Passenger Şarkı Sözleri - Çevirileri

Alessandra

Bayan Üye
Passenger - All The Little Lights

One went out at a bus stop in Edinburgh
Biri Edinburgh'ta bir otobüs durağına çıktı
One went out in an english park
Biri bir İngiliz parkına çıktı
One went out in a nightclub when I was fifteen
Biri bir gece kulübüne çıktı ben on beş yaşındayken
Little lights in my heart
Kalbimdeki küçük ışıklar

One went out when I lied to my mother
Biri dışarı çıktı ben anneme yalan söylediğimde
Said the cigarettes she found were not mine
Bulduğu sigaraların benim olmadığını söylediğimde
One went out within me now I smoke like a chimney
İçimdeki biri dışarı çıktı şimdi bir baca gibi sigara içiyorum
Its getting dark in this heart of mine
Kalbimdeki bu şey gittikçe kararıyor
Its getting dark in this heart of mine
Kalbimdeki bu şey gittikçe kararıyor

We're born with millions of little lights shining in the dark
Karanlıkta parıldayan milyonlarca küçük ışıklar olarak doğarız
And they show us the way
Ve onlar bize yolu gösterir
One lights up
Biri parıldar
Every time you feel love in your heart
Kalbinde aşkı hissettiğin her an
One dies when it moves away
Biri ölür çekip gittiğinde

One went out in the backstreets of Manchester
Biri Manchester'ın arka sokaklarına çıktı
One went out in an airport in Spain
Biri İspanya'da bir havaalanına gitti
One went out I've no doubt when I grew up and moved out
Biri dışarı çıktı hiç şüphem yok büyüdüğümde ve taşındığımda
Of the place where the boy used to play
Çocuğun bir zamanlar oynadığı yerden

One went out when uncle ben got his tumour
Biri dışarı çıktı Ben amca kanser olduğunda
We used to fish and I fish no more
Bir zamanlar balık tutardık ve artık balık tutmuyorum
Though he will not return
Dönmemesine rağmen
I know one still burns
Birinin hala yandığını biliyorum
On a fishing boat off the new jersey shore
New Jersey kıyısı açığında bir balıkçı teknesinde
On a fishing boat off the new jersey shore
New Jersey kıyısı açığında bir balıkçı teknesinde

We're born with millions of little lights shining in the dark
Karanlıkta parıldayan milyonlarca küçük ışıklar olarak doğarız
And they show us the way
Ve onlar bize yolu gösterir
One lights up
Biri parıldar
Every time we feel love in our hearts
Kalbinde aşkı hissettiğin her an
One dies when it moves away
Biri ölür çekip gittiğinde

We're born with millions of little lights shiny in our hearts
Kalplerimizde parıldayan milyonlarca küçük ışıklar olarak doğarız
And they die along the way
Ve yol boyunca ölürler
Till we're old and we're cold
Biz yaşlanana ve soğuyana kadar
And lying in the dark
Ve karanlıkta uzanarak
Cos they'll all burn out one day
Çünkü bir gün hepsi yavaş yavaş sönecek
They'll all burn out one day
Bir gün hepsi yavaş yavaş sönecek
They'll all burn out one day
Bir gün hepsi yavaş yavaş sönecek
They'll all burn out one day
Bir gün hepsi yavaş yavaş sönecek
 
---> Passenger Şarkı Sözleri - Çevirileri

Passenger - Bloodstains

"Bloodstains" (feat. Katie Noonan)
Kan Lekesi

I'm aching and you're aching with these dull and empty hearts,
Donuk ve boş kalplerimizle sen ve ben acı çekiyoruz
We're waiting for somebody to rip our ribs apart,
yarık ve ayrık kaburgamızla bekliyoruz
And to seize with a steady hand our dull and empty hearts,
Ve sabit bir el ile bizim donuk ve boş kalplerimizi ele geçirmek için,
Our hearts.
Bizim kalbimizi


I'm taking and you're taking we've forgotten how to give,
Atıyorum,atıyorsun nasıl verdğimizi unuttarak
I'm faking it, you're breaking it and its just the way it is,
Numara yapıyorum, kırıyorsun ve bu sadece tek yol
So we'll leave here tonight but not before we give each other back our hearts.
Bu yüzden bu gece buradan ayrılıcağız ama önce birbirimizin kalplerini geri vermeyerek


Cos our love,
Çünkü bizim aşkımız
Left us long ago,
Uzun zaman önce bizi terk etti
When we were both asleep,
Biz ikimiz uyurken
Leaving blood stains in the snow,
Karda kan lekeleri bırakarak,
Leaving blood stains in the snow.
Karda kan lekeleri bırakarak,


I'm waiting and you're waiting but this trains not gonna come,
Bekliyorm bekliyorsun ama bu tren (aşkımız geri) gelmeyecek
You're voice has started grating and I hate what we've become,
Sesin gıcırdamaya başladı ve ben eskiye dönemememizden nefret ediyorum
See there's no future at this station we're just feeding off the crumbs,
Bak bu istasyonda gelecek yok biz sadece kırıntılardan besleniyoruz
of our hearts.
Bizim Kalplerimiz


I'm shaking and you're shaking its just the way its got to be,
Titriyorum , titriyorsun ama bu olması gereken tek yol
In this love abandoned Autumn we'll go raking up the leaves,
Bu aşkla terk edilmiş sonbaharda yapraklarımız solmuş olarak gideceğiz
The leaves that have fallen from these cold and dying trees in our hearts.
Ayrılık soğuk ve ölen ağaçlardan kalbimize düşmüş olarak


Cos our love,
Çünkü bizim aşkımız
Left us long ago,
Uzun zaman önce bizi terk etti
When we were both asleep,
Biz ikimiz uyurken
Leaving blood stains in the snow.
Karda kan lekeleri bırakarak


Well I'm lonely like you're lonely,
Yalnızım sen de ben gibi yalnızsın
But its only cos its thrown me,
Ama bu sadece bana atıldığından
Like its thrown you I don't own you,
Sana atılan gibi& sana sahip değilim
And my darling you don't own me,
Ve aşkım sen de bana sahip değilsin
And its kicking and its yelling,
ve Tekmeliyor, bağırıyor
And its bruising and its swelling,
Ve morarıyor, şişiyor
But the writings on the wall,
Ama duvardaki yazılar
And we both know what its been telling us to do,
Ve ikimiz de biliyoruz bize ne yapılması gerektiğini söylüyor
Telling us to do.
Bize yapılması gerekeni söylüyor


Well I'm crying and your crying in to silent salty lakes,
Şimdi Ağlıyorum, ağlıyorsun sessiz tuzlu gölde
The road has turned to ice and we haven't any brakes,
Yol buzla kaplı ve bizim hiçbir frenimiz yok
So while the wall keeps getting closer,
Bu yüzden duvara yaklaşırken
I fear its too late not to break our hearts.
Korkuyorum kalbimizi kırmamak için çok geç olduğundan
 
---> Passenger Şarkı Sözleri - Çevirileri

Passenger - Flight Of The Crow

Well sometimes, I get tired of waking up on my own
Bazen, yalnız başıma uyanmaktan yoruluyorum
And sometimes, I feel like I want to go home
Ve bazen, eve gitmek istediğimi hissediyorum.
But the cars they keep on driving
Ama arabalar yollarına devam ediyor
Down a road that doesn't seem to end
Sonu görünmeyen bir yolda.

So we're following owls in the flight of the crow,
Bu yüzden biz kargaların uçuşundaki baykuşları takip ediyoruz,
Living where its green,
Yeşilliklerde yaşayan,
But what good is it though
Ama bu ne kadar güzel olsa da
Life getting narrower the further you go,
Sen uzaklaştıkça hayat daralıyor,
Sunset's before they rise
Güneş doğmadan batıyor
It's there in the shadows where nobody goes,
Burası kimsenin gitmediği bir gölge,
It's there in the dark but what good is it though,
Burası karanlık ama bu ne kadar güzel olsa da
It's a vanishing point on a shimmering road
Bu parlayan yolda bir ufuk noktası var
And there when I close my eyes...
Ve ben orada gözlerimi kapattığımda...

Well sometimes,
Bazen,
Yeah, it's hard to know the way to go
Evet, ne yöne gideceğini bilmek çok zor
When the waters rise around you
Sular senin etrafında yükseldiğinde
And the fire rages down below
Ve altında ateş öfkelendiğinde

So we're following owls in the flight of the crow,
Bu yüzden, biz kargaların uçuşundaki baykuşları takip ediyoruz,
Living where its green,
Yeşilliklerde yaşayan
But what good is it though
Ama bu ne kadar güzel olsa da
Life getting narrower the further you go,
Sen uzaklaştıkça hayat daralıyor,
Sunset's before they rise
Güneş doğmadan batıyor
It's there in the shadows where nobody goes,
Burası kimsenin gitmediği bir gölge,
It's there in the dark but what good is it though,
Burası karanlık ama
It's a vanishing point on a shimmering road

Bu parlayan yolda bir ufuk noktası var
And there when I close my eyes...
Ve ben orada gözlerimi kapattığımda...

Oh no oh oh oh
No oh oh oh oh

Cause we're bullets and we fire from shot guns
Biz mermi olduğumuzdan ve silah atışlarıyla ateşlendiğimizden
Flying through birthday's and new years
Doğum günlerine ve yeni yıllara doğru uçuyoruz
Yeah, we're rolling stones,
Evet, biz yuvarlanan taşlarız
But the moss keeps growning around
Ama yosunlar büyümeye devam ediyor
Hearts and our eyes and our ears
Kalplerin, gözlerimizin ve kulaklarımızın etrafında

Yeah we're bullets and we fire from shot guns
Evet, biz mermiyiz ve silah atışlarıyla ateşleniyoruz
Flying through birthday's and new years
Doğum günlerine ve yeni yıllara doğru uçuyoruz
Yeah, we're rolling stones,
Evet, biz yuvarlanan taşlarız
But the moss keeps growning around
Ama yosunlar büyümeye devam ediyor
Hearts and our eyes and our ears
Kalplerin, gözlerimizin ve kulaklarımızın etrafında


So we're following owls in the flight of the crow,
Bu yüzden, biz kargaların uçuşundaki baykuşları takip ediyoruz,
Living where its green,
Yeşilliklerde yaşayan
But what good is it though
Ama bu ne kadar güzel olsa da
Life getting narrower the further you go,
Sen uzaklaştıkça hayat daralıyor,
Sunset's before they rise
Güneş doğmadan batıyor
It's there in the shadows where nobody goes,
Burası kimsenin gitmediği bir gölge,
It's there in the dark but what good is it though,
Burası karanlık ama
It's a vanishing point on a shimmering road
Bu parlayan yolda bir ufuk noktası var
And there when I close my eyes
Ve ben orada gözlerimi kapattığımda
It's there when I close my eyes,
Ben gözlerimi kapattığımda orada
Only there when I close my eyes
Sadece ben gözlerimi kapattığımda orada
 
---> Passenger Şarkı Sözleri - Çevirileri

Passenger - Golden Leaves

Do you remember how this first begun?
Teeth were white & our skin was young
Eyes as bright as the Spanish Sun
We had nothing we could hide

Now my dear we are two golden leaves
Clinging desperately to winter trees
Got up here like a pair of thieves
All the sirens blare outside

What's left to say when every words been spoken?
What's left to see when our eyes won't open?
What's left to do when we've lost all hope and
What's left to broke when our heart's are broken?

But sometimes,

Do you remember how this started out?
So full of hope and now we're full of doubt
Those dirty jokes we used to laugh about
But it's not funny anymore

I choke unless I spit it out
I still smell of smoke, although the fires gone out
Can't live with ya, but would die without you

What's left to say when every words been spoken?
What's left to see when our eyes won't open?
What's left to do when we've lost all hope and
What's left to broke when our heart's are broken?

What's left to say when every words been spoken?
What's left to see when our eyes won't open?
What's left to do when we've lost all hope and
What's left to broke when our heart's are broken?

Sometimes.

Bunun ilk kez nasil basladigini hatirliyor musun?
Dislerimiz beyaz ve cildimiz gencdi
Gözlerimiz Ispanyol günesi kadar parlak
Saklayabilcek hic birseyimiz yoktu

Ve simdi, hayatim, iki altin yaprak gibiyiz biz
Umutsuzca kis agaclarina tutunmus
Bir cift hirsiz gibi kaldik burda
Disarda siren sesleri

Söylenecek ne kaldi geriye, tüm sözler söylenmisse eger?
Görecek ne kaldi geriye, gözlerimiz acilmayacaksa eger?
Yapilacak ne kaldi geriye, tüm ümidimizi kaybettiysek, ve
Kirilacak ne kaldi geriye, kalplerimiz zaten kiriksa?

Ama bazen,

Bunun tam nasil basladigini hatirliyor musun?
Umut doluyduk, simdi sühpeyle doluyuz
O kirli espiriler var ya, eskiden gülerdik hep
Artik komik degiller.

Icime atiyorum disa vurmaktansa
Hala duman kokusu var üstümde, atesin söndügü halde
Seninle yasayamiyorum ama, sensiz ölürüm ben.

Söylenecek ne kaldi geriye, tüm sözler söylenmisse eger?
Görecek ne kaldi geriye, gözlerimiz acilmayacaksa eger?
Yapilacak ne kaldi geriye, tüm ümidimizi kaybettiysek, ve
Kirilacak ne kaldi geriye, kalplerimiz zaten kiriksa?

Söylenecek ne kaldi geriye, tüm sözler söylenmisse eger?
Görecek ne kaldi geriye, gözlerimiz acilmayacaksa eger?
Yapilacak ne kaldi geriye, tüm ümidimizi kaybettiysek, ve
Kirilacak ne kaldi geriye, kalplerimiz zaten kiriksa?
 
---> Passenger Şarkı Sözleri - Çevirileri

Passenger - Let Her Go

Well you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Gitmesine izin verdiğinde

Staring at the bottom of your glass
Camının dibinde bakakalırsın
Hoping one day you'll make a dream last
Ve bir gün bu rüyanın uzun süreceğini umarak
But dreams come slow and they go so fast
Ancak rüyalar yavaş gelir ve hızlı giderler

You see her when you close your eyes
Onu, yalnızca gözlerini kapattığınde görürsün
Maybe one day you'll understand why
Belki bir gün nede olduğunu anlarsın
Everything you touch surely dies
Dokunduğun herşey elbet bir gün ölecek

But you only need the light when it's burning low
Ama ışığa, yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Gitmesine izin verdiğinde

Staring at the ceiling in the dark
Karanlıkta tavana bakaduruyorsun
Same old empty feeling in your heart
Kalbinde o eski bilindik boş his
'Cause love comes slow and it goes so fast
Çünkü aşk çok yavaş gelir ve hızlı bir şekilde gider

Well you see her when you fall asleep

Onu, uyuyakaldığında görürsün
But never to touch and never to keep
Ancak hiç dokunmaz hiç tutmazsın
'Cause you loved her too much
Çünkü onu o kadar sevmişsindir ki
And you dived too deep
Derinlere dalmışsındır

Well you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin

Cause you only need the light when it's burning low
Çünkü yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

Cause you only need the light when it's burning low
Çünkü ışığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın

And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst