Din ile Bilim Yapışık İkiz Kardeştir.
- - - - - - - - - -- - - - - - - - -
ELEŞTİRİYE ÖNSÖZ
Evrim konusunda yazdıklarıyla meşhur prof. Unvanlı bir yazar (Richard Dawkins) Tanrı kavramının bir yanılgı olduğunu iddia eden bir kitap yazmış ve yayınlamış.
Bilimsel olduğu iddia edildiği halde içeriğinden alıntılar yapma izni verilmediğinden sözü edilen kitabı doğrudan eleştirme imkanımız yok.
Fakat konu itibariyle sessiz kalmamızda mümkün olmayacak.
Bu nedenle kitaptan birebir alıntılar yapmadan sadece anladıklarımızı yazıp buna uygun eleştirilerde bulunacağız.
Önce şunu belirtelim ki bilimin paylaşıldıkça çoğaldığını ve değerlendiğini inananlardanım.
Bilimsel olduğu iddia edilen bir kitabın içeriği rahatlıkla paylaşılıp, eleştirilebilmeliydi.
= = = =
Ünlü olsalar da kişilerin inançları ya da inançsızlıkları kişisel olduğundan genellemeler, sataşmalara cevap verme dışında yorum yapmayacağız.
Konunun çok yönlü oluşu göz önüne alındığında bazı temel kavramlarda görüşümüzü belirtmek, söylemek istediklerimizin daha iyi anlaşılması bakımından faydalı olabilir.
Önce şunu belirtelim ki konunun bize ilgilendiren tarafı sadece bilimsel yönüdür.
Ateizm Tanrının varlığını en baştan kanıtlarını arayıp bulmaya gerek görmeden ret ve inkar ettiği için öngörüleri tek yönlü olup Tanrının olmadığını inananların dini konumundadır.
Deizm kainatı ve canlıları yarattıktan sonra bir kenara çekilen pasif bir Tanrının varlığına inanır. Bir eylemsiz inançtır.
Teizm bir Tanrının varlığını ve sıfatlarını en baştan inanır ve kabul eder. Kimi dinlerin temelidir.
Panteizm evrenin, güneş sisteminin, dünyanın, yaşamın…. bütün olarak bir tanrıyı ifade ettiğini kabul eder. Varoluş dışında doğaüstü bir güç yoktur.
Bu görüş bir eser var ise birde yapıcısı, var edicisi, yaratıcısı vardır mantıksal çıkarımına terstir. Bu nedenle temelsizdir.
Görüleceği gibi gerçeği, bu dört öngörüyü tarafsız bilimin hassas terazisinde tartıp öyle bulacağız.
= = = =
Akıllarını doğru kullanabilen duygulu insanların içinde yaşadıkları yaşam denen muhteşem bahçenin varoluşundaki estetik ayrıntıların güzelliklerini fark edip etkilenmesi, ardından haz alması farklı mecralarda, ters yönlerde yorumlanabilir mi?
Böyle bir farklılığın nedeninin ortama bakış açısından kaynaklandığı açıktır.
Bir dindar gördüklerinden bir var edici iradenin bilgisinin sonsuzluğunu, gücünün enginliğini, iradesinin zevkini ayrı, ayrı bulup tadabilir. Bu da onun imanını güçlendirir.
Tamamen gözleme dayanan bu sonuç bir var edici iradeyi çağrıştırıyor diye akıl, mantık ve bilim dışı olarak nitelenmemelidir.
Tam tersi bir bakış açısının yorumu da nedensel yönlerden farklı olacaktır. Onlar için hayat bahçesinin güzellikleri rastlantılarla vurulmuş fırçaların sonuçlarıdır.
Her ne yönden bakılırsa bakılsın yaşamın oluştuğu bu dünya şaşırtıcı olacak, hayranlık uyandıracak kadar güzel, düşündürecek kadar da gizemlidir.
Bu şaşırtıcı hayranlık uyandıran güzelliklerin temelinde estetik simetrinin oluşu konuyu derinleştirip gizem katar.
Estetik simetri rastlantıların sonucu olabilir mi sorusunu gündeme getirir.
Her iki bakış açısının yanıtlaması gereken gerçek soru budur.
Darwin’in evrim kuramı bu sorunun tartışılması gereken cevaplarından sadece biridir.
Devam edeceğiz.
- - - - - - - - - -- - - - - - - - -
ELEŞTİRİYE ÖNSÖZ
Evrim konusunda yazdıklarıyla meşhur prof. Unvanlı bir yazar (Richard Dawkins) Tanrı kavramının bir yanılgı olduğunu iddia eden bir kitap yazmış ve yayınlamış.
Bilimsel olduğu iddia edildiği halde içeriğinden alıntılar yapma izni verilmediğinden sözü edilen kitabı doğrudan eleştirme imkanımız yok.
Fakat konu itibariyle sessiz kalmamızda mümkün olmayacak.
Bu nedenle kitaptan birebir alıntılar yapmadan sadece anladıklarımızı yazıp buna uygun eleştirilerde bulunacağız.
Önce şunu belirtelim ki bilimin paylaşıldıkça çoğaldığını ve değerlendiğini inananlardanım.
Bilimsel olduğu iddia edilen bir kitabın içeriği rahatlıkla paylaşılıp, eleştirilebilmeliydi.
= = = =
Ünlü olsalar da kişilerin inançları ya da inançsızlıkları kişisel olduğundan genellemeler, sataşmalara cevap verme dışında yorum yapmayacağız.
Konunun çok yönlü oluşu göz önüne alındığında bazı temel kavramlarda görüşümüzü belirtmek, söylemek istediklerimizin daha iyi anlaşılması bakımından faydalı olabilir.
Önce şunu belirtelim ki konunun bize ilgilendiren tarafı sadece bilimsel yönüdür.
Ateizm Tanrının varlığını en baştan kanıtlarını arayıp bulmaya gerek görmeden ret ve inkar ettiği için öngörüleri tek yönlü olup Tanrının olmadığını inananların dini konumundadır.
Deizm kainatı ve canlıları yarattıktan sonra bir kenara çekilen pasif bir Tanrının varlığına inanır. Bir eylemsiz inançtır.
Teizm bir Tanrının varlığını ve sıfatlarını en baştan inanır ve kabul eder. Kimi dinlerin temelidir.
Panteizm evrenin, güneş sisteminin, dünyanın, yaşamın…. bütün olarak bir tanrıyı ifade ettiğini kabul eder. Varoluş dışında doğaüstü bir güç yoktur.
Bu görüş bir eser var ise birde yapıcısı, var edicisi, yaratıcısı vardır mantıksal çıkarımına terstir. Bu nedenle temelsizdir.
Görüleceği gibi gerçeği, bu dört öngörüyü tarafsız bilimin hassas terazisinde tartıp öyle bulacağız.
= = = =
Akıllarını doğru kullanabilen duygulu insanların içinde yaşadıkları yaşam denen muhteşem bahçenin varoluşundaki estetik ayrıntıların güzelliklerini fark edip etkilenmesi, ardından haz alması farklı mecralarda, ters yönlerde yorumlanabilir mi?
Böyle bir farklılığın nedeninin ortama bakış açısından kaynaklandığı açıktır.
Bir dindar gördüklerinden bir var edici iradenin bilgisinin sonsuzluğunu, gücünün enginliğini, iradesinin zevkini ayrı, ayrı bulup tadabilir. Bu da onun imanını güçlendirir.
Tamamen gözleme dayanan bu sonuç bir var edici iradeyi çağrıştırıyor diye akıl, mantık ve bilim dışı olarak nitelenmemelidir.
Tam tersi bir bakış açısının yorumu da nedensel yönlerden farklı olacaktır. Onlar için hayat bahçesinin güzellikleri rastlantılarla vurulmuş fırçaların sonuçlarıdır.
Her ne yönden bakılırsa bakılsın yaşamın oluştuğu bu dünya şaşırtıcı olacak, hayranlık uyandıracak kadar güzel, düşündürecek kadar da gizemlidir.
Bu şaşırtıcı hayranlık uyandıran güzelliklerin temelinde estetik simetrinin oluşu konuyu derinleştirip gizem katar.
Estetik simetri rastlantıların sonucu olabilir mi sorusunu gündeme getirir.
Her iki bakış açısının yanıtlaması gereken gerçek soru budur.
Darwin’in evrim kuramı bu sorunun tartışılması gereken cevaplarından sadece biridir.
Devam edeceğiz.
Son düzenleme: