'hayaL
Bayan Üye
Farz namazların beş vakitle belirlenmesi,akli bakımdan son derece güzeldir.Bunun beyanı şöyledir:Alemde bulunan her şeyin durumlarının beş mertebesi vardır...
1..HUDÜS MERTEBESİ:Meydana gelme ve varlık alemine girme merhalesi, bu, tıbkı insanın doğup belli bir zamana kadar büyümesidir.İşte bu müddet neşv-ü nema (büyüyüp gelişme)çağı diye adlandırılır...
2..VUKÜF MERTEBESİ:Bekleme,durma safhası,bu da o şeyin artıp,eksilmeden kemal üzere devam ettiği zamandır.İşte buna da gençlik çağı denir.
3..KÜHÜLET MERTEBESİ:Olgunluk çağı,bu da insanda bir takım gizli noksanlıkların başlama safhasıdır.İşte bu merhaleyede olgunluk çağı denir.
4..ŞEYHÜNAT MERTEBESİ:İhtiyarlık müddeti,bu ise,ölüp yok oluncaya kadar,insanda çok belirgin bir şekilde bazı noksanlıkların meydana çıkma zamanıdır.
5..ÖLÜMDEN SONRA BİR MÜDDET ESERLERİNİN KALMA MERTEBESİ:Bu da insanın öülümünden sonra bir müddet eser ve izlerinin devam edip ahiret aleminde durdukça , bu eserlerin tamamıyla yok olup kaybolması ve dünyada hiç bir eser ve haberinin kalmaması halidir..
İşte bu 5 mertebe , ister insan,ister diğer canlılar ve bitkilerde olsun,her biri için söz konusudur.Mesela güneş içinde, doğup-batması itibarıyla bu beş merhale meydana gelir.Çünkü güneşin doğarkenki hali ,yeni doğan bir çocuğun haline benzer.Sonra o gitgide yükselir,nuru kuvvetlenir ve gök yüzünün ortasına varıncaya kadar sıcaklığı artar,böylece o,işte bu makamda bir saat kalır,sonra inmeye başlar.
İkindiye kadar gizli noksanlıklar kendisinde zuhür eder ikindiden itibaren ise bu noksanlıkları iyice hissedilir,o kadar kiışığı da,ısısda zayıflar.Sonra tamamen batıncaya kadar bu noksanlıklar artar.Battıktan sonra da bir müddet batı ufkunda bazı eserleri kalır ki ,buna şafak denir.
Daha sonra bu izler tamamen kaybolur ve güneş bu alemde sanki hiç bulunmamış gibi olur.Güneş için bu 5 merhale söz konusu olup ,bunlar da, sadece Allahü Tealanın yapabileceği şeyler olduğundan Mevla Teala bu beş halin her birinde ve her biri için bir namaz farz kılmıştır.
Binaenaleyh güneş doğmaya başlarken,gecenin karanlığının kaybolup,ışığın belirmesi,adete bir nevi ölüm gibi olan uykunun gidip,yeniden doğuş demek olan uyanıklığın meydana gelmesi sebebiyle gerçekleşen bu büyük nimete,bir şükür olsun diye,SABAH NAMAZINI...
Güneş gökte iyice yükselip,artık inmeye yüz tutunca,ulvi ve süfli (yüksek ve alçak)kütlelerin hallerini,bir zıttan diğerine çevirmeye kadir olan yaratıcıya tazim için de,ÖĞLE NAMAZINI...
Böylece güneş,iyice yükselip,en yüksek noktasına vardıktan sonra aşağı doğru inmeye başlayıp,olgunluk çağına,yani kendisinde bir takım gizli noksanlıkların belirmeye başlaması merhalesine gelip,sonra dabu olgunluk çağı sona ererek ihtiyarlık çağı başlayınca Allahü Teala hz. İKİNDİ NAMAZINI farz kılmıştır.
Sonra güneş batınca,onun bu hali insanın ölümüne benzediğinden, Mevla Teala bu durumda da AKŞAM NAMAZINI farz kılmıştır.
Daha sonra da,güneşin battığı yerdeki kızarıklık kaybolup izleri iyice silinip,dünyada hiç bir izi kalmadığı zaman ise,Allahü Teala YATSI NAMAZININ kılınmasını farz etmiştir...Binaen aleyh bu 5 vakit içerisinde 5 vakit namazın fazr kılınmasının akli kanunlara ve hikmet esaslarına uygun olduğu meydana çıkmış olur.Allahü Teala kendi fiilerinin sırlarını en iyi bilendir...
Allahü Teala kullarının kendilerinde bulunan hırs ve tama'dan dolayı ibadetten kesileceğini bildiği için,ibadetleri belli bir takım vakitlerle sınırlamıştır.Nitekim kullarına kolaylık dilediğinden onlara acıyarak günde 5 vakit namaz ,yılda bir ay oruç, kırkta bir zekat ve ömürde bir kere hac ziyaretini farz etmiştir.
Allahü Teala ibadetleri bu vakitlerle kayıtlayacak olmasaydı,elbette kullar bu ibadetlerin vakitlerini geciktirirler, çoğu kere de şımarıklık ,tembellik ve nefsin hevasına uymak yüzünden tamamen terkederlerdi.İbadetlerin vakitlerinin geniş bırakılması ise,kulun elinde seçme payı kalsın içindir.İşte vaktin sırrı budur.
Miraç gecesi ümmet üzerine fazr edilen elli vakit namaz iken ,Allahü Teala hz. ümmetin bu yükünü hafifletmiş ve onlara her bir vakte karşılık on kat mükafat vererek ,beş vakit kılana elli vakit sevabı bahşetmiştir...
Ruhul Furkan 5.cilt
1..HUDÜS MERTEBESİ:Meydana gelme ve varlık alemine girme merhalesi, bu, tıbkı insanın doğup belli bir zamana kadar büyümesidir.İşte bu müddet neşv-ü nema (büyüyüp gelişme)çağı diye adlandırılır...
2..VUKÜF MERTEBESİ:Bekleme,durma safhası,bu da o şeyin artıp,eksilmeden kemal üzere devam ettiği zamandır.İşte buna da gençlik çağı denir.
3..KÜHÜLET MERTEBESİ:Olgunluk çağı,bu da insanda bir takım gizli noksanlıkların başlama safhasıdır.İşte bu merhaleyede olgunluk çağı denir.
4..ŞEYHÜNAT MERTEBESİ:İhtiyarlık müddeti,bu ise,ölüp yok oluncaya kadar,insanda çok belirgin bir şekilde bazı noksanlıkların meydana çıkma zamanıdır.
5..ÖLÜMDEN SONRA BİR MÜDDET ESERLERİNİN KALMA MERTEBESİ:Bu da insanın öülümünden sonra bir müddet eser ve izlerinin devam edip ahiret aleminde durdukça , bu eserlerin tamamıyla yok olup kaybolması ve dünyada hiç bir eser ve haberinin kalmaması halidir..
İşte bu 5 mertebe , ister insan,ister diğer canlılar ve bitkilerde olsun,her biri için söz konusudur.Mesela güneş içinde, doğup-batması itibarıyla bu beş merhale meydana gelir.Çünkü güneşin doğarkenki hali ,yeni doğan bir çocuğun haline benzer.Sonra o gitgide yükselir,nuru kuvvetlenir ve gök yüzünün ortasına varıncaya kadar sıcaklığı artar,böylece o,işte bu makamda bir saat kalır,sonra inmeye başlar.
İkindiye kadar gizli noksanlıklar kendisinde zuhür eder ikindiden itibaren ise bu noksanlıkları iyice hissedilir,o kadar kiışığı da,ısısda zayıflar.Sonra tamamen batıncaya kadar bu noksanlıklar artar.Battıktan sonra da bir müddet batı ufkunda bazı eserleri kalır ki ,buna şafak denir.
Daha sonra bu izler tamamen kaybolur ve güneş bu alemde sanki hiç bulunmamış gibi olur.Güneş için bu 5 merhale söz konusu olup ,bunlar da, sadece Allahü Tealanın yapabileceği şeyler olduğundan Mevla Teala bu beş halin her birinde ve her biri için bir namaz farz kılmıştır.
Binaenaleyh güneş doğmaya başlarken,gecenin karanlığının kaybolup,ışığın belirmesi,adete bir nevi ölüm gibi olan uykunun gidip,yeniden doğuş demek olan uyanıklığın meydana gelmesi sebebiyle gerçekleşen bu büyük nimete,bir şükür olsun diye,SABAH NAMAZINI...
Güneş gökte iyice yükselip,artık inmeye yüz tutunca,ulvi ve süfli (yüksek ve alçak)kütlelerin hallerini,bir zıttan diğerine çevirmeye kadir olan yaratıcıya tazim için de,ÖĞLE NAMAZINI...
Böylece güneş,iyice yükselip,en yüksek noktasına vardıktan sonra aşağı doğru inmeye başlayıp,olgunluk çağına,yani kendisinde bir takım gizli noksanlıkların belirmeye başlaması merhalesine gelip,sonra dabu olgunluk çağı sona ererek ihtiyarlık çağı başlayınca Allahü Teala hz. İKİNDİ NAMAZINI farz kılmıştır.
Sonra güneş batınca,onun bu hali insanın ölümüne benzediğinden, Mevla Teala bu durumda da AKŞAM NAMAZINI farz kılmıştır.
Daha sonra da,güneşin battığı yerdeki kızarıklık kaybolup izleri iyice silinip,dünyada hiç bir izi kalmadığı zaman ise,Allahü Teala YATSI NAMAZININ kılınmasını farz etmiştir...Binaen aleyh bu 5 vakit içerisinde 5 vakit namazın fazr kılınmasının akli kanunlara ve hikmet esaslarına uygun olduğu meydana çıkmış olur.Allahü Teala kendi fiilerinin sırlarını en iyi bilendir...
Allahü Teala kullarının kendilerinde bulunan hırs ve tama'dan dolayı ibadetten kesileceğini bildiği için,ibadetleri belli bir takım vakitlerle sınırlamıştır.Nitekim kullarına kolaylık dilediğinden onlara acıyarak günde 5 vakit namaz ,yılda bir ay oruç, kırkta bir zekat ve ömürde bir kere hac ziyaretini farz etmiştir.
Allahü Teala ibadetleri bu vakitlerle kayıtlayacak olmasaydı,elbette kullar bu ibadetlerin vakitlerini geciktirirler, çoğu kere de şımarıklık ,tembellik ve nefsin hevasına uymak yüzünden tamamen terkederlerdi.İbadetlerin vakitlerinin geniş bırakılması ise,kulun elinde seçme payı kalsın içindir.İşte vaktin sırrı budur.
Miraç gecesi ümmet üzerine fazr edilen elli vakit namaz iken ,Allahü Teala hz. ümmetin bu yükünü hafifletmiş ve onlara her bir vakte karşılık on kat mükafat vererek ,beş vakit kılana elli vakit sevabı bahşetmiştir...
Ruhul Furkan 5.cilt