ümit ile aşk mektupları

Sevgiliye Mektuplar Hasretin Hep İçimde Sevgili
NE KADAR UZUN SÜRE OLDU SENLE GÖRÜŞMEYELİ BİR GÜN MÜ BİR YIL MI BENDE BİLMİYORUM GERÇİ SAYMIYORUM ARTIK NE KADAR OLDUĞUNU SENSİZ GEÇEN ZAMANIN, SADECE AKLIMDA SENLE BERABERKEN OLDUĞUM ZAMANI HİSSEDİYORUM, ÇÜNKÜ YİNE BAŞIMI HER YASTIĞA KOYDUĞUMDA SEN VARSIN AKLIMDA İLK SANA İYİ GECELER DİLEYİP YATIYORUM, KALKTIĞIMDA İLK SANA GÜNAYDIN DİYORUM. UZUN ZAMANDIR BENDEN HABER ALAMADIĞIN İÇİN SANA SÖYLEYECEĞİM O KADAR ÇOK ŞEY VARKİ, HAYATIMDA NELER OLDU. SENSİZ NASIL GEÇTİ GÜNLERİM GECELERİM.
SANA AİT OLAN HERŞEYİ ÇIKARTIM HAYATIMDAN DAHA FAZLA ACI ÇEKMEMEK İÇİN HANİ O TÜM MEKTUPLARIN VE RESİMLERİN VARDIYA HER GÜN HER GÜN BAKIPTA SENİ ANDIĞIM İLK ONLARI ATMAKLA İŞE BAŞLADIM SENİN DE DEDİĞİN GİBİ ACI VERECEKSE NEDEN SAKLANIRKİ ONCA ESKİ HATIRA BENDE SENİ DİNLEDİM HEPSİNİ ÇIKARTIM HAYATIMDAN UZUN ZAMAN OLDU HEPSİNİ YAKALI . ŞİMDİ İSE SADECE HATIRALARIN VAR AKLIMDA ONLARI DA SİLİP ATAMAM YA. BELKİ MEKTUBUN DEVAMINI DAHA SONRA YAZARIM BELKİ BİR GÜN BELKİ BİR YIL SONRA. HOŞÇAKAL AŞKIM.
 
SENİ SEVDİĞİM YAŞTAYIM ŞİMDİ
Canımsın şimdi daha bi yüksek sesle söylemek istiyorum. uzakta olman beni susturmamalı yüreğimi susturamam ki..seni özlemlerime katıp bi gün uyanamazsak eğer; kan ter içinde..nazarlarımıza yüklerim suçlarımızı..
Soran olursa bi gün; elbet derim ki; göğsümü kabartıp suçumuz sevmekti ;en çokta koyan önce gözlerde ölmekti…;
bi gün ölmeyecek miydik nasıl olsa…
Nasıl hasretim sana hem de nasıl.. gözlerim hep sen çıkacakmışsın ki gibi karşıma öyle panik öyle sevinçli ki anlatamam..susarım..seni ilk gördüğüm gündeyim şimdi..yanaklarımdan yastığıma düşün damlada diyemediklerim..ne kadar yalnızım ne kadar sensiz yastığım nemli yanaklarım gibi şimdi beklerim seni bi pencere kenarından..
Bilmesem sıcaklığını hissedemezdim bunca yoğun yaşamazdım seninle tüm yaşadıklarımızı.. İyi ki varsın dediğim en önemlisi kalbimi ve bakışlarımı sende bıraktığım olmazsa olmazlarımın en önemlisi sevdiğim en büyük aşkım sen… bak! bi gün daha sensiz ve yalnız geçmiş..
Ne zaman düşlesem bizi.. ki her sabah uyandığımda yokluğunda ıslanmış gözlerle uyanıyorum.içimde bi ses bize yaptığım haksızlıklar için hesap sormakta bana/durmaksızın.. nasıl bi pişmanlıksa demir almış üzerimde sancısı.. kaç zamandır içimdeki çocuk can çekişmekte..bu sabah ve kaç sabah olduğu gibi.. Anladım ki küçük kıyamet hatalarımsa, büyük kıyamet yokluğun demek ki yaşı olmazmış aşkın sevdanın…
Canım nasıl isterdim beraber yemek yememizi.. burada yanımda olmanı.. yalnız açtım orucumu..seninle yemek yemeyeli ağzımın tadı hep acı. Hep buruğum nedense..yolda el ele bi çift görsem..parça tesirli bi bomba düşer göğsüme vurulurum..serilirim yolun ortasına..hiç bi güç seni sevmemi engelleyemez ki..ömrüm yettiğince bu kalp sana deli..
Bilirim ne zaman yağsa yağmurlar içinde sen ve bizden damlalar olacak.. kaç gündür göğüs kafesimin dışında çarpıyordu kalbim..şimdi bilirim ki ait olduğu yerde..bi damla koptu sol yanımdan az evvel yanağımda nemi..asla utanmıyorum!..
Gün gelecek tüm yorgunluklarımız sevince bi köprü olacak.. adım gibi adam gibi hissediyorum..ada;msı bi aşk ve bembeyaz bi gelecek..bak alabora oldum! kanat çırpıyorum..
Ben bi deli çocuk, bi çocuk ki deli-divane…biliyorum ki..aşkıma ulaşamadığım konuşamadığım anda öleceğim.. çok şey var anlatacak..
Beni bu saatte yazdıran gerçek…;an gelir bi aşk vurur insanı/bi çift güzel sözcük..;
Gecenin bilmem kaçı ve yüreğimde ki alevin yalnızlığımla coşmakta daha bi yakmakta şimdilerde..birinci dereceden vurgunum ve bi o kadar yanık dört duvar arasında kendimleyim say ki yaşamak bu..şafak kaç..kavuşacağımız gün yakın mı..yoksa ben, biz hayal miyiz..sen son baharım ol..bu son durağım..seni sevmek sevmek istiyorum tüm dünya kıskanmalı ya da;
şimdi bi mermi şah damarımdan vurmalı.. bi yanım ezik beklerim elimde senin sevdiğin kır çiçekleri o kısacık saçlarına vurulduğum..
Tut ki ninni söylüyorum bebeğime, tut ki yanındayım saçlarını okşuyorum. Tut ki bi kadehten dökülen şarabız ikimiz. Seni seviyorum bebeğim. Kar yağıyor Ankara;ya üşümüyorum..seni düşünmekten alev alıyor gözbebeklerim özlüyorum.. korkum; sevincime yenik düşer diye kalbim.. Ellerimde kokun kalmış, bayram sevincim buruk..sanadır seslenmelerim sanadır bu dizeler..yorgunum korkularımla beraber..Yüce dağları özlüyorum..
Şimdi yatağa yapışmış yatıyorum, yorgunluktan ve soğuk yemiş bedenimle daha bi ağırım şimdi..bu gece bi ömür kadar uzun olsa ve hiç uyanmasam..kısaca yorgunum işte…gögsünde dinlenmek istiyorum yaralı bi aşk gibi sarılmak istiyorum sana; say ki deliyiz biz gibi..
biliyorum ki; bizi düşlerken kapanacak kirpiklerim tut ki seni sevdiğim yaştayım şimdi..
…iyi geceler aşkım..iyi geceler ömrüm…
 
Seni Çok Özledim…
Ah Neşe kaynağım sen nasil birseysin ki ben seni devamli özlüyorum, dayanamiyorum, çünkü seni özlemek nefes alamamak gibi birsey oldu benim için.
Seni çok çok çok ozledigimde yaninda olamiyorum ve sana bir türlü sarilamiyorum, çünkü özlemek çok isteyip sarılamamaktır.

Sana yaklaşmak için canımi verecek kadar herşeyi göze alırım ve en az senin kadar gözü kara ve deliyim, ama sana zarar gelmesin diye hep bir adım geride kalıyorum, çünkü seviyorum ve yerimi biliyorum.
Bazen oyle aklima geliyorsun ki ben sana tiryaki oldum ve inan gözlerim dolu dolu oluyor, çünkü özlemek aynı anda gözlerinin dolduğunu hissetmektir.
Özlemek ayrı yerlerde olsan, ayri yerlerde yasasan bile, iki kişi bir kalp olabiliyorsun ve aynı anda bir kalp ile ağlıyorsun.
İşte ben seni ağlayabilecek kadar çok seviyorum.
Ve ben seni o kadar çok seviyorum ki özlemek sadece özlemek değil işte.
Biliyormusun balim sen yokken canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Kendimi bayatlamis, hasta, yorgun, halsiz işe yaramaz gibi hissediyorum.
Sen yokken o kadar çok sıkılıyorum ki bir yanım hep boş kalıyor. Solum sızlıyor, açıyor, biri iğne batırıyor sanki, neden biliyormusun, Çünkü sen yanımda olmuyorsun da ondan,
Çünkü aklımdaki, hayalimdeki yanımda değil de ondan.
 
Kapattım gözlerimi SENİ SEVİYORUM…
Can suyum simdi gözlerimi sımsıkı kapattım.
Yanımda olduğunu düşünüyorum, yanımda olduğunu bana öyle sımsıkı sarıldığını hayal ediyorum.
Hayat dolu gözlerini, kirpiklerinin birbirine değişini, dudaklarını, yüzümde dolaşan ellerini, bana sarılışını, ses tonunu, kokunu düşünüyorum. Derin bir nefes alıp kendimi senin hayaline bırakıyorum.
Narin dudaklarindan süzülen sözlerini düşünüyorum gülec yüzlüm.
Başımı göğsüne dayadığımda dudaklarından dökülen sözlerini anımsıyorum, gözlerime uzun uzun bakışlarını düşünüyorum yüzüne kondurduğun gülümsemeyi anımsayıp gülümsüyorum…

Kokunu hayal ediyorum derin bir iç çekerek… Başımı döndüren, beni benden alan o kokunu.
Böyle uyuyabiliyorum ben seninle, gözlerini hayal ediyorum. Can suyum, can parcam özledim seni ve Seninle gülmeyi, sana dokunmayı,seninle susmayı, seninle konuşmayı, başını dizlerimi koyup yatışını özledim.
Bu gece ikimizde ayni anda kapatalim gözlerimizi sevgilim ve biliyorum bu gece aynı anıya koşucaz ikimiz de, kim bilir belki bu gece aynı rüyaya yolculuk ederiz.
Sadece sen ve ben…
 
Seni Seviyorum, Sen İyiki Varsın…
Seni; sana yazmanın güzelliğini sadece ben bilirim ve ben anlarım, çünkü seni sana anlatırken umudumu, hasretimi, sevgimi yazdım.
Ben seni kimsenin bilmediği, göremediği uzaklardan sevdim, derin, gizemli, alımlı, ulaşılmaz bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim.
Kimi zaman uykusuzluğumda, kimi zaman derin uykularımda, kimi zaman yokluğunda, bazen de yanımda olduğun anlarda seni özledim.
Alamadığım, tutmaya cesaret edemediğim, hasretine alev alev yandığım parlak bir inciydin benim için. Ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde, seni düşünürken sıcaklığının içimi yaktığı anlarda sevdim.
Sen uyurken gözlerinin derinliklerine daldım, ama en çok da sensizliğime yandım, seni sensiz beklerken. Hiç üşenmeden seni yazdım, yazmayı seni anlatırken, okumayı da sana yazdıklarımı hecelerken öğrendim.
Seni sadece selvi boyun, saçların yada gözlerin, güzel bir yüzün var diye değil, fikirlerinle, konuşmandaki güzelliğin, duruşun ve benim kor halde yanan yüreğimle seni sevdim.
Sen vücudumun dört bir köşesine yayıldığında, beni sardığını ve her nefes alışımda ciğerlerime ılık ılık işlediğini bilerek sevdim.
Seni kış gecelerinin o soğuk yatağında birlikte uyuyup beni ısıttığın, ve rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim.

Seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı, kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda, o ıslak dudaklarınla beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim.
Sen ne kadar uzaklarda olsan da, aramızdaki kilometreler ne kadar çok olsa da, ben seni sevmeyi düşünerek sevdim.
Seni kokladım da yazdım satırlarımı hece hece, Seni yazdım nefes bile vermeden, içimdeki sıcaklığını, kokunu yitirmeden.
Çünkü seni nefes gibi yaşıyorum, nefes alır gibi seni yazıyorum.
Ve Sen iyi ki varsın.
 
Seni Çok Seviyorum…
Hayatımda verdiğim en mantıklı kararlardan birisin.Beynini seviyorum senin.Düşüncelerini, düşlerini, umutlu oluşunu seviyorum…Ne bileyim yemeğe o kadar tuz, baharat atıp da ””bende tansiyon var, tuzsuz yemeleyim”” demendeki ciddiyeti seviyorum…Ben en saçma şeyden bahsederken bile büyük bir ciddiyetle dinlemeni seviyorum…Doğallığını, kendine olan güvenini seviyorum… Bana dokunduğunda içimin titremesini, sarıldığında,elimden tuttuğunda,öptüğünde bana verdiğin şefkati seviyorum…Sen ne istediğine karar vermişken bile tam zıt tercihimi kabul etmeni seviyorum…Şöle kız kulesini karşına alıp deniz havasını içimize çekmek varken arabanın kirli camlarından bakıp sigara dumanını içimize çekerek miskin miskin arabanın içinde seninle oturmayı seviyorum…Kaldığımız mecburiyet karşısındaki rahatlığını seviyorum…Anlattığın sorularda çözümü birkaç kez göstermiş olmana rağmen hala benim çözümsüz kalmışlığıma ses çıkarmayışını, sabırla yeniden anlatmaya çalışışını izlemeyi seviyorum…Sana sunduğum şartların zor olduğunu biliyorum ama ne pahasına olursa olsun yanımda yer alabilmek için gösterdiğin çabayı seviyorum…Seninle hayallere dalıp, bir sürü plan yapıp sonrasında ise hiç aklımızda olmayan bir yerde olmayı seviyorum… Günler öncesinden aldığımız bir tiyatro bileti için daha oyuna gitmeden bir sürü yorum yapmayı,gidenlerin yaptıkları oyun hakkındaki yorumlarını sana okumayı ve sadece o gece de bizim olsun diye o tiyatro biletini benim seninle kalabilmemin rüşveti olarak bir başkasına vermeyi düşünebildiğimizi ve birbirimizin fırsat maliyetinin bu şekilde devamlı arttığını farkedebilmeyi seviyorum…Tüm bunları yazarken bile yüzümde oluşan bir tebessüm olduğunu görebildiğim için, yüreğini, şefkatini, sevgini, arzularını hissedebildiğim için seni çok seviyorum.
 
Neşe Kaynağım Seni Çok Seviyorum
Biliyormusun Neşe Kaynağım ,sesini duymayı, seni özlemeyi,hiç görmesem bile
seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten ve özlemekten.
Senin gülüşünü seviyorum, Her bakışında gözlerinde okuduğum o duyguyu
gözlerimdeki gözlerini seviyorum.
Gönlünü yüreğini, özünü seviyorum senin dudaklarındaki sözlerini seviyorum.
Yinede korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sendeki o sıcaklığı ve sana olan uzaklığı seviyorum.
En çok ta dağınık, uzun simsiyah saçlarını, beni arayan ellerini seviyorum.
Yalnızlığımı seviyorum, en çok yalnız kaldığımda beni bulan gönlünü seviyorum.
Ben en çok senin bana olan sevgini seviyorum.
İçimden haykırmak geliyor, dünyaya sığdıramadığım seni kalbime sığdırmak geliyor.
Ağlamak geliyor seni görmezsem,
Napim hayatım tutamıyorum kendimi işte.
Benden vazgeçme, inan dayanamam ben buna.
 
Sende kendimi buldum ben…
Güleç yüzlüm bendeki seni sevdim delice. Şimdi ikiniz beraber büyüyorsunuz bir sen birde sevda.
Bak, peşinden koşturduğum her şeyden vaz geçtim, cevabını bilmediğim sorulara yanıt aramıyorum artık.
Nereye gittiğimizi, nereye varacağımızı bilmesem de huzurla aynı yolda yürüyorum seninle. Dünü boş verdim yarınlar önemini çoktan yitirdi yanında olduğum bu günü yaşarken, artık seninleyim ve ben seni seviyorum.
 
Bir Kadına Yazılan En Güzel En Anlamlı Mektup
Erzurumlu İbrahim Hakkı, yazdığı Maarifetname ile çağına ışık tuttu. İbrahim Hakkı’nın eşine yazdığı mektupta dile getirdiği iltifatlar ise kadınları kıskandıracak derecede.

Bir dervis hanımına mektup yazar mı? Yazarsa ne yazar? Osmanlı doneminin velud yazarlaıindan Erzurumlu ibrahim Hakkı’nın hanımlarına yazdıgı mektuplar arşivlerde bulunuyor. Bugüne göre ulasım zor, haberlesme imkanlarının çok kıt olduğu o yüz yıllarda sevgiliden, sevgilinin el yazısıyla gelen mektup ne kadar degerli… Hele bu mektup ibrahim Hakki gibi aşı ve şair bir insanin kaleminden çıkarsa güzelligi bir kat daha artmaktadir.
Dort hanima dort mektup, Iste bunlardan biri……

“İzzetli, hürmetli, hakikatli, adamlıklı, şefkatli, hatırlı, gönüllü, asilli, usullu, akıllı, izanlı, hünerli, marifetli, üslüplu, yakışıklı, güzel huylu, tatli dilli, uzun boylu ince belli, kıl ayıpsiz hatunum, helalim Firdevs Hatun huzuruna,

Deruni dilden ve can u gönülden selamlar ve dualar edip ol mubarek nazik hatırın sual ederiz, Huda’nın birliğine emanet veririz. Benim nazli yar-ı gam gusarim. Benim şenliğim, şöhretim, benim sevdiğim, keyfim, benim canim Firdevsim!
Neylersin nişlersin, ne keyftesin, ne fikirdesin, ne haldesin, ne demdesin? Benim güzelim, garip gönlünü ne ile eğlersin? Okurmusun, nakış mı işlersin?

Oynar mısın, gülermisin? Benim gönlüm senin halinle eğlenir, sen nicesin? Keşke sizi getirsem, bu vilayetleri seyrettirsem, zira sensiz canim rahat olamiyor. Benim güzel keyfim, senden ayrılmak ne çetin ahval imis bilmezdim. Hak Teala gönül hoşnuğuyla bir dahi dünya gözüyle görüşmek müyesser eylesin. Amin…

Firdevs, Firdevs, o saçlarin seveyim, o kaşın seveyim, o gözün seveyim, o yüzün seveyim, ayipsız canın seveyim. Sakın benden küsmeyesin ki gönlüm sıkılmasın. Kusurlarımı afvet, ahiret hakkını helal eyle.

Bin tabaka kağıt yazsam seninle sözlerim tükenmez. Hele yavaş, inşallahu Taala, Ramazan geceleri sabahlara değin sana çok çok gördüğüm, işittiğim pak seyleri ve esvaplari size layik görürüm: Eğer fırsatım olursa alırım, yoksa siz sağ olunuz:

Birer hamayli getiririm. Şimdilik mektubum boş olmasın için bir pak buruncuk gömlek gönder misin, mazur olsun.
……
Gönlunuz her ne meyve isterse sehirden getirtesiniz, Meyvesiz kalmayasınız, haftada iki kere çaylara, bahçelere cıkasınız, hapsolmayasiniz, rahat olasınız. Allah’ın birliğine emanet olasınız. Ömrün uzun olsun,
 
Seni Görünce Kalbim Nasıl Atıyor Bir Bilsen…
Sevgili Neşe kaynağım, Kalbim nasıl atıyor gözlerim seni görünce, nasıl da heyecanlanıyor bir bilsen. Yüreğim dile gelse de anlatsa benim sana olan hislerimi. Olsun, ben dilin konuşabildiği kadarıyla yazıyorum sana.
Bak şimdi kara kuzum sana günüm nasıl geçiyor anlatayım.
Sabah oluyor erkenden seninle açıyorum gözlerimi. Bir bakıyorum sen varsın kalbimde. Kalbimden yüzüme sıcak bir gülümseme yayılıyor aniden. Anlayacağın, seninle başlıyorum güne.
Sonra yemek yerken, gülerken, ağlarken, çalışırken hep senin varlığın duruyor yanı başımda.
Sonra gün batıyor yine, gece olunca senin resimlerine bakıyorum, gözlerim en son seni görsün diye.
Yüzünün her santimini ezberliyorum ve kapatırken gözlerimi hayalin eşlik ediyor. Gözlerimde sen, dilimde sen, aklımda sen, kalbimde bir tek sen.
İşte hayatım benim günlerim böyle geçiyor yani kısaca seni düşünerek.
Sen ne ara girdin kalbime, ne ara bu kadar işledin ruhuma; anlayamadım.
Ama iyi ki de gelmişsin hayatıma.
Ne güzel geldin sen benim gönlüme ve hiç gitme, gidip de gözlerimi sensiz, gönlümü sevgisiz bırakma.
Çünkü bu yürek seninle birlikte atıyor.
 
Hayallerimin Adamı ( Sevgiliye Yazılmış Aşk Mektuplar )
Bu gün seni ne kadar çok özlediğimi fark ettim .
Ben bu gün nefes almadığı anladım. Bu gün çook özledim seni.
Gözlerini aradım hep, varlığını özledim.. herşeye , herkese rağmen ben seni özledim, gururu bi kenara bıraktım çünkü gurur beni ben yapmıyor.
Gurur beni mutlu etmiyor.
Sen benim kabul olmıycak duamsın , hiç gerçekleşmeyecek hayalimsin….
İçim yanıyor içim. Bu gün yine sensiz yapamayacağımı fark ettim . Olmayacak, ben seni unutacak kadar güçlü değilim ,sen hayallerimin adamısın , olmaz unutamam, bitemezsin……
Herkes olmaz bekleme diyor ama benim içimde yine bi umut var olacak diye.. Yemin olsun ki hayallerimin adamı seni gelene kadar bekleyeceğim, içimdeki küçük umutla, hayallerimle , aşkımla bekleyeceğim seni , bir gün gel diye …..
 
Düşünüyorum da ; ne çok şey yaşadık seninle
Gözlerinin gözlerime deydiği o ilk anda çatırdattın yüreğimin aynasını. Yüreğimin sevmekle görevlendirilmiş en hassas noktasına dokundun seni gördüğüm gün. Ruhuma beni seveceksin diye emir veren kıdemli asker gibiydi güzel gözlerin. Kirpiklerinin her bir teli, beni göz hapsine aldığında nöbet tuttular kaçmamam için. Oysa yeryüzünün en mutlu esiriydi o an gözlerinin esiri olan gözlerim. İşte o günden beri sen ve ben yokuz, biz varız, deli dolu sevgimiz, unutulması güç anılarımız var. Şimdi senin sesinden defalarca dinlediğim şiirin dizeleri çınlıyor kulaklarımda. Sevgileri yarınlara bıraktınız? Biz bırakmadık, bitmeyen işler yüzünden yanlış tanımadık birbirimizi. Doğan her yeni gün bizim için el değmemiş yepyeni bir tuval oldu. Her defasında farklı bir şekilde birbirine karıştırdık ruhumuzun renklerini. Bir fırça darbesi senden, sonraki benden. Bendeki kırmızı sende ki beyazla, ikimizin pembesiyle hatta bize ait olmayan siyahla harmanlandı çok zaman. Ne çıktıysa ortaya ikimizin eseriydi. Mutluluk, hüzün, tutku, özlem, sevgi, aşk tabloları çizdik beraber.
Düşünüyorum da ; ne çok şey yaşadık seninle ve ne çok güzel şeyi sığdırabilmeyi başardık geçen zamana. Şimdi sana ait ne varsa aşkı çağrıştırıyor bende. Senin kokun beraberinde aşkı getiriyor uzaklardan. Her sözünde bir aşk hikayesi saklı haberin yok. Gözlerin! Gözlerin ölümsüz aşk şarkılarına ilham verecek güzellikte. Bundan olmalı ki; uzun zaman aralıklarında düşünüyorum seni. Bir şeylerin ertelenmiş halisin sen. Tüm sıkıntılarıma mola verdiren dakikalarda saklı senin hayalin. Ne zaman aklıma gelsen aydınlanıyor karanlıklarım. Umutsuzluklarımı, korkularımı, mutsuzluklarımı göz ardı edip, seni düşünüyorum büyük bir haz duyarak. Henüz kendime dahi izah edemediğim bir duygu bu. Adını koymayı başaramadığım, daha önce yaşanmamış türden duyguların başkahramanı oldun sen. O, zırhlara bürünmüş, kabuğunun çatlamasından korkan adamı yok etti geçen zaman. Zırhlarını eritti aşkın ateşi, şimdi kırılan kabuğun altında yatan seni yaşıyorum günbegün. Nasıl sıcaksın, nasıl sevgi dolu, ne kadar şefkatli ve ne çok sevilmeye değer. İşte bu yüzden beni sana getiren adımlar birbirleriyle yarışıyor çoğu zaman. Sırt çantama ikimize de yetecek kadar umut, mutluluk ve tebessümü sığdırarak geliyorum yanına. Ve sen yalnızlığımın üstünü örten sıcacık bir sevgi oluveriyorsun içimde. Bana dost oluyorsun, bana yoldaş, bana sırdaş oluyorsun, bana yar, bana yar oluyorsun daha ilk günden beri.
Şimdi sen yanı başımda şarkılar söylüyorsun, gitarının telleri ağlıyor, ve ben yazıyorum. Sana ve seni yazıyorum bu gece, dinle sevgilim dinle?
Bastırılmış duyguların, eğitilmemiş ruhların, sindirilmiş yüreklerin harcı değildir aşk.
Sınırları önceden belirlenmiş sevdalara örnek olalım diye zorladım sınırları. Tel örgüleri aştı, mayınlarla çarpıştı yüreğim seni sınırsız sevebilmek için. Sende kendimi buldum ben. Bendeki seni sevdim delice. Şimdi ikiniz beraber büyüyorsunuz, bir sen birde sevda.
Bak; her şeyden geçtim, cevabını bilmediğim sorulara yanıt aramıyorum artık. Nereye varacağımızı bilmesem de huzurla aynı yolda yürüyorum seninle. Dünü boş verdim, yarınlar önemini çoktan yitirdi yanında olduğum bu günü yaşarken. Belki sonu olmayanım belki de sonsuza kadarımsın kim bilir? ? Seni Seviyorum?
 
Senin adınla başladım sevmeye…
Güzel yüzlüm, Neşe kaynağım biliyormusun ben bugüne Yine senin adınla başLadım.
Hergünüm seninLe dolup taşıyor.
MutLu olmam için Adını anmam yeterli.
Bendeki mutluluk anlatılamaz,Yaşadığım sevinçlerimin
İçinde sen geçen herşey güzel.
Sen benim en güzel kıymetlimsin.
Öyle tarifsiz seviyorum ki seni. Hep değerini bilmek, seni hiç kırmamak istiyorum.
Eğer ben değil de bir başkası seni mutlu edecekse, buna üzülmeyecek kadar çok seviyorum.
Kaybetmekten korktuğum tek şey sensin.
Sen bende olduğunda tüm eksikliklerim son buluyor.
Sen benim herşeyimsin. ÖyLe bir Sen var ki içimde,Sevgim heran artıyor.
Gül yüzlüm sen benim gülen yanım,Yaşam kaynağımsın.
Sen benim neşe kaaynağımsın, dünüm,bugünüm,geleceğimsin.
 
Ben Gönlümü Yalnızca Sana Sakladım
Şimdi Amsterdam’ın kalabalık sokaklarını arşınlayıp, duruyorum avare ve dalgın. Ama ben, bendine esir olmuş gibi, halâ Munzur’u düşünüyorum bunca yıldan sonra, Munzur’da seni…
Bil ki, bütün acılarını tattığım ve ihanetlerine alışamadığım bu metropollerde, bir yerim yok benim, hep dikenler üzerinde eğreti durdum…
Ah yüreği nakışlı sehergülüm! Ne çok severdik yayla yollarında türküler söylemeyi. Ne çok üşürdük yayla yollarında… Yüreğinde kocaman ateşler yakardın ellerimi ısıtmak için…
Şimdi üçler, beşler, seyitler aşkına usla yüreğimi. Usla ve bırak yaralı kalsın seven yanım… Gözlerimdeki yaşları topla, bırak çöl olsun kaderim… Bir kardelen aşkı kalsın içimde, bir de bu kahreden gurbet ezgisi… Gerisi Munzur aşkına ağlamak olsun, yalan olsun, yanmak olsun…
Gözlerin gözlerimde hangi pınarın mavisi, hangi ayın vurgunuydu mavi gecelerde ah nazlı maral? Umudun adresi var mı? Sevgiye nereden gidilir? Yitirdim adresini dostluğun, vefanın, aşkın. Bul beni… Her adımda ateşlere basıyorum, körler ülkesinde, körüm. Ben yaşamın adını sen koydum, senin adını sevda, sevdanın adını yaşam. Düşmüşüm, tut elimden kaldır beni, alıp sevdalara ***************ür…
Sesin çağlayan bir ırmağın türküsüydü karlı dağlarda oy nazlı maral. Gülün boyun büküşüydü hasret bahçelerinde, ben gönlümü yalnızca sana sakladım yıllar boyu… Sev beni, sev beni ateşler içinde de olsan! … Düşmüşüm kaldır beni, yüreğine yaslanayım. Üçler, yediler, kırklar aşkına ah nazlı maral! ..
Canevimde büyüyen hasretimi yasladım da yıllara; uzak, çok uzak bir yıldızda kaldı düşlediğim dünya. Sonra uzun bir kar yağdı yollara, üşüdüm. Duman oldu, tufan oldu ömrüm, içimde dinmeyen fırtınalar, gece karası öfkeler kaldı yüreğimde ve ihanetlerin açtığı çukurlar, hesabını kimselere soramadığım…
Üstümde kar yangını, başımda gam, gönlüm rüzgarlara vurgun, yollar duman. Ateşler içinde dolanır kanım, yüreğim, sensiz kalan yanım. Sarıl bana üşüyorum, sarıl bana düşüyorum, nedenini sorma ne olur…
Zaman kör karanlık ve acımasız. Yıldızlara dönder yüzümü oy maral, lekesiz sabahlara dönder. Güneşe dönder yüzümü, şimdi soğuk bir kutup dünya, iliklerime dek üşüyorum. Kar altında kalbim şimdi, Munzur’un doruklarında gözlerim üşüyor, gözlerimin anadolusunda kirpiklerim. Mühür vuruldu yaralarıma oy maral maral…
Sarıl boynuma sıcak dostluğun ısıtır beni ancak, hilesiz sevgin ısıtır. Bunca yıldır gönlümü yalnızca sana sakladım. Sev beni üçler, beşler aşkına. Öyle uzak durma gel. Acılar uçurum, acılar uçurum, tut beni düşüyorum, üşüyorum ısıt beni.
Ey yarasında nehirler fışkıran kalbim, ey saksısında sevgiler büyüttüğüm kalbim, bak akşam oldu yine, kararıp kaldı düşlerim. Ah ben bu acıların hesabını kime soracağım? Kendimi anlatacak kadar vaktim de yok artık.
Aşka ve toprağa ahdımız var oy maral. Şiir serpin üzerime su yerine, sevgi serpin üşüyorum… Gel, yürek çatlağı bir ezgiye sar beni, gül yaprağı bir sevgiye sar ki, ölem. Gümbür gümbür bir yürek nasıl düşermiş toprağa, görsün dünya alem.
Elveda nazlı çiçek, elveda… Teyran çiçegi sana su veremem, koklayamam bir daha, okşayamam nazlı yapraklarını. Bağışla beni. Derin bir ah gibi sevdalar içinde tutuşan upuzun nehirler alsın beni ah maral. Tutmaya gücüm yetmiyor artık kalbimdeki soluğu. Turnamın göğsü yaralı, turnamın kanadı kırık, taşıyamaz gurbeti kanatlarında..
Bitmeyen bir hüznün kıskacında yaralı ezgilere tutsak kaldım, paramparça kaldım ortasında karanlığın, geçen trenler de almıyor beni, içimde tarifsiz kederler büyüyor. Toz toz oldum buralarda, duman duman. Gel gör ki, kan çanağı gözlerim, sesim gelmiyor oralara ah maral maral… Nuri CAN
 
Seni Hep Seveceğim…
Kuzum ilerleyen zaman da sana bir emanet göndereceğim.
Bu emanet kutu içerisinde bir kitap ve kitabın içerisinde yaşanmış, konuşulmuş bir sürü güzel anılar olacak. Kutunun içine kucak dolusu sevgi ekleyeceğim ve kırmızı bir kurdeleyle süslenmiş etrafında papatyalarla birlikte.
Hadi bakalım şimdi sıra sende, durma çöz kurdeleyi ve kaldır yavaşça kutunun kapağını.
Kutunun içine kocaman bir fırça ve on binlerce her biri birbirinden güzel ve özel renk koydum. Haydi bu renkleri kullanarak hayalindeki evin resmini yapıp içine gir ve mutlu ol.
Sonra bu kutunun içine biraz da kendi hayalimi kullanarak düşler serpiştirdim gizlice, düş kurmayı unutma diye, ama mümkünse düşlerin benimle birlikte olsun.
Biraz düşlerinin içerisine çocukluğundan günler de yerleştirdim, içindeki çocuğu yeniden tada bil diye.
Kutunun içerisine güneşin batışını, gecenin sessizliğini, kuşları, böcekleri, senin sesini, duruşunu ve gülüşünün sıcaklığını da sığdırdım.
Sonra biraz da sevecenlik koydum, sevgi, saygı, merhamet, zaten bu özellikler sende var ve bu özelliklerini yitirme, güçlü olasın istedim çünkü acımasız olan güçsüzdür.
Sonra çiçeklerin her türlüsünü ve özellikle kenarları kırmızı bir kara gül koydum ve “Al Yüreğim Senin Olsun” diyerek bizim simgemizi de ekledim.
Ayrıca kutunun içine senden gizli, senden habersiz hiç bir yazı, hiçbir hatıra koymadım, çünkü yaşadıklarımızla birlikte paylaştık ve paylaşmayı anımsayalım diye.
Kutu içine Seni Seviyorum u da ekledim, birbirimize sevgimizi söylemek için yarını beklemeyelim istedim.
Mutlu anlarımızı hemen paylaşım, çünkü İçtenliği, umudu, neşeyi, bağışlayıcılığı, özgüveni ve açık yürekliliği unutmayıp, Ben olmanın dışına çıkıp biz olalım diye.
Kutunun içine yaşamla alakalı bir kaç renk koydum, mutlu olmak için yarını beklemeyelim diye.
Hayatı kollarımızın arasına alıp ve sımsıkı sarılalım, yaşamdan yalnızca tad almaya bakalım ama mutlaka aldığımızın yerine bir şeyler bırakalım istedim.
Güzel sevdam, yaşam, deseni yerleştirilmemiş, dokuması tamamlanmamış, ilmekleri henüz kesilmemiş, olağanüstü güzellikte bir duvar halısı gibidir, ve bu halı içerisinde sana ait olan boşluğu yalnızca sen doldurabilirsin.
Kimseyi kırmamak ve üzmemek şartıyla, duruşun, insanlığın, merhametinden taviz vermeden istediğin her şeyi dene, ama beni unutmadan tabiki.
Vakit gelir de bir gün sonsuzluğun bulutlarına oturduğunda ne aklın kalsın ne de kırık bir yürek.
Ama şunu hiç bir zaman unutma, seni daima sevecek bu yürek.
 
“Canım sevgilim,
Sana olan sevgimi anlatmaya hiçbir sözcük yetemez. Bu öyle kuvvetli bir sevgi ki, her an seni yaşamak, seninle yaşamak, seninle yaşlanmak istiyorum. Beni yalnızlığımdan sıyırıp mutlu günlere kavuşturan sensin, yaşadığımın farkına vardıran sensin, huzurun diğer adı sensin. Biricik aşkım, gözlerin kadar parlak olmasalar da seninle yıldızları izlemek, dünyanın en huzurlu şeyi. Çünkü olur da bir yıldız kayarsa dileğim belli; sen … Bil ki; her duamda ellerimi açtığım, her hayalde baş köşeye kondurduğumsun. Bil ki; benim en tatlı uykum, en hakiki mutluluğumsun.
Bazen yokluğunu haykırmak istiyorum, o koca yüreğinin yanımda olmayışından duyduğum hüznü herkes bilsin diye. Sana olan sevgimi herkes iliklerine kadar hissetsin diye avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum: Seni seviyorum.”
 
“Hayatımın anlamı,
Sen benim başıma gelen en güzel şeysin! Beni hayatın karanlığından ve solgunluğundan kurtaran, gönlümün neşe ile rengarenk olmasını sağlayansın. Yüreğin o kadar büyük ve temiz ki, seninle sanki bütün kara bulutlar uzaklaştı ve her yerde çok sevdiğim ebemkuşağı. Her yerde var sanki gülümseyen bir fotoğrafın, güzel bakışlım. Seni görmek bile beni o kadar mutlu ediyor ki, seni öylesine seviyorum ki aşkım bunu anlatmaya hiçbir kelime, hiçbir şiir, hiçbir şarkı yetmez. Sana olan aşkımı hiçbir şey ifade edemez.
Senin gibi bir güzelliğe sahip olduğum için, beni ben olduğum için sevdiğini bildiğim için çok mutluyum. Seni tanıdığım için, attığım tüm adımlar içim, seni tereddütsüz hayatıma aldığım için çok mutluyum. Benim sevgilim olduğun için dünyanın en şanslı insanıyım. Sensiz hiçbir yere ait değil, hiçbir sözle mutlu değilim. Sensizken hiçbir yemekte iştahlı, hiçbir mevsimde huzurlu değilim. Her an seni görmek, her an senin yakınında olmak, mümkünse seninle aynı yastığa baş koymak ve ömrüm boyunca seni mutlu etmek istiyorum. Seninle birlikte yaşlanmak, saçlarıma düşen akları seninle birlikte saymak istiyorum. Sen benim dünyadaki en değerli varlığımsın. İyi ki benimlesin. İyi ki varsın! Doğum günün kutlu olsun.”
 
“Birtanem,
Senin mutlu olman için elimden gelen her şeyi yapar, senin bir damla gözyaşın için her şeyi yakarım biliyorsun. Benim için o kadar değerlisin ki, sanki diğer yarım olmuşsun. Sanki sen ne hissetsen aynısını hisseder olmuşum. Dertlerinle dertlenir, acınla ağlar, mutluluğunla gülümser olmuşum. O kadar sana benzemişim ki, ne zaman huzursuz olsan ben de huzur bulamaz olmuşum. Seni o kadar dinlemişim ki, sesini duymadan hiçbir günü adamakıllı bitiremez olmuşum. Ben sen olmuşum.
Diğer yarım… Seninle geçen zamanlarım o kadar kıymetli ki hiçbir anım boşa akmasın istiyorum. Her anımız ölümsüzleşsin, her sevincimiz tarihe kazınsın istiyorum. Gülüşün dudaklarına sabitlensin ve hiç bozulmasın, gözlerin gözlerimden ayrılmasın istiyorum. Ellerinin sıcaklığı ile ısınmak, seni doya doya yaşamak istiyorum.
Ben her zaman senin yanında kalmak, senin sevgilin olmak, sevdiğin olmak istiyorum aşkım. Beni bir an bile yalnız bırakma. Ben sensiz yarım kalırım. Çünkü ben içimden senin bıraktığın koca boşluğu hiçbir zaman atamam, hiçbir zaman seninle olduğum kadar mutlu olamam. Seni hep aynı aşkla, aynı parıltılı bakışla seveceğim birtanem…”
 
“Biricik sevgilim… Bazen sanki taşıyorsun içimden. Adın dilime yapışmış, sürekli senin adını söylüyorum. Ruhun ruhuma dolanmış, seninle tatlanıyor hayatım. Nefes almak seninle birlikte iken anlam buluyor, sanki dünyada var olan her şey sevilir hale geliyor. Sanki insanlar sana olan sevgimin kuvvetinden ve büyüklüğünden zarar görecekmiş gibi geliyor. Güzelliğin gözlerimi kamaştırıyor.
Aklımdan hiçbir zaman silemedim yüzünü, silemiyorum da. En umutsuz, en mutsuz anlarımda seninle göz göze geldiğimi hayal ederek güç buluyorum. Senin yanımda, yakınımda olduğunu hissederek tüm huzursuzluklardan bir çırpıda kurtuluyorum. Senin beni sevme şekline hayran ve oldukça minnettarım. Beni o kadar mutlu ve iyi bir insan yaptın ki, sanki senden önce hiçbir anlamım yokmuş gibiydi. Senden önce ben umutsuzluklarla debelenen ve bunun farkında bile olamayan biriydim. Sen benim gözlerimi açtın, hem de sadece o parıldayan gözlerinin ışığıyla. Sen benim kalbimi açtın ve içine daldın hem de sadece gülümseyen dudaklarınla. Sen benim hayatımın anlamı oldun, güzel bakışların, yanımda oluşlarınla. Benimle olduğun için çok şanslıyım… Dünüm, bugünüm, yarınım… Seni her şeyden, herkesten çok seviyorum.
Sen her zaman gülümse… Sen gülümseyince ömrüme ömür ekleniyor. Sen gülümseyince içime ferahlık doluyor… Seni her zaman ilk günkü aşkla seveceğim… Seninle yaşadığım hiçbir dakikadan dahi pişman olmadım. Seni her zaman mutlu edeceğim aşkım… İyi ki varsın.”
 
“Gökyüzündeki yıldızlar senin gönlümde yarattığın cennetin bir yansımasıdır gözümde. Seninle aşkımız hayatımızı ikiye bölmenin adıdır sevgilim. O yüzden aşk denilen, her şeyi istisnasız bölüşmektir. Acıları, umutları, hüzünleri, mutlulukları paylaşmaktır. Seninle önümüzde mutluluğa açılan tüm kapıların ardına kadar açık olacağını seziyorum. Seninle bir güzel kayboluyorum çiçek kokulu düşlerde. Yaşamamın seni sevmek gibi özel bir anlamı var artık. Yüreğimi sımsıcak ve güvende hissediyorum, ellerim varken ellerinde.
Şimdi yanımda olsan ve uzun uzun seyre dalsam kirpiklerini, gözlerindeki parıltıya baksam doya doya. O bülbül sesin çınlasa kulaklarımda, ne söylediğin inan hiç önemli değil. Sadece yanımda olsan ve ben varlığınla güç bulsam, büyük bir huzurla dolup taşsa içim. Şimdi yanımda olsan da sevgilim, kulağına fısıldasam en güzel aşk sözcüklerini. En güzel aşk şarkılarını yanındayken dillendirsem. Gülüşünle ısınsam ve tüm aşk şiirlerine beraber konu olsak. Bir kez daha, bir kez daha en içten halimle döksem sana içimdeki duyguları ve varlığının bana kattığı anlamı.
Şimdi seninle olsam ve uzun uzun izlesem yüzünün her santimini. Ellerini tutsam hiç bırakmayacak kadar sıkı ve inatla. Saçlarında gezinse ellerim yine. Yine anlasam ki aşk bu. Aşkın senden başka adı, senden başka sanı yok. Aşkın seninle yaşananlardan başka tarifi yok. Asla tanım kabul etmeyen ve yere göğe sığmayan aşkın, senden başka kimsede yeri yok. Şu dünyadaki en büyük aşkımsın…
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst