan yağmıur altında beklerken
görürsün onu her gece gökyüzüne baktığında
görürsün onu her gece yatağa yattığında
görürsün onu düşlerinde rüyalarında hayallerinde
son kez görürsün onu candan çıkan son nefesinde
o hep yanındadır senin sen fark etmezsin belkide etmek istemezsin ama yine gelir yanına yanlızlık...
 
Farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. Uyandın ve ben bittim... Beni güzel hatırla! Çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... Sana sırdaş oldum, dostun oldum, koynunda gecelerce ağladım.Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini, beni çok üzdün, kınamadım. Alışıktım ben vefasızlığına, el oldun aldırmadım... Beni güzel hatırla AŞKIM! Sayfalarca mektup bıraktım sana. Şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım. Sakladım günahını, sevabını içimde sessizce gittim... Sende öncekiler gibi sen de anlamadın beni!... Beni güzel hatırla! Sana unutulmaz geceler bıraktım, sana en yorgun sabahlar... Gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım. En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka, söylenmemiş "Merhaba"lar sakladım her köşeye vedalar bıraktım duraklarda. Ne ararsan bir sevdanın içinde fazlasıyla bıraktım ardımda. Beni güzel hatırla! Kucağında uyuduğunu düşün, saçlarımı okşadığını, üşüyen ellerimi ısıttığını, mutlu olduğum anları getir gözünün önüne. ... Birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün şaşırtmayı severim biliyorsun. Bu da sana son sürprizim olsun. Şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum... Beni güzel hatırla. Gidiyorum!...
 
Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!

Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.

O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.

Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,
Umutla kurudum sensiz.

Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan

Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.

Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu?

Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip,
Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik.

Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan,
Sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi.
Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim.

Acıyı görmek mi istiyorsun.
Gözlerime bak!

Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku,
Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde.

Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık.
Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece.

Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü.
Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde.
Tek avuntum bu şimdilik.

Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,
Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?

Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen.
Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.

Dudaklarımda ki acı tat?
Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?
Ne yazık hiç bilemeyeceğim.

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!

Sen uzakta çok uzakta
Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın,
Benim gibi.

Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykırışı bu sevdiğim.

Sana ulaşamasam da,
Biliyorum ki zavallı kalbim
Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde

Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.

Biliyorum beni sevdiğini
Acıyı tattığını da benden uzaklarda
Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin?
Acı tek taraflı olsaydı,

Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu.
Ama yokluk kötü sevdiğim.
Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü.

Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların,
Yüzüne hasret kaldığım günlerde
Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim.

Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını
Ve eminim ağlayacaksın.
Ağlamak seni ben yapar sevdiğim
Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak.

Her gün Üsküdar'da oturup kendimi dinlerim
Oysa konuşan sendin hep benimle,
Ne martıların vapurlara takılışı,
Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim.

Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim.
Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında.
Gözlerim ve ben her Üsküdar'a inişimizde

Bir gün seninle bir bankta oturup
Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik.

Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.
Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki
Adım adım yok oluşumu izliyorum
Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.

Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,
Karanlıklara bakıyorum mütemediyen
Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?
Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp
Rabbime ettiğim dualarım,
Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden

Rabbimin bir bildiği var deyip
Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar tekrar yalvarmalarım.

Seni okyanusların diplerinde
Bir midyenin içinde ki

İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım
Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde
Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
Tek bir şey düşündüm?

Dokunamadan tenine,
Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.
Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama
İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler
Seni seviyorum meleğim.

Acımasız olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.
İnsan yaşamın değerini

Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin
Gözlerinin önünden geçmesi değil.

Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.

Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı
Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin
Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş

Ve ben o ateşle yanmayı,
Sırf seni sevmek olduğu için
İnan bana çok sevdim.
 
Gitmek Gerek Bazen
Bazen bitmek gerek yaşamdan, her yerden

Bırakmak gerek bugünlerde, işi gücü, sevgileri aşkları, parayı pulu. Gözün görmeden, kulağın duymadan, yüzün gülmeden gitmek gerek buralardan.
Nereye olduğunu bilemediğin yollara, neden olduğunu anlamadığın sebeplerle çıkmak gerek. Kimseyi yanına katmadan, kendini bile olduğun yerde bırakarak gitmek.

Gitmek gerek bazen.
Bazen buralardan
Bazen bu zamandan
Bazen bu yerlerden.

Tanıdık tanımadık her yerden, her şeyden gitmek gerek.
Neresi olduğunu bilmediğin yerlere, nereye çıkacağını bilmediğin yollara sapmak gerek. Kaybolunca sormamak gerek kimseye neresi diye. Durunca kalmak gerek oralarda. Ayakların seni götürene kadar kalmak. İçinden yeniden gitmek gelen kadar durmak gerek orada. Kim ne derse desin umursamadan, hatta herkese bir şey söyleyerek gitmek gerek. Kiminin gözünün yaşına bakmadan, kiminin gözünün içine baka baka gitmek gerek.

Ne kimseden kaçarak, ne yaşama koşarak, sadece yola çıkmak gerek, adı gitmek olsun diye.
Zaman mekan aramadan, yer, iz yol sormadan canını savurmak her istediğin yere.

Gittim ben, gidiş o gidiş.
Ağlamaktan, üzülmekten çare olmadığını görüp gittim, neresi olduğunu bilmediğim yerlere. Hayalini kurduğum sevgilerin aşkların yaşandığı, aradığım insanları bulduğum, kaybettiklerimi gördüğüm yerlere gittim. Benim olsun olmasın fark etmeyen, ben sevsin sevmesin önemsemediklerimin yanında aldım soluğu. Saçımın şekline, gözümün rengine aldırmayanların, görünüşüme değil, benim derdime bakanların olduğu diyarlara gittim. Para pulun hüküm sürmediği, ahbabın, eşin dostun önemli olmadığı, sadece sen olmanın kıymetli olduğu yerlere gittim.
Aslında insandan gitmek gerek.
En önemlisi insanı bırakıp gitmek.
İnsanı insandan çok yoran, bitiren, sindiren başkası var mı?
Durduk yere, sebep aramadan insanı insanlığından eden var mı?

Ben gittim.
İnsanı bırakıp gittim.
En azından gitmeye çalıştım, denedim.
Sadece kendimi aldım yanıma, beni.
Bazen onu da bıraktım yollarda.
Baktım olmuyor bensiz olmak, geri döndüm yine aldım.
Benin dışındaki her şeyi herkesi boş verdim , bıraktım.
Yoruldum taşıdığım insan yüklerinden
Yoruldum bana yük olan insan siluetindekilerden.
Nereye gitsem peşimi bırakmayanlardan,
Peşimde olmasa da izimi sürenlerden.

Aslında gitmek hep gerekli bazen değil. Her yere ait olmak gerek, bir yere değil.
Kendine hesap vermek gerek, etrafa değil. Kendinden sorumlu olmak gerek, herkesten değil.
Yaşamak için gitmek gerek.
Yaşamı anlamak için gitmek gerek.
Anlaşılmak için gitmek gerek.İnsan olmak için gitmek gerek.
Sormayın işte nedenini
En çok
Gitmek gerektiğinde gitmek gerek.(!) ...
 
DAYAN KALBİM, DAYAN…


Dayan kalbim,

masum aşkına düşen hüznünü dağıtıp

yine kuşların cıvıltısıyla uyanacak

en güzel yerinden başlayacaksın hayata.



Şominede yanan odunların çıtırtısına karıştırıp yüreğinin sesini

yeni hayallere dalacaksın

uyumanı bekleyen kötü düşlere inat…



Sen unutmak istedikçe,

peşi sıra gelecek ardından anılar, korkmayacaksın.

Hayatın cimriliğine aldırmadan

cömertçe sergileyeceksin yüreğini ve yüreğindekileri…



Kocaman bir adım atıp

arkana bakmadan ilerleyeceksin yaşamda.

Yeri gelecek hüzünden,

yeri gelecek gülmekten akıtacaksın yaşını.

İşte böyle meydan okumayı öğrenecek

taşlaşacaksın…



Sırtladıkça yılların yükünü

daha ağırları olacak seni bekleyen, yılmayacaksın…



Bir paçavra gibi kenara atılmışlığı

yalnızlığı tadacaksın.



Gelene gülümsemeyi,

gideni uğurlamayı,

kalanlarla mutlu olmayı öğreneceksin.



Seveceksin, belki de aşık olacaksın…

Sen yiğitçe sevdanın arkasında dursan da

namertçe terk edilmeyi yaşayacaksın.



Nasihat değil bu söylediklerim,

belki bir hesaplaşma…

Tek söyleyebileceğim;

dayan kalbim, dayan…
seniseviyorumbo3.jpg
 
Bir damla sevdanın adıdır Gözyaşı..
Nefes almaya başladığında nerede sonlanacağını bilmediği bir yolculuğa çıkmıştır çoktan..
Sahibinin yüreğini yansıtan aynada hayatın bıraktığı izlerden süzülür usul usul.

Eğer dayanabilmişse benliğini kavuran hasrete,buharlaşıp uçmamışsa bütün umutlarıyla beraber gökyüzüne,artık vuslat zamanıdır,
sevda dertlisiyle yürekle kucaklaşır..
Yürek,gurbetteki yolcusunu yıllardır bekleyen hancı gibidir..
Gözyaşına sinesini dostça açar,bilir dermanının yalnızca onda olduğunu..
Bütün kuytularına en kalın zincirlerle demir atmış sevdanın ağır yüklerini üzerinden atmak istiyordur artık..
''Bu zincirlerin anahtarı sensin,kurtar beni''der gözyaşına..

Gözyaşı,yolculuğunun anlamını keşfetmenin verdiği güçle her limanını bildiği bir okyanusu dolaşan denizci edasıyla zincirleri açmaya başlar..
Hasreti serbest bırakır önce,bütün özlemler kaybolur..
Ardından tutkuya koşar,aşkın belini büker..
Sıra son zincirdedir..

Sevdanın ilk zinciri olan Aşka endişeyle yaklaşır gözyaşı..
O kadar derine yerleşmiştir ki aşk,zincirin kopması yüreğin ölümü demektir..
Birden ürperir..''Ölüm mü,sevda mı?''diye sorar yüreğe..
Yürek son kez cesurca seslenir gözyaşına..

''Dünyanın adı yalan,sevdam gerçek olmuş ne çıkar?''...
 
Sustum!
Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
kendimle konuşuyorum şimdi yalnız…
yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
kimse duymuyor…

sustum!
sustu dudağımdaki şarkı, gözlerimdeki şiir
yaraları yalayan rüzgar
sokaklarında kahrolduğum şehir
gözlerim konuşuyor yalnız…

sustum!
bin ah sürüp dudaklarıma
ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
sustu benimle deniz,
sustu deli dalgalar, sustu martılar…
umutlarımı sarıp rüzgarlara
uzaklara savuruyorum her gece
yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne
kimse görmüyor…

sustum!
saçı ağarmış hayaller
nemli kirpiklerle
bulutlandığında gözlerim
gökte şimşek olup çakıyorum
kimse farketmiyor…

Sustum!
tuz basıp yaralarıma!
sustum
içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi
yaslanıp yalnızlığın duvarına
gül döküp kalabalıklara
kimsesiz geziyorum gönül ülkemi her gece
kimse bilmiyor…

sustum!
sustu benimle gök, sustu dağ, sustu toprak
acılar konuşuyor şimdi yalnız
yaralı gönlümün sızıları konuşuyor
tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir
atıyorum uçurumlardan
kimse hissetmiyor…

sustum!
saçlarını kokluyorum rüzgarların
dudaklarından öpüyorum hayatı
içimde incecik bir sevgi ürperiyor
sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme
gelmiyor beklediğim bahar
yaralar merhem tutmuyor
gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara
mendil silmiyor
yağmur dinmiyor
sevdiğim bilmiyor…

sustum!
sustu benimle sarı sabır, sustu hasret, sustu zaman
sustum
yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata
kimse anlamıyor…

sustum!
İçimdeki dalgalar kabardıkça volkanlar gibi
sustum
sustu dudaklarım, sustu gözyaşlarım
sustu gözlerimdeki şiir
gönlümdeki nehir
bulutlar haykırdı isyanımı
şimşekler haykırdı
sadece ben duydum
sadece ben…

sustum!
ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat
kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi
yaralar merhem tutmuyor
geceler avutmuyor
ben sustum
acılarım konuşuyor yalnız…

ben sustum!
susmuyor yüreğimi kavuran kasırga
pencereme vuran yağmur damlaları
susmuyor her gece dışarda inleyen rüzgar
gelmiyor bahar
kuşlar sevinmiyor
yıldızlar küs
ay üzgün
güneş doğmuyor
acılar dinmiyor
içimde binlerce şiir kanıyor her gece
kimse bilmiyor…

sustum!
sustu benimle sarı sabır,
sustu hasret,
sustu hayat,
sustu zaman,
acılar konuşuyor yalnız..
acılarım konuşuyor..
kimse duymuyor…
duymuyor…
duymuyor…
artık duy sesimi…
 
Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç
Gelmeyince
Seni aramayınca
Ölesiye ağladın mı
Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların
Ona ait ne varsa
Bir bir hatırladın mı

Sen günden güne erimeyi bilir misin
Dev bir ağacın vakarı içinde ölmeyi
Bir teselli aramayı
Issız parklarda, tenha sokaklarda
Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda
Deli divane yollara düşüp
Yaşlanmış bir köpek gibi
Eskimiş bir gömlek gibi
Atılmışlığını hissettiğin oldu mu
Sevmekten
Günler geceler boyunca yürümekten
Elin ayağın yoruldu mu

Sen yalnızlığın acısını bilir misin
Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına
İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı
Bütün gururunu çiğneyip
Sevdiğinin geçtiği yollarda
Bastığı toprakları eğilip öptün mü
Sen çaresizlik nedir bilir misin
Sen yokluk nedir gördün mü
Yanan başını
Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden
Sen her gün bin defa öldün mü

Böyleyim diye ayıplama beni
Bir gün kendimi
Sonsuzluğun koynuna bırakırsam
Yaralı ve yenik bir asker gibi
Darılma
Unutma ki
Her seven isimsiz bir kahramandır
Unutma ki
İnsan; sevebildiği kadar insandır...
 
Hosgeldin Yalnizligim


Merhaba dost yalnizligim;
Hosgeldin, sefalar getirdin gönül evime.
Buyur geç her zamanki yerine, sana yüregimin sicakligini almis
bir fincan kahve ikram edeyim. Içine seker yerine dostlugumu,
süt yerine sohbetimi koyayim .



Neler gördük seninle, neler yasadik yalnizligim!
Ihanet hirkasini sirtina geçirmis ne "dost" yüzleri tanidik.
Bilmedik, bilemedik yalnizligim, bunu bize ögretmediler.
Duygu simsarlarinin elinde, saf duygularimizin,
üç-bes kurusa satildigina sahit olmadik mi?
Yüregimizden her vurulusumuzda, her kanayisimizda,
insana duydugumuz sevgiye sarilmadik mi?
Dönüp dönüpte yaramizi kendimiz sarmadik mi?
Insanlarin ikinci yüzlerini sonradan ögrenedik mi, aciyla, hüzünle..

Ahh yalnizligim!
Bilmedik bilemedik bize bunu ögretmediler.
Yüzümüze vuran yalanci bir günese açmadik mi
gönlümüzün tüm çiçeklerini.
Oysa bilemedik yalnizligim, her yalanci baharin ardindan,
zemheri bir ayazin gelecegini. Kaç kere vurulduk,
kaç kere ayaza vurduk, üsüdük, titredik, ne boralara ne firtinalara
verdik yüregimizi. Kanadik, incindik bin aci sözle,.



Bilmedik, bilemedik..
Bunlari bize ögretmediler yalnizligim
Bunca seye ragmen gönlümüzdeki filizleri hep canli tuttuk,
saldik köklerini filizlerimizin toprak anaya,.
belki su an zayif ve ciliz ama direniyor.
Biliyorum bir gün o da güçlenecek.. Tipki yüregimdeki küçük,
masum kiz gibi, gözleri ufukta, hep ileriye ve umuda yürüyecek.





Göz-e Göz degmis...Ten-e ter degmis...Kin-e fer degmis...Öze Köz degmis...Neyleyim? ...Insanlik Kursun Yemis.....
 
Yuruyorum bilinmez sonlara,
Belki acilara,
Belki de mutluluklara...
Ama bildigim tek sey var,
Yine yuruyorum yalniz ufuklara...


Kim bilir belki kendim sectim bu kaderi,
Artik takmiyorum gecmiste kalan gunleri,
Ne sevincleri, ne kederi,
Deseler de vardir beterin beteri,
Yine yuruyorum yalniz ufuklara...
Omrum akiyor bir caglayan misali,


Ne var ne yok alip goturuyor benden,
Gonul porsumus,yorulmus sevdalardan,
Biktim usandim yalanlardan,dolanlardan,
Yine yuruyorum yalniz ufuklara...


Artik her sey icin cok gec,
Bir kere sen gecmisi bir gec,
Varsa gonlune gore sec,
Kendine gelsen de gelmesen de ey gonul,
Yine yuruyorum yalniz ufuklara...


Yarinda hep umut vardir,
Yasamak,kana,kana mutluluklari tatmak,
Seni sevene can katmak,
Yeniden dogmak ve basarmak,
Zor olsada hedefe varmak,
Yine yuruyorum yalniz ufuklara...
 
Duygu Teknesi..



hayaT nedense bazen düşünüLenden çoK Kısa oLuyoR
yaşadıKLaRın beLKide KüçüK biR defTeRi biLe doLduRmuyoR
beLKide yaşanıLanLaRLa defTeR doLduRuLmaK isTenmiyoR
aKıLLaRda KaLan ise hep Kendince avunTuLaR oLuyoR
daha KöTüsü senin yaşadığın iLe başKLaRın göRdüğü faRKLı oLabiLiyoR
yazıLanLaR yaşanıLanLaRın azını biLe çou KeRe KaRşıLamıyoR
bide bunu oKuyanLaRın anLayamadıKLaRı da mahzunca KaTıLıyoR
ama bi şeKiLde heRşeye Rağmen hayaT devam ediyoR
heRşeyi biR KeneRa bıRaKsan asLında bunLaR insana KoymuyoR
bizLeRi en çoK eTKilenen muaTabının gözündeKi yoK oLuşLaRın oLuyoR
ama bu böLe anLaTıLmaKLada haRfiyyen biLindiK oLacağı hiç sanıLmıyoR
ne yaşanıRsa yaşansın hayaTTa heRşey saip çıKıLdıKça güçLenioR
seni ne KadaR güçLü göRüRLeRse göRsünLeR bazen ayaKTa duRuLmuyoR
yaşanıLanLaR dönüp doLaşıp en sonunda senin yüReğini Kasıp KavuRuyoR
dönüp mazine baKTığında bu haLe geTiRen heRşey senin hanene yazıLıyoR
bazen neyin nasıL sonLancanı insanoğLu biLmeKTen hep mahRum KaLıyoR
ama ne oLuRsa oLsun biLinen şu geRçeK hep KafaLaRda KazıLı oLuyoR
KaRşındaKine değeR veRdiiğin KadaR değeRLi oLuşun oLması geReKiyoR
son söz oLaRaK sevdiğin KadaR seviLmen hiç biR zaman şaRT oLmuyoR
 
Vedalar soğuk olur, sıkı giyin...
incinecek hal kalmadı bende,
sana sadece bir tavsiye;

vedalar soğuk olur, sıkı giyin!

üşüyorum..

duracağım burada
gidişini seyredeceğim
kıpırtısız, sakin gibi görüneceğim
kavgasız olacak, fırtınasız olacak
saçma sapan olacak
organlarım birbirine vuracak
arkandan sessiz bakacağım
ben yine salağı oynayacağım...

hayalleri taştan bir sevdaydı bizimkisi. kırılmazdı. yağmura kara dayanıklıydı. çığ olup düşerdi de kendine zarar vermezdi. kopmazdı. gidişler dönüşlere gebeydi de, hep acıtırdı her el sallayış. özlemler acıydı. yürek dabırsızdı. her dönüş, doğuştu aslında yeniden. ölüp ölüp dirilmek gibi değil de, erince doğmaktı.

ama

önce hayaller öldü! (cenaze meydanda kaldı, ulu orta)

gönlüme bir kor düşer
gitme öyle zamansız
önce hayaller biter
yanar külsüz dumansız

acıyorum... ya da acıyorlar... elimde kalanları sayamıyorum. nasıl sayabilirim. ateş altında heryerim... dokunulamıyorum, onarılamıyorum, dona kaldım yanarken. sadece acıyorum, acınılıyorum... demişler inanmış, ağlayışları geçer sanmıştım. bir maddeyim... bedenim var senden kalan. benden gotürdüklerini isteyemiyorum. sen giderken sen olsaydın, benden gitmezdin. sen olmadın belki de hiç!

bilmiyorum sensizliği...

baharlar hiç gelmez
mevsim hep kış olur
günlerime güneş doğmaz
hislerim uyur

takvimleri kopardım attım sen giderken. saatleri kırdım... zaman! dan söz edilmesini istemiyorum artık... kış! soğuk işte. herkese olduğu gibi... derlerdi hep de inanmazdım, vedalar soğuk olur, sıkı giyin!

ben bahardan kalmayım...
sana yangındım, ama sensiz üşüyorum... ve uyuyorum... hala!

dilimden hiç düşmez
adın hasret olur
yüreğimde sızı dinmez
gülmek güç olur

acı işte. hangi hecesinden tutarsan tut bu böyle. ne sancım diner, ne ağrım. sattım 3 kuruşa gülüşlerimi... bak gamze gamze dolmuyor yüzüm. bak acı! bak yaş! bak soğuk!

bakma... anlamayacak kadar uzağız artık. haa soğuk. demişlerdi zaten... ama yapacak birşeyim yoktu. sonunu bile bile lades dedim ben... mahkumdu!

ayrılıklar yara açar yara üstüne
yağmur ağlar sensizliğe iç çekişime
sensiz olmaz bu yerlerde dünya dar olur
eğer gidersen bu aşka çok yazık olur

gittin... yükelmin öznesi mühim değil aslında. gidildi. onarılmaz yaralarımız var artık. susuz tokluk arıyoruz belki de. yazık oldu mu? bilmem... olur mu?

sadece üşüdüğümü hissediyorum...

vedalar soğuk olurmuş, ben yolculuklara senle çıkmaya alışkındım oysa..
 
Her gece kan-ter içinde uyanıyorsam eğer
hasretin ateş olup giriyorsa koynuma
seni düşünüp özlüyorsam, uyuyamıyorsam
ıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımda
yağmur olup yüreğime yağıyorsan her gece
her düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbim
sensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirde
savruluyorsam sokak sokak
ürperiyorsam yaprak yaprak
esip geçen rüzgarlara sor beni

Hasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gece
kül ateş, ateş alev, alev kor olup yakıyorsa
kahroluyorsa kalbim seni andığımda
ve hiç bir kural tanımıyorsa artık
titreyen yüreğime söz geçiremiyorsam
kaçmak istedikçe sana dönüyorsam yine
ölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhem
ateş - alev sevdalara sor beni

Seninle gözgöze her geldiğimde
ben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsan
düğümleniyorsa boğazım
çıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesim
konuşamıyorsam tek bir kelime
depremsi bir titreme başlıyorsa bedenimde
ve çözülüveriyorsa dizlerimin bağı
şu deli - divane gönlüme sor beni

Sensiz böyle boynu bükük duruyorsam eğer
kirpiklerimden süzülen damlalar,
ıslatıyorsa yüreğimi her gece.
hep bulutlarda saklıyorsam gözlerini
içime düşüyorsan tane tane her yağmur yağıdığında
kirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsan
sesinden başka ses duymuyorsa kulaklarım
susuyorsa denizler seni düşündüğümde
gelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibi
gelip sokuluyorsan uykularıma
gelip sokuluyorsan rüyalarıma
sensiz geçen gecelere sor beni

Damarlarımda aşk olup dolaşıyorsan
şiir olup doluyorsan kulaklarıma
mavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkça
çıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her gece
ay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içinde
yalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimi
sana anlatamıyorsam
bir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerime
su olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsam
ve beceremiyorsam sana aşkımı anlatmayı
beceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyi
şu seni ölümüne seven yüreğime sor beni
 
2n9by2x.jpg


Bir Eylül Sabahı Yine Gideceksin O Sahile

Dudağında Buruk Bir Gülümseme

Yüreğinde Hüzün İle Muhtemelen

Bir Sigara Yakıp Ufka Bakacaksın

Ve Yine Muhtemeldir ki, Sadece Susacaksın



Bir Eylül Sabahı Yine Gideceksin O Sahile

Ama Bu Sefer Bensiz Boşluğa Dalacak Gözlerin

Düşüneceksin Sessiz Sessiz Titreyecek Sözlerin

Apansız Geleceğim Hatırına Yetim Bir Türkü Olup

Döküleceğim Dilinden "Tutam Yar Elinden.."



Bir Eylül Sabahı Yine Gideceksin O Sahile

Çıkaracaksın Ayakkabılarını Amaçsızca Yürüyeceksin

Belki Biraz Ağlayıp Belki Biraz Güleceksin

Ama Mutlaka Çığlık Çığlık Martıları

Ve O Dalgaları Dinleyip "Nerede O Eski Günler" Diyeceksin



Ve Bir Eylül Sabahı Gitmek İstemeyeceksin O Sahile

Silinecek Kumsaldan Ayak İzlerin

Bıkacaksın Bu Masaldan Titreyecek Dizlerin

Ne Şiir Kalacak Geriye Ne Bir Gayda

Kumsaldaki İzlerin Gibi Yitip Gidecek Bu Sevda..
 
Sevgi nedir? Nerededir bilirmisin be arkadaş?
Sevgi sonu dosluğa varan bir sürgündür.
Belkide saatsiz bir durakta bir dostu beklemektir.
Sevgisizliğin karanlık boşluğuna düşmekte
Bir terlik tıkırtısına bir duyumluk nefese
Hasret kalmak ona yaşlı gözlerle bakabilmektir.
Bazende en güzel anıların mazide buluşmasıdır sevgi
Sevginin meyvesinden bir dostan ayrıldımızda,
Giden dostun ardından gölgelerin yaya kalması,
Gözlerin uzaklara dalması ve çaresiz kalmasıdır sevgi.
Hangi tohum toprağa düştü bakımı yapıldıda yeşerdi
Ama bahara gitmedi söylermisiniz bana?
Taşlanmış yürekte buz tutmuş buğsede yada tek bir
Dost sözcüğüne kilitlenen dudaklarda arama sevgiyi
Gözlerimin altında ıslanan yerdedir sevgi
Git orada ara sevgiyi...
 
doga-resmi5.jpg


Saatlerce kaldırımlarda tur attığımı
Şehrin üzerime çöktüğünü
Koca şehrin yorganımda yattığını
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Sabahlar bitirmedi gecelerimi
Akşamlar getirmedi
Doğmayan güneşim sendin
Düşmeyen ateşim
Şakaklarıma yağarcasına
Güvendiğim dağlara kar yağdı

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Kalabalıklara attım kendimi
Kim, nereden bilecekmiş ki?!

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Gölgeye sığmadım
Gölgem sığmadı
Gün gelir söylerim sandım
Güneş doğmadı
Rüyalarıma girseydin keşke
Olmadı işte olmadı

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
İçin için ağladığımı görmediler
Yalnızlık yorgunuydum
Ne elimi tutan oldu
Ne halime yanan
Görmedim duymadım neler dediler
Hiç biri senin yerini tutmadılar
Senin gibi sevmediler

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Mevsimlere yıllara inat
Üstümden çığ gibi geçti zaman
Çiçekler açtı, yapraklar döktü
Göçmen kuşlar havalandı yüreğimde
Bana mısın demedim

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Dalıp gittim üçsüz bucaksız göklere
Sanki ufuktan gelecekmişsin gibi
Şişelere mektup koydum
Dalgalardan dilek tuttum
Bildin, bileceksin gibi

Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Var mıydın yok muydun bilmiyorum
Bu ne biçim tutku ALLAH'ım
Hani bir yürek yansa bir gemi dolusu yürek
Yürek dayanmaz, dayansa
Hani sevenleri korur
Hani bir liman olurdun

Seni sevdiğimi sana söylemedim
Kimselere söylemedim seni sevdiğimi
Şehri baştan başa dolaştım
Yüreğimi baştan başa
Dere tepe düz gittim
Kendi kendime ağladım
Ağladığımı kimseye söylemedim
Kendimden sakladım seni sevdiğimi
Rüzgara, buluta söyledim
Yokluğunda yandım
Sigara gibi
Ateş kırkbir
Yanık üç
Duman oldum
Duman oldun
Benim oldun
Dumanını ciğerime üfledim
Seni sevdim işte
Daha ne olsun
Seni sevdim
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
 
www_antoloji_com_231164_131.JPG


Günlerdir bulutlar yeryüzüne akar gibi dinmedi kar…
Sana doymayan dinmeyen bir yürek taşıyorum yar!

Pencerenin pervazına sığınan bir serçe kadar telaşlı yüreğim
Yazgısı kavuşmaklarda kilitli asi bir menekşe gibi bedenim…

Kaç zaman oldu gözlerinin içinden yüzüme bakmayalı
Takvimleri unuttum yüreğinin aklığını içimde tutmayalı…

Hasret menzilini aşıp karlarla birlik içime yağdı
Ellerim kar altında çırpınarak gözlerine hasretini yazdı…

Al bir yazma gibi deli divane hasretini saçlarıma taktım
Yalnızlığını gözyaşlarıyla tutuşturup bir şafak vakti yaktım…

Artık sığamaz oldum yokluğunda beni saran hiçbir yere
Sitemliyim bol bir elbise gibi üzerime yakışmayan kedere…

Bulut bulut kar yağıyor üzerime nolur al artık beni
Dinecek biliyorum gökyüzünün seli gördüğüm vakit seni…

Bu sana usulca kendini anlatan sessiz bir arzuhaldir
Efkarı kendinde saklı nevi şahsına münhasır bir haldir…

Bekleyişim zindan karanlığı ama bilirim kavuşmaklar gelecek
Karların aklığında yazgısı sana saklı yüreğim mutlak gülecek…
 
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen. Payıma düşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan, dokunduğumda bozulurdun. Bozulmayan bir "şey"din... Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir "şey"din. Uykuda görülecek bir rüya olsan uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir "şey"din... Seni gözlerinden, üç ırmağın birleştiği yerden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki, bir dağdan aşağı iniyoruz ve dünyada iki kişilik türkü kalmış onu söylüyoruz. Öyle bir "şey"sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem, dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok. Bugünden yarına ne kalır bilmem amam sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi. Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak... Kim ne derse desin dönmeye niyetim yok. Bir kentin ortasında tek başına kalsam da çığlık çığlığa bagırarak söylerim seni sevdigimi. Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni. Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağaç gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile. Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir "şey"sin sen.

O limandaki tek yolcu da ben...
 
ozledim4jp3gj5.png


Hayatın içinde binlerce sürpriz var, olumsuzluk var, güzellik var, kirlilik var, acı, sevinç, mutluluk her şey ve bize hitaben tüm duygular, olgular.
Bunlara rağmen birde özlemek var, damarların büyüdüğünü hissetmek ya da gözlerin nemlendiğini, düşüncelerin hep akıp gittiği bir pınar misali,
bir yerlerde olmak ya da bir yerlerden kurtulamamak, ÖZLEMEK

Genzimin yanması, saatimin hüzünlere vurması ama yüreğimin sıcacık olması.
Ellerim koparcasına uzanıp tutamaması buna karşılık bedenim içinde bir beden daha varcasına kıvranması.
Tüm bu çelişkilerin koynunda, uykusuz gecelerde sonu gelmeyen sigaralarla güneşin beklenişi. Hayallere dalıp, iç çekişlerimin yaktığı bu beden ile özlemek, dünü özlemek, seni özlemek.
Seninle olan her anı yeniden ama yeniden gözden geçirmek, SENİ ÖZLEMEK.

Seni özlemek;
Bazen uzanıp gitmesi düşüncelerimin, ay ışığının pencereme vurması, özleme ya da sana dair bir şarkının kulaklarımda çınlaması, bana rüzgarım dersin ya o rüzgarın yüzümde savrulması
yani;
bendeki çoğu şeyde senin izinin olması; SENİ ÖZLEMEK.

Bazen ise ezberlediğim bu şiirin dudaklarımda can bulması,




"Geceleri uykumu bölmedin sen...
Bu bir itiraftır.
Ben böldüm seninkini istemeden.
Ansızın uyandığımda, kendiliğimden..
Gözlerinden öptüm seni.
Bilerek değdirdim gözyaşlarımı yanaklarına.
Açtın gözlerini, göremedin beni.
O bomboş odada hissettiysen eğer,
Sakın yanlış anlama beni....
Kötü bir niyetim yok benim..
Sadece gözlerini özledim...

Şarkı söyledim bağıra bağıra...
Duyup da sesimi katıl diye bana.
Nasıl kıydım bilmem uykusuzluğuna..
Ama kötü bir niyetim yoktu benim
Sadece sesini özledim.

Kalp atışlarını dinledim elimle...
Saçlarını sevdim...
Öptüm ellerinden...
Ama kötü bir niyetim yoktu ki benim,
Sadece tenini özledim..

Bazı gecelerde konuştum kendi kendime..
Eskilerden söz ettim..
Soru sordum, cevap verdim.
Kızma ama seninle kavga da ettim...
Kötü bir niyetim yoktu ki benim
İnan ilgini.... Inan sevgini....
Sadece seni, seni olduğu gibi özledim"

İşte öylesine dalıp gitmek, seni özlemek.

Özlemekte aynı sonradan pişman olmak gibi hiçbir şeyi değiştirmiyor diyorlar belki doğru söylüyorlar ama bunu kalbe anlatamıyorlar, anlatamıyorum yar.

Bazen bu duygu,
Yani özlemek acıdır canı,
Eminim çok acıdır.

Ama seni özlemek;

Yıldızlar kadar uzak olsan bile SENİ İÇİMDE HİSSETMEK..
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst