YaLnızLık Ömür Boyu

---> Beni iyi hatirla..

Öl be adam !
İster onun koynunda ister sokak ortasında .
Öl istiyorum sadece , süründürmesin Rabbim seni .
Sadece öl , var olduğunu bilmek beni öldürüyor çünkü .
Yanımda olmadığını ama bir yerlerde olduğunu bilmek beni öldürüyor .
Öl be adam !
Kızımın babası olmayacaksan öl .
Yüreğine sadakatin alyansını takamayacaksan öl .
Öl be adam ; bende hemen arkandan geliyorum .
 
---> Beni iyi hatirla..

Seni bir şairin dizelerinden çalmıştım,
Ve uzun soluklu bir aşk yaşayamadan,
Kaybettim,
Üzgünüm..

Özgür Havuz (Gri)



Sen kadar kendime yabancı olduğum bu kentte,
Sen kadar kendime bencil olduğum bu kentte,
Hiçliğime ağlıyorum…

Umutlarımın adını kirletmemek için gittim,
Coğrafyası bozuk bu kıyı kentinden…
Sessiz gittim,
Vedasız…
Ne kadar da suskundu aynaların karşısında gülerken sensiz yanım…
Onca yalanın ardında birde seni sevmiştim ya,
Unutmadım hatrımda/sın hala…
Saçlarının siyahlığında uyuduğum günlerin vefasızlığı bu,
Yüreğin kendini acımadan kör bir kuyuya atması…
Ne kadar da bencilmişim kendime karşı,
Duyarsız,
Acıtarak gittim seni…

Sokakların kendine yabancı olduğu bir kentteyim,
Sessizlik her yanım,
Ve sensizlik…

Sözlerimizin unutulduğu bir ayrılık sabahında aradım seni,
Sokak sokak…
Hangi kapının ardında,
Bizli rüyalardan uyanıp gizlenmiştin…
Yoksa biz diye bir şey olmadı mı,
Yani ben hep kendimi mi kandırdım bunca zaman ?

Unutulmuş bir sözüm şimdi dudaklarında,
Ne adım hatırına düşüyor saçların ıslanırken
Ne de hayalim…


Gittim…
Soğuk bir kent vedasıydı gidişim…
Ne kadar bencildim seni terk ederken,
Ne kadar duyarsız,
Sırtımda ihanetinin izlerini taşırken…

Özgür Havuz (Gri)
 
---> Beni iyi hatirla..

../
ve hüzünlüyüm evet!
Hüzünlüyüm çünkü heyhat sevgili;
ben seni koskocaman aşk'a sığdıramazken;
sen beni bir hoşçakal'a nasıl sığdırdın?


Sen sevmeye , ben kaybetmeye korkardım
Sen cesareti olmayan bir deli aşıktın
Korkak sevdaların aceleci tarafıydın
Kim bilir...
Belki iki günden sıkılır, gitmeye kalkardın
Bunun için sevmeleri sana bıraktım...
Gidişler bende kalsın.


Unuttum bi çok şeyi,
Sevmeyi unuttum mesela.
 
---> Beni iyi hatirla..



"Ve karşısında kapatıyorum gözlerimi, tenine değen eski bir koltuğun."



"Gecenin ağır yükü çöküyor omuz kenarlarıma. Dışarıda bir bahar yağmuru. Sana uyandığım vakti gösteriyor, duvarın üzerine asılmış eski bir saat. Ve dudaklarımdan bir kez daha dökülen cümleye ağlıyorum, gözyaşlarımı sana göstermeden. Sol'uma yaslanmadığın bir gece, dünden farksız ve yarını şimdiden müjdeleyen. İçine bir tek ben sığmıyorum kentin. Sağnak bir halde içime düşen özlemlerim var mesela, yol da otostop çektiğim otobüslere yüklediğim. Sana varmak adına. Gelmediler mi yoksa?





Yüreğinden kaldırımlara dökülen umutlara değdiriyorum dudaklarımı. Sadece aşkına bütün susuzluklarım. Üzerinde durduğun yolun, ilerisindeyim. Bir adım atsan, durmayacaksın biliyorum. Gelsen, şehrimde ki çocuklara bayram havası olacak gelişin. Bana sarılman için yine bir uykudan uyandım. Seslendim sana. Duymadın sesimi.

Etekleri kaldırımlara değen çocukluğunu dinliyorum gözbebeklerinden. Yanaklarının kırmızılığını örten gözyaşlarını kazıyorum tırnaklarımla. Vakit henüz geç değil. Kaldır başını ki, saçların örtmesin yüzünü. Bırak dağılsınlar yine omuzlarından aşağı, bana gösterdiğin eski fotoğraflarda ki gibi. Gelirken yol da düşürdüğün mutlulukları toplayıp da geldim. Karşımda oturma, yanıma gel ki yorgun bedenine yastık olabilsin dizlerim."

Bitti…

Kente düşen hiçbir yağmur saçlarımı ıslatmıyor. Sahipsiz değildi üzerime düşen hiçbir bakış. Gözbebeklerine çivilenmiş bir geçmişten, düşüyorlardı hem de. Katrana boyanmış geceler içirmekte neydi dudaklarıma. İçinde tüketilmemiş bir aşkla yola düşen her yolcu, acılarını hafifletmeden gidemezdi. Son seferi gibi bir otobüsün, parmaklarıma sıkıştırılmış bir vedayla uğurluyorum içimden mutluluklarımı çalan bir insanı. Onun nefes aldığı yerlerde yetişmiyordu, kurduğum hayaller. Ve şimdi yokladıkça parkamın ceplerini, bir tutam tuz bırakılmış acıyan yaralarıma değdirmek adına.



Ey can, en son çocuk dizlerimdeydi kanayan acılarım.
Aşk kanatmıyor,
Bir durak ötesi ölüm…

Eski bir lunaparkta atlıkarıncaların üzerinde unuttuğum çocukluğum bakıyor şimdi bana, yaşlı bir çınar ağacına bakan penceremden. Kızım için kurduğum umut bahçesine atıyorum kendimi. Soldurulmuş çiçeklerin arasından bana gülümsüyor kızım. Yanına yaklaştıkça, gülen gözlerinden düşen yaşları görüyorum. Üzgün bir ses tonuyla ‘Baba’ deyişi tekrarlanıyor kulaklarımda. Toprağa değen çıplak ayaklarıyla yanıma gelip, yanağıma değdiriyor küçük parmaklarını. ‘Üzülme baba’..

Gecedeyim. Kör kütük sessizliği var duvarların. Radyo da çalmak üzere beklenen bir şarkı. Annemin seslenişiyle göz kapaklarımı kaldırıyorum, baktığım boşluktan. Dışarıda gök gürültüsüne eşlik eden bir yağmur. Kentin ıslaklığına dayanamıyorum daha fazla. Az önce uyandığım rüyada ki kızımı anlatıyorum anneme. Annem gözlerine getirmeden elini, nefesine tıkanan cümleleri sayıklıyor kulaklarıma. “Mutlu olmak en çok da bizim hakkımızdı.”. Mutlu olmak neydi ki anne. Şerefine kadeh kaldırdığım bir aşk düşürmedi mi boynumu dizlerine. Mutluluktan kimse ölmedi anne ama acıyla bir uzun ömür bahşedildi bana. Yalnız değilsin artık. En az babam kadar suçlu bir insan daha tanıyorum. Şerefine kadeh kaldırdığım bir insan. Utancımla yeryüzüne başımı eğdiren, yalanlarıyla beni dışına kaçan bir insan.

Kızıma yazdığım bir mektubu alıyorum annemin eski çeyiz sandığından. Üzerinde bir kadının adının baş harfleri kazınmış. Hafızam eskisi kadar hatırlamıyor hiç kimseyi. Yanıma gelen kızıma soruyorum ‘annem’ diyor dudaklarından dökülen kısık bir ses tonuyla. Başını öne eğiyor. ‘Baba’ deyip ağlayışına çözülüyor bütün diz bağlarım. Göz çukurlarımda uyuttuğum kızımın ayaklarının dibine çöküyorum.

Kimse içimin sesini dinlemiyor. Sonsuz bir aşk’a sahip olamayan insanların içinden gülümsüyorum hayata. Hepte böyleydi. Sol’uma yaslanan yalanların kaybolması kadar, sağ’ım da birkaç insan, dost diyebildiğim. Şakaklarımdan yukarı tırmanan beyaz bir bulut ıslatıyor şimdi saçlarımı. Karanlığı silinmeden üzerinden kentin, eski bir mezarın başında karşılıyorum kendimi. Karanlığın göstermediği gözlerime yapışmış eksik çocukluğumun neşesi. Gülmek istediğinde ağlayan ve ağlama nöbetlerine asla kahkahalarını ekleyemeyen bir geceden düşüyor gölgesi yalnızlığıma. Yalnızlık bana sahip çıkan en iyi kadındı annemden sonra. Hayır, ısrarla direniyorum. Yanlış biliyorsunuz. Yalnız değilim ben. Yanımda benden vazgeçemeyen bir yalnızlık var. Aşk denilen böyle bir şey değimliydi. Senden vazgeçemeyen…

Boğazıma tıkanan aşk’a, kendi elleriyle su içirmeye çalışıyor kızım. Omuz uçlarına düşen siyah saçlarına gidiyor parmaklarım. Bir türlü dilimin ucuna getiremediğim kelimeyi söylüyor, gözbebeklerime ‘affedilecek bir şey yok babacık’… Hayır kızım diyorum ısrarla, seni mutlu edebilecek kimseyi getiremedim sana. Gözbebeklerine çivilenmiş bir aşk beslemedi kimse bana. Affet kızım…

Kimse ölecek kadar sevmedi. Öldürdü ve öyle gitti...



Özgür Havuz 'Gri' // Bi’gün uykumda tanıyamadığım bir insana uyandım. Rüyaydı, kızımın sesiyle anladım…


 
---> Beni iyi hatirla..

Bahar kokulu yalnızlıkladan sıkılıp sana gelmek istiyorum
Parmak aralarımda saklı kalan papatya yapraklarıyla...
Yağmurun toprakla can bulması sanki
Seni sevmek...
Bir bebeğin yeniden doğması...


Çok güzel anlarmış bizimle paylaştıgın için Tşk. Özgür Havuz ?
 
---> Beni iyi hatirla..

Bahar kokulu yalnızlıkladan sıkılıp sana gelmek istiyorum
Parmak aralarımda saklı kalan papatya yapraklarıyla...
Yağmurun toprakla can bulması sanki
Seni sevmek...
Bir bebeğin yeniden doğması...


Çok güzel anlarmış bizimle paylaştıgın için Tşk. Özgür Havuz ?

evet Özgür Havuz / Gri.
cok guzeL yaziLari..
rica ederim begenmene sevindim.
 
---> Beni iyi hatirla..

Mürekkebine göre barındırırım insanları, herkes kendi yazısını kendi yazar hayatıma.
Gülüşler geçer üzerinden yazıların, sahtelikler yıpratır...
Ucuzsa mürekkebi eger yazan siler kendini, herkes kendi yazısını yıpratır aslında.
Ben silmem kimseyi, sadece içten yazılmamış her yazı zamanla uçup gider bu kadar...!
 
---> Beni iyi hatirla..

''Tamamen bir yabancı olduğunu farkedene kadar,
birisiyle zaman geçirmek ne kadar da acı.''


Cold Mountain/2003



Sana bir iyi bir de kötü haberim var.
İyi haber henüz ölmedik,
Kötü haber; hala yaşıyoruz.

*The Sheltering Sky/1990
 
---> Beni iyi hatirla..

Kime sorsam,
"Ben senin mutluluğunu istiyorum" dedi.
Ne kastınız vardı mutluluğuma, anlamadım gitti.

Ö. Asaf


Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Nereden bilebilirsin
Hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

*Şems-i Tebrizi


"Off dudağım acıyor" dediğimde,
"Öpeyim de geçsin" diyen sevgili;
"Yüreğim acıyor" dediğimde çekip gitti..

Özdemir Asaf
 
---> Beni iyi hatirla..

//Bir yerden başlamamak gerekiyor bu kez.
Tutmak için verdiğim sözlerin de bir anlamı yok artık.//

Yitik bir gecenin içinden kendime kaçamayacak kadar yorgunum.
Bu aşktan geriye miras kalabilecek tek şey,
O çok istediğim,
Bir zaman rahminde taşıyacağın kızımızdı.
Sana benzeyecekti her şeyiyle.
Bir kadına koca,
Ve bir kıza baba olmaktı niyetim.
Unutulmayacak bir acı istememiştim ki,
Ne senden, ne de tanrıdan.
Oysa her dua’na âmin derken,
Düşünmemiştim bir gün yarı yolda ayrılacağımızı.
Açık adres teslim oluşlarım vardı sana,
Tenine değmeden bitmeyen uyku nöbetleri.
Şimdi sorsan, bir namlunun ucunda yaşıyorum hayatı.

Özgür Havuz (Gri)
 
---> Beni iyi hatirla..

Bir yorgunluk olacaktı üzerimizde.
Dün geceden.
Kınası yapılmış bir aşk.
Belki de şu giden arabada biz vardık.
Evleniyorduk.
İmzamızı atarken sesler yükselecekti salondan ve sen ayak parmaklarımı incitmemek adına basmayacaktın.
Bizim şarkımız çalarken,
İlk dansı bana lütfetmen için önünde diz çökecektim.
Seni sevdiğimi söyleyecektim, duyuracaktım yedi aleme...
Öyle ya, ne giden arabada biz varız, ne de dün gece sol eline yakılmış bir kına...

|Özgür Havuz (Gri)
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Ne kadar seviyorum dersen;

O kadar işte!

Tavanı kadar sokağın
Ve dibi kadar cehennemin..
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Sensiz kaLan yüreğimin taLepLeri artık daha tedarikLi..
MeseLa, madem artık yoksun;

Hayatımı kurtar,

ÖLdür beni !!
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Köşe bucak bi yerden çıkar diye fotoğrafın, her şeyi yerli yerinde bıraktım gittiğinde. Şimdi elimde bir kitap, içinde bir fotoğraf karesine sığmayan aşkımız. Ve ne kadar da gülmüştük yarım bir konuşmayla 'çekiyorum' diyen kızımıza...

|Özgür Havuz (Gri)
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Şimdi geçtiğin kaldırımlara yasladım dudaklarımı,
Secdeye baş vurur misali....

|Özgür Havuz (Gri)
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Bir şarkının nakaratıyım sadece,
Diğer kısımlarımı dinlemek aklından bile geçmedi ki...

|Özgür Havuz (Gri)
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Özgür Havuz (Gri)



ne kadar tuhaf ki,
beni öldürmene rağmen,
yine senin için yaşama çabası veriyorum..
 
---> YaLnızLık Ömür Boyu

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler;
Ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır..
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst