The Exploited

MiRacLe*

Bayan Üye
1980`de Edinburgh`ün arka sokaklarından yükselen sesin sahipleri; Büyük John lakaplı John Duncan, eski mohikan asker Wattie, böcek yeme alışkanlığından hiç vazgeçmeyen Kertenkele Drew Campbell, basist Danny`den başkası değildi. Grup punkın hızlı ve sert bir versiyonunu çalıyordu. Punktaki kelimelerin önemini onlar liriklerinde toplumsal bozukluklara, polislere, adaletsizliklere, sıkıntılara, özgürlüklere, tutucu politikaya değinerek vurguladılar. Öyle ki Ice`dan heavy metal efsanesi sayılan Slayer`a kadar birçok grubun müziğinde Exploited etkisi görülür.

Dünyanın Exploited`ı duyması pek uzun sürmedi. Punkın DIY felsefesine uyarak ilk singlelarını kendileri kaydettiler. Single Exploited etiketiyle piyasaya sürüldü. Grup bir süre sonra debut ep`si "Army Life"`ı çıkardı. Ep grubun lead vokalisti Wattie`nin geçmiş deneyimlerinden yararlanılarak yapıldı. Army Life`ın sözünü esirgemez tavırları; topşuma, karşı çıkmaktan çok moda moda haline dönüşen punk dünyasında kısa sürede farkedildi. Sounds of Magazine tarafından haftanın singleı seçildi ve bağımsız listelerde 6. Sıraya kadar yükseldi. Ep`deki "Fuck a Mod" parçasının üstünden yıllar geçmesine rağmen hala birçok Exploited hayranının favori parçalarındandır. 1981`de çıkan "Oi the Album" adlı derleme albümde grubun "I Still Believe in Anarchy" ve "Daily News" adlı iki parçası yer aldı. Kısa bir süre sonra grup ikinci ep`si "Exploited Barmy Army"i çıkardı, artık fanları onlara Exploited Barmy Army diyordu. Sound dergisinden Garg Busshell`ın desteğiyle grup daha bir ön plana çıktı ve 1981 martında Secret firmasıyla anlaştı. 3 hafta gibi kısa bir süre içinde grup, Secret`dan ilk Ep`si "Dogs of War"u çıkardı. Single bağımsız listelerde 2. sıraya kadar yükselmekle kalmayıp, uluslar arası listelerede girmeyi başardı. Grubun Edinburgh şovlarından birinin kaydı olan "Live on Stage" adlı canlı albümde bu sıralarda piyasaya sürüldü. 1981 mayısında grup ilk stüdyo albümleri "Punks not Dead"i çıkardı. Albüm tam bir stüdyo kaydı olmamakla beraber bazı stüdyo metaryellerinide içeriyordu. Albümde grubun birçok canlı parçalarının yanı sıra "Son of a Copper" ve "Sex and Violance" gibi yeni parçalarda vardı. Exploited bu albümde punk adına pek çok şey yaptı ve albüm birçok fan tarafından Sex Pistols`ın "Nevermind the Bollocks" albümüyle eşdeğer tutuldu. Albüm 150.000 den fazla satarak UK albüm listesinde 20. sıraya yükseldi ve yılın en iyi bağımsız albümü seçilerek punkın hala yaşadığını herkese gösterdi. Albümün hemen ardından Discharge, Chrongen, Anti Pasti, Anti Nowhere League gibi gruplarla birlikte ana grup olarak Apocalypse Punk turuna çıktı. Tur dönüşü çıkardıkları "Dead Cities" singleı grubun BBC`de yayınlanan "Tops of the Pops" programına katılmasını sağladı. BBC Exploited`in programa çıktıklarını reddetsede bir şahit; renkli iskoç delileriyle hayatının pogosunu yaptıklarını hatta Wattie`nin dansçı kızların birinden hoşlanıp sette paso hatunun peşinden koştuğunu söylüyor. Grup yıkıcı TV şovunun ardından UK`de bir tura çıktı. Tam bir yıkım örneği olan tur menajerin kolunu beş yerden kırmasıyla başlayıp, Londra Rainbow`da müthiş bir ayaklanmayla bitti. Grup, tur süresince Hollanda, Finlandiya, Almanya, İsveç ve Norveç`te konserler verdi. Hollanda grubun ülkeye girişini yasakladı. Almanyada çıkan ayaklanmaları askerler göz yaşartıcı gazlarla bastırdılar ve böylece bu ülkeyede yasaklandı. Finlandiya`da gaza gelen bir genç kız Wattie`nin dilini ısırdı. Norveç`te ise en kısa gösterilerini sergilediler, 3. dakikanın sonunda sahne işgal edildi ve ensturmanlar parçalandı.

26 Nisan 1982`de "Attack / Alternative" adlı ep hemen ardından en iyi 10 albüm listelerinde ilk sıraya yerleşen "Troops of Tmorrow" çıktı. Albüm ilk çıktığında Exploited, anti punk kesim tarafından Johnny taklitçileri olarak adlandırılsa da albümün 17. Sıradan ulusal listelere girmesiyle insanların kafasındaki bu imaj yıkılmış oldu. Albümün bu başarısı grubun Virgin Records ile anlaşmasının temel sebebi kuşkusuz... Saf heavy metal imgeleriyle dolu parçalar punk ve metalin karıştırılamayacağını söyleyen eleştirmenlere haddini bildirdi. Gerek "Punks Not Dead" gerek "Troops of Tomorrow" albümleri Exploited tarihinin en baba albümleri. Parçaların her birinin düzenli başarısı, kendilerinden taviz vermeyen tavırlarıyla yeni yetme punk gruplarına punkın ne olduğunu gösterdiler.

"Computers Don`t Blunder" adlı ep`nin ardından grup US-Kanada turuna çıktı. UK`a döndüklerinde punk piyasası baya bir yer altına inmiş ve birçok değişiklikler yapılmıştı. Grubun kadro problemlerinin patlak vermesiyle Exploited Secret ile olan ilişkisini bitirdi. 1982`de ilaç bağımlısı Dru Stix`in bir eczane soygununa katılıp yedi sene hüküm giymesiyle bagetleri Danny devraldı. Danny`de grupla yapamayıp yollarını ayırınca Wattie`nin abisi Willie bateri olayını üslendi. Kendine bir plak şirketi arayan grup, tek ep ve albüm için Pax Recorts ile anlaştı. Gruba yeni basist olarak Billy alındı ve "Rival Leaders" ep`si ve "Lets Start a War" albümü çıktıktan sonra John Duncan gruptan ayrldı. Yerine Carl kısa bir süre sonra da Wayne alındı. Bu sıralarda grup arasında Pusshead`e telif hakkı ödemeden logo olarak kurukafanın kullanılması nedeniyle çeşitli sorunlar yaşandı. 1985 yılında Wittie`nin nükleer afet tutkusu üzerine Konexian Records`tan "Horror Epics" albümü çıktı. Albümün en çok göze çarpan parçası dönemin first ladysi Maggie Tratcher`a gönderme yapan "Maggie" adlı şarkıydı. Grubun diğer canlı albümü biraz rötarlı geldi. 1985`te Amerika turunda kaydedilen "Live At Whitehouse" diğer kayıt çıkmadan piyasaya sürüldü. Grubun ilk 12liği "Rough Justice" piyasaya sürüldüğünde "Jesus is Dead" hazır gibiydi. Ep`deki dört uzun parçadan biri olan "Politicians" US başbakanına sesleniyordu. "Live and Loud" adlı canlı albümün ardından birinci sınıf bir stüdyo albümü için çalışmalara başlayan Exploited 1987de hardcore - grindcore etkisi yaratan "Death Before Dishonour" ı çıkardı. Grup yeni bir kadro değişikliğine giderek; bass gitara Smeeks`i, gitarada Gray`I aldı. 1988 yılında ikinci 12likleri "War Now" çıktı. 1990da çıkan "The Massacre" adlı albümleriyle daha geniş kitlelere ulaştılar. Müziklerindeki orjinallik ve sözlerindeki doğruluk heavy metal dinleyicileri tarafından bile anlaşıldı. Sessiz geçen birkaç yılın ardından Wittie`nin öldüğüne dair çeşitli dedikodular yayıldı. Grup sessizliğini 1996 yılında çıkan "Beat the Bastards" albümüyle bozdu. Law for the Rich, They Lie, Police TV şarkılarda öfkeden çok propaganda havası, albümün müziğinde ise genel olarak hardcore tadı vardı.

Exploited sadece bir grup değil onlar aynı zamanda bir eylem. Onlar görüşlerini belirtmekten, yaşam felsefelerini anlatmaktan hiçbir zaman çekinmediler. Exploited dünyadaki sayılı dürüst gruplardan. Cüretkar hareketlerinin çıkış noktası otorite karşıtı olmaları. Onlar uzun süre dağılmadan varlğını sürdüren nadir gruplardan.

Grup Üyeleri
* Walter Wattie Buchan- Vokal
* Robbie Davidson - Gitar
* Irish Rob - Bas Gitar
* Willie Buchan - Davul

Albümleri:
* 1981- Punks Not Dead
* 1981- On Stage(live)
* 1982- Troops of Tomorrow
* 1983- Let's start a war… said Maggie one day
* 1985- Horror Epics
* 1985- Live at the Whitehouse
* 1986- Totally Exploited
* 1986- Jesus is dead
* 1987- Death Before Dishonour
* 1987- Live and Loud
* 1987- Live on the Apocalypse Now Tour 81
* 1988- Punk's Alive
* 1990- The Massacre
* 1994- Troops of Tomorrow (dojo)
* 1994- Live in Japan
* 1996- Beat The Bastards
* 1998- Horror Epics (bonus tracks)
* 2000- Live on Stage
* 2000- Dead Cities
* 2001- Unexploited
* 2002- Fuck the System
* 2002- Don't Forget the Chaos (live)
 
---> The Exploited

Ayaklanma çıkartmak, fedai dövmek, polise yakalanmak, otelleri darmadağın etmek, gürültü yapmak, kargaşaya sebep olmak, konser salonlarına hasar vermek, hükümetten nefret etmek, kural yıkmak, sağa sola işemek, merhamet göstermemek ve punk-rock tavrı... Bahsettiğimizin bir Pepsi sloganı olmadağı aşikar, gerçi punk-rock grubu diye geçinen pek çok şaklabanın bir avuç gümüş dolar için kendilerini bu şirketlere sattıklarını da biliyoruz. Whoo-hoo! Yeni Jenerasyonun lezzeti! Hadi canım! Eğri oturup doğru konuşalım; The Exploited "pankçı", ya da şirin ve masumlaştırılmış, Mtv dostlarına verdiğiniz isimlerin hiçbirinin benzeri değil!

The Exploited, punk rock'ın ta kendisidir!

Belki de bunun ne demek olduğunu şöyle bir derli toplu anlatmak gerek, ne de olsa yazıldığı kadar basit değil!


"1980'leri ilk seneleri, Cumartesi (ya da kahrolası haftanın başka bir günü) gecesi eğlencesi dediğimiz ya evde oturup televizyonda yayınlanan saçmalıkları seyretmek ya da izbe bir otobüs durağına konuşlanıp biraz arpa suyu içip, uçucu ve kafa yapan birşeyler koklamaktan öteye geçmiyordu, tabi eğer babanızın da gittiği sıkıcı barlardan birine girmeye yaşınız tutuyorsa bir alternatif daha ekleniyordu listenize. Tüm bu zırvalıkların yanındaysa elimizde sadece punk rock vardı! Damarlarımızda gezinirdi, gelecek kaygısından başka bir şey olmayan dünyada dört gözle beklenen yegane şeydi! Deli gibi heyecanlanırdık! Sıradaki single, sıradaki konser, damarlarınızdan akıp giderken size hala hayatta olduğunuzu hatırlatan sıradaki gürültü patlaması!

Punk rock dediğimiz belalı iştir! Bir punk gibi görünüp etrafta takılırken dikkatli olmazsanız başınızı hemen derde sokabilirsiniz, hele punk rock konserlerinin yapılmasına izin veren üç beş mekandan çıkışta mutlaka bir kavgaya denk gelirsiniz, ölüm kalım meselesidir bu müzik!

Eğer işsiz kalacaksanız boşverin zaten işi gücü! Eğer dayak yiyecekseniz kavgaya koşa koşa girin! Eğer söyleyecek sözünüz varsa bağırın, çağırın! Hepsinden de önemlisi, eğer arıza bir punk rock grubu olacaksanız o zaman kesinlikle arıza bir punk rock grubu olun adamım!"

Wattie Buchan (vokal), Big John Duncan (gitar), Dru Stix (davul) ve Gary McCormack tarafından seçilen yol buydu! (Bugün grubun orijinal kadrosundan yalnızca Wattie Buchan yer almakta.)

En başından beri (farkettiyseniz 80'lerden bahsediyoruz) Edinburgh'lu bu punk herifler için ne tavırlarından ne de daha çok insana ulaşabilmek adına müziklerinden taviz vardı. The Exploited her zaman punk rock olarak kaldı!

1981 yılında eski bir asker olan Walter Buchan’ın kişisel deneyimlerinden alıntılarla dolu ilk albümleri "Army Life"ı yayınladılar. Aynı sene çıkardıkları ilk stüdyo albümleri "Punk’s Not Dead", The Exploited için bir dönüm noktası oldu. Kurulduklarının üzerinden henüz bir sene geçmişken ilk albümleri bir savaş çığlığını andırırcasına raflarda kendisine yer açtı. Albümde grubun birçok canlı parçalarının yanı sıra "Son Of A Copper" ve "Sex And Violance" gibi yeni parçalar da vardı. The Exploited bu albümde punk adına pek çok şey yaptı ve albüm birçok fan tarafından Sex Pistols'ın "Nevermind The Bollocks" albümüyle eş değer tutuldu. Albüm, 1981 yılının bağımsız yayınlanan albümleri arasında 1 numaraya oturmuştu, ulusal listelerde de yaklaşık 150.000 kopya satarak ilk 20'ye kadar tırmanmıştı. Bu başarı grubun albümünün adını kanıtlar gibiydi, eğer punk ölmüşse bile The Exploited'ın bundan haberi yoktu ve umurlarında da değildi. "Punk's Not Dead" dürüst olmak gerekirse, tüm zamanların en iyi albümü değildi ancak capcanlı bir sound'u vardı ve grubun performansı hem albümde hem de sahnede inanılmazdı.

1981 yazı, tüm ülkenin alevler içinde küllerinin savrulduğu bir dönemdi. Ada'da anarşi hüküm sürüyor, şehirden şehire olaylar yayılıyordu. Tam da The Exploited için turneye çıkma zamanıydı ve bu fırsatı tabi ki harcamadılar! Punk'ın dev ismi Discharge ile beraber "Apocalypse Now" adlı efsanevi turneye çıktılar. Biletleri günler evvelden tükenen Londra konseri, Brixton olaylarından sadece bir gün sonra düzenlendi. Varın atmosferi siz düşünün gençler!!!


Aynı sene Ekim ayında, "Top Of The Pops" adlı program tarihinin en hastalıklı performansına tanık oldu! "Dead Cities" adlı muhteşem single'larının performansıyla The Exploited bir anda Ada'daki tüm evlere konuk oldu ve programın etkisi dev bir Ada turnesi olarak gruba geri döndü! Turnede yanlarında olan isim Black Flag'di ve yolculuk Finsbury Park'ta çıkan olaylarla beraber son buldu. Turne sırasında bir gece Mods'a savaş açan Wattie önderliğindeki (aynı gece hem de neredeyse aynı mahallede Jam konseri düzenlemişlerdi) The Exploited kafilesi ve tüm seyirciler rakip konser salonunu bastılar!

26 nisan 1982`de "Attack/Alternative" adlı EP hemen ardından "En İyi 10 Albüm" listelerinde ilk sıraya yerleşen "Troops Of Tomorrow" çıktı. Gerek "Punk’s Not Dead" gerek "Troops of Tomorrow" albümleri The Exploited tarihinin en başarılı albümleri olarak tanımlanabilinir. Parçaların her birinin düzenli başarısı, kendilerinden taviz vermeyen tavırlarıyla yeni yetme punk gruplarına punk’ın ne olduğunu gösterdiler. 1985 yılında çıkardıkları "Horror Epics" albümünün en çok göze çarpan parçası dönemin first lady’si Margaret Tratcher`a gönderme yapan "Maggie" adlı şarkıydı.

Grup elemanlarındaki sürekli değişikliğe aldırmaksızın ilerleyen The Exploited, birinci sınıf bir stüdyo albümü için çalışmalara başladı ve 1987’de "Death Before Dishonour"ı çıkardı. 1988 yılında ikinci 12’likleri "War Now" çıktı ve 1990 yılında çıkardıkları "The Massacre" adlı albümleriyle daha geniş kitlelere ulaştılar. Müziklerindeki orijinallik ve sözlerindeki doğruluk heavy metal dinleyicileri tarafından da anlaşıldı. Sessiz geçen birkaç yılın ardından Wattie`nin öldüğüne dair çeşitli dedikodular yayıldı. Grup sessizliğini 1996 yılında çıkan "Beat the Bastards" albümüyle bozdu. Bu albümde öfkeden çok propaganda havası, albümün müziğinde ise genel olarak hardcore tadı vardı. Bunu 2000 yılında çıkardıkları "Dead Cities", 2001 yılında çıkardıkları "Unexploited" ve son olarak 2002 yılında çıkardıkları "Fuck The System" albümleri izledi.


Eğer The Exploited, Discharge ve GBH gibileri olmasa thrash metal asla olmazdı, ne Metallica, ne Slayer hatta ne de Slipknot!


Sadece metali değil, Queens of the Stone Age, Atari Teenage Riot, Nirvana ve Massive Attack gibi farklı tarzların devlerini de etkilemişlerdir bu punk sanatçılar.


20 yıllık tarihi süresince The Exploited'a Alman polisi göz yaşartıcı bombayla müdahale etti, Hollanda'da konser vermeleri yasaklandı, İspanya'da tutuklanıp hapse postalandılar, sahnedeyken Falkland'lilerin soyunu Britanyalıların çoğalttığını açıklayarak Arjantin'de dev bir ayaklanmaya sebep oldular! Tüm bunlar başlarından geçerken ne müziklerinden taviz verdiler, ne dağıldılar ne de haddini bilmezlere ağızlarının payını vermeden rahat ettiler ne de kimseye boyun eğdiler.


Baş belası ve gerzek olmakla suçlandılar, The Exploited bunlara asla negatif cevap vermedi, eğlencelerine bakıyorlardı, yine de sosyal ve politik duyarlılıklarını her zaman paylaştılar. Birleşik Devletler Ceza Kanunu'ndan, televizyonlardaki saçma reality show'lara kadar kendilerini ve toplumu rahatsız eden her konuyu şarkılarına taşıdılar. Otoriteye ve savaşa karşı olan duruşlarını hiçbir zaman değiştirmediler.


"Bir seferinde önemli müzik dergilerinden birinde albümlerinin kritiğini yapan yazar, aslında The Exploited'ın gözümüzün önünde olandan başkasından bahsetmediğini söylemişti, gerçekten de gidip oy verilecek en son insana oy veriyor ve 3. Dünya Savaşı'na davetiye çıkartıyorduk."


The Exploited, hala yoluna çıkanı yıkıp yakmaya devam ediyor, punk-rock'ın en öz grubu, yarı yaşındakileri nefessiz bırakacak muhteşem performanslarıyla dünyayı turlamaya ve her gittikleri şehri yerle bir etmeye devam ediyorlar...
 
---> The Exploited

bn bu grubu bLyRm cok eski bi grup =) aynı ac/dc gibi...
P.İ.S.....
 
Son düzenleme:
---> The Exploited

pank başlığı altında en detaylı bilgi veren başlık tebrikler bu arada exploited tam bir pozır gruptur
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst