Meme kanseri hakkında her şey

---> Meme kanseri hakkında her şey

MEME KANSERİ HAKKINDA




Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. 35-45 yaş kadın kanser ölümlerinin en sık sebebidir. Ülkemizde her yıl 30 bin kadın meme kanserine yakalanmaktadır. Meme kanseri erkekelerde nadir olarak görülmektedir ancak hızlı ve kötü seyirlidir. Bilimsel çalışmalar meme kanserinin, tam olarak nedenini ortaya koyamamıştır fakat doğum, kalıtım, sosyo-ekonomik durum, hormonal denge yani doğum kontrol haplarının önemli olduğunu göstermiştir.

Meme kanserinde risk faktörleri arasında ileri yaş, akrabalarda meme kanseri görülmüş olması, hiç doğum yapmamış olma, emzirmeme, ilk adetin 12 yaş altında olması, geç menapoza girmiş olma, şişmanlık, yumurtalık ya da rahim kanserine yakalanmış olma, doymamış yağların çok tüketilmesi, vb. sayılabilir.

Meme kanserinin belirtilerini başlıca; ele gelen kitle, meme derisinde çöküntü, meme derisinin portakal kabuğu görünümü alması, meme başından kanlı akıntı, meme başının içe çekilmesi, koltuk altında ele gelen kitle olarak sayabiliriz.

Teşhiste muayenenin yanında, ultrasonografi, mamografi, ve henüz rutinleşmeyen bazı ileri tetkikler yapılabilir. Tedavi, meme kanserinin yerine,türüne,yayılım olup olmamasına göre çok farklıdır.

Op.Dr.Muharrem Yılmaz
Genel Cerrahi Uzmanı
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

memekanseri1.jpg
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

Deodorantlar meme kanserine yol açabilir


Doktorlar deodorantlar ile meme kanseri arasında olası bir bağlantının incelenmesi için daha çok araştırma yapılmasını istedi.

Yeni bir araştırmada terlemeye karşı kimyasal madde içeren deodorantların cildi kırarak meme kanserine yolaçtığı bilinen östrojen hormonu gibi hareket ettiği belirlendi.

İngiltere'deki Reading Üniversitesi'nden araştırmacı Dr. Philippa Darbre bu sürecin meme kanseri riskini arttırıp arttırmadığı konusunda yeni araştırmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Dr. Darbre "meme kanserinin meydana gelmesinde rol oynadığı bilinen östrojen gibi faaliyet gösteren ve insan memesine giren maddeler de teorik olarak meme kanserinin oluşumunda rol oynar" dedi.

Deodorantlarda yüksek oranlarda alüminyum tuzu bulunduğunu da belirten Dr. Darbre insanların alüminyumla en çok deodorant kullandıkları zaman temas ettiklerini söyledi.
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

Erkeklerde Meme Kanseri Belirtileri ve Tedavisi


Her yıl meme kanseri teşhisi konan binlerce erkek hayatlarında ilk defa böyle birşeyle karşılaştıkları için çok büyük bir şok yaşıyor. Oysa meme kanseri kadınlar kadar yaygın olmasa da erkeklerde de görülüyor.

Meme kanserinin erkeklerde görülme oranı her kadınlardan 100 kat daha az. Ancak İngiltere’de yılda 1000 kadar erkeğe meme kanseri teşhisi konuluyor. Bu durumda erkeklerin de en az kadınlar kadar bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor.


Erkeklerdeki meme kanserinin kadınlarda olduğu gibi ilk ve temel belirtisi memede oluşan kütle. Bu kütle genelde kas sıkışması benzeri işlikle karıştırılabilir. Ancak ciddi vakalarda kistin büyüklüğü yaklaşık 2.5 cm’yi bulabiliyor. Göğüste belli bir kitlenin ya da kistin görülmesinin yanı sıra meme ucunda da değişiklikler meydana geliyor. Özellikle meme ucunun geri çekilmesi ya da bir başka deyişle çökmesi meme başında yara oluşması da hastalığın belli başlı belirtileri arasında. Bu durumda doktorunuz hemen bir biyopsi yapmanızı isteyecektir.
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

Neden erkeklerde meme kanseri görülüyor?



Meme kanserinin erkeklerde görülme oranı kadınlara göre bir hayli az olduğu için henüz hastalığın çözümlemesi de yapılamamış. Bu yüzden neyin hastalığa yol açtığı tam anlamıyla bilinemiyor. Ancak ergenlik çağında aşırı östrojen harmonu salgılamasının önemli bir neden olduğu ifade ediliyor.

Bunun yanı sıra sağlıksız çalışma koşulları da kanser riskini önemli ölçüde arttırıyor. Örneğin çelik imalathanelerde çalışan işçilerde ya da mühendislerde hastalığın görülme riski hayli yüksek. Yine kazan dairelerinde çalışanların özellikle de burada patlamalara maruz kalanların risk gurubunda olduğu belirtiliyor.

Elbette ki çağın en önemli hastalığı olarak kabul edilen stres de tüm diğer hastalıkların tetikleyicisi olduğu gibi meme kanserinde de son derece etkili. Bunların yanı sıra hiç kuşkusuz genetik faktörler ve radyasyon alımı da kanser riskini kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de arttırıyor.
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

Tedavisi var mı?




Tıp sektöründeki gelişmeler her geçen gün kanserli hastaların yüzünü güldürecek nitelikte ilerleme kaydediyor. Bu sebeple erkeklerdeki meme kanserinin de erken teşhis edilmesi durumunda başarılı tedavleri mevcut. Tedavinin şekli ve süresi hastalığın ciddiyetine bağlı olarak değişiyor. Meme kanseri tedavisinin ilk ve en önemli adımı olan cerrahi müdahaleler genellikle kaçınılmazdır. Lokal ameliyatların yanı sıra çok ciddi vakalarda ameliyatın ardından kemoterapi ya da ışın tedavisi gerekebilir. Kemoterapi ya da ışın tedavisine ihtiyaç olup olmadığına ameliyatın ardından alınan bölgenin patolojik incelemesinden sonra karar verilir.

Tedavinin en son durağı ise hastalığın kökünü tamamen kazıdıktan sonra ameliyat edilen bölgenin estetik olması için hasta istediği takdirde yapılacak plastik cerrahidir. Bu sayede hasta fiziksel olarak iyileştiği gibi psikolojik yönden de hastalığın getirdiği oılumsuz etkiyi üzerinden atabilir.
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

Meme Kanseri Riskini Azaltan Gıdalar


Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yiyen kadınlarda meme kanseri riski azalıyor.

Uzmanlar, günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yiyen kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığını, domates ve domatesli yemekleri çok yiyenlerde daha az kanser görüldüğünü kaydetti.

Öğle ve akşam yemeklerinde muhakkak domates, salatalık, yeşil yapraklı lahanalı bir salata ve yanında karnıbahar, lahana, pazı, yeşil biber ve akla gelebilecek her türlü sebze yemeğine yer verilmesi gerektiğini kaydeden Nacaroğlu, posalı yiyecekleri tercih edilmesi gerektiğini ve kepekli ekmeğin, bezelyenin, nohutun, mercimeğin önemli ölçüde posa sağladığını söyledi. Nacaroğlu, "Kanser hastalığının en önemli sebeplerinin başında, beslenme şeklimiz gelmektedir.

Bu nedenle, kansere yol açan ve kanserojen madde adı verilen etkenlerden uzak kalarak, kanser gelişmesini önleyen besinlerden bolca tüketerek kanserden korunabiliriz.

Kanser ve diğer bazı kronik hastalıklardan korunabilmek için öncelikle bitkisel kaynaklı tahıl, baklagil, sebze ve meyvelere dayanan beslenmeyle kanser riskini azaltmak mümkündür.

Özellikle prostat, meme kanseri gibi kanserler de bu tür beslenmenin kanseri önlediği artık bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yiyen kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gösteriliyor.
Yine bu çalışmalarda domates ve domatesli yemekleri çok yiyenlerde daha az kanser görüldüğü bildiriliyor. Her gün mümkünse en az 5-6 porsiyon sebze ve meyve yiyelim. C vitamininden zengin koyu yeşil yapraklı sebzelere, turunçgillere daha çok yer verelim.

Sabah kahvaltısında domates, salatalık, portakal, mandalina yada meyve suyunu tercih edelim. Öğle ve akşam yemeklerinde muhakkak domates, salatalık, yeşil yapraklı lahanalı bir salata ve yanında karnabahar, lahana, pazı, yeşil biber ve akla gelebilecek her türlü sebze yemeğine yer verelim.
Sabah kahvaltısında domates, salatalık, portakal, mandalina yada meyve suyunu tercih edelim. Öğle ve akşam yemeklerinde muhakkak domates, salatalık, yeşil yapraklı lahanalı bir salata ve yanında karnabahar, lahana, pazı, yeşil biber ve akla gelebilecek her türlü sebze yemeğine yer verelim.
Posalı yiyecekleri tercih edelim. Kepekli ekmek, bezelye, nohut ve mercimek önemli ölçüde posa sağlar. Yağı azaltalım. Kızartmaları ve diğer yağlı yiyecekleri tüketmeyelim yada çok az tüketelim. Aynı yağda 2 defa kızartma yapmayalım.

Çok çeşitli yiyecekleri birlikte tüketelim. Tek taraflı bir beslenme şeklinden uzak duralım. Siyah çay, yeşil çay, zeytin ve zeytin yağı koruyucu etkisi fazla olan yiyeceklerdir. Sarımsak, soğan, pırasa bağışıklık sistemini güçlendirerek vücutta kansere yol açan bazı maddelerin yapılmasını yavaşlatabilir" dedi.



"BESİNLERİN HAŞLANARAK VE BUHAR YOLUYLA PİŞİRİLMESİ EN SAĞLIKLI PİŞİRME YÖNTEMİDİR"


Bartın İl Sağlık Müdürü Osman Nacaroğlu, beslenme şekli kadar besinlerin pişirilmesi ve saklanmasının da önemli olduğunu belirterek, besinlerin haşlanarak ve buhar yoluyla pişirilmesinin en sağlıklı pişirme yöntemi olduğunu kaydetti.

Nacaroğlu, "Eğer besinler kızartma ve ızgara yöntemiyle pişiriliyorsa, çok yüksek ısıda pişiriliyor demektir. Bu sırada ortaya çıkan bazı maddeler kanserojen etkenlerdir. Besinlerin sık sık bu şekilde pişirilerek yenilmesi, kanser riskini arttırıyor.

Özellikle kızartmada kullanılan yağların birkaç defa kullanılması bu riski daha da arttırıyor. Besinlerin haşlanarak ve buhar yoluyla pişirilmesi en sağlıklı pişirme yöntemidir.

Haşlama için kullanılan suyun içerisine birçok besleyici madde geçtiğinden bu suyun dökülmemesi gerekir. Bazı besinlerin daha uzun süre dayanması için içlerine bazı katkı maddeleri ekleniyor. Bu maddeler en çok et, sosis, salam gibi yiyeceklerde kullanılıyor. Bu maddeler fazla kullanıldığında kanserojen etkileri vardır.

Taze sebze ve meyve bulanamadığında, donmuş gıdalar tercih edilir. Çünkü donmuş gıdalar hemen tazeyken dondurulduğu için özelliklerini korurlar. Donmuş gıdaları konserve yiyeceklere tercih etmelisiniz. Ancak, donmuş gıdalar çözdürüldükten sonra bir daha dondurulmamalıdır.

Ayrıca, günümüzde tarımda yoğun miktarda çeşitli kimyasal maddeler içeren tarım ilaçları kullanılmaktadır. Bu ilaçların kanserojen etkileri olduğundan sebze ve meyvelerin bol su ile yıkanması alınacak en önemli tedbirdir. Marul, lahana gibi sebzelerin dış yaprakları bu ilaçların büyük bir kısmını taşıdığından bu yaprakların atılması gerekir" dedi.
 
---> Meme kanseri hakkında her şey

Hanımlar kendimize dikkat edelim ve zamaninda gereken testleri ve kontrollarimizi yaptiralim.
Sağlıklı günler.
 
takipçi satın al tiktok takipçi satın al instagram beğeni satın al takipçi satın al takipçi satın al Buy Instagram Followers bugün haber vozol
Geri
Üst