Sağır Yürekler

---> Sağır Yürekler

Kendi Ömrümsün..
Her gün yanında olamamaktan korkuyorum



Sesini duyamamaktan



Seni görünce sana alışmaktan da korkuyorum



Nedense sensizlikten de korkuyorum



Bir gün hoşça kal demenden



İstemesem de;



Bir gün bir gül gibi



İçimde solmandan korkuyorum



Hafızamda bırakacağın hatıralardan



Hatıralardan kaçamamaktan



Adını unutamamaktan korkuyorum



Ah be güzelim;



Ben seni sevmekten korkuyorum.



Benimkisi sadece bir sevda



Göz yaşlarımla söndüremediğim



Korkularımı yenemediğim



Söyleyemediğim



Fakat kendimi tükettiğim



Ve beni;



Yedi kat yerin dibine sokan



Utandıran korkutan



An be an içimi yakan



Cesaretsiz bir sevdan



Bu nasıl bir sevda ?



Anlayamıyorum



Ah be güzelim;



Ben seni sevmekten korkuyorum.



Biliyor musun;



Aklımdan hiç çıkmıyorsun.



Sen benim;



İmkansızlar bahçesinden koparttığım



Edâlı gülümsün.



Hiçbir zaman koklayamayacağım



Adını söylerken burkulacağım



Sevmekten hep korkacağım



Fakat ömrüm boyunca unutmayacağım



Edâlı gülümsün.



Ah be güzelim;



Aslında sen benim



Kendi ömrümsün
 
---> Sağır Yürekler

Sen benim Ömrümsün ...
Sen benim Ömrümsün ...

...

Sen benim Küçük masaLım
Sen benim .. Büyük sevdam
SEn benim herşeyimsin ...
SEN benim Ömrümsün ...
...

Küçük bir masaLdı .. BirLikte yaşadığımız
Masaldı ve her masaLın bir sonu vardır ya ..
Bizimde sonumuz AYRILIK oLdu ...
Ve şimdi hiç bir anLamı yOk bu masaLın ..
Biz BİTTİK masaL Bitti ..

Kimi zaman MutLu olduk .. güldük ..
Kimi zaman beraber ağLadık .. üzüLdük ...
SeninLe zaman su gibi akıp geçti ..
Hiç farketmedim saatleri .. günleri .. ayları ..
YokLuğunda ise .. Zaman geçmek bilmiyor sevdiğim .
Zaman Durdu ... günLer ay gibi ..aylar mevsim gibi ..
Geç kalıyorum zamana .. YokLuğun sardı dört yanımı ..
Sen yOksun yaşadığım SAATin hiç bir anLamı yOk ..
herhangi bir saatin sonunda Sana kavuşmadıkça
anlamı yok zamanın ..
...

Resimlere bakıp ah çekiyorum içimden ..
Bizmiydik o gülen yüzler ..
Bizmiydik hiç ayrımayacak gibi bakan birbirimize...
Ne güzeL günlerdi yar .. ÖzLemiyorum desem ..
Hatıralar rahat bırakır mı ? Bırakmaz ..
Ama içimdeki sesLeri duyan yOk ya .. Neye yarar ..

Seni haLa Çok seviyor oLmam neye yarar ki ..
Sen değerini biLmedikçe ..
Yüreğimde sevgini taşıyor oLmam neye yarar
senin için bir anLamı oLmadıkça ...
Sen sana olan sevdamı Bilmedikçe neye yarar
benim yüreğimdeki kıvıLcım ..
Neye yarar yar ...

Bu şiirLeri Sen okumadıkça Ne anlamı olur ?
Sen Olmayınca iStanbuLun ne anLamı Olur ?
Bizim şarkı sözlerimızın ne anLamı var senLe dinLemeyince ..

Benim yaşamamın ne anLamı var sen yanımda oLmayınca ?
Sensiz bu Ömrü İstemiyorum ben ..
Sen benim Ömrümsün ...
 
---> Sağır Yürekler

Ve sen kadınım...
Biricik gül kokulu yarim...
Sen hiç çıkmadın aklımdan yine bu hafta.
Çok güzel düşlerde ağırladım seni.
Birlikte harika yolculuklara çıktık gökyüzünde,
inan bir an aklımdan çıkmıyorsun.
Her kadının gözlerinde senin bakışlarını arıyorum,
sıcaklığını yokluyorum anlamsız bakışlarda,
seninle görüşmeyeli çok oldu biliyorum,
ama üzülmüyorum uzaklığına.
Nasılsa her an yanımdasın,
nereye baksam orada bir çift bakış beni bekliyor.
Yokluğunu çekmiyorum yani,
senin de beni böyle düşündüğünü hissediyorum.
Güzelim benim, eminim ki,
aynı duygularla çarpıyor kalplerimiz.
Ah güzelim, doya doya öpüyorum hayalini.Mahmut Kuru(Sevgiliye son mektup)



Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyorum yeniden...
Dağ başı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter...

Huzur ellerinin güzelliğidir.
Gözlerin karşımda mutluluk denizi.
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter...

Yüreğim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter...

Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.
Bende sabır, sende naz...
Gündüzünden vazgeçtim, düşümde biraz
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter...

Duymasa da hiç kimse
Şâir gönlümün, sende karar kıldığını.
Ve içimin şerha, şerha yarıldığını
Sen bilsen yeter...

Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi.
Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek.
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Eğilsen yeter...







Anladım diyemem ki ! Suçluyum.


Belki ben anlatamadım sana kendimi


Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece

Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi.

Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle

Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim.

En kötüsü beni koyup gitmendi
O, öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde
Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz.

Ve nice yıllar kovalardı birbirini
Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler
Bütün teselliler uzaklarda kalırdı
Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi?
Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.




























Öyle bir ilk yaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.










Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.

Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.

Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.

Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.

Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.

Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.

Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.










Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına
düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte.
Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan
başın ve gülen gözlerin vardı, ne güzeldiler...

Sen bilmiyordun, ben seni seviyordum.
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara,
vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu
çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum
herşeyi, her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı
oluyordun, birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor,
köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların
üzerinden atlıyorduk. Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi,
gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller.

Ben seni seviyordum, bilmiyordun.
Sevinçlerim oluyordun arasıra, sen hiç bilmiyordun.
Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten
sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları...
Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların
bana inat, başın her şeye meydan okuyarak.
İşte yine aynı... Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi.
Değiştik sanıyordum.
Ve sen yine bilmiyordun.






En sevdiğin elbisemi giydim bu gece
Kokunu sürdüm, solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm.
Yazdığın mektupları okudum, kana kana su içer gibi
Plâklarını çaldım.
Ah! En çok o şarkıda özledim seni...

Issızlık kapıyı çaldı,
Açmaya korktum gece yarısı.
Şehir uykuya daldı,
Baktım dışarıya; katran karası.
Rüzgâr telaşla kokunu getirdi bana
Aldım koynuma.
Buseni hafızamdan koparıp iliştirdim dudaklarıma
Üşüdüm karanlıkta.
Tenine dokundum beni hissetsin diye
Ellerimi tut, ısıt diye.
Aç gözlerini...

Erguvanlarına su verdim
İçerken benimle konuştular
Yastığını okşadım, kokladım
Anılar uçuştular.
Soluğun saçlarımı yaladı, sanki bir meltem gibi
Teninin kokusu karıştı kokuma.
Yakıştılar...

Boğuldum karanlıkta.
Yanı başımdasın benden çok uzaklarda
Ellerimi tut, dokun bana
Aç gözlerini...

Attım kendimi caddelere,
yeşil ceketin sardı beni.
Yürüdüm üstüne karanlığın, korkusuz.
Tuttum elini...







Eylül geldi ve hiç gitmedi...

O gün, bu gündür aylardan hep eylül

ve mevsim hep sonbahar...

Ben hâlâ yağmur sonrası o toprak yolda yürüyorum...

Ayağımın altında sarı çınar yaprakları
ve yolun sonunda hayalin duruyor...
Kaç yıl oldu unuttum.
Ben sana varamıyorum...
 
---> Sağır Yürekler

Ah! .. Bemila Gittin Kalbim Acıyor
Ben seni dağ kokulu yaylalarda sevdim ceylan kaçışlım
nergizlerin ayışığına sevdalandığı seherlerde...
özlemlerin dindiği nehirlerde sevdim
soluğun soluğuma bahardı, soluğun soluğuma rüzgar
kır çiçeklerini taşırdı içime her yaz...

Gittin,
zifir saçlarında unuttum hayatı...
ay sustu, yıldızlar küs, sular dalgın, gönül dargın
şimdi düşümde her gece bir orman yanıyor
bir dağ kanıyor her sabah kalbimdeki acılardan
yüreğime akan sızılı ırmaklar gibi,
kanayan şiirlere bırakıp gittin ömrümü...

Seni her özleyip duvarlara vurduğumda başımı
kafam değil, kalbim acıyor ah! ...
sen ki, ışık yüzlüm, güzel gözlümdün, nefesimin rüzgarıydın
ömrümün baharı, gönlümün tek varıydın
ah! şimdi hangi kıyıdan baksam rengi hüzündür aşkın.
hangi güle sığınsam dikenler batıyor yüreğime...

Ben seni ıpışıl suların aydınlığında sevdim
gelinciklerin gelin edildiği bahçelerde
Sen ki, Kelebeğim, akarsuyum, cangülümdün
sen ki, bir yaylaydın gönlümün yangınlarına
yaylalardan daha yeşil, yaylalardan daha serin
yorgun düşmüş kervanlar gibi susuz çöllerde
rehin bırakıp yollarına gözlerimi
mavi sevinçlerimi de alıp yanına gittin....

Gittin,
oturup bir köşede öylece ağladım,
nehir oldu aktı gözlerim uzaklara
özlemlerimi bile anlatamayacak kadar uzak
yalnızlığımı anlatamayacak kadar yorgunum...

Gittin,
aşkımı ağır bir yük gibi vurup sırtıma,
binlerce hayal kırığı yaralarımla,
içimdeki en yüksek dağa kaçtım.
çıktığım her yolda saçların dolandı kalbime
bir akrep öptü yaralarımı her kanadığımda.


Ben çıkmaz bir yolun yolcusuyum artık Bemila
koca koca şehirlere sığınsam da dar geliyor sokaklar efkarıma
hüzne bulanmış ayrılıklardan,
gam dokuyor yüreğim gittiğim her yerde...
hangi acımı yaksam,
hangi pencereden baksam rengi hüzündür aşkın
ne sancım diner ne de ağrım biter...
yüreğim yaralı döndüm çıktığım her yolculukta...

Ah! ben seni,
ceylanların rüzgarla öpüştüğü dağlarda sevdim Bemila
göğsünden vurulmuş kekliklerin kınalı kanatlarında sevdim
gittin işte, aşkın kanayan yanını bırakıp avuçlarıma
yeşile çalan umutlarımı da alıp yanına
bir tebessüm gibi hayatımdan çekip gittin usulca

Kendi toprağında öksüz, çöllerde ağlayan yorgun bir ırmak
ve kırık dallarda inleyen yaralı bir rüzgar gibi
yaralı bırakıp gittin beni...
şimdi üstüme düşen her bulut gözyaşı, her damla keder
bütün ışıklar söndü, bütün hayaller ölü
Şirin'in aşkına deldiği dağın Ferhat kalbi ile
kalakaldım gönül diyarında öyle bir başıma umutsuz....
yüreğimi alıp avuçlarıma sana gelsem diyorum
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık ah! ..
sarılıp ağlayamayacak kadar yorgun...


Gittin,
bütün mevsimler değişti ansızın
öyle mahzun, öyle yaralı,
devrilmiş öksüz ağaçlar gibi düştü boynum.
bütün dallar kırıldı, bütün ağaçlar kurudu
al şimdi nereye istersen oraya savur yapraklarımı Bemila...
şimdi yaşamın en zor dağındayım
geriye dönsen ölürüm kahrımdan, dönmesen ölürüm...

Ah! sevda pınarım, gün nakışlım, ceylan kaçışlım
uzanıp içinin acılarına senin de hiç sızladı mı yüreğin?
üşüyüp titredin mi ayazlarda yapayalnız?
öyle hüzünlü, öyle hasret dolu, öyle suskun
yıldızlara bakıp ağladın mı benim gibi?

Sen gittin karlar yağdı kalbime

koyup başucuma uçurumları
hüzne göçtüm her gece yüreğimi ayrılıklara gömüp
hiç bir yol çıkmadı umuda yoruldum, tükendim
özlemlerimi anlatamayacak kadar yorgun
yaralarımı saramayacak kadar uzaksın artık

gittin yaşamayı unuttum, ağlamayı, gülmeyi unuttum
ne zaman başladı bu hikaye, ne zaman bitti unuttum
bir seni unutmadım Bemila...
bir seni unutamadım...
bir seni unutmadım...
bir seni...
bir seviyorum bir seni...
 
---> Sağır Yürekler

OLMAK İSTERDiM
Sevgi nedir bir tanem?
Aşk nedir?
Elbette herkeste
Farklıdır bunun tanımı.
Bana sevgiden bahset,
Aşktan bahset istiyorum.
Biliyorum bunu:
Aşk da, sevgi de
Dillendikçe kök salarmış.
Bana sevgiden bahset bir tanem
Bana aşkı anlat.

Bir gün:
Benden uzaktayken
sen gülümsüyorken yani
Dağ yoncası kekik kokulu
Yeşil bir ormanda,
Telaşlı kuşların ötüştüğü;
Neşeli bir pınar başında,
Gözlerin bir an dalıp
Vadilere öylece baktığında
İsterdim:
Yüreğinde bir yangın olmak.

Ya da başka bir gün:
Arkadaşlarınla berabersin
Beklide bu kalabalık akrabalarındır
Hani zaman su gibi akar o an
Gözbebeklerindedir her kes
Rengi al bir tebessüm
Yanaklarındadır hani
Tüm şefkatli kollarıyla
Hani hayat sarmıştır seni.
Unutmadığını düşünerek beni
İşte o an
Gözbebeklerinde uçan
Bir
Kırlangıç olmak isterdim.

Ya da bazen
Hani:
Bütün sesler sussun isteriz
İçimizin bile sustuğunu fark ederiz
Ve derin bir dünya açılır karşımızda
Seni anlamıştır her şey
Bir ağaç, tek yaprağını bile oynatmaz
Kuş da öyle
Bir çiçeğin gülen yüzü ile
Hep bakması gibi.
İşte öyle
Gözlerin,
Ahh gözlerin…
Hep:
Gülen adam diyordun ya bana.
İşte öyle:
Gözlerinde asılı duran,
Hiç kıpramadan duran,
Bir
Bulut olmak isterdim.
Mavi.
 
---> Sağır Yürekler

Bir Duygu Yağmuru
Bir duygu yağmuru o bakışların
Gönlümün içinde seller edersin.
Mutlu sona ersin bu yağışların
Gönüller içinde sevgi yeşersin.

Şimşek olur jader,çakar aklıma.
Bir yıldırım hasret,düşer bağrıma.
Cemre ol sende düş kalp toprğıma.
Gönüller İçinde sevgi yeşersin.



Kararsızsın böyle niye kararsız
İkimiz içinde bu hal yararsız.
Bir ömür geçermi sevdasız,yarsız
Gönüller İçinde sevgi yeşersin
 
---> Sağır Yürekler

Sen Hiç Sevdin Mi, Senin Olmayan Birini?
Sen hiç duydun mu?
Başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi?
Üzüldün mü?
Yanaklarından süzüldü mü hiç bir başkasının gözyaşları?
Yabanci hıçkırıklar gelip düğümlendi mi göğsünde?
Düşündün mü geceleri?
Senin olmayan rüyalar gördün mü?

Senin olmayan birini sevdin mi?
Gökyüzüne baktın mi?
Yıldızlar düştü mü, güneş doğdu mu her gecenin sonunda?
Uyandın mi başka birinin sabahına?
Hiç sevdin mi sen?
Duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi?
Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz?
Senin dudaklarındaymışcasına yakın, sıcak...
Hiç sevdin mi senin olmayan birini?
Senin olmayan bir şehirde, bir gecede, bir bedende yaşadın mı hiç?
Sen hiç gerçekten sevdin mi, senin olmayan birini ?!...
 
---> Sağır Yürekler

Eğer birini seviyorsan...
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse senindir;
Dönmezse zaten hiç senin olmamıştır... "

Bunu zaten biliyordunuz muhtemelen.
Bir de yeni versiyonları okuyun
bakalım..

Yeni versiyonlar

Pesimist (Karamsar)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse senindir;
Beklediğin üzere dönmezse
Zaten hiç senin olmamıştır.

- Optimist (Iyimser)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Üzülme, dönecektir!...

Suspicious ( Şüpheci)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse bu iste bi bit yeniği var demektir..

- Playful ( Muzip )
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse bi daha serbest bırak.
Gene dönerse gene bırak

- Greenpeace
Eğer birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Aslına bakarsan tüm canlılar hür olmalıdır..

- Biologist (Biyolog)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak ki
Evrimini tamamlaması mümkün olsun..

- Statisticians ( Istatistikci)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Seviyorsa dönme ihtimali çok yüksektir..
Sevmiyorsa ilişkiniz zaten muhtemel değildir..

- Schwarzenegger's fans (Arnold hayranlari)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
SHE'LL BE BACK!

-Overpossessive person ( Aşırı sahiplenici tip)
Eger birini seviyorsan
O'nu kesinlikle serbest bırakma...

- Psychologist
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse kendine güveniyor demektir..
Dönmezse süperegosu baskın demektir..
Gitmiyorsa manyak demektir..

- Bencil
Eger birini seviyorsan
Kendini serbest bırak..
Niye diye sorarsa
"Seni hiç alakadar etmez!" de.

- Finance expert ( Mali eksper)
Eger birini seviyorsan
O'nu serbest bırak...
Dönerse borç almaya devam edebilirsin
Dönmezse ara ve borçlarının üstüne yattığını söyle.
 
---> Sağır Yürekler

Aşka Dair Şiirler-Ayrılık Şiirleri
Hüzün yüklü morglarım var benim, sol yanımda Ağrıyor
Düştü kelepçeli gözlerin, kırılan deli sözlerinin yanına
İçimden fersah fersah kaçışın iç denizine, sancım olur
Benim sancım İstanbul gibidir, biliyorsun
Sayfalara sığmayacak kadar bitimsiz
Coğrafyamı bertaraf eden rüzgâr gibidir yâr!

Yar / sızım!


Susuzluğun en kesif sayhalarındayım
Uzun seslenişlere dönüyor suskunluklarım
Başını alıp gitmiş bir hikayenin peşinden koşarken,
düşürdüğüm sözcükleri dipnot düşüyorum eksik günceme
Hangi kıvrımından tutunsam acıdan bükülmüş harflere;
Kırılgan İmâ’lar çatırdayarak saldırıyor sanki,içimdeki sancılara
Uzun ve derin c***esiği çiziklerimden kanıyor,anlamı morarmış güncemin önsözü
İç içe geçmiş anlamların karmaşıklığında sıkışıyor,zamana direnen sevdam

Zaman / sızım!


Kekeme yüreğim adını sayıklıyor habire
Adını şerh, yüzünü dipnot düştüm içime
Ki yağmur sonrası toprak kokar adın
Hadi ifşa et de düşlerini gökyüzüne
İçsizliğine (h)içleneyim
Al işte;

(H)içim!


Koynuma doldurduğum insancıl cümlelerin dili sürçüyor
Şizoid bir krizin,arsız ısrarıyla kaybediyorum benliğimi
Öfkeli serzenişler çıkıyor demir kapılarımdan altından,hızla ve yanarak
Savaşlardan bana kalan her şeyi,diğerleri gibi takıp koluma; yürüyoruz duvardan duvara
Dilime düşen birkaç tanıdık şarkının,no(k)tası konulmamış satırlarını kararlı “ES”lerle no(k)talıyorum
Boğulmuş sesimle ,
Acı (K)ayıplar afişliyorum şehrimin duvarlarına

(K)ayıbım!


Elimde belki çoktan unuttuğun iki fotoğrafın var
Hangisine baksam (d)üşüyorum yâr
Akrebin yelkovanı defalarca kez yakaladığı zamanlarda, ben seni ezberimden silemiyorum

Susuyorum / üşüyorum / düşüyorum
Duyumsuyor musun? Soluklarıma sinen kokunu

Duymuyorsun!


Hapislik gibi atıştıran yağmurlarda,
yine hüzünlere gönüllü devriyelik yapıyor,gece yürüyüşlerim…
Bahçemdeki sarı ışığın uzayan gölgesinde,
sessiz ve yasak yalnızlıklar büyütüyorum kalabalıklara…
Hüznün röntgenini çıkarıyorum bilmeden…
Hadi ! tut/un bana güneşi ,lekelerim çıksın ortaya…
Ya da güneşe tut/un beni

Karanlıktayım!


Ölmeyi denedim kendime, ölemedim
Sana gelecek zamanlarda tükendim Artık gelemem
Ellerim (d)üşüyor Nefesim tükeniyor Ne desem duyulmuyor

Sen duy beni ey yar!


Sessizliğin teninden soyamadım çığlıkları
Bu yüzden deliyorum öfkemin ambargosunu
Yine salıyorum yüreğimi,ölümlü kavgaların şiddetli çarpışmalarına
Yalana büyüyen bir çocuğu emziriyor zaman
İnfazlar büyütüyor geçmişimin beşiğinde

Sallanıyorum!
 
---> Sağır Yürekler

aL işthe haNçer MuTlU bi geceyi yaD etti gözlerin
sewİliyosun sEn we birde sewen kaLbin.
teK oLmamamın eN anlamlı haLini hissettin..
seN aNlATmayı beceremedin sabrettin.
simdi sabrettıklerımı döküyorum denize..
aL yakamoz neyim kalDI İÇİMDE..
SeN SoNu OlDuN GECEMiN..
BAMbasKa sessizliKti içimi acıtan..
gÜlmelerim yalaN sözlerim ziyaN
seNden Öncesİydi beni boşluqa sokaN..
bu gece aYnaya çewirdim yüzümü..
dÖkemediğim haYal DEnizime werdİm sözümü..
unutmıcaqm bırakmıcaqm dedİm sözmü dedi sÖz dedim..
sana da sözÜm bu unutmicaqm seNi..
bU gecemiz bİtmese kesKe..
seN boğaza kaRsı dÖkmüLmüştün denize..
beN kaÇmıştım İmkaNsız dediğim maziye..
sıqındıqım yine 4 duwar odamın köşeleriydi sadece..
bide beNi bıraKmayan o şiirleriNdi gözlerimde..
beN sımdı etrafa dolu dolu baKıyorsam eger eMin oL senin sayeNde..
beni hayat baĞlayan o güzeL yüregine...
canımı feda ederiM sessizce…!!!
 
---> Sağır Yürekler

Kahverengi Gülüşlerim
Ne sabahın serinliğine ne de yağmur özleyen rüzgarın ilk esintisine söyleyecek sözüm yoktu bugün. Bir annenin gözlerine, ıssız seslenişine hatta dünyanın bensiz dönmesine bile göz yumdum sebepsiz.

Sessiz bir düşe takıldı kaldı aklımın suçsuz köşeleri bir işlenmişliğe bulaşmak istercesine. Kendiliğinden suskunlaştı dilim tam söyleyecekken sana ait en uygun cümleleri. Kilit vurdu gece, hece bölündü bin parçaya önce. Dağıldı sonra ipini elimde bir hırsla koparttığım kolyenin boncukları misali. Aradım unutulan eskimişliklerin içinde ama yoktu, yoktun. Bir kuytuda üzgün kaldı hüznüm benden yoksun...

İrdelenmiş hayatlar kopardım bir kaç dostun göz altlarındaki doyumsuz sürmelerinde, ince nakşedilmiş çizgilerinde, derinlerinde. Teselli bulamadım bugün ezilmişliğin kaba saba hikayesinde ve büyük sandığımız o zerre kadar kalan avuntuların avuç içinde. Biri beni anlasın istemedim, belki de başka biri ağlasın istemedim benim için ben ağlamazken üstelik... Sokakların, ışıkları yanan evlerin karanlığına acımak istemedim, üzülmedim şehrin böyle tuhaf ıslanmasına, küflenmesine.

Şiir yazmak istemedim sebepsiz. Dizilsin sözler yan yana yeter ki. Kendi yağıyla kavrulur nasıl olsa ruhum senli düşlerin buluşma yerinde; elinde karanfil cicili bicili giyinmiş, süslenmiş saçı bukleli kahverengi gülüşlerim...
 
---> Sağır Yürekler

Unutmak isterdim herşeyi
Hayatın zorluklarını
Yaşamın karışık olduğunu
Unutmak isterdim çektiğim acıları
Yaşadığım hayal kırıklıklarını
Sevdiklerimin ölümlerini
Unutmak isterdim yaşadığımı
Sadece seninlen geçen
O güzel dakikaları
Yaşamak isterdim
Sadece seni unutmamak isterdim
Senle geçen günleri
Senin için kurduğum hayalleri
Herşeyi unutup sadece seninle bir hayat olduğunu
Hatırlamak isterdim
Seninle benim olduğum bir dünya
Kurup yaşamak isterdim
Çünkü bıktım hayatın yükünü taşımaktan
Hep başkaları için uğraşmaktan
Herkes mutlu olsun diye
Üzüntülerimi kederlerimi
Hayallerimi içime atmaktan
Kimseyi kırmadan anlayışlı davranmaktan
Anlayacağın bıktım hayatın
Yükünü taşımaktan
Unutmak istiyorum herşeyi
Yanlız seninle geçen günleri
Hatırlamak istiyorum
Benim en mutlu olduğum saatler
Seninle geçen günler
Herşeyi unutup sadece seni yaşamak isterdim
Seninle bir hayat kurup
Hayatın acı yüzünü karamsarlığını
Unutmak isterdim
Herşeyi herkesi unutup
Hayalde olsa sadece seni senle ölümüne yaşamak isterdim
 
---> Sağır Yürekler

Üşüyorum

Üşüyorum
Ellerini ödünç ver
Giderken
Saçlarımda gezinsin parmak uçların
Bir hıçkırık olsun sesim kulaklarında
Bir sonbahar hüznü gözlerimde
Ayrılık bir kor gibi otursun yüreğime
Yaksın içimi parçalasın yokluğun
Giderken ellerini ödünç ver
Üşüyorum
Sar sarmala beni
Umutsuz dudakların yanaklarımda gezinsin
Dağıtsın gönlümün efkarını son gülüşün
Giderken ödünç ver sevgini
Şehirlerimde sensiz cadde kalmasın
Sensiz bir ben kalayım öylece
Giderken
Bir mezar bahçesinde çiçeğin olayım
Hani yüzünde açan güller gibi
Soğuk buz gibi bir mahzende bırak beni
Belki acımı dindirir sensizliğimi bir bıçak gibi keser
Giderken son kez buseni ver
Unutulmuş kuru bir yaprak gibi kalayım öylece

Giderken
Her şeyden önce
Üşüyorum ödünç ver ellerini
Çiçeklerim bakışlarım ve umutlarım kalsın
Rehin etme özlemimi sende
 
---> Sağır Yürekler

Hazırlanmış bir yere gidiyor gibisin
Benim her yerde elim kolum var
Bilmez misin yüşüm düşmüş
Kaç gündür düşünüyorum
Tenhalaştı kahvaltılarımız
Bomboş bakıyoruz artık
Bir bildiğin var da susuyor gibisin

Ki sen benim gözyaşlarımı da gördün
Sen benim ilk aldıgım güldün
Heyecanını kaybetmişsin
Yok inancını kaybetmişsin
Doya doya sarmamışım
Bize çok günah etmişsin
 
---> Sağır Yürekler

Mavi Mavi Sevdim Seni



Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu
Kelebekleri göç etti gönlümün
Issızlaştı hayat sanki
Sanki, sabahı eksik şiirlerimin.
Sanki, gecesi hep kanayan bir yara
Ve sanki, artık hep kanayacak...
Ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim
Çare yok, ağlayacak.
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kapıları kendime ben açamadım
Ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni
Düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım..
Sarmaşık aşkın sarısında kaldım, sarılamadım.
Savunamadım seni kimselere
Anlatamadım seni kimselere
Kimsesiz kaldım,En çok da sensiz...
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben..
Sana uyumak,Sana uyanmaktı hayat.
Sıratını geçtim yaşarken korkmadan
Korkumu geçtim cesaretle, ihanetle
Berduş bir yalan masumiyeti öptüm bile bile
Tek sen gitme diye
Sonbahar oldum yaprak yaprak
Ağaç oldum köklerimi unutarak
Tesellisiz bir geceye fırlatıldım
Kalbimi dar kafese kapatarak
İçimdeki bir kanarya
Hiç susmadan ağlayacak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak
Seni sevdiğimi bağırdım mehtabına
Beyazında akladım bulutunun
Mavi mavi sevdim seni içim kan ağlayarak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak..
 
---> Sağır Yürekler

Bir Gün Uyanacaksın Serin Sabaha


Bir gün uyanacaksın serin sabaha
İşe gitmek gelmeyecek içinden
Yalın ayak vuracaksın kendini sokaklara
Ruhun çıplak
Yüreğin çıplak
Düşüneceksin zamanı
Zaman geçiyor
Sen özlediklerinin içinde kaybolmuş
Kaybediyorsun
Kaybolan özlemlerinde kaybediyorsun kendini
Derin bir ah düşecek çıplak yüreğinden
Bir ah düşecek çıplak ayak izlerine
Sokak taşlarının arasına dolacak isyanın

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
Her şeyi ardında bırakacaksın
Atacaksın kendini bir sahil kenarına
Dalgaların sesine vereceksin kendini
Yalnızlığında bir sevinç kaplayacak ruhunu
Yalnız olmadığını anlayacaksın
Sana dokunan dalga sesinde sen olacaksın
Bakışlarına dolan mavide sen olacaksın
Ardında kalanların kalabalıklığında kalacak yalnızlığın
Dalgalar aşkı fısıldayacak
Uzun süredir ilk kez yüreğin duyacak bu kadar derinden
İlk kez ruhuna ulaşacak aşkın sesi
Anlayacaksın özlemişsin yaşamayı
Özlemişsin yaşamayı yarını düşünmeden
Özlemişsin aşkı
Bir yaşayamadıklarını düşüneceksin
Yaşadığını sandığın şeyleri düşüneceksin
Bir de yaşamak istediklerini
Özlemlerini düşüneceksin
Dalgaların sesi bastıramayacak isyanını
Bir derin ah dökülecek çıplak ruhundan
Bir ah dökülecek çıplak ayaklarına
Denize karışacak isyanın

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
Geceden kalan bir rüyanın kırıntılarıyla
Teninde emanet ürpertilerle
Atacaksın kendini bir ormanın içine
Ormanın sesleri dolacak ruhuna
Sevişmeleri anacaksın
Uzak bir ülkenin yitik şehrini anar gibi
Yeşil bir yaprağa dokunacak parmakların
Bir çiğ damlası düşecek
Kolundan akacak parmaklarına
Dudaklarına gidecek ellerin
Bir ıslaklık kalacak dudaklarında
Aklına yitik geceler gelecek
Dudaklarının prangaladığı öpüşlerin ıslaklığını anacaksın
Ruhuna değmeyen dokunuşlara düşecek aklın
Sevişmeyi ne kadar özlediğini anlayacaksın
Bir ah düşecek kurumuş dudaklarından
Bir ah düşecek çıplak ayaklarına
Ormanın yüreğine karışacak isyanın

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
Yatağındaki soğukluğa gidecek aklın
Ayaklarına vuran ağırlığı tutacaksın
Özgürlüğünü anacaksın
Çok eskilerde kalan bir çocukluk anısı gibi
Özgürlüğünü özlediğini anlayacaksın
Gözlerindeki ışıltıyı özlediğini anlayacaksın
Çocuksu kahkahanı özlediğini anlayacaksın
Yakmayı özlediğini anlayacaksın
Yanmayı özlediğini anlayacaksın
Baktığın her nesnede
Kendini görmeyi özlediğini anlayacaksın
Doğrulacaksın yavaşça
Bakacaksın odandaki eşyalara
Yabancı gelecek her şey
Anlamsız gelecek bütün çabalar
Bir ah dökülecek beyaz çarşafına
Özlemlerin büyütmüş isyanını
Bir karanfil açacak ahlarının düştüğü yerde
İsyanlar çiçek açtırırmış, anlayacaksın
Veya erteleyeceksin kendini yaşamayı yeniden
Dün ertelediğin gibi
Ve daha önceki gün ertelediğin gibi
Ya da koparacaksın kendi isyanından yeşeren karanfili
Takacaksın göğsüne kırılan prangaların müjdesi gibi
Yaşayacaksın aşkı
Yaşayacaksın özgürlüğü
Yaşayacaksın yeniden kendini
Anlayacaksın bilmediklerin bildiklerinin içinde gizli
Ve anlayacaksın cesaretin korkularının içinde
Ve anlayacaksın, özgürlüğün sadece senin elinde….
 
---> Sağır Yürekler

Senı Arıyorum




Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım

Sensizliğin köşe başındayım

Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar

Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum

Bütün umutsuzluğuma inat

Yine seni arıyorum...



Dudaklarımda bildiğin o ıslık

Sokak lambalarına sığınıyorum

Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle

Bir deli rüzğar saçlarımda

Yalnızlıktan üşüyorum

Bulamayacağımı bile bile

Yine seni arıyorum...



Anlatacak nelerim var bir bilsen

Içimde ihtilaller kopmuş

Kendimi sürgüne verdim

Mutluluğum çoktan iflas etmiş

İtiraza hakkım yok biliyorum

Beni savunmak sana düştü

Seni arıyorum...



Yarım kalmış şiirlerim gibisin

Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda

Öylesine eksiğim sensiz

Öylesine sahipsiz.



İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum

İçinde geç kalmışlığın çaresizliği

Çocuklar gibi ağlıyorum

Ve gel gör ki her damla gözyaşımda

Yine seni arıyorum...
 
---> Sağır Yürekler

Adı Hüzün Hayatın...




güneş battı.
yine akşam oldu...
sensiz sessiz bir karanlığa büründü sokaklar
yüreğimde amansız bir sızı,
içim alabildiğine karışık...
yaralı bir kuşun kanat çırpışı kadar sitemliyim hayata...
ve bitmek bilmeyen bir hüzün!

şimdi iç çekişlerimin bastırılamaz isyanı var.
sabahın buğusunda,akşamın esen yelinde
kuytu,çok uzak yerlerde arıyorum seni
özleme, hasrete yenilen çocukluğumu yakalıyorum saçlarından
ta derinden duyuyorum yıllar önceki gözyaşlarımı
nedeni bilinmez, hala ağlıyor gözlerim
hala o derin yara kanıyor...
dedim ya bilinmez işte...
hiç hesapta yokken yaşanılan şeyler takılıyor zihnime...
bir kardelen çilesi,bir papatya hüznü çöküyor üstüme...
ve ben yalnız yaşıyorum hayatı,
acıyı,mutluluğu yalnız tadıyorum...

buralar soğuk,buralar karanlık sensiz...
dipsiz bir kuyu belki de,
anlatılmaz,yaşanır derler ya hani..
işte o hesap benimki de...
hayatın tek gerçeği belki de...
koskoca bir hüzün...
 
---> Sağır Yürekler

Susmalıyım Diyordum




Kırmızı olmalıydı, koyu kırmızı
her zaman dikkat çekmeli, göz alıcı olmalıydı

heyecan duyacaksın bana baktığında,
o gizemli çiçek gibi,
doğan her yeni güneşin ardından yine aynı renginle açmalısın bana ,
bende sari saçlarımla her güzel gecenin sonrasında eriteceğim seni
dişiliğin doruğundayken lacivert denizlere açılasın gelecek, boğulacaksın
çünkü kullanacak kelime bulamayacaksın.

Ve denizin o mavi rengi,

dalgalar birbirleriyle sevişir, martılar şahitlik eder,
yeryüzüne düşen her damla onların aşkının bir simgesi, kelepçesidir.

Ama bu başka birşey olmalıydı,
böylesine derin bir haz veremezdi bedenler birbirlerine,
yoksa dalgalar sıkılırlardı.
gökyüzü ne renkse mavi parıltılarda o renkle simleniyordu,
bu bir bağlılıktı, bu birbirini sevmeydi.

Susmalıyım diyordum,
susmalıyız, bize dokunmamaları için,
belkide sadece yüreğimizle konuşmalı, gözlerimizle duymalıyız.

Kelimelerin yetmediği yerde bedenimi sokmalıydım yaşamıma ,
yaşamımın sebebine,
yetmeliydim ona...

Ezanlar haykırırken,
insanların kendilerince ahkam kesmeye çalıstıkları bu yeryüzünden,
meleklerin dokunuşuyla ayrılıp, ibadete dalmalıyım çok, derinlere

ve ruhum bedenimden ayrılmalı bir müddet,
görmeli okyanuslardaki şiddetli fırtınaları
ya da;
afrika'nin kızgın kumlarını,
ya da;
ılık rüzgarında kizkulesini izleyen eslerini Istanbul'un...

görmeli ki
daha da olgunlaşsın bedenime sığmayacak olan ruhum,
sevmek lazımdı;
tren yolculuğu misali; aşığına sarılıp seyir halinde dünyayı;
en çılgınından, en mantıklısından, en tutkulusundan, en masumundan, bazen de
yalanından yaşamalıydı,
ve hızlısından...

Hayat lazımdı bana,
sevimli sevimsiz bir sürü yaşanmışlıklar,
onlarıda tanımalıyım,
tanımaliyim ki hiçbirşey yabancı gelmesin

ve ruhum tekrar döndüğünde
gözlerini iyi açmalı,yüreğini sıkı kapamalıydı
sadece istediğini yapmalıydı...
 
---> Sağır Yürekler

seni unutmalı unutmamalı mı
şimdi acılarım var tanıyamadığın yüreğimde
nöbetsiz ağrılar saklı tenimin her yerinde

geçiyor taze çağımda yaşanılası yıllarım
bir bir gün gün eskiyorum sensizlikte
soranlara acım taze,tesellilere susun diyorum

sahi ya acım da eskiycekmi
unutturacakmı zaman seni
çabası yüreğimden kopartmakmı olacak

sahi yıllar sonra hatırlıycam mı yüzünü
tenini kokunu sindirebilecekmiyim geçmişime

yabancı gülüşleri benzetcekmiyim
baktığım her gözde arayacakmıyım seni

yok yok seni unutmak bu akla firar
bu akla zarar
bu akla delilik
bu akli dengesizlik

seni en saklılarımda saklamalıyım
aklımla fikrimin orta yerinde bulundurmalıyım
unutmamalıyım

kirpiklerimde biriktirmeliyim sensizliğin acısını
sensiz gülüşlerime mezar kazmalıyım
kokunu özlediğimde acı bir çığlıkla bağırmalıyım
seni unutmamalıyım

yine geçmeliyim o sokaktan
yine oturmalıyım o kahvede
yanımda sen var gibi davranmalıyım
seni unutmamalıyım

unut dedin ya giderken
yoksa sözünü dinleyip unutmalımıyım
izin verirmi buna yüreğim beni bu kez dinlermi ki

ellerim özlermi ki ellerini
eflatun tebessümlerim ağlarken teselli edermiki beni
hangi renk sarar biçare yüreğimi

yok yok seni unutmak bu akla firar
bu akla zarar
bu akla delilik
bu akli dengesizlik



seni unutmalı unutmamalı mı
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst