---> Richard Wagner
22 Mayıs 1813te Almanyanın Leipzig kentinde doğan Richard Wagner, polis memuru Friedrich Wilhelm Johanna Wagner çiftinin 9 çocuğundan en küçüğüdür. Henüz 6 aylıkken babasını kaybeden Richard Wagnerin annesi Johanna, 9 ay sonra aile dostu olan ressam, oyun yönetmeni ve yazar Ludwig Geyer ile evlendi ve aile Dresdene göçtü. Geyer, 1821de öldü ve aile 1827de yeniden Leipzige döndü.
Wagner, küçük yaştan itibaren tiyatroya ilgi duymaya başladı. Diğer kardeşleri de meslek olarak oyunculuk ve şarkıcılığı seçmişlerdi.
İlk yaratıcı çalışması, 15 yaşında "Leubald and Adelaide" adlı opera metni idi. Weberin bir operasını ve Beethovenin bir senfonisini dinledikten sonra ise müzik tutkusu kendisini gösterdi. Leipzig Üniversitesine devam etmeye başlayan Wagner, ayrıca bir sinagogda koro şefi olan Christian Theodor Weinligden 6 ay boyunca müzik dersi aldı, armoni ve kontrpuan öğrendi. 1832de belli başlı eserlerinden ilki olan "Do Major Senfoni"yi besteledi; eser, Leipzig ve Pragda seslendirildi ve ilgi gördü. 1833ten itibaren çeşitli küçük tiyatro topluluklarında orkestra şefi olarak çalıştı; 1834te "Die Feen (Periler" operasının müziğini ve metnini yazdı. Bu eser, o hayattayken hiç seslendirilmediyse de ikinci operası olan ve Shakespearein "Kısasa Kısas" oyunundan hazırladığı "Das Liebesverbot" (Yasak Aşk) operası 1836da Magdeburgda sahnelendi.
1836da şarkıcı Minna Planer ile evlendi. Eşini evlenmeye razı etmek için 2 yıl uğraştığı halde, bu evlilik kısa zaman sonra sadakatsızlık nedeni ile bir hayal kırıklığına dönecek yine de 1866ya kadar sürecekti. Evlendiği yıl Konigsberg tiyatrosunda müzik direktörü olduysa da kısa bir süre sonra ayrılıp Rigada benzer bir göreve başladı. Burada özellikle Beethoven eserlerini yönetti ve Rienzi operasını bestelemeye başladı.
1839da alacaklılarından kaçarak önce Londraya gitti. Bir oyununun perdeye aktarılması sırasında yaşanan bir anlaşmazlık nedeni ile değerinin daha iyi anlaşılacağını düşündüğü Parise gitti. Berlioz ve başka sanatçılarla tanıştı. Yoksulluk içinde geçen Paris günlerinde Rienziyi tamamladı, Uçan Hollandalı operasının taslaklarına başladı.
1842de Dresden Tiyatrosu Rienziyi sahnelemeye karar verince Paristen ayrılıp Dresdene gitti. Eser, 6 saat süren çok uzun bir opera olmasına rağmen seyirciyi coşturmayı başarmıştı. Böylece
Rienzi operası, Wagnerin Almanyada adını duyurmasını sağlayan ilk eser oldu. 1843de Uçan Hollandalı aynı kentte sahnelendi. Wagner, Dresdende krallık orkestrası şefliğini yaptı. Romantik operası Tannhäuser 1845de Dresdende sahnelendiğinde geleneksel formların çok dışında bir eser olduğu için eleştirildi. Buna rağmen Franz Liszt, 3 yıl sonra Weimarda bu eseri sahneledi ve Wagneri her zaman destekledi. 1848 tanışan Wagner ile Liszt, ömürboyu dost oldular. Wagner, aynı yıl Löhengrin operasını tamamladıysa da sahneleme imkâni bulamadı. Yardımına yine Liszt koştu ve eseri 1850de Weimarda sahneledi. Wagnerin devrimci siyasi etkinliklerinden ötürü İsviçreye sürgüne gitmesi üzerine kariyerinde yeni bir dönem başladı.
Sürgün yaşamı 1862ye kadar süren Wagner, İsviçrede "Der Ring der Nibelungen" (Nibelungen Yüzüğü) adı verilen opera dizisini yazdı.Bu eser 4 ayrı operadan oluşmaktaydı. Eserin Nibelungen yüzüğü adını almasının sebebi ise, hikâyelerin birbirinin devamı olarak yazıldığı bu 4 ayrı operanın art arda sahnelenmesi fikri idi. Bu arada varlıklı ipek tüccarı Otto Wesendonck ve eşi Mathilde ile tanıştı. Otto Wesendock, Zürih yakınlarındaki villasının bahçesindeki küçük bir köşkü Wagner ile eşi Minnaya kiralayarak Richard Wagner ile eşi arasında doğan aşkın sürmesine farkında olmadan yardımcı oldu. Bu aşk, Wagnere yeni eserleri için ilham verdi. Wagner böylece,
operalarının en uzunu ve en zoru olan "Tristan ve İsolde"i (1857-1859) yazdı. Eser, 1865de Münihte Bavyera Kralının huzurunda sahnelendi.
Wagner, tahta yeni çıkan Bavyera Kralı II. Ludwig tarafından davet edilince hemen Almanyaya gitmişti. Kralın desteği ile ekonomik sıkıntıları sona erdikten sonra tek komik operası "Die Meistersinger von Nürnberg" Nürnberg'in Usta Şarkıcıları operasını yazıp besteledi ve bu eser de Münihte sahnelendi. Bu arada Bavyera Parlamentosu ülke parasının besteciye yedirildiği inancıyla sanatçıyı eleştirmekteydi. Öte yandan Franz Lisztin ünlü orkestra yöneticisi Hans von Bulow ile evli kızı Cosima ile yaşadığı aşk çevreden tepki toplamaktaydı.
1866da eşinden ayrılan Wagner, 1870de Franz Liszttin kızı Cosima ile evlendiğinde çiftin iki çocukları vardı. Wagner, orkestra eseri "Siegfried İdyll"i 1870de Coşima için besteledi. 1869-1870 yıllarında Yüzük operalarının ikisi Liszt tarafından sahnelendi.Bu sırada eserin tamamının sahneleneceği bir opera binası için kaynak bulma çabaları sürüyordu. Ümitsizliğe düştüğü anda Kral II. Ludwig'in desteği ile karşılaştı. Söylentilere göre eşcinsel olan Kral, Wagner'e ve onun müziğine duyduğu büyük aşkını kanıtlamak adına binanın yapımına yardım teklifinde bulundu. Bu büyük aşktan haberdar olan Wagner bu yardımı kabul etti. Opera binası 1874de Bayreuthta birleşik sanat eseri (müzik, şiir, görsel sanatlar, dans gibi tüm sanatların operada harmanlanması) kavramına uygun olarak inşa edildi. Opera binasının inşa sürecinde Wagner kendi sanatının gereklerini göz önünde bulundurarak projenin büyük bölümüne çizimleri ile katkıda bulundu. 1876daki ilk sanat festivalinde tamamı 18 saatlik bir eser olan Nibelungen yüzüğü sahnelendi.
1877de Parsifal operasını yazmaya başlayan Wagner, saf ırk konusundaki polemik yaratan yazılarını yayınlamayı sürdürdü. Parsifal, 1882de Bayreuthta sahnelendi. Wagner, 1883 kişini geçirmek için gittiği Venedikte kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Bayreuthtaki villasının bahçesinde kendi adına hazırladığı mezarına gömüldü.