Vıdı vıdı

---> Vıdı vıdı

01.12.2013
Aralık ayına gelmiş bulunuyoruz. En sevdiğim ayın ilk günü Pazar gününe nasıl da denk gelmiş :)
Sabah mutlu uyandım. Eşim uyandığında ses tonumda ki günaydından anlaşılabilirdi. Beraber kahvaltı yaptık. Eşim işe gidince bütün miskinliklerimi üzerime toplayıp attım kendimi yatağımıza. Bu sefer kocamın tarafında yattım. 11:30 a kadar uyumuşum.
Eyvah bir uyandım ne yapacağımı bilmez haldeydim. Bir yandan etrafı toplayıp bir yandan toz almaya çalıştım. Öylesine üstün körü bir temizlik yaptım. Duşumu aldım çıktığım sıra da telefonum çalıyordu annem arıyor. Neler yapıyorsun falan dedi şimdi dışarı çıkacağım dediğimde aman çok soğuk dikkat et dedi. Tabi üşümeyim diye 2 tane tayt ve üzerime kalın yün kazak giyip çıktım ben. Gel de halimi gör nasıl sıcak geldi.
Tuba ile buluşup Konaktan ta Alsancak’a kadar yürüdük sohbet eşliğinde. Wafflecımız Melisa’ya gittik. Çay sefasından sonra ben eşimin iş çıkışına yetişmek için koşturdum metroda. Nasıl saç diplerim terledi anlatamam. Metrodan çıkıp yürümeye başladım. Esen rüzgâr terimi kuruttu. İnşallah hasta olmam :(
Eşim le çıkıp dolaştık şöyle bir anneanneye uğrayıp bir tabak dolusu mısır yiyip evimize geçtik. Ayağımda ki nasırla uğraştık. Ayaklarımı ılık sabunlu suda beklettim. Güzellik salonlarında kullanılan törpüyle eşim törpülemeye başladı. Ben canımın acısından onun omzuna başımı koyup şarkı mırıldandım. Az kaldı o beze gibi değil artık. Ayaklarıma nazar değdi. Eşim beni turuncu ayaklım diye severdi ama şimdi nasır var ve diken batmış gibi benim canımı yakıyor. (Not: Eşim bana sevgili olduğumuz dönemdeyken bot hediye almıştı. İçerisinde ki notta “Aşkımın turuncu ayakları üşümesin” yazıyordu. Notu halen saklıyorum. )
Biraz da televizyon kanallarını dolaştıktan sonra uyuduk.
 

Ekli dosyalar

  • guluyorum.jpg
    guluyorum.jpg
    12.2 KB · Görüntüleme: 4
---> Vıdı vıdı

Hatırlanmak üzere burada kalmasını istedim.
23.10.2013
Sevdiğim arkadaşımın eşimle bana yazdığı not:
Dünyanın neresinde olursa olsun, O'na ulaşacağına inanıyor insan. Bir gün, hiç beklemediği bir zamanda karşısına çıkacak. Bir yerlerde, yakında ya da uzakta, belki de dünyanın öbür ucunda. Gerçekten bir gün tanışılacak ruh eşiyle ve hayatta kalanları birlikte devam edilecek..
Buna inanıyor insanoğlu, hayaliyle koca bir ömür geçiriyor..

Taa ki bulana kadar..

“Tanrılar Tanrısı Zeus var o dönemlerde, sıkılmış “İnsanları yaratayım.” Diyor belli ki. Ama yarattığı her insan çift biçiminde oluşuyor, sırtlarından birbirlerine yapışmış iki insan düşünün. Bu insanlar çifter çiftler birlikte çok mutlu ve gayet iyi anlaşarak büyülü bir biçimde yaşamlarını sürerken aldıkları keyiften ve birlikteliklerinin şahaneliğinden olsa gerek onları yaratan Tanrıların Tanrısı yakışıklı ve çapkın yüce Zeus’u unutuyorlar. Şükretmeyi, anmayı unutuyorlar işte.. Zeus bu durumu fark edip, mutluluklarından dolayı kendisini unutan halkını uyarıyor ancak bu uyarılar da bir işe yaramıyor. İşte o derece mutlular düşünün. Tabii ki de istediği olmayınca cezalar, felaketler yollayan diğer Tanrılar gibi bir ceza armağan ediyor Zeus bu ırka.

Diyor ki kudretli sesiyle; “Ben size mutluluk verdim, hayat verdim, ancak siz buna şükretmeyi bilemediniz. Bu sebeple sizleri ayırıyorum” deyip çiftleri sonsuza dek çaktığı şimşeklerle ayırıyor.

Daha sonra tüm bu ikizlerinden ayrılmış çiftler kendilerini birbirlerinden uzaklaşmış bulurlar.
İşte insanların ruh eşlerinin dünyanın öbür ucunda olma olasılığı, mitolojik Tanrı Zeus’un insanoğluna armağan ettiği bu lanetle birlikte gelir günümüze.

Biraz şans -doğru yer-doğru zaman- , biraz büyü. Harcanıp bitmeyen cinsinden. Belki hayal, belki de evet “efsane”.
Ama mümkün olmayan şeyler değil gibi hissettiriyor insana.
Ruh eşini buldu mu, cinsiyeti fark etmez, Zeus’a meydan okumalı insan, şimşeklerden korunmalı bir şekilde.”

Ve insanın Dünya'nın herhangi bir yerinde sadece 3 tane ruh ikizi olduğuna inanılır.. Kimileri hayatları boyunca bir kere bile karşılaşamaz belki.. Belki de bulur ama elinde tutamaz..
Siz birbirinizin elini hiç bırakmayın.. Bulmak kolay değil kaybetmek çok daha kolaydır sakın unutmayın..

Ruh eşinizle sonsuz mutluluklar size.
 
---> Vıdı vıdı

02.12.2013
Bu sabah pazartesi olmasına rağmen mutlu uyandım. Çünkü yarın benim doğum günüm.
Eşim bugün işe 2 de giriş yaptı. Kahvaltısını anneannede yaptı. Benim iş bilindiği gibi lay lay lom :)
Akşam iş çıkışı anneanneye yemeğe gittim. Bana hediye almış. Aydın da ki evimiz için çaydanlık ve cezve takımı almış. Fakat rengi lila. Beğenmedim rengini diyemedim çaydanlık çok büyüktü oradan değiştirme kararı kaldık. Annemde gelince 3 kişi girdik kol kola gittik değiştirmeye. Daha sade ufak bir şey beğendim. Cezve takımımı da değiştirdim. Şunu itiraf etmeliyim ki pek içime sinmedi ama en azından idare eder bizi. Aydın da ne olacak bilemiyoruz ya olmazsa iş geri dönersek o kadar eşya çöpe gider.
Ya aslında canım yandı günlük biliyor musun? Kayınvalidem laf arasında içimi sızlattı. Züccaciyedeyiz işte bakınıyoruz yemek takımımın kahve fincanları falan var dedim kayınvalidem gelip annen gelinine vermiş olmasın dedi. Beynimden kaynar sular aşağı döküldü. Bu işin aslı biz evlenmeden önceye dayanıyor. Kayınvalidem tutturdu uyku seti olsun diye. Benim uyku setimi de annem abim gelini kaçırınca onlara vermiş. Kaç çeyiz eşyaları satan yer gezdiysem eskiler ve artık kullanılmıyor diyorlar. Onun yerine başka bir yatak örtüsü gösteriyorlar. Kayınvalidemin isteği olacak diye buldum bir tane işte. Babaannem ben alırım dedi. O da çok pahalı ben yarısını veririm dedi. Onun yarısından fazlasını ben ödedim oysa. Neyse o yatak örtüsü konusu uzadı da uzadı. Kayınvalidemler bize geldiklerinde yatakta uyku setini görmemiş. Daha sonra sordu bana işte uyku setin mi yok neden sermiyorsun diye anne kirlendi demiştim. Yani şunu aklıma yazmalıyım ki kimseye kendi ailem hakkında bir şey söylememeliyim. Aptallık işte yaptığım o kadar şeyi içinde tutuyorsun söyle kayınvalidene uyku setim yok yenisini alacağım de. Ben işte git de annem uyku setimi vermiş diye söyleme işte söyleme :( Böyle içini yersin sonra. Fakat içimi rahatlatmak için diyorum ki kayınvalidem beni üzmek için söylemedi şaka yaptı diyorum yoksa diğer türlü düşünecek olursam soğurum.
Kayınvalidem de doğum günü hediyesi yastık almıştı bir de baharat takımı aldı. Onlar içime sindi :)
Eşim beni anneanneden aldı. Evimize gittik. Yemek yedi sonra yatağımıza geçti.
Yatağımıza girdiğimizde saat 00:02’di. An itibariyle doğum günüm dedim. Telefonunu aldı eline şark açtı. Yattım göğsüne kapattım gözlerimi.
Şüphen mi var olmasın korkma
Sallanır her gemi vuran dalgalarla
Biraz sabır biraz zaman
Kalbimizin akıyla çıkarız Bu zordan

Kurunun yanında yaşta yanabilir
Güzeli varsa kötüde olabilir
Katlanılmaz diyen büyük yanılır
Seven insan her şeye katlanabilir

Biz neleri atlatmadık ki
Bak gör bunu da aşarız
Büyük aşklar büyük acılarla
Sınanırmış unutmamalıyız
MURAT BOZ- KORKMA

Şarkının sonuna doğru sıkıca sarıldı korkma dedi. Bir şeyler mırıldandım. Şarkının ismi de korkma dedi gülümsedim. Uyku .
 
---> Vıdı vıdı

03.12.2013
Beklediğim gün geldi. Nasıl bir heyecandır bu bende ki. Koca 365 gün de sadece 1 gün senin için çok özel. Eşimle olduğum her gün özel ama bugün benim günüm.
Keşke doğum günlerimiz de izinli olsak ne güzel olurdu :) Maalesef değiliz ve bana yine iş yolları gözüktü.
Bugün eşimden kocaman büsbüyük sürpriz bekliyorum :D Hava çok soğuk buz buz titretiyor insanın içini. Eşim beni pek fazla aramadı bugün. Ve sonunda isyan etmiş olacak ki canlı müzik yapan bir yer bulamadım hava da çok soğuk evimiz de kutlayalım mı dedi. Daha dün demiştim evimizde kutlasak diye ya içime doğuyor. Biftek ve patates püresi yaparsın dedi olur dedim. Eve eşimden önce gittim koydum patatesleri haşlamaya. Etrafı topladım. Giydim elbisemi saçımı topuz yaptım. Makyaj yapmayı da unutmadım. Tam bir kokoş oldum. Eşim geldi. Beklemiyordu öyle tabi napayım özel günüm benim. Bana eşlik etmek adına eşim de süslendi. Şimdi gel gelelim şöyle bir şey oldu. Püreme fazla süt atmışım. Cıvık oldu. Etlerim de çiğ kalmıştı. Eşim yanına şalgam almış. Yani yemeği öyle de böyle de yedik. Eşim çok anlayışlı o pişmemiş ete bile güzel olmuş dedi valla çok seviyorum ya. Radyoda Türk Sanat Müziği ve Karadeniz Havaları dinledik sohbet ettik. Canlı müzik havası oldu evimizde. Dün akşam iki kez kulağıma,
Al Şalım Yeşil Şalım Da
Dünyayı Dolaşalım
Sen Yağmur Ol Ben Bulut
Sen Yağmur Ol Ben Bulut
Maçka’da Buluşalım
Maçka’da Bulu
Şarkısı geldi.
Pastamı beraber üfledik. Hediyemi (çanta) verdi. Sımsıkı sarıldım. Yatağımıza geçtik. İnatçı keçi ya yok krem sürmem lazım kremimi verir misin yok telefonumu verir misin diyerek 2 kez kaldırdı beni yataktan. Sinir etti sinir. Yatağa girdikten sonra kalkmayı sevmiyorum. Sımsıcak yerden zorla çıkardı ya. Julop. . .
(Sabah uyandığımda evin giriş kapısını kilitlemeden yatmışız. Korktum Rabbim korumuş bizi valla. Artık sımsıcak yatağımdan kalkmak zorunda olsam da evin her bir yanını kontrol etmeden uyumak yok : )
 

Ekli dosyalar

  • pasta-hediye.jpg
    pasta-hediye.jpg
    13.6 KB · Görüntüleme: 4
---> Vıdı vıdı

Nice mutlu yillara [MENTION=161946]buzparmak[/MENTION]=)
 
---> Vıdı vıdı

Canim gecen gun okudum dogum.gununu kutlayacaktim ama evimizde hasta var buyuk ihtimal onunla ilgilenirken aklimdan cikti bian.

Halbukim okudugumda hemen kutlayacaktim. Siteden kaynakli sorun olarakta yazamadim sanirim hatirlamiyorum ki kafa kalmadiki son 2 haftadir bende.

Dogum gunun kutlu olsun canim. Ailenle birlikte nice mutlu yillara. ALLAH hayirli uzun omurler versin canim.
 
---> Vıdı vıdı

Canim gecen gun okudum dogum.gununu kutlayacaktim ama evimizde hasta var buyuk ihtimal onunla ilgilenirken aklimdan cikti bian.

Halbukim okudugumda hemen kutlayacaktim. Siteden kaynakli sorun olarakta yazamadim sanirim hatirlamiyorum ki kafa kalmadiki son 2 haftadir bende.

Dogum gunun kutlu olsun canim. Ailenle birlikte nice mutlu yillara. ALLAH hayirli uzun omurler versin canim.

Öncelikli geçmiş olsun Rabbim şifa versin.
Çok teşekkür ederim bu Aralık ayının her gününü doğum günüm ilan edebilirim :)
Amin canım cümlemize. :423423:
 
---> Vıdı vıdı

04.12.2013
Günaydınlar efenim :)
Bugün iş stresli gibiydi. Maaş telaşı sardı. Sanırım maaşlarla başım dertte :D
Yoğun iş gününün ardından annemle buluştuk Aydın için alışveriş yaptım evime 20 TL kadar :) Sonra annemlere geçtik babam sobayı yakmış nasıl sıcak olmuş ev. Balık vardı bugün menüde :) Yedim afiyetle kahvemi de içtim göründü bana evimin yolları. Eve gittim bir güzel pilav yaptım. Ama bu pirinç güzel değilmiş pilavı tutturamıyorum orası ayrı işte :)
Eşim geldi bir de baktım hediye paketi yine mi bir şey aldın dedim yok arkadaşı Songül göndermiş. 7 tane fil bereket bereket :) Aydın da ki evimiz için sakladım onu da. Aldıklarımı gösterdim. Yemek yedi sarılıp uyuduk.
Birlikte sağlıklı ve huzurlu günlere eşimle. (Deriz ya hep sağlığımız olsun gerisini hallederiz diye ben hep lafta söylerdim. İnsan başına gelince anlıyor. 27.06.2013 tarihi bana bu lafın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. O gün iş yerindeydim. Eşim ( o zamanlar nişanlım) yüksek ateş ve öksürük şikâyetiyle doktora gidiyordu. Sonuçlarını almış o gün aradı beni. Taksiye bin gel dolmuşu bekleme dedi. Ne oldu söyle dedim gel şarjım bitiyor dedi. Nasıl taksiye bindim de hastane kapısına gittim bilmiyorum ben. Aradım sen kapı da bekle geliyorum ben dedi. Kapı da bekliyordum. Omuzları çökmüş gözleri yaşlı eşime koşup sarıldım. Bittik biz bittik deyip sarılıp ağlamaya başladı. Tabi bende onunla beraber. Tuttu elimden doktor seninle konuşacakmış dedi. Doktorun kapısının önünde istifra etmeye başladı. Doktorun hastası çıktı biz girdik. Konuşmaya başladı. İnanmak istemez ya insan öylece dinliyordum doktoru. Eşim kanserdi. İki ciğer arasındaydı. Bir sene boyunca tedavi görecekti hastanede kalacaktı. Yani düğün iptaldi. Boğazım düğümlendi sadece dinledim. Odasından çıktığımızda ne gibi duygular içerisindeydim hatırlayamıyorum. Merdivenlerden indiğimizde anneanneyi arayıp söylememi istedi. Anneanne hastalığı tekrarlamış diyebildim(Eşim lenf kanserini 2 sene önce yenmiş ve benimle yeni bir hayata başlamıştı.). Önce bir çığlık sesi ve telefon kapandı. 15 dakikaya anneanne hastanedeydi perişandı. Rabbim çaresizlik nedir o an anladım. Prosedür gereği bir tane yere gönderdi bizi hekim heyetine sunup heyet raporu alabilmek için. Orada eşim ilaçlı su içerken ben babamı aradım ve söyledim. Babam sadece Eyvah diyebildi. Sonrasında ki telefon trafiği ve ağlamalar işte. Eşimin evine geldi annem babam abim amcam yengelerim. Düğünün ertelendiği falan konuşuldu. Sonra akşamüzeri 19:00 gibi eşimle tutuştuk el ele. Balayı için aldığımız uçak biletlerini erteletmeye. Biletlerimizi ertelettiremedik indirimli biletti. Yalnız durumumuzu bildirdik. Mail atarız dedi. Sonra eve geçtik eşim iştahtan kesildi. Bana da güçlü olmamı söyleyip durdu. Nasıl güçlü olunabilir acaba? Abimlerle beraber evime döndüm. Ev kalabalıktı bir de onlara ağladım. Cuma sabahı kalktım. Doktor yatak boşalır boşalmaz hastaneye alacağız dediği için çıktım pijama takımıdır terliktir diş macunudur aklıma ne gelirse aldım. Eşim yine kahvaltı yapamadı. Anneanne dün çekildiği filmin sonuçlarını alıp eşimin doktoruna göstermiş ve müjdeli haber. Eşim kanser değil zatürreymiş. Nasıl bir sevinçtir bu böyle. 4 gün hastanede tedavi gördü ve şuan şükürler olsun ki çok sağlıklı. Rabbim önce sağlık versin her zaman. )
 
---> Vıdı vıdı

05.12.2013
Ta ta ta tam! Bugün maaş günü mü ne :) Ne o zengin mi oluyorum :p
Maaş günü yorucu oluyor para hesabı çok zor çok eksik çıkar fazla çıkar hep sorun işte. Şükürler olsun da bu ay da eksiksiz bir şekilde kapattım. İşten geç çıkıyorum maaş günleri.
Eşime sürpriz yapmak için gittim fotografçıya dış mekân çekimlerimizi almaya fakat sadece büyük resim gelmişti albümü yarın alırım o zaman dedim. Eve gittim yatak odasına koydum bir güzel resmimizi. Koyuldum yine işlere çok yoruldum. Kapının sesini duydum ama kalkıp açamadım bile eşim girdi ben elimde çorap katlıyordum. Bir baktım elinde poşet yine bu ne dedim aç bak dedi ve yuppi ! PUCCA GÜNLÜK 2 benim kitaplığımdaydı artık. Sarıldım sımsıkı. O yorgun ben gitmişti. Kucağına aldı beni sanki bebeği gibiydim. Uzun uzun konuştuk. Yemek yedi. Sonra beni uyuttu. Eşim duşa girdi. Sonrasında o da yanıma yatmış. Tatlı uykular.
Bu Aralık ayının her gününü doğum günüm ilan ediyorum. Nice Senelere. İyi ki doğmuşum. :eda:
 
---> Vıdı vıdı

06.12.2013
Hayırlı cumalar.
Sabah dolmuşta cam kenarına kuruldum kafamı tam dayadım cama uyudum uyuyacağım aklıma geldi yeni kitabım. Hop kucağıma aldım başladım okumaya. Nasıl gülüyorum kıs kıs. Bir de etrafıma bakıyorum deli demesinler diye. Ama kitap benim için muhteşem. Ağzına ne gelirse nasıl isterse öyle yazmış durmuş.
İş yerinde öğle molasında yine okumaya koyuldum kitabımı. O sırada eşim aradı neler yapıyorsun dedi kitap okuyorum deyince az az oku dedi. Her gün bir sayfa okuyacakmışım. Kitabı bitirince yeni kitap istermişim. Bende ufacık şeylerden mutlu oluyorum yani bir ara tutturmuştum yakut küpe diye şimdi sorsalar yakut küpe mi kitap mı hiç düşünmeden kitap derim.
Akşam iş çıkışı eve gittim. Et haşlama yapayım diye. Gel gelelim o et kokuyor diye ben pişip pişmediğine bakamadığım için çiğ et yedirdim kocama :( Ya bugünler de hiç ama hiç güzel yemek yapamıyorum farkındayım beceriksiz, yorgun ve tembelim.
Rabbim bana sabır, güç ve kuvvet ver.
 
---> Vıdı vıdı

Merak etme canimzamanla ogrenirsin yapmasini. Calisan kadin icin zor zaten yemek vesair yapmak.
 
---> Vıdı vıdı

07.12.2013
Yarının tatil heyecanını bugünden yaşıyorum. İş yerindeyken abim aradı bu akşam müsait misin dedi evet dedim biz geleceğiz dedi tamam dedim. İşte telefon kapandıktan sonra hatırladım eşime ne diyeceğim ben. Hemen aldı telefonumu elime mesaj attım abimler bu akşam gelecek diye. Eşim 2 tane çocuk var evi batıracaklar diye istemiyor. Aradı beni ben meyve alırım dedi mandalina al dedim o sulu onu alamam dedi ay nasıl misafir ağırlıyoruz ya çok fenayız ikimizde.
Akşam eve gittim ısıttım pişmemiş eti abimler gelecek diye ne yediğimizi bile anlamadan aç kalarak kalktık sofradan eşimle. Bekliyoruz gelen yok. Annemi arayım dedim. Annem bombayı patlattı. Abinler gelmeyecek. Gelmeyecek mi? Bana kızmış. Neymiş aramış beni yemeğe geleceğiz dedi. Daha işten çıkmadım ne yemeği abi dedim. Dışardan söylersin ben de söyleyemem demiştim o kızmış. Şimdi bir kere ne kadar düşüncesiz. Eşi bütün gün oturuyor beni de öyle düşünüyor herhalde. Ayrıca dışardan yemek söylemektense dışarıda yemeği tercih ederim. Sanki bütün evde oturup onları yemeğe kabul etmemişim. Kızarsa kızsın ne yapayım.
Sonra eşimle oturup demlediğim çaydan yudumladık. Sohbet muhabbet ettik oh ne güzel. Hem çocuklar evi batıracak sorununu yaşamadım hem işin üzerine misafir yorgunluğu çekmedim.
Eşim saat 23:10 gibi televizyonu kapattı. Bu saatte mi yatacağız gibi bakarken aldı kitabımı eline oku bakalım dedi. Hop karşısına oturdum hem gözlerine bakıyorum hem de kitapta işaretlediğim yerleri okuyorum. Bir saat kitap okudum ve o da beni dinledi. Yatağımıza geçtik. Nasıl mutlu uyudum omzunda . . . Julop . . .
 
---> Vıdı vıdı

08.12.2013
Bu sabah eşimle kahvaltı yaparken birden annemlere gitme fikri geldi. Oysa evde oturup eşyalarımızı toplayacaktım fakat evde bütün gün yalnız otururken çok sıkılıyorum çok. Kaçış olarak annem dedim. Eşim işe gitti ben tekrardan bir yattım güzellik uykusuna. Kalktım süslendim derken dolmuşa binip önce abimlere gittim. Orada nescafe içtik. Abimle sohbet etmeye çalışsam da açmış televizyona bakıyor bana cevap bile vermiyor. Hop oradan amcamlara geçtim. Amcamlarda hem yemek yedim hem de amcamla uzun uzun konuştuk.
Eşim dün akşam annesinin eşyalarıyla Aydın’a taşınalım dedi. Buradaki evi kiraya verelim sonra İzmir’den 2. Ev daha alır onu da kiraya veririz. Böylece kirayla kredi borcunu öderiz demişti demesine de ben ne zaman benim olan eşyalara kavuşacaktım. Tabi direk hayır dedim. Fakat amcamla sohbet ederken amcam bence eşyayla git dedi. Açıklamasını da yaptı birazda olsa aklıma yattı. Sonra eşime söyledim fakat annesi eşyaları vermiyor yazlık alalım ben eşyaları oraya götürürüm diyor. Aman ben de çok meraklı değilim açıkçası özgürce kullanabileceğim kendime ait eşyalar istiyorum ben.
Annemle kasap ve pazarı dolaştıktan sonra dolmuşa bindirdi beni. Şunu açıkça söylemeliyim ki bence “PUCCA” dolmuşta yanında bir erkek oturuyorsa asla okunmamalı :) Evime geçtim. Güzel güzel yemekler yapayım dedim. Başında bekleyerek tek tek yemeklerimi pişirdim. Sonra uzandım. Eşim geç geldi ve yemeklerimi bu sefer beğendi. Bence de iyi olmuştu bu kez :)
Sonra azcık televizyon seyredip doğruca uykunun kollarına koştuk. Julop. . .
 
---> Vıdı vıdı

09.12.2013
Pazartesi günlerinden nefret ediyorum. İş iş iş. Bugün iş yerimden bir kere daha soğudum. Bu hafta söyleyeceğim işi bırakacağımı artık ne düşünürlerse düşünsünler. Yeter be hiçbir iş yapmıyorum muamelesi yapıp başı sıkınca bana sesleniyor. Benden daha beterini bulun da görün siz. Mumla arayın beni mumla.
Akşam evime gittim. Dünkü yemeklerimden yedim mis olmuş mis. Sonra dün yapmadığım işlerime koyuldum. Çamaşırları yıkadım. Ivır zıvır mutfak eşyalarını bir güzel bantlayıp ne için olduklarını yazdım üzerlerine. Her gün yavaş yavaş toplarım böyle diye düşünüyorum. Eşim geç geldi. Ama benim çok uykum vardı bekleyemedim. Tatlı rüyalar bana. . .
 
---> Vıdı vıdı

10.11.2013
Hava düne göre biraz daha iyi. En azından bu sabah servis beklerken çok fazla titremedim.
Patrona söyleyeceğim artık işten ayrılacağımı. İşten çıktıktan sonra doğruca koştum eşimin yanına buluştuk kocamla ananeye gittik. Anane bizim için koşturmuş balık yapmış yaşlı yaşlı yorduk valla.
Sonra evimize gittik ev buz insanın konuşası bile gelmiyor. Fıstık yedik falan erkenden uyuduk.
Bir insanı bir kez sevmiyorsam sevmiyorumdur. Ağzıyla kuş tutsa bir şey değişmez benim için. Nefret ediyorum. . .
 
---> Vıdı vıdı

Nefret ettigin esinin teyzesimi? Teysesimiydi yengesimiydi neydi?

Ballandira ballandira anlatiyorsun :) bazen dusunuyorum bende nisanlimla boyle olurmuyum acaba diye?
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst