Saç Boyası Kanser Yapar mı ?
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, yapılan araştırmalarda, saç boyaları ile cilt, idrar kesesi, yumurtalık, lösemi, lenfoma, göğüs, beyin ve kan kanseri arasındaki ilişkilerin gözlendiğini söyledi.
Sabah'ın haberine göre Uslu, Amerikan Kanser Cemiyeti'ne göre saç boyalarında bulunan kimyasalların kanser oluşumunu tetikleyebildiğini söyledi.
Boyaların içerisinde bulunan, aromatik amin ve fenol adlı kimyasalların adeta bir sünger gibi olan saç derisinden geçerek deri içinde kanserojen etkiye sahip N-nitrozaminlere dönüştüğünü belirten Uslu, bu bileşiklerin kanser oluşumunu tetiklerken ilk olarak karaciğeri hedef aldığını vurguladı.
"Yapılan önceki araştırmalarda da saç boyaları ile cilt, idrar kesesi, yumurtalık, lösemi, lenfoma, göğüs, beyin ve kan kanseri arasındaki ilişkiler gözlenmiştir" diyen Uslu, şunları söyledi:
"Los Angeles Üniversitesinden Dr. Gago-Dominguez, bin 514 vaka üzerinden yaptığı araştırmada ilginç sonuçlara ulaşmıştır. International Journal of Cancer Dergisinde yayınlanan makalesinde örneğin saçlarını yılda 12'den fazla boyayan bayanlar, hiç boyamayanlara oranla idrar kesesi kanserine yakalanma riskini iki kat artırmaktadırlar. 15 yıl süreyle saçlarını sık bir şekilde özellikle koyu renklerle boyayan bayanlarda mesane kanserine yakalanma risklerinin, hiç boyamayanlara oranla üç kez daha fazla olduğu sonucuna varmıştır. Hatta araştırmada bayanların saçlarını boyayan kadın kuaförlerinin de boya kullanmayanlara oranla yüzde 50 daha fazla mesane kanserine yakalanma riski olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sonuç olarak araştırmada Los Angeles şehrinde görülen mesane kanser vakalarının yüzde 19'unun saç boyaması ile ilintili olduğuna karar verilmiştir."
Pek çok bilim adamı doğruluyor
Pek çok bilim adamının saç boyaları ile ilgili yaptıkları araştırmada benzer sonuçlarla karşılaşıldığına dikkati çeken Uslu, Michael Huncharek ve arkadaşlarının Public Health Report Dergisi'nde yaptıkları araştırmada da düzenli olarak uzun bir dönemde saç boyası kullanan kadınların mesane kanserine yakalanma risklerinin kullanmayanlara oranla yüzde 22 ila yüzde 50 daha fazla olduğuna karar verildiği aktarıldı.
Artık pek çok bilim adamı tüketici güvenliği açısından piyasadaki saç boyalarının incelenmesi ve potansiyel risklerinin belirlenmesi gerektiğini savunduğunu anlatan Uslu, şöyle devam etti:
"Bırakın kanseri, saç boyaları ciddi bir şekilde saçlarınıza zarar vermekte dökülmesine ve kelliğe neden olmaktadır. Bunu da hepiniz biliyor, gözlemliyorsunuz ve görüyorsunuz. Genç yaşta kel olanların sayısı toplumda hızla artmaktadır. Saç boyalarının daha az kanser riskli kimyasallardan yapılması gereklidir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığının sigara konusunda halkı bilgilendirmedeki başarısını saç boyalarında da yerine getirmesi gereklidir. Sağlık Bakanlığı yetkilileri saç boyalarının ne kadar tehlikeli olduğunu okullarda anlatmalı ve özellikle genç kızlarımıza bu konuda broşürlerle aydınlatıcı bilgiler vermelidir. Halkımızın kansere yakalanmaması için yetkililerin daha fazla çaba göstermesi gereklidir."
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, yapılan araştırmalarda, saç boyaları ile cilt, idrar kesesi, yumurtalık, lösemi, lenfoma, göğüs, beyin ve kan kanseri arasındaki ilişkilerin gözlendiğini söyledi.
Sabah'ın haberine göre Uslu, Amerikan Kanser Cemiyeti'ne göre saç boyalarında bulunan kimyasalların kanser oluşumunu tetikleyebildiğini söyledi.
Boyaların içerisinde bulunan, aromatik amin ve fenol adlı kimyasalların adeta bir sünger gibi olan saç derisinden geçerek deri içinde kanserojen etkiye sahip N-nitrozaminlere dönüştüğünü belirten Uslu, bu bileşiklerin kanser oluşumunu tetiklerken ilk olarak karaciğeri hedef aldığını vurguladı.
"Yapılan önceki araştırmalarda da saç boyaları ile cilt, idrar kesesi, yumurtalık, lösemi, lenfoma, göğüs, beyin ve kan kanseri arasındaki ilişkiler gözlenmiştir" diyen Uslu, şunları söyledi:
"Los Angeles Üniversitesinden Dr. Gago-Dominguez, bin 514 vaka üzerinden yaptığı araştırmada ilginç sonuçlara ulaşmıştır. International Journal of Cancer Dergisinde yayınlanan makalesinde örneğin saçlarını yılda 12'den fazla boyayan bayanlar, hiç boyamayanlara oranla idrar kesesi kanserine yakalanma riskini iki kat artırmaktadırlar. 15 yıl süreyle saçlarını sık bir şekilde özellikle koyu renklerle boyayan bayanlarda mesane kanserine yakalanma risklerinin, hiç boyamayanlara oranla üç kez daha fazla olduğu sonucuna varmıştır. Hatta araştırmada bayanların saçlarını boyayan kadın kuaförlerinin de boya kullanmayanlara oranla yüzde 50 daha fazla mesane kanserine yakalanma riski olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sonuç olarak araştırmada Los Angeles şehrinde görülen mesane kanser vakalarının yüzde 19'unun saç boyaması ile ilintili olduğuna karar verilmiştir."
Pek çok bilim adamı doğruluyor
Pek çok bilim adamının saç boyaları ile ilgili yaptıkları araştırmada benzer sonuçlarla karşılaşıldığına dikkati çeken Uslu, Michael Huncharek ve arkadaşlarının Public Health Report Dergisi'nde yaptıkları araştırmada da düzenli olarak uzun bir dönemde saç boyası kullanan kadınların mesane kanserine yakalanma risklerinin kullanmayanlara oranla yüzde 22 ila yüzde 50 daha fazla olduğuna karar verildiği aktarıldı.
Artık pek çok bilim adamı tüketici güvenliği açısından piyasadaki saç boyalarının incelenmesi ve potansiyel risklerinin belirlenmesi gerektiğini savunduğunu anlatan Uslu, şöyle devam etti:
"Bırakın kanseri, saç boyaları ciddi bir şekilde saçlarınıza zarar vermekte dökülmesine ve kelliğe neden olmaktadır. Bunu da hepiniz biliyor, gözlemliyorsunuz ve görüyorsunuz. Genç yaşta kel olanların sayısı toplumda hızla artmaktadır. Saç boyalarının daha az kanser riskli kimyasallardan yapılması gereklidir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığının sigara konusunda halkı bilgilendirmedeki başarısını saç boyalarında da yerine getirmesi gereklidir. Sağlık Bakanlığı yetkilileri saç boyalarının ne kadar tehlikeli olduğunu okullarda anlatmalı ve özellikle genç kızlarımıza bu konuda broşürlerle aydınlatıcı bilgiler vermelidir. Halkımızın kansere yakalanmaması için yetkililerin daha fazla çaba göstermesi gereklidir."