süper fıkralarrrrrrrr

Doktor

Uzun ve yorucu bir ask ve sevisme seansindan sonra doktor az otesinde
uyuklayan hastasina bakarken birden cok fena halde sucluluk duygusuna
kapilmis. Panikler gibi olunca icini rahatlatmak icin kendi kendine
soylenmeye baslamis "sakin ol Howard sakin ol... O kadar da dert etme
kendine.. Bu dunyada hastasiyla sevisen ilk ve tek doktor sen degilsin..
Pek cok doktor yapmistir bunu.. Tam o sirada kalbinin derinliklerinden
gelen vicdaninin sesini duymus.
"Ama Howard sen veterinersin..."
 
Neyle çalıyorum?

Gecenin bir vakti genelevin kapısı yıkılacak gibi çalınıyormuş...güm güm
güm. fahişelerden biri sinirle kapıyı açmış ve karşısında iki koluda
olmayan adamı görünce sormuş.
- noluyor ne biçim kapı çalmak o öyle demiş adam
- çabuk bana bir karı ver acilen demiş
Bunun üzerine kadın
- Sen bu halinle kadını napıcan neyine güveniyorsun diye sorunca
Adam:
- Bir saattir kapıyı neyle çalıyorum sanıyorsun demiş
 
İş başvurusunda

Adamın biri iş baş vurusunda bulunmak için bir şirkete gitmiş şirkettekiler
toplanıp adamı sınava almışlar . Sana bir soru soracağız bilirsen işi
alınacaksın demişler. Adam tamam demiş sorun.Soru şu yolda gider, yolcu taşır şöför kullanır nedir bu? Adam düşünmüş otobüs demiş .Şirkettekiler tamam kardeşim otobüs ama markası ne magirus'mu mercedes' mi MAN ' mı demişler.
Tam adam çıkacakken gel demişler sana bir hak daha tanıyalım söyle
bakalım havada uçar pilot kullanır yolcu taşır nedir bu? Adamcağız düşünmüş yolcu uçağı demiş. Şirkettekiler kusura bakma demişler tamam yolcu uçağı ama Boing mi , Airbus mı, concorde mu demişler bilemedin güle güle demişler.
Adamcağız tam çıkacakken dönmüş bir soruda ben size sorabilirmiyim demiş söyleyin bakalım kadınların iki bacağının arasında bulunur nedir bu?
Şirkettekiler tabiki malum organın adını hep bir ağızdan söylemişler. Adam
dönmüş;tamamda kardeşim demiş ananınki mi, ebeninki mi...
 
Dert

Eczaneye giren delikanli, eczaci hanimi görünce geri dönmeye davrandiysa
da,
- Ne istediniz? Sorusu üzerine durmak zorunda kaldi.
- Eczaci beyle görüsecektim.
- Eczanenin sahibi benim. Iki de bayan ortagim var. Ne istediginizi bize
söyleyebilirsiniz.
Delikanli, kizarip bozararak:
- Son günlerde bir seyler oldu bana, dedi. Kadinlar beni çok tahrik ediyor.Üç
bes kadin bile yetmiyor. Bunun için bana acaba ne verebilirsiniz?
Eczaci hanim: - Bir dakika, dedi içerdeki arkadaslarimla Konusayim.
Geri dönünce:
- Size, dedi, ayda sekiz bin frank verebiliriz. Bizim evde kalirsiniz, yiyip
içmek de bizden.
 
NE KADARA?

İngiliz leydisine sormuslar:
- Yüz milyona yapar mısınız?
- Yüz milyon fena para degil.
- Bir milyona yapar mısınız?
- Siz beni ne sanıyorsunuz?
- Ne oldugunuzu anladık da pazarlık yapıyoruz
 
NE KOYSAYDIK?

Vitrinde bir saat varmış, saat tamir ettirmek isteyen biri gelmis.
- Burasi sünnetçi, saat tamiri yapmiyoruz, demisler.
- Peki vitrine neden saat koydunuz?
- Ne koysaydik birader?
 
POMPA

Adam bogulmus. itfayenin pompasi agzina dayamislar devamli
çekiyorlar.Yosunlar denizanalari falan geliyor. Oradan geçmekte olan ve
pompadan anlayan bir adamcagiz uyarmis
- Poposunu denizden çikarmazsaniz pompa yanacak
 
Genç deve annesine sormuş:
-”Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?” Anne cevap vermiş:
-”Çölde kuma batmamak için.” Genç deve tekrar sormuş:
-”Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür. Anne tekrar cevap vermiş:
-”Çölde kum firtinalarında kum kaçmasın diye.” Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-”Bizim niye hörgüçlerimiz var.” Anne deve sabırla yanıtlamış :
-”Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız.” Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-”Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz??”
 
Camii hocası hanımlara vaaz veriyormuş. Kadınlardan biri sormuş:
-Hocam bir muhendisle yatarsak onun cezası ne kadardır? Hoca
- 3 sene demiş.
- Avukatla yatarsak?
- 5 sene
- Doktorla yatarsam?
- 4 sene
- Peki hocam hocayla yatarsam? Hoca :
- seni gidi seniii … sen cennete gitmek istiyorsun galiba… :
 
Uçağın havalanmasını beklerken adamın yanında oturan diğer yolcu, adama dönmüş ve
- Biliyor musunuz, bir yerde okumuştum eğer yolculuk esnasında yanınızdaki ile sohbet ederseniz, seyahat süresi daha kısa geliyormuş insana. Kucağındaki kitabı okumak üzere yeni açmış adam, kitabı yavaşça kapatmış ve adama;
-Hangi konuda sohbet etmek istersiniz?
- Bilmem ki, nükleer enerji konusunda konuşmak istermisiniz?
-Olabilir,bu ilginç bir konu olabilir ancak nükleer enerji konusuna girmeden önce size başka bir soru sorayım. Bir at, bir inek ve bir keçi, üçü de ot yiyerek beslenmelerine rağmen, keçi misket şeklinde, inek sıvı şeklinde, at ise kurutulmuş ot şeklinde dışkılar. Sizce neden? Sohbet etmek isteyen adam, hayretle bakmış;
- Hiçbir şey aklıma gelmiyor, bilmiyorum. Kitabını okumak isteyen adam;
- Hiç bir bok hakkında bilgin yoksa ne demeye nükleer enerji konusunda sohbet etmek istedin.
 
Miami ‘de üstü açık spor arabasıyla gezen sarışın afet’i trafik polisi durdurur.
- Hanımefendi ehliyetinizi görebilirmiyim ?
- Nedir o?
- Hani araç kullanırken yanınızda taşımanız gereken belge,kredi kartı boyutlarında ve üzerinde resminiz olur.
- Sarışın bayan çantasını aracın koltuğuna boşaltır ve ehliyeti bulur ve memura uzatır.
- Hanımefendi ruhsatı görebilirmiyim ?
- Oda ne ?
- Tabiri caiz ise aracınızın kimlik kartı. Genelde torpido gözünde bulunur.
- Bayan torpido gözünü bulur ruhsatı uzatır.
- Trafik polisi evrakları alıp aracına biner ve merkezle telsiz bağlantısı kurar. Merkezdeki görevli memur aracı kullanan sarışın mı diye sorar ?
- Evet
- Peki süper bir mini eteği varmı ?
- Evet
- Göğüsleri gömleğinden taşıyor mu ?
- Evet
- O zaman sen ona doğru yaklaş ve fermuarını indir.
- Polis memuru merkezdeki arkadaşına bağırarak böyle bir şey yapamayacağını söyler ama ısrarlara fazla dayanamaz. Sarışın bayanın yanına yaklaşıp fermuarını indirir.
- SARIŞIN BAYAN ÇOK ŞAŞIRIR . YİNE Mİ ALKOL MUAYENESİ !!!!!!!!!!!!!!!!
 
Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanır ve arkadaşını dürtükler.
-”Watson, yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle”.
- Watson cevap verir: “Milyonlarca yıldız görüyorum.”
- Holmes sorar: “Bu sana neyi gösteriyor?”
- Watson bir an düşünür ve yanıtlar: ” Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca gezegenin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3′üçeyrek geçtiğini çıkarıyorum. Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Meteorolojik açıdan da bugün havanın çok güzel olacağını tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor? ” Holmes arkadaşını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
- “Ulan hıyar, çadırımızı araklamışlar
 
3 atranot uzaya gidecek.Bunlardan biri alman biri ingiliz biride bizim temel.Bunlar yıllarca gelmiyecekleri için en önemli ihtiyaclarını sorarlar.Alman bana sarışın,esmer,kumral hatun der.İngiliz bana bol bol içki der.Bizim temel baaa bol bol cigara der.Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar.3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.Tabi aileler merakla bekliyor.Önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik.Sonra ingiliz iniyor adam zil zorna sarhoş.Tabiki sıra temele geliyor.Temel kapıda görünür görünmez bi fırlıyor agzında cigarayla:
-"Allahını seven baaa ateş versuuun" 13
 
ÇAY

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus çay
içiyorlar Amerikali çayini bitirince bardagi havaya
firlatmis, silahini çikarip bardaga ates edip parcalamis:
- "Bizde bardaklar okadar ucuzdurki biz Amerika'da ayni bardakla
iki kere çay içmeyiz" Ingiliz de bunun üzerine çayini
bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates
ederek bardagi parçalamis:
"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki,ayni bardakla iki kere çay içmeyiz"

Bunun üzerine Irakli da çayini bitirmis,bardagi
havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali
ve Ingilizi vurup öldürmüs:
"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki,biz ayni adamlarla oturup iki kere çay içmeyiz..."
 
Tanker

Bir gün Temel sahilde gezerken denizde bir tanker görür ve yanindakine dönüp
söyle der :
- Ulan hayvan herifler, koskoca 40 yillik tankerin üstüne DANGER diye
yazmislar.
 
Bekar Pire

Rize den kalkan vapur, Istanbul a dogru yol aliyordu. Bir yolcu Idris e :
- Hemserim, dedi, yakanda bit var.
Idris söyle bir baktiktan sonra :
- O bit degul piredir.
- Pire siyah olur.
- Bu yalidur.
- Pire böyle hep ayni yerde durmaz, ziplar.
- Bu topaldur.
- Pireler çift gezer.
- Bu bekardur!..
 
Çok Sey

Temel ile Idris meyhaneye girdiler. Rakilar geldi... Yarim saat sonra Idris sordu :
- Söyle pakayum, bir bir daha kaç eder?
- Içi, dedi Temel.
Idris biçagini çekip Temel i vurdu.
Karakolda komiser gürledi :
- Arkadasini neden öldürdün?
Idris içini çekti :
- Çok sey pileydu!..
 
Hamsinin Erdemi

Temel ve Idris hamsinin yararlarini sayip döküyorlardi. Temel :
- Erkeklik gücünü öyle bir artirur ki hamsi...
dedi. Idris elini söyle bir salladi :
- Fazla abartma Temel. Taha tün aksam on bes hamsi yedum, ancak besinin
faydasu oldi!..
 
Temelin Vasiyeti

Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...
 
Temel ve Hamsi

Temel giyim esyasi satan bir dükkan açmisti. Tabelayi asti :
"Temel ve Hamsi"
Dostlari :
- Bu nasil isim yahu?
- Niye, dedi Temel. Paul and Shark oluyor da Temel ve Hamsi neden olmasin?
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst