Sevgi Şiirleri

ERİMEK


Erimek belirsizce herşeyde,
Karışmak sulara yıldızlara,
Sinmek kokusuna mor menekşenin,
Yanmak damar damar, nefes nefes,
Yaşamak tükene tükene.
 
ELEMTERE FİŞ


elemtere fiş
kem gözlere şiş
benim bir yarim var müthiş
bazen yedi yaşında bazen yetmiş

elemtere fiş
kem gözlere şiş
benim bir yarim var müthiş
azcık rum azcık kürd azcık ermeni
aklına esmeye görsün.
Galata kulesinin
tepesinden atar beni
sonra benden önce iner, tutar beni

elemtere fiş
kem gözlere şiş
benim bir yarim var müthiş
yarısı imam yarısı keşiş
misli menendi görülmemiş
her parmağında bir marifet
hünerli mi hünerli

ayıptır söylemesi
hemi Galatasaraylı hemi Fenerli
 
SELAM İLE HARAM


Biz dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Ama hep böyle gidecekse bu dünya
Kalanlara haram olsun.
 
YETİM BAHÇE


Senin güllerin her yerde açar
Dağda, bayırda, kırda, bozkırda
Bozkır biraz şüpheli ama
Günlerden bir gün açar mı açar
Bozkır dediğin sakar
Senin güllerin her yerde açar
Ya benim güllerim
Sevinen çocuk gözlerinde bir
Bedava iyilik yapanların gözlerinde iki
Bağışlamasını bilen yüreklerin en kuytu yerinde
açar üç
Benim güllerimle senin güllerin el ele
En güzel bahçe
Benim güllerim olmadıkça
Senin bahçelerin yetim, yitik
 
KEÇİYİ YARDAN


Keçiyi yardan uçuran
Bir tutam ottur
Gözümün önüne geliyor keçi
Hala cıvıl cıvıl gözlerinin içi
Ağzında ecel yeşili
Körpe ıslak
Ezilmiş yırtılmış bir çift yaprak
Uçurumun dibinde incecik bir su
Tatlı mı tatlı duru mu duru
Açmış kocaman gözlerini
Düşünür su
Canlıyken ne kadar hafifti keçi
Şimdi ne kadar ağır.
 
TAZE TAZE


Dondurma kutusu üstünde
Üç kırmızı çiçek
Canımın içi kadar sıcak
Dilediğim kadar kırmızı
Özlediğim kadar gerçek.
Dondurma kutusu üstünde yaz gelmiş meğer
Neler getirdi kim bilir neler
Neler götürecek.
 
PUL PUL..


Yedi tepeye kurulmuş
Pul pul
Gümüş gümüş balıkları
Pul pul
Işıktan sudan örülmüş
Canım İstanbul
 
TUZ


Bir yanım tuz,
Bir yanım şeker
Tuzdan yanayım

Bir yanım deniz
Bir yanım toprak
Denizden yanayım

Bir yanım sen
Bir yanım ben
Senden yanayım
 
İSTİDA


Yarab! İnsan oğullarından çektiğim yeter
Gök yüzünden benim hisseme düşeni ver
Altına dilediğim gibi ömrümü sereyim
Mendil kadar olsun tarlamı ayır
Beni doyuracak ağacı göster.

Rabbim! İnsan oğullarından çektiğim yeter
Yalnız senin ellerin gezinsin ömrümde
Beni yalnız sen mahkum eyle sen azat
Ve yalnız sen canımı iste benden ki
Nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim.
 
EVLERİMİZİ TAKDİM EDERİM


Şu karşıdaki delikli kutuya ev derler
İnsanoğulları burada yer burada içer
Ve daha tuhaf tuhaf işler görürler
Bunların çoğu ayıp şeylerdir söylenmez
Evlerimizin üstü kapalıdır
Ve bütün şairler gökyüzüne pencereden bakarlar
Halbuki kuş yuvalarının üstü açıktır
Ve kuşlar şiir yazmazlar
 
hala seni seviyorum......
Bugünlerde yine seni düşünüyorum...
Yalnız,ıssız ve çaresiz gecelerde,
Seni düşünüyorum sessiz çığlıkların arasında...
Kalbim senin için çarparken,
İçimden "seni seviyorum" diye haykırmak geliyor!..
Ama olmuyor,
Ben yine de seni seviyorum haykıramasamda çığlık çığlığa,
Bir kağıt parçasına,duvara haykırıyorum aşkımı,
Seni sevdiğimi yazıyorum sadece !!!

Seni düşünüyorum hep gecelerde,
Belki hayalin yalnızlığıma katık olur diye...
Seni düşünüyorum hep gecelerde,
Belki hayalinle gelirsin diye...
Seni düşünüyorum hep gecelerde,
Belki seni hayalinde unuturum diye...

Ama ne mümkün böyle bir şey.
Gözümden uzaksında,gönlümden olmuyorsun işte,
Çıkmıyorsun aklımdan...
Hani istemiyordumda çıkmanı.
Bir ümitle bekliyorum,
Hani göçüp gitmeden bu dünyadan,
Bir kez olsun sevgiyle bakar diye gözlerin bana.

Ben hala yalnızım buralarda,
Hala yoğun duygularım,hala karanlıklardayım,
Doğmasını bekliyorum güneşin,
Ben hala uykusuz gecelere inat seni düşünüyorum!..
Ve ben hala seni seviyorum......
 
Aşka Mahkum.....
her gidişinde beyazımın içine gölgelerini düşürdüğün

karanlık damlalar var ya..

son terkedişinde bir kara leke oldu durmaksızın büyüyen

kalbimin akıyla beslenip beyazımı sömüren

uçsuz bucaksız bir leke beni karanlığa hapseden

şimdi sorarım sana

neden yar neden neden?..

ben miydim bu bedeli ödemesi gereken?

bizi bizden koparıp sen ben eden

yeryüzünün bütün cezalarını hakeden sen

söyle bu kaçıncı ağır ceza mahkemesiydi kurduğun?

ben sende tutuklu kalmışken..

karanlık bir hücre miydi bana layık gördüğün?

kalbin dururken..

sen mi olmalıydın sevdanın yargılanmadığı yerlerde hesapsızca gezen?

beni yargısızca infaz ederken..

son bi hamleyle hafiflettiğin cezam,

müebbet aşka mahkum edilmekmi olmalıydı?

durmadan yarama tuz basarken vicdanın rahatmı?

yoksa onu da mı bir hücreye hapsettin?

bu aşkın hakkını veremedin..

rahat uyuyomusun şimdi yatağında?

yüreğini de mi uyuttun yoksa?

hadi uyan uyandır yüreğini!

susma konuş söyle!!!

benim asla söyleyemiyeceğim,

seninse söylemek için fırsat kolladığın

iki uçlu hançeri sapla bağrıma!

hadi öldür beni artık

söyle şu iki sözü

seni sevmiyorum de

hadisene..
 
Özliyeceğim Seni..
İşin farkına vardım nice sonra
Özleyeceğim seni
Son zamanlar içimde bir sıkıntı
Başımda bir duman
Derdi çok dağlar gibiyim
Hani patlayacağım dokunsalar
Anlıyorsun derdimi
Özleyeceğim seni

Bu gece dün geceden daha uzun
Şarkılar daha manalı
İçimde bir başka hüzün
İçkim sigaram yok bilirsin
Ama gel gör sarhoş gibiyim
Ellerim titriyor sinirden
Yalan değil anladım
Özleyeceğim seni

Türlü hüzünler yaratıp kendime
Saatlerce yürüyorum akşamları
Dudaklarım tir tir titriyor
Ağlasam ağlarım o dakika
Lakin o aptal mahçupluğum
Gücüm kalmadı artık
Özleyeceğim seni

Kimseyle anlaşamaz oldum
İstemeden kırıyorum herkesi
Avutmuyor teselli etmiyor
Hiç kimse hiçbir şey
Çekilmez oldum
Anlaşılmaz oldum
Hani bir zamanlar
Seni aramam özlemem demiştim ya!
Unut onu!
Seni çok özleyeceğim...
 
sana
Sana
Yarınları olmayan dünlerimi bırakıyorum
Bir daha hiç akmayacak olan nehirleri
Ölümle burun buruna olan
Özürü olmayan hatalar bırakıyorum


Sana
Yaşanmayan aşklarımı bırakıyorum
Ölümsüz sevgilerin ölümünü
Yağması imkansız
Umutlar bırakıyorum




Sana
Bu kentin yağmurlarını bırakıyorum
Her karışında göz yaşlarını
Şehrin kalabalığında yok olan
Yalnız insanlar bırakıyorum



Sana
Bir nefes daha fazla alacağın
Koskoca bir dünya bırakıyorum
Bir adım daha fazla atacağın
Up uzun yolla



Sana
Kalabalıkların içinde fark edemeyeceğin
Bir dünya bırakıyorum
Yalnızlığında
Gerçeklerle yüzleşeceğin
Bensiz bir dünya bırakıyorum
 
Aynadaki kalbim
Görmek istediğim gamzeyle gülümseyen
bir ayna kadar parlak
sıkmayan yüreğimi bir anlam
Ruhumu bırakacağım bir gerçek
ve sonsuza kadar bir aşkın çitli bahçesi
 
---> Sevgi Şiirleri

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan
İpince hayırsızın biriydi
Fikrimce ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu ağlardım
Ne vakit maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Bir rüzgar aklımı alırdı
Sessizce bir cıgara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin
Bakardın üşürdüm
İçim ürperirdi
Felaketim olurdu ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi
Fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu ağlardım

Attila İLHAN
 
---> Sevgi Şiirleri

YAĞMUR

Yağmuru sevdiğini söylüyorsun
ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun
Güneşi sevdiğini söylüyorsun
ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun
Rüzgarı sevdigini söylüyorsun
Rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun
İşte bundan korkuyorum
Çünkü beni de sevdigini söylüyorsun


 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst