Taraf yazarı Emre Uslu, PKK içindeki derin yapıların 15 şubattan itibaren harekete geçeceğini ifade etti.
Uludere olayının PKKya yönelik başarılı mücadeleyi sekteye uğratmak için hem PKK içinden hem de devlet içinden bir damar tarafından ortaklaşa organize edildiğini belirtti.
Uslu, Başbakan Erdoğanın dört saatlik Heron görüntüleri var dediğini hatırlatarak görüntülerin içeriğini yazdı.
PKKnın uzaktan kumandalı yeni bombalama çipleri elde ettiği, özellikle Fransız yapımı TolSaria modeli bir düzeneği daha sık kullanmaya başladığının bilindiğini açıklayan Uslu, örgütün bu sayede sivil ölümleri olduğunda eylemin sorumluluğunu üzerinden atabileceğine dikkat çekti.
İşte Emre Uslu'nun önemli analizi:
PKKnın Çukurca saldırısından sonra gelişen ve nokta operasyonlar olarak devam eden PKKya karşı mücadele Uludere katliamı sonrasında bir bıçak gibi kesildi. Güvenlik birimleri Uludere komplosunun PKKnın devamını isteyen güvenlik birimleri içindeki bir yapı ile PKK içindeki birileri tarafından ortak hareket ederek kotarıldığına inanıyor. Uludereden sonra planlı operasyonların durdurulduğunu, yerleri bilinen ve tesbit edilmiş PKKlıların bu olaydan sonra yerlerini değiştirdiğini ve operasyonların sekteye uğradığını belirtiyor.
Bu değerlendirmelere ilişkin somut sayılabilecek veriler de var. Örneğin Başbakan Erdoğanın dört saatlik Heron görüntüleri var dediği görüntüler içinde çok kritik ayrıntıların olduğu ifade ediliyor. Hatırlanacağı gibi kaçakçılar verdikleri ifadelerde Irak sınırını çok ilerilere kadar geçip oralardaki şehirlerden mal getirmediklerini, aksine sınıra en yakın bölgeye Iraklı tüccarların araçlarıyla mallarını getirdiklerini kendilerinin de gidip yüklerini o araçlardan yüklediklerini anlatmıştı.
İşte Başbakan Erdoğanın dört saatlik Heron görüntüsü var dediği o görüntülerde kaçakçıların o araçlardan mallarını yüklerken görüntülerinin olduğu belirtiliyor. Aynı Heron görüntülerinde kaçakçıların PKKnın yürüyüş karakteristiğine uymayan bir şekilde tek sıra, uzun kuyruk halinde yürüyüş yaptığı ve bombalama öncesinde atılan top atışıyla toplanmaya başladığının görüntülerinin de olduğu ifade ediliyor. Soruşturmacılar özellikle araçlardan yüklerini katırlara yükleyen köylülerin görüntülerinin net bir şekilde belli olduğu ve bunun açıktan kaçakçılık faaliyeti olduğunun belli olması nedeniyle Uludere faciasının göz göre göre geldiğini tesbit ettikleri değerlendiriliyor. Başbakan Erdoğanın grup konuşmasında konuya değinmesinin de o araştırmadan çıkan net sonuçla ilişkili olduğu belirtiliyor.
Bu durumda Heron görüntülerinde net olarak kaçakçı oldukları ve Irak tarafında araçlardan kaçak mallarını yükledikleri görünen kaçakçılara yönelik bombalamanın masum bir yanlış olmadığı bu görüntülerin değerlendirildiği iki askerî birimde birilerinin PKK ile başarılı bir şekilde sürdürülen mücadeleyi sekteye uğratmayı hedefledikleri düşünülüyor.
Bununla paralel olarak PKK içindeki derin yapıların 15 şubattan itibaren harekete geçeceği artık sır değil. Murat Karayılanın açıklamalarına yansıyan yeni hamlenin ne olacağı da aslında aşağı yukarı tahmin ediliyor. Buna göre sokağı hareketlendirecek bir sansasyonel eylemin yapılabileceği konuşuluyor.
Özellikle KCK tutuklamaları nedeniyle BDPli belediyelere belediye meclisleri tarafından seçilen ve KCKnın memnun olmadığı bazı belediye başkanlarının BDPli yöneticiler tarafından görevden istifaya zorlandığı, istifa etmezlerse başlarına kötü şeylerin gelebileceği şeklinde tehdit yağdırdıkları da biliniyor. Bu durumdaki belediye başkanlarının önümüzdeki dönemde iyi korunması gerekiyor. Zira hem PKKnın sansasyonel eylemler için, hem de Ergenekonun daha önceki yıllarda (2010 yılında) Ahmet Türk veya Osman Baydemirin öldürülmesini de gündeme aldığı devlet kayıtlarında mevcut. Şimdi de benzeri bir eylemin yapılma olasılığı var ve önlemler buna göre alınmalı.
İkinci olarak, PKKnın uzaktan kumandalı yeni bombalama çipleri elde ettiği, özellikle Fransız yapımı TolSaria modeli bir düzeneği daha sık kullanmaya başladığı biliniyor. PKKnın bu elektronik düzeneği Kandilde kendi imkânlarıyla üretmeye başladığı da belirtiliyor. Bu düzeneğe beş bombanın bağlanabildiği ve Jammer cihazlarından etkilenmediği de biliniyor.
Bu bomba düzeneklerinin kullanılması ve patlatılması için PKK içinde (muhtemelen istihbarat sızmalarının önlemek için) daha derin bir yapılanmanın kurulduğu ve özel kuryeler aracılığıyla bu yapılanmanın çalıştığı belirtiliyor. Bu anlamda Hakkârideki son bombalamanın da PKK bombası olduğuna kuşku yok, zira bombanın düzeneği, kullanılış biçimi ve hedefine bakılınca bombanın net olarak PKK işi olduğu belirtiliyor.
PKKnın içinde oluşturulan bu derin bombalama hücresinin PKKya siviller vurulunca olayı üstlenmemek gibi bir avantaj sağladığı biliniyor. Örneğin Hakkârideki dokuz sivilin öldürüldüğü bombalama olayında olay yerinde yapılan incelemede PKK militanı Siracettin Karataşın parmak izi bulundu, Karataşın PKK militanı olduğuna ilişkin ailesinin beyanı var ama PKK o bombalamayı üstlenmedi.
15 şubat sonrasında Hakkârinin Oğul köyü ve çevresinde bulunan Siyabend kod adlı PKK militanının kritik kişilerden biri olacağı belirtiliyor. Zira Siyabend kod adlı Suriyeli PKK militanı az önce sözünü ettiğim derin PKK hücrelerinin bomba koordinatörü. Emri bizzat Bahoz Erdaldan aldığı Hakkâride kendi üstü konumundaki Habad kod Şakir Bulutun Siyabend üzerinde hiçbir otoritesinin bulunmadığı belirtiliyor.
PKKnın derin ekibinden ikinci ismin Yılmaz Kurdo kod adlı Yusuf Saydut olduğu, Yüksekovanın Uluyol köyü ve çevresinde bulunduğu ve Dağlıcalı Hacı isimli biriyle uyuşturucu işi yaptığı ve kendisine ait uyuşturucu networku kurduğu bu paranın derin PKK eylemlerini finanse etmek için kullanıldığı belirtiliyor.
Yine PKKnın kurduğu Özel Kuvvetler biriminde yer alan Şahin Cilonun da Suriyeye gidip PKK yapılanmasını yeniden oluşturduğu ve Kuzey Iraka geri döndüğü, önümüzdeki dönemde PKK içindeki bu derin yapının özel eylemler yapacağı beklentiler arasında. PKKnın Türkiyeli tabanının barış istediği ancak liderlerinin barışı anlattığım bu yapı üzerinden sabote ettikleri 15 şubattan sonra da kanlı bir eylem sürecini başlatacak adımları atacakları belirtiliyor. İşte Uludere olayı bu sürecin önünü açmak ve PKKya yönelik başarılı mücadeleyi sekteye uğratmak için hem PKK içinden hem de devlet içinden bir damar tarafından ortaklaşa organize edildi değerlendirmesi yapılıyor.
Soru şu: Şimdiye kadar ne zaman PKKlı araçlardan katırlara yük yüklemiş de o kaçakçıları PKKlı diye bombaladınız?