suyun düşü

{DAĞÇİÇEĞİ}

Bayan Üye
suyun düşü
10 haziran sessiz çiğliğin 13 . günü.Elimde bir bardak su ve suyun düşünü düşünüyorum.
İniyorum kulelerinden ilk tanıyı bulanların indikleri yerden .Değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor.
BIRAKIN! diyorum.
Bırakın ince otobüs seslerini şehrin içinde
paralar yaşlı kızların koynunda yatarken
bırakın köprülerin üstüne yağmur yağsın
ve basıma semsiyelerden lanet geçsin
Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendim
şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde
külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu
Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza
peşimizde bütün bahçeleri boşaltan ter kokusu
yankımız soyunup sevap rahatlığı alınan yataklarda
yürek elbet acıyor soyunuyorken
bizden artık akması beklenilen kan da aktı
kovulduk ölümün geniş resimlerinden.
Efsanelerden kovulduk
aşk ve demir kelimeleri söyleyince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ama düğmemiz açık berrak bir suyun ruyasından çok uzakız
kimsenin uykusunun böö! korkusu yok
altıkırkbeşte tranway ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
en ıssız duyguların ucunda karakollar
asmaların altı tuzak ve tuzak caddelerde
külçeler yüklüyüz, çıkmak istiyoruz yokuşu
gözler kısılıp bakılıyor bize.
Biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş
aşkın değdiği tende heves kalmıştır. ..

sen suyun düşü!

her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat
yaban, diri memelerinden ısırmak
dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için
çok oldu tepelere vurdum kendimi
bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde
tıraşı uzamış adamlardan
huylarını öğrendim aşkin.
Mahmur bir tohumdan delikanlı bağrıma.
Ve hatırlıyorum düş vardı
suyun düşü.

Aks***i 10 haziran 2006.. bu gecede netde yoktun. bellki sevgilinle konusuyorsun belkı yorgunluk çikolatası yiyorsun.
alişmak bahane bilyosun. bir kuş gibi sicak bir ruyaya kondun. tatlı bir ruyaya. simdi mutlusun
umutlusun. Bir yarin eli elinde. bir saç teli koynunda.Dudagı yanagında...
suyun düşü...
seni görmeyeli 3 gün oldu tam. 3 koca gün. sen genç bir kız edasıyle geziyorsun pembe bulutlarda. Gençlik ve kızlık olduğu sürece tehlikedesin.
senı baskasıyle gormek değilde gençlik ve ruhun korkutuyor beni. genç kızlık arzusuan sahıp olman her kız gibi zayıf olman korkutuytor beni....
ne kadar da güçlü olsanda
ne kadar bilsende insan insanın kurdudur diye! ne kadar bildiğini farzetsende
hayat pamuk ipliğne baglı herzamn.
sarkı varya birtane an gelir...
evet an gelirde
seni bir erkekin iştahlı agzında bir şiir gorursem o zaman uzulurum. yuzune bakipta senı seviyorum diyememek onemli değil.
yuzune bakıp senı seviyorum demeleride önemli değil. önemli olan ne peki??? bir gulu sevmek mi hayir .bak o zaman!
Tomarla sahte askı cebinde saklayan genç adamlar
polisin sevmediği genç adamlar sokaklarda
Patronları kudurtmayan gazeteler satarlar
Ey şehre dudaklar:
militan ruhlar ekleyen hayat!
Gün turuncu bir hayalet gibi yükseliyorken
izmarit toplayan
çocukların üstüne
yemin ediyorum
bacımı bırakmıyorken şizofreni,
yüzüme bak
ve rahmini bana doğru tekrarla
ben öyle bilirim ki yaşamak
berrak bir gökte kız çoçuğu adına savaşmaktır
çünkü ben savaşmasam
anamın giydiği pazen
sofrada böldüğümüz somunun hatrı ve keloğlan
yani kısacık benekleri çocukluğumun
cilt yaralar halinde;
yayılırlar toprağa
etlerimiz kokar bedenimiz kokar
kurur suyun düşü suyun düşü kuruyunca artık hayat tek tekerlikli sandalye.
Ölüm kare çarpı ölümdü oysaki suyun düşü.
suyun düşü .yanı renk cümbüşü. yani mahsun uykusun hayatın.
simdi uyu!

Körüm, o halde karanlık niye benden kaçıyor? Sağırım, nasıl oluyor da uğultum uzaktan beni çağirmaktadır.?
iniyorum kirli eteklerine
beni emziren kaltak şehrin
iniyorum ama indirilmedim
iniyorum çalıntı tahtımı terkederek
arada bir çehremi karartıyorum.
suyun düşü göründü
uzakta




Suyun düşü uyu !mişil mişil.! düşünde sevgilin olsun

Sen ve yağmur.
Başa dönemezsiniz.
Öyle bir yol yürüdünüz ki ancak
dönüş yolunu yokederek gelebilirdiniz
inişiniz bir iniş olurdu başa dönmemecesine.
Yağmur yalnız yağarken yağmurdur
sen yalnız senken sensin
burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir Yahudi gibi
ama Yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun
herşey çok yetersiz senin için
herşey sana çok fazla
ayıklarsan ayık durabiliyorsun
aranı açıyorsun kendinle
eşyayı araladıkça
uyanmanın bedeli serapları feda etmektır
uykuyu tadayım dersen
kâbusa dalmak pahasına.
Tarihe dersini vermen gerek
yoldan ayrılamazsın
yediremezsin sokulmayı kendine
ne yıkılmış bir tapınağın suskunluğu
durdurabiliyor seni
nede gürültülü bir cadde
yükün çok ağir.
tabi düşsen
yani suyun
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst