yağmur yağıyor, ıslanıyor etraf. ağlasak kimse anlamaz değil mi?

---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

özlemeyi hatırlar insan
ilk öpüş ilk bakış geliverir akla
zihinde belirir sahneler eskiye dair
buruk bir gülümseme yerleşir dudaklara
bir ah çekilir derinden
karşıki dağları yıkarcasına

Oğuz Bal
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Uyumadım bütün gece, nöbetindeyim ayrılığın..
Gideli oldu kaç sene bilmem, bilmem kaç senedir uzağındayım.
Ezberimde adın var tekrar tekrar tekrarlarım..
Ne zaman bir mavi, bir yeşil düşünsem, ne zaman bir düşüme gökkuşağı iliştirsem,
Gözlerin takılır aklıma, yeri göğü kahveye boyarım..

Sen, yaşanmamış çocukluğum
Sen, deli kanım, gençlik çağım..
Sen, uçurum kenarlarında ip atlatan cesaretim, çılgınlığım, gözü karalığım, gözü karalım..

Başımın tacı varlığın,
Varlığın memletim, kimliğim, inancım..
Varlığın beni bu derde atanım, yüreğimi aşk ateşiyle diri diri yakanım.

Bir de yokluğun var elbet !
Bir de yok olasıca yokluğun, başımı taşlara vurduranım yokluğun..
Uykusuzluğum..
Üzerime müebbet yalnızlıklar yığan hakimim, savcım, avukatım.
Yokluğun, demir parmaklıklar ardında kaybedilen ömrüm,
Buluta, güneşe, denize tutkunken, tutsaklığım.
Havaya, suya tutanamayaşım, sarılımayaşım..

Özlerim de var,
Tenine, terine, kokuna..
Kirpiklerinin kıvrımına, ayağından tut saçına,

Sorma ne olur sorma, vazgeçemeyişlerimi,
Ne olur sorma, neden sevdanı yüreğimden kapı dışarı edemediğimi,
Sorma yalvarırım,

Gurursuzum, gurursuzunum..


Nursen Yıldırım
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

''Bazi Ask hikayeleri vardir ki, herkes o hikayeyi bilir. Uzun uzun yasanir ve herkese anlatilir. Birde kisa olan Ask hikayeleri vardir. Kisa olmasina ragmen, diger Asklardan farki yoktur. ''

Carrie Bradshaw
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Sen çay koyunca sevgilim!
Atomu parçalayasım geliyor
Öğelerine ayırasım geliyor devrik bir cümleyi
Amerika’yı kahredesim geliyor inan!

Sen çay koyunca sevgilim!
Anarşist balıklar dile geliyor
Akvaryumlar yanıyor ısrarla
Ve 657’lik bir silah oluyor sözlerim
Kaçırdığım namazlarım var biliyorum
Ama sen çay koyunca sevgilim!
İçim dışım Kudüs oluyor..

Güven Adıgüzel
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

"Evet ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık…
Ve zehir zıkkım cigaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık…"

Ahmed Arif
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

'Acısı Var Hala'
Oysa küçüklüğümden beri alışkındım ben ateşimin çıkmasına.
Annemin elini alnıma koyup,
Babama 'ateşi var hala' diye baş ucumda fısıldamasına.
Şimdiler de annem yine baş ucumda.
'Acısı var hala' diyor, eli sol yanımda...


Elçin Gelir
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Uçaklar,
Vapurlar,
Arabalar,
Hayaller,
Rüyalar,
Ve dualar,
Ayinler,
Putlar,
Kuşlar,
Yıllar,yollar,dağlar,
Seni bana getirmeyen daha neler var?
Kağıtlar,kalemler,
Eski fotoğraflar,
O sokak, o film, o kadeh, o sigara,
O etek, o kavga,
Ayrılış o ayrılış !
Tadını damağımda bıraktığın daha kaç yaşanmışlık var?
Kokusu saçlarının,
Ellerinin nemi,
Ve kıvrımı kirpiklerinin...
Rengi pembeye çalan dudakların !
Ya tırnağındaki pürüzler,
Peki başımı göğsüne koyduğumda yüreğimi işgal eden huzur...
Senin bende unuttuğun,
Seni bana unutturmayan daha kaç parçan var?
Krımızı rujum,
Rugan ayakkabılar,
Dalgalanan saçlarım,derin dekolteli ekoseler,
Beyaz çarşaflar,
Ten,
Yer,
Kan-Ter..
Şehvete boyanmış geceler...
Erkekler...
Hayalimden seni silebilecek daha kaç kilitli kapı var?
Serseriler,
Karanlık delikanlılar,
Puştlar !
Aşıkolmam gereken daha kaç sünepe var?
Uykusuzluk,
Yalnızlık,
Korkaklık,
Hırçınlık,
Hırpalanmışlık,
Hüznü karanlığın,
Ve öfkesi ihanetin,
Ve kahkahaları aklımı yitirmişliğin,
Ve aşırı obsesifliğim, paranoya nöbetlerim,
Ağrılar,
Hıçkırıklar,
Bir geceye sığdırılacak daha kaç duygu, kaç his, kaç hastalık var?
Tanrım;
Söylesene dünyada başka yanacağım kaç cehennem var?
Ey Rab,
Ey Rahman,
Ey Rahim,
Ey Hak,
Ey Vekil,
Ey Ahir,
Ey Zahir,
Söyle beni buralardan kurtaracak daha kaç günah var..?!?!?!?
Nursen Yıldırım
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

'Yaşama Şansım Yüzde Kaç'?
Doktor bey,
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim...
Çok fazlaydı, aşırı dozdaydı bugün...
Hiç böyle olmamıştı, inanın bu kadar olmamıştı...
Gerçeği söyleyin lütfen!
Bu aşkı 'yaşama şansım yüzde kaç'?


Elçin Gelir
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Kendine adresini bilmediğim bir şehir kur,
Ve git şimdi!
O şehir, bilirsem ölüm olur bize, gelirsem enkaz..
Ben kendimi ödüllendirdim merak etme sen!
Lütfen artık gidiniz!
Son model bir neşter kiraladım bugün kendime..
O beni terk ettikten sonra, bileklerime uğrayabilirsiniz..

ELÇİN GELİR
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

O adam seni yüreğinin neresine koydu bilmiyorum ama
Senin terk edişin çok koydu bana.
Ben senin ney’inim.
Bir zamanlar nefesim kesilse nefesini hiç düşünmeden üfleyebileceğin.
Şimdi gözünün ucuyla dahi görmek istemeyecek kadar nefret ettiğin.
Sen Bilmiyorsun!
Nefretini bile sevdim.


Elçin Gelir
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Aç gözünü, uyan gözüm!
Sen hiç rüyanda bile gördün mü böyle felaket ölüm?


Elçin Gelir
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Yaşanmamış Aşklar
Hapsedilmiş bedenlerde
Yaşanmamış aşklar..
Özgürlük istiyorum,
İçimde çırpınan çocuğa
Aşk istiyorum
Çaresiz sevdalar adına
Hapsedilmiş aşklara!


Tuğba Turan
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Güneşin perçemi dökülmüş yanaklarına
Bir hain ok saplandı kanatlarıma
Bir veda bir iç çekiş
Gitme beni karanlıklarda bırakma


Tuğba Turan
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Cam Kırıkları
Seher yeli kırmış camları,
Kalbim yerde paramparça
Batmış cam kırıkları
Unutmak en kolayıydı bu sevdayı
Ama camlar her yerde
Canım yanıyor seni düşününce
Umutlarım yerle bir oluyor
Gökyüzü siyah
Parça parça bulutlar....
İşte O'da benim


Tuğba Turan
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Ben iyi ki şiir yazmıyorum anne. Duydum geceler zindan olurmuş şairlere. Duydum anne uyuyamıyorlarmış, en çok onları vuruyormuş ayrılık felaketi, sel basan gece kondular gibi. Harfleri kıskanıyorlarmış yar’dan.. Ben iyi ki şiir yazmıyorum anne.. Duydum Güneş’ten bile doğuya sürüyorlarmış kendilerini şairler. Karanlıklarmış anne ne acı değil mi ? Zaman bıçak oluyormuş onların yaralarına ilaç yerine. Duydum anne, çoğaldıkça yazılan ayrılık şiirleri, eksiliyorlarmış sessizce.
Nursen YILDIRIM
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Sönmüş bir volkan
İçimde ha patladı ha patlayacak,
Kuşlar güneşe inat kanat çırpıyor...
Kalbimin teröristi!
En son atılan bombadan izler var...
Darmadağın aklımın kampüsü,
Sorgusuz sualsiz çıkmıştın karşıma
Öyle de çekip gittin,
Bir daha dönmemek üzere
Yağmaladın darmadağın ettin öyle de çekip gittin...


Tuğba Turan
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Özgür olmayı kendim seçtim.
Onların inandıklarına inanmadım.
Bir sabah başka bir şehrin, sokaklarını merak ettim.
Bir sabah çıkıp o şehrin sokaklarına gittim.
Arkamda bıraktım geçmişimi.
Asla kalkış noktasından, varış noktasına kaç saatte gideceğimi hesaplamadım.
Bir tek Ankara'yı sordum. Kaç dakikada varabileceğimi merak ettim o içinde böceklerin nefes aldığı meclise.
İçeri girip "bir dakika, hepiniz ölün istiyorum sayın meclis üyeleri !" diye bağırmak istedim.
En fazla üç gün manşet olur adınız gazetelere.
Polislerden nefret ettim ve reddettim numaralarının hafızama kazınmasını.
Para kazanmak için bana mecburlardı.
Bir şizofrene, bir katile, bir magandaya !
Kimliğimi hep evde unuttum.
Bana kalsa o kimlik sahteydi.
Benimle alakası yoktu.
Bana kalırsa tüm bunlardan memnun olan insanlar çok sıkılıyorlardı.
Bir düzene aitlerdi. Bir ailenin kölesi. Üzerlerine on bir haneli bir barkot yapıştırıp geziyorlardı.
Paha biçilemez oldukları, satılık olmadıkları anlamına gelmiyordu.
Ve bir çoğu uzun yola çıkarken, duş alması gerektiğini bilmiyordu.
Olgun olmayı, otobüslerde öğrenir insan. Nefesini tutmayı da öyle.
Ben şizofren değilim, sayın meclis üyeleri. Sizler de öyle !
Ben Van gölüyüm, her yanım kan içinde.
Sizler Haliç'siniz yatıyor olsa da banka hesaplarınızda bir hazine buradan bakınca her yanınız bok içinde.

Nursen Yıldırım
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Geri dönme." dedi kadın, adama. Yalvaran bakışları, çaresiz ses tonuyla.
Adam gitti.
Özleyeceğini biliyordu kadın. Dudaklarını ısırarak uyurdu geceleri, dudakları kanardı kadının ama duyurmazdı hıçkırık seslerini.
Kararlıydı kadın, kararlı, öfkeli, aşık.

"Nasılsın ?" dedi adam, kadına. Çok uzun zaman sonra. Kadının sesinde morg soğukluğu bu defa.
Adamın pişman olmuşluğu gözlerinin kıyısında.
Ama parçalanmış kadının hayali gelinliği, kadın çocuğunu öldürmüş içinde.
Adamın küçülmüş hadsiz kibri. Bükülmüş bilekleri.
Kadının baygınlık geçirdi gülüşleri.

Kadınlar ve adamlar. Tükürdüler birbirlerini.
Adamlar ve kadınlar yaladılar birbirlerini.

Nursen Yıldırım
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Eğer renklerin Allah'ı varsa, şüphesiz ki Ela'dır.
Ondandır gözlerindeki tuhaf güzelliğin sebebi.
Bu dehşet verici unutulmazlığı.
Durup durup düşüsü aklıma.
Ondandır bu denli engin bakması, böyle gururlu, bu kadar dimdik.
İşlemesi damarlarıma.
Beni bahtiyar edebiliyor olması gözlerinin ve canımı alacak güçle çarpabilmesi yüzüme aynı gözlerin...

Nursen Yıldırım
 
---> Ben senin aklına düşsem, Yine benim canım yanar. Biliyorum.

Ayrılır.
Annenle, baban.
Siyah, beyazdan.
Yıldızlar, geceden.
Tuzundan, deniz.
Kan, damarından.

-Ayrılırız canım içi, ansızın. Kaçarız vedalardan.

Alışılır.
Yalnızlığa.
Kırgınlığa.
Ya siyaha, ya beyaza.
Uyunur yıldızsız gecelerde de.
Yüzülür tuzsuz denizlerde.

-Alışırız canımın içi, mecburen unuturuz. Kaçarız anılardan.

Özlenir.
Çocukluğumuzun bayram sabahları.
Samimiyeti dostlukların.
Kavgaların mertliği.
Şehveti hislerin.

-Özleriz canımın içi, apansız. Kaçarız arzularımızdan.

Unutulur.
Her gün değişir insanın öncelikleri.
Yeni bir acıya sığınır yara izleri.
Her gün yaşamak telaşı büyür. Büyür insanın korkuları, elleri gibi.

-Unuturuz canımın içi, gülüştüklerimizi bile belki. Kaçırız aklımızı, hatırlatan her şeyden.
Unuturuz.
Sarhoş oluruz.
Kahroluruz.
Mahvoluruz.
Aşık oluruz.
Unuturuz canımın içi.
Ayrılıkları,
Alışılanları,
Özlenenleri,
Bir gün unuturuz, unutulanları dahi.

Nursen Yıldırım
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst