¤
...
Bu gece Cuma gecesi,
Dillerde zikrin hecesi,
Geceyi ihya edenin,
Kabul olur dilekçesi..
...
(Sinan Karakaş)
¤
...
Bu gece Cuma gecesi,
Dillerde zikrin hecesi,
Geceyi ihya edenin,
Kabul olur dilekçesi..
...
(Sinan Karakaş)
¤
|
|
Şiir Deryası..
- Konbuyu başlatan Laf-ı Güzaf..
- Başlangıç tarihi
¤
Ölmek kaderde var; yaşayıp köhnemek hazin,
Bir çare yok mudur buna yâ Rabbelâlemin?
(Yahya Kemal B.)
¤
Ölmek kaderde var; yaşayıp köhnemek hazin,
Bir çare yok mudur buna yâ Rabbelâlemin?
(Yahya Kemal B.)
¤
¤
Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi, şol göz yumup açmış gibi
İşbu söze hak tanıktır, bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi..
(Yunus Emre Hz.)
¤
Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi, şol göz yumup açmış gibi
İşbu söze hak tanıktır, bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi..
(Yunus Emre Hz.)
¤
¤
Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürûr,
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne..
(Rasih)
¤
Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürûr,
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne..
(Rasih)
¤
¤
Yâ Rab hemîşe lûtfunu kıl reh-nümâ bana,
Gösterme ol tarîki ki yetmez sana bana..
(Ya Rabbi lütfunu her zaman bana yol gösterici kıl.*
Sana ulaşmayan yolu bana gösterme..)
(Fuzuli)
¤
Yâ Rab hemîşe lûtfunu kıl reh-nümâ bana,
Gösterme ol tarîki ki yetmez sana bana..
(Ya Rabbi lütfunu her zaman bana yol gösterici kıl.*
Sana ulaşmayan yolu bana gösterme..)
(Fuzuli)
¤
¤
Dehrin ne safâ var acaba sîm ü zerinde,
İnsan bırakır hepsini hîn-i seferinde..
(Dünyanın altınında ve gümüşünde ne mutluluk olabilir ki? İnsanlar o kaçınılmaz son yolculuğa çıkarken zaten bunların hepsini geride bırakır..)
(Ziya Paşa)
¤
Dehrin ne safâ var acaba sîm ü zerinde,
İnsan bırakır hepsini hîn-i seferinde..
(Dünyanın altınında ve gümüşünde ne mutluluk olabilir ki? İnsanlar o kaçınılmaz son yolculuğa çıkarken zaten bunların hepsini geride bırakır..)
(Ziya Paşa)
¤
¤
Bu gül devrinde ömrünü geçirme zayi ey gafil,
Ki gül devri bigi tezcek geçer bu ömr devran..
(Hoca Dehhani)
(Gül mevsimine benzeyen şu gençliğini boş yere harcama; zira insanoğlunun ömrü hakikaten gül zamanı kadar kısadır; hızlı akıp geçer, farkında bile olmazsın.)
¤
Bu gül devrinde ömrünü geçirme zayi ey gafil,
Ki gül devri bigi tezcek geçer bu ömr devran..
(Hoca Dehhani)
(Gül mevsimine benzeyen şu gençliğini boş yere harcama; zira insanoğlunun ömrü hakikaten gül zamanı kadar kısadır; hızlı akıp geçer, farkında bile olmazsın.)
¤
¤
Kılmagıl muhkem gönül dünyâya akd-i irtibât
Sen bir âvâre misâfirsin bu bir vîrân ribât..
(Fuzûlî)
(Ey gönül, dünya ile olan bağlarını çok sıkı tutma. Sen avare bir konuksun, bu yıkılmış bir konakta..)
¤
Kılmagıl muhkem gönül dünyâya akd-i irtibât
Sen bir âvâre misâfirsin bu bir vîrân ribât..
(Fuzûlî)
(Ey gönül, dünya ile olan bağlarını çok sıkı tutma. Sen avare bir konuksun, bu yıkılmış bir konakta..)
¤
¤
Libâs-ı nev-be-nevle, ey olan âlâyişe mâil,
Kemâlinden haber ver kimse senden ihtişâm almaz..
(Râgıb Paşa)
(Ey yepyeni elbiselerle gösteriş yapan kişi, sen olgunluğundan bahset bak bakalım o zaman kimse görkeminden etkilenecek mi.)
¤
Libâs-ı nev-be-nevle, ey olan âlâyişe mâil,
Kemâlinden haber ver kimse senden ihtişâm almaz..
(Râgıb Paşa)
(Ey yepyeni elbiselerle gösteriş yapan kişi, sen olgunluğundan bahset bak bakalım o zaman kimse görkeminden etkilenecek mi.)
¤
¤
...
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak..
(Necip Fazıl K.)
¤
...
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak..
(Necip Fazıl K.)
¤
¤
Düşdüğine eyleme teessüf
Mi'râcını çehde buldu Yûsuf..
(Şeyh Galib)
(Hz.Yusuf'un kuyuya düştüğüne üzülme, O mirâcını kuyuda bulmuştur..)
¤
Düşdüğine eyleme teessüf
Mi'râcını çehde buldu Yûsuf..
(Şeyh Galib)
(Hz.Yusuf'un kuyuya düştüğüne üzülme, O mirâcını kuyuda bulmuştur..)
¤
¤
Senin mahzunun olmak bana şâdân olmadan yegdür
Gamınla ağlamak ellerle handan olmadan yegdür..
(Nevî)
(Senin yüzünden mahzun olmak benim nazarımda mutlu olmadan daha iyidir. Senin gamınla ağlamak, başkalarıyla gülüp söylemekten iyidir.)
¤
Senin mahzunun olmak bana şâdân olmadan yegdür
Gamınla ağlamak ellerle handan olmadan yegdür..
(Nevî)
(Senin yüzünden mahzun olmak benim nazarımda mutlu olmadan daha iyidir. Senin gamınla ağlamak, başkalarıyla gülüp söylemekten iyidir.)
¤
¤
Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber..
(Yahya Kemal)
¤
Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber..
(Yahya Kemal)
¤
¤
Takdîr çü böyledir ne tedbîr
Takdîri eder mi kimse tağyir..
(Fuzûlî)
(Madem ki Allah'ın takdiri böyledir, tedbirin ne anlamı var? Kim tedbir alarak Allah'ın takdirini değiştirebildi?..
(Mecnun'un babasına söylediği beyit..)
¤
Takdîr çü böyledir ne tedbîr
Takdîri eder mi kimse tağyir..
(Fuzûlî)
(Madem ki Allah'ın takdiri böyledir, tedbirin ne anlamı var? Kim tedbir alarak Allah'ın takdirini değiştirebildi?..
(Mecnun'un babasına söylediği beyit..)
¤
¤
Nakd-i ömrün bir sanem uğrunda sarf etdün temam
Ey Fuzulî âh eğer senden sorulsa bu hisâb..
(Fuzulî)
(Ey Fuzulî! Ömrünün bütün nakdini put (gibi bir güzelin) uğruna harcadın**¦ Ah, eğer (ahirette) senden bunun hesabı sorulursa ne yapacaksın?)
¤
Nakd-i ömrün bir sanem uğrunda sarf etdün temam
Ey Fuzulî âh eğer senden sorulsa bu hisâb..
(Fuzulî)
(Ey Fuzulî! Ömrünün bütün nakdini put (gibi bir güzelin) uğruna harcadın**¦ Ah, eğer (ahirette) senden bunun hesabı sorulursa ne yapacaksın?)
¤
¤
Bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî
Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın..
(Ziya Paşa)
(Önce hastalığı teşhis eyle; ancak ondan sonra deva için çareler ara. Her merhemi her yaraya iyi gelecek sanırsan aldanırsın!..)
¤
Bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî
Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın..
(Ziya Paşa)
(Önce hastalığı teşhis eyle; ancak ondan sonra deva için çareler ara. Her merhemi her yaraya iyi gelecek sanırsan aldanırsın!..)
¤
¤
Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
(M.Âkif ERSOY)
¤
Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
(M.Âkif ERSOY)
¤
¤
Zamâne sırrını ko gonca gibi ser-best,
Çemen safâsına gül gibi dil-küşâ olalum..
(Şeyhi)
(Bırak, yaşadığımız devrin sırrı konca gibi kapalı kalsın:
Biz bağ, bahçe safasına gül gibi gönlümüzü açalım..)
¤
Zamâne sırrını ko gonca gibi ser-best,
Çemen safâsına gül gibi dil-küşâ olalum..
(Şeyhi)
(Bırak, yaşadığımız devrin sırrı konca gibi kapalı kalsın:
Biz bağ, bahçe safasına gül gibi gönlümüzü açalım..)
¤
¤
Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,
Geriye kalan et ve kemiksin.
Gül düşünürsün , gülistan olursun,
Diken düşünürsün dikenlik olursun..
(Mevlana Hz.)
¤
Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,
Geriye kalan et ve kemiksin.
Gül düşünürsün , gülistan olursun,
Diken düşünürsün dikenlik olursun..
(Mevlana Hz.)
¤
¤
Her insan aslında bir dert küpüdür
Dokunda şu çıkan ,ahları bir gör
Acıyla yoğrulmuş hayat yolunda
Sitemkar kalbinde ,vahları bir gör..
...
Kul Hüdai der ki hadi gel yazma
Nefsine uyupta uslubü bozma
Makam'ı görünce tez elden azma
Toprağın altında, şahları bir gör..
(Hüdai)
¤
Her insan aslında bir dert küpüdür
Dokunda şu çıkan ,ahları bir gör
Acıyla yoğrulmuş hayat yolunda
Sitemkar kalbinde ,vahları bir gör..
...
Kul Hüdai der ki hadi gel yazma
Nefsine uyupta uslubü bozma
Makam'ı görünce tez elden azma
Toprağın altında, şahları bir gör..
(Hüdai)
¤